Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Koç Üniversitesi’nde eğitim gören gönüllü öğrencilerden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, geleceğin yetişkinleri olan ilköğretim öğrencilerine umut ve ışık götürmeye devam ediyor. Farkındalık Grubu, 2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi.

koc gonullu kutuphaneKoç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, her yıl gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi. Yaklaşık 50 öğrenciden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu’nda, 9 öğrenciden oluşan grup, proje kapsamında Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan Abide Hatun İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret etti. KU Gönüllüleri beraberinde götürdükleri 2000’i aşkın kitapla okulun ilk, projenin 11’inci kütüphanesini kurdu.

Gönüllü öğrenciler tarafından kurulan kütüphane, birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar tüm öğrencilere yönelik eğitici-öğretici dergilerin yanı sıra Türk ve dünya edebiyatının ünlü kalemlerine ait romanlardan oluştu.

Grubun kendi imkân ve uğraşlarıyla topladığı kitaplar sınıflara göre kategorize edilerek raflara yerleştirildi. Kütüphane kurulumu sonrasında ikişer kişilik gruplar halinde derslere giren KU Gönüllüleri; birinci ve ikinci sınıflara resim ve elişi, üçüncü ve dördüncü sınıflara rehberlik, ortaokul öğrencilerine ise kariyer ve münazara eğitimleri verdi.

Önce okullar araştırılıyor

Her yıl Türkiye’nin farklı bölgesinde kütüphanesi olmayan ilk ve öğretim okullarına kütüphane kurmaya giden Farkındalık Grubu, kütüphane kurmak için yola çıkmadan önce okulları araştırıyor.

Daha sonra seçtiği okulun kullanılmayan odasına marangoz ve işçi yollayarak odanın boya badana ve raflarının kurulumunu sağlıyor. Kitapları İstanbul’dan getiren KU Gönüllüleri, kitapları yerleştirdikten sonra birinci ve ikinci sınıfların hazırladığı elişi çalışmaları ve resimlerle kütüphaneyi süsleyerek çocuklara teslim ediyor. 

> Koç Üniversitesi Gönüllülerinden 11. kütüphane

Koç Üniversitesi’nde eğitim gören gönüllü öğrencilerden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, geleceğin yetişkinleri olan ilköğretim öğrencilerine umut ve ışık götürmeye devam ediyor. Farkındalık Grubu, 2007 yılından bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi.

koc gonullu kutuphaneKoç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu, her yıl gerçekleştirdiği ‘Kütüphanesiz Okul Kalmasın’ projesinin 11’incisini bu yıl Amasya’da hayata geçirdi. Yaklaşık 50 öğrenciden oluşan Koç Üniversitesi Gönüllüleri Farkındalık Grubu’nda, 9 öğrenciden oluşan grup, proje kapsamında Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan Abide Hatun İlk ve Ortaokulu’nu ziyaret etti. KU Gönüllüleri beraberinde götürdükleri 2000’i aşkın kitapla okulun ilk, projenin 11’inci kütüphanesini kurdu.

Gönüllü öğrenciler tarafından kurulan kütüphane, birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar tüm öğrencilere yönelik eğitici-öğretici dergilerin yanı sıra Türk ve dünya edebiyatının ünlü kalemlerine ait romanlardan oluştu.

Grubun kendi imkân ve uğraşlarıyla topladığı kitaplar sınıflara göre kategorize edilerek raflara yerleştirildi. Kütüphane kurulumu sonrasında ikişer kişilik gruplar halinde derslere giren KU Gönüllüleri; birinci ve ikinci sınıflara resim ve elişi, üçüncü ve dördüncü sınıflara rehberlik, ortaokul öğrencilerine ise kariyer ve münazara eğitimleri verdi.

Önce okullar araştırılıyor

Her yıl Türkiye’nin farklı bölgesinde kütüphanesi olmayan ilk ve öğretim okullarına kütüphane kurmaya giden Farkındalık Grubu, kütüphane kurmak için yola çıkmadan önce okulları araştırıyor.

Daha sonra seçtiği okulun kullanılmayan odasına marangoz ve işçi yollayarak odanın boya badana ve raflarının kurulumunu sağlıyor. Kitapları İstanbul’dan getiren KU Gönüllüleri, kitapları yerleştirdikten sonra birinci ve ikinci sınıfların hazırladığı elişi çalışmaları ve resimlerle kütüphaneyi süsleyerek çocuklara teslim ediyor. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Kasım 2015 17:18

Gösterim: 1233

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde ilk kez uygulamaya başlanan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile 4 bin 200 öğrenciye uzaktan eğitim veriliyor.

agri uzaktan egitim2015-2016 eğitim - öğretim döneminde faaliyete geçen Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran birinci sınıf öğrencileri zorunlu ortak derslerini, uzaktan eğitim sistemi ile almaya başladı. Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlke ve İnkılapları Dersleri uzaktan eğitim sistemi ile internet üzerinden canlı olarak anlatılırken, öğrenciler paket program sayesinde ders programı haricinde de derslerini takip edebiliyor.

Öğrencilerin yöneltecekleri soruları cevaplandırmaları için dersi veren akademisyenlerin belirlediği saatlerde ofis çalışmasının yapıldığı uzaktan eğitim sistemine www.agri.edu.tr web adresi üzerinden erişim sağlanmaktadır. Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi kapsamında 2 yönetici ve 7 öğretim elemanı, 4 bin 200 öğrenciye ders vermektedir.

> Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nde uzaktan eğitimde 4 bin öğrenci var

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde ilk kez uygulamaya başlanan Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile 4 bin 200 öğrenciye uzaktan eğitim veriliyor.

agri uzaktan egitim2015-2016 eğitim - öğretim döneminde faaliyete geçen Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi ile bu yıl üniversiteye kayıt yaptıran birinci sınıf öğrencileri zorunlu ortak derslerini, uzaktan eğitim sistemi ile almaya başladı. Türk Dili ve Edebiyatı ile Atatürk İlke ve İnkılapları Dersleri uzaktan eğitim sistemi ile internet üzerinden canlı olarak anlatılırken, öğrenciler paket program sayesinde ders programı haricinde de derslerini takip edebiliyor.

Öğrencilerin yöneltecekleri soruları cevaplandırmaları için dersi veren akademisyenlerin belirlediği saatlerde ofis çalışmasının yapıldığı uzaktan eğitim sistemine www.agri.edu.tr web adresi üzerinden erişim sağlanmaktadır. Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Sistemi kapsamında 2 yönetici ve 7 öğretim elemanı, 4 bin 200 öğrenciye ders vermektedir.

Son Güncelleme: Salı, 10 Kasım 2015 15:48

Gösterim: 1875

Afganistan uyruklu üniversite öğrencisi Mohammad Rahim Alimi, her ay aldığı devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime destek oluyor.

rahim alimiAfyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) öğrenim gören Afganistan uyruklu Mohammad Rahim Alimi, her ay devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime sahip çıkıyor.

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Alimi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteğiyle Türkiye'de üniversite eğitimi alıyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı Afyonkarahisar Şubesi gönüllüsü olan Afgan genç, ihtiyaçlarını her ay aldığı 500 lira tutarındaki devlet bursuyla karşılarken, bu paradan artırdığı 30 lirayı da ülkesinde yaşayan 6 yetime gönderiyor.

Dersleri dışındaki zamanının büyük bölümünü yardıma muhtaçlara destek olarak geçiren Mohammad Rahim Alimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı sayesinde Türkiye'de eğitim hayatına başladığını, her türlü ihtiyacının da bu kurum tarafından karşılandığını dile getirdi.

Elimden gelse bütün insanlara yardımcı olurum

Ülkesinde zor durumda olan insanları da unutmadığını dile getiren Alimi, şunları söyledi:

"Bursumdan her ay 30 lira artırıyorum, 3 ayda 90 lira olunca Afganistan'a arkadaşlarıma gönderiyorum. Onlar da yetimlere veriyor. Türk lirası, Afganistan parasına göre daha kıymetli. O parayla un, yağ ve pirinç alıyorlar. En azından temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Parayı gönderdiğimde bana dua ediyorlar. 'Ben bir öğrenciyim, insanlara ne gibi faydam olur' diye düşünüyordum. Şu anda 30 lira gönderebiliyorum. Bu hiçbir şey değil, elimden gelse sadece o yetimlere değil, bütün insanlara yardımcı olurum. Ben 6 yetime bakıyorum, İHH milyonlarca insana bakıyor."

> Aldığı bursla ülkesindeki yetimlere destek oluyor

Afganistan uyruklu üniversite öğrencisi Mohammad Rahim Alimi, her ay aldığı devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime destek oluyor.

rahim alimiAfyon Kocatepe Üniversitesinde (AKÜ) öğrenim gören Afganistan uyruklu Mohammad Rahim Alimi, her ay devlet bursundan artırdığı 30 lirayla ülkesindeki 6 yetime sahip çıkıyor.

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi 23 yaşındaki Alimi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının desteğiyle Türkiye'de üniversite eğitimi alıyor.

İHH İnsani Yardım Vakfı Afyonkarahisar Şubesi gönüllüsü olan Afgan genç, ihtiyaçlarını her ay aldığı 500 lira tutarındaki devlet bursuyla karşılarken, bu paradan artırdığı 30 lirayı da ülkesinde yaşayan 6 yetime gönderiyor.

Dersleri dışındaki zamanının büyük bölümünü yardıma muhtaçlara destek olarak geçiren Mohammad Rahim Alimi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı sayesinde Türkiye'de eğitim hayatına başladığını, her türlü ihtiyacının da bu kurum tarafından karşılandığını dile getirdi.

Elimden gelse bütün insanlara yardımcı olurum

Ülkesinde zor durumda olan insanları da unutmadığını dile getiren Alimi, şunları söyledi:

"Bursumdan her ay 30 lira artırıyorum, 3 ayda 90 lira olunca Afganistan'a arkadaşlarıma gönderiyorum. Onlar da yetimlere veriyor. Türk lirası, Afganistan parasına göre daha kıymetli. O parayla un, yağ ve pirinç alıyorlar. En azından temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Parayı gönderdiğimde bana dua ediyorlar. 'Ben bir öğrenciyim, insanlara ne gibi faydam olur' diye düşünüyordum. Şu anda 30 lira gönderebiliyorum. Bu hiçbir şey değil, elimden gelse sadece o yetimlere değil, bütün insanlara yardımcı olurum. Ben 6 yetime bakıyorum, İHH milyonlarca insana bakıyor."

Son Güncelleme: Salı, 27 Ekim 2015 14:56

Gösterim: 1350

Suriye'de okulların ders yapılamaz hale gelmesi nedeniyle eğitimlerini yarıda kesen çok sayıda Suriyeli öğrenci, diploma hayallerini gerçekleştirmek için Türkiye'deki üniversiteleri tercih ediyor.

suriyeli unilerÜlkelerindeki iç savaş nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldıkları eğitimlerini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde sürdüren ve yurtlarda yer bulamayınca kiraladıkları evlerde kalan Suriyeli öğrenciler, güvenli bir ortamda eğitimlerine devam ediyor.

Can güvenliği tehdidi olmadan okula gitmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli öğrenciler, Türkiye'de kendilerini yabancı gibi hissetmiyor.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren ve Çiğli'de kiraladıkları evde 5 arkadaşıyla kalan Muhammed Naser Kabbani, iç savaştan önce Halep Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünde okuduğunu, hayatlarının savaş nedeniyle her geçen gün kötüye gitmesi üzerine ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Okumaktan başka çarem yok

Okumaktan başka çaresi olmadığını dile getiren Kabbani, bir yıl Hatay'da kaldıktan sonra iki yıl önce İzmir’e geldiğini, üniversiteye kayıt yaptırdığını anlattı.

Yurt bulamayınca uzun uğraşlar sonucu 6 arkadaş bir ev kiraladıklarını belirten Kabbani, “Birbirimize yardım etmemiz gerekiyor, sonuçta biz bu ülkede yabancıyız. Savaş mağduruyuz. Biz bu evde kardeş gibi olduk. Birimizin parası bittiğinde, kimde para varsa ona yardım ediyoruz" diye konuştu.

Aynı evde kalan Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Saed Abbas, Muhanad Wanli ve Muahmmed Burhan Urrar ile Makina Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Musa da evdeki dostluk ve yardımlaşmadan memnun olduklarını belirtti.

> Suriyeli üniversitelilerin okuma azmi

Suriye'de okulların ders yapılamaz hale gelmesi nedeniyle eğitimlerini yarıda kesen çok sayıda Suriyeli öğrenci, diploma hayallerini gerçekleştirmek için Türkiye'deki üniversiteleri tercih ediyor.

suriyeli unilerÜlkelerindeki iç savaş nedeniyle yarıda bırakmak zorunda kaldıkları eğitimlerini İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde sürdüren ve yurtlarda yer bulamayınca kiraladıkları evlerde kalan Suriyeli öğrenciler, güvenli bir ortamda eğitimlerine devam ediyor.

Can güvenliği tehdidi olmadan okula gitmenin mutluluğunu yaşayan Suriyeli öğrenciler, Türkiye'de kendilerini yabancı gibi hissetmiyor.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde eğitimini sürdüren ve Çiğli'de kiraladıkları evde 5 arkadaşıyla kalan Muhammed Naser Kabbani, iç savaştan önce Halep Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümünde okuduğunu, hayatlarının savaş nedeniyle her geçen gün kötüye gitmesi üzerine ülkelerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Okumaktan başka çarem yok

Okumaktan başka çaresi olmadığını dile getiren Kabbani, bir yıl Hatay'da kaldıktan sonra iki yıl önce İzmir’e geldiğini, üniversiteye kayıt yaptırdığını anlattı.

Yurt bulamayınca uzun uğraşlar sonucu 6 arkadaş bir ev kiraladıklarını belirten Kabbani, “Birbirimize yardım etmemiz gerekiyor, sonuçta biz bu ülkede yabancıyız. Savaş mağduruyuz. Biz bu evde kardeş gibi olduk. Birimizin parası bittiğinde, kimde para varsa ona yardım ediyoruz" diye konuştu.

Aynı evde kalan Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Saed Abbas, Muhanad Wanli ve Muahmmed Burhan Urrar ile Makina Mühendisliği Bölümü öğrencisi Ahmet Musa da evdeki dostluk ve yardımlaşmadan memnun olduklarını belirtti.

Son Güncelleme: Salı, 03 Kasım 2015 14:31

Gösterim: 918

URAP Araştırma Laboratuvarı tarafından hazırlanan Türkiye Üniversiteleri Sıralaması’nda Özyeğin Üniversitesi, Vakıf Üniversiteleri Genel Sıralaması’nda sekizinci, 2000’den Sonra Kurulan Üniversiteler’de ise birinci sıraya yerleşti.  

ozyegin ogrenciODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından 2009 yılından bu yana yayımlanan, Türkiye’deki üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralayan rapora göre Özyeğin Üniversitesi vakıf üniversiteleri sıralamasında sekizinci, 2000’den sonra kurulan vakıf üniversiteleri sıralamasında ise birinci oldu.

Makale sayısı, kişi başına düşen makale sayısı, Atıf Sayısı Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Öğrenci Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı ve Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı gibi akademik üretkenliğin ölçüldüğü verilere dayanan 9 performans kriterinin kullanıldığı çalışmada, 9 ayrı alt sıralama da yapıldı.

2000 Yılından Önce Kurulan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olmayan Üniversiteler, Devlet Üniversiteleri, Vakıf Üniversiteleri, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olmayan Üniversiteler Genel Sıralamaları ile Tüm Üniversiteler Genel Puan Tablosu olmak üzere açıklanan 9 kategori altında, üniversiteler akademik performanslarına göre sıralandı.

2000 yılından önce kurulan 72 üniversitenin kendi içinde ve 2000’den sonra kurulan 62 üniversitenin de kendi içinde listelendiği sıralamada, 95 devlet üniversitesi ve 39 vakıf üniversitesi kendi içlerinde sıralanırken; tıp fakültesinin olduğu ve olmadığı üniversiteler de kendi içlerinde ayrıca sıralandı.

URAP sıralamasında devlet üniversitelerinde ODTÜ, Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi; vakıflarda da Bilkent, Sabancı ve Koç Üniversitesi ilk üç sırayı paylaştı.

Bu birincilik bizim araştırma verdiğimiz önemin göstergesi

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, köklü ve saygın bir üniversite olan ODTÜ’nün titiz bir çalışma ile hazırladığı bu sıralamalarda, açıklanmaya başlandığı tarihlerden bu yana Özyeğin Üniversitesi’nin vakıf üniversiteleri içinde üst sıralarda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

URAP sıralamasında Özyeğin Üniversitesi’nin yerini de değerlendiren Prof. Dr. Gençtürk, henüz yedinci yılında olan genç bir üniversite olarak üniversitenin gösterdiği performanstan memnun olduğunu söyledi. Gençtürk, “URAP sıralamasında 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içerisinde birinci olmamız araştırmaya verdiğimiz önemin göstergesidir. Toplam bilimsel doküman puanımızın yanı sıra atıf puanımızın yıllar itibarı ile yükselmesi, yayın yapan bilim insanlarımız kadar, yayının yapıldığı kaynağın ve Özyeğin Üniversitesi’nin saygınlığını ve araştırmadaki etki gücünü göstermektedir” diye konuştu.

> Özyeğin, 2000’den sonra kurulan üniversiteler sıralamasında birinci

URAP Araştırma Laboratuvarı tarafından hazırlanan Türkiye Üniversiteleri Sıralaması’nda Özyeğin Üniversitesi, Vakıf Üniversiteleri Genel Sıralaması’nda sekizinci, 2000’den Sonra Kurulan Üniversiteler’de ise birinci sıraya yerleşti.  

ozyegin ogrenciODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan University Ranking by Academic Performance (URAP) Araştırma Laboratuvarı tarafından 2009 yılından bu yana yayımlanan, Türkiye’deki üniversiteleri akademik performanslarına göre sıralayan rapora göre Özyeğin Üniversitesi vakıf üniversiteleri sıralamasında sekizinci, 2000’den sonra kurulan vakıf üniversiteleri sıralamasında ise birinci oldu.

Makale sayısı, kişi başına düşen makale sayısı, Atıf Sayısı Öğretim Üyesi Başına Düşen Atıf Sayısı, Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Öğretim Üyesi Başına Düşen Toplam Bilimsel Doküman Sayısı, Doktora Öğrenci Sayısı, Doktora Öğrenci Oranı ve Öğretim Üyesi Başına Düşen Öğrenci Sayısı gibi akademik üretkenliğin ölçüldüğü verilere dayanan 9 performans kriterinin kullanıldığı çalışmada, 9 ayrı alt sıralama da yapıldı.

2000 Yılından Önce Kurulan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olan Üniversiteler, Tıp Fakültesi Olmayan Üniversiteler, Devlet Üniversiteleri, Vakıf Üniversiteleri, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olan Üniversiteler, 2000 Yılından Sonra Kurulan ve Doktora Öğrencisi Olmayan Üniversiteler Genel Sıralamaları ile Tüm Üniversiteler Genel Puan Tablosu olmak üzere açıklanan 9 kategori altında, üniversiteler akademik performanslarına göre sıralandı.

2000 yılından önce kurulan 72 üniversitenin kendi içinde ve 2000’den sonra kurulan 62 üniversitenin de kendi içinde listelendiği sıralamada, 95 devlet üniversitesi ve 39 vakıf üniversitesi kendi içlerinde sıralanırken; tıp fakültesinin olduğu ve olmadığı üniversiteler de kendi içlerinde ayrıca sıralandı.

URAP sıralamasında devlet üniversitelerinde ODTÜ, Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi; vakıflarda da Bilkent, Sabancı ve Koç Üniversitesi ilk üç sırayı paylaştı.

Bu birincilik bizim araştırma verdiğimiz önemin göstergesi

Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, köklü ve saygın bir üniversite olan ODTÜ’nün titiz bir çalışma ile hazırladığı bu sıralamalarda, açıklanmaya başlandığı tarihlerden bu yana Özyeğin Üniversitesi’nin vakıf üniversiteleri içinde üst sıralarda yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

URAP sıralamasında Özyeğin Üniversitesi’nin yerini de değerlendiren Prof. Dr. Gençtürk, henüz yedinci yılında olan genç bir üniversite olarak üniversitenin gösterdiği performanstan memnun olduğunu söyledi. Gençtürk, “URAP sıralamasında 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içerisinde birinci olmamız araştırmaya verdiğimiz önemin göstergesidir. Toplam bilimsel doküman puanımızın yanı sıra atıf puanımızın yıllar itibarı ile yükselmesi, yayın yapan bilim insanlarımız kadar, yayının yapıldığı kaynağın ve Özyeğin Üniversitesi’nin saygınlığını ve araştırmadaki etki gücünü göstermektedir” diye konuştu.

Son Güncelleme: Salı, 27 Ekim 2015 11:33

Gösterim: 1788


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.