Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik değişikliğinde yer alan dövme ve piercing yasaklarına uzman psikolog ve pedagoglardan tepki yağdı.

Hürriyet Gazetesi’nden Gamze Kolcu’nun haberi;

Yasakların temel insan haklarına ve Anayasa’ya aykırı olarak ‘beden ve vücut dokunulmazlığına müdahale’ anlamına geleceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda meydana gelebilecek travmalara dikkat çekti. Görüşler özetle şöyle:

Soyup dövmeye bakmak felaket olur

Prof. Dr. Elvan İşeri (Gazi Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı): Dövmeleri genellikle ergenlik çağındaki çocuklarda görüyoruz. Ergenlik çağının en önemli özelliği farklı olmak, kendi bedeni hakkında söz sahibi olduğunu hissettirmek için yapılan yenilik arayışlarıdır. Bu çağda çocuklar kılık kıyafetten saç rengine kadar birçok değişikliğe eğilim gösterir. Ailenin ve eğiticilerin bilgilendirmesi, yol göstermesi gereken bir yaşta, çocuğu yasaklarla boğuşturmak doğru bir davranış değil. Dövmeyi ve piercing’i ilkokulda ve ortaokulda çok fazla görmüyoruz. Ergenlikte bedenin denetlenmesi çocuğun ruh sağlığı için son derece yanlış bir davranış olur. Forma içinde kalan bir dövmenin denetlenmesi nasıl olacak, gerçekten merak ediyoruz. Çocuğu soyup vücudunda dövme araştırması yapmak onun için tam bir felaket olur. Bedene müdahale anlamı taşıyan bir kontrol, çocuğun beden dokunulmazlığının ihlali anlamına gelir.

Kalıcı psikolojik sorunlar oluşabilir

Dr. Başak Alpas (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi-Klinik Çocuk Psikoloğu): Özellikle ergenlik döneminde bedene yaptırılan dövme, hızma ve piercing bu yaştaki çocukların içindeki ‘ben’i erişkinlere, otoriteye (anne- babaya, öğretmene) gösterme eylemidir. Kendini ifade etmeye çalıştığı fırtınalı bir dönemdir. Amaç, ilköğretim çağında madde kullanımını engelleme, cinsellik konusunda bilinçlendirme, davranış bozukluğunu ya da intiharı önlemek ise aile-okul işbirliği yapılması daha sağlıklı bir yol çizmektedir. Aksi takdirde bedeninde dövme olan bir ergenin dövmesinin silinmesi ile kendini ifade etmeye çalışan ergenin tüm değerleri elinden alınarak daha ciddi, hatta kalıcı psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Yasak merakı artırıp yaygınlaştırır

Doç. Dr. Nurper Erberk Özen (Psikiyatrist): Dövme öğrencinin görünmeyen bir yerindeyse saklayan durumuna düşecek, okulda yasak işleyen kişi olacaktır. Eğer sildirmesi istenecekse ve çocuk bunu kabul etmezse, yönetime karşı koymuş olacak. Öte yandan yasak özellikle ergenlik yaşlarında merakın artmasına, hatta yasak olan konunun yaygınlaşmasına neden olur. Çocuğun bedeni ile ilgili olan bu durumda, okul idarecilerinin nasıl bir yol izleyeceği önem taşıyor. Dövme ve piercing öğrencinin bedeni ile ilgili kendisinin aldığı bir karar. Buna müdahale etmek temel haklara aykırıdır. Beden dokunulmazlığını çiğnemek, son derece yanlış ve riskli bir karar. Dövmesini sildirmeyen öğrenci öğretmenleri ve arkadaşları tarafından dışlanmayla da yüz yüze gelebilir. Gruplaşmalar meydana gelir ve ötekileştirme yaygınlaşır. Okullardaki sevgi ve saygı iklimi bozulur.

Beden dokunulmazlığına müdahale

Dr. Çiğdem Kudiaki (Klinik Psikolog): Dövmeyi yasaklamak temel haklar üzerinden bedenin dokunulmazlığına müdahale anlamına gelir. Kendi bedeni hakkında söz sahibi olan bireylere, yine bedeninde yer alan bir dövme nedeniyle karışmak, cezalandırmak, aşağılamak insan haklarına aykırıdır. Yönetmelikte yer alan ve yasaklanan dövme ile piercing konusunda izlenecek yol çok iyi belirlenmeli. Ergenlik çağındaki öğrencilerin ciddi sorunlar yaşayacağından endişe ediyoruz. Çocuk yaptırdığı dövmeyi saklayacak mı, vücudunun görünmeyen yerindeyse okul idaresi bunun kontrolünü nasıl yapacak, elbiselerini çıkarmasını mı isteyecek? Ergenlik çağındaki çocuklar özellikle bedeni, yani dış görünüşü ile farklılaşmak ister. Maalesef toplumun birçok kesiminde bu çocukları baskı altına almak ağırlıklı bir görüş.

> Öğrencilere dövme ve piercing yasağına tepki

Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik değişikliğinde yer alan dövme ve piercing yasaklarına uzman psikolog ve pedagoglardan tepki yağdı.

Hürriyet Gazetesi’nden Gamze Kolcu’nun haberi;

Yasakların temel insan haklarına ve Anayasa’ya aykırı olarak ‘beden ve vücut dokunulmazlığına müdahale’ anlamına geleceğini söyleyen uzmanlar, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarda meydana gelebilecek travmalara dikkat çekti. Görüşler özetle şöyle:

Soyup dövmeye bakmak felaket olur

Prof. Dr. Elvan İşeri (Gazi Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı): Dövmeleri genellikle ergenlik çağındaki çocuklarda görüyoruz. Ergenlik çağının en önemli özelliği farklı olmak, kendi bedeni hakkında söz sahibi olduğunu hissettirmek için yapılan yenilik arayışlarıdır. Bu çağda çocuklar kılık kıyafetten saç rengine kadar birçok değişikliğe eğilim gösterir. Ailenin ve eğiticilerin bilgilendirmesi, yol göstermesi gereken bir yaşta, çocuğu yasaklarla boğuşturmak doğru bir davranış değil. Dövmeyi ve piercing’i ilkokulda ve ortaokulda çok fazla görmüyoruz. Ergenlikte bedenin denetlenmesi çocuğun ruh sağlığı için son derece yanlış bir davranış olur. Forma içinde kalan bir dövmenin denetlenmesi nasıl olacak, gerçekten merak ediyoruz. Çocuğu soyup vücudunda dövme araştırması yapmak onun için tam bir felaket olur. Bedene müdahale anlamı taşıyan bir kontrol, çocuğun beden dokunulmazlığının ihlali anlamına gelir.

Kalıcı psikolojik sorunlar oluşabilir

Dr. Başak Alpas (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi-Klinik Çocuk Psikoloğu): Özellikle ergenlik döneminde bedene yaptırılan dövme, hızma ve piercing bu yaştaki çocukların içindeki ‘ben’i erişkinlere, otoriteye (anne- babaya, öğretmene) gösterme eylemidir. Kendini ifade etmeye çalıştığı fırtınalı bir dönemdir. Amaç, ilköğretim çağında madde kullanımını engelleme, cinsellik konusunda bilinçlendirme, davranış bozukluğunu ya da intiharı önlemek ise aile-okul işbirliği yapılması daha sağlıklı bir yol çizmektedir. Aksi takdirde bedeninde dövme olan bir ergenin dövmesinin silinmesi ile kendini ifade etmeye çalışan ergenin tüm değerleri elinden alınarak daha ciddi, hatta kalıcı psikolojik problemlerin ortaya çıkmasına yol açabilir.

Yasak merakı artırıp yaygınlaştırır

Doç. Dr. Nurper Erberk Özen (Psikiyatrist): Dövme öğrencinin görünmeyen bir yerindeyse saklayan durumuna düşecek, okulda yasak işleyen kişi olacaktır. Eğer sildirmesi istenecekse ve çocuk bunu kabul etmezse, yönetime karşı koymuş olacak. Öte yandan yasak özellikle ergenlik yaşlarında merakın artmasına, hatta yasak olan konunun yaygınlaşmasına neden olur. Çocuğun bedeni ile ilgili olan bu durumda, okul idarecilerinin nasıl bir yol izleyeceği önem taşıyor. Dövme ve piercing öğrencinin bedeni ile ilgili kendisinin aldığı bir karar. Buna müdahale etmek temel haklara aykırıdır. Beden dokunulmazlığını çiğnemek, son derece yanlış ve riskli bir karar. Dövmesini sildirmeyen öğrenci öğretmenleri ve arkadaşları tarafından dışlanmayla da yüz yüze gelebilir. Gruplaşmalar meydana gelir ve ötekileştirme yaygınlaşır. Okullardaki sevgi ve saygı iklimi bozulur.

Beden dokunulmazlığına müdahale

Dr. Çiğdem Kudiaki (Klinik Psikolog): Dövmeyi yasaklamak temel haklar üzerinden bedenin dokunulmazlığına müdahale anlamına gelir. Kendi bedeni hakkında söz sahibi olan bireylere, yine bedeninde yer alan bir dövme nedeniyle karışmak, cezalandırmak, aşağılamak insan haklarına aykırıdır. Yönetmelikte yer alan ve yasaklanan dövme ile piercing konusunda izlenecek yol çok iyi belirlenmeli. Ergenlik çağındaki öğrencilerin ciddi sorunlar yaşayacağından endişe ediyoruz. Çocuk yaptırdığı dövmeyi saklayacak mı, vücudunun görünmeyen yerindeyse okul idaresi bunun kontrolünü nasıl yapacak, elbiselerini çıkarmasını mı isteyecek? Ergenlik çağındaki çocuklar özellikle bedeni, yani dış görünüşü ile farklılaşmak ister. Maalesef toplumun birçok kesiminde bu çocukları baskı altına almak ağırlıklı bir görüş.

Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Eylül 2014 08:07

Gösterim: 1452

MEB, ortaokul ve imam hatip ortaokulları için Gürcüce öğretim programı hazırladı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokul ve imam hatip ortaokulları için Gürcüce öğretim programı hazırladı.

Bakanlık, ortaokul ve imam hatip ortaokullarında "Yaşayan Diller ve Lehçeler" dersi kapsamında  bulunan Kürtçe, Kurmanca, Zazaca, Lazca, Adığece ve Abazaca derslerinin ardından Gürcüce için de öğretim programı hazırladı.

Öğretim programı, 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için bu öğretim yılından itibaren uygulanacak. Öğretim programında, Gürcüce hakkında genel bilgiler, programın vizyonu, yapısı, temel özellikleri, öğrenme öğretme süreci, etkinlik örnekleri ve kazanımlarına yer verildi.

Program, öğrencilerin zihinsel gelişim düzeylerine uygun; bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlarla ilgili, kültürler arası iletişim becerilerini ve çalışma becerilerini geliştirmeye yönelik olarak düzenlendi.

Öğretim programında, öğrencilerin dört dil becerisinin dengeli biçimde geliştirilmesi, onlara yeteneklerini keşfederek kendilerini değerlendirme fırsatı verilmesi ve özellikle kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi hedeflendi. 

Program öğrencilerde; dinleme, konuşma, okuma ve yazma olarak dört temel dil becerisini baz alan öğrenme alanlarında Gürcüce öğrenmeye yönelik bilgi, beceri ve tutum geliştirmeyi hedefleyen bölümlerden oluştu.

Aynı şekilde bilişsel, duyuşsal, psikomotor kazanımlar ve öğretmene hitaben yazılan neyi, nasıl ve hangi içerikle öğretebileceğine dair açıklamalar ile bu kazanımlara ulaşmak için ne öğretelim sorusuna yanıt veren tema ve içerik önerileri de programda yer aldı.

Gürcüce dersi öğretim programı 288 ders saatine göre düzenlendi ve programının hazırlanmasında Avrupa Konseyi tarafından dil öğrenme ve öğretimine ilişkin uygulamalara dair karşılaştırılabilir standartlar getiren "Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni" çerçevesinde belirlenen düzeyler esas alındı. 

Gürcüce Dersi Öğretim Programında ortaokul 5. sınıftan başlayarak 8. sınıfın sonuna kadar ulaşılması hedeflenen yeterlik düzeyi A2 olarak tespit edildi.

Öğretim programı; Gürcü dilini bir iletişim aracı olarak kullanabilen, dil öğrenmekten zevk alan, kültürel değerlerin farkında olan aynı zamanda farklı kültürleri tanıyarak kendini sosyal anlamda geliştiren, farklılıkların kültürel bir zenginlik olduğunun farkına varan bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.

Programda, öğretmenlere, öğretme ortamında öğrencileri aktif kılacak etkinlikler düzenlemeleri, açık uçlu sorularla öğrencilerin sürece aktif katılmalarını sağlamaları,  öğrencilerin merak duygularını diri tutacak strateji, yöntem, teknik ve etkinlikler düzenlemeleri öneriliyor.

> Ortaokullara Gürcüce dersi

MEB, ortaokul ve imam hatip ortaokulları için Gürcüce öğretim programı hazırladı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokul ve imam hatip ortaokulları için Gürcüce öğretim programı hazırladı.

Bakanlık, ortaokul ve imam hatip ortaokullarında "Yaşayan Diller ve Lehçeler" dersi kapsamında  bulunan Kürtçe, Kurmanca, Zazaca, Lazca, Adığece ve Abazaca derslerinin ardından Gürcüce için de öğretim programı hazırladı.

Öğretim programı, 5, 6, 7 ve 8. sınıflar için bu öğretim yılından itibaren uygulanacak. Öğretim programında, Gürcüce hakkında genel bilgiler, programın vizyonu, yapısı, temel özellikleri, öğrenme öğretme süreci, etkinlik örnekleri ve kazanımlarına yer verildi.

Program, öğrencilerin zihinsel gelişim düzeylerine uygun; bilişsel, duyuşsal ve psikomotor alanlarla ilgili, kültürler arası iletişim becerilerini ve çalışma becerilerini geliştirmeye yönelik olarak düzenlendi.

Öğretim programında, öğrencilerin dört dil becerisinin dengeli biçimde geliştirilmesi, onlara yeteneklerini keşfederek kendilerini değerlendirme fırsatı verilmesi ve özellikle kendilerini ifade etme becerilerinin geliştirilmesi hedeflendi. 

Program öğrencilerde; dinleme, konuşma, okuma ve yazma olarak dört temel dil becerisini baz alan öğrenme alanlarında Gürcüce öğrenmeye yönelik bilgi, beceri ve tutum geliştirmeyi hedefleyen bölümlerden oluştu.

Aynı şekilde bilişsel, duyuşsal, psikomotor kazanımlar ve öğretmene hitaben yazılan neyi, nasıl ve hangi içerikle öğretebileceğine dair açıklamalar ile bu kazanımlara ulaşmak için ne öğretelim sorusuna yanıt veren tema ve içerik önerileri de programda yer aldı.

Gürcüce dersi öğretim programı 288 ders saatine göre düzenlendi ve programının hazırlanmasında Avrupa Konseyi tarafından dil öğrenme ve öğretimine ilişkin uygulamalara dair karşılaştırılabilir standartlar getiren "Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni" çerçevesinde belirlenen düzeyler esas alındı. 

Gürcüce Dersi Öğretim Programında ortaokul 5. sınıftan başlayarak 8. sınıfın sonuna kadar ulaşılması hedeflenen yeterlik düzeyi A2 olarak tespit edildi.

Öğretim programı; Gürcü dilini bir iletişim aracı olarak kullanabilen, dil öğrenmekten zevk alan, kültürel değerlerin farkında olan aynı zamanda farklı kültürleri tanıyarak kendini sosyal anlamda geliştiren, farklılıkların kültürel bir zenginlik olduğunun farkına varan bireyler yetiştirmeyi hedefliyor.

Programda, öğretmenlere, öğretme ortamında öğrencileri aktif kılacak etkinlikler düzenlemeleri, açık uçlu sorularla öğrencilerin sürece aktif katılmalarını sağlamaları,  öğrencilerin merak duygularını diri tutacak strateji, yöntem, teknik ve etkinlikler düzenlemeleri öneriliyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 27 Eylül 2014 17:01

Gösterim: 1848

Polis Akademisi Başkanlığı Fakülte ve Yüksek Okulları, emniyet teşkilatının alt birim ihtiyaçlarını karşılamak için 2 bin 500 öğrenci alacak.

Polis Akademisi Başkanlığı Fakülte ve Yüksek Okulları, emniyet teşkilatının alt birim ihtiyaçlarını karşılamak için 2 bin 500 öğrenci alacak.

Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesindeki açıklamaya göre, Ankara ve İstanbul'da biner, İzmir'de ise 500 öğrenci alınacak. Öğrencilerin, belirlenen illerdeki devlet üniversitelerinde tespit edilen 54 bölümde öğrenimlerine devam etmeleri gerekiyor.

Başvurular 25 Eylül-10 Ekim, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı ise 15 Ekim-25 Ekim'de yapılacak. Detaylı bilgi ise "www.pa.edu.tr" sitesinden öğrenilecek.

> Polis Akademisi'ne 2 bin 500 öğrenci alınacak

Polis Akademisi Başkanlığı Fakülte ve Yüksek Okulları, emniyet teşkilatının alt birim ihtiyaçlarını karşılamak için 2 bin 500 öğrenci alacak.

Polis Akademisi Başkanlığı Fakülte ve Yüksek Okulları, emniyet teşkilatının alt birim ihtiyaçlarını karşılamak için 2 bin 500 öğrenci alacak.

Emniyet Genel Müdürlüğünün internet sitesindeki açıklamaya göre, Ankara ve İstanbul'da biner, İzmir'de ise 500 öğrenci alınacak. Öğrencilerin, belirlenen illerdeki devlet üniversitelerinde tespit edilen 54 bölümde öğrenimlerine devam etmeleri gerekiyor.

Başvurular 25 Eylül-10 Ekim, fiziki yeterlilik ve mülakat sınavı ise 15 Ekim-25 Ekim'de yapılacak. Detaylı bilgi ise "www.pa.edu.tr" sitesinden öğrenilecek.

Son Güncelleme: Cumartesi, 27 Eylül 2014 13:36

Gösterim: 2407

Eğitim-İş, okullardaki kılık-kıyafet yönetmeliğinin iptali için Danıştay'a başvuracak.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine ilişkin yönetmelikte yapılan değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsattı.

Demir, düzenlemeyi Anayasa'ya, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu ileri sürerek eleştirdi.

Yönetmeliğin iptali için gerekli hazırlıkları tamamladıklarını ifade eden Demir, Danıştay'a dava açacaklarını, buradan sonuç alamamaları durumunda ise konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini kaydetti.

> Kılık kıyafet yönetmeliği Danıştay’a gidiyor

Eğitim-İş, okullardaki kılık-kıyafet yönetmeliğinin iptali için Danıştay'a başvuracak.

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir yaptığı yazılı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine ilişkin yönetmelikte yapılan değişikliğin Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsattı.

Demir, düzenlemeyi Anayasa'ya, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunu ileri sürerek eleştirdi.

Yönetmeliğin iptali için gerekli hazırlıkları tamamladıklarını ifade eden Demir, Danıştay'a dava açacaklarını, buradan sonuç alamamaları durumunda ise konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini kaydetti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 27 Eylül 2014 16:34

Gösterim: 2433

Yükseköğretimde, bir derse üçüncü defa kayıt yaptıran öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücreti alınacak. 

Bakanlar Kurulunun, 15 Eylül'deki toplantısında alınan, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları ve Öğrenim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar"ı Resmi Gazetede, yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Karara göre, yükseköğretim öğrencilerinden, 2012-2014 eğitim öğretim yılında Bakanlar Kurulu kararı öğrenimine devam eden veya yeni kayıt yaptıracak birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden kaldırılan öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretleri, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da öğrencilerden alınmayacak. 

Bu öğrencilerden alınması gereken öğrenci katkı payı tutarları, Devlet tarafından karşılanacak. 

Hazırlık sınıfı veya yabancı dil geliştirme programı hariç olmak üzere, önlisans, lisans düzeydeki yükseköğretim programlarından Öğrenci Seçme Yerleştirme Sistemi Kılavuzunda belirtilen süreler, lisansüstü düzeydeki yükseköğretim programlarından Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde belirtilen süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden ise öğrenci katkı payı ve öğrenim ücreti alınacak.

Yükseköğretim Kanunununda belirtilen süreler içinde aynı yükseköğretim kurumundaki öğrenimi sırasında bir derse üçüncü defa kayıt yaptıran öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücretinin yanı sıra, ilgili maddelere göre hesaplanan kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası, dördüncü defa kayıt yaptırması halinde yüzde 100'ü, beşinci veya daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300 fazlası ile hesaplanarak alınacak.

Süresi içinde öğrenimin tamamlanamaması halinde, her bir ilave ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için ilgili madde doğrultusunda belirlenecek olan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 100'ü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 200'ü, üçüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 300'ü, dördüncü ve daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 400'ü olarak hesaplanacak.

Süreler içerisinde yandal veya çift anadal öğreniminin tamamlanamaması nedeniyle ilave ders alınması halinde, her bir ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için ilgili maddeye göre hesaplanan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 100'ü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 200'ü, üç ve daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300'ü olarak hesaplanacak. 

Lisansüstü öğrenimini, süresi içerisinde tamamlanamaması halinde, tez aşamasında ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti, lisansüstü öğrenim için belirlenen dönemlik katkı payı veya öğrenim ücretinde,  dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası, dördüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 100, beşinci veya daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300 fazlası ile hesaplanarak alınacak.

Süresi içerisinde, Her bir ders için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti tutarları, her bir dersin kredisinin ilgili dönemde alınması gereken toplam ders kredisine oranlanması sonucu bulunacak katsayının ilgili dönem için belirlenen öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti ile çarpılarak, ilgili yükseköğretim kurumunca dönem başlarında hesaplanacak.

> Aynı derse 3 defa kayıt yaptıran öğrencilere katkı payı

Yükseköğretimde, bir derse üçüncü defa kayıt yaptıran öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücreti alınacak. 

Bakanlar Kurulunun, 15 Eylül'deki toplantısında alınan, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılında Yükseköğretim Kurumlarında Cari Hizmet Maliyetlerine Öğrenci Katkısı Olarak Alınacak Katkı Payları ve Öğrenim Ücretlerinin Tespitine Dair Karar"ı Resmi Gazetede, yayımlanarak yürürlüğe girdi. 

Karara göre, yükseköğretim öğrencilerinden, 2012-2014 eğitim öğretim yılında Bakanlar Kurulu kararı öğrenimine devam eden veya yeni kayıt yaptıracak birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden kaldırılan öğrenci katkı payı ve öğrenim ücretleri, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da öğrencilerden alınmayacak. 

Bu öğrencilerden alınması gereken öğrenci katkı payı tutarları, Devlet tarafından karşılanacak. 

Hazırlık sınıfı veya yabancı dil geliştirme programı hariç olmak üzere, önlisans, lisans düzeydeki yükseköğretim programlarından Öğrenci Seçme Yerleştirme Sistemi Kılavuzunda belirtilen süreler, lisansüstü düzeydeki yükseköğretim programlarından Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliğinde belirtilen süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden ise öğrenci katkı payı ve öğrenim ücreti alınacak.

Yükseköğretim Kanunununda belirtilen süreler içinde aynı yükseköğretim kurumundaki öğrenimi sırasında bir derse üçüncü defa kayıt yaptıran öğrencilerden, ilgili dönem için öngörülen katkı payı ya da öğrenim ücretinin yanı sıra, ilgili maddelere göre hesaplanan kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası, dördüncü defa kayıt yaptırması halinde yüzde 100'ü, beşinci veya daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300 fazlası ile hesaplanarak alınacak.

Süresi içinde öğrenimin tamamlanamaması halinde, her bir ilave ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için ilgili madde doğrultusunda belirlenecek olan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 100'ü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 200'ü, üçüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 300'ü, dördüncü ve daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 400'ü olarak hesaplanacak.

Süreler içerisinde yandal veya çift anadal öğreniminin tamamlanamaması nedeniyle ilave ders alınması halinde, her bir ders için kredi başına ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti; dersin alınacağı dönem için ilgili maddeye göre hesaplanan kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 100'ü, ikinci defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 200'ü, üç ve daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300'ü olarak hesaplanacak. 

Lisansüstü öğrenimini, süresi içerisinde tamamlanamaması halinde, tez aşamasında ödenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti, lisansüstü öğrenim için belirlenen dönemlik katkı payı veya öğrenim ücretinde,  dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücretinin yüzde 50 fazlası, dördüncü defa kayıt yaptırılması halinde yüzde 100, beşinci veya daha fazla defa kayıt yaptırılması halinde ise yüzde 300 fazlası ile hesaplanarak alınacak.

Süresi içerisinde, Her bir ders için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti tutarları, her bir dersin kredisinin ilgili dönemde alınması gereken toplam ders kredisine oranlanması sonucu bulunacak katsayının ilgili dönem için belirlenen öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti ile çarpılarak, ilgili yükseköğretim kurumunca dönem başlarında hesaplanacak.

Son Güncelleme: Cumartesi, 27 Eylül 2014 13:39

Gösterim: 1326


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.