Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YKS sınavından sonra birçok aile ve öğrenci yurt içi ve yurt dışı üniversitelerin avantaj ve maliyetlerini araştırmaya başladı. Kur farkından dolayı Avrupa ve Amerika’da bulunan üniversiteler ailelerin bütçelerini aştığı için Asya ülkeleri ailelerin gündemine gelmeye başladı.

yurtdisi_egitimİngilizce dışında yabancı dil öğrenme ve maddi avantajlardan dolayı Ukranya, Rusya ve Çin gibi ülkelere ilginin arttığını belirten EU Eğitim Genel Koordinatörü Emrah Yüksek YÖK anlaşmalarının artmasıyla beraber daha fazla öğrencinin Avrupa ve Amerika dışındaki üniversiteleri tercih edebileceğinin altını çiziyor. Asya ve Doğu Avrupa ülkelerindeki üniversiteler, Türk öğrencilere yurtdışı eğitimi için birçok kolaylık sağlıyor. Eğitim fuarları düzenleyen bir kurum olan Akare’nin 38 ülkede yaptığı araştırma, Çin, Rusya, Ukrayna, Tayvan, Kazakistan gibi Avrasya ülkelerinde eğitim maliyetlerinin Avrupa ve ABD üniversitelerine göre oldukça düşük seviyelerde olduğunu gösterdi.
Türkiye ile Avrasya ülkeleri arasındaki stratejik ve ekonomik işbirliğinin gelişmesi, bu ülkelerdeki üniversitelere olan ilgiyi de arttırmış durumda. Rusya’da bulunan St.Petersburg Üniversitesi, Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışacak kalifiye eleman yetiştirebilmek için, Türkiye’deki öğrencilere enerji alanında yüksek lisans imkânı sağlıyor. Pekin Yabancı Diller Üniversitesi’nin de geçtiğimiz yıllarda Türkiye’deki birçok üniversiteye denklik sağladığı bilinmekte. Türk öğrenciler, Rusya, Ukrayna, Çin ve Orta Asya üniversitelerinde oldukça uygun fiyatlarla, saygın üniversitelerden eğitim alma ve gelişmiş kariyer imkânlarından yararlanma şansına sahip. 

Ukrayna’da Eğitim 

Sanayi ve kalkınma hamleleriyle son yıllarda dikkat çeken Ukrayna, eğitim alanında Doğu Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden biri. Avrupa Birliği ve NATO için üyelik başvurusu yapmaya hazırlanan Ukrayna’nın kalkınma programında eğitimin önemli bir yeri var ve bu doğrultuda yurtdışından gelen öğrencilere büyük kolaylıklar sağlanıyor.

Ukrayna, AB ile olan ilişkilerini geliştirirken üniversite eğitimine büyük bir önem veriyor. Ülkedeki üniversiteler, AB üniversiteleri tarafından denk olarak kabul edilmekte. Dolayısıyla, Ukrayna yalnızca Avrasya için değil, Avrupa’da eğitim ve kariyer düşünen öğrenciler için de iyi bir seçenek. Diğer yandan, Ukrayna’da öğrenci kabulü Rusya’ya ve Avrupa ülkelerine göre çok daha kolay. Lise diplomasıyla yapılan başvuruları kabul eden Ukrayna üniversiteleri, YGS/LYS puanını şart koşmuyor. 

Ukrayna’da tıp eğitiminin ve teknik branşların üniversite eğitiminde ön plana çıktığı bilinmekte. Ayrıca, dünyanın en önemli havacılık üniversitelerinden biri olan Kiev Ulusal Havacılık Üniversitesi de burada bulunuyor. Ancak bunun dışında, sosyal bilimler alanında da eğitim veren saygın kurumlar bulunuyor. Üniversite yıllık ücretleri ise ortalama 1500 ile 4500 USD arasında değişmekte.Tüm bunlarla birlikte, Ukrayna’da barınma ve yaşam masrafları da oldukça düşük. Eğitim kurumlarından mezun olduktan sonra Ukrayna’da ve Avrupa’da iş bulmak da mümkün.

 

Rusya’da Eğitim 

Nüfusunun %99.6’sı okuryazar olan Rusya, eğitim ve kariyer olanakları bakımından gelişmiş bir ülke. Bilim, sanayi ve teknoloji alanında sürekli bir gelişim gösteren Rusya, milli hasılatının %5,4’lük bir oranını eğitime ayırıyor. Rusya’da dünya çapında tanınan ve akreditesi dünyanın her yerinde geçerli olan birçok saygın eğitim kurumu yer almakta. Türkiye’de dâhil olmak üzere birçok ülkeyle stratejik ve ekonomik alanda sürdürülen ilişkiler, yabancı öğrenciler için büyük bir fırsat yaratıyor. Yapılan son araştırmalar, Rusya’da 7 milyonun üzerinde öğrenci olduğunu ve bunların %5’ini yabancı öğrencilerin oluşturduğunu göstermekte. 

Nitelikli ve eğitimli bir nüfus yetiştirmek, Rusya’nın ulusal politikaları arasında önemli bir yere sahip. Bu yüzden, devlet eğitim giderlerinin %75’ini karşılıyor. Dolayısıyla, Rusya’da yılda 1500 ile 4000 USD gibi uygun bir fiyatla saygın bir üniversitede eğitim almak mümkün. Bununla birlikte, Avrupa ve ABD’de eğitim alan birçok öğrencinin yüksek masraflar yüzünden eğitim hayatına ara verdiği veya yorucu işlerde çalışmak zorunda kaldığı bilinirken, Rusya’da ayda ortalama 250-300 USD ile konaklama ve yaşam giderlerini karşılamak mümkün. 

Rusya’daki birçok üniversiteye YÖK tarafından denklik verilmiş durumda. Ayrıca Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliği sebebiyle, bu ülkedeki kurumlardan kabul almak oldukça kolay. Rusya’da nano teknolojiden tıp bilimine, eczacılıktan uzay bilimlerine, sosyal bilimlerden güzel sanatlara kadar her alanda eğitim veren prestijli üniversiteler bulunuyor. Bu üniversitelerde alınan eğitim yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da geçerli sayılıyor.

 

Çin’de Eğitim 

Dünya’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olan Çin, eğitime ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri arasında büyük bir önem veriyor. PISA tarafından 2016 yılında yapılan testte en başarılı altıncı ülke olan Çin, PISA sıralamalarında hemen hemen her yıl ilk sıralarda yer alıyor. Diğer yandan, 2015 yılında US News tarafından yayınlanan en iyi 500 üniversite sıralamasında Çin’in 30 üniversitesi bulunmakta. Diğer yandan, New York Üniversitesi ve Duke Üniversitesi gibi saygın ABD üniversitelerinin de Çin’de ortaklıkları bulunuyor. 

Çin’de 3000’in üzerinde üniversite bulunmakla birlikte, bunlardan 800’ü yurtdışından gelen öğrencilerin başvurularını kabul ediyor. Çin’deki iş piyasasının oldukça hareketli olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle teknik fakültelerde ve mühendislik bölümlerinde eğitim alanlar, burada kolaylıkla iş bulabiliyor. Çin’deki üniversite ücretlerinin de Amerika, Avrupa, Japonya’daki eğitim kurumlarına göre çok daha düşük olduğu bilinmekte. Yılda 2000 ile 4000 USD arasında bir fiyat ödeyerek, dünyanın önde gelen üniversitelerinden eğitim almak mümkün. Nokia, Motorola, Siemens gibi uluslararası teknoloji devlerinin merkezlerinin burada bulunması, kariyer olanaklarını arttırıyor. Çin’de barınma ve yaşam masraflarıABD, Japonya, Yeni Zelanda gibi ülkelere nazaran çok daha düşük.

 

Kazakistan’da Eğitim 

Eğitim, Kazakistan’da bağımsızlığın kazanıldığı zamandan beri en önemli gündem konuları arasında yer alıyor. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, toplumun gelişmesi ve ekonomik büyümenin sağlanması için eğitimi öncelikli bir faktör olarak belirlemişti. Ülkedeki eğitim sisteminin bu prensibe göre sürekli olarak geliştiği biliniyor. 

Kazakistan’da temeli SSCB döneminde atılmış eğitim kurumları olmakla birlikte, okulların maddi ve teknik altyapısı her yıl güçlendiriliyor. Bununla birlikte, Kazakistan’daki okullara kabul edilmek oldukça kolay. Buradaki üniversitelerde eğitim görmek için İngilizce ya da Rusça dillerinden birini iyi seviyede bilmek gerekiyor. Ancak bu dilleri bilmeyen öğrenciler için bir hazırlık programı da bulunmakta. Diğer yandan, Kazakistan’da yurt fiyatları ve ev kiraları, öğrenci bütçesi için oldukça uygun. Kazakistan’daki bazı üniversiteler, YGS-LYS sonuçlarına göre öğrenci kabul ediyor.

 

> Avrupa ve Amerika dışındaki eğitim imkânları

YKS sınavından sonra birçok aile ve öğrenci yurt içi ve yurt dışı üniversitelerin avantaj ve maliyetlerini araştırmaya başladı. Kur farkından dolayı Avrupa ve Amerika’da bulunan üniversiteler ailelerin bütçelerini aştığı için Asya ülkeleri ailelerin gündemine gelmeye başladı.

yurtdisi_egitimİngilizce dışında yabancı dil öğrenme ve maddi avantajlardan dolayı Ukranya, Rusya ve Çin gibi ülkelere ilginin arttığını belirten EU Eğitim Genel Koordinatörü Emrah Yüksek YÖK anlaşmalarının artmasıyla beraber daha fazla öğrencinin Avrupa ve Amerika dışındaki üniversiteleri tercih edebileceğinin altını çiziyor. Asya ve Doğu Avrupa ülkelerindeki üniversiteler, Türk öğrencilere yurtdışı eğitimi için birçok kolaylık sağlıyor. Eğitim fuarları düzenleyen bir kurum olan Akare’nin 38 ülkede yaptığı araştırma, Çin, Rusya, Ukrayna, Tayvan, Kazakistan gibi Avrasya ülkelerinde eğitim maliyetlerinin Avrupa ve ABD üniversitelerine göre oldukça düşük seviyelerde olduğunu gösterdi.
Türkiye ile Avrasya ülkeleri arasındaki stratejik ve ekonomik işbirliğinin gelişmesi, bu ülkelerdeki üniversitelere olan ilgiyi de arttırmış durumda. Rusya’da bulunan St.Petersburg Üniversitesi, Akkuyu Nükleer Santrali’nde çalışacak kalifiye eleman yetiştirebilmek için, Türkiye’deki öğrencilere enerji alanında yüksek lisans imkânı sağlıyor. Pekin Yabancı Diller Üniversitesi’nin de geçtiğimiz yıllarda Türkiye’deki birçok üniversiteye denklik sağladığı bilinmekte. Türk öğrenciler, Rusya, Ukrayna, Çin ve Orta Asya üniversitelerinde oldukça uygun fiyatlarla, saygın üniversitelerden eğitim alma ve gelişmiş kariyer imkânlarından yararlanma şansına sahip. 

Ukrayna’da Eğitim 

Sanayi ve kalkınma hamleleriyle son yıllarda dikkat çeken Ukrayna, eğitim alanında Doğu Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinden biri. Avrupa Birliği ve NATO için üyelik başvurusu yapmaya hazırlanan Ukrayna’nın kalkınma programında eğitimin önemli bir yeri var ve bu doğrultuda yurtdışından gelen öğrencilere büyük kolaylıklar sağlanıyor.

Ukrayna, AB ile olan ilişkilerini geliştirirken üniversite eğitimine büyük bir önem veriyor. Ülkedeki üniversiteler, AB üniversiteleri tarafından denk olarak kabul edilmekte. Dolayısıyla, Ukrayna yalnızca Avrasya için değil, Avrupa’da eğitim ve kariyer düşünen öğrenciler için de iyi bir seçenek. Diğer yandan, Ukrayna’da öğrenci kabulü Rusya’ya ve Avrupa ülkelerine göre çok daha kolay. Lise diplomasıyla yapılan başvuruları kabul eden Ukrayna üniversiteleri, YGS/LYS puanını şart koşmuyor. 

Ukrayna’da tıp eğitiminin ve teknik branşların üniversite eğitiminde ön plana çıktığı bilinmekte. Ayrıca, dünyanın en önemli havacılık üniversitelerinden biri olan Kiev Ulusal Havacılık Üniversitesi de burada bulunuyor. Ancak bunun dışında, sosyal bilimler alanında da eğitim veren saygın kurumlar bulunuyor. Üniversite yıllık ücretleri ise ortalama 1500 ile 4500 USD arasında değişmekte.Tüm bunlarla birlikte, Ukrayna’da barınma ve yaşam masrafları da oldukça düşük. Eğitim kurumlarından mezun olduktan sonra Ukrayna’da ve Avrupa’da iş bulmak da mümkün.

 

Rusya’da Eğitim 

Nüfusunun %99.6’sı okuryazar olan Rusya, eğitim ve kariyer olanakları bakımından gelişmiş bir ülke. Bilim, sanayi ve teknoloji alanında sürekli bir gelişim gösteren Rusya, milli hasılatının %5,4’lük bir oranını eğitime ayırıyor. Rusya’da dünya çapında tanınan ve akreditesi dünyanın her yerinde geçerli olan birçok saygın eğitim kurumu yer almakta. Türkiye’de dâhil olmak üzere birçok ülkeyle stratejik ve ekonomik alanda sürdürülen ilişkiler, yabancı öğrenciler için büyük bir fırsat yaratıyor. Yapılan son araştırmalar, Rusya’da 7 milyonun üzerinde öğrenci olduğunu ve bunların %5’ini yabancı öğrencilerin oluşturduğunu göstermekte. 

Nitelikli ve eğitimli bir nüfus yetiştirmek, Rusya’nın ulusal politikaları arasında önemli bir yere sahip. Bu yüzden, devlet eğitim giderlerinin %75’ini karşılıyor. Dolayısıyla, Rusya’da yılda 1500 ile 4000 USD gibi uygun bir fiyatla saygın bir üniversitede eğitim almak mümkün. Bununla birlikte, Avrupa ve ABD’de eğitim alan birçok öğrencinin yüksek masraflar yüzünden eğitim hayatına ara verdiği veya yorucu işlerde çalışmak zorunda kaldığı bilinirken, Rusya’da ayda ortalama 250-300 USD ile konaklama ve yaşam giderlerini karşılamak mümkün. 

Rusya’daki birçok üniversiteye YÖK tarafından denklik verilmiş durumda. Ayrıca Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik işbirliği sebebiyle, bu ülkedeki kurumlardan kabul almak oldukça kolay. Rusya’da nano teknolojiden tıp bilimine, eczacılıktan uzay bilimlerine, sosyal bilimlerden güzel sanatlara kadar her alanda eğitim veren prestijli üniversiteler bulunuyor. Bu üniversitelerde alınan eğitim yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da geçerli sayılıyor.

 

Çin’de Eğitim 

Dünya’nın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olan Çin, eğitime ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri arasında büyük bir önem veriyor. PISA tarafından 2016 yılında yapılan testte en başarılı altıncı ülke olan Çin, PISA sıralamalarında hemen hemen her yıl ilk sıralarda yer alıyor. Diğer yandan, 2015 yılında US News tarafından yayınlanan en iyi 500 üniversite sıralamasında Çin’in 30 üniversitesi bulunmakta. Diğer yandan, New York Üniversitesi ve Duke Üniversitesi gibi saygın ABD üniversitelerinin de Çin’de ortaklıkları bulunuyor. 

Çin’de 3000’in üzerinde üniversite bulunmakla birlikte, bunlardan 800’ü yurtdışından gelen öğrencilerin başvurularını kabul ediyor. Çin’deki iş piyasasının oldukça hareketli olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle teknik fakültelerde ve mühendislik bölümlerinde eğitim alanlar, burada kolaylıkla iş bulabiliyor. Çin’deki üniversite ücretlerinin de Amerika, Avrupa, Japonya’daki eğitim kurumlarına göre çok daha düşük olduğu bilinmekte. Yılda 2000 ile 4000 USD arasında bir fiyat ödeyerek, dünyanın önde gelen üniversitelerinden eğitim almak mümkün. Nokia, Motorola, Siemens gibi uluslararası teknoloji devlerinin merkezlerinin burada bulunması, kariyer olanaklarını arttırıyor. Çin’de barınma ve yaşam masraflarıABD, Japonya, Yeni Zelanda gibi ülkelere nazaran çok daha düşük.

 

Kazakistan’da Eğitim 

Eğitim, Kazakistan’da bağımsızlığın kazanıldığı zamandan beri en önemli gündem konuları arasında yer alıyor. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, toplumun gelişmesi ve ekonomik büyümenin sağlanması için eğitimi öncelikli bir faktör olarak belirlemişti. Ülkedeki eğitim sisteminin bu prensibe göre sürekli olarak geliştiği biliniyor. 

Kazakistan’da temeli SSCB döneminde atılmış eğitim kurumları olmakla birlikte, okulların maddi ve teknik altyapısı her yıl güçlendiriliyor. Bununla birlikte, Kazakistan’daki okullara kabul edilmek oldukça kolay. Buradaki üniversitelerde eğitim görmek için İngilizce ya da Rusça dillerinden birini iyi seviyede bilmek gerekiyor. Ancak bu dilleri bilmeyen öğrenciler için bir hazırlık programı da bulunmakta. Diğer yandan, Kazakistan’da yurt fiyatları ve ev kiraları, öğrenci bütçesi için oldukça uygun. Kazakistan’daki bazı üniversiteler, YGS-LYS sonuçlarına göre öğrenci kabul ediyor.

 

Son Güncelleme: Salı, 18 Haziran 2019 11:20

Gösterim: 1069

HSBC Grubu’nun “Eğitimin Değeri: Geleceğin Temelleri” raporuna göre; ABD, çocuklarını yurt dışında okutmak isteyen ailelerin en çok tercih ettiği ülke. Buna karşın, yurt dışında okuyan öğrenciler için en pahalı ülke olan ABD’de üniversite eğitiminin ortalama yıllık maliyeti 33 bin dolar civarında.

ayse_yenel_hsbcHSBC Grubu’nun 15 ülkeden 6 binin üzerinde ebeveyn ile gerçekleştirdiği araştırma, ailelerin çocuklarının eğitimine ilişkin planlarına yönelik çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. “Eğitimin Değeri: Geleceğin Temelleri” raporuna göre; ABD, çocuklarının üniversiteyi yurt dışında okumalarını isteyen ebeveynlerin yaklaşık her ikisinden birinin (%48) ilk 3 tercihi arasında yer alıyor. Buna karşın yurt dışında okuyan öğrenciler için en pahalı ülke olan ABD’de üniversite eğitiminin ortalama yıllık maliyeti 33 bin 215 dolar.

Ülkelere göre yurt dışı üniversite eğitimi verileri

Ailelerin, çocuklarının üniversite eğitimi için en çok tercih ettiği ülkeler

Bahsetme sıklığına göre ülke popülaritesi

Ailelerin eğitim kalitesi, yaşam kalitesi ve iş bulma potansiyeline göre tercih ettikleri ülke sıralaması (en yüksek değerleme 15)

Yabancı öğrenciler için ortalama yıllık üniversite eğitim ücreti (ABD doları)

Eğitimin Değeri Raporu

İkincil araştırma

1. ABD

%48

12,77

33,215

2. Birleşik Krallık

%44

12,71

29,656

3. Avustralya

%38

12,57

26,136

4. Kanada

%23

12,9

30,518

5. Almanya

%20

13,3

0

6. Japonya

%14

12,9

10,978

7. Fransa

%12

12,52

361

8. Singapur

%9

12,95

21,674

9. Çin

%5

11,43

4,186

10. Yeni Zelanda

%5

12,62

24,640

 

 















Eğitim kalitesi ve iş bulma potansiyeli en önemli kriterler
Rapora göre; küresel olarak ailelerin, çocuklarının üniversite eğitimi için bir ülkeyi tercih etmelerinde rol oynayan en önemli kriterler arasında eğitim kalitesinin daha yüksek oluşu (%54) veya çocuklarının eğitim aldığı ülkenin daha yüksek iş bulma potansiyeline sahip olması (%26) yer alıyor. Uluslararası Eğitim Enstitüsü Başkanı ve CEO’su Allan Goodman, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Öğrenciler ve ebeveynler, ABD’de üniversite eğitimi almayı iyi bir yatırım olarak görüyor çünkü en seçkin kolej ve üniversitelerden mezun olmanın yanı sıra İngilizce dil becerisi günümüzün istihdam piyasasında kritik öneme sahip. ABD, 2014-2015 akademik yılında dünyanın her yerinden yaklaşık 1 milyon öğrenci ile en çok yükseköğrenim öğrencisine ev sahipliği yapan ülke oldu ve bu öğrenciler eğitim ücretleri ve yaşam giderleri ile ABD ekonomisine aynı dönemde yaklaşık 30,8 milyar dolarlık bir katkı sağladı.”

“Bugün kendi vatanlarının dışındaki üniversitelere kayıtlı 4,5 milyon öğrenci bulunuyor ve bu sayının 2025 yılında yaklaşık 8 milyona ulaşabileceği tahmin ediliyor. İş bulma potansiyelinin daha yüksek olması, farklı kültürlerle tanışmak, uluslararası deneyim ve dil becerisi kazanmak yurt dışında eğitim görmenin en önemli kazanımlarından bazıları. Dolayısıyla yurt dışında yükseköğrenim görmek, geleceğe yönelik sağlam bir yatırım.”

Ebeveynlerin %35’i üniversite için ‘yurt dışı’ diyor
En çok sayıda yabancı öğrenci ağırlayan ülkelerin devlet ve özel sektör destekli pek çok yatırım barındırdığını vurgulayan Allan Goodman, “Etkili biçimde uygulanan stratejiler kurum kapasitelerinin artırılmasını ve öğrenci değişimini teşvik ediyor. Dolayısıyla pek çok ülke, daha fazla yabancı üniversite öğrencisi çekmek için planlı adımlar atıyor. Çin, Japonya, Türkiye, İrlanda, Malezya, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeler akademik programlarını, burs inisiyatiflerini ve pazarlama kampanyalarını genişletme veya güçlendirmeye yönelik yatırımlar gerçekleştiriyor” dedi.
Rapora göre dünya genelinde ebeveynlerin üçte birinden fazlasının (%35), çocuklarının üniversite eğitimini yurt dışında almasını istediğini belirten HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Ayşe Yenel ise, “Öğrenim ücretlerinin yanı sıra yaşam giderlerinin yüksek olduğu dikkate alındığında, erken planlama ve düzenli birikim yapmak ebeveynlerin bu finansal engellerin üstesinden gelmesine yardımcı olabilir ve çocukları için arzu ettikleri fırsatları yakalamalarını sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu. 

> ABD, eğitim için neden en fazla tercih edilen ülke?

HSBC Grubu’nun “Eğitimin Değeri: Geleceğin Temelleri” raporuna göre; ABD, çocuklarını yurt dışında okutmak isteyen ailelerin en çok tercih ettiği ülke. Buna karşın, yurt dışında okuyan öğrenciler için en pahalı ülke olan ABD’de üniversite eğitiminin ortalama yıllık maliyeti 33 bin dolar civarında.

ayse_yenel_hsbcHSBC Grubu’nun 15 ülkeden 6 binin üzerinde ebeveyn ile gerçekleştirdiği araştırma, ailelerin çocuklarının eğitimine ilişkin planlarına yönelik çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. “Eğitimin Değeri: Geleceğin Temelleri” raporuna göre; ABD, çocuklarının üniversiteyi yurt dışında okumalarını isteyen ebeveynlerin yaklaşık her ikisinden birinin (%48) ilk 3 tercihi arasında yer alıyor. Buna karşın yurt dışında okuyan öğrenciler için en pahalı ülke olan ABD’de üniversite eğitiminin ortalama yıllık maliyeti 33 bin 215 dolar.

Ülkelere göre yurt dışı üniversite eğitimi verileri

Ailelerin, çocuklarının üniversite eğitimi için en çok tercih ettiği ülkeler

Bahsetme sıklığına göre ülke popülaritesi

Ailelerin eğitim kalitesi, yaşam kalitesi ve iş bulma potansiyeline göre tercih ettikleri ülke sıralaması (en yüksek değerleme 15)

Yabancı öğrenciler için ortalama yıllık üniversite eğitim ücreti (ABD doları)

Eğitimin Değeri Raporu

İkincil araştırma

1. ABD

%48

12,77

33,215

2. Birleşik Krallık

%44

12,71

29,656

3. Avustralya

%38

12,57

26,136

4. Kanada

%23

12,9

30,518

5. Almanya

%20

13,3

0

6. Japonya

%14

12,9

10,978

7. Fransa

%12

12,52

361

8. Singapur

%9

12,95

21,674

9. Çin

%5

11,43

4,186

10. Yeni Zelanda

%5

12,62

24,640

 

 















Eğitim kalitesi ve iş bulma potansiyeli en önemli kriterler
Rapora göre; küresel olarak ailelerin, çocuklarının üniversite eğitimi için bir ülkeyi tercih etmelerinde rol oynayan en önemli kriterler arasında eğitim kalitesinin daha yüksek oluşu (%54) veya çocuklarının eğitim aldığı ülkenin daha yüksek iş bulma potansiyeline sahip olması (%26) yer alıyor. Uluslararası Eğitim Enstitüsü Başkanı ve CEO’su Allan Goodman, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Öğrenciler ve ebeveynler, ABD’de üniversite eğitimi almayı iyi bir yatırım olarak görüyor çünkü en seçkin kolej ve üniversitelerden mezun olmanın yanı sıra İngilizce dil becerisi günümüzün istihdam piyasasında kritik öneme sahip. ABD, 2014-2015 akademik yılında dünyanın her yerinden yaklaşık 1 milyon öğrenci ile en çok yükseköğrenim öğrencisine ev sahipliği yapan ülke oldu ve bu öğrenciler eğitim ücretleri ve yaşam giderleri ile ABD ekonomisine aynı dönemde yaklaşık 30,8 milyar dolarlık bir katkı sağladı.”

“Bugün kendi vatanlarının dışındaki üniversitelere kayıtlı 4,5 milyon öğrenci bulunuyor ve bu sayının 2025 yılında yaklaşık 8 milyona ulaşabileceği tahmin ediliyor. İş bulma potansiyelinin daha yüksek olması, farklı kültürlerle tanışmak, uluslararası deneyim ve dil becerisi kazanmak yurt dışında eğitim görmenin en önemli kazanımlarından bazıları. Dolayısıyla yurt dışında yükseköğrenim görmek, geleceğe yönelik sağlam bir yatırım.”

Ebeveynlerin %35’i üniversite için ‘yurt dışı’ diyor
En çok sayıda yabancı öğrenci ağırlayan ülkelerin devlet ve özel sektör destekli pek çok yatırım barındırdığını vurgulayan Allan Goodman, “Etkili biçimde uygulanan stratejiler kurum kapasitelerinin artırılmasını ve öğrenci değişimini teşvik ediyor. Dolayısıyla pek çok ülke, daha fazla yabancı üniversite öğrencisi çekmek için planlı adımlar atıyor. Çin, Japonya, Türkiye, İrlanda, Malezya, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeler akademik programlarını, burs inisiyatiflerini ve pazarlama kampanyalarını genişletme veya güçlendirmeye yönelik yatırımlar gerçekleştiriyor” dedi.
Rapora göre dünya genelinde ebeveynlerin üçte birinden fazlasının (%35), çocuklarının üniversite eğitimini yurt dışında almasını istediğini belirten HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Vekili Ayşe Yenel ise, “Öğrenim ücretlerinin yanı sıra yaşam giderlerinin yüksek olduğu dikkate alındığında, erken planlama ve düzenli birikim yapmak ebeveynlerin bu finansal engellerin üstesinden gelmesine yardımcı olabilir ve çocukları için arzu ettikleri fırsatları yakalamalarını sağlayabilir” değerlendirmesinde bulundu. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Eylül 2016 11:05

Gösterim: 3837

Uluslararası öğrenci değişim programı Erasmus’la her yıl yüzlerce öğrenci farklı ülkelerde eğitim alma şansı yakalıyor. Peki, faydalı ve keyifli bir eğitim almak için hangi şehre gitmek gerekir? Öğrencilerin en çok tercih ettiği ülke ve şehirler hangileri? İşte Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir!

Tarihi bir kentin sokaklarında mı dolaşmak istersiniz, yoksa sanatla harmanlanmış kent merkezlerinde mi? Erasmus projesi üniversite öğrencilerine her yıl dünyaya daha geniş pencereden bakabilecekleri imkanlar sunuyor. Farklı şehirler, farklı ülkeler, farklı insanlar… Okul yıllarında edinilecek bu deneyimler iş hayatında mezunlara çok büyük avantajlar sağlıyor. Peki hangi şehirde okumalı? Tercih ettiğiniz bölüme ve nasıl bir hayat yaşamak istediğinize bağlı olarak okumak istediğiniz şehri seçemiyorsanız, bu liste ufkunuzu açmanızda yardımcı olabilir…Radikal’den Öykü Çetin derledi;

1) Floransa, İtalya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

Arno Nehri çevresinde kurulan Floransa Toskana Bölgesinin başkenti olmakla birlikte, İtalya Rönesans’ının da başkenti olarak kabul ediliyor. Leonardo Da Vinci’nin, Dante’nin ve Michelangelo’nun yaşadığı Floransa’da çok sayıda sanat galerisi, müze, kilise ve sanat eseri bulunuyor. İtalya sanat tarihi ve mimarlık gibi alanlarda eğitim alan öğrenciler için en ideal ülkelerden biri. Ayrıca Floransa tarih, tiyatro, edebiyat, felsefe, moda ve takı tasarımının yanı sıra güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de iyi bir seçim olabilir. Dokusuyla ruhunuzu besleyecek olan Floransa Erasmus programı sizi tarihte bir yolculuğa çıkaracak.

2) Prag, Çek Cumhuriyeti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çek Cumhuriyeti’nin en büyük şehri ve başkenti olan Prag, Altın Şehir, Masal Şehri ve Avrupa’nın Kalbi olarak da isimlendiriliyor. Güzel sanatlar fakültesinde eğitim alan öğrencilerin yanı sıra konservatuvar, mimarlık, peyzaj, tarih, ekonomi ve sanat tarihi alanlarında eğitim alan öğrencilerin de keyifli vakit geçirdiği Prag, Erasmus programı ile en sık gidilen şehirler arasında yer alıyor.

3)Leuven, Belçika

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Belçika'nın en büyük üniversitesi olan Katholieke Universiteit Leuven (Leuven Katolik Üniversitesi) Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden biri. Şehirle iç içe geçmiş bir kampüsün içinde çok iyi olanaklara sahip Katholieke Universiteit Leuven 15. yüzyılda bu kentte kuruldu. Belçika’nın diğer şehirlerinin aksine pek çok kişinin İngilizce bildiği bu şehirde iletişim kurmakta zorlanmazsınız. Ulaşımınızı 6-7 Euro ödeyerek kiraladığınız bisikletlerinizle sağlayabilirsiniz. Tabii orada okumaya karar verirseniz, bu kira ücretinden sıyrılmak için bir bisiklet edinmenizde fayda var. İktisadi ve idari bilimler fakültesi öğrencileri için ideal olan bu şehir görülmeye değer.

4) Berlin, Almanya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Almanya’nın en büyük şehri ve başkenti olan Berlin’de öğrencilere yönelik pek çok festival gerçekleşiyor. Gece hayatıyla da ön plana çıkan Berlin’de aynı zamanda eğitim kalitesi de çok yüksek. Mühendislik, tarih, mimarlık, peyzaj ve rekreasyon gibi alanların yanı sıra uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve ekonomi gibi alanlarda da eğitim alan öğrenciler için de burada okumak doğru bir tercih olabilir.

5) Kopenhag, Danimarka

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag tüneller ve köprüler ile birbirine bağlanmış bir şehir olarak dikkat çekmesinin yanı sıra mimari eserleri, parkları ve müzeleri ile de ünlü. Oldukça pahalı olmasına rağmen, çok sayıda eğitim kurumu ile öğrenciler için ilgi çekici bir şehir Kopenhag. Özellikle medya ve yayıncılık, ekonomi, pazarlama ve finans gibi alanlarda eğitim alan öğrencilerinin üst düzey eğitim alabilecekleri bir başkent.

6) Varşova, Polonya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Varşova, pek çok tarihi savaş tanıklık etmiş Vistül Nehri üzerine kurulmuş bir şehir. Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklasik dönem eserlerinin bulunduğu şehir aynı zamanda önemli bir eğitim merkezi. Kütüphaneleri ile de dikkat çeken Varşova mimarlık, tıp, sağlık bilimleri, ziraat mühendisliği, temel bilimler ve ekonomi gibi çeşitli programlarda eğitim alan öğrenciler için zengin bir deneyim yaşama fırsatı sunuyor. Bu güzel şehir aynı zamanda konservatuvar öğrencileri için de bire bir.

7) Amsterdam, Hollanda

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yılda 4.2 milyon turist ağırlayan Amsterdam, bir kültür sanat başkenti. Rjiks, Van Gogh, Rembrandthuis, Anne Frank Huis, Hermitage, Troppenmuseum gibi pek çok müzeye ev sahipliği yapan Amsterdam aynı zamanda Avrupa’nın en renkli gece hayatına sahip şehirlerinden biri. Kanallarla dolu bu şehir size bir masal kentindeymişsiniz gibi hissettirirken, bisiklet sever saygılı halkı ise hemen ortama alışmanızı sağlayacaktır. Merkezde konumlanan Vrije Üniversitesinde İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesinin yanı sıra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri de rahatlıkla derslerini eşleştirebilirler. Çocukların bile akıcı bir şekilde İngilizce konuştuğu bu şehirde insanlarla kolayca iletişim kurabilirsiniz.

8) Viyana, Avusturya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avusturya’nın başkenti ve en kalabalık şehri olan Viyana, çeşitli dönemleri yansıtan pek çok mimari esere ve saraya sahip. Çok sayıda uluslararası kurum ve kuruluşun da merkezi olan şehir opera ve kafeleri ile ünlü. Özellikle konservatuvar öğrencileri için ilham verici bir şehir olan Viyana, mühendislik, veterinerlik, tıp, sağlık bilimleri, felsefe, ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanlarında eğitim alan öğrenciler için de uygun.

9) Barselona, İspanya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barselona Picasso’nun ve ünlü mimar Gaudi’nin yaşadığı şehir olarak dikkat çekiyor. Mimarlık, mühendislik, çevre bilimleri ve peyzaj gibi alanlarda eğitim alan öğrencilerin yanı sıra güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de en doğru seçeneklerden biri olan Barcelona, spor ve medya alanında kendini geliştirmek isteyenler için de iyi bir seçim olacaktır. Pek çok dokuyu aynı anda hissedebileceğiniz Barselona, kendinizi hızla geliştirebileceğiniz bir şehir.

10) Tallinn, Estonya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Estonya’nın ana liman kenti olan Tallinn aynı zamanda ülkenin başkenti. Dünya dijital şehirleri arasında yer alan Tallinn, kuzey Avrupa’nın en eski kenti olarak da dikkat çekiyor. Skype’ın geliştirildiği ve Ericsson’un en büyük üretim merkezlerinden birinin yer aldığı şehir; bilgisayar bilimleri, dünya dinleri, tarih ve mimarlık eğitimi alan öğrenciler için uygun olduğu kadar güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de iyi bir alternatif.

> Erasmus’la gidilebilecek en iyi 10 şehir

Uluslararası öğrenci değişim programı Erasmus’la her yıl yüzlerce öğrenci farklı ülkelerde eğitim alma şansı yakalıyor. Peki, faydalı ve keyifli bir eğitim almak için hangi şehre gitmek gerekir? Öğrencilerin en çok tercih ettiği ülke ve şehirler hangileri? İşte Erasmus programı ile gidilebilecek en iyi 10 şehir!

Tarihi bir kentin sokaklarında mı dolaşmak istersiniz, yoksa sanatla harmanlanmış kent merkezlerinde mi? Erasmus projesi üniversite öğrencilerine her yıl dünyaya daha geniş pencereden bakabilecekleri imkanlar sunuyor. Farklı şehirler, farklı ülkeler, farklı insanlar… Okul yıllarında edinilecek bu deneyimler iş hayatında mezunlara çok büyük avantajlar sağlıyor. Peki hangi şehirde okumalı? Tercih ettiğiniz bölüme ve nasıl bir hayat yaşamak istediğinize bağlı olarak okumak istediğiniz şehri seçemiyorsanız, bu liste ufkunuzu açmanızda yardımcı olabilir…Radikal’den Öykü Çetin derledi;

1) Floransa, İtalya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

Arno Nehri çevresinde kurulan Floransa Toskana Bölgesinin başkenti olmakla birlikte, İtalya Rönesans’ının da başkenti olarak kabul ediliyor. Leonardo Da Vinci’nin, Dante’nin ve Michelangelo’nun yaşadığı Floransa’da çok sayıda sanat galerisi, müze, kilise ve sanat eseri bulunuyor. İtalya sanat tarihi ve mimarlık gibi alanlarda eğitim alan öğrenciler için en ideal ülkelerden biri. Ayrıca Floransa tarih, tiyatro, edebiyat, felsefe, moda ve takı tasarımının yanı sıra güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de iyi bir seçim olabilir. Dokusuyla ruhunuzu besleyecek olan Floransa Erasmus programı sizi tarihte bir yolculuğa çıkaracak.

2) Prag, Çek Cumhuriyeti

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çek Cumhuriyeti’nin en büyük şehri ve başkenti olan Prag, Altın Şehir, Masal Şehri ve Avrupa’nın Kalbi olarak da isimlendiriliyor. Güzel sanatlar fakültesinde eğitim alan öğrencilerin yanı sıra konservatuvar, mimarlık, peyzaj, tarih, ekonomi ve sanat tarihi alanlarında eğitim alan öğrencilerin de keyifli vakit geçirdiği Prag, Erasmus programı ile en sık gidilen şehirler arasında yer alıyor.

3)Leuven, Belçika

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Belçika'nın en büyük üniversitesi olan Katholieke Universiteit Leuven (Leuven Katolik Üniversitesi) Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden biri. Şehirle iç içe geçmiş bir kampüsün içinde çok iyi olanaklara sahip Katholieke Universiteit Leuven 15. yüzyılda bu kentte kuruldu. Belçika’nın diğer şehirlerinin aksine pek çok kişinin İngilizce bildiği bu şehirde iletişim kurmakta zorlanmazsınız. Ulaşımınızı 6-7 Euro ödeyerek kiraladığınız bisikletlerinizle sağlayabilirsiniz. Tabii orada okumaya karar verirseniz, bu kira ücretinden sıyrılmak için bir bisiklet edinmenizde fayda var. İktisadi ve idari bilimler fakültesi öğrencileri için ideal olan bu şehir görülmeye değer.

4) Berlin, Almanya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Almanya’nın en büyük şehri ve başkenti olan Berlin’de öğrencilere yönelik pek çok festival gerçekleşiyor. Gece hayatıyla da ön plana çıkan Berlin’de aynı zamanda eğitim kalitesi de çok yüksek. Mühendislik, tarih, mimarlık, peyzaj ve rekreasyon gibi alanların yanı sıra uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi ve ekonomi gibi alanlarda da eğitim alan öğrenciler için de burada okumak doğru bir tercih olabilir.

5) Kopenhag, Danimarka

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Danimarka’nın başkenti olan Kopenhag tüneller ve köprüler ile birbirine bağlanmış bir şehir olarak dikkat çekmesinin yanı sıra mimari eserleri, parkları ve müzeleri ile de ünlü. Oldukça pahalı olmasına rağmen, çok sayıda eğitim kurumu ile öğrenciler için ilgi çekici bir şehir Kopenhag. Özellikle medya ve yayıncılık, ekonomi, pazarlama ve finans gibi alanlarda eğitim alan öğrencilerinin üst düzey eğitim alabilecekleri bir başkent.

6) Varşova, Polonya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Varşova, pek çok tarihi savaş tanıklık etmiş Vistül Nehri üzerine kurulmuş bir şehir. Gotik, Rönesans, Barok ve Neoklasik dönem eserlerinin bulunduğu şehir aynı zamanda önemli bir eğitim merkezi. Kütüphaneleri ile de dikkat çeken Varşova mimarlık, tıp, sağlık bilimleri, ziraat mühendisliği, temel bilimler ve ekonomi gibi çeşitli programlarda eğitim alan öğrenciler için zengin bir deneyim yaşama fırsatı sunuyor. Bu güzel şehir aynı zamanda konservatuvar öğrencileri için de bire bir.

7) Amsterdam, Hollanda

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yılda 4.2 milyon turist ağırlayan Amsterdam, bir kültür sanat başkenti. Rjiks, Van Gogh, Rembrandthuis, Anne Frank Huis, Hermitage, Troppenmuseum gibi pek çok müzeye ev sahipliği yapan Amsterdam aynı zamanda Avrupa’nın en renkli gece hayatına sahip şehirlerinden biri. Kanallarla dolu bu şehir size bir masal kentindeymişsiniz gibi hissettirirken, bisiklet sever saygılı halkı ise hemen ortama alışmanızı sağlayacaktır. Merkezde konumlanan Vrije Üniversitesinde İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesinin yanı sıra İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencileri de rahatlıkla derslerini eşleştirebilirler. Çocukların bile akıcı bir şekilde İngilizce konuştuğu bu şehirde insanlarla kolayca iletişim kurabilirsiniz.

8) Viyana, Avusturya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Avusturya’nın başkenti ve en kalabalık şehri olan Viyana, çeşitli dönemleri yansıtan pek çok mimari esere ve saraya sahip. Çok sayıda uluslararası kurum ve kuruluşun da merkezi olan şehir opera ve kafeleri ile ünlü. Özellikle konservatuvar öğrencileri için ilham verici bir şehir olan Viyana, mühendislik, veterinerlik, tıp, sağlık bilimleri, felsefe, ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanlarında eğitim alan öğrenciler için de uygun.

9) Barselona, İspanya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Katalonya Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barselona Picasso’nun ve ünlü mimar Gaudi’nin yaşadığı şehir olarak dikkat çekiyor. Mimarlık, mühendislik, çevre bilimleri ve peyzaj gibi alanlarda eğitim alan öğrencilerin yanı sıra güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de en doğru seçeneklerden biri olan Barcelona, spor ve medya alanında kendini geliştirmek isteyenler için de iyi bir seçim olacaktır. Pek çok dokuyu aynı anda hissedebileceğiniz Barselona, kendinizi hızla geliştirebileceğiniz bir şehir.

10) Tallinn, Estonya

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Estonya’nın ana liman kenti olan Tallinn aynı zamanda ülkenin başkenti. Dünya dijital şehirleri arasında yer alan Tallinn, kuzey Avrupa’nın en eski kenti olarak da dikkat çekiyor. Skype’ın geliştirildiği ve Ericsson’un en büyük üretim merkezlerinden birinin yer aldığı şehir; bilgisayar bilimleri, dünya dinleri, tarih ve mimarlık eğitimi alan öğrenciler için uygun olduğu kadar güzel sanatlar fakültesi öğrencileri için de iyi bir alternatif.

Son Güncelleme: Pazartesi, 10 Kasım 2014 14:10

Gösterim: 5096

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, eğitim, gençlik, ayrımcılıkla mücadele, aktif yurttaşlık ve eşit katılım, çift dilli eğitime destek gibi 9 farklı başlıkta, 343 proje başvurusu aldıklarını ve bunların 102'sine 9 milyon liranın üzerinde destek sağlandığını söyledi.

kudret_bulbulYTB'nin 2015 faaliyetleri ve 2016 projeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bülbül, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla ilgili konuların takibinde, Türkiye ölçeğinde ve yabancı ülkelerde var olan sıkıntıların çözümünde aktif olarak çalıştıklarını ifade etti.

2015'te gerçekleştirilen Mali Destek Programları'nın önemine işaret eden Bülbül, "Eskiden Türkiye'ye yönelik mali destek programları açıklanırdı. Artık Türkiye yurt dışında yaşayan vatandaşlarına destek programları açıklayan bir ülke. Türkiye artık alan ülke değil veren ülke" dedi. Türk vatandaşları tarafından kurulan STK'ların çalışmalarının, YTB proje destekleri ile finanse edildiğini belirten Bülbül, bu desteklerin, Türklerin yaşadıkları toplumda ihtiyaç duydukları hemen her alana hitap ettiğini söyledi.

"Eğitim, gençlik, ayrımcılıkla mücadele, aktif yurttaşlık ve eşit katılım, çift dilli eğitime destek gibi 9 farklı başlık altında, 343 proje başvurusu aldıklarını ve bu projelerin 102'sine 9 milyon liranın üzerinde destek sağlandığını" aktaran Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrımcılıkla mücadele programını oldukça önemsiyoruz. Avrupa'da son zamanlarda İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı hızla artıyor. Avrupa geçmişte insanlığa, bölgesine ve dünyaya çok olumlu katkılar sunmuş bir coğrafya. Ama aynı Avrupa, genetiğinde faşizmi de barındırıyor. Gelinen noktada, tekrar eski hastalıkların nüksetme potansiyeli oldukça yüksek. Bu durumla Avrupalı dostlarla birlikte mücadele etmek gerekiyor. Vatandaşlarımız da ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle, dışlamayla ilgili alanlarda geliştirdikleri projeleri bize sunarlarsa onlara her türlü desteği sağlamaya hazırız. Lütfen vatandaşlarımız, ilanları takip etsinler ve bu programlardan yararlansınlar."

- "Yurt dışındaki Türklerin talep ve beklentilerini birebir takip ediyoruz"

Bülbül, YTB'nin, yurt dışındaki vatandaşların talep ve beklentilerini birebir takip eden bir kuruluş olduğuna işaret ederek, "Vatandaşlarımızın her türlü taleplerini tek tek derleyen, kendimiz karşılayabiliyorsak karşılayan, karşılayamıyorsak ilgili kurumlarla koordinasyonu sağlayan bir kurumuz" dedi.

Yurt dışında yaşayan Türklerden gelen taleplerin analiz edilerek hazırlanan 12 maddelik tespit ve çözüm paketinin Başbakanlığa sunulduğunu anımsatan Bülbül, "Bu paketten 10 madde seçim vaadi olarak ilan edildi ve şu ana kadar 5'i gerçekleştirildi. Kalan 5'i ile ilgili çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.

Bülbül, yurt dışındaki vatandaşların dövizli askerlik bedelinin 6 bin avrodan bin avroya düşürülmesi, Türkiye'ye getirilen araçların ülkede kalış süresinin 2 yıla çıkarılması, mobil cihazların harç ücreti ödenmeksizin 4 ay kullanılabilmesi, Türkiye'ye seyahat edecek vatandaşlara bilet ücretlerinde yüzde 20 oranından aile indirimi sağlanması ile ilgili düzenlemelerin tamamlandığını kaydetti.

- "Türkiye artık alan ülke değil veren ülke"

Bülbül, yurt dışında yaşayan Türklerin bulundukları ülkelerde oy kullanabilmelerinin önünün 2012'de YTB'nin koordinasyonuyla yapılan çalışmalarla açıldığını hatırlatarak, "2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 18, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 36,84 ve 1 Kasım seçimlerinde yüzde 44,79 gibi rekor bir rakam (seçime katılım oranı) kısa sürede yakalandı" dedi.

Yurt dışından Türkiye'deki seçimlere katılımın, o ülkelerdeki siyasal katılımı da olumlu etkilediğini aktaran Bülbül, "Türkiye'deki seçimlere katılım artsın ama en az onun kadar hatta daha fazla yurt dışındaki vatandaşlarımız, oldukları ülkelerde de seçimlere katılsınlar. Siyasette aktif olsunlar. Etkin, aktif ve eşit yurttaş olmanın en önemli unsurlarından birisi siyasal katılım" diye konuştu.

YTB'nin, ülke dışındaki vatandaşların bulundukları yerlerde eğitim ve akademik hayatlarına destek olunması maksadıyla, Türkiye tarihinde ilk kez burs vermeye başladığını belirten Bülbül şunları dile getirdi:

"Bu çalışmayı yaparken, ülkeler düzeyinde ihtiyaç analizi yaptık. Belirlenen konu başlıklarında 21 ülkeden başvurular aldık. 2015'te 51 öğrencimiz, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili konularda araştırma yapmak üzere burslandırıldı. Yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası olmak üzere üç düzeyde verilen burslarla ilgili 2016 için yakın zamanda ilana çıkacağız. Yüksek lisansta 500, doktorada 750 ve doktora sonrası için bin avro aylık burs veriyoruz."

Bursların, yurt dışındaki vatandaşların bulundukları yerlerde daha etkin hale getirilmesi ve yerinde güçlendirilmesi prensibine bağlı kalınarak belirli alanlarda verildiğinin altını çizen Bülbül, "Türkiye'nin birikimini yabancı ülkelere taşıyacak alanlardaki çalışmalara burs vermiyoruz. Bırakalım bu birikime talip olan ülkeler desteklesin, fon aktarsın" dedi.

Bin Suriyeli öğrenciye aylık bin 200 lira burs

Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonundan sağlanan kaynakla 2016'da bin Suriyeli öğrencinin, burs ve barınma yardımı olarak aylık bin 200 lirayla destekleneceğini ifade eden Bülbül, bu çalışma nedeniyle bir takım eleştiriler aldıklarını kaydetti.

Bülbül, "Burslar neden Suriyelilere veriliyor?" eleştirisine cevaben projeyi AB'den gelen fonlarla yürüttüklerinin altını çizerek şunları dile getirdi: "Suriye için yapılan insani yardımlar, bizim ahlaki, insani ve komşuluk gereği görevimiz. Geleceğin Suriyesini inşa edecek insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Bu yıl, AB'nin Suriyeliler için aktardığı fonlardan böyle bir burs programı başlattık. Bu konuda eleştiriler de aldık. Bazen 'Türk öğrencilerine neden verilmiyor da Suriyelilere veriliyor?' gibi tepkiler alıyoruz. AB'nin Suriyeliler için tahsis ettiği fonlardan oluşturulan bir proje."

- "182 ülkeden Türkiye'de eğitim için başvuru alıyoruz"

Bülbül, YTB'nin aynı zamanda Türkiye'de okumak isteyen uluslararası öğrencileri üniversitelere yerleştiren, onlara barınma ve burs imkanı veren bir kuruluş olduğunu belirterek, Türkiye'de eğitim almak için başvuruda bulunan uluslararası öğrencilerin sayısının her geçen gün arttığına dikkati çekti.

Bülbül sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de eğitim almak için başvuruda bulunan yabancı öğrenci sayısı, birkaç yıl öncesine kadar 8-10 bin civarındayken 2015'te, 182 ülkeden 155 bin kayıt aldık. Bunlardan 95 bini tamamlanmış başvurular. Benim öğrencilik yıllarımda, Türkçe bir bilim dili olabilir mi diye tartışılırdı. Bugün geldiğimiz noktada bırakalım bu tartışmayı, yabancılar Türkiye'de ve Türkçe'de geleceklerini arıyorlar. 182 ülkeyi saymıyorum. Geriye, Kuzey Kore gibi online başvuru imkanının olmadığı 10 ülke kalıyor. Tüm dünyadan başvuru alıyoruz."

> 102 projeye 9 milyon TL destek

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Kudret Bülbül, eğitim, gençlik, ayrımcılıkla mücadele, aktif yurttaşlık ve eşit katılım, çift dilli eğitime destek gibi 9 farklı başlıkta, 343 proje başvurusu aldıklarını ve bunların 102'sine 9 milyon liranın üzerinde destek sağlandığını söyledi.

kudret_bulbulYTB'nin 2015 faaliyetleri ve 2016 projeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bülbül, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla ilgili konuların takibinde, Türkiye ölçeğinde ve yabancı ülkelerde var olan sıkıntıların çözümünde aktif olarak çalıştıklarını ifade etti.

2015'te gerçekleştirilen Mali Destek Programları'nın önemine işaret eden Bülbül, "Eskiden Türkiye'ye yönelik mali destek programları açıklanırdı. Artık Türkiye yurt dışında yaşayan vatandaşlarına destek programları açıklayan bir ülke. Türkiye artık alan ülke değil veren ülke" dedi. Türk vatandaşları tarafından kurulan STK'ların çalışmalarının, YTB proje destekleri ile finanse edildiğini belirten Bülbül, bu desteklerin, Türklerin yaşadıkları toplumda ihtiyaç duydukları hemen her alana hitap ettiğini söyledi.

"Eğitim, gençlik, ayrımcılıkla mücadele, aktif yurttaşlık ve eşit katılım, çift dilli eğitime destek gibi 9 farklı başlık altında, 343 proje başvurusu aldıklarını ve bu projelerin 102'sine 9 milyon liranın üzerinde destek sağlandığını" aktaran Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrımcılıkla mücadele programını oldukça önemsiyoruz. Avrupa'da son zamanlarda İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı hızla artıyor. Avrupa geçmişte insanlığa, bölgesine ve dünyaya çok olumlu katkılar sunmuş bir coğrafya. Ama aynı Avrupa, genetiğinde faşizmi de barındırıyor. Gelinen noktada, tekrar eski hastalıkların nüksetme potansiyeli oldukça yüksek. Bu durumla Avrupalı dostlarla birlikte mücadele etmek gerekiyor. Vatandaşlarımız da ayrımcılıkla, ötekileştirmeyle, dışlamayla ilgili alanlarda geliştirdikleri projeleri bize sunarlarsa onlara her türlü desteği sağlamaya hazırız. Lütfen vatandaşlarımız, ilanları takip etsinler ve bu programlardan yararlansınlar."

- "Yurt dışındaki Türklerin talep ve beklentilerini birebir takip ediyoruz"

Bülbül, YTB'nin, yurt dışındaki vatandaşların talep ve beklentilerini birebir takip eden bir kuruluş olduğuna işaret ederek, "Vatandaşlarımızın her türlü taleplerini tek tek derleyen, kendimiz karşılayabiliyorsak karşılayan, karşılayamıyorsak ilgili kurumlarla koordinasyonu sağlayan bir kurumuz" dedi.

Yurt dışında yaşayan Türklerden gelen taleplerin analiz edilerek hazırlanan 12 maddelik tespit ve çözüm paketinin Başbakanlığa sunulduğunu anımsatan Bülbül, "Bu paketten 10 madde seçim vaadi olarak ilan edildi ve şu ana kadar 5'i gerçekleştirildi. Kalan 5'i ile ilgili çalışmalar devam ediyor" diye konuştu.

Bülbül, yurt dışındaki vatandaşların dövizli askerlik bedelinin 6 bin avrodan bin avroya düşürülmesi, Türkiye'ye getirilen araçların ülkede kalış süresinin 2 yıla çıkarılması, mobil cihazların harç ücreti ödenmeksizin 4 ay kullanılabilmesi, Türkiye'ye seyahat edecek vatandaşlara bilet ücretlerinde yüzde 20 oranından aile indirimi sağlanması ile ilgili düzenlemelerin tamamlandığını kaydetti.

- "Türkiye artık alan ülke değil veren ülke"

Bülbül, yurt dışında yaşayan Türklerin bulundukları ülkelerde oy kullanabilmelerinin önünün 2012'de YTB'nin koordinasyonuyla yapılan çalışmalarla açıldığını hatırlatarak, "2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 18, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 36,84 ve 1 Kasım seçimlerinde yüzde 44,79 gibi rekor bir rakam (seçime katılım oranı) kısa sürede yakalandı" dedi.

Yurt dışından Türkiye'deki seçimlere katılımın, o ülkelerdeki siyasal katılımı da olumlu etkilediğini aktaran Bülbül, "Türkiye'deki seçimlere katılım artsın ama en az onun kadar hatta daha fazla yurt dışındaki vatandaşlarımız, oldukları ülkelerde de seçimlere katılsınlar. Siyasette aktif olsunlar. Etkin, aktif ve eşit yurttaş olmanın en önemli unsurlarından birisi siyasal katılım" diye konuştu.

YTB'nin, ülke dışındaki vatandaşların bulundukları yerlerde eğitim ve akademik hayatlarına destek olunması maksadıyla, Türkiye tarihinde ilk kez burs vermeye başladığını belirten Bülbül şunları dile getirdi:

"Bu çalışmayı yaparken, ülkeler düzeyinde ihtiyaç analizi yaptık. Belirlenen konu başlıklarında 21 ülkeden başvurular aldık. 2015'te 51 öğrencimiz, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili konularda araştırma yapmak üzere burslandırıldı. Yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası olmak üzere üç düzeyde verilen burslarla ilgili 2016 için yakın zamanda ilana çıkacağız. Yüksek lisansta 500, doktorada 750 ve doktora sonrası için bin avro aylık burs veriyoruz."

Bursların, yurt dışındaki vatandaşların bulundukları yerlerde daha etkin hale getirilmesi ve yerinde güçlendirilmesi prensibine bağlı kalınarak belirli alanlarda verildiğinin altını çizen Bülbül, "Türkiye'nin birikimini yabancı ülkelere taşıyacak alanlardaki çalışmalara burs vermiyoruz. Bırakalım bu birikime talip olan ülkeler desteklesin, fon aktarsın" dedi.

Bin Suriyeli öğrenciye aylık bin 200 lira burs

Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) fonundan sağlanan kaynakla 2016'da bin Suriyeli öğrencinin, burs ve barınma yardımı olarak aylık bin 200 lirayla destekleneceğini ifade eden Bülbül, bu çalışma nedeniyle bir takım eleştiriler aldıklarını kaydetti.

Bülbül, "Burslar neden Suriyelilere veriliyor?" eleştirisine cevaben projeyi AB'den gelen fonlarla yürüttüklerinin altını çizerek şunları dile getirdi: "Suriye için yapılan insani yardımlar, bizim ahlaki, insani ve komşuluk gereği görevimiz. Geleceğin Suriyesini inşa edecek insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Bu yıl, AB'nin Suriyeliler için aktardığı fonlardan böyle bir burs programı başlattık. Bu konuda eleştiriler de aldık. Bazen 'Türk öğrencilerine neden verilmiyor da Suriyelilere veriliyor?' gibi tepkiler alıyoruz. AB'nin Suriyeliler için tahsis ettiği fonlardan oluşturulan bir proje."

- "182 ülkeden Türkiye'de eğitim için başvuru alıyoruz"

Bülbül, YTB'nin aynı zamanda Türkiye'de okumak isteyen uluslararası öğrencileri üniversitelere yerleştiren, onlara barınma ve burs imkanı veren bir kuruluş olduğunu belirterek, Türkiye'de eğitim almak için başvuruda bulunan uluslararası öğrencilerin sayısının her geçen gün arttığına dikkati çekti.

Bülbül sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de eğitim almak için başvuruda bulunan yabancı öğrenci sayısı, birkaç yıl öncesine kadar 8-10 bin civarındayken 2015'te, 182 ülkeden 155 bin kayıt aldık. Bunlardan 95 bini tamamlanmış başvurular. Benim öğrencilik yıllarımda, Türkçe bir bilim dili olabilir mi diye tartışılırdı. Bugün geldiğimiz noktada bırakalım bu tartışmayı, yabancılar Türkiye'de ve Türkçe'de geleceklerini arıyorlar. 182 ülkeyi saymıyorum. Geriye, Kuzey Kore gibi online başvuru imkanının olmadığı 10 ülke kalıyor. Tüm dünyadan başvuru alıyoruz."

Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 11:25

Gösterim: 2591

Türkiye’den her yıl 100 bin civarında öğrenci yurtdışına eğitim için gidiyor. Peki yurt dışında en çok hangi ülkeler tercih ediliyor ve tercih edilen ülkelerde eğitim ücretleri ne kadar?

Sabah Gazetesi’nden Yaşar Özay’ın haberine göre, eğitim amacıyla yabancı ülkeleri tercih eden öğrenci sayısı yılda ortalama 100 bin kişi civarında

Her yıl 1 milyonun üzerinde öğrencinin SBS, 1,5 milyona yakın öğrencinin de YGS sınavlarına girdiği Türkiye'de, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, ailelerin ve gençlerin kafasını daha da karıştırmış durumda. SBS'nin yerine geçen sistemin netleşmemesi, üniversite giriş sınavında yapılması düşünülen değişiklikler ve benzeri belirsizlikler aileleri de, yurtdışında eğitim arayışına yönlendiriyor. Türkiye'den her yıl 100 bin civarında öğrencinin eğitim amaçlı yurtdışına çıktığını belirten yurtdışı eğitim uzmanı Deniz Akar, "Yurtdışına en çok öğrenci gönderen15 ülkeden birisi Türkiye. 2014 yılında bu sayıda ciddi bir artış bekleniyor. Türk öğrencilerin en çok ilgi gösterdiği Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin yanı sıra Rusya, Çin, Malezya, Ukrayna gibi ülkelere de eğitim ücretlerinin ekonomik olması nedeniyle ilgi artıyor. Amerika'ya yılda 12 bin civarında lisans ve yüksek lisans öğrencisi giderken, İngiltere'de yılda 30 bin civarında öğrencimiz lisans, yüksek lisans ve özellikle dil eğitimi yapıyor. Almanya'da her yıl 10 binin üzerinde öğrencimiz kayıt yaptırıyor. 2014'te toplam öğrenci sayısının 100 bini aşması bekleniyor" dedi.











Ortalama 10 bin dolar

Mevcut 100 bin rakamının içerisinde lisans ve yüksek lisans programları, değişim öğrencileri, stajyerler, dil kurslarına kayıt yaptıranlar, Work&Travel programına katılanların da yer aldığını vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğrencilerin yaklaşık üçte biri üniversite eğitimi için yurtdışına çıkıyor. Yurt dışında öğrenim gören bir öğrencinin üniversiteye ödediği tutar, ortalama 10 bin dolar. Toplam yıllık masrafları ise 20 bin dolara ulaşabiliyor. Üniversite için 30 bin öğrenci olduğu göz önüne alındığında, yurtdışında üniversite eğitimi için yaklaşık 600 milyon dolar harcama yapılıyor. Kalan 70 bin öğrencinin de yıllık ortalama harcaması 10 bin doların üzerinde. Türk öğrenciler, yurtdışında eğitime yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar harcıyorlar."

Fuarlı tanıtım

Türkiye'deki öğrencilerin yurtdışı ilgisi nedeniyle açılan eğitim fuarları da büyük ilgi görüyor. IEFT Fuarları (International Education Fairs of Turkey), 24'üncü kez ülkemize geliyor. Bugün İzmir'de başlayacak ve 6 ilde düzenlenecek olan "24. IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları"na, 30 ülkeden 170'in üzerinde üniversite ve kolejin katılması bekleniyor. Fuar, öğrenci ve ailelerini yurtdışındaki eğitim kurumlarıyla buluşturacak.

> İşte yurtdışında eğitim ücretleri

Türkiye’den her yıl 100 bin civarında öğrenci yurtdışına eğitim için gidiyor. Peki yurt dışında en çok hangi ülkeler tercih ediliyor ve tercih edilen ülkelerde eğitim ücretleri ne kadar?

Sabah Gazetesi’nden Yaşar Özay’ın haberine göre, eğitim amacıyla yabancı ülkeleri tercih eden öğrenci sayısı yılda ortalama 100 bin kişi civarında

Her yıl 1 milyonun üzerinde öğrencinin SBS, 1,5 milyona yakın öğrencinin de YGS sınavlarına girdiği Türkiye'de, eğitim sisteminde yapılan değişiklikler, ailelerin ve gençlerin kafasını daha da karıştırmış durumda. SBS'nin yerine geçen sistemin netleşmemesi, üniversite giriş sınavında yapılması düşünülen değişiklikler ve benzeri belirsizlikler aileleri de, yurtdışında eğitim arayışına yönlendiriyor. Türkiye'den her yıl 100 bin civarında öğrencinin eğitim amaçlı yurtdışına çıktığını belirten yurtdışı eğitim uzmanı Deniz Akar, "Yurtdışına en çok öğrenci gönderen15 ülkeden birisi Türkiye. 2014 yılında bu sayıda ciddi bir artış bekleniyor. Türk öğrencilerin en çok ilgi gösterdiği Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin yanı sıra Rusya, Çin, Malezya, Ukrayna gibi ülkelere de eğitim ücretlerinin ekonomik olması nedeniyle ilgi artıyor. Amerika'ya yılda 12 bin civarında lisans ve yüksek lisans öğrencisi giderken, İngiltere'de yılda 30 bin civarında öğrencimiz lisans, yüksek lisans ve özellikle dil eğitimi yapıyor. Almanya'da her yıl 10 binin üzerinde öğrencimiz kayıt yaptırıyor. 2014'te toplam öğrenci sayısının 100 bini aşması bekleniyor" dedi.











Ortalama 10 bin dolar

Mevcut 100 bin rakamının içerisinde lisans ve yüksek lisans programları, değişim öğrencileri, stajyerler, dil kurslarına kayıt yaptıranlar, Work&Travel programına katılanların da yer aldığını vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öğrencilerin yaklaşık üçte biri üniversite eğitimi için yurtdışına çıkıyor. Yurt dışında öğrenim gören bir öğrencinin üniversiteye ödediği tutar, ortalama 10 bin dolar. Toplam yıllık masrafları ise 20 bin dolara ulaşabiliyor. Üniversite için 30 bin öğrenci olduğu göz önüne alındığında, yurtdışında üniversite eğitimi için yaklaşık 600 milyon dolar harcama yapılıyor. Kalan 70 bin öğrencinin de yıllık ortalama harcaması 10 bin doların üzerinde. Türk öğrenciler, yurtdışında eğitime yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar harcıyorlar."

Fuarlı tanıtım

Türkiye'deki öğrencilerin yurtdışı ilgisi nedeniyle açılan eğitim fuarları da büyük ilgi görüyor. IEFT Fuarları (International Education Fairs of Turkey), 24'üncü kez ülkemize geliyor. Bugün İzmir'de başlayacak ve 6 ilde düzenlenecek olan "24. IEFT Yurtdışı Eğitim Fuarları"na, 30 ülkeden 170'in üzerinde üniversite ve kolejin katılması bekleniyor. Fuar, öğrenci ve ailelerini yurtdışındaki eğitim kurumlarıyla buluşturacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 02 Ekim 2013 14:32

Gösterim: 1846

Diğer Makaleler...

  1. Yurtdışında eğitim almaya giden öğrenci sayısı artıyor
  2. AFS’yle gençler Avrupa yolcusu
  3. Türk öğrencilerin yurtdışında eğitim maliyeti
  4. Sınava girmeden tıp fakültesi okuma imkanı