Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yeşim YAVAŞ
BİL Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü
“BİL Eğitim Kurumları olarak, küreselleşme sürecinde dünyadaki gelişmelere duyulan yakın ilgi ve yurt dışında eğitim isteğini dikkate alarak, yaratıcılık ve esnekliği geliştirmek, teknoloji ve bilim dilinin öğrenilmesini sağlamak, öğretme değil öğrenme ve öğrencilerin öğrenme gereksinimleri ile öğrenme yöntemlerini dikkate alarak geliştirdiğimiz vizyonumuzla eğitimin her alanında çok sayıda başarıya imza atarak yolumuza devam ediyoruz.”
Uluslararası eğitim, özel okullarda önemli bir alan olarak ön plana çıkıyor. Bu kapsamda BİL Eğitim Kurumları olarak, hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Uluslararası eğitim programları, nitelik arayan öğrencilerin ve becerileri tüm dünyada geçerli vatandaşlar yetiştirmek isteyen özel okulların önündeki en güçlü alternatiflerden biridir. Küreselleşen dünyanın getirdiği gereklilik neticesinde K-12 seviyesindeki eğitim kurumlarında uluslararası programlar kendine yer bulmaya başlamıştır. Her ne kadar ilkokuldan itibaren uygulanabiliyor olsa da, özellikle ortaöğretim kurumlarımızda uluslararası eğitim uygulamaları artmaktadır.
Uluslararası eğitim programları; öğrenciye dünya ile birleşik, bütünleşik ve barışık ilişkiler kurma becerisi kazandıran, akademik anlamda niteliği ve başarısı kanıtlanmış, en önemlisi ise kültürel farklılıkları gözeterek şekillendiği için çoğu ulusal müfredata kıyasla daha kapsayıcı programlardan oluşuyor.
BİL Eğitim Kurumları olarak; Advanced Placement (AP) Programı, Çift Diploma Programları, IGSCE & A-Level Programları, Yurt Dışı Yaz Kampları, Yurt Dışı Akademik Programlar, Yurt Dışı Sertifika ve Diploma Programları, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Erasmus+ Projeleri, MUN konferansları, iş birliği yaptığımız uluslararası üniversitelerle, özellikle tıp ve veterinerlik alanında anlaşmamız olan, GUS Medical School ile öğrencilerimize uluslararası eğitim ve kariyer yolculuklarında destek veriyoruz.
1000'İN ÜZERİNDE ULUSLARARASI OKULLA İŞ BİRLİĞİ
BİL Eğitim Kurumlarının uluslararası alanda iş birliği yaptığı kurumlar hangileridir? Bu kurumlarla nasıl bir iş birliği yapılıyor?
BİL Uluslararası Ofis ve Rehberlik ve Kariyer Merkezi tarafından yürütülen programda başta İngiltere, Amerika, Almanya, İspanya, İtalya, Polonya, Çekya, Avustralya, Fransa olmak üzere dünyanın hemen hemen her yerine öğrenci gönderebiliyoruz. 1000'in üzerinde uluslararası okulla iş birliğimiz bulunuyor.
Sürece öğrencimizle bilgi, beceri, yetenek ve ilgi alanlarına göre gelecekte hangi mesleği yapmak istediği konusunda görüşülerek başlarız. Bu hususlar belirlendikten sonra, sahip olmayı istediği mesleği yapabilmek için okuması gereken bölüm veya bölümlerin hangi üniversitelerde olduğu araştırılır. Hangi üniversitelerin programlarının öğrencimize uygun olduğu belirlenir. Tüm kriterlerin uyduğu üniversitelerin konumu, fiziki şartları, vermiş olduğu burs olanakları, akademik yeterliliği, öğrencimizin hangi üniversiteye başvuracağı ile ilgili aşama aşama değerlendirmeler yapılır ve belirlenen hedefler doğrultusunda başvuru sürecine geçilir.
Öğrencilerimiz anlaşmalı olduğumuz okullardan herhangi birini tercih etmeye karar verdiklerinde vize başvurusu, program, okul seçimi ve başvuru kabulleri, okul başvuru belgelerinin tercümesi, dokümantasyon ve ödemeler, seyahat düzenlemeleri gibi tüm aşamalarda BİL Uluslararası Ofis danışanlarımız kendilerine destek sağlıyor.
Çift diploma imkânı ile öğrencilerinize hangi olanakları sağlıyorsunuz?
Çift Diploma Programı, anaokulundan liseye kadar tüm öğrencilerin normal okul saatlerinden sonra online olarak Amerika’dan İngilizce dilinde dersler alabildiği bir programdır. Öğrenci mezun olurken hem Türkiye’deki okulundan hem de Amerika’daki okulundan diploma sahibi olur ve bu ikinci diploma tüm ülkelerde geçerlidir. Çift diploma ile öğrenciler dil becerilerini, eleştirel düşünme yeteneklerini ve kültürel farkındalıklarını geliştirmektedirler. Bu diplomaya sahip olan öğrenciler, ABD’de yaşayan bir öğrenciyle akademik olarak aynı haklara ve avantajlara sahip olur. Bu haklar COGNIA (ABD Millî Eğitim Bakanlığı’nın diplomalarını tanıdığı akredite kurum) tarafından güvence altına alınır. “Amerikan Lisesinden Mezun” ifadesi öğrencinin CV’sinde hayatı boyunca yer alır. Öğrenci, Avrupa ve Amerika’daki eğitim kurumlarında lise diploması denklik sorunu ile karşılaşmaz.
Çift Diploma Programı, öğrencilerin hedeflerine ulaşmalarına üç ana temelde yardımcı olur. İlk olarak, dil becerilerinin gelişimine katkı sağlar. Dönem boyunca dersler senkronize ve interaktif bir şekilde yapılır. Öğrencinin dersler sırasında aldığı dönütler, ikinci dil olarak İngilizce dil gelişiminde kayda değer bir ilerleme sağlar. İkinci olarak teknoloji okuryazarlığının gelişimi; öğrenci, dijital öğrenim için ileri teknoloji kullanımına hakim olur. Üçüncü olarak kişisel becerilerinin gelişimi; öğrenci, güçlü bir zaman yönetimi becerisi edinir. Farklı ve çok kültürlü ortamlarda çalışma becerisiyle işlerinde sorumluluk ve olgunluk kazanır.
Uluslararası eğitimde yabancı dil en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede kurumlarınızda yabancı dil eğitiminde nelere önem veriyorsunuz?
İngilizce, iş dünyası, bilim, teknoloji ve diplomasi gibi birçok alanda ortak dil olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda kurumlarımızda eğitim gören öğrencilerimizin özellikle konuşma becerilerini destekleyerek, küresel ölçekte etkili iletişim kurabilme becerisine sahip olmalarını sağlıyoruz. Eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi amaçlayan titiz bir müfredat sunarak, akademik mükemmeliyete verdiğimiz bu önemle, öğrencilerimizin yüksek öğrenime ve gelecekteki mesleki uğraşlarına hazırlıklı olmalarını, bu dil yeterliliği ile prestijli üniversitelere, uluslararası kariyerlere ve kültürler arası deneyimlere adım atmalarına yardımcı oluyoruz.
Öğrencilerinize dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için nasıl programlar uyguluyorsunuz?
Dünya vatandaşlığına ilişkin tanımlar incelendiğinde, dünya vatandaşlığının üç temel bileşen üzerinde temellendirildiği görülmektedir. Bu bileşenler, bilgi-anlayış, beceri, değerler-tutumlar olarak sıralanabilir. Dünyanın öncü eğitim kurumları, dünya vatandaşlığı bilincinin geliştirilmesini önemsiyor ve mezunlarının birer dünya vatandaşı olmaları için çaba gösteriyor. Bu kapsamda öncelikle öğretmenlerin, okul idarecilerinin ve öğrencilerin dünya vatandaşlığı algılarının tespit edilmesi oldukça önemlidir. Bu noktada değerler eğitimi çalışmaları ile ulusal ve uluslararası programlar ön plana çıkmaktadır.
BİL Eğitim Kurumları olarak biz, bu misyonu öğrencilerimizin yurt dışında eğitim almalarını sağlayan Yurt Dışı Yaz Kampları, Yurt Dışı Akademik Programlar, Yurt Dışı Sertifika ve Diploma Programları, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Erasmus+ Projeleri ve MUN konferansları eğitim programlarıyla sağlamaktayız. Çift Diploma Programı ile öğrencilerimize lise yıllarında yurt dışında eğitim alabilme imkânı sunuyoruz. Lise öğrencilerimiz 9. ve 10. sınıfta Türkiye’de, kendi okullarımızda eğitim aldıktan sonra 11. ve 12. sınıfta İngiltere, Amerika ve Kanada’da anlaşmalı olduğumuz liselerde eğitim alabiliyorlar. Bu programları uygulayan okulların vizyonu; öğrencilere eleştirel düşünme, kültürler arası anlayış ve çeşitli bakış açılarına sahip olma imkânı tanıyarak, dünya vatandaşı olma yolunda ilerleyerek mezun olmalarını sağlamalarıdır.
Lise veya üniversitede eğitimini yurt dışında devam ettirmek isteyen öğrencilerinize nasıl destek oluyorsunuz?
İngilizce eğitim veren özel okullara devam etmek, genellikle çeşitli öğrenci topluluklarının bir parçası olmayı da beraberinde getirir. Bu çok kültürlü ortam, farklı kültürlere ve bakış açılarına değer verilmesini teşvik eder, kapsayıcılığı ve empatiyi artırır. Bu bağlamda, yurt dışı eğitim programları arasında lise değişim programı Erasmus+ öğrencinin vizyonunu geliştirmek, kapsamlı bir yurt dışı deneyimi yaşamak, yurt içi ve yurt dışı eğitim tecrübelerini birleştirerek kendini geliştirmek için ilerletilmiş ve Türkiye’de yıllardır desteklenen bir programdı. Çoğunlukla 1 akademik yıl, zaman zaman öğrenci talebine göre 1 akademik dönem (5 ay) süresince yapılabilir. Lise değişim programını başarı ile tamamlayan öğrenciler Türkiye’ye geri döndüklerinde Millî Eğitim üzerinden başvuru yaparak denkliklerini alma şansına sahiptirler. Ayrıca International Student Exchange Programs yani ISEP, öğrencilere dünyanın dört bir yanındaki üniversite ve kolejlerde yurt dışı eğitim fırsatı sunar. ISEP öğrenci değişim programı, 50 farklı ülkede 300’den fazla kurumla yürütülmektedir. Buna göre kurum, ISEP üyesiyse başka bir ISEP değişim kurumundan bir öğrenci ile yer değiştirebilir.
BİL Eğitim Kurumlarında öğrenci değişim programlarını uygulamamızın temel amacı, öğrencilerimizin yeni bir kültürü keşfederek kendileri gibi dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle iletişim kurmalarını teşvik etmek, problem çözme, ekip çalışması, adaptasyon, girişimcilik, etkili iletişim, yaratıcılık gibi çok sayıda beceriye sahip olmalarını, farklı bir eğitim sistemini deneyimlemelerini, yabancı dillerini geliştirmelerini, CV'lerine ekleyecekleri harika bir deneyim kazanmalarını ve özgüvenlerini geliştirmelerini sağlamaktır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Yeşim YAVAŞ
BİL Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü
“BİL Eğitim Kurumları olarak, küreselleşme sürecinde dünyadaki gelişmelere duyulan yakın ilgi ve yurt dışında eğitim isteğini dikkate alarak, yaratıcılık ve esnekliği geliştirmek, teknoloji ve bilim dilinin öğrenilmesini sağlamak, öğretme değil öğrenme ve öğrencilerin öğrenme gereksinimleri ile öğrenme yöntemlerini dikkate alarak geliştirdiğimiz vizyonumuzla eğitimin her alanında çok sayıda başarıya imza atarak yolumuza devam ediyoruz.”
Uluslararası eğitim, özel okullarda önemli bir alan olarak ön plana çıkıyor. Bu kapsamda BİL Eğitim Kurumları olarak, hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Uluslararası eğitim programları, nitelik arayan öğrencilerin ve becerileri tüm dünyada geçerli vatandaşlar yetiştirmek isteyen özel okulların önündeki en güçlü alternatiflerden biridir. Küreselleşen dünyanın getirdiği gereklilik neticesinde K-12 seviyesindeki eğitim kurumlarında uluslararası programlar kendine yer bulmaya başlamıştır. Her ne kadar ilkokuldan itibaren uygulanabiliyor olsa da, özellikle ortaöğretim kurumlarımızda uluslararası eğitim uygulamaları artmaktadır.
Uluslararası eğitim programları; öğrenciye dünya ile birleşik, bütünleşik ve barışık ilişkiler kurma becerisi kazandıran, akademik anlamda niteliği ve başarısı kanıtlanmış, en önemlisi ise kültürel farklılıkları gözeterek şekillendiği için çoğu ulusal müfredata kıyasla daha kapsayıcı programlardan oluşuyor.
BİL Eğitim Kurumları olarak; Advanced Placement (AP) Programı, Çift Diploma Programları, IGSCE & A-Level Programları, Yurt Dışı Yaz Kampları, Yurt Dışı Akademik Programlar, Yurt Dışı Sertifika ve Diploma Programları, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Erasmus+ Projeleri, MUN konferansları, iş birliği yaptığımız uluslararası üniversitelerle, özellikle tıp ve veterinerlik alanında anlaşmamız olan, GUS Medical School ile öğrencilerimize uluslararası eğitim ve kariyer yolculuklarında destek veriyoruz.
1000'İN ÜZERİNDE ULUSLARARASI OKULLA İŞ BİRLİĞİ
BİL Eğitim Kurumlarının uluslararası alanda iş birliği yaptığı kurumlar hangileridir? Bu kurumlarla nasıl bir iş birliği yapılıyor?
BİL Uluslararası Ofis ve Rehberlik ve Kariyer Merkezi tarafından yürütülen programda başta İngiltere, Amerika, Almanya, İspanya, İtalya, Polonya, Çekya, Avustralya, Fransa olmak üzere dünyanın hemen hemen her yerine öğrenci gönderebiliyoruz. 1000'in üzerinde uluslararası okulla iş birliğimiz bulunuyor.
Sürece öğrencimizle bilgi, beceri, yetenek ve ilgi alanlarına göre gelecekte hangi mesleği yapmak istediği konusunda görüşülerek başlarız. Bu hususlar belirlendikten sonra, sahip olmayı istediği mesleği yapabilmek için okuması gereken bölüm veya bölümlerin hangi üniversitelerde olduğu araştırılır. Hangi üniversitelerin programlarının öğrencimize uygun olduğu belirlenir. Tüm kriterlerin uyduğu üniversitelerin konumu, fiziki şartları, vermiş olduğu burs olanakları, akademik yeterliliği, öğrencimizin hangi üniversiteye başvuracağı ile ilgili aşama aşama değerlendirmeler yapılır ve belirlenen hedefler doğrultusunda başvuru sürecine geçilir.
Öğrencilerimiz anlaşmalı olduğumuz okullardan herhangi birini tercih etmeye karar verdiklerinde vize başvurusu, program, okul seçimi ve başvuru kabulleri, okul başvuru belgelerinin tercümesi, dokümantasyon ve ödemeler, seyahat düzenlemeleri gibi tüm aşamalarda BİL Uluslararası Ofis danışanlarımız kendilerine destek sağlıyor.
Çift diploma imkânı ile öğrencilerinize hangi olanakları sağlıyorsunuz?
Çift Diploma Programı, anaokulundan liseye kadar tüm öğrencilerin normal okul saatlerinden sonra online olarak Amerika’dan İngilizce dilinde dersler alabildiği bir programdır. Öğrenci mezun olurken hem Türkiye’deki okulundan hem de Amerika’daki okulundan diploma sahibi olur ve bu ikinci diploma tüm ülkelerde geçerlidir. Çift diploma ile öğrenciler dil becerilerini, eleştirel düşünme yeteneklerini ve kültürel farkındalıklarını geliştirmektedirler. Bu diplomaya sahip olan öğrenciler, ABD’de yaşayan bir öğrenciyle akademik olarak aynı haklara ve avantajlara sahip olur. Bu haklar COGNIA (ABD Millî Eğitim Bakanlığı’nın diplomalarını tanıdığı akredite kurum) tarafından güvence altına alınır. “Amerikan Lisesinden Mezun” ifadesi öğrencinin CV’sinde hayatı boyunca yer alır. Öğrenci, Avrupa ve Amerika’daki eğitim kurumlarında lise diploması denklik sorunu ile karşılaşmaz.
Çift Diploma Programı, öğrencilerin hedeflerine ulaşmalarına üç ana temelde yardımcı olur. İlk olarak, dil becerilerinin gelişimine katkı sağlar. Dönem boyunca dersler senkronize ve interaktif bir şekilde yapılır. Öğrencinin dersler sırasında aldığı dönütler, ikinci dil olarak İngilizce dil gelişiminde kayda değer bir ilerleme sağlar. İkinci olarak teknoloji okuryazarlığının gelişimi; öğrenci, dijital öğrenim için ileri teknoloji kullanımına hakim olur. Üçüncü olarak kişisel becerilerinin gelişimi; öğrenci, güçlü bir zaman yönetimi becerisi edinir. Farklı ve çok kültürlü ortamlarda çalışma becerisiyle işlerinde sorumluluk ve olgunluk kazanır.
Uluslararası eğitimde yabancı dil en önemli unsur olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede kurumlarınızda yabancı dil eğitiminde nelere önem veriyorsunuz?
İngilizce, iş dünyası, bilim, teknoloji ve diplomasi gibi birçok alanda ortak dil olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda kurumlarımızda eğitim gören öğrencilerimizin özellikle konuşma becerilerini destekleyerek, küresel ölçekte etkili iletişim kurabilme becerisine sahip olmalarını sağlıyoruz. Eleştirel düşünme, yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi amaçlayan titiz bir müfredat sunarak, akademik mükemmeliyete verdiğimiz bu önemle, öğrencilerimizin yüksek öğrenime ve gelecekteki mesleki uğraşlarına hazırlıklı olmalarını, bu dil yeterliliği ile prestijli üniversitelere, uluslararası kariyerlere ve kültürler arası deneyimlere adım atmalarına yardımcı oluyoruz.
Öğrencilerinize dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için nasıl programlar uyguluyorsunuz?
Dünya vatandaşlığına ilişkin tanımlar incelendiğinde, dünya vatandaşlığının üç temel bileşen üzerinde temellendirildiği görülmektedir. Bu bileşenler, bilgi-anlayış, beceri, değerler-tutumlar olarak sıralanabilir. Dünyanın öncü eğitim kurumları, dünya vatandaşlığı bilincinin geliştirilmesini önemsiyor ve mezunlarının birer dünya vatandaşı olmaları için çaba gösteriyor. Bu kapsamda öncelikle öğretmenlerin, okul idarecilerinin ve öğrencilerin dünya vatandaşlığı algılarının tespit edilmesi oldukça önemlidir. Bu noktada değerler eğitimi çalışmaları ile ulusal ve uluslararası programlar ön plana çıkmaktadır.
BİL Eğitim Kurumları olarak biz, bu misyonu öğrencilerimizin yurt dışında eğitim almalarını sağlayan Yurt Dışı Yaz Kampları, Yurt Dışı Akademik Programlar, Yurt Dışı Sertifika ve Diploma Programları, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Erasmus+ Projeleri ve MUN konferansları eğitim programlarıyla sağlamaktayız. Çift Diploma Programı ile öğrencilerimize lise yıllarında yurt dışında eğitim alabilme imkânı sunuyoruz. Lise öğrencilerimiz 9. ve 10. sınıfta Türkiye’de, kendi okullarımızda eğitim aldıktan sonra 11. ve 12. sınıfta İngiltere, Amerika ve Kanada’da anlaşmalı olduğumuz liselerde eğitim alabiliyorlar. Bu programları uygulayan okulların vizyonu; öğrencilere eleştirel düşünme, kültürler arası anlayış ve çeşitli bakış açılarına sahip olma imkânı tanıyarak, dünya vatandaşı olma yolunda ilerleyerek mezun olmalarını sağlamalarıdır.
Lise veya üniversitede eğitimini yurt dışında devam ettirmek isteyen öğrencilerinize nasıl destek oluyorsunuz?
İngilizce eğitim veren özel okullara devam etmek, genellikle çeşitli öğrenci topluluklarının bir parçası olmayı da beraberinde getirir. Bu çok kültürlü ortam, farklı kültürlere ve bakış açılarına değer verilmesini teşvik eder, kapsayıcılığı ve empatiyi artırır. Bu bağlamda, yurt dışı eğitim programları arasında lise değişim programı Erasmus+ öğrencinin vizyonunu geliştirmek, kapsamlı bir yurt dışı deneyimi yaşamak, yurt içi ve yurt dışı eğitim tecrübelerini birleştirerek kendini geliştirmek için ilerletilmiş ve Türkiye’de yıllardır desteklenen bir programdı. Çoğunlukla 1 akademik yıl, zaman zaman öğrenci talebine göre 1 akademik dönem (5 ay) süresince yapılabilir. Lise değişim programını başarı ile tamamlayan öğrenciler Türkiye’ye geri döndüklerinde Millî Eğitim üzerinden başvuru yaparak denkliklerini alma şansına sahiptirler. Ayrıca International Student Exchange Programs yani ISEP, öğrencilere dünyanın dört bir yanındaki üniversite ve kolejlerde yurt dışı eğitim fırsatı sunar. ISEP öğrenci değişim programı, 50 farklı ülkede 300’den fazla kurumla yürütülmektedir. Buna göre kurum, ISEP üyesiyse başka bir ISEP değişim kurumundan bir öğrenci ile yer değiştirebilir.
BİL Eğitim Kurumlarında öğrenci değişim programlarını uygulamamızın temel amacı, öğrencilerimizin yeni bir kültürü keşfederek kendileri gibi dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle iletişim kurmalarını teşvik etmek, problem çözme, ekip çalışması, adaptasyon, girişimcilik, etkili iletişim, yaratıcılık gibi çok sayıda beceriye sahip olmalarını, farklı bir eğitim sistemini deneyimlemelerini, yabancı dillerini geliştirmelerini, CV'lerine ekleyecekleri harika bir deneyim kazanmalarını ve özgüvenlerini geliştirmelerini sağlamaktır.
Son Güncelleme: Pazartesi, 05 May 2025 10:56
Gösterim: 639
Ezgi Selçuk Arıcan
Mektebim Koleji Yabancı Diller Direktörü
“Mektebim Koleji öğrencileri, lise diplomasının yanına ekleyebileceği Amerika Birleşik Devletleri (ABD) lise diploması ile dünyanın kapılarını aralarken bu çeşitlilik, onların kariyer planlarını daha özgürce şekillendirmelerine fırsat tanıyor. Bu sayede öğrencilerimiz, Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisi mentörlüğünde; Amerika, Kanada, İngiltere ve Avrupa’daki seçkin üniversitelerde eğitimini devam ettirebiliyor. Eğitim – öğretim yapılandırmamızda çift diploma, öğrencilerimize sadece bir belge değil, alternatif bir gelecek sunuyor.”
Uluslararası eğitim özel okullarda önemli bir alan olarak ön plana çıkıyor. Bu kapsamda hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Uluslararası eğitim, sadece farklı bir dil öğrenmek ya da yurtdışına gitmekten ibaret değil. Biz Mektebim Koleji’nde, öğrencilerimizin dünyaya çok yönlü bakabilen, sorgulayan ve empati kurabilen bireyler olarak yetişmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle müfredatımızı uluslararası normlarla uyumlu hale getiriyor, öğretim programlarımızı sürekli güncelliyoruz. Öğrencilerimize kültürlerarası farkındalık kazandırmak adına hem akademik içeriklerimizi çeşitlendiriyor hem de deneyimsel öğrenme fırsatları ve ortamları oluşturuyoruz. Uluslararası projeler, seminerler ve kültürel etkileşim odaklı programlarla bu vizyonu sahaya yansıtmaya her zaman özen gösteriyoruz.
ÇOK DİLLİ İLETİŞİM KURMA BECERİLERİ
Uluslararası eğitim vizyonuna sahip olmak kurumunuza nasıl farklılık kazandırıyor?
Mektebim Koleji’nde Uluslararası eğitim vizyonu, yaklaşımımızda bir “fark” değil, bir “temel” olarak yer alıyor. Öğrencilerimizin yalnızca akademik olarak değil; eleştirel düşünme, yaratıcı çözüm üretme, çok dilli iletişim kurabilme gibi becerilerle de donanmasını önemsiyoruz. Bu vizyon, Mektebim Koleji’ni geleneksel yaklaşımlardan ayırıyor. Örneğin; sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ders temalarına entegre ettiğimiz ders planlarımız sayesinde öğrencilerimiz hem dünyayı hem de kendi sorumluluklarını daha erken yaşlarda kavrıyorlar. Böylece, mezun ettiğimiz her öğrenci aynı zamanda bir dünya vatandaşlığı yolculuğuna da çıkmış oluyor.
ACKWORTH SCHOOL İLE KAPSAMLI İŞBİRLİĞİ
Uluslararası alanda iş birliği kurduğunuz kurumlar hangileri? Bu kurumlarla nasıl bir iş birliği yapıyor sunuz?
Yurtdışı iş birliklerimizi, sadece vitrine koyulacak başlıklar gibi değil; eğitimin doğal bir uzantısı olarak kurguluyoruz. Kurumumuzun, Manchester’da 250 yıllık köklü bir geçmişe sahip Ackworth School ile kapsamlı bir iş birliği içerisinde olması, Ackworth School'un 250 yıllık birikimi ve Mektebim Koleji'nin vizyonu ile öğrencilere kültürel çeşitlilik, dil becerileri ve uluslararası ilişkilerde benzersiz bir avantaj sağlamaktadır.
Güçlü ve alanında en yetkin eğitim kurumlarıyla iş birliklerimizle öğrencilerimizi, uluslararası projelerde aktif kılıyor, öğretmen değişim programlarıyla meslektaşlarımızın farklı sınıf kültürlerini deneyimlemelerine imkân tanıyoruz. Aynı zamanda, çift yönlü öğrenci değişim programlarımızla hem ev sahibi hem de misafir okul olarak kültürel alışverişi teşvik ediyoruz. Bu sayede öğrenciler, sınıf duvarlarının çok ötesine geçerek öğrenmenin evrensel dilini deneyimliyorlar.
Çift diploma imkânı ile öğrencilere hangi imkanlar sağlıyorsunuz?
Mektebim Koleji öğrencileri, lise diplomasının yanına ekleyebileceği Amerika Birleşik Devletleri (ABD) lise diploması ile dünyanın kapılarını aralarken bu çeşitlilik, onların kariyer planlarını daha özgürce şekillendirmelerine fırsat tanıyor. Bu sayede öğrencilerimiz, Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisi mentörlüğünde; Amerika, Kanada, İngiltere ve Avrupa’daki seçkin üniversitelerde eğitimini devam ettirebiliyor. Eğitim – öğretim yapılandırmamızda çift diploma, öğrencilerimize sadece bir belge değil, alternatif bir gelecek sunuyor.
ÇOK BOYUTLU DİL EDİNİMİ
Uluslararası eğitimde yabancı dil en önemli unsur olarak öne çıkıyor? Bu çerçevede kurumlar yabancı dil eğitiminde neleri öne çıkarıyorsunuz?
Yabancı dil eğitimi, Mektebim Koleji’nde sadece bir hedef olmaktan ziyade bir araç olarak görülür. Bizce dil öğrenmek, yalnızca gramer kurallarını bilmek değil; başka bir düşünme biçimini içselleştirmek, başka hayatları anlayabilmektir. Özellikle anasınıfında ve 5. sınıflarda uyguladığımız yoğunlaştırılmış İngilizce programımızla öğrencilerimizi bu sürece sağlam bir temel üzerinde hazırlıyoruz. Haftalık 16 saatlik beceri temelli dersler, dijital kaynaklarla desteklenen interaktif içerikler ve uluslararası sınavlara dayalı ölçme-değerlendirme sistemi ile öğrencilerimizi çok boyutlu bir dil edinimiyle buluşturuyoruz.
DUYARLI, ÇÖZÜM ODAKLI ve İŞBİRLİĞİNE AÇIK ÖĞRENCİLER
Öğrencilere dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için nasıl programlar uyguluyorsunuz?
Dünya vatandaşlığı ise yalnızca pasaport sahibi olmaktan öte; farklılıklara hoşgörülü, dünyadaki sorunlara karşı duyarlı, çözüm odaklı ve iş birliğine açık bireyler yetiştirmekle mümkündür. Bu nedenle öğrencilerimizi sosyal sorumluluk projeleri, kültürlerarası etkinlikler ve gönüllülük esaslı çalışmalara yönlendiriyoruz. Öğrencilerimiz bir yandan yabancı bir dili öğrenirken, diğer yandan bir başkasının hayatına nasıl dokunabileceklerini, yerel bir sorunun küresel etkilerini ve bu sorunlara kendi katkılarını tartışmayı öğreniyorlar. Bu bilinçle yetişen bir çocuk, yalnızca başarılı bir birey değil; iyi bir insan olma yolunda da sağlam adımlar atıyor. Öğrencilerimizin, Avrupa Birliği Projelerinde yer almalarını, Birleşmiş Milletler Modellemesi olarak bilinen MUN konferanslarına katılmalarını, Mektebim Koleji’ne özgü oluşturduğumuz serbest kürsü etkinliklerimizle çocuklarımızın ulusal ve uluslararsı arenalarda sesini duyurmaları için ortam yaratıyoruz.
DAMIŞMANLIK DEĞİL MENTÖRLÜK
Eğitimini yurtdışında devam ettirmek isteyen öğrencilere nasıl destek oluyorsunuz?
Yurtdışı eğitim hedefleyen öğrencilerimize "danışmanlık" değil, "mentörlük" anlayışıyla yaklaşıyoruz. Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisinde, her öğrencinin akademik ilgi alanlarını, kariyer hedeflerini ve kişisel özelliklerini dikkate alan bütüncül bir değerlendirme yapıyoruz. Öğrencimizin güçlü yönlerini, ilgi alanlarını ve potansiyelini tanıyarak ona uygun programları birlikte belirliyoruz. Vize süreçlerinden başvuru belgelerine, mülakat hazırlığından burs arayışına kadar her adımda yanında oluyoruz. Amacımız sadece bir başvuruyu tamamlamak değil, öğrencinin hayalini kurduğu geleceğe bir adım daha yaklaşmasına destek olmak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Ezgi Selçuk Arıcan
Mektebim Koleji Yabancı Diller Direktörü
“Mektebim Koleji öğrencileri, lise diplomasının yanına ekleyebileceği Amerika Birleşik Devletleri (ABD) lise diploması ile dünyanın kapılarını aralarken bu çeşitlilik, onların kariyer planlarını daha özgürce şekillendirmelerine fırsat tanıyor. Bu sayede öğrencilerimiz, Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisi mentörlüğünde; Amerika, Kanada, İngiltere ve Avrupa’daki seçkin üniversitelerde eğitimini devam ettirebiliyor. Eğitim – öğretim yapılandırmamızda çift diploma, öğrencilerimize sadece bir belge değil, alternatif bir gelecek sunuyor.”
Uluslararası eğitim özel okullarda önemli bir alan olarak ön plana çıkıyor. Bu kapsamda hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Uluslararası eğitim, sadece farklı bir dil öğrenmek ya da yurtdışına gitmekten ibaret değil. Biz Mektebim Koleji’nde, öğrencilerimizin dünyaya çok yönlü bakabilen, sorgulayan ve empati kurabilen bireyler olarak yetişmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle müfredatımızı uluslararası normlarla uyumlu hale getiriyor, öğretim programlarımızı sürekli güncelliyoruz. Öğrencilerimize kültürlerarası farkındalık kazandırmak adına hem akademik içeriklerimizi çeşitlendiriyor hem de deneyimsel öğrenme fırsatları ve ortamları oluşturuyoruz. Uluslararası projeler, seminerler ve kültürel etkileşim odaklı programlarla bu vizyonu sahaya yansıtmaya her zaman özen gösteriyoruz.
ÇOK DİLLİ İLETİŞİM KURMA BECERİLERİ
Uluslararası eğitim vizyonuna sahip olmak kurumunuza nasıl farklılık kazandırıyor?
Mektebim Koleji’nde Uluslararası eğitim vizyonu, yaklaşımımızda bir “fark” değil, bir “temel” olarak yer alıyor. Öğrencilerimizin yalnızca akademik olarak değil; eleştirel düşünme, yaratıcı çözüm üretme, çok dilli iletişim kurabilme gibi becerilerle de donanmasını önemsiyoruz. Bu vizyon, Mektebim Koleji’ni geleneksel yaklaşımlardan ayırıyor. Örneğin; sürdürülebilir kalkınma hedeflerini ders temalarına entegre ettiğimiz ders planlarımız sayesinde öğrencilerimiz hem dünyayı hem de kendi sorumluluklarını daha erken yaşlarda kavrıyorlar. Böylece, mezun ettiğimiz her öğrenci aynı zamanda bir dünya vatandaşlığı yolculuğuna da çıkmış oluyor.
ACKWORTH SCHOOL İLE KAPSAMLI İŞBİRLİĞİ
Uluslararası alanda iş birliği kurduğunuz kurumlar hangileri? Bu kurumlarla nasıl bir iş birliği yapıyor sunuz?
Yurtdışı iş birliklerimizi, sadece vitrine koyulacak başlıklar gibi değil; eğitimin doğal bir uzantısı olarak kurguluyoruz. Kurumumuzun, Manchester’da 250 yıllık köklü bir geçmişe sahip Ackworth School ile kapsamlı bir iş birliği içerisinde olması, Ackworth School'un 250 yıllık birikimi ve Mektebim Koleji'nin vizyonu ile öğrencilere kültürel çeşitlilik, dil becerileri ve uluslararası ilişkilerde benzersiz bir avantaj sağlamaktadır.
Güçlü ve alanında en yetkin eğitim kurumlarıyla iş birliklerimizle öğrencilerimizi, uluslararası projelerde aktif kılıyor, öğretmen değişim programlarıyla meslektaşlarımızın farklı sınıf kültürlerini deneyimlemelerine imkân tanıyoruz. Aynı zamanda, çift yönlü öğrenci değişim programlarımızla hem ev sahibi hem de misafir okul olarak kültürel alışverişi teşvik ediyoruz. Bu sayede öğrenciler, sınıf duvarlarının çok ötesine geçerek öğrenmenin evrensel dilini deneyimliyorlar.
Çift diploma imkânı ile öğrencilere hangi imkanlar sağlıyorsunuz?
Mektebim Koleji öğrencileri, lise diplomasının yanına ekleyebileceği Amerika Birleşik Devletleri (ABD) lise diploması ile dünyanın kapılarını aralarken bu çeşitlilik, onların kariyer planlarını daha özgürce şekillendirmelerine fırsat tanıyor. Bu sayede öğrencilerimiz, Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisi mentörlüğünde; Amerika, Kanada, İngiltere ve Avrupa’daki seçkin üniversitelerde eğitimini devam ettirebiliyor. Eğitim – öğretim yapılandırmamızda çift diploma, öğrencilerimize sadece bir belge değil, alternatif bir gelecek sunuyor.
ÇOK BOYUTLU DİL EDİNİMİ
Uluslararası eğitimde yabancı dil en önemli unsur olarak öne çıkıyor? Bu çerçevede kurumlar yabancı dil eğitiminde neleri öne çıkarıyorsunuz?
Yabancı dil eğitimi, Mektebim Koleji’nde sadece bir hedef olmaktan ziyade bir araç olarak görülür. Bizce dil öğrenmek, yalnızca gramer kurallarını bilmek değil; başka bir düşünme biçimini içselleştirmek, başka hayatları anlayabilmektir. Özellikle anasınıfında ve 5. sınıflarda uyguladığımız yoğunlaştırılmış İngilizce programımızla öğrencilerimizi bu sürece sağlam bir temel üzerinde hazırlıyoruz. Haftalık 16 saatlik beceri temelli dersler, dijital kaynaklarla desteklenen interaktif içerikler ve uluslararası sınavlara dayalı ölçme-değerlendirme sistemi ile öğrencilerimizi çok boyutlu bir dil edinimiyle buluşturuyoruz.
DUYARLI, ÇÖZÜM ODAKLI ve İŞBİRLİĞİNE AÇIK ÖĞRENCİLER
Öğrencilere dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için nasıl programlar uyguluyorsunuz?
Dünya vatandaşlığı ise yalnızca pasaport sahibi olmaktan öte; farklılıklara hoşgörülü, dünyadaki sorunlara karşı duyarlı, çözüm odaklı ve iş birliğine açık bireyler yetiştirmekle mümkündür. Bu nedenle öğrencilerimizi sosyal sorumluluk projeleri, kültürlerarası etkinlikler ve gönüllülük esaslı çalışmalara yönlendiriyoruz. Öğrencilerimiz bir yandan yabancı bir dili öğrenirken, diğer yandan bir başkasının hayatına nasıl dokunabileceklerini, yerel bir sorunun küresel etkilerini ve bu sorunlara kendi katkılarını tartışmayı öğreniyorlar. Bu bilinçle yetişen bir çocuk, yalnızca başarılı bir birey değil; iyi bir insan olma yolunda da sağlam adımlar atıyor. Öğrencilerimizin, Avrupa Birliği Projelerinde yer almalarını, Birleşmiş Milletler Modellemesi olarak bilinen MUN konferanslarına katılmalarını, Mektebim Koleji’ne özgü oluşturduğumuz serbest kürsü etkinliklerimizle çocuklarımızın ulusal ve uluslararsı arenalarda sesini duyurmaları için ortam yaratıyoruz.
DAMIŞMANLIK DEĞİL MENTÖRLÜK
Eğitimini yurtdışında devam ettirmek isteyen öğrencilere nasıl destek oluyorsunuz?
Yurtdışı eğitim hedefleyen öğrencilerimize "danışmanlık" değil, "mentörlük" anlayışıyla yaklaşıyoruz. Mektebim Koleji Uluslararası Eğitim Ofisinde, her öğrencinin akademik ilgi alanlarını, kariyer hedeflerini ve kişisel özelliklerini dikkate alan bütüncül bir değerlendirme yapıyoruz. Öğrencimizin güçlü yönlerini, ilgi alanlarını ve potansiyelini tanıyarak ona uygun programları birlikte belirliyoruz. Vize süreçlerinden başvuru belgelerine, mülakat hazırlığından burs arayışına kadar her adımda yanında oluyoruz. Amacımız sadece bir başvuruyu tamamlamak değil, öğrencinin hayalini kurduğu geleceğe bir adım daha yaklaşmasına destek olmak.
Son Güncelleme: Çarşamba, 30 Nisan 2025 10:34
Gösterim: 472
Mehmet ULUSOĞLU
Eğitim Bilimleri Genel Müdürü
“Türkiye genelinde 5 okulu ve 21 kursu bulunan Eğitim Bilimleri, 1969 yılından beri eğitim sektörüne yön veriyor. Bizler, 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenimize başladık. 56 yılı aşkın süredir yüksek standartlarımızla eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan ve sürekli gelişime açık dinamizmini koruyarak, donanımlı bireyler kazandırıyoruz.”
Bugün uygulanan eğitim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de eğitim sistemi yıllardan beri farklı eleştirilere maruz kalıyor. Genellikle sistemdeki eleştiriler sınav odaklı ve merkeziyetçi olması üzerine yoğunlaşmakta. Ancak ben Türkiye adına eğitimde son yıllarda atılan adımları gayet olumlu buluyorum. Özellikle Maarif Modelle birlikte ülkemizin geleceği için gerçekten çok faydalı bir müfredat yapılanması olduğu görüşündeyim. Türkiye’de genç nüfusun fazla olması merkeziyetçi sistemin öğrenciye özel olarak uyarlanmasını da zorlaştıran bir etkendi. Her bireyin kendi becerilerini geliştirmesine olanak sağlayan, yenilikçi, çağdaş ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir modelin geldiğine inanıyorum.
Maarif Modelde; bütüncül eğitim anlayışı odaklı, ezbercilikten uzak, değer temelli ve bilimle teknolojiyle uyumlu bir eğitim kurgusunun gelmiş olması biz eğitimciler adına da umut verici olmakla beraber etkileri 3 ile 5 yıl sonrasında çok daha fazla hissedilecektir.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YÜCELTİLMELİ
Eğitim politikalarında nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Öncelikle eğitimli her bireyin problem çözme, eleştirel düşünme becerileri başta olmak üzere kendi potansiyelindeki becerileri geliştirmiş olmasını merkez alan bir eğitim politikası benimsenmelidir. Eğitimin en temel meselesi öğrenci kadar öğretmendir de. Bu nedenle öğretmen yetiştirme tarafı da ön plana alınmalıdır. Öğretmen seçimleri sadece merkezi sınavlarla olmamalı belki yine öğretmen liseleri de sisteme dahil edilmelidir. Öğretmenlik mesleği mutlaka yüceltilmeli ve toplumda hak ettiği itibarı da görmelidir. Öğretmenler; öğrenci odaklı olmalıdır. Öğrenci mutlaka merkeze alınmalıdır. Her öğrenciden aynı beceriler ve aynı hedeflerle aynı sonuçlar beklenmemelidir. Her çocuğun mutlaka yetkin ve yeterli olabileceği alanlar tespit edilerek mesleki eğitimler de itibarlı bir şekilde yeniden sistemdeki yerini almalıdır diye düşünüyorum.
Eğitimde kadınların rolü nasıl olacak?
Eğitimde kadınların rolü her zaman yadsınamayacak düzeyde olmuştur. Öğretmenlik özveri isteyen bir sorumluluk. Bu bir tutku ve öğretmenin kendi yaşamıyla örtüşen bir yaşam biçimi. Bizim bir öğretmenden beklentimiz asla sınıf çatısı altında bitmiyor. Sınıfın dışında da toplumun her yerinde o; aynı sorumluluk ve bilinçle aslında örnek kişidir ve çevresine her daim öğretmeye devam eder. O yüzden gerçekten öğretmenlik başka hiçbir meslekle karşılaştırılamaz.
TEKNOLOJİ HEM FIRSAT HEM ZORLUK YARATABİLİR
Teknolojik dönüşümün eğitimde yarattığı yeni durumun kadın yöneticilere etkileri nelerdir?
Eğitimdeki teknolojik dönüşüm, kadın yöneticiler için hem fırsatlar hem de zorluklar yaratabilir. Kadın yöneticiler, eğitimde gelişen teknolojiyle birlikte ve online eğitim platformlarının da artmasıyla daha görünür ve etkili roller üstlenebilirler. Kadın yöneticiler aynı zamanda veri analitiği, yapay zeka ve otomasyonlar sayesinde daha stratejik kararlar alabilirler. Bu da kadınların sezgilerinin ve duygusallıklarının ötesinde veriye dayalı bir yönetim anlayışı sunmalarını sağlayabilir. Aynı zamanda esnek ve uzaktan çalışma modelleri de kadınların iş hayatından kopuşlarının önüne geçerek bu konuda da yöneticilik kademelerine doğru ilerleyen kadınların kariyer engellerine evlilik ve çocuk nedenleriyle takılmalarının önüne geçebilir. Tüm bunların yanında tabii teknolojide erkeklerin daha fazla temsil edildiği düşünüldüğünde kadınların kendilerini ispatlamaları da beklenebilir. Bir diğer olumsuzluk da belki kadın liderlerin dijital platformlarda görünürlüklerinin artmasıyla karşılaşabilecekleri siber zorbalık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaratacağı tehditler olabilir.
Her koşulda çağımız her cinsiyetten ve her rolden adaptasyon becerilerinin hızlı olmasını bekliyor. Bu yarışta ister eğitim sektörü olsun ister başka sektör teknolojiye uyumu en hızlı şekilde sağlayan ve adaptasyon sağlayanlar kaçınılmaz olarak bir adım ileride olacaklardır.
ÇALIŞANLARIMIZIN %68’İ KADIN
Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Kurumlarımızda çalışanlarımızın % 68’i kadınlardan oluşuyor. Hem eğitim kadrolarımızda hem de idari görevlerde ve yönetici kadrolarımızda kadınlar erkeklere oranla daha fazla yer alıyorlar. Kurumumuzdaki pozisyonlarda büyük ölçüde kendi kadrolarımızla ilerlediğimiz için öğretmen olarak başlayan kadın çalışanlarımız yetkinlik ve performans bazlı değerlendirmelerle eğitim kademelerinde zümre başkanı, bölüm başkanı, şube müdürü, insan kaynakları müdürü, sistem analiz yöneticiliği, kurumsal iletişim direktörlüğü ve genel müdürlük pozisyonlarına kadar gelebilmektedirler.
Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Tabii diğer sektörlerle birlikte eğitim sektöründe de kadın girişimciler nasıl artar derseniz kadınlara özel hibe ve teşvikler bunun için gerekli. Vergi teşvikleri, düşük faizli kredi destekleri, yatırım fonları kadın liderliğindeki eğitim girişimlerini desteklemelidir. Bunun yanında mentorlük ve networking fırsatları kadın girişimciler için sunulmalıdır. Hukuki olarak bir takım yasal düzenlemeler kadınların önünü açabilir. Bürokratik zorluklar biraz daha kolaylaştırılabilir. Kadın kooperatifleri ve ortaklık modelleri geliştirilebilir. Toplumsal olarak algının da değiştirilmesi için medya kampanyaları düzenlenerek kadın girişimciler bu konuda desteklenebilir. Kız çocuklarına erken yaşta girişimcilik ve liderlik eğitimleri verilerek de bu anlamda harekete geçmeleri için motivasyon sağlanabileceğine inanıyorum.
EĞİTİM BİLİMLERİ HAKKINDA…
* 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenine başlayan Eğitim Bilimleri, yüksek standartlarda eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan sürekli gelişime açık dinamizmi ve hayata donanımlı bireyler kazandırma vizyonu ile 56 yılı aşkın süredir eğitim sektöründe hizmet sunmaktadır.
* Bugün, 10 İlde 5 Okul 21 Kurs Merkezi şubesi olan Eğitim Bilimleri ilerleyen yıllarda da birçok ilde yeni şubeler açarak kaliteli hizmetini tüm Türkiye’ye yayma çabası içinde olacaktır.
* Eğitim Bilimleri Okulları ve Kurs Merkezleri olarak 21.Yüzyıl eğitimi ve becerilerini kazandırma temelinden yola çıkarak, gelişen ve değişen dünyaya uyumlu, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemekteyiz.
* Öğrencilerimizi akademik olarak donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin yanı sıra hayata hazırlamayı, farkındalıklarını arttırmayı, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişmelerini sağlamayı, iletişim becerilerini geliştirerek karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi; bilişsel, sosyal ve duygusal açıdan sağlıklı bireyler olmalarını amaçlamaktayız.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Mehmet ULUSOĞLU
Eğitim Bilimleri Genel Müdürü
“Türkiye genelinde 5 okulu ve 21 kursu bulunan Eğitim Bilimleri, 1969 yılından beri eğitim sektörüne yön veriyor. Bizler, 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenimize başladık. 56 yılı aşkın süredir yüksek standartlarımızla eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan ve sürekli gelişime açık dinamizmini koruyarak, donanımlı bireyler kazandırıyoruz.”
Bugün uygulanan eğitim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de eğitim sistemi yıllardan beri farklı eleştirilere maruz kalıyor. Genellikle sistemdeki eleştiriler sınav odaklı ve merkeziyetçi olması üzerine yoğunlaşmakta. Ancak ben Türkiye adına eğitimde son yıllarda atılan adımları gayet olumlu buluyorum. Özellikle Maarif Modelle birlikte ülkemizin geleceği için gerçekten çok faydalı bir müfredat yapılanması olduğu görüşündeyim. Türkiye’de genç nüfusun fazla olması merkeziyetçi sistemin öğrenciye özel olarak uyarlanmasını da zorlaştıran bir etkendi. Her bireyin kendi becerilerini geliştirmesine olanak sağlayan, yenilikçi, çağdaş ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir modelin geldiğine inanıyorum.
Maarif Modelde; bütüncül eğitim anlayışı odaklı, ezbercilikten uzak, değer temelli ve bilimle teknolojiyle uyumlu bir eğitim kurgusunun gelmiş olması biz eğitimciler adına da umut verici olmakla beraber etkileri 3 ile 5 yıl sonrasında çok daha fazla hissedilecektir.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YÜCELTİLMELİ
Eğitim politikalarında nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Öncelikle eğitimli her bireyin problem çözme, eleştirel düşünme becerileri başta olmak üzere kendi potansiyelindeki becerileri geliştirmiş olmasını merkez alan bir eğitim politikası benimsenmelidir. Eğitimin en temel meselesi öğrenci kadar öğretmendir de. Bu nedenle öğretmen yetiştirme tarafı da ön plana alınmalıdır. Öğretmen seçimleri sadece merkezi sınavlarla olmamalı belki yine öğretmen liseleri de sisteme dahil edilmelidir. Öğretmenlik mesleği mutlaka yüceltilmeli ve toplumda hak ettiği itibarı da görmelidir. Öğretmenler; öğrenci odaklı olmalıdır. Öğrenci mutlaka merkeze alınmalıdır. Her öğrenciden aynı beceriler ve aynı hedeflerle aynı sonuçlar beklenmemelidir. Her çocuğun mutlaka yetkin ve yeterli olabileceği alanlar tespit edilerek mesleki eğitimler de itibarlı bir şekilde yeniden sistemdeki yerini almalıdır diye düşünüyorum.
Eğitimde kadınların rolü nasıl olacak?
Eğitimde kadınların rolü her zaman yadsınamayacak düzeyde olmuştur. Öğretmenlik özveri isteyen bir sorumluluk. Bu bir tutku ve öğretmenin kendi yaşamıyla örtüşen bir yaşam biçimi. Bizim bir öğretmenden beklentimiz asla sınıf çatısı altında bitmiyor. Sınıfın dışında da toplumun her yerinde o; aynı sorumluluk ve bilinçle aslında örnek kişidir ve çevresine her daim öğretmeye devam eder. O yüzden gerçekten öğretmenlik başka hiçbir meslekle karşılaştırılamaz.
TEKNOLOJİ HEM FIRSAT HEM ZORLUK YARATABİLİR
Teknolojik dönüşümün eğitimde yarattığı yeni durumun kadın yöneticilere etkileri nelerdir?
Eğitimdeki teknolojik dönüşüm, kadın yöneticiler için hem fırsatlar hem de zorluklar yaratabilir. Kadın yöneticiler, eğitimde gelişen teknolojiyle birlikte ve online eğitim platformlarının da artmasıyla daha görünür ve etkili roller üstlenebilirler. Kadın yöneticiler aynı zamanda veri analitiği, yapay zeka ve otomasyonlar sayesinde daha stratejik kararlar alabilirler. Bu da kadınların sezgilerinin ve duygusallıklarının ötesinde veriye dayalı bir yönetim anlayışı sunmalarını sağlayabilir. Aynı zamanda esnek ve uzaktan çalışma modelleri de kadınların iş hayatından kopuşlarının önüne geçerek bu konuda da yöneticilik kademelerine doğru ilerleyen kadınların kariyer engellerine evlilik ve çocuk nedenleriyle takılmalarının önüne geçebilir. Tüm bunların yanında tabii teknolojide erkeklerin daha fazla temsil edildiği düşünüldüğünde kadınların kendilerini ispatlamaları da beklenebilir. Bir diğer olumsuzluk da belki kadın liderlerin dijital platformlarda görünürlüklerinin artmasıyla karşılaşabilecekleri siber zorbalık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaratacağı tehditler olabilir.
Her koşulda çağımız her cinsiyetten ve her rolden adaptasyon becerilerinin hızlı olmasını bekliyor. Bu yarışta ister eğitim sektörü olsun ister başka sektör teknolojiye uyumu en hızlı şekilde sağlayan ve adaptasyon sağlayanlar kaçınılmaz olarak bir adım ileride olacaklardır.
ÇALIŞANLARIMIZIN %68’İ KADIN
Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Kurumlarımızda çalışanlarımızın % 68’i kadınlardan oluşuyor. Hem eğitim kadrolarımızda hem de idari görevlerde ve yönetici kadrolarımızda kadınlar erkeklere oranla daha fazla yer alıyorlar. Kurumumuzdaki pozisyonlarda büyük ölçüde kendi kadrolarımızla ilerlediğimiz için öğretmen olarak başlayan kadın çalışanlarımız yetkinlik ve performans bazlı değerlendirmelerle eğitim kademelerinde zümre başkanı, bölüm başkanı, şube müdürü, insan kaynakları müdürü, sistem analiz yöneticiliği, kurumsal iletişim direktörlüğü ve genel müdürlük pozisyonlarına kadar gelebilmektedirler.
Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Tabii diğer sektörlerle birlikte eğitim sektöründe de kadın girişimciler nasıl artar derseniz kadınlara özel hibe ve teşvikler bunun için gerekli. Vergi teşvikleri, düşük faizli kredi destekleri, yatırım fonları kadın liderliğindeki eğitim girişimlerini desteklemelidir. Bunun yanında mentorlük ve networking fırsatları kadın girişimciler için sunulmalıdır. Hukuki olarak bir takım yasal düzenlemeler kadınların önünü açabilir. Bürokratik zorluklar biraz daha kolaylaştırılabilir. Kadın kooperatifleri ve ortaklık modelleri geliştirilebilir. Toplumsal olarak algının da değiştirilmesi için medya kampanyaları düzenlenerek kadın girişimciler bu konuda desteklenebilir. Kız çocuklarına erken yaşta girişimcilik ve liderlik eğitimleri verilerek de bu anlamda harekete geçmeleri için motivasyon sağlanabileceğine inanıyorum.
EĞİTİM BİLİMLERİ HAKKINDA…
* 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenine başlayan Eğitim Bilimleri, yüksek standartlarda eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan sürekli gelişime açık dinamizmi ve hayata donanımlı bireyler kazandırma vizyonu ile 56 yılı aşkın süredir eğitim sektöründe hizmet sunmaktadır.
* Bugün, 10 İlde 5 Okul 21 Kurs Merkezi şubesi olan Eğitim Bilimleri ilerleyen yıllarda da birçok ilde yeni şubeler açarak kaliteli hizmetini tüm Türkiye’ye yayma çabası içinde olacaktır.
* Eğitim Bilimleri Okulları ve Kurs Merkezleri olarak 21.Yüzyıl eğitimi ve becerilerini kazandırma temelinden yola çıkarak, gelişen ve değişen dünyaya uyumlu, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemekteyiz.
* Öğrencilerimizi akademik olarak donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin yanı sıra hayata hazırlamayı, farkındalıklarını arttırmayı, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişmelerini sağlamayı, iletişim becerilerini geliştirerek karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi; bilişsel, sosyal ve duygusal açıdan sağlıklı bireyler olmalarını amaçlamaktayız.
Son Güncelleme: Perşembe, 27 Mart 2025 11:17
Gösterim: 497
Dilek ERTEMEL KARA
Girne Koleji Yabancı Diller Eğitim Koordinatörü
“Girne Koleji olarak amacımız; sadece diploma veren bir kurum olmak değil, dünya vatandaşı, vizyoner liderler yetiştiren bir eğitim ekosistemi inşa etmek. Global düşünmeyi, yerel değerlerle harmanlıyor; öğrencilerimizi geleceğin dünya sahnesine hazırlıyoruz.”
Uluslararası eğitim, özel okullarda giderek daha önemli hale geliyor. Girne Koleji olarak bu kapsamda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Günümüz dünyasında sınırlar giderek belirsizleşiyor. Uluslararası eğitim bizim için bir seçenek değil, stratejik bir zorunluluk. Girne Koleji olarak global vatandaşlar yetiştirmek vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, IB, AP ve Cambridge gibi uluslararası kabul gören programlarla öğrencilerimize dünyanın her yerinde tanınan bir akademik altyapı sunuyoruz. Ayrıca, Erasmus+ projeleri, uluslararası yaz okulları, eğitim kampları ve MUN (Model United Nations) gibi platformlarla öğrencilerimizi sadece akademik olarak değil, küretsel bilinç ve liderlik yetkinlikleriyle de donatıyoruz. Kültürler arası köprüler kurarak, geleceğin liderlerini yetiştiriyoruz.
Girne Koleji olarak farkınızı öne çıkaran bir yaklaşımınız var mı?
Girne Koleji olarak tüm kurumlarımızda K-12 seviyesinde Oracy yaklaşımını kullanıyoruz. Oracy nedir? Öncelikle bundan bahsetmek isterim. Oracy, öğrencilerin düşüncelerini açık, etkili ve doğru bir şekilde sözlü olarak ifade etmelerini geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Yani, konuşma ve dinleme becerilerinin sistematik olarak öğretilmesidir. Oracy, tıpkı okuryazarlık (literacy) ve sayısal beceriler (numeracy) kadar önemli görülür. Eğitimde, öğrencilerin sadece ne bildikleri değil, bunu nasıl ifade ettikleri de odakta olur. Kişinin kendine olan güvenini artırır. Öğrenciler fikirlerini özgürce ifade etmeye başladıkça topluluk önünde konuşma korkusu azalır. Eleştirel düşünme becerilerini geliştirir, tartışmalarda argüman oluşturma, karşı argümanları değerlendirme yetenekleri kazanılır. Akademik başarıyı destekler, konuşarak düşünmek, öğrenmeyi pekiştirir. Ayrıca yazılı anlatım da gelişir. İletişim becerilerini de destekler ve empati kurarak dinleme, net konuşma ve beden dili kullanımı üzerine yoğunlaşılır. Grup çalışmalarını güçlendirir. Öğrenciler işbirliğine dayalı etkinliklerde daha verimli rol alır.
Uluslararası vizyon, kurumunuza nasıl farklılık katıyor?
Girne Kolejinde, "fark" sözcüğünü vizyonumuzun merkezine koyuyoruz. Global bakış açısıyla eğitilen bir öğrenci, değişen dünya düzeninde liderlik yapacak donanıma sahip olur. Mezunlarımız, Harvard'dan Oxford'a kadar pek çok saygın üniversitede eğitimlerine devam ediyorlar. Uluslararası vizyon, günümüzde bir eğitim kurumunun en güçlü kimlik göstergelerinden biridir. Çünkü artık eğitim, sadece yerel başarılarla sınırlı değil; dünya ile entegre bir öğrenme ve gelişim süreci gerektiriyor. Kurum olarak bu vizyonu benimsemek, bize hem stratejik hem de kültürel anlamda birçok katkı sağlıyor. Uluslararası iş birlikleri, programlar ve akreditasyonlar sayesinde kurumumuzun akademik itibarı güçleniyor. Veliler ve öğrenciler, global düşünen ve sınır tanımayan bir eğitim anlayışına daha fazla güven duyuyor. Kurumumuz sadece yerelde değil, uluslararası platformlarda da tanınan bir eğitim markasına dönüşüyor. Uluslararası programlar (örneğin: çift diploma, Cambridge sınavları, IB/AP sistemleri) yüksek standartları beraberinde getiriyor. Bu da öğretmen kadrosundan müfredat içeriklerine kadar her alanda sürekli gelişimi ve kaliteyi zorunlu kılıyor.
Yabancı dil eğitiminde hangi stratejileri öne çıkartıyorsunuz?
Yabancı dil eğitiminde temel hedefimiz, öğrencilerimizin dili yalnızca öğrenmeleri değil; aynı zamanda iletişim aracı olarak etkin ve özgüvenli biçimde kullanmalarıdır. Bu doğrultuda çok yönlü ve yenilikçi stratejiler benimsiyoruz. En önemi stratejilerimizden biri “İletişim Temelli Yaklaşım (Communicative Approach)”. Öğrencilerin dili gerçek hayat bağlamında kullanmaları için konuşma, dinleme, rol oynama ve grup içi etkileşimi temel alan ders planları hazırlıyoruz. Amacımız, öğrencilerin dili "doğru" kullanmanın ötesine geçip, anlamlı bir şekilde iletişim kurabilmelerini sağlamak. Bunun yanı sıra ‘ Dört Beceriyi Entegre Etme (Integrated Skills Approach) her seviyede efektif bir şekilde kullanıyoruz. Dil eğitimi sadece konuşmak ya da yazmakla sınırlı değil. Biz, okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerini entegre ederek öğrencilere dil bütünlüğü kazandırıyoruz. Bu yaklaşım sayesinde öğrenciler, dili çok boyutlu şekilde içselleştiriyor.
Diğer bir güçlü stratejimiz de “Otantik Materyallerin Kullanımı”. Bu yaklaşım çerçevesinde gerçek hayattan alınmış içeriklerle (gazete haberleri, videolar, şarkılar, kısa filmler) öğrencilerimizin ilgisini artırıyor ve dili yapaylıktan uzak bir ortamda öğrenmelerini sağlıyoruz. Teknolojiyi de göz ardı etmeden “Teknoloji Destekli Eğitim”. Akıllı tahta uygulamaları, dijital platformlar (Quizlet, Kahoot, Wordwall, Duolingo), online içerikler ve sanal sınıflar ile teknoloji destekli interaktif dil eğitimi sunuyoruz.
Öğrencilere dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için hangi programları uyguluyorsunuz?
Günümüz dünyasında bireylerin sadece yerel değil, küresel bilinçle hareket eden dünya vatandaşları olarak yetişmeleri büyük önem taşıyor. Biz de eğitim vizyonumuzu bu anlayışla şekillendiriyor, öğrencilerimize çok boyutlu bir küresel perspektif kazandırmak için çeşitli programlar uyguluyoruz. Daha önce bahsettiğim Çift Diploma Programı (Dual Diploma). Öğrencilerimize hem Türkiye hem de ABD merkezli akredite bir lise diploması sunuyoruz.
Bu sayede: Öğrenciler iki farklı müfredatla eğitim alıyor, akademik İngilizcelerini geliştiriyor, yurtdışı üniversitelere doğrudan başvuru avantajı elde ediyorlar.
Bir diğeri Model United Nations (MUN) – Birleşmiş Milletler Simülasyonları. MUN kulüplerimizde öğrenciler dünya meselelerini tartışıyor, farklı ülkelerin bakış açılarıyla empati kurmayı öğreniyorlar.Uluslararası diplomasi, çözüm üretme ve hitabet becerileri gelişiyor.Öğrenciler, farklı ülkelerden yaşıtlarıyla küresel sorunlara dair fikir alışverişinde bulunuyor.Okullarımızda Uluslararası Sertifika ve Sınav Programları uyguluyoruz. Cambridge, Pearson, TOEFL gibi global geçerliliğe sahip sınavlara hazırlanarak öğrenciler yalnızca dil değil, akademik uluslararası yeterlilik de kazanıyor. Bu da onları küresel eğitim ortamları için hazır hale getiriyor.
Öğrencilerimizi yazın da bırakmıyoruz ve Yurtdışı Yaz Okulları & Değişim Programları uyguluyoruz. Öğrencilerimizin farklı ülkelerde kısa süreli eğitim ve kültürel deneyim kazanabilecekleri programlar organize ediyoruz. Bu tür programlar öğrencilerin özgüvenlerini, esnekliklerini ve kültürlerarası adaptasyon becerilerini ciddi şekilde artırıyor.
Yurtdışında eğitim hedefleyen öğrencilere nasıl destek oluyorsunuz?
Yurtdışında eğitim, artık sadece bir prestij değil; öğrencilerin kültürel, akademik ve kişisel gelişimleri açısından çok yönlü bir fırsat. Biz de bu süreci öğrencilerimiz için erişilebilir, planlı ve etkili hale getirmeyi görev biliyoruz. Bu nedenle, çok katmanlı ve öğrenci merkezli bir destek mekanizması sunuyoruz:
Akademik Hazırlık Süreci
Öncelikle öğrencilerimizin yurtdışı üniversitelerin kriterlerini karşılayabilmeleri için güçlü bir akademik altyapıya sahip olmalarını sağlıyoruz. AP (Advanced Placement), IB (International Baccalaureate), A-Level gibi programlara yönlendiriyoruz. Öğrencinin başvuracağı ülkenin sistemine göre bireysel ders planlamaları yapıyoruz.
Dil Yeterliliği Desteği
Uluslararası üniversiteler için gereken TOEFL, IELTS ve Duolingo gibi sınavlara yönelik özel kurslar düzenliyoruz. Bu sınavlara yönelik deneme sınavları, birebir geri bildirimler ve speaking/writing kampları sunuyoruz. Aynı zamanda akademik yazım teknikleri üzerine workshoplar yapıyoruz.
Danışmanlık ve Kariyer Planlama
Öğrencinin hedefini netleştirmesi için bireysel eğitim danışmanlarıyla çalışıyoruz. Hangi ülke, hangi üniversite, hangi bölüm gibi temel sorulara cevap bulması için kişisel rehberlik sunuyoruz. Her öğrencinin ilgi, yetenek ve değerlerine göre özelleştirilmiş “kariyer haritaları” oluşturuyoruz.
Başvuru Süreci Yönetimi
Başvuru sürecindeki tüm adımlarda öğrencimizin yanında oluyoruz: Niyet mektubu (statement of purpose), referans mektupları, portfolyo gibi belgeler için birebir editörlük desteği veriyoruz. Üniversitelerle yazışmalarda rehberlik sağlıyor, başvuru platformlarının (Common App, UCAS, vb.) etkin kullanımını öğretiyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Dilek ERTEMEL KARA
Girne Koleji Yabancı Diller Eğitim Koordinatörü
“Girne Koleji olarak amacımız; sadece diploma veren bir kurum olmak değil, dünya vatandaşı, vizyoner liderler yetiştiren bir eğitim ekosistemi inşa etmek. Global düşünmeyi, yerel değerlerle harmanlıyor; öğrencilerimizi geleceğin dünya sahnesine hazırlıyoruz.”
Uluslararası eğitim, özel okullarda giderek daha önemli hale geliyor. Girne Koleji olarak bu kapsamda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Günümüz dünyasında sınırlar giderek belirsizleşiyor. Uluslararası eğitim bizim için bir seçenek değil, stratejik bir zorunluluk. Girne Koleji olarak global vatandaşlar yetiştirmek vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda, IB, AP ve Cambridge gibi uluslararası kabul gören programlarla öğrencilerimize dünyanın her yerinde tanınan bir akademik altyapı sunuyoruz. Ayrıca, Erasmus+ projeleri, uluslararası yaz okulları, eğitim kampları ve MUN (Model United Nations) gibi platformlarla öğrencilerimizi sadece akademik olarak değil, küretsel bilinç ve liderlik yetkinlikleriyle de donatıyoruz. Kültürler arası köprüler kurarak, geleceğin liderlerini yetiştiriyoruz.
Girne Koleji olarak farkınızı öne çıkaran bir yaklaşımınız var mı?
Girne Koleji olarak tüm kurumlarımızda K-12 seviyesinde Oracy yaklaşımını kullanıyoruz. Oracy nedir? Öncelikle bundan bahsetmek isterim. Oracy, öğrencilerin düşüncelerini açık, etkili ve doğru bir şekilde sözlü olarak ifade etmelerini geliştirmeyi amaçlayan bir yaklaşımdır. Yani, konuşma ve dinleme becerilerinin sistematik olarak öğretilmesidir. Oracy, tıpkı okuryazarlık (literacy) ve sayısal beceriler (numeracy) kadar önemli görülür. Eğitimde, öğrencilerin sadece ne bildikleri değil, bunu nasıl ifade ettikleri de odakta olur. Kişinin kendine olan güvenini artırır. Öğrenciler fikirlerini özgürce ifade etmeye başladıkça topluluk önünde konuşma korkusu azalır. Eleştirel düşünme becerilerini geliştirir, tartışmalarda argüman oluşturma, karşı argümanları değerlendirme yetenekleri kazanılır. Akademik başarıyı destekler, konuşarak düşünmek, öğrenmeyi pekiştirir. Ayrıca yazılı anlatım da gelişir. İletişim becerilerini de destekler ve empati kurarak dinleme, net konuşma ve beden dili kullanımı üzerine yoğunlaşılır. Grup çalışmalarını güçlendirir. Öğrenciler işbirliğine dayalı etkinliklerde daha verimli rol alır.
Uluslararası vizyon, kurumunuza nasıl farklılık katıyor?
Girne Kolejinde, "fark" sözcüğünü vizyonumuzun merkezine koyuyoruz. Global bakış açısıyla eğitilen bir öğrenci, değişen dünya düzeninde liderlik yapacak donanıma sahip olur. Mezunlarımız, Harvard'dan Oxford'a kadar pek çok saygın üniversitede eğitimlerine devam ediyorlar. Uluslararası vizyon, günümüzde bir eğitim kurumunun en güçlü kimlik göstergelerinden biridir. Çünkü artık eğitim, sadece yerel başarılarla sınırlı değil; dünya ile entegre bir öğrenme ve gelişim süreci gerektiriyor. Kurum olarak bu vizyonu benimsemek, bize hem stratejik hem de kültürel anlamda birçok katkı sağlıyor. Uluslararası iş birlikleri, programlar ve akreditasyonlar sayesinde kurumumuzun akademik itibarı güçleniyor. Veliler ve öğrenciler, global düşünen ve sınır tanımayan bir eğitim anlayışına daha fazla güven duyuyor. Kurumumuz sadece yerelde değil, uluslararası platformlarda da tanınan bir eğitim markasına dönüşüyor. Uluslararası programlar (örneğin: çift diploma, Cambridge sınavları, IB/AP sistemleri) yüksek standartları beraberinde getiriyor. Bu da öğretmen kadrosundan müfredat içeriklerine kadar her alanda sürekli gelişimi ve kaliteyi zorunlu kılıyor.
Yabancı dil eğitiminde hangi stratejileri öne çıkartıyorsunuz?
Yabancı dil eğitiminde temel hedefimiz, öğrencilerimizin dili yalnızca öğrenmeleri değil; aynı zamanda iletişim aracı olarak etkin ve özgüvenli biçimde kullanmalarıdır. Bu doğrultuda çok yönlü ve yenilikçi stratejiler benimsiyoruz. En önemi stratejilerimizden biri “İletişim Temelli Yaklaşım (Communicative Approach)”. Öğrencilerin dili gerçek hayat bağlamında kullanmaları için konuşma, dinleme, rol oynama ve grup içi etkileşimi temel alan ders planları hazırlıyoruz. Amacımız, öğrencilerin dili "doğru" kullanmanın ötesine geçip, anlamlı bir şekilde iletişim kurabilmelerini sağlamak. Bunun yanı sıra ‘ Dört Beceriyi Entegre Etme (Integrated Skills Approach) her seviyede efektif bir şekilde kullanıyoruz. Dil eğitimi sadece konuşmak ya da yazmakla sınırlı değil. Biz, okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerilerini entegre ederek öğrencilere dil bütünlüğü kazandırıyoruz. Bu yaklaşım sayesinde öğrenciler, dili çok boyutlu şekilde içselleştiriyor.
Diğer bir güçlü stratejimiz de “Otantik Materyallerin Kullanımı”. Bu yaklaşım çerçevesinde gerçek hayattan alınmış içeriklerle (gazete haberleri, videolar, şarkılar, kısa filmler) öğrencilerimizin ilgisini artırıyor ve dili yapaylıktan uzak bir ortamda öğrenmelerini sağlıyoruz. Teknolojiyi de göz ardı etmeden “Teknoloji Destekli Eğitim”. Akıllı tahta uygulamaları, dijital platformlar (Quizlet, Kahoot, Wordwall, Duolingo), online içerikler ve sanal sınıflar ile teknoloji destekli interaktif dil eğitimi sunuyoruz.
Öğrencilere dünya vatandaşı vizyonu kazandırmak için hangi programları uyguluyorsunuz?
Günümüz dünyasında bireylerin sadece yerel değil, küresel bilinçle hareket eden dünya vatandaşları olarak yetişmeleri büyük önem taşıyor. Biz de eğitim vizyonumuzu bu anlayışla şekillendiriyor, öğrencilerimize çok boyutlu bir küresel perspektif kazandırmak için çeşitli programlar uyguluyoruz. Daha önce bahsettiğim Çift Diploma Programı (Dual Diploma). Öğrencilerimize hem Türkiye hem de ABD merkezli akredite bir lise diploması sunuyoruz.
Bu sayede: Öğrenciler iki farklı müfredatla eğitim alıyor, akademik İngilizcelerini geliştiriyor, yurtdışı üniversitelere doğrudan başvuru avantajı elde ediyorlar.
Bir diğeri Model United Nations (MUN) – Birleşmiş Milletler Simülasyonları. MUN kulüplerimizde öğrenciler dünya meselelerini tartışıyor, farklı ülkelerin bakış açılarıyla empati kurmayı öğreniyorlar.Uluslararası diplomasi, çözüm üretme ve hitabet becerileri gelişiyor.Öğrenciler, farklı ülkelerden yaşıtlarıyla küresel sorunlara dair fikir alışverişinde bulunuyor.Okullarımızda Uluslararası Sertifika ve Sınav Programları uyguluyoruz. Cambridge, Pearson, TOEFL gibi global geçerliliğe sahip sınavlara hazırlanarak öğrenciler yalnızca dil değil, akademik uluslararası yeterlilik de kazanıyor. Bu da onları küresel eğitim ortamları için hazır hale getiriyor.
Öğrencilerimizi yazın da bırakmıyoruz ve Yurtdışı Yaz Okulları & Değişim Programları uyguluyoruz. Öğrencilerimizin farklı ülkelerde kısa süreli eğitim ve kültürel deneyim kazanabilecekleri programlar organize ediyoruz. Bu tür programlar öğrencilerin özgüvenlerini, esnekliklerini ve kültürlerarası adaptasyon becerilerini ciddi şekilde artırıyor.
Yurtdışında eğitim hedefleyen öğrencilere nasıl destek oluyorsunuz?
Yurtdışında eğitim, artık sadece bir prestij değil; öğrencilerin kültürel, akademik ve kişisel gelişimleri açısından çok yönlü bir fırsat. Biz de bu süreci öğrencilerimiz için erişilebilir, planlı ve etkili hale getirmeyi görev biliyoruz. Bu nedenle, çok katmanlı ve öğrenci merkezli bir destek mekanizması sunuyoruz:
Akademik Hazırlık Süreci
Öncelikle öğrencilerimizin yurtdışı üniversitelerin kriterlerini karşılayabilmeleri için güçlü bir akademik altyapıya sahip olmalarını sağlıyoruz. AP (Advanced Placement), IB (International Baccalaureate), A-Level gibi programlara yönlendiriyoruz. Öğrencinin başvuracağı ülkenin sistemine göre bireysel ders planlamaları yapıyoruz.
Dil Yeterliliği Desteği
Uluslararası üniversiteler için gereken TOEFL, IELTS ve Duolingo gibi sınavlara yönelik özel kurslar düzenliyoruz. Bu sınavlara yönelik deneme sınavları, birebir geri bildirimler ve speaking/writing kampları sunuyoruz. Aynı zamanda akademik yazım teknikleri üzerine workshoplar yapıyoruz.
Danışmanlık ve Kariyer Planlama
Öğrencinin hedefini netleştirmesi için bireysel eğitim danışmanlarıyla çalışıyoruz. Hangi ülke, hangi üniversite, hangi bölüm gibi temel sorulara cevap bulması için kişisel rehberlik sunuyoruz. Her öğrencinin ilgi, yetenek ve değerlerine göre özelleştirilmiş “kariyer haritaları” oluşturuyoruz.
Başvuru Süreci Yönetimi
Başvuru sürecindeki tüm adımlarda öğrencimizin yanında oluyoruz: Niyet mektubu (statement of purpose), referans mektupları, portfolyo gibi belgeler için birebir editörlük desteği veriyoruz. Üniversitelerle yazışmalarda rehberlik sağlıyor, başvuru platformlarının (Common App, UCAS, vb.) etkin kullanımını öğretiyoruz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Nisan 2025 17:02
Gösterim: 458
Derya SARGIN - Altındağ BİL Koleji Kampüs Müdürü
Tuğçe Gamze ACAR - Yapracık BİL Koleji Kampüs Müdürü
Tuğçe Gamze Acar: İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren BİL Koleji, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşasında kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına büyük önem vermektedir.
Derya Sargın: Eğitim kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan güçlenmesini desteklerken, toplumsal eşitsizliklerin aşılmasına ve daha adil bir toplumun yeşermesine katkı sağlar.
Okulunuzda uygulanan eğitim modelini anlatır mısınız?
Derya Sargın: Kurum olarak, Holistik öğrenme modelini benimsiyoruz. Holistik öğrenme, öğrencilerin sadece bilgi ezberlemek yerine, öğrendiklerini hayatlarına nasıl entegre edeceklerini anlamalarını sağlayan maarif modelle örtüşen bir eğitim modelidir. Bu model, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerileri geliştirmek için oldukça etkilidir. Her kademede öğrencilerin gelişim özelliklerine göre farklı eğitim programları uygulayarak, öğrencilerimizin yaşlarına göre öğrenme ihtiyaçlarının karşılanmasına ve çok yönlü bireyler olarak yetişmelerine imkân sağlamaktayız. BİL Eğitim Kurumları öğrencilerin düşünme sorgulama, planlama ve değerlendirme becerilerinin yanında; akademik, sanatsal, kültürel dil ve sosyal gelişimlerini de destekleyerek, problem çözme becerilerini geliştiren proje ve rutinler ile atölye çalışmalarına yer veren, günümüzde her çocuğa dokunan holistik eğitim modeli ile sektörün önde gelen ve örnek gösterilen okulu BİL Koleji olmuştur.
Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Tuğçe Gamze Acar: Ülkemizin önemli vakıf üniversitelerinden biri olan İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren BİL Koleji, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşasında kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına büyük önem vermektedir. Toplumsal gelişim ve dönüşüm ise elbette eğitimde başlar. BİL Koleji yöneticileri olarak, tüm kampüslerimizde çalışanlarımızla birlikte bu gelişim ve dönüşüme katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Kadınların çalışma hayatında karşılaştığı zorlukların farkında olarak işe alım süreçlerinden çalışma şartlarına kadar cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmamaları için her zaman emek veriyoruz. Kadın çalışanlarımızın mesleki ilerlemelerini desteklemek ve alanlarında değişim yaratma potansiyellerini geliştirmelerini teşvik etmek bizim önceliklerimizdendir. Kurumumuzda kadın çalışanlarımızın yaratıcılık becerilerini ve girişimlerini beslemek, fırsat eşitliğini sağlamak, kariyer gelişimlerinde ihtiyaçlarını belirleyip buna yönelik çalışmalar yürütmek ise önem verdiğimiz noktalardan başlıcaları. Kurumumuzda kadın çalışanlarımız ile birlikte olmak, onları kariyerlerinde attıkları her adımda desteklemek ve olumlu dönütler almak her anlamda gurur verici ve hep birlikte ortaya çıkardığımız işler bizim için ilham kaynağı olmaktadır.
BİL Koleji idari pozisyonlardaki kadın yöneticilerimiz güçlü bir motivasyona sahiptir. Özellikle kadınların sezgisel güçlerinin yönetime daha insancıl yaklaşmalarını sağladığına inanmaktayız. Kadınların bu özelliklerini bilgi ve deneyimleriyle destekleyerek yönetimde etkin bir şekilde kullanmaları, başarılarını artırmaktadır. Evini, ailesini, kariyerini, sosyal hayatını aynı anda çevirebilen kadın çalışanlarımızın içinde bulundukları bu çok yönlülük; kolay özdeşim kurabilme, olaylara farklı pencerelerden bakabilme, pratik ve işlevsel çözümler bulabilme gibi faydalar getirmektedir.
BAŞARILI KADIN ROL MODELLERİ ÖN PLANA ÇIKARTILMALI
Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Tuğçe Gamze Acar: BİL Koleji olarak sürdürülebilirlik ilkesine çok önem veriyoruz. Bu kapsamda gelişmiş ülke sıfatına sahip olabilmek için BM'nin belirlediği sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden bir tanesi de toplumsal cinsiyet eşitliği. Eğitim sektörüne bu kapsamda baktığımızda aslında birçok kadın meslektaşımız olduğunu görüyoruz ve kurumlarda kadın öğretmen sayısı çoğu zaman erkek öğretmen sayısından fazla. Fakat yönetim kademeleri ve girişimcilik perspektifinden baktığımızda bu oran bir anda değişmekte ve meslekteki kadın sayısının çoğunluğuna rağmen, eğitim sektöründeki yönetici kademelerinde kadınların çok daha az yer aldığını görmekteyiz. Eğitim sektöründe kadın öğretmenlerimizin istihdam oranı mutlu edici olsa da kadınların karar verici pozisyonlara gelmeleri için hala yapılacak çok şey var. Toplumumuz kadının değiştirme gücünü, pratik zekâsını, yönetici vasfını hafife alsa da aslında kadınlarımıza baktığımızda evini, ailesini, kariyerini, sosyal hayatını aynı anda çevirebilen, sorunlara pratik çözümler üretebilen, bunların yanında otoritesini de hissettirebilenin yine kadınlar olduğunu görebiliriz. Bu negatif algının kırılması için yapılacak en temel şey ise kuşkusuz nitelikli eğitimdir. Eğitim hayatında eşitlikçi ve demokratik ortamlar sunmak, cinsiyetçi söylemlerden uzak durmak, her alanda liyakatli bir düzeni aşılamak hususunda yine biz eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. Kadınlarımızın içindeki girişimci ruhu uyandırmak için başarılı kadın rol modelleri ön plana çıkartmak, kadın girişimciliğini destekleyen STK'lar ile ortak etkinlikler düzenlemek de bu alandaki bilinci arttırabilir. Fakat hiç kuşkusuz en büyük etki geniş kapsamlı devlet politikaları ve yatırımları ile mümkündür. Bu kapsamda kadın yöneticilerin sayısının ve kadın girişimcileri destekleyen hibe programlarının artırılması, eşit üretime eşit ücret ve hak denetlemelerinin yapılması, kadınların çalışma hayatındaki haklarının korunması için yasal düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir.
Kadınların değişim ve değiştirme gücünün eğitimde yarattığı farklılıklar neler?
Tuğçe Gamze Acar: Kadınların yaşamı zaten tarihteki en güçlü değişim anlatılarından biri. Hakları ve eşit yaşama idealleri için verdikleri mücadele toplumumuzda bir dönüşüm yarattı. Eğitim sektöründe de kadınların değişim yaratma güçlerine güveniyorum. Çünkü kadınlar aslında doğuştan birer eğitimcidir. Kadın ona verilen her şeyi büyütür, güzelleştirir. Eğitim alanında ise kadın eğitimciler kız öğrenciler için eğitimle neler başarabileceklerine, erkek öğrenciler içinse aşılamaya çalıştığımız eşitlikçi yapıya dair çok iyi birer rol model olmaktadır. Öğretmen-anne özdeşlemesini yapan çoğu öğrenci için kadın eğitimcinin destekleyici ve sevecen yaklaşımı hem akademik hem sosyal yaşamda olumlu sonuçlar doğurur. Kadınlar eğitimde eşitlikçi yaklaşımların geliştirilmesini ve bu konuda duyarlılığın artırılmasını sağlayarak eğitimi daha kapsayıcı bir hale getirmektedir. Toplumda eşitliği sağlamak adına atılan her adım dönüşümü destekler. Bu yolun en başında ise eğitim gelmektedir. Kadınlarımızın bu yolda attıkları her adım başka bir kadına umut ışığı olmaktadır.
Geleceğin eğitiminde kadınların rolü ne olacak?
Derya Sargın: Her alanla başarılarını kanıtlayan kadınların eğitimde de birçok rolü vardır. Bilimden teknolojiye, mühendislikten matematiğe, sanattan spora çeşitli bakış açılarını sunarak, yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlarıyla kadın elinin değdiği her yerin güzelleştiği gerçeği eğitimde de fark yaratıyor.
Kadınların bakış açısı ve detaylı düşünme becerisi, analitik ve hızlı yaklaşımlarıyla son yıllarda yönetici pozisyonlarında ayrılan koltukların çoğunluğuna sahip olmaları ve çalışmalarını başarılı sonuçlar ile taçlandırmaları eğitimde rol model olarak ilham vermektedir. Eğitimdeki kadın sayısının artması gelişmekte olan ülkelerdeki kız çocuklarına fırsat sunarak, kadın ve erkek arasındaki fırsat eşitsizliğini azaltacaktır. Eğitim almış anneler, çocuklarının eğitimine daha fazla katkı sağlar ve bu da nesiller boyu yükselen bir ivme ile karşımıza çıkar. Eğitim kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan güçlenmesini desteklerken, toplumsal eşitsizliklerin aşılmasına ve daha adil bir toplumun yeşermesine katkı sağlar. Emin ve güçlü adımlarla yürüyeceğimiz yollarda kadınları desteklemeliyiz. Çağdaş bakış açısı ile toplumsal yapının değişmesine büyük katkıda bulunan kadınlar, erkeklerin de kendilerini sorgulamalarına fırsat verir.
Kadın değişirse tüm toplum değişir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Şuna inanmak lâzımdır ki, Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.’’
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Derya SARGIN - Altındağ BİL Koleji Kampüs Müdürü
Tuğçe Gamze ACAR - Yapracık BİL Koleji Kampüs Müdürü
Tuğçe Gamze Acar: İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren BİL Koleji, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşasında kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına büyük önem vermektedir.
Derya Sargın: Eğitim kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan güçlenmesini desteklerken, toplumsal eşitsizliklerin aşılmasına ve daha adil bir toplumun yeşermesine katkı sağlar.
Okulunuzda uygulanan eğitim modelini anlatır mısınız?
Derya Sargın: Kurum olarak, Holistik öğrenme modelini benimsiyoruz. Holistik öğrenme, öğrencilerin sadece bilgi ezberlemek yerine, öğrendiklerini hayatlarına nasıl entegre edeceklerini anlamalarını sağlayan maarif modelle örtüşen bir eğitim modelidir. Bu model, eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcılık gibi becerileri geliştirmek için oldukça etkilidir. Her kademede öğrencilerin gelişim özelliklerine göre farklı eğitim programları uygulayarak, öğrencilerimizin yaşlarına göre öğrenme ihtiyaçlarının karşılanmasına ve çok yönlü bireyler olarak yetişmelerine imkân sağlamaktayız. BİL Eğitim Kurumları öğrencilerin düşünme sorgulama, planlama ve değerlendirme becerilerinin yanında; akademik, sanatsal, kültürel dil ve sosyal gelişimlerini de destekleyerek, problem çözme becerilerini geliştiren proje ve rutinler ile atölye çalışmalarına yer veren, günümüzde her çocuğa dokunan holistik eğitim modeli ile sektörün önde gelen ve örnek gösterilen okulu BİL Koleji olmuştur.
Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Tuğçe Gamze Acar: Ülkemizin önemli vakıf üniversitelerinden biri olan İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren BİL Koleji, kapsayıcı ve eşitlikçi bir toplum inşasında kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına büyük önem vermektedir. Toplumsal gelişim ve dönüşüm ise elbette eğitimde başlar. BİL Koleji yöneticileri olarak, tüm kampüslerimizde çalışanlarımızla birlikte bu gelişim ve dönüşüme katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Kadınların çalışma hayatında karşılaştığı zorlukların farkında olarak işe alım süreçlerinden çalışma şartlarına kadar cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmamaları için her zaman emek veriyoruz. Kadın çalışanlarımızın mesleki ilerlemelerini desteklemek ve alanlarında değişim yaratma potansiyellerini geliştirmelerini teşvik etmek bizim önceliklerimizdendir. Kurumumuzda kadın çalışanlarımızın yaratıcılık becerilerini ve girişimlerini beslemek, fırsat eşitliğini sağlamak, kariyer gelişimlerinde ihtiyaçlarını belirleyip buna yönelik çalışmalar yürütmek ise önem verdiğimiz noktalardan başlıcaları. Kurumumuzda kadın çalışanlarımız ile birlikte olmak, onları kariyerlerinde attıkları her adımda desteklemek ve olumlu dönütler almak her anlamda gurur verici ve hep birlikte ortaya çıkardığımız işler bizim için ilham kaynağı olmaktadır.
BİL Koleji idari pozisyonlardaki kadın yöneticilerimiz güçlü bir motivasyona sahiptir. Özellikle kadınların sezgisel güçlerinin yönetime daha insancıl yaklaşmalarını sağladığına inanmaktayız. Kadınların bu özelliklerini bilgi ve deneyimleriyle destekleyerek yönetimde etkin bir şekilde kullanmaları, başarılarını artırmaktadır. Evini, ailesini, kariyerini, sosyal hayatını aynı anda çevirebilen kadın çalışanlarımızın içinde bulundukları bu çok yönlülük; kolay özdeşim kurabilme, olaylara farklı pencerelerden bakabilme, pratik ve işlevsel çözümler bulabilme gibi faydalar getirmektedir.
BAŞARILI KADIN ROL MODELLERİ ÖN PLANA ÇIKARTILMALI
Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Tuğçe Gamze Acar: BİL Koleji olarak sürdürülebilirlik ilkesine çok önem veriyoruz. Bu kapsamda gelişmiş ülke sıfatına sahip olabilmek için BM'nin belirlediği sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden bir tanesi de toplumsal cinsiyet eşitliği. Eğitim sektörüne bu kapsamda baktığımızda aslında birçok kadın meslektaşımız olduğunu görüyoruz ve kurumlarda kadın öğretmen sayısı çoğu zaman erkek öğretmen sayısından fazla. Fakat yönetim kademeleri ve girişimcilik perspektifinden baktığımızda bu oran bir anda değişmekte ve meslekteki kadın sayısının çoğunluğuna rağmen, eğitim sektöründeki yönetici kademelerinde kadınların çok daha az yer aldığını görmekteyiz. Eğitim sektöründe kadın öğretmenlerimizin istihdam oranı mutlu edici olsa da kadınların karar verici pozisyonlara gelmeleri için hala yapılacak çok şey var. Toplumumuz kadının değiştirme gücünü, pratik zekâsını, yönetici vasfını hafife alsa da aslında kadınlarımıza baktığımızda evini, ailesini, kariyerini, sosyal hayatını aynı anda çevirebilen, sorunlara pratik çözümler üretebilen, bunların yanında otoritesini de hissettirebilenin yine kadınlar olduğunu görebiliriz. Bu negatif algının kırılması için yapılacak en temel şey ise kuşkusuz nitelikli eğitimdir. Eğitim hayatında eşitlikçi ve demokratik ortamlar sunmak, cinsiyetçi söylemlerden uzak durmak, her alanda liyakatli bir düzeni aşılamak hususunda yine biz eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. Kadınlarımızın içindeki girişimci ruhu uyandırmak için başarılı kadın rol modelleri ön plana çıkartmak, kadın girişimciliğini destekleyen STK'lar ile ortak etkinlikler düzenlemek de bu alandaki bilinci arttırabilir. Fakat hiç kuşkusuz en büyük etki geniş kapsamlı devlet politikaları ve yatırımları ile mümkündür. Bu kapsamda kadın yöneticilerin sayısının ve kadın girişimcileri destekleyen hibe programlarının artırılması, eşit üretime eşit ücret ve hak denetlemelerinin yapılması, kadınların çalışma hayatındaki haklarının korunması için yasal düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir.
Kadınların değişim ve değiştirme gücünün eğitimde yarattığı farklılıklar neler?
Tuğçe Gamze Acar: Kadınların yaşamı zaten tarihteki en güçlü değişim anlatılarından biri. Hakları ve eşit yaşama idealleri için verdikleri mücadele toplumumuzda bir dönüşüm yarattı. Eğitim sektöründe de kadınların değişim yaratma güçlerine güveniyorum. Çünkü kadınlar aslında doğuştan birer eğitimcidir. Kadın ona verilen her şeyi büyütür, güzelleştirir. Eğitim alanında ise kadın eğitimciler kız öğrenciler için eğitimle neler başarabileceklerine, erkek öğrenciler içinse aşılamaya çalıştığımız eşitlikçi yapıya dair çok iyi birer rol model olmaktadır. Öğretmen-anne özdeşlemesini yapan çoğu öğrenci için kadın eğitimcinin destekleyici ve sevecen yaklaşımı hem akademik hem sosyal yaşamda olumlu sonuçlar doğurur. Kadınlar eğitimde eşitlikçi yaklaşımların geliştirilmesini ve bu konuda duyarlılığın artırılmasını sağlayarak eğitimi daha kapsayıcı bir hale getirmektedir. Toplumda eşitliği sağlamak adına atılan her adım dönüşümü destekler. Bu yolun en başında ise eğitim gelmektedir. Kadınlarımızın bu yolda attıkları her adım başka bir kadına umut ışığı olmaktadır.
Geleceğin eğitiminde kadınların rolü ne olacak?
Derya Sargın: Her alanla başarılarını kanıtlayan kadınların eğitimde de birçok rolü vardır. Bilimden teknolojiye, mühendislikten matematiğe, sanattan spora çeşitli bakış açılarını sunarak, yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlarıyla kadın elinin değdiği her yerin güzelleştiği gerçeği eğitimde de fark yaratıyor.
Kadınların bakış açısı ve detaylı düşünme becerisi, analitik ve hızlı yaklaşımlarıyla son yıllarda yönetici pozisyonlarında ayrılan koltukların çoğunluğuna sahip olmaları ve çalışmalarını başarılı sonuçlar ile taçlandırmaları eğitimde rol model olarak ilham vermektedir. Eğitimdeki kadın sayısının artması gelişmekte olan ülkelerdeki kız çocuklarına fırsat sunarak, kadın ve erkek arasındaki fırsat eşitsizliğini azaltacaktır. Eğitim almış anneler, çocuklarının eğitimine daha fazla katkı sağlar ve bu da nesiller boyu yükselen bir ivme ile karşımıza çıkar. Eğitim kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan güçlenmesini desteklerken, toplumsal eşitsizliklerin aşılmasına ve daha adil bir toplumun yeşermesine katkı sağlar. Emin ve güçlü adımlarla yürüyeceğimiz yollarda kadınları desteklemeliyiz. Çağdaş bakış açısı ile toplumsal yapının değişmesine büyük katkıda bulunan kadınlar, erkeklerin de kendilerini sorgulamalarına fırsat verir.
Kadın değişirse tüm toplum değişir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Şuna inanmak lâzımdır ki, Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.’’
Son Güncelleme: Salı, 25 Mart 2025 15:06
Gösterim: 546
Diğer Makaleler...
- ‘Kadınların liderliğiyle daha güçlü ve sürdürülebilir bir eğitim modeli oluşturuyoruz’
- ‘Kadınların karar alma süreçlerine dahil olması geleceğin eğitim sistemini daha güçlü kılacak’
- 56 Yıllık Eğitim Yolculuğu: Eğitim Bilimleri'nin Başarı Hikayesi
- Doğru Cevap Eğitim Kurumları'nın hizmet anlayışı; İyi, Etkili ve Kaliteli Eğitim

