Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi Projesi'ne toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu yapıldığını söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi Projesi'ne toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu yapıldığını belirterek, "Bunlardan 32 proje desteklenmeye değer görüldü. Projelere en fazla 18 ay süreyle, 2 milyon lira bütçe üst sınırıyla hibe destek sağlanacak" dedi.

Bakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) "Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi" konulu çağrısının sonuçlandığını bildirdi.

Bilim Merkezlerini, farklı yaş grubu ve birikimlere sahip insanları bilimle buluşturmak, farkındalık oluşturmak, ilgi ve meraklarını arttırmak amacıyla kurduklarını belirten Işık, söz konusu merkezlerde bilgisayar oyunu, mekanik veya elektronik düzenek ve bazen de sadece basit ahşap oyuncaklarla anlatım yapılabildiğini anlattı. Ziyaretçilerin zihninde "neden, nasıl?" sorularını uyandırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Işık, ayrıca sergilerin yanında bulunan kısa açıklamalarla konukların bilgilendirildiğini de kaydetti.

Işık, Bilim Merkezlerinde yer alan sergilerle, bilimle uğraşmanın sanıldığı gibi sıkıcı ve zor olmadığını, aksine eğlenceli ve zevkli olduğunu anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

2023'e kadar tüm illere Bilim Merkezi kurulacak

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 2011 yılı toplantısında öncelikle tüm büyükşehirlerde, 2023 yılı itibarıyla da tüm illerde Bilim Merkezleri kurulmasına karar verildiğini hatırlatan Işık, "TÜBİTAK, Büyükşehir Belediyeleri ile protokol yaparak, Bilim Merkezi kurmayı hedefliyor. Kurulacak Bilim Merkezleri'nin arazisi ve sergi alanı belediyeler tarafından sağlanıyor" diye konuştu.

Işık, TÜBİTAK, Bilim Merkezlerinde sergilenecek deney setleri ve sergi ürünlerinin ağırlıklı olarak yurtdışından tedarik edildiğini kaydetti. Kurulacak Bilim Merkezleri'nde sergilenecek ürün ve deney setlerindeki yerli katkıyı artırmak amacıyla Aralık 2014'te açılan ve Şubat 2015'te kapanan çağrının sonuçlandığını belirten Işık, şöyle devam etti:

"Çağrıya, toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu alındı. Bunlardan 32 proje desteklenmeye değer görüldü. Projelere en fazla 18 ay süreyle, 2 milyon lira bütçe üst sınırıyla hibe destek sağlanacak. Kabul edilen projelerin destek kapsamına alınan bütçesi yaklaşık 25 milyon lira olarak belirlendi. Desteklenen projeler ağırlıklı olarak Ankara olmak üzere, sırasıyla, İstanbul, Bursa, İzmir, Konya, Eskişehir ve Samsun'dan sunuldu."

Işık, kabul edilen Bilim Merkezi sergi projelerinin sahip olduğu ana özelliklere de değindi. Projelerde orijinal tasarımların öne çıktığını belirten Işık, aynı zamanda yenilikçi, etkileşimli dokunulabilir olması gerektiğini de dile getirdi. Uluslararası müzecilik ve Bilim Merkezi standartlarına uygun proje geliştirilmesinin önemine işaret eden Işık, engelli kullanımına uygunluk, çoklu ortam tasarımı ve dekorasyon ögelerini bünyesinde barındırmasının da dikkati çektiğini belirtti.

> Bilim Merkezi çağrısına 88 proje geldi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi Projesi'ne toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu yapıldığını söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi Projesi'ne toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu yapıldığını belirterek, "Bunlardan 32 proje desteklenmeye değer görüldü. Projelere en fazla 18 ay süreyle, 2 milyon lira bütçe üst sınırıyla hibe destek sağlanacak" dedi.

Bakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) "Bilim Merkezi Sergilerinin Tasarımı ve Prototiplerinin Geliştirilmesi" konulu çağrısının sonuçlandığını bildirdi.

Bilim Merkezlerini, farklı yaş grubu ve birikimlere sahip insanları bilimle buluşturmak, farkındalık oluşturmak, ilgi ve meraklarını arttırmak amacıyla kurduklarını belirten Işık, söz konusu merkezlerde bilgisayar oyunu, mekanik veya elektronik düzenek ve bazen de sadece basit ahşap oyuncaklarla anlatım yapılabildiğini anlattı. Ziyaretçilerin zihninde "neden, nasıl?" sorularını uyandırmayı hedeflediklerine dikkati çeken Işık, ayrıca sergilerin yanında bulunan kısa açıklamalarla konukların bilgilendirildiğini de kaydetti.

Işık, Bilim Merkezlerinde yer alan sergilerle, bilimle uğraşmanın sanıldığı gibi sıkıcı ve zor olmadığını, aksine eğlenceli ve zevkli olduğunu anlatmaya çalıştıklarını söyledi.

2023'e kadar tüm illere Bilim Merkezi kurulacak

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 2011 yılı toplantısında öncelikle tüm büyükşehirlerde, 2023 yılı itibarıyla da tüm illerde Bilim Merkezleri kurulmasına karar verildiğini hatırlatan Işık, "TÜBİTAK, Büyükşehir Belediyeleri ile protokol yaparak, Bilim Merkezi kurmayı hedefliyor. Kurulacak Bilim Merkezleri'nin arazisi ve sergi alanı belediyeler tarafından sağlanıyor" diye konuştu.

Işık, TÜBİTAK, Bilim Merkezlerinde sergilenecek deney setleri ve sergi ürünlerinin ağırlıklı olarak yurtdışından tedarik edildiğini kaydetti. Kurulacak Bilim Merkezleri'nde sergilenecek ürün ve deney setlerindeki yerli katkıyı artırmak amacıyla Aralık 2014'te açılan ve Şubat 2015'te kapanan çağrının sonuçlandığını belirten Işık, şöyle devam etti:

"Çağrıya, toplam 110 milyon 168 bin 547 lira bütçeli 88 proje başvurusu alındı. Bunlardan 32 proje desteklenmeye değer görüldü. Projelere en fazla 18 ay süreyle, 2 milyon lira bütçe üst sınırıyla hibe destek sağlanacak. Kabul edilen projelerin destek kapsamına alınan bütçesi yaklaşık 25 milyon lira olarak belirlendi. Desteklenen projeler ağırlıklı olarak Ankara olmak üzere, sırasıyla, İstanbul, Bursa, İzmir, Konya, Eskişehir ve Samsun'dan sunuldu."

Işık, kabul edilen Bilim Merkezi sergi projelerinin sahip olduğu ana özelliklere de değindi. Projelerde orijinal tasarımların öne çıktığını belirten Işık, aynı zamanda yenilikçi, etkileşimli dokunulabilir olması gerektiğini de dile getirdi. Uluslararası müzecilik ve Bilim Merkezi standartlarına uygun proje geliştirilmesinin önemine işaret eden Işık, engelli kullanımına uygunluk, çoklu ortam tasarımı ve dekorasyon ögelerini bünyesinde barındırmasının da dikkati çektiğini belirtti.

Son Güncelleme: Salı, 08 Eylül 2015 11:48

Gösterim: 1963

FATİH Projesi kapsamında dağıtımı yapılacak 347 bin 367 "akıllı tahta"dan 101 bin 644'ü okullara gönderildi. Kalan 245 bin 723 akıllı tahtanın kurulumlarının ise yıl sonu itibarıyla bitirilmesi planlanıyor.

akıllı sınıfFırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında dağıtımı yapılacak 347 bin 367 "akıllı tahta"dan 101 bin 644'ünün kurulumu tamamlandı. Kalan 245 bin 723'ünün kurulumlarının ise yıl sonu itibarıyla bitirilmesi planlanıyor.

AA muhabirinin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'ndan derlediği bilgiye göre, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, bilişim teknolojileri altyapısının tamamlanması, öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojisini kullanma yetkinliğinin artırılması, bilgi ve iletişim destekli öğretim programlarının geliştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile 2010'da iş birliği protokolü imzalandı.

Protokol kapsamında okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde 45 bin 653 okuldaki 432 bin 288 dersliğe birer adet etkileşimli tahta ve her okula 1'er adet A3 veya A4 çok fonksiyonlu yazıcı ile doküman kamera alımı ve kurulumu planlandı.

Bu kapsamda birinci faz olarak 3 bin 657 okula, 84 bin 921 sınıfa etkileşimli tahta ve 3 bin 657 doküman kamera ve A3-A4 yazıcı kurulumu gerçekleştirildi. 2012'de proje için 414 milyon 600 bin 354 lira ödendi. Ayrıca FATİH Projesi kapsamında MEB’e bağlı 110 merkeze uzaktan eğitim sınıfı kurulumu tamamlandı, 2013'te proje için 21 milyon 817 bin 20 lira ödendi.

İkinci faz olarak da 2014 ve 2015 yıllarında MEB’e bağlı 41 bin 996 okula, 347 bin 367 sınıfa etkileşimli tahta ve 41 bin 996 A3-A4 yazıcı alımı ve kurulumu yapılması için yüklenici firmalarla 2014'te sözleşmeler imzalandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı FATİH Projesi için bugüne kadar 600 milyon liranın üzerinde ödeme yaptı. 2015 ve 2016 için de sözleşmeler gereği 900 milyon liraya yakın ödeme yapılması planlanıyor.

> 101 bin sınıf akıllandı

FATİH Projesi kapsamında dağıtımı yapılacak 347 bin 367 "akıllı tahta"dan 101 bin 644'ü okullara gönderildi. Kalan 245 bin 723 akıllı tahtanın kurulumlarının ise yıl sonu itibarıyla bitirilmesi planlanıyor.

akıllı sınıfFırsatları Artırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında dağıtımı yapılacak 347 bin 367 "akıllı tahta"dan 101 bin 644'ünün kurulumu tamamlandı. Kalan 245 bin 723'ünün kurulumlarının ise yıl sonu itibarıyla bitirilmesi planlanıyor.

AA muhabirinin, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2015 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'ndan derlediği bilgiye göre, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, bilişim teknolojileri altyapısının tamamlanması, öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojisini kullanma yetkinliğinin artırılması, bilgi ve iletişim destekli öğretim programlarının geliştirilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile 2010'da iş birliği protokolü imzalandı.

Protokol kapsamında okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademesinde 45 bin 653 okuldaki 432 bin 288 dersliğe birer adet etkileşimli tahta ve her okula 1'er adet A3 veya A4 çok fonksiyonlu yazıcı ile doküman kamera alımı ve kurulumu planlandı.

Bu kapsamda birinci faz olarak 3 bin 657 okula, 84 bin 921 sınıfa etkileşimli tahta ve 3 bin 657 doküman kamera ve A3-A4 yazıcı kurulumu gerçekleştirildi. 2012'de proje için 414 milyon 600 bin 354 lira ödendi. Ayrıca FATİH Projesi kapsamında MEB’e bağlı 110 merkeze uzaktan eğitim sınıfı kurulumu tamamlandı, 2013'te proje için 21 milyon 817 bin 20 lira ödendi.

İkinci faz olarak da 2014 ve 2015 yıllarında MEB’e bağlı 41 bin 996 okula, 347 bin 367 sınıfa etkileşimli tahta ve 41 bin 996 A3-A4 yazıcı alımı ve kurulumu yapılması için yüklenici firmalarla 2014'te sözleşmeler imzalandı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı FATİH Projesi için bugüne kadar 600 milyon liranın üzerinde ödeme yaptı. 2015 ve 2016 için de sözleşmeler gereği 900 milyon liraya yakın ödeme yapılması planlanıyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Ağustos 2015 14:49

Gösterim: 1758

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, 14 yılda 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulduğunu, teknoloji ürünlerinin ihracattaki payını arttırmak için desteği sürdüreceklerini söyledi.

fikri ışıkBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 2001 yılından bu yana 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) kurulduğunu belirterek, "Şu anda yüzde 4'lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payını 2023 hedefimiz olan yüzde 15'lere çıkarmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerini arttırmaya ve desteklemeye devam edeceğiz" dedi.

Bakan Işık, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin 2001 yılında yürürlüğe giren "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu" ile kurulmaya başlandığını hatırlattı.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nin Türkiye'nin gelişimi için çok önemli olduğunu vurgulayan Işık, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile teknolojik bilgi üretmeyi ve ticarileştirmeyi, ürün-üretim yöntemlerinde kalite ve standardı yükseltmeyi, verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek yenilikler geliştirmeyi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni-ileri teknolojilere uyum sağlamasını, araştırmacılara iş imkanları sağlamayı, ileri teknoloji yatırımları yapacak yabancı sermayenin ülkeye girişinin hızlandırılmasıyla sanayinin rekabet gücünü arttırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

46 Teknoloji Geliştirme Bölgesi faaliyette

Işık, 2001 yılından bu yana Ankara'da 8, İstanbul'da 7, Kocaeli'de 4, İzmir'de 4, Konya'da 2 ve Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir,  Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya, Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Van, Çorum, Manisa, Niğde, Burdur, Yozgat, Kırıkkale, Balıkesir, Hatay  ve Karaman'da  1'er adet olmak üzere toplam 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulduğunu bildirdi. Kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinden 46'sının faaliyette olduğunu belirten Işık, 15'inin ise altyapı çalışmalarının devam etmesi nedeniyle henüz faaliyete geçmediğini kaydetti.

Türkiye'nin dünyada teknoloji geliştirme bölgelerine en cömert destek veren ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek,  "Şu anda yüzde 4'lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payını yüzde 15'lere çıkarmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerini desteklemeye ve arttırmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Sanayiciyi, araştırmacı ve üniversitelerle buluşturarak teknolojik üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayacak Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki destek, teşvik, muafiyet ve istisnalara değinen Işık, avantajların yönetici şirket, girişimci ve öğretim üyeleri olmak üzere 3 temel başlık altında gruplandırıldığını anlattı.

> 14 yılda 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kuruldu

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, 14 yılda 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulduğunu, teknoloji ürünlerinin ihracattaki payını arttırmak için desteği sürdüreceklerini söyledi.

fikri ışıkBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 2001 yılından bu yana 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) kurulduğunu belirterek, "Şu anda yüzde 4'lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payını 2023 hedefimiz olan yüzde 15'lere çıkarmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerini arttırmaya ve desteklemeye devam edeceğiz" dedi.

Bakan Işık, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin 2001 yılında yürürlüğe giren "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu" ile kurulmaya başlandığını hatırlattı.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nin Türkiye'nin gelişimi için çok önemli olduğunu vurgulayan Işık, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile teknolojik bilgi üretmeyi ve ticarileştirmeyi, ürün-üretim yöntemlerinde kalite ve standardı yükseltmeyi, verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek yenilikler geliştirmeyi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni-ileri teknolojilere uyum sağlamasını, araştırmacılara iş imkanları sağlamayı, ileri teknoloji yatırımları yapacak yabancı sermayenin ülkeye girişinin hızlandırılmasıyla sanayinin rekabet gücünü arttırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

46 Teknoloji Geliştirme Bölgesi faaliyette

Işık, 2001 yılından bu yana Ankara'da 8, İstanbul'da 7, Kocaeli'de 4, İzmir'de 4, Konya'da 2 ve Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir,  Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya, Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Van, Çorum, Manisa, Niğde, Burdur, Yozgat, Kırıkkale, Balıkesir, Hatay  ve Karaman'da  1'er adet olmak üzere toplam 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurulduğunu bildirdi. Kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgelerinden 46'sının faaliyette olduğunu belirten Işık, 15'inin ise altyapı çalışmalarının devam etmesi nedeniyle henüz faaliyete geçmediğini kaydetti.

Türkiye'nin dünyada teknoloji geliştirme bölgelerine en cömert destek veren ülkelerden biri olduğuna dikkati çekerek,  "Şu anda yüzde 4'lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içerisindeki payını yüzde 15'lere çıkarmak için Teknoloji Geliştirme Bölgelerini desteklemeye ve arttırmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Sanayiciyi, araştırmacı ve üniversitelerle buluşturarak teknolojik üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayacak Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamındaki destek, teşvik, muafiyet ve istisnalara değinen Işık, avantajların yönetici şirket, girişimci ve öğretim üyeleri olmak üzere 3 temel başlık altında gruplandırıldığını anlattı.

Son Güncelleme: Salı, 04 Ağustos 2015 10:07

Gösterim: 1746

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, yaklaşık 10 milyonun üzerinde alım yapılacak tabletlerde, maksimum yerlilik oranını hedeflediklerini belirtti.

tabletlerBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarların üretiminde yerlilik oranını yükseltmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığıyla birlikte yürüttükleri çalışmada sona yaklaştıklarını belirterek, belirlenecek yerlilik oranına göre kamunun alıma çıkacağını söyledi.

Bakan Işık, Eğitimde FATİH Projesi'nin Türkiye'nin son dönemdeki en önemli projelerinden birisi olduğunu kaydetti.

Projenin iki temel ayağı bulunduğunu, ilkinin eğitimde fırsat eşitliğini maksimum düzeye çıkarmak olduğunu vurgulayan Işık, "Hakkari'deki bir yavrumuzun da Ardahan'daki, Artvin'in Şavşat'ın bir köyündeki yavrumuzun da İstanbul'daki yavrumuzla aynı şartlarda yarışabilmesi... Bu artık dijital çağda mümkün" dedi.

Işık, bunun için de eğitimde dijital altyapının oluşturulması ve dijital malzemenin kullanılmasının son derece önem taşıdığını ifade ederek, eğitimde fırsat eşitliğine yönelik çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü dile getirdi.

Projenin diğer ayağını ise Türkiye'nin eğitimde dijital çağı yakalamasının oluşturduğunu aktaran Bakan Işık, şöyle devam etti:

"Burada teknolojinin geliştirilmesi... Özellikle etkileşimli tahtalar, tablet bilgisayarlar ve altyapı, tüm donanımlar Türkiye açısından son derece önemli. Tabletlerle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve biz bir çalışma yapıyoruz. Bu tabletlerde maksimum yerlilik oranını hedefliyoruz. Onun için de bir tablette yerlilik oranı ne kadar olmalı diye TÜBİTAK'la birlikte bir çalışma yürütülüyor. Bu çalışma bugünlerde bitecek. Bu çalışma bittikten sonra biz iyi bir yerlilik oranı koyacağız. O yerlilik oranına göre de kamu alıma çıkacak. İnşallah bu kamu alımını yerlilik oranını sağlayacak şekilde yaparız. O zaman rekabetçi bir de ortam olur. Ümit ediyoruz kendi firmalarımız bu ihaleyi alırlar ve Türkiye hem teknolojisini kullanırken aynı zamanda geliştirmiş ve satmış olur. Altyapı olarak bunu yapacak firmalarımız var. Daha da fazla firma olmasını arzu ediyoruz."

Kılı kırk yarıyoruz

Tablet bilgisayarlarda yerlilik oranının hesaplanması çalışmalarının çok büyük bir titizlikle yürütüldüğüne dikkati çeken Işık, "Sadece kullanılan parçaları hesap etmek yerlilik oranında yeterli değil. Oradaki yazılım çok önemli bir faktör. Oradaki alt kırılımlar tek tek inceleniyor. Verilen işçilik önemli bir faktör. Biz yerliyi sadece montaj olarak düşünmüyoruz. Her bir parça için burada ne kadar emek veriliyor, ne kadarı burada üretiliyor, geliştiriliyor, bütün bunlara bakıyoruz. Bunun için kılı kırk yaran bir çalışmayı bakanlığımız yapıyor. Önümüzdeki süreçte bunları ortaya net olarak koymuş olacağız" diye konuştu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık,  "Yaklaşık 10 milyonun üzerinde tablet alımı yapılacak. Bu rakam büyük bir rakamdır. Bizim yerli üretimimizi de desteklemeli'' dedi.

> Tabletlerde maksimum yerlilik hedefleniyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, yaklaşık 10 milyonun üzerinde alım yapılacak tabletlerde, maksimum yerlilik oranını hedeflediklerini belirtti.

tabletlerBilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Eğitimde Fırsatları Arttırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarların üretiminde yerlilik oranını yükseltmek amacıyla Milli Eğitim Bakanlığıyla birlikte yürüttükleri çalışmada sona yaklaştıklarını belirterek, belirlenecek yerlilik oranına göre kamunun alıma çıkacağını söyledi.

Bakan Işık, Eğitimde FATİH Projesi'nin Türkiye'nin son dönemdeki en önemli projelerinden birisi olduğunu kaydetti.

Projenin iki temel ayağı bulunduğunu, ilkinin eğitimde fırsat eşitliğini maksimum düzeye çıkarmak olduğunu vurgulayan Işık, "Hakkari'deki bir yavrumuzun da Ardahan'daki, Artvin'in Şavşat'ın bir köyündeki yavrumuzun da İstanbul'daki yavrumuzla aynı şartlarda yarışabilmesi... Bu artık dijital çağda mümkün" dedi.

Işık, bunun için de eğitimde dijital altyapının oluşturulması ve dijital malzemenin kullanılmasının son derece önem taşıdığını ifade ederek, eğitimde fırsat eşitliğine yönelik çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü dile getirdi.

Projenin diğer ayağını ise Türkiye'nin eğitimde dijital çağı yakalamasının oluşturduğunu aktaran Bakan Işık, şöyle devam etti:

"Burada teknolojinin geliştirilmesi... Özellikle etkileşimli tahtalar, tablet bilgisayarlar ve altyapı, tüm donanımlar Türkiye açısından son derece önemli. Tabletlerle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve biz bir çalışma yapıyoruz. Bu tabletlerde maksimum yerlilik oranını hedefliyoruz. Onun için de bir tablette yerlilik oranı ne kadar olmalı diye TÜBİTAK'la birlikte bir çalışma yürütülüyor. Bu çalışma bugünlerde bitecek. Bu çalışma bittikten sonra biz iyi bir yerlilik oranı koyacağız. O yerlilik oranına göre de kamu alıma çıkacak. İnşallah bu kamu alımını yerlilik oranını sağlayacak şekilde yaparız. O zaman rekabetçi bir de ortam olur. Ümit ediyoruz kendi firmalarımız bu ihaleyi alırlar ve Türkiye hem teknolojisini kullanırken aynı zamanda geliştirmiş ve satmış olur. Altyapı olarak bunu yapacak firmalarımız var. Daha da fazla firma olmasını arzu ediyoruz."

Kılı kırk yarıyoruz

Tablet bilgisayarlarda yerlilik oranının hesaplanması çalışmalarının çok büyük bir titizlikle yürütüldüğüne dikkati çeken Işık, "Sadece kullanılan parçaları hesap etmek yerlilik oranında yeterli değil. Oradaki yazılım çok önemli bir faktör. Oradaki alt kırılımlar tek tek inceleniyor. Verilen işçilik önemli bir faktör. Biz yerliyi sadece montaj olarak düşünmüyoruz. Her bir parça için burada ne kadar emek veriliyor, ne kadarı burada üretiliyor, geliştiriliyor, bütün bunlara bakıyoruz. Bunun için kılı kırk yaran bir çalışmayı bakanlığımız yapıyor. Önümüzdeki süreçte bunları ortaya net olarak koymuş olacağız" diye konuştu.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık,  "Yaklaşık 10 milyonun üzerinde tablet alımı yapılacak. Bu rakam büyük bir rakamdır. Bizim yerli üretimimizi de desteklemeli'' dedi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 05 Ağustos 2015 15:03

Gösterim: 1991

BTK Başkanvekili Sayan, 4G ihalesi şartnamesinin değiştiğini belirterek "Bu ihaleyle 4,5G teknolojisiyle hizmete başlanacak. 5G teknolojisine geçişin önü açılacak" dedi.

4,5GBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanvekili Ömer Fatih Sayan, 26 Ağustos'ta yapılacak  4G ihalesinin şartnamesinde değişiklik yapıldığını belirterek, "Değişikliklerin ardından bu ihaleyle Türkiye’de kamuoyunda bilinen adıyla 4,5G teknolojisiyle hizmete başlanacak. 5G teknolojisine yerli teknolojiyle geçilmesinin önü açılacak" dedi.

Sayan, kamuoyunda 4G olarak tabir edilen IMT (Uluslararası Mobil Telekomünikasyon) Yetkilendirmesi İhalesinin 26 Ağustos'ta yapılacağını anımsattı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının belirlediği politika doğrultusunda BTK'nın yürüttüğü çalışmalar neticesinde IMT yetkilendirmesi ihale şartnamesinde değişiklik yapıldığını ifade eden Sayan, kendi Ar-Ge’sini yapan ve yerlilik oranı daha yüksek haberleşme sektörünü hedefleyen bir vizyonun ortaya konulduğunu bildirdi.

5G'ye ilk geçen ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz

Yapılacak ihalenin bir frekans tahsis ihalesi olduğunu vurgulayan Sayan, 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketinin ihaleyi kazanan işletmecilere tahsis edileceğini, ihale sonrasında bu frekanslar kullanılarak tüketicilere 5G de dahil yeni teknolojilerin sunulabileceğini belirtti.

3 şeritli otoban kalitesi sağlanacak

3G hizmetlerinden sonra geliştirilen ve kamuoyunda 4, 5G olarak tabir edilen IMT Advanced teknolojileriyle hizmet sunulacağındanteknoloji üstünlüğü sayesinde vatandaşların çok daha hızlı bir şekilde bilgiye erişme imkanına kavuşacağını ifade eden Sayan, şöyle devam etti:

"Mevcut durumda vatandaşlarımız tek şeritli bir yolda ve yeni araçlarla seyahat ederken bile ulaşabileceği hız sınırlı olabilecekken, ihale sonrasında mevcut yola ilave edilecek 3 şeritli otoban kalitesinde yolla birlikte toplam 4 şeritli bir yolda ve daha yeni ve hızlı araçlarla seyahat etmeye başlayacaklar. "

1 Nisan 2016’da hizmete girecek

İhalenin ardından tahsis edilecek frekanslardan 1 Nisan 2016'dan itibaren yeni teknolojiyle hizmet sunumuna başlanabileceğini bildiren Sayan, “İşletmecilere yetkilendirmenin ardından 8 yıl içinde Türkiye’nin nüfusunun yüzde 95’ini kapsama alanına alma zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca yine 8 yıl içinde tüm il ve ilçelerin nüfusunun yüzde 90’ını kapsama zorunluluğu getiriliyor" dedi.

Tünellerde bile kullanılabilecek

Şartnamede yapılan değişiklikle uzunluğu 1 kilometrenin üzerindeki tüneller ile konvansiyonel tren hatlarının da belirli bir zaman içinde kapsanması şartı getirildiğini belirten Sayan, otoyol ve yüksek hızlı tren hatlarına ilaveten bu tünellerden geçen ve konvansiyonel tren hatlarında yolculuk yapan vatandaşların da seyahatlerinde mobil genişbant hizmeti alabilme imkanına kavuşturulmasının hedeflendiğini bildirdi.

> 4G yerine 4,5G teknolojisi geliyor

BTK Başkanvekili Sayan, 4G ihalesi şartnamesinin değiştiğini belirterek "Bu ihaleyle 4,5G teknolojisiyle hizmete başlanacak. 5G teknolojisine geçişin önü açılacak" dedi.

4,5GBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanvekili Ömer Fatih Sayan, 26 Ağustos'ta yapılacak  4G ihalesinin şartnamesinde değişiklik yapıldığını belirterek, "Değişikliklerin ardından bu ihaleyle Türkiye’de kamuoyunda bilinen adıyla 4,5G teknolojisiyle hizmete başlanacak. 5G teknolojisine yerli teknolojiyle geçilmesinin önü açılacak" dedi.

Sayan, kamuoyunda 4G olarak tabir edilen IMT (Uluslararası Mobil Telekomünikasyon) Yetkilendirmesi İhalesinin 26 Ağustos'ta yapılacağını anımsattı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının belirlediği politika doğrultusunda BTK'nın yürüttüğü çalışmalar neticesinde IMT yetkilendirmesi ihale şartnamesinde değişiklik yapıldığını ifade eden Sayan, kendi Ar-Ge’sini yapan ve yerlilik oranı daha yüksek haberleşme sektörünü hedefleyen bir vizyonun ortaya konulduğunu bildirdi.

5G'ye ilk geçen ülkelerden biri olmayı hedefliyoruz

Yapılacak ihalenin bir frekans tahsis ihalesi olduğunu vurgulayan Sayan, 800, 900, 1800, 2100 ve 2600 MHz bandında 20 ayrı frekans paketinin ihaleyi kazanan işletmecilere tahsis edileceğini, ihale sonrasında bu frekanslar kullanılarak tüketicilere 5G de dahil yeni teknolojilerin sunulabileceğini belirtti.

3 şeritli otoban kalitesi sağlanacak

3G hizmetlerinden sonra geliştirilen ve kamuoyunda 4, 5G olarak tabir edilen IMT Advanced teknolojileriyle hizmet sunulacağındanteknoloji üstünlüğü sayesinde vatandaşların çok daha hızlı bir şekilde bilgiye erişme imkanına kavuşacağını ifade eden Sayan, şöyle devam etti:

"Mevcut durumda vatandaşlarımız tek şeritli bir yolda ve yeni araçlarla seyahat ederken bile ulaşabileceği hız sınırlı olabilecekken, ihale sonrasında mevcut yola ilave edilecek 3 şeritli otoban kalitesinde yolla birlikte toplam 4 şeritli bir yolda ve daha yeni ve hızlı araçlarla seyahat etmeye başlayacaklar. "

1 Nisan 2016’da hizmete girecek

İhalenin ardından tahsis edilecek frekanslardan 1 Nisan 2016'dan itibaren yeni teknolojiyle hizmet sunumuna başlanabileceğini bildiren Sayan, “İşletmecilere yetkilendirmenin ardından 8 yıl içinde Türkiye’nin nüfusunun yüzde 95’ini kapsama alanına alma zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca yine 8 yıl içinde tüm il ve ilçelerin nüfusunun yüzde 90’ını kapsama zorunluluğu getiriliyor" dedi.

Tünellerde bile kullanılabilecek

Şartnamede yapılan değişiklikle uzunluğu 1 kilometrenin üzerindeki tüneller ile konvansiyonel tren hatlarının da belirli bir zaman içinde kapsanması şartı getirildiğini belirten Sayan, otoyol ve yüksek hızlı tren hatlarına ilaveten bu tünellerden geçen ve konvansiyonel tren hatlarında yolculuk yapan vatandaşların da seyahatlerinde mobil genişbant hizmeti alabilme imkanına kavuşturulmasının hedeflendiğini bildirdi.

Son Güncelleme: Perşembe, 30 Temmuz 2015 15:37

Gösterim: 2477


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.