‘Kadınların karar alma süreçlerine dahil olması geleceğin eğitim sistemini daha güçlü kılacak’




Dilek CAMBAZOĞLU
Girne Koleji – CEO

dilek_cambazoglu“Girne Koleji olarak biz, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece bir prensip olarak değil, somut adımlarla desteklenen bir misyon olarak görüyoruz. Kadınların eğitimin her alanında daha görünür ve güçlü olduğu bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, eğitimi dönüştürmek, dünyayı dönüştürmektir.”

Bugün uygulanan eğitim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eğitim, içinde bulunduğumuz çağın ihtiyaçlarına hızla uyum sağlamak zorunda. Geleneksel eğitim modelleri, bilginin sadece aktarımına odaklanıyor; ancak artık bilgiye erişim sınırsız ve hızla değişen bir dünyada öğrencileri sadece akademik olarak yetiştirmek yetersiz kalıyor. Bugünün eğitim sisteminin en büyük açmazı, öğrencileri 21. yüzyılın gereksinimlerine uygun donanımlarla hazırlayamamak.

Geleceğin eğitim modeli, bireyselleştirilmiş, yapay zekâ destekli öğrenme süreçleriyle daha dinamik bir hale gelmeli. Eğitim artık sadece bir sınıfta verilen müfredat değil; analitik düşünme, yaratıcı problem çözme, iş birliği yapma, teknolojiye adapte olma ve sosyal-duygusal beceriler kazandırma süreci olmalı. Girne Koleji olarak, öğrencilerimizi geleceğin belirsizliğine karşı esneklikle donatıyor, onların küresel dünyada liderlik edebilecekleri bir vizyonla yetişmelerini sağlıyoruz. Eğitim, ezberlenmesi gereken bilgilerden çok, bireyin kendi öğrenme yolculuğunu inşa etmesini sağlayan bir deneyim olmalı.

EĞİTİMİ BİR EKOSİSTEM OLARAK ELE ALIYORUZ
Eğitim politikalarında nelerin değişmesini istiyorsunuz?
Eğitim politikaları artık sınırları aşmalı ve geleceği inşa edecek bireyleri yetiştirmek üzerine şekillenmeli. Öncelikli değişim ihtiyacı, eğitimin tamamen bireyselleştirilmiş, adaptif ve öğrenci merkezli hale gelmesi. Müfredatlar artık sadece bilgi aktarımına dayalı olmamalı; öğrencilerin gerçek dünya becerileri kazanmalarına, problem çözme yeteneklerini geliştirmelerine ve eleştirel düşünme pratiği yapmalarına imkân tanımalı.
Eğitim politikalarında teknolojik entegrasyonun daha derinleşmesi gerekiyor. Öğretmenler artık bilgiyi aktaran değil, öğrenme süreçlerini yöneten, rehberlik eden ve ilham veren mentorlar olmalı. Ayrıca, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı; her çocuğun, hangi coğrafyada doğmuş olursa olsun en iyi eğitime erişme hakkı olmalı.
Girne Koleji olarak biz, sadece okullar inşa etmiyoruz; aynı zamanda sürdürülebilir eğitim modelleri geliştirerek, eğitimi bir sistem değil, bir ekosistem olarak ele alıyoruz. Öğrencilerimizi sadece bugünün dünyasına değil, geleceğin bilinmeyen fırsatlarına da hazırlıyoruz.

Geleceğin eğitiminde kadınların rolü nasıl olacak?
Geleceğin eğitim modeli, kadın liderlerin katkısıyla dönüşecek ve evrim geçirecek. Kadınların eğitimdeki varlığı, empati, kapsayıcılık ve sürdürülebilir değişim gücünü beraberinde getiriyor. Eğitim sektöründe kadınların daha fazla liderlik rolü üstlenmesi, yönetimde farklı perspektiflerin bir araya gelmesini sağlayacak ve bu da eğitim sisteminin daha dinamik ve adil bir yapıya kavuşmasına öncülük edecek.

Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında kadınların liderliği kritik bir öneme sahip. Yapay zekâ, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir inovasyon gibi alanlarda daha fazla kadının var olması, geleceğin dünyasında eğitim sistemlerini de şekillendirecek. Kadınların karar alma süreçlerine daha fazla dahil olması, geleceğin eğitim sistemini çok daha güçlü kılacaktır.

Kadınların değişim ve değiştirme gücünün eğitimde yarattığı farklılıklar neler?
Kadın liderlerin eğitime kazandırdığı en büyük değer, eğitimi sadece akademik bir süreç olarak değil, bireyin sosyal, duygusal ve yaratıcı gelişimini de kapsayan bütünsel bir deneyim olarak görmeleridir. Kadın yöneticiler, empatiyi ve iş birlikçi yönetimi merkeze alarak, eğitimde daha insancıl ve sürdürülebilir modeller inşa ediyor. Ayrıca, kadınların eğitimi dönüştürme gücü, yeni nesil öğrenciler için de büyük bir ilham kaynağı oluyor. Eğitim sisteminde kadın liderlerin varlığı arttıkça, kapsayıcı ve çeşitliliğe dayalı bir yönetim anlayışı daha da güçleniyor. Girne Koleji olarak, kadınların eğitimin geleceğini inşa eden aktörler olmasını destekliyoruz. Kadın liderlerin daha fazla yer aldığı bir eğitim ekosisteminin, geleceği daha adil, daha güçlü ve daha yenilikçi bir şekilde şekillendireceğine inanıyoruz.

KADIN LİDERLER YENİ PARADİGMALAR OLUŞTURACAK
Kadınlar eğitimde hangi alanlarda daha çok inisiyatif almalı?
Kadınların özellikle teknoloji, dijital dönüşüm, girişimcilik ve sürdürülebilir eğitim modelleri alanlarında daha fazla inisiyatif alması gerekiyor. Bilim ve teknoloji alanındaki kadın liderler, eğitimin geleceğini sadece yönlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni paradigmalar oluşturacak.

Özellikle, eğitimde yapay zekâ, veri analitiği ve inovasyon odaklı öğrenme modellerinin geliştirilmesinde kadın liderlerin aktif rol oynaması, eğitimin geleceğini inşa eden en kritik unsurlardan biri olacak.

Teknolojik dönüşümün eğitimde yarattığı yeni durumun kadın yöneticilere etkileri neler?
Teknolojik dönüşüm, eğitimde kadın liderlerin stratejik karar alma süreçlerini güçlendiriyor. Dijitalleşme, eğitimin sınırlarını genişletirken, kadın liderlerin bu sürecin mimarları haline gelmesini sağlıyor.

Yapay zekâ, veri analitiği ve kişiselleştirilmiş öğrenme modelleri, eğitim yöneticilerinin daha bilinçli ve hızlı kararlar almasını sağlıyor. Bu da kadın liderlerin eğitimde daha etkili stratejiler geliştirmesine ve sürdürülebilir başarı modelleri oluşturmasına katkı sağlıyor. Girne Koleji olarak, teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, eğitimi dönüştüren bir vizyon olarak görüyoruz. Kadın liderlerin eğitimde teknolojiyle birlikte daha güçlü hale geleceğine inanıyoruz.

Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?
Girne Koleji olarak, eğitimin geleceğini şekillendiren en önemli güçlerden birinin kadın liderler olduğuna inanıyoruz. Eğitimde kadınların sadece öğretmen olarak değil, yönetici, stratejist ve karar alıcı olarak da güçlü bir şekilde var olmaları gerektiğini savunuyoruz.

Bugün, Girne Koleji’nin yönetim kadrosunda kadınlar sadece sayısal bir temsil ile değil, aynı zamanda stratejik karar süreçlerinin merkezinde yer alıyorlar. Kurum kültürümüz, liyakati, fırsat eşitliğini ve çeşitliliği destekleyen bir yapıya sahip. Kadın liderlerimiz; akademik yönetim, dijital dönüşüm, öğrenci gelişimi, uluslararası projeler ve eğitim inovasyonu gibi kritik alanlarda etkili roller üstlenerek eğitimi yeniden tanımlıyorlar.
Kadınların eğitimin geleceğini inşa etmede daha güçlü roller üstlenmesini destekleyen bir kurum olarak, onları sadece yönetimde konumlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda kariyer gelişimlerini destekleyen eğitim ve mentörlük programlarıyla güçlendiriyoruz. Çünkü biz, eğitimi dönüştüren liderlerin cinsiyetle değil; vizyon, yetkinlik ve yaratıcılıkla tanımlandığına inanıyoruz.

Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?
Girişimci kadınların sayısını artırmak için eğitimi sadece akademik bir süreç olarak değil, aynı zamanda bir özgüven ve liderlik inşası süreci olarak ele almalıyız. Kadınların girişimcilik ekosistemine daha fazla katılım göstermesi için gereken en önemli adımlar; fırsat eşitliğinin sağlanması, finansal destek mekanizmalarının oluşturulması ve başarılı kadın girişimcilerin görünürlüğünün artırılmasıdır.

Özellikle eğitim sektöründe girişimci kadınların daha fazla yer alması, geleceğin öğrenme modellerinin çeşitlenmesine ve yenilikçi eğitim yaklaşımlarının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Kadınların eğitim girişimciliğinde başarılı olabilmeleri için, STEM, teknoloji, finans yönetimi ve liderlik alanlarında erken yaşlardan itibaren desteklenmeleri kritik öneme sahiptir.
Girne Koleji olarak biz, sadece öğrencilerimize değil, kadın eğitimciler ve girişimcilere de ilham vermek için çalışıyoruz. Eğitimde inovasyonu teşvik eden projelerimizle, kadın girişimcilerin bilgiye, mentörlük ağlarına ve finansal kaynaklara erişimini kolaylaştırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, eğitimde kadın girişimciliği desteklemek, toplumsal dönüşümün en güçlü dinamiklerinden biridir.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı sorunlar neler? Bu engeller nasıl kaldırılır ve yaratacağı sonuçlar neler olur?
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun gelişimini engelleyen bir problem. Eğitimde ve iş dünyasında cinsiyet temelli ayrımcılığın devam etmesi, toplumun yarısının potansiyelini yeterince değerlendirememesi anlamına geliyor. Bu durum ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı doğrudan etkiliyor.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadığında, kadınların yeteneklerini ve becerilerini tam anlamıyla ortaya koymaları mümkün olmuyor. Bunun sonucunda hem bireysel kariyer yolları hem de toplumsal ilerleme sekteye uğruyor. Kadınların STEM alanlarında daha az temsil edilmesi, girişimcilik ekosistemine katılımlarının sınırlı olması ve yönetim pozisyonlarında daha az yer bulmaları, bu eşitsizliğin doğrudan yansımalarından sadece birkaçıdır.
Bu engelleri kaldırmak için eğitimin her seviyesinde cinsiyet eşitliği politikalarının uygulanması gerekiyor. Özellikle erken yaşlardan itibaren kız çocuklarının liderlik, teknoloji ve girişimcilik alanlarında teşvik edilmesi kritik öneme sahip. Bunun yanı sıra, kadınların iş gücüne katılımını artıran destek mekanizmaları (mentörlük programları, finansal teşvikler, iş-yaşam dengesi politikaları) oluşturulmalıdır.
Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, sadece kadınları değil, toplumun tamamını güçlendirecek. Eşit fırsatlar sunulduğunda, toplumlar daha yenilikçi, sürdürülebilir ve rekabetçi hale gelir. Çünkü kadınların potansiyelinin tam anlamıyla açığa çıkması, küresel ölçekte ekonomik büyümeyi ve sosyal refahı artıran bir etkiye sahiptir. 

 

 

Dilek CAMBAZOĞLU

Girne Koleji – CEO

 

‘Kadınların karar alma süreçlerine dahil olması
geleceğin eğitim sistemini daha güçlü kılacak’

 

“Girne Koleji olarak biz, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece bir prensip olarak değil, somut adımlarla desteklenen bir misyon olarak görüyoruz. Kadınların eğitimin her alanında daha görünür ve güçlü olduğu bir gelecek inşa etmek için çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, eğitimi dönüştürmek, dünyayı dönüştürmektir.”

 

 

Bugün uygulanan eğitim modeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eğitim, içinde bulunduğumuz çağın ihtiyaçlarına hızla uyum sağlamak zorunda. Geleneksel eğitim modelleri, bilginin sadece aktarımına odaklanıyor; ancak artık bilgiye erişim sınırsız ve hızla değişen bir dünyada öğrencileri sadece akademik olarak yetiştirmek yetersiz kalıyor. Bugünün eğitim sisteminin en büyük açmazı, öğrencileri 21. yüzyılın gereksinimlerine uygun donanımlarla hazırlayamamak.

Geleceğin eğitim modeli, bireyselleştirilmiş, yapay zekâ destekli öğrenme süreçleriyle daha dinamik bir hale gelmeli. Eğitim artık sadece bir sınıfta verilen müfredat değil; analitik düşünme, yaratıcı problem çözme, iş birliği yapma, teknolojiye adapte olma ve sosyal-duygusal beceriler kazandırma süreci olmalı. Girne Koleji olarak, öğrencilerimizi geleceğin belirsizliğine karşı esneklikle donatıyor, onların küresel dünyada liderlik edebilecekleri bir vizyonla yetişmelerini sağlıyoruz. Eğitim, ezberlenmesi gereken bilgilerden çok, bireyin kendi öğrenme yolculuğunu inşa etmesini sağlayan bir deneyim olmalı.

 

EĞİTİMİ BİR EKOSİSTEM OLARAK ELE ALIYORUZ
Eğitim politikalarında nelerin değişmesini istiyorsunuz?

Eğitim politikaları artık sınırları aşmalı ve geleceği inşa edecek bireyleri yetiştirmek üzerine şekillenmeli. Öncelikli değişim ihtiyacı, eğitimin tamamen bireyselleştirilmiş, adaptif ve öğrenci merkezli hale gelmesi. Müfredatlar artık sadece bilgi aktarımına dayalı olmamalı; öğrencilerin gerçek dünya becerileri kazanmalarına, problem çözme yeteneklerini geliştirmelerine ve eleştirel düşünme pratiği yapmalarına imkân tanımalı.
Eğitim politikalarında teknolojik entegrasyonun daha derinleşmesi gerekiyor. Öğretmenler artık bilgiyi aktaran değil, öğrenme süreçlerini yöneten, rehberlik eden ve ilham veren mentorlar olmalı. Ayrıca, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı; her çocuğun, hangi coğrafyada doğmuş olursa olsun en iyi eğitime erişme hakkı olmalı.
Girne Koleji olarak biz, sadece okullar inşa etmiyoruz; aynı zamanda sürdürülebilir eğitim modelleri geliştirerek, eğitimi bir sistem değil, bir ekosistem olarak ele alıyoruz. Öğrencilerimizi sadece bugünün dünyasına değil, geleceğin bilinmeyen fırsatlarına da hazırlıyoruz.

 

Geleceğin eğitiminde kadınların rolü nasıl olacak?

Geleceğin eğitim modeli, kadın liderlerin katkısıyla dönüşecek ve evrim geçirecek. Kadınların eğitimdeki varlığı, empati, kapsayıcılık ve sürdürülebilir değişim gücünü beraberinde getiriyor. Eğitim sektöründe kadınların daha fazla liderlik rolü üstlenmesi, yönetimde farklı perspektiflerin bir araya gelmesini sağlayacak ve bu da eğitim sisteminin daha dinamik ve adil bir yapıya kavuşmasına öncülük edecek.
Özellikle STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) alanlarında kadınların liderliği kritik bir öneme sahip. Yapay zekâ, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilir inovasyon gibi alanlarda daha fazla kadının var olması, geleceğin dünyasında eğitim sistemlerini de şekillendirecek. Kadınların karar alma süreçlerine daha fazla dahil olması, geleceğin eğitim sistemini çok daha güçlü kılacaktır.

 

Kadınların değişim ve değiştirme gücünün eğitimde yarattığı farklılıklar neler?

Kadın liderlerin eğitime kazandırdığı en büyük değer, eğitimi sadece akademik bir süreç olarak değil, bireyin sosyal, duygusal ve yaratıcı gelişimini de kapsayan bütünsel bir deneyim olarak görmeleridir. Kadın yöneticiler, empatiyi ve iş birlikçi yönetimi merkeze alarak, eğitimde daha insancıl ve sürdürülebilir modeller inşa ediyor. Ayrıca, kadınların eğitimi dönüştürme gücü, yeni nesil öğrenciler için de büyük bir ilham kaynağı oluyor. Eğitim sisteminde kadın liderlerin varlığı arttıkça, kapsayıcı ve çeşitliliğe dayalı bir yönetim anlayışı daha da güçleniyor. Girne Koleji olarak, kadınların eğitimin geleceğini inşa eden aktörler olmasını destekliyoruz. Kadın liderlerin daha fazla yer aldığı bir eğitim ekosisteminin, geleceği daha adil, daha güçlü ve daha yenilikçi bir şekilde şekillendireceğine inanıyoruz.

 

KADIN LİDERLER YENİ PARADİGMALAR OLUŞTURACAK
Kadınlar eğitimde hangi alanlarda daha çok inisiyatif almalı?

Kadınların özellikle teknoloji, dijital dönüşüm, girişimcilik ve sürdürülebilir eğitim modelleri alanlarında daha fazla inisiyatif alması gerekiyor. Bilim ve teknoloji alanındaki kadın liderler, eğitimin geleceğini sadece yönlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda yeni paradigmalar oluşturacak.

Özellikle, eğitimde yapay zekâ, veri analitiği ve inovasyon odaklı öğrenme modellerinin geliştirilmesinde kadın liderlerin aktif rol oynaması, eğitimin geleceğini inşa eden en kritik unsurlardan biri olacak.

 

Teknolojik dönüşümün eğitimde yarattığı yeni durumun kadın yöneticilere etkileri neler?
Teknolojik dönüşüm, eğitimde kadın liderlerin stratejik karar alma süreçlerini güçlendiriyor. Dijitalleşme, eğitimin sınırlarını genişletirken, kadın liderlerin bu sürecin mimarları haline gelmesini sağlıyor.

Yapay zekâ, veri analitiği ve kişiselleştirilmiş öğrenme modelleri, eğitim yöneticilerinin daha bilinçli ve hızlı kararlar almasını sağlıyor. Bu da kadın liderlerin eğitimde daha etkili stratejiler geliştirmesine ve sürdürülebilir başarı modelleri oluşturmasına katkı sağlıyor. Girne Koleji olarak, teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, eğitimi dönüştüren bir vizyon olarak görüyoruz. Kadın liderlerin eğitimde teknolojiyle birlikte daha güçlü hale geleceğine inanıyoruz.

 

Kurumunuzda kadınların yeri nedir? Kadınlar yönetim kademelerinde nasıl yer alıyorlar?

Girne Koleji olarak, eğitimin geleceğini şekillendiren en önemli güçlerden birinin kadın liderler olduğuna inanıyoruz. Eğitimde kadınların sadece öğretmen olarak değil, yönetici, stratejist ve karar alıcı olarak da güçlü bir şekilde var olmaları gerektiğini savunuyoruz.

Bugün, Girne Koleji’nin yönetim kadrosunda kadınlar sadece sayısal bir temsil ile değil, aynı zamanda stratejik karar süreçlerinin merkezinde yer alıyorlar. Kurum kültürümüz, liyakati, fırsat eşitliğini ve çeşitliliği destekleyen bir yapıya sahip. Kadın liderlerimiz; akademik yönetim, dijital dönüşüm, öğrenci gelişimi, uluslararası projeler ve eğitim inovasyonu gibi kritik alanlarda etkili roller üstlenerek eğitimi yeniden tanımlıyorlar.

Kadınların eğitimin geleceğini inşa etmede daha güçlü roller üstlenmesini destekleyen bir kurum olarak, onları sadece yönetimde konumlandırmakla kalmıyor, aynı zamanda kariyer gelişimlerini destekleyen eğitim ve mentörlük programlarıyla güçlendiriyoruz. Çünkü biz, eğitimi dönüştüren liderlerin cinsiyetle değil; vizyon, yetkinlik ve yaratıcılıkla tanımlandığına inanıyoruz.

 

Sektörde girişimci kadın sayısını artırmak için neler yapılmalı?

Girişimci kadınların sayısını artırmak için eğitimi sadece akademik bir süreç olarak değil, aynı zamanda bir özgüven ve liderlik inşası süreci olarak ele almalıyız. Kadınların girişimcilik ekosistemine daha fazla katılım göstermesi için gereken en önemli adımlar; fırsat eşitliğinin sağlanması, finansal destek mekanizmalarının oluşturulması ve başarılı kadın girişimcilerin görünürlüğünün artırılmasıdır.
Özellikle eğitim sektöründe girişimci kadınların daha fazla yer alması, geleceğin öğrenme modellerinin çeşitlenmesine ve yenilikçi eğitim yaklaşımlarının gelişmesine katkı sağlayacaktır. Kadınların eğitim girişimciliğinde başarılı olabilmeleri için, STEM, teknoloji, finans yönetimi ve liderlik alanlarında erken yaşlardan itibaren desteklenmeleri kritik öneme sahiptir.
Girne Koleji olarak biz, sadece öğrencilerimize değil, kadın eğitimciler ve girişimcilere de ilham vermek için çalışıyoruz. Eğitimde inovasyonu teşvik eden projelerimizle, kadın girişimcilerin bilgiye, mentörlük ağlarına ve finansal kaynaklara erişimini kolaylaştırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, eğitimde kadın girişimciliği desteklemek, toplumsal dönüşümün en güçlü dinamiklerinden biridir.

 

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yarattığı sorunlar neler? Bu engeller nasıl kaldırılır ve yaratacağı sonuçlar neler olur?

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, yalnızca kadınların değil, tüm toplumun gelişimini engelleyen bir problem. Eğitimde ve iş dünyasında cinsiyet temelli ayrımcılığın devam etmesi, toplumun yarısının potansiyelini yeterince değerlendirememesi anlamına geliyor. Bu durum ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı doğrudan etkiliyor.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadığında, kadınların yeteneklerini ve becerilerini tam anlamıyla ortaya koymaları mümkün olmuyor. Bunun sonucunda hem bireysel kariyer yolları hem de toplumsal ilerleme sekteye uğruyor. Kadınların STEM alanlarında daha az temsil edilmesi, girişimcilik ekosistemine katılımlarının sınırlı olması ve yönetim pozisyonlarında daha az yer bulmaları, bu eşitsizliğin doğrudan yansımalarından sadece birkaçıdır.

Bu engelleri kaldırmak için eğitimin her seviyesinde cinsiyet eşitliği politikalarının uygulanması gerekiyor. Özellikle erken yaşlardan itibaren kız çocuklarının liderlik, teknoloji ve girişimcilik alanlarında teşvik edilmesi kritik öneme sahip. Bunun yanı sıra, kadınların iş gücüne katılımını artıran destek mekanizmaları (mentörlük programları, finansal teşvikler, iş-yaşam dengesi politikaları) oluşturulmalıdır.

Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, sadece kadınları değil, toplumun tamamını güçlendirecek. Eşit fırsatlar sunulduğunda, toplumlar daha yenilikçi, sürdürülebilir ve rekabetçi hale gelir. Çünkü kadınların potansiyelinin tam anlamıyla açığa çıkması, küresel ölçekte ekonomik büyümeyi ve sosyal refahı artıran bir etkiye sahiptir.

 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.