Memur-Sen: MEB sürecin şeffaflığını sağlamalı




Memur-Sen, yasal düzenlemeyle dershanelerin kapatılması yerine, eğitim sisteminin sorunlarının çözümünü sağlayacak reformlar yapılarak talep düşüklüğü ve karlı olmadığı kanaatiyle dershanelerin kapanmasına aracılık edecek sürecin işletilmesi gerektiğini savundu.

Memur-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin 21. yüzyılın küresel rekabet çemberine dahil olma mücadelesi verdiği, bu noktada önemli başarıların yanı sıra halen sayfası açılamayan konuların bulunduğu belirtildi.

Bu hedefte bütün konular için kapsayıcı alanın ise eğitim sistemi olduğuna işaret edilen açıklamada, "Eğitim sistemine dair yapılması ve yapılmaması gerekenler, kaldırılacak, dönüştürülecek yapılar, yeni kanallar, yeni kuram ve kurallar olduğu gün gibi ortadadır" ifadesi kullanıldı.

Dershane konusuna sadece eğitim penceresinden, eğitim sistemini merkeze alarak bakmanın yetmediği bildirilen açıklamada, konfederasyonun, dershane konusuna, onu var eden eğitim sistemi ile bu sistemin bileşenleri olan okullar, öğrenciler, veliler, devlet, sivil girişim, seçme sınavları gibi kavram ve olgular üzerinden baktığı vurgulandı.

Dershanelerin, üst öğrenime yönelik merkezi sınavlar üzerinden oluşan yarışmanın sonucu olarak ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Onları var eden yarışma zemini halen varlığını sürdürüyor. Buna rağmen bugün dershanelerin kapatılmasını, dönüştürülmesini, özel okula evrilmesini tartışma konusu yapıyoruz. Bu tartışmanın taraflarının açıklamaları da ne kendilerini ne de bu tartışmadan çıkacak sonuçtan etkilenecekleri tatmin etmiyor. Bilgi kirliliği var. Dershane tartışması sağlıklı şekilde ve zeminde yapılmamakta, bunun sonucunda Türkiye devleti ve milletiyle enerji kaybetmektedir. Enerji kaybına son vermek, bütün tarafların kabul edebileceği çözüme ulaşmak için tartışmaya taraf olması gereken tüm kesimler olaya sükunetle sağduyuyla ve pedagojik perspektifle yaklaşmak durumundadır."

"MEB sürecin şeffaflığını sağlamalı"

Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığının her şeyden önce sürecin şeffaflığını sağlaması, bu kapsamda konuyla ilgili taslak çalışmasını kamuoyuyla paylaşarak toplumu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmesi gerektiği ifade edildi.

Konunun sosyal tarafı eğitim sendikaları, dershane sahipleri ve akademik dünyanın tartışmanın ortağı yapılarak, konunun bilimsel zemine oturmasına ve çözümler üretilmesine fırsat sağlanması gerektiğine işaret edilen açıklamada ayrıca dershanelere devam eden kitleyi oluşturan çocuklar, gençler ile ebeveynlerinin de fikir ortağı olmasına yönelik alan oluşturulmasının önemi vurgulandı.

Bu çalışmalar yürütülürken eğitim öğretim hakkı, teşebbüs hürriyeti, çalışma hakkı ve benzeri temel hak ile özgürlüklerin özü ve ruhuna zarar vermeyecek sonucun hedeflenmesi gerektiği bildirilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken diğer husus, okul dışı eğitim destek hizmeti sistemi kapsamındaki dershanelerin kapatılması veya dönüştürülmesinin, merdiven altı eğitim kurumlarının oluşmasına ve gençler için tehlikeli alan haline gelecek alternatif eğitim yapılarının ortaya çıkmasına neden olmayacak şekilde gerçekleştirilmesi. Bunun yanında Türkiye'nin makroekonomik hedefleri açısından büyük risk oluşturan kayıt dışılığı büyütecek bir yapılanmanın da oluşmaması gözetilmelidir. En önemlisi, dershaneler aracılığıyla ekmeğini kazanan eğitim çalışanlarında ekmek ve gelecek kaygısı oluşturulmamalıdır.

Öte yandan dershanelerin eğitim sisteminin olmazsa olmazı şeklinde lanse edilmesi de doğru yaklaşım değildir. Dershaneler olsa olsa eğitim sisteminin sorunlarından neşet etmiş bir sonuçtur. Bu tespitler ışığında önerimiz, yasal düzenleme yapılarak dershanelerin kapatılması yerine, eğitim sisteminin açıklarının kapatılmasını ve sorunlarının çözümünü sağlayacak eğitim reformları yapılarak talep düşüklüğüne ve karlı olmadığı kanaatiyle dershanelerin kapanmasına aracılık edecek bir sürecin işletilmesidir."

Bu süreçte öğretmen açığının giderilmesi, sınava hazırlayan eğitim sisteminin hayata hazırlayan eğitim sistemine dönüştürülmesi ve değerler eğitiminin öncelendiği eğitim alanının oluşturulması hedefinin esas alınması gerektiği belirtilen açıklamada, "Bu çerçevede, dershanelerin kapatılmasını değil, konunun bütün taraflarının gerekli hazırlıkları yaptığı 4-5 yıllık zaman diliminde dershanelerin kapanmasını öngören, asgari müşterek arayışına odaklanmış ortak akıl zemini üretmeliyiz" değerlendirmesi yapıldı.

Açıklamada, toplumsal enerjiyi azaltacak, demokratikleşmenin hızını kesecek, toplumsal ayrışmayı tetikleyecek bilimsel, pedagojik temelde gerçekleştirilmeyen tartışmalardan kaçınılması gerektiği kaydedildi.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.