banner

Girne Koleji eğitim sisteminin her alanında kız çocuklarını destekliyor




Dilek Cambazoğlu - Girne Koleji CEO'su: “Bugün burada eğitim sektöründe kadın bir yönetici olarak bulunmamı sağlayan, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu ve Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerimi sunuyorum. Gerek eğitime verdiği önem gerekse kız çocuklarının ve kadınların toplumsal yaşamdaki yeri için yaptığı çalışmalar hepimize yol gösterici olmuştur.”

dilek_cambazoglu_mart_2022Kariyer yolculuğunuzda eğitimin rolü ve yeri hakkında neler söyleyebilirsiniz?

En başından beri eğitime dair bir işte yer almak benim kendime koyduğum bir hedefti. Çocuklarla ve öğrencilerle zaman geçirmek, okul ortamında çalışmak, her yaş grubunun merak duyduğu bir alanda ilerlemek hep istediğim bir şeydi. Bunu yapabilmek adına öğretmen olmayı seçtim ve eğitimimi bu yolda ilerlemek için belirledim. Bu yolda ilerlerken de kariyerime yönetici olarak devam etmeyi istedim. İstikrarlı ve bilinçli bir tercihin sonucu bugün bu mevkideyim. Aldığınız eğitime göre yolunuzda ilerlemek, işinizi doğru yapmak hem profesyonelleşmenizde hem de yükselmenizde büyük avantaj sağlamaktadır. 

Eğitim sektöründe kadın girişimci sayısının az olmasını hangi nedenlere bağlıyorsunuz? Kadın girişimci sayısının artması için neler yapılabilir?

Eski dönemlerle kıyaslarsak son yıllarda medyanın da yardımıyla kadın girişimcilere olan ilgi artmıştır ancak yine de tam istenilen yerde değildir. Yapılan araştırmalara göre bunların birçok nedeni vardır. Örneğin; Minniti ve Arenius’un (2003) 37 ülkede yapmış oldukları kadın girişimciliği araştırmasında, kadınların girişimciliğini etkileyen faktörler sırasıyla; demografik çevre ve aile yapısı, geleneksel baskı, okur-yazarlık ve eğitim, sosyoekonomik çevre, işgücü ve istihdam, cinsiyet ve örgütsel biçimler, sektörel istihdam ve ekonomik gelişme olarak belirlenmiştir. Yine kadın girişimcilerin karşılaşabilecekleri engeller konusunda; kadınların finansal güvenliklerini sağlamakla birlikte, hem ev hem de iş dünyasındaki işlerini dengeleyemeyeceklerini düşünülmektedir. Ayrıca kadın girişimciler risk almada erkek girişimcilere oranla daha temkinli hareket etmekte ve daha az özgüvenli bulunmaktadırlar.

İş ve öğrenim hayatında bulunan kadınlara en önemli tavsiyem kendilerini tanımaları ve kendilerini tanıyarak yenilenme alanlarını güçlendirmeleri. Ayrıca dünya genelinde çalışan kadınları koruyucu ve destekleyici yasaların ve uygulamaların artması, demografik gelişmelerin fazlalaşması, kız çocukları ve kadınların eğitim olanaklarının artması, standart dışı çalışma şekillerinin farklılaştırılması, toplumların kadınların çalışmasına yönelik tutumlarına olumlu farkındalık çalışmalarının yapılması, çocuk bakımı ve diğer hizmetlerdeki iyileşmelere yönelik desteklemeler kadınların bu süreçte çalışma yaşamına daha aktif olarak katılımlarının artmasını sağlayacaktır.

KADINLAR POTANSİYELLERİNİN FARKINDA OLMALI

Eğitimde kadın yönetici olmanın kolay ve zor yanları neler? Kadınların kariyer yolculuğunda “cam tavan” kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kadın yönetici olmanın sadece eğitim alanında değil tüm alanlarda zorlukları ve kolaylıkları vardır. Örneğin kadın olarak olaylara daha analitik yaklaşıyor olmanız yaptığınız işlerdeki iç disiplini ve süreç kontrolünü olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda her detayın önceden düşünülüyor olması, olası problemleri önlemeye de yardımcı olur. Bunlar kadın yönetici olmanın hem kendinize hem de sahaya yansıyan olumlu ve kolay yanlarındandır.

Zor yanlarına gelecek olursak, erkek yöneticiler kadar istihdam alanımızın olmaması en başta söyleyeceklerim arasında. Bugün, 21.yy becerilerinde en başlarda yer alan yaratıcılık becerisi her ne kadar kadınlarda daha baskın olsa da, terfiler de birincil öncelik olarak belirlense de, birçok kurum tarafından göz ardı edilebiliyor. Ancak unutmamak gerekir ki iyi bir lider duygusal zekâsı olan ve bunu efektif kullanan bireydir. Söylemek istediğim, bu becerinin sadece kadınlarda olduğu değil kadınlarda da olduğunun farkında olunmasıdır.

Cam tavan kavramının işaret ettiği gizil engeller, her sektörde farklılık göstermektedir. Aşılması zor olsa da imkânsız değildir. Sektörün ihtiyaçlarını iyi analiz etmek ve kendi potansiyelinin farkında olmakla engelleri aşma noktasında hız kazanılacağı düşüncesindeyim. 

Kendinizi nasıl bir yönetici olarak tanımlıyorsunuz? Yönetim anlayışınızı belirleyen ilkeler neler?

Yönetici olmanın altın kuralının doğru bir iletişim dili olduğuna inanıyorum. Kişisel gelişim, yeniliklere açık olmak, ekip ile şeffaf bir iletişim kurmak, disiplinli ve sorumluluk sahibi olmak bir yöneticide bulunması gereken özelliklerdir. Ben kendi yöneticilik kariyerimde bu saydığım hususlara çok önem veriyorum. Her birey ile iletişim kurarken dikkatle yönettiğim alan, kurduğum cümlenin karşımdaki kişiyi iyi hissettirmesi. Doğru bir yönetim bağ kurmak ile mümkün olabilir. Bu bağ samimiyet ve şeffaflık ile güçlendirilir. Benim yönetim modelimin anahtarı doğru iletişim, samimiyet ve şeffaflıktır. Yöneticilik anlayışım lider olan bir yol arkadaşı olmak. Sonuç değil süreç odaklı bir kişiliğim var ve bu özelliğimi de iş hayatıma yansıtıyorum. Bireysel başarıdan ziyade takım çalışmasına önem veriyorum.

İŞ YAŞAMINDA KENDİNİZİ SÜREKLİ YENİLEMENİZ GEREKİR
Eğitimde yönetici olmak isteyen kadınlara neler tavsiye edersiniz?

Burada önemli olan yönetici olmak değil, iyi bir yönetici olmaktır. İyi bir yönetici olmak için hedefleriniz olmalı, ekibinizi ve kurumunuzu iyi tanımalısınız. Kendi kariyer yolculuğumu göz önünde bulundurarak kadınlara verebileceğim tavsiyelerin en başında kariyer basamaklarına dair karşılaşacakları her şeyi fırsat olarak değerlendirmeleri gelir. Profesyonel yaşam gerçekten de kendinizi sürekli yenilemeniz gereken bir alan ve benliğinize saygı gösteren bir ortamda bulunmayı tercih ettiğinizde engeller hep önemli bir sıçrama fırsatına dönüşüyor. Benim şu an yönetici pozisyonunda olmamı, iş hayatında başarılı olmamı sağlayan en önemli unsur çalışmak istediğim sektörü ve hedeflerimi en baştan belirlemiş olmamdır. Eğitim sektöründe yer almak, çocuklar ve gençler ile çalışmak, yeni nesiller yetiştirme konusunda rol almak benim en büyük hayalim ve hedefimdi. Bu hedefe ulaşmış olmaktan, bu yolda yürüyor olmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyum.

Kadınların eğitim dünyasında ve toplumdaki konumlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Koşulların iyileştirilmesi için neler önerirsiniz?

Kadın ya da erkek fark etmeksizin bireylerin, toplumda etkin bir rol alması, toplumla uyum içinde yaşayabilmesi haklarını bilmesi ve kullanabilmesi önemlidir. Bu haklardan biri olan eğitim, diğer haklarını bilmesi ve kullanması açısından son derece önemlidir.

Ancak dünya genelinde, özellikle modern dönem sonrası, insan haklarının gelişmesi, bu alanda sivil toplum örgütlerinin katkısı, zaman içerisinde, kadın haklarının gelişimi ve ilerleyişi de gerçekleşmiş, son olarak kadın erkeğe eşit kabul edilen, özel alan dışında kendini ifade edebilen, sosyal, siyasal, ekonomik sahada varlığını ispat eden bir konum edinmiştir. Ancak Türkiye’de hala elbette bu konum arzulanan seviyede değildir. Sivil toplum örgütlerinin katkıları, üretilmeye çalışılan aile ve sosyal politikalar, kadını hak ettiği konuma yükseltmek için çaba sarf etse de geleneksel bakış açıları, eğitim, bilgi ve bilinç eksikliği gibi sorunlar yüzünden bu ivme durağandır. Kadının hem toplumsal hayatta hem aile hayatında aktif ve saygın bir yer elde edebilmesi için ise kısır çözümler ve birbirini tekrar eden öneriler yerine daha sağlam ve yapıcı fikir ve politikalara ihtiyaç vardır. Örneğin, kadınların her şeyden önce eğitim ve yaşam haklarına saygı duyulması, kadınların da toplumun ve sistemin bir bireyi olduklarının unutulmaması gerekmektedir. Nitekim kadınlar tarih boyunca her daim toplumun bir parçası olmuş, hikayelere, kahramanlıklara konu olacak mücadelelerde yer almışlardır. Sonuç olarak Türk tarihi boyunca kadınların her daim yaşamın içinde yer alan ana karakterler oldukları unutulmamalıdır.

 

GİRNE KOLEJİ’NDE HER ALANDA EŞİTLİK VAR
Kız çocuklarının eğitim ve kariyer yolculuklarında Türkiye’deki koşulları nasıl değerlendiriyorsunuz? Fırsat eşitliği için hangi adımlar atılmalı?

Kız çocuklarının eğitim hayatında desteklenmemesi sorunu yalnızca ülkemizi değil, tüm dünya ülkelerini kapsayan bir sorundur. Eğitim, dünyada yaşayan herkesin en temel hakkı ve insanların bu hakka kavuşması da hepimizin birincil sorumluluğudur. Bu sorumlulukla kızların okullaşma oranının artırılması için hükümet ve sivil toplum kuruluşları tarafından birçok proje yapılmaktadır. İstatiksel veriler incelendiğinde bu projelerin olumlu sonuç verdiğini söylemek mümkün. Aynı olumlu sonucu kadınların iş hayatındaki yeri için de söylemek mümkün. Cinsiyetçi bir bakış açısından uzaklaşarak profesyonel hayata bakmak; hem insani değerler için hem de kadınların sosyal haklar bakımından eşit olabilmesi için gereken temel unsurdur. Girne Koleji olarak bizler hem kampüslerimizde hem de Türkiye’deki eğitim sisteminin her alanında kız çocuklarını destekliyoruz. İş yaşamında ise çalışanlarımızın maaş standartlarında, özlük haklarında cinsiyetten bağımsız bir standardizasyonumuz bulunmaktadır.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.