‘56 yıldır niteliği, bilimi, kültürel gelişimi merkeze alan bir eğitim veriyoruz’
- Ayrıntılar
- Kategori: Özel Okullar
- Perşembe, 27 Mart 2025 11:13 tarihinde oluşturuldu
Mehmet ULUSOĞLU
Eğitim Bilimleri Genel Müdürü
“Türkiye genelinde 5 okulu ve 21 kursu bulunan Eğitim Bilimleri, 1969 yılından beri eğitim sektörüne yön veriyor. Bizler, 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenimize başladık. 56 yılı aşkın süredir yüksek standartlarımızla eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan ve sürekli gelişime açık dinamizmini koruyarak, donanımlı bireyler kazandırıyoruz.”
Bugün uygulanan eğitim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye’de eğitim sistemi yıllardan beri farklı eleştirilere maruz kalıyor. Genellikle sistemdeki eleştiriler sınav odaklı ve merkeziyetçi olması üzerine yoğunlaşmakta. Ancak ben Türkiye adına eğitimde son yıllarda atılan adımları gayet olumlu buluyorum. Özellikle Maarif Modelle birlikte ülkemizin geleceği için gerçekten çok faydalı bir müfredat yapılanması olduğu görüşündeyim. Türkiye’de genç nüfusun fazla olması merkeziyetçi sistemin öğrenciye özel olarak uyarlanmasını da zorlaştıran bir etkendi. Her bireyin kendi becerilerini geliştirmesine olanak sağlayan, yenilikçi, çağdaş ve toplumun ihtiyaçlarına uygun bir modelin geldiğine inanıyorum.
Maarif Modelde; bütüncül eğitim anlayışı odaklı, ezbercilikten uzak, değer temelli ve bilimle teknolojiyle uyumlu bir eğitim kurgusunun gelmiş olması biz eğitimciler adına da umut verici olmakla beraber etkileri 3 ile 5 yıl sonrasında çok daha fazla hissedilecektir.
ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ YÜCELTİLMELİ
Eğitim politikalarında nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Öncelikle eğitimli her bireyin problem çözme, eleştirel düşünme becerileri başta olmak üzere kendi potansiyelindeki becerileri geliştirmiş olmasını merkez alan bir eğitim politikası benimsenmelidir. Eğitimin en temel meselesi öğrenci kadar öğretmendir de. Bu nedenle öğretmen yetiştirme tarafı da ön plana alınmalıdır. Öğretmen seçimleri sadece merkezi sınavlarla olmamalı belki yine öğretmen liseleri de sisteme dahil edilmelidir. Öğretmenlik mesleği mutlaka yüceltilmeli ve toplumda hak ettiği itibarı da görmelidir. Öğretmenler; öğrenci odaklı olmalıdır. Öğrenci mutlaka merkeze alınmalıdır. Her öğrenciden aynı beceriler ve aynı hedeflerle aynı sonuçlar beklenmemelidir. Her çocuğun mutlaka yetkin ve yeterli olabileceği alanlar tespit edilerek mesleki eğitimler de itibarlı bir şekilde yeniden sistemdeki yerini almalıdır diye düşünüyorum.
Eğitimde kadınların rolü nasıl olacak?
Eğitimde kadınların rolü her zaman yadsınamayacak düzeyde olmuştur. Öğretmenlik özveri isteyen bir sorumluluk. Bu bir tutku ve öğretmenin kendi yaşamıyla örtüşen bir yaşam biçimi. Bizim bir öğretmenden beklentimiz asla sınıf çatısı altında bitmiyor. Sınıfın dışında da toplumun her yerinde o; aynı sorumluluk ve bilinçle aslında örnek kişidir ve çevresine her daim öğretmeye devam eder. O yüzden gerçekten öğretmenlik başka hiçbir meslekle karşılaştırılamaz.
TEKNOLOJİ HEM FIRSAT HEM ZORLUK YARATABİLİR
Teknolojik dönüşümün eğitimde yarattığı yeni durumun kadın yöneticilere etkileri nelerdir?
Eğitimdeki teknolojik dönüşüm, kadın yöneticiler için hem fırsatlar hem de zorluklar yaratabilir. Kadın yöneticiler, eğitimde gelişen teknolojiyle birlikte ve online eğitim platformlarının da artmasıyla daha görünür ve etkili roller üstlenebilirler. Kadın yöneticiler aynı zamanda veri analitiği, yapay zeka ve otomasyonlar sayesinde daha stratejik kararlar alabilirler. Bu da kadınların sezgilerinin ve duygusallıklarının ötesinde veriye dayalı bir yönetim anlayışı sunmalarını sağlayabilir. Aynı zamanda esnek ve uzaktan çalışma modelleri de kadınların iş hayatından kopuşlarının önüne geçerek bu konuda da yöneticilik kademelerine doğru ilerleyen kadınların kariyer engellerine evlilik ve çocuk nedenleriyle takılmalarının önüne geçebilir. Tüm bunların yanında tabii teknolojide erkeklerin daha fazla temsil edildiği düşünüldüğünde kadınların kendilerini ispatlamaları da beklenebilir. Bir diğer olumsuzluk da belki kadın liderlerin dijital platformlarda görünürlüklerinin artmasıyla karşılaşabilecekleri siber zorbalık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaratacağı tehditler olabilir.
Her koşulda çağımız her cinsiyetten ve her rolden adaptasyon becerilerinin hızlı olmasını bekliyor. Bu yarışta ister eğitim sektörü olsun ister başka sektör teknolojiye uyumu en hızlı şekilde sağlayan ve adaptasyon sağlayanlar kaçınılmaz olarak bir adım ileride olacaklardır.
ÇALIŞANLARIMIZIN %68’İ KADIN
Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Kurumlarımızda çalışanlarımızın % 68’i kadınlardan oluşuyor. Hem eğitim kadrolarımızda hem de idari görevlerde ve yönetici kadrolarımızda kadınlar erkeklere oranla daha fazla yer alıyorlar. Kurumumuzdaki pozisyonlarda büyük ölçüde kendi kadrolarımızla ilerlediğimiz için öğretmen olarak başlayan kadın çalışanlarımız yetkinlik ve performans bazlı değerlendirmelerle eğitim kademelerinde zümre başkanı, bölüm başkanı, şube müdürü, insan kaynakları müdürü, sistem analiz yöneticiliği, kurumsal iletişim direktörlüğü ve genel müdürlük pozisyonlarına kadar gelebilmektedirler.
Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Tabii diğer sektörlerle birlikte eğitim sektöründe de kadın girişimciler nasıl artar derseniz kadınlara özel hibe ve teşvikler bunun için gerekli. Vergi teşvikleri, düşük faizli kredi destekleri, yatırım fonları kadın liderliğindeki eğitim girişimlerini desteklemelidir. Bunun yanında mentorlük ve networking fırsatları kadın girişimciler için sunulmalıdır. Hukuki olarak bir takım yasal düzenlemeler kadınların önünü açabilir. Bürokratik zorluklar biraz daha kolaylaştırılabilir. Kadın kooperatifleri ve ortaklık modelleri geliştirilebilir. Toplumsal olarak algının da değiştirilmesi için medya kampanyaları düzenlenerek kadın girişimciler bu konuda desteklenebilir. Kız çocuklarına erken yaşta girişimcilik ve liderlik eğitimleri verilerek de bu anlamda harekete geçmeleri için motivasyon sağlanabileceğine inanıyorum.
EĞİTİM BİLİMLERİ HAKKINDA…
* 1969 yılında İstanbul’un Fatih ilçesinde dershane olarak eğitim serüvenine başlayan Eğitim Bilimleri, yüksek standartlarda eğitim kalitesini, bilimi, kültürel gelişimi merkezine alan sürekli gelişime açık dinamizmi ve hayata donanımlı bireyler kazandırma vizyonu ile 56 yılı aşkın süredir eğitim sektöründe hizmet sunmaktadır.
* Bugün, 10 İlde 5 Okul 21 Kurs Merkezi şubesi olan Eğitim Bilimleri ilerleyen yıllarda da birçok ilde yeni şubeler açarak kaliteli hizmetini tüm Türkiye’ye yayma çabası içinde olacaktır.
* Eğitim Bilimleri Okulları ve Kurs Merkezleri olarak 21.Yüzyıl eğitimi ve becerilerini kazandırma temelinden yola çıkarak, gelişen ve değişen dünyaya uyumlu, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemekteyiz.
* Öğrencilerimizi akademik olarak donanımlı bireyler olarak yetiştirmenin yanı sıra hayata hazırlamayı, farkındalıklarını arttırmayı, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişmelerini sağlamayı, iletişim becerilerini geliştirerek karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmeyi; bilişsel, sosyal ve duygusal açıdan sağlıklı bireyler olmalarını amaçlamaktayız.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
İLGİLİ HABERLER
-
‘56 yıldır niteliği, bilimi, kültürel gelişimi merkeze alan bir eğitim veriyoruz’
-
Kadın değişirse tüm toplum değişir!
-
‘Kadınların liderliğiyle daha güçlü ve sürdürülebilir bir eğitim modeli oluşturuyoruz’
-
‘Kadınların karar alma süreçlerine dahil olması geleceğin eğitim sistemini daha güçlü kılacak’
-
56 Yıllık Eğitim Yolculuğu: Eğitim Bilimleri'nin Başarı Hikayesi
-
Doğru Cevap Eğitim Kurumları'nın hizmet anlayışı; İyi, Etkili ve Kaliteli Eğitim
-
‘Yeni kampüslerimizle geniş bir öğrenci kitlesine ulaşacağız’
-
‘Akademik başarı ile bireysel gelişimi dengeleyen, yenilikçi ve çok yönlü bir eğitim modeli sunuyoruz’
-
Sevinç yüksek veli memnuniyetiyle yeni kayıt dönemine güçlü giriyor
-
BİL yeni kayıt dönemine güçlü bir strateji ile giriyor