banner

‘21. yüzyılda en önemli etken teknolojik yeterlilik ve dijital okuryazarlık olacak’




Selçuk IŞIK - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

selcuk_isik_kasim_2024“Geleceğin öğretmenleri bu yetkinlikler ile donanmış olarak sadece bilgi aktaran değil, yönlendiren ilham veren birer yol gösterici olacaktır. Geleceğin okullarında öğretmenler, geleneksel rollerin ötesine geçerek öğrencinin beceri, yetenek ve ilgilerini geliştirmeyi hedefleyen modern eğitim anlayışının uygun bir yaklaşımı ile tanımlanabilir.”

Bilim ve teknolojideki değişimlerin öğretmenlere ve mesleğe etkileri nelerdir?
Bilim ve teknolojideki değişimlerin öğretmenler ve öğretmenlik mesleği üzerindeki etkileri oldukça geniş, kapsamlı ve derindir. Öncelikle öğretim yöntem ve stratejileri değişti. Öğretmenin rolü değişti. Bilginin kaynağı olarak süreç yöneten öğretmenler, artık bilgiye erişilmesinde ve bilgiyi keşfetmek için yönlendirici konumuna geçti. Eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik bir pusula oldular. Bunun yanında eğitim içeriklerinin güncellenmesi ile soran, sorgulayan, gelişen teknoloji ile kendini sürekli güncelleme ihtiyacı duyan, yapay zekayı kullanan, sadece öğreten değil tekrar ve sürekli öğrenen pozisyonunda olan ve bu öğretileri yenilikçi yaklaşımlar ile aktaran konumundalar.

BİLGİ AKTARAN DEĞİL YÖNLENDİREN ÖĞRETMENLER
Geleceğin Okullarında Geleceğin Öğretmenlerinin parametreleri neler? Yeni Öğretmenler nasıl tanımlanabilir?
Öğretmenlikte birinci ön koşul alan yeterliliği ve formasyondur, 21. yy’da en önemli etken teknolojik yeterlilik ve dijital okuryazarlık olacaktır. Öğretmenlerin dijital araçları ve teknolojileri etkili bir şekilde kullanabilmeleri için dijital okuryazarlığı geliştirmeleri önem kazanmıştır. Öğretmenlerin yenilikçi ve yaratıcı öğretim yöntemlerini geliştirmelerine olanak tanınmıştır. Örneğin; artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi teknolojilerle dersleri ilgi çekici hale getirerek daha kalıcı öğrenme kazandırmaktadırlar. Teknoloji ne kadar üst düzeyde artarsa artsın öğretmen temelde öğrencinin duygularını anlayıp yönlendirmeli ve kriz yönetimi ile hayata daha dayanıklı hale getirmek için öğrencileri yönlendirmelidir. 

Eğitim fakülteleri geleceğin öğretmenlerini hazırlamakta yeterli mi? Yöneticiler nasıl bir öğretmen formasyonuna ihtiyaç duyuyorlar?
Eğitim fakültelerinin geleceğin öğretmenlerini hazırlama yeterliliği, eğitim politikaları, müfredatın güncelliği, öğretim yöntemleri ve pratik uygulamaların kalitesi gibi birçok faktöre bağlı. Türkiye'de ve dünyada bu konuda çeşitli görüşler bulunuyor. Genelde eğitim fakültelerinin, öğretmen adaylarını kuramsal bilgiyle iyi donattıkları, ancak uygulamada yeterince hazırlayamadıkları yönünde eleştiriler mevcut. Pratik deneyim eksikliği, 21. yy becerileri, çağdaş pedagojik yöntemler, liderlik ve iletişim becerileri, değişen eğitim teknolojilerine uyum öne çıkan eksikliklerden birkaçıdır.

Yöneticiler genel olarak teorik bilgi ile pratiği birleştirebilen, teknolojik yeniliklere hakim, çağın gerektirdiği becerilere sahip ve öğrencilerle güçlü bir bağ kurabilen öğretmenlerin yetiştirilmesini istiyor. Eğitim fakültelerinin bu alanda iyileştirmeler yapması, sürekli değişen eğitim dünyasında daha donanımlı öğretmenler yetiştirmesi gerekmektedir.

Okullar Geleceğin Öğretmenlerinin formasyonu için hangi çalışmaları ve mesleki eğitim programlarını hayata geçiriyorlar?
Okullar, geleceğin öğretmenlerinin formasyonu için bir dizi mesleki gelişim programı ve eğitim çalışması düzenliyor. Bu çalışmalar, öğretmenlerin hem teorik bilgilerini hem de pratik becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor. Pedagojik Formasyon Programları, Hizmet İçi Eğitim Programları, Staj ve Uygulama Çalışmaları, Eğitim Teknolojileri ve Dijital Pedagoji, Yaratıcı ve Yenilikçi Pedagojiler, Uluslararası Eğitim Programları, Mentörlük ve Gelişim Programları bu programlardan bazılarıdır.

Yeni başlayan öğretmenler, deneyimli meslektaşları tarafından mentörlük desteği alıyor. Bu programlar, öğretmenlerin sınıf yönetimi, öğrenci ilişkileri ve müfredat uygulamaları gibi konularda rehberlik almasını sağlıyor. Bu çalışmalar, öğretmenlerin güncel eğitim trendlerine uyum sağlamalarına ve öğrencilerin ihtiyaçlarına daha etkili yanıt vermelerine yardımcı oluyor.

TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİN ÖNEMİNİ ARTIRIYOR
Yapay Zeka ve ChatGPT gibi uygulamalar ve teknolojinin dönüştürdüğü yeni okul ikliminde öğretmenlerin değişen rolü ve önemi neler olacak?
Yapay zeka  ve ChatGPT gibi teknolojilerin eğitimde artan etkisiyle, öğretmenlerin rolü önemli ölçüde değişmektedir. Yeni okul ikliminde öğretmenlerin değişen rolü ve önemi şu şekilde özetlenebilir:
* Öğretmenler, öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı beceriler geliştirme konusunda rehberlik edecek. Yapay zekanın sunduğu bilgilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirme yetisi kazandırmak da öğretmenlerin sorumluluğu olacak.
* Teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, insani bağın yerini alamaz. Öğretmenler, öğrencilere duygusal destek sağlamada, empati geliştirmede ve sosyal beceriler kazandırmada kritik bir rol oynamaya devam edecekler.
Teknolojinin hızla gelişmesi, öğretmenlerin de sürekli öğrenmeyi ve yenilikleri takip etmesini gerektirecek. Bu süreçte öğretmenlerin profesyonel gelişimlerine önem vermeleri kritik olacak. Yapay zeka destekli bir eğitim dünyasında, öğretmenlerin rolü sadece bilgi aktarıcı olmaktan çıkıp, öğrencilerin hayat boyu öğrenme becerilerini geliştiren, rehberlik eden ve duygusal destek sağlayan eğitimciler olarak yeniden tanımlanıyor. Bu dönüşüm, öğretmenlerin eğitimdeki yerini daha da değerli ve anlamlı kılıyor.

Geleceğin Öğretmenlerini yönetecek yöneticiler nasıl olmalı? Geleneksel eğitim yöneticilerinin yerini nasıl bir yönetici modeli ve liderliği alıyor?
Geleceğin öğretmenlerini yönetecek yöneticiler, vizyoner ve yenilikçi, teknolojiye hakim, esnek, katılımcı ve iş birlikçi, öğretmenleri geliştiren ve destekleyen, üretsel perspektife sahip , değişim ve dönüşüm lideri olmak gibi değişen eğitim paradigmasına uygun ve çağın gereksinimlerine yanıt verebilecek liderlik özelliklerine sahip olmalıdır. İşte bu yeni yönetici modeli ve liderliğin temel nitelikleri: Geleneksel eğitim yöneticileri genellikle hiyerarşik, kural odaklı ve rutin süreçleri yönetmeye odaklanırken; yeni nesil eğitim liderleri daha esnek, yaratıcı, iş birlikçi ve öğrenci merkezli bir yaklaşıma sahip olacak. Bu liderler, öğretmenlerin ve öğrencilerin potansiyellerini en iyi şekilde ortaya çıkarmak için motivasyon sağlayan, teknolojiyi etkin kullanabilen ve eğitimde sürdürülebilir yenilikler sunan bir model benimseyecek.

Türkiye’de öğretmen yetiştirme ve geliştirme modeli hakkında neler düşünüyor ve neler öneriyorlar?
Türkiye’de öğretmen yetiştirme ve geliştirme modeli, güncel olarak eğitim politikaları ve toplumsal değişimlerin etkisiyle yeniden yapılandırılıyor. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli," 2024-2025 eğitim-öğretim yılında uygulamaya başlanan yeni müfredat kapsamında geliştirildi. Bu model, öğretmenlerin uluslararası standartlarda, bilgi ve becerilerle donatılmış şekilde yetiştirilmesini amaçlıyor. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı geniş çaplı eğitici eğitimleri düzenliyor. Yeni müfredatın hedefleri ve uygulama esasları, alan uzmanları ve akademisyenlerce öğretmenlere aktarılacak. Bu kapsamda 720 bin öğretmene bu doğrultuda eğitim verilmesi planlanıyor.

Ayrıca önerilen öğretmen eğitimi modelinde, bilginin küreselleşme ve dijital dönüşüm etkilerini dikkate alan bir yaklaşım benimseniyor. Yapılandırmacı eğitim anlayışına dayalı bu model, öğretmen adaylarının eleştirel düşünme, problem çözme ve yenilikçi öğretim stratejilerine hakim olmalarını hedefliyor. Eğitimde teori ve uygulama dengesinin sağlanması, üniversite-okul iş birliklerinin güçlendirilmesi ve pratik öğretim deneyimlerinin artırılması gerektiği vurgulanıyor. Bu değişiklikler, eğitim fakültelerinin vizyon, misyon ve öğretim programlarının yenilenmesi ile destekleniyor ve uluslararası örneklerden esinlenerek kapsamlı reformlar hedefleniyor.

ROBOT ÖĞRETMENLER YARDIMCI ROLLER ÜSTLENİYOR
Okullarda Robot Öğretmenler olacak mı? Okullar bu döneme hazırlanıyor mu?
Robot öğretmenler konusu, eğitimdeki dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte giderek daha fazla konuşuluyor. Halihazırda bazı pilot projeler çeşitli ülkelerde uygulanıyor. Örneğin, Finlandiya'da "Elias" isimli robotlar, dil öğrenimine destek sağlamak için sınıflarda kullanılmaya başlandı. Benzer şekilde, Japonya'da birçok pilot okulda yapay zeka destekli öğretmen robotlar test ediliyor.
Ancak bu teknolojiler, insan öğretmenlerin tamamen yerini alacak seviyede değil. Robotlar, özellikle büyük sınıflarda birebir ilgi sağlamak veya öğrencileri motive etmek gibi işlevleri yerine getirmek üzere yardımcı roller üstleniyor. Uzmanlar, robot öğretmenlerin temel eğitici görevleri yerine getirebilse de öğrencilerin duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama konusunda eksik kaldıklarını belirtiyor. Ayrıca, bu robotların maliyeti ve kullanımıyla ilgili etik tartışmalar da devam ediyor.
Okullar bu tür yeniliklere hazırlık yaparken genellikle robotları, destekleyici araçlar olarak entegre etmeyi hedefliyor. Eğitimde teknolojinin etkin kullanımı adına çalışmalara ağırlık verilse de, insan öğretmenlerin rehberliği ve tecrübesi halen merkezi önemini koruyor.

 

Selçuk IŞIK - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

‘21. yüzyılda en önemli etken teknolojik yeterlilik ve dijital okuryazarlık olacak’

“Geleceğin öğretmenleri bu yetkinlikler ile donanmış olarak sadece bilgi aktaran değil, yönlendiren ilham veren birer yol gösterici olacaktır. Geleceğin okullarında öğretmenler, geleneksel rollerin ötesine geçerek öğrencinin beceri, yetenek ve ilgilerini geliştirmeyi hedefleyen modern eğitim anlayışının uygun bir yaklaşımı ile tanımlanabilir.”

Bilim ve teknolojideki değişimlerin öğretmenlere ve mesleğe etkileri nelerdir?
Bilim ve teknolojideki değişimlerin öğretmenler ve öğretmenlik mesleği üzerindeki etkileri oldukça geniş, kapsamlı ve derindir. Öncelikle öğretim yöntem ve stratejileri değişti. Öğretmenin rolü değişti. Bilginin kaynağı olarak süreç yöneten öğretmenler, artık bilgiye erişilmesinde ve bilgiyi keşfetmek için yönlendirici konumuna geçti. Eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik bir pusula oldular. Bunun yanında eğitim içeriklerinin güncellenmesi ile soran, sorgulayan, gelişen teknoloji ile kendini sürekli güncelleme ihtiyacı duyan, yapay zekayı kullanan, sadece öğreten değil tekrar ve sürekli öğrenen pozisyonunda olan ve bu öğretileri yenilikçi yaklaşımlar ile aktaran konumundalar.

BİLGİ AKTARAN DEĞİL YÖNLENDİREN ÖĞRETMENLER
Geleceğin Okullarında Geleceğin Öğretmenlerinin parametreleri neler? Yeni Öğretmenler nasıl tanımlanabilir?
Öğretmenlikte birinci ön koşul alan yeterliliği ve formasyondur, 21. yy’da en önemli etken teknolojik yeterlilik ve dijital okuryazarlık olacaktır. Öğretmenlerin dijital araçları ve teknolojileri etkili bir şekilde kullanabilmeleri için dijital okuryazarlığı geliştirmeleri önem kazanmıştır. Öğretmenlerin yenilikçi ve yaratıcı öğretim yöntemlerini geliştirmelerine olanak tanınmıştır. Örneğin; artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gibi teknolojilerle dersleri ilgi çekici hale getirerek daha kalıcı öğrenme kazandırmaktadırlar. Teknoloji ne kadar üst düzeyde artarsa artsın öğretmen temelde öğrencinin duygularını anlayıp yönlendirmeli ve kriz yönetimi ile hayata daha dayanıklı hale getirmek için öğrencileri yönlendirmelidir.

Eğitim fakülteleri geleceğin öğretmenlerini hazırlamakta yeterli mi? Yöneticiler nasıl bir öğretmen formasyonuna ihtiyaç duyuyorlar?
Eğitim fakültelerinin geleceğin öğretmenlerini hazırlama yeterliliği, eğitim politikaları, müfredatın güncelliği, öğretim yöntemleri ve pratik uygulamaların kalitesi gibi birçok faktöre bağlı. Türkiye'de ve dünyada bu konuda çeşitli görüşler bulunuyor. Genelde eğitim fakültelerinin, öğretmen adaylarını kuramsal bilgiyle iyi donattıkları, ancak uygulamada yeterince hazırlayamadıkları yönünde eleştiriler mevcut. Pratik deneyim eksikliği, 21. yy becerileri, çağdaş pedagojik yöntemler, liderlik ve iletişim becerileri, değişen eğitim teknolojilerine uyum öne çıkan eksikliklerden birkaçıdır.
Yöneticiler genel olarak teorik bilgi ile pratiği birleştirebilen, teknolojik yeniliklere hakim, çağın gerektirdiği becerilere sahip ve öğrencilerle güçlü bir bağ kurabilen öğretmenlerin yetiştirilmesini istiyor. Eğitim fakültelerinin bu alanda iyileştirmeler yapması, sürekli değişen eğitim dünyasında daha donanımlı öğretmenler yetiştirmesi gerekmektedir.

Okullar Geleceğin Öğretmenlerinin formasyonu için hangi çalışmaları ve mesleki eğitim programlarını hayata geçiriyorlar?
Okullar, geleceğin öğretmenlerinin formasyonu için bir dizi mesleki gelişim programı ve eğitim çalışması düzenliyor. Bu çalışmalar, öğretmenlerin hem teorik bilgilerini hem de pratik becerilerini geliştirmeyi amaçlıyor. Pedagojik Formasyon Programları, Hizmet İçi Eğitim Programları, Staj ve Uygulama Çalışmaları, Eğitim Teknolojileri ve Dijital Pedagoji, Yaratıcı ve Yenilikçi Pedagojiler, Uluslararası Eğitim Programları, Mentörlük ve Gelişim Programları bu programlardan bazılarıdır.
Yeni başlayan öğretmenler, deneyimli meslektaşları tarafından mentörlük desteği alıyor. Bu programlar, öğretmenlerin sınıf yönetimi, öğrenci ilişkileri ve müfredat uygulamaları gibi konularda rehberlik almasını sağlıyor. Bu çalışmalar, öğretmenlerin güncel eğitim trendlerine uyum sağlamalarına ve öğrencilerin ihtiyaçlarına daha etkili yanıt vermelerine yardımcı oluyor.

TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİN ÖNEMİNİ ARTIRIYOR
Yapay Zeka ve ChatGPT gibi uygulamalar ve teknolojinin dönüştürdüğü yeni okul ikliminde öğretmenlerin değişen rolü ve önemi neler olacak?
Yapay zeka  ve ChatGPT gibi teknolojilerin eğitimde artan etkisiyle, öğretmenlerin rolü önemli ölçüde değişmektedir. Yeni okul ikliminde öğretmenlerin değişen rolü ve önemi şu şekilde özetlenebilir:

  • Öğretmenler, öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı beceriler geliştirme konusunda rehberlik edecek. Yapay zekanın sunduğu bilgilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirme yetisi kazandırmak da öğretmenlerin sorumluluğu olacak.
  • Teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, insani bağın yerini alamaz. Öğretmenler, öğrencilere duygusal destek sağlamada, empati geliştirmede ve sosyal beceriler kazandırmada kritik bir rol oynamaya devam edecekler.

Teknolojinin hızla gelişmesi, öğretmenlerin de sürekli öğrenmeyi ve yenilikleri takip etmesini gerektirecek. Bu süreçte öğretmenlerin profesyonel gelişimlerine önem vermeleri kritik olacak. Yapay zeka destekli bir eğitim dünyasında, öğretmenlerin rolü sadece bilgi aktarıcı olmaktan çıkıp, öğrencilerin hayat boyu öğrenme becerilerini geliştiren, rehberlik eden ve duygusal destek sağlayan eğitimciler olarak yeniden tanımlanıyor. Bu dönüşüm, öğretmenlerin eğitimdeki yerini daha da değerli ve anlamlı kılıyor.

Geleceğin Öğretmenlerini yönetecek yöneticiler nasıl olmalı? Geleneksel eğitim yöneticilerinin yerini nasıl bir yönetici modeli ve liderliği alıyor?
Geleceğin öğretmenlerini yönetecek yöneticiler, vizyoner ve yenilikçi, teknolojiye hakim, esnek, katılımcı ve iş birlikçi, öğretmenleri geliştiren ve destekleyen, üretsel perspektife sahip , değişim ve dönüşüm lideri olmak gibi değişen eğitim paradigmasına uygun ve çağın gereksinimlerine yanıt verebilecek liderlik özelliklerine sahip olmalıdır. İşte bu yeni yönetici modeli ve liderliğin temel nitelikleri:
Geleneksel eğitim yöneticileri genellikle hiyerarşik, kural odaklı ve rutin süreçleri yönetmeye odaklanırken; yeni nesil eğitim liderleri daha esnek, yaratıcı, iş birlikçi ve öğrenci merkezli bir yaklaşıma sahip olacak. Bu liderler, öğretmenlerin ve öğrencilerin potansiyellerini en iyi şekilde ortaya çıkarmak için motivasyon sağlayan, teknolojiyi etkin kullanabilen ve eğitimde sürdürülebilir yenilikler sunan bir model benimseyecek.

Türkiye’de öğretmen yetiştirme ve geliştirme modeli hakkında neler düşünüyor ve neler öneriyorlar?
Türkiye’de öğretmen yetiştirme ve geliştirme modeli, güncel olarak eğitim politikaları ve toplumsal değişimlerin etkisiyle yeniden yapılandırılıyor. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli," 2024-2025 eğitim-öğretim yılında uygulamaya başlanan yeni müfredat kapsamında geliştirildi. Bu model, öğretmenlerin uluslararası standartlarda, bilgi ve becerilerle donatılmış şekilde yetiştirilmesini amaçlıyor. Bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı geniş çaplı eğitici eğitimleri düzenliyor. Yeni müfredatın hedefleri ve uygulama esasları, alan uzmanları ve akademisyenlerce öğretmenlere aktarılacak. Bu kapsamda 720 bin öğretmene bu doğrultuda eğitim verilmesi planlanıyor.
Ayrıca önerilen öğretmen eğitimi modelinde, bilginin küreselleşme ve dijital dönüşüm etkilerini dikkate alan bir yaklaşım benimseniyor. Yapılandırmacı eğitim anlayışına dayalı bu model, öğretmen adaylarının eleştirel düşünme, problem çözme ve yenilikçi öğretim stratejilerine hakim olmalarını hedefliyor. Eğitimde teori ve uygulama dengesinin sağlanması, üniversite-okul iş birliklerinin güçlendirilmesi ve pratik öğretim deneyimlerinin artırılması gerektiği vurgulanıyor. Bu değişiklikler, eğitim fakültelerinin vizyon, misyon ve öğretim programlarının yenilenmesi ile destekleniyor ve uluslararası örneklerden esinlenerek kapsamlı reformlar hedefleniyor.

KUTU
ROBOT ÖĞRETMENLER YARDIMCI ROLLER ÜSTLENİYOR
Okullarda Robot Öğretmenler olacak mı? Okullar bu döneme hazırlanıyor mu?
Robot öğretmenler konusu, eğitimdeki dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte giderek daha fazla konuşuluyor. Halihazırda bazı pilot projeler çeşitli ülkelerde uygulanıyor. Örneğin, Finlandiya'da "Elias" isimli robotlar, dil öğrenimine destek sağlamak için sınıflarda kullanılmaya başlandı. Benzer şekilde, Japonya'da birçok pilot okulda yapay zeka destekli öğretmen robotlar test ediliyor.
Ancak bu teknolojiler, insan öğretmenlerin tamamen yerini alacak seviyede değil. Robotlar, özellikle büyük sınıflarda birebir ilgi sağlamak veya öğrencileri motive etmek gibi işlevleri yerine getirmek üzere yardımcı roller üstleniyor. Uzmanlar, robot öğretmenlerin temel eğitici görevleri yerine getirebilse de öğrencilerin duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılama konusunda eksik kaldıklarını belirtiyor. Ayrıca, bu robotların maliyeti ve kullanımıyla ilgili etik tartışmalar da devam ediyor
Okullar bu tür yeniliklere hazırlık yaparken genellikle robotları, destekleyici araçlar olarak entegre etmeyi hedefliyor. Eğitimde teknolojinin etkin kullanımı adına çalışmalara ağırlık verilse de, insan öğretmenlerin rehberliği ve tecrübesi halen merkezi önemini koruyor.

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.