Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yaz saati uygulaması nedeniyle saatler bu gece 03.00'ten itibaren 1 saat ileri alınacak.

 

yaz_saatiGün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla saatlerin değişikliğine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 16 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Kış saati uygulamasıyla geçen yıl 8 Kasım Pazar günü 04.00’te 1 saat geri alınan saatler, bu gece 03.00’ten itibaren 1 saat ileri alınacak. Türkiye'de yaz saati uygulaması ilkbaharda başlıyor ve sonbaharın ortasında bitiyor. Bu yıl yaz saati uygulaması 30 Ekim Pazar günü sona erecek ve saatler 04.00'ten itibaren 1 saat geri alınacak.


> Saatler bu gece ileri alınacak

Yaz saati uygulaması nedeniyle saatler bu gece 03.00'ten itibaren 1 saat ileri alınacak.

 

yaz_saatiGün ışığından daha fazla yararlanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla saatlerin değişikliğine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı, 16 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Kış saati uygulamasıyla geçen yıl 8 Kasım Pazar günü 04.00’te 1 saat geri alınan saatler, bu gece 03.00’ten itibaren 1 saat ileri alınacak. Türkiye'de yaz saati uygulaması ilkbaharda başlıyor ve sonbaharın ortasında bitiyor. Bu yıl yaz saati uygulaması 30 Ekim Pazar günü sona erecek ve saatler 04.00'ten itibaren 1 saat geri alınacak.


Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Mart 2016 11:02

Gösterim: 2229

Niğde'de bir esnaf 2 yıl önce bir arkadaşından aldığı ve türü belirlenemeyen hayvan iskeletini iş yerine yaptırdığı özel cam fanusta sergiliyor.

 

hayvan_iskeletNiğde'de bir esnafın 2 yıldır iş yerindeki cam fanusta sergilediği ve türü belirlenemeyen hayvan iskeleti, görenlerin dikkatini çekiyor. Ahi Paşa Mahallesi'nde anahtarcılık ve dikiş makinesi tamiratı yapan Abdullah Öztürk, Bor ilçesinde yaşayan bir arkadaşından 2 yıl önce aldığı iskelet için iş yerinde fanus yaptırdığını, her gelen müşterinin iskeleti ilgiyle karşıladığını belirtti. Bugüne kadar hayvanın türünün belirlenmesi için yaptığı çalışmalardan sonuç alamadığını ifade eden Öztürk, "Arkadaşım iskeleti kendi evinin mağara şeklindeki kayadan oyulmuş kilerini temizlerken bulmuş. Bana gösterdi, böyle şeylere meraklı olduğumu söyleyince de bana verdi" dedi. İş yerinde sergilediği iskeletin ziyaretçisinin çok olduğunu dile getiren Öztürk, fotoğraflarını çeken vatandaşların iskeletin ne olduğunu sorduğunu fakat kendisinin de bilmediği için yanıtlayamadığını kaydetti.

 

Hayvanın türünü arkeologlar da çözemedi

 

İskeleti araştırmak amacıyla üniversitelerden profesörlerin geldiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: "Niğde’den iki arkeolog gelip baktı, iskeletin eski döneme ait bir fosil olduğunu söylediler. Ancak onlar da hangi hayvan türüne ait olduğunu bilemediler. Ankara’dan bir profesör arkadaş geldi, o tahmin yürüttü ama net bir cevap veremedi, incelenmesi gerektiğini söyledi. Üniversitedeki arkeolog arkadaşların söylediğine göre Amerikalı bir profesör varmış, 'ancak o bilir, ona göstermemiz gerekiyor' dediler. İskelet genelde Anadolu aslanı, gelincik, kedi, köpek gibi hayvanlara benzetiliyor."

 

Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölüm Bakanı Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal da iskelet üzerinde yüzeysel inceleme yaptı. Gözlemlerine dayanarak iskeletin, küçük boyutlu bir etçile ait olduğunu aktaran Erdal, tam türün belirlenmesi için detaylı inceleme gerektiğini söyledi. Hayvan iskeletinin bulunduğu alanın özelliği nedeniyle fosilleşmiş olduğuna işaret eden Erdal, şu bilgileri verdi: "Çıktığı alanın mağara olduğu ya da bir evin tabanındaki mahzen veya mağara biçimindeki yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor. Burada tüfler oyulduğu için hayvan oraya girmiş ve dışarı çıkamadığı için hayatını kaybetmiş, fosilleşmiş olabilir veya öldükten sonra birisi o mahzene atmış olabilir. Eğer bir canlıyı tuzun içerisine ya da tüfün içerisine koyarsanız büyük oranda içerisindeki suyu hızlıca kaybeder. Suyu kaybettikten sonra kurur ve uzun süre çürüme sürecine dayanıklı kalır. Burada gördüğümüz örnek de hücrelerinin içerisindeki suyun tamamını kaybetmiş bir canlıya benziyor. Böylece kuruduğu için bir düzeyde mumyalaşmış görünüm arz ediyor."

 

Erdal, iskeletle ilgili duyumlar aldıktan sonra davet edildiklerini ve daha çok meraktan geldiğini dile getirdi.


> Türü belirlenemeyen hayvan iskeletini iş yerinde sergiliyor

Niğde'de bir esnaf 2 yıl önce bir arkadaşından aldığı ve türü belirlenemeyen hayvan iskeletini iş yerine yaptırdığı özel cam fanusta sergiliyor.

 

hayvan_iskeletNiğde'de bir esnafın 2 yıldır iş yerindeki cam fanusta sergilediği ve türü belirlenemeyen hayvan iskeleti, görenlerin dikkatini çekiyor. Ahi Paşa Mahallesi'nde anahtarcılık ve dikiş makinesi tamiratı yapan Abdullah Öztürk, Bor ilçesinde yaşayan bir arkadaşından 2 yıl önce aldığı iskelet için iş yerinde fanus yaptırdığını, her gelen müşterinin iskeleti ilgiyle karşıladığını belirtti. Bugüne kadar hayvanın türünün belirlenmesi için yaptığı çalışmalardan sonuç alamadığını ifade eden Öztürk, "Arkadaşım iskeleti kendi evinin mağara şeklindeki kayadan oyulmuş kilerini temizlerken bulmuş. Bana gösterdi, böyle şeylere meraklı olduğumu söyleyince de bana verdi" dedi. İş yerinde sergilediği iskeletin ziyaretçisinin çok olduğunu dile getiren Öztürk, fotoğraflarını çeken vatandaşların iskeletin ne olduğunu sorduğunu fakat kendisinin de bilmediği için yanıtlayamadığını kaydetti.

 

Hayvanın türünü arkeologlar da çözemedi

 

İskeleti araştırmak amacıyla üniversitelerden profesörlerin geldiğini vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: "Niğde’den iki arkeolog gelip baktı, iskeletin eski döneme ait bir fosil olduğunu söylediler. Ancak onlar da hangi hayvan türüne ait olduğunu bilemediler. Ankara’dan bir profesör arkadaş geldi, o tahmin yürüttü ama net bir cevap veremedi, incelenmesi gerektiğini söyledi. Üniversitedeki arkeolog arkadaşların söylediğine göre Amerikalı bir profesör varmış, 'ancak o bilir, ona göstermemiz gerekiyor' dediler. İskelet genelde Anadolu aslanı, gelincik, kedi, köpek gibi hayvanlara benzetiliyor."

 

Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölüm Bakanı Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal da iskelet üzerinde yüzeysel inceleme yaptı. Gözlemlerine dayanarak iskeletin, küçük boyutlu bir etçile ait olduğunu aktaran Erdal, tam türün belirlenmesi için detaylı inceleme gerektiğini söyledi. Hayvan iskeletinin bulunduğu alanın özelliği nedeniyle fosilleşmiş olduğuna işaret eden Erdal, şu bilgileri verdi: "Çıktığı alanın mağara olduğu ya da bir evin tabanındaki mahzen veya mağara biçimindeki yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor. Burada tüfler oyulduğu için hayvan oraya girmiş ve dışarı çıkamadığı için hayatını kaybetmiş, fosilleşmiş olabilir veya öldükten sonra birisi o mahzene atmış olabilir. Eğer bir canlıyı tuzun içerisine ya da tüfün içerisine koyarsanız büyük oranda içerisindeki suyu hızlıca kaybeder. Suyu kaybettikten sonra kurur ve uzun süre çürüme sürecine dayanıklı kalır. Burada gördüğümüz örnek de hücrelerinin içerisindeki suyun tamamını kaybetmiş bir canlıya benziyor. Böylece kuruduğu için bir düzeyde mumyalaşmış görünüm arz ediyor."

 

Erdal, iskeletle ilgili duyumlar aldıktan sonra davet edildiklerini ve daha çok meraktan geldiğini dile getirdi.


Son Güncelleme: Salı, 09 Şubat 2016 13:07

Gösterim: 1894

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, medya kuruluşlarının eğitimdeki bu güzel uygulamaları başkalarına örnek olacak şekilde tanıtmasını istediklerini dile getirerek, bunların paylaşılmasının eğitime katkı sunmak anlamını taşıyacağını vurguladı. 

mebBakan Avcı, ödül töreninde, sahneye planlananın dışında projeye yardımcı bir öğretmenin çıkması üzerine, cebinden çıkardığı bir dolma kalemi öğretmene hediye etmesiyle ilgili soru soran bir gazeteciye de esprili şekilde "Biz yedeksiz çalışmayız" yanıtını verdi.
-Eğitimde yenilikçilik ödüllerine bin 47 başvuru geldi
Avcı, ödül törenindeki konuşmasına, ödüller için başvuru yapan bütün okulları, öğrencileri ve öğretmenleri tebrik ederek başladı.
Ödüller için bin 47 projeyle başvuru yapıldığını belirten Avcı, bu tür düzenlemelerde sıralama yapmanın çok zor olduğuna işaret ederek, "O nedenle, biz pek çok alanda yaptığımız çalışmalarda, diyelim resim yarışmalarında, artık yarışma kavramını da bir tarafa bırakarak şölene dönüştürmeye ve tüm katılımcıları bir şekilde ödüllendirmeye çalışıyoruz. Birinci, ikinci ve üçüncü tabirlerini mecbur kalmadıkça kullanmamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Törende, bin 47 çalışmanın tamamı paylaşılamayacağı için, 88 çalışmanın bölgesel düzeyde, 15'inin de bakanlık düzeyinde tanıtıldığına değinen Avcı, "Vaktimiz ve yerimiz müsait olsa bin 47 eserin tamamını kamuoyuyla paylaşmak isterdik" dedi.
Avcı, bazı projelerin uygulanmasıyla performansın çeşitli şekillerde ölçülebildiğini, bu ölçümün sadece pilot uygulamaya ilişkin rakamlar ve yüzdeler olduğunu bildirdi. Avcı, "Biz bu programı gerçekleştirirken amacımız da herhangi bir yerde yapılan iyi bir uygulamanın örnek olması ve diğer illerde, diğer okullarda da uygulanması. Dolayısıyla okul düzeyinde bir projenin toplumsal etkisi için 20-30 binle çarpmamız gerekir. İl ölçeğinde yapılan bir proje ise bunu da 81'le çarpmak gerekir. Dolayısıyla burada büyük bir sinerji yatıyor" ifadesini kullandı.
-"Az laf, çok iş"
Bakan Avcı, konuşmasının sonunda "Bakanlığımızın yerleştirmeye çalıştığı bir yenilik de 'az laf, çok iş.' Asıl kahramanları görelim" diyerek ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.
"Öğretim Yöntem ve Teknikleri" kategorisinde "Xxxxx Ders" isimli proje ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Tam Öğrenme Merkezleri Projesi" ile Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Tarih Öğretiminde Yenilikçi Yöntemler" projesiyle Fethiye İmam Hatip Anadolu Lisesi'ne ödül verildi.
"Sanatsal, Kültürel, Sportif ve Çevreci Faaliyetler" kategorisinde, "Değerlerinle Yaşa, Değerli Kal Eğitimi" projesiyle Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Eğitim Müzesi" projesiyle Bergama 14 Eylül İlkokulu, "Eğitim hareketi" isimli projeleriyle Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü ödüle layık görüldü.
"Eğitim Öğretime Erişim ve Yönlendirme" kategorisinde, Ankara Eryaman Şehit Rıfat Çelik İlkokulu'na "Elim Sende" projesiyle, Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne "Okuldan Sektöre" projesiyle, Bakırköy Adalet Anaokulu'na "Cezaevinde Anaokulu" projesiyle ödül takdim edildi.
"Serbest" kategoride ise Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü "ADABİS" projesiyle, Sincan Çokören Satılmış Yılmaz Ortaokulu "Kapı Sabitleme Kilit Sistemi" projesiyle, Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü de "Çok Dilli Çok Kültürlü Kafe" projesiyle ödüle layık görülen projeler arasında yer aldı.
"Okul İdaresinin Geliştirilmesi" kategorisinde Antalya, Kütahya ve Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ödül aldı.

> Eğitim ve Öğretimde Yenilikçilik Ödülleri sahiplerini buldu

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, medya kuruluşlarının eğitimdeki bu güzel uygulamaları başkalarına örnek olacak şekilde tanıtmasını istediklerini dile getirerek, bunların paylaşılmasının eğitime katkı sunmak anlamını taşıyacağını vurguladı. 

mebBakan Avcı, ödül töreninde, sahneye planlananın dışında projeye yardımcı bir öğretmenin çıkması üzerine, cebinden çıkardığı bir dolma kalemi öğretmene hediye etmesiyle ilgili soru soran bir gazeteciye de esprili şekilde "Biz yedeksiz çalışmayız" yanıtını verdi.
-Eğitimde yenilikçilik ödüllerine bin 47 başvuru geldi
Avcı, ödül törenindeki konuşmasına, ödüller için başvuru yapan bütün okulları, öğrencileri ve öğretmenleri tebrik ederek başladı.
Ödüller için bin 47 projeyle başvuru yapıldığını belirten Avcı, bu tür düzenlemelerde sıralama yapmanın çok zor olduğuna işaret ederek, "O nedenle, biz pek çok alanda yaptığımız çalışmalarda, diyelim resim yarışmalarında, artık yarışma kavramını da bir tarafa bırakarak şölene dönüştürmeye ve tüm katılımcıları bir şekilde ödüllendirmeye çalışıyoruz. Birinci, ikinci ve üçüncü tabirlerini mecbur kalmadıkça kullanmamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Törende, bin 47 çalışmanın tamamı paylaşılamayacağı için, 88 çalışmanın bölgesel düzeyde, 15'inin de bakanlık düzeyinde tanıtıldığına değinen Avcı, "Vaktimiz ve yerimiz müsait olsa bin 47 eserin tamamını kamuoyuyla paylaşmak isterdik" dedi.
Avcı, bazı projelerin uygulanmasıyla performansın çeşitli şekillerde ölçülebildiğini, bu ölçümün sadece pilot uygulamaya ilişkin rakamlar ve yüzdeler olduğunu bildirdi. Avcı, "Biz bu programı gerçekleştirirken amacımız da herhangi bir yerde yapılan iyi bir uygulamanın örnek olması ve diğer illerde, diğer okullarda da uygulanması. Dolayısıyla okul düzeyinde bir projenin toplumsal etkisi için 20-30 binle çarpmamız gerekir. İl ölçeğinde yapılan bir proje ise bunu da 81'le çarpmak gerekir. Dolayısıyla burada büyük bir sinerji yatıyor" ifadesini kullandı.
-"Az laf, çok iş"
Bakan Avcı, konuşmasının sonunda "Bakanlığımızın yerleştirmeye çalıştığı bir yenilik de 'az laf, çok iş.' Asıl kahramanları görelim" diyerek ödüle layık görülenlere hediyelerini takdim etti.
"Öğretim Yöntem ve Teknikleri" kategorisinde "Xxxxx Ders" isimli proje ile İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Tam Öğrenme Merkezleri Projesi" ile Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Tarih Öğretiminde Yenilikçi Yöntemler" projesiyle Fethiye İmam Hatip Anadolu Lisesi'ne ödül verildi.
"Sanatsal, Kültürel, Sportif ve Çevreci Faaliyetler" kategorisinde, "Değerlerinle Yaşa, Değerli Kal Eğitimi" projesiyle Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Eğitim Müzesi" projesiyle Bergama 14 Eylül İlkokulu, "Eğitim hareketi" isimli projeleriyle Sivas İl Milli Eğitim Müdürlüğü ödüle layık görüldü.
"Eğitim Öğretime Erişim ve Yönlendirme" kategorisinde, Ankara Eryaman Şehit Rıfat Çelik İlkokulu'na "Elim Sende" projesiyle, Yenimahalle Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne "Okuldan Sektöre" projesiyle, Bakırköy Adalet Anaokulu'na "Cezaevinde Anaokulu" projesiyle ödül takdim edildi.
"Serbest" kategoride ise Adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü "ADABİS" projesiyle, Sincan Çokören Satılmış Yılmaz Ortaokulu "Kapı Sabitleme Kilit Sistemi" projesiyle, Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü de "Çok Dilli Çok Kültürlü Kafe" projesiyle ödüle layık görülen projeler arasında yer aldı.
"Okul İdaresinin Geliştirilmesi" kategorisinde Antalya, Kütahya ve Tokat İl Milli Eğitim Müdürlüğü ödül aldı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Aralık 2015 12:58

Gösterim: 2955

Milli masa tenisçi Melek Hu, Avrupa Top 16 Turnuvası'nda gümüş madalya kazanarak bir ilke imza attı.

melek_huPortekiz'in Gondomar kentinde yapılan Avrupa Top 16 Turnuvası'nda büyük bir başarı gösteren Melek, yarı finalde Avustralya'dan Lui Jia'yı yenerek adını finale yazdırdı. Milli sporcu, finalde ise İspanyol Shen Yanfei ile karşılaştı. Rakibine 4-1'lik skorla kaybeden Melek, ikincilikte kalarak gümüş madalyayla yetindi. Melek, böylece masa tenisi tarihinde Avrupa Top 16'da madalya kazanan ilk Türk sporcu oldu. Melek Hu ayrıca bu sonucun ardından 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı da kazandı.

> Masa tenisinde madalya kazanan ilk milli sporcu oldu

Milli masa tenisçi Melek Hu, Avrupa Top 16 Turnuvası'nda gümüş madalya kazanarak bir ilke imza attı.

melek_huPortekiz'in Gondomar kentinde yapılan Avrupa Top 16 Turnuvası'nda büyük bir başarı gösteren Melek, yarı finalde Avustralya'dan Lui Jia'yı yenerek adını finale yazdırdı. Milli sporcu, finalde ise İspanyol Shen Yanfei ile karşılaştı. Rakibine 4-1'lik skorla kaybeden Melek, ikincilikte kalarak gümüş madalyayla yetindi. Melek, böylece masa tenisi tarihinde Avrupa Top 16'da madalya kazanan ilk Türk sporcu oldu. Melek Hu ayrıca bu sonucun ardından 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı da kazandı.

Son Güncelleme: Salı, 09 Şubat 2016 11:54

Gösterim: 2178

Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Arif Ümit Uztürk, engelli çocukların spora teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

arif umit uzturkTürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Başkanı Arif Ümit Uztürk, "Bütün engelli çocuk anne ve babalarına, ki ben de engelli çocuk babasıyım, sesleniyorum; çocuklarının ellerinden tutsunlar, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerimize götürüp hangi sporu yapabileceğine dair bilgi alsınlar. Mutlaka onları orada karşılayacak, sporla tanıştıracak bir antrenör bulacaklar" dedi.

Bedensel Engelliler Türkiye Masa Tenisi Şampiyonası kapsamında kente gelen Uztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli çocukların spora teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Engelli sporlarının yapıldığını ama Türkiye'deki engelli sporcu sayısının Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığı zaman gerilerde olunduğunu belirten Uztürk, "Bu sayıları arttırmamız lazım. Bu sadece spor teşkilatı içindeki insanların gayretiyle de olmuyor. Sivil toplum örgütleri ve her şeyden evvel ailelerimizin bu konuda hassasiyetleri önemli. Her engeli olan kardeşlerimizin yapabilecekleri bir spor dalı var" ifadelerini kullandı.

Uztürk, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nda 18 spor dalı olduğunu ifade ederek, her engelli çocuğun yarışabileceği engel grubuna dönük sınıflamaların bulunduğunu kaydetti.

> Engelli çocuklar spora teşvik edilmeli

Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Arif Ümit Uztürk, engelli çocukların spora teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

arif umit uzturkTürkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Başkanı Arif Ümit Uztürk, "Bütün engelli çocuk anne ve babalarına, ki ben de engelli çocuk babasıyım, sesleniyorum; çocuklarının ellerinden tutsunlar, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerimize götürüp hangi sporu yapabileceğine dair bilgi alsınlar. Mutlaka onları orada karşılayacak, sporla tanıştıracak bir antrenör bulacaklar" dedi.

Bedensel Engelliler Türkiye Masa Tenisi Şampiyonası kapsamında kente gelen Uztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, engelli çocukların spora teşvik edilmesi gerektiğini söyledi.

Engelli sporlarının yapıldığını ama Türkiye'deki engelli sporcu sayısının Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığı zaman gerilerde olunduğunu belirten Uztürk, "Bu sayıları arttırmamız lazım. Bu sadece spor teşkilatı içindeki insanların gayretiyle de olmuyor. Sivil toplum örgütleri ve her şeyden evvel ailelerimizin bu konuda hassasiyetleri önemli. Her engeli olan kardeşlerimizin yapabilecekleri bir spor dalı var" ifadelerini kullandı.

Uztürk, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu'nda 18 spor dalı olduğunu ifade ederek, her engelli çocuğun yarışabileceği engel grubuna dönük sınıflamaların bulunduğunu kaydetti.

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Kasım 2015 16:00

Gösterim: 2398


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.