Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile MEB arasında imzalanacak protokole göre ortaokul 5'inci sınıfta öğrenciler yetenek testinden geçecek. Öğrencilerin en az bir spor branşında lisans alması hedefleniyor.

 

yetenek_egitim_mebYetenekleri doğrultusunda eğitim alan öğrenciler 6 ve 7'nci sınıfta eğitimleriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirmeye alınacak, 8'inci sınıfta ise gerekli yönlendirmeler yapılacak. Pprotokolün, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla Salı günü gerçekleştirilecek törenle imzalanması planlanıyor. Protokolle, iki bakanlık arasında işbirliği sağlanarak gençliğin beden ve ruh sağlığının en üst düzeyde tutulması, Türk sporunun kalkınmasına katkıda bulunulması, kurum ve kuruluşların oyun, beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlikler açısından kapasitesinin artırılması amaçlanıyor. Ayrıca, öğrencilerin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda bilgi, beceri ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesiyle, özgüveni yüksek, çevreye duyarlı, mutlu ve sağlıklı bir gençliğin yetiştirilmesi ve desteklenmesi hedefleniyor.
Protokole göre, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde MEB işbirliğiyle gerçekleştirilecek eğitim ve kursların MEB bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler ve kurslar olarak kabul edilmesine dair mevzuat altyapısı hazırlanacak. MEB bünyesinde görev yapan öğretmen ve diğer eğiticiler, ücreti Gençlik ve Spor Bakanlığınca ödenmek kaydı ile bakanlık bünyesinde yürütülen faaliyetlerde ve kurslarda görevlendirilebilecek.


> Ortaokula yetenek testiyle başlanacak

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile MEB arasında imzalanacak protokole göre ortaokul 5'inci sınıfta öğrenciler yetenek testinden geçecek. Öğrencilerin en az bir spor branşında lisans alması hedefleniyor.

 

yetenek_egitim_mebYetenekleri doğrultusunda eğitim alan öğrenciler 6 ve 7'nci sınıfta eğitimleriyle ilgili kapsamlı bir değerlendirmeye alınacak, 8'inci sınıfta ise gerekli yönlendirmeler yapılacak. Pprotokolün, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın katılımıyla Salı günü gerçekleştirilecek törenle imzalanması planlanıyor. Protokolle, iki bakanlık arasında işbirliği sağlanarak gençliğin beden ve ruh sağlığının en üst düzeyde tutulması, Türk sporunun kalkınmasına katkıda bulunulması, kurum ve kuruluşların oyun, beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlikler açısından kapasitesinin artırılması amaçlanıyor. Ayrıca, öğrencilerin sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda bilgi, beceri ve yeteneklerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesiyle, özgüveni yüksek, çevreye duyarlı, mutlu ve sağlıklı bir gençliğin yetiştirilmesi ve desteklenmesi hedefleniyor.
Protokole göre, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde MEB işbirliğiyle gerçekleştirilecek eğitim ve kursların MEB bünyesinde gerçekleştirilen eğitimler ve kurslar olarak kabul edilmesine dair mevzuat altyapısı hazırlanacak. MEB bünyesinde görev yapan öğretmen ve diğer eğiticiler, ücreti Gençlik ve Spor Bakanlığınca ödenmek kaydı ile bakanlık bünyesinde yürütülen faaliyetlerde ve kurslarda görevlendirilebilecek.


Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Nisan 2016 10:12

Gösterim: 1837

YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, eğitim fakültelerindeki niteliği yükseltmek ve gereksinimlere cevap verebilmek amacıyla bu fakültelerin bölüm ve ana bilim dallarının yeniden yapılandırılacağını belirtti.

 

yokYÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK bünyesinde bir yıl önce oluşturulan "Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu"nda yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. YÖK Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu'nda Milli Eğitim Bakanlığının ilgili temsilcileri ile eğitim fakültesi dekanlarının da bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Saraç, çalışmaların sonuçlarını vermeye başladığını, eğitim fakültelerine ilişkin süreç yakında daha da hızlanacağını söyledi.

 

Kurgu yeni baştan yapılacak
Öğretmen yetiştiren birincil kurum olan eğitim fakültelerindeki eğitimin niteliğini yükseltmek ve gereksinimlere daha iyi cevap verebilmek amacıyla bir süreç başlatıldığına işaret eden Saraç, "Eğitim fakültelerinde önümüzdeki günlerde bütün bölüm ve ana bilim dallarına yönelik bir yeniden yapılandırma gerçekleştirilecek. Bütün bölüm ve ana bilim dalları, eğitim fakülteleri ile iş birliği içerisinde yeni baştan kurgulanıyor." dedi.

 

Eğitim fakültelerine baraj geliyor
Eğitim fakültelerine girişte başarı sıralaması şartı getireceklerini de açıklayan Saraç, "Gelecek dönemden itibaren eğitim fakülteleri için girdi esaslı bir düzenleme olarak 'başarı sıralaması şartı' getiriyoruz. Eğitim fakültelerinde programların verilişi, nitelikleri ve yeterlilikleri konusunda da çalışıyoruz." diye konuştu.

 

Özel eğitim tek çatı altında toplandı
Eğitim fakültelerine yönelik çalışmalarda ilk adımı özel eğitimde attıklarını, ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerinin birleştirilerek, "özel eğitim öğretmenliği" adı altında yeni bir lisans programı oluşturulduğunu duyuran Saraç, şunları kaydetti: "Üniversitelerin eğitim fakültelerinde zihinsel engelliler, işitme engelliler, görme engelliler ve üstün yetenekliler öğretmenliği olarak ayrı ayrı verilen lisans eğitimleri birleştirilerek, 'özel eğitim öğretmenliği' adı altında yeni bir lisans programı oluşturuldu. Yeni lisans programı, tüm eğitim fakültelerinde 2016-2017 öğretim yılından itibaren başlatılacak."


> YÖK, eğitim fakülteleri sil baştan kurguluyor

YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, eğitim fakültelerindeki niteliği yükseltmek ve gereksinimlere cevap verebilmek amacıyla bu fakültelerin bölüm ve ana bilim dallarının yeniden yapılandırılacağını belirtti.

 

yokYÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK bünyesinde bir yıl önce oluşturulan "Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu"nda yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. YÖK Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu'nda Milli Eğitim Bakanlığının ilgili temsilcileri ile eğitim fakültesi dekanlarının da bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Saraç, çalışmaların sonuçlarını vermeye başladığını, eğitim fakültelerine ilişkin süreç yakında daha da hızlanacağını söyledi.

 

Kurgu yeni baştan yapılacak
Öğretmen yetiştiren birincil kurum olan eğitim fakültelerindeki eğitimin niteliğini yükseltmek ve gereksinimlere daha iyi cevap verebilmek amacıyla bir süreç başlatıldığına işaret eden Saraç, "Eğitim fakültelerinde önümüzdeki günlerde bütün bölüm ve ana bilim dallarına yönelik bir yeniden yapılandırma gerçekleştirilecek. Bütün bölüm ve ana bilim dalları, eğitim fakülteleri ile iş birliği içerisinde yeni baştan kurgulanıyor." dedi.

 

Eğitim fakültelerine baraj geliyor
Eğitim fakültelerine girişte başarı sıralaması şartı getireceklerini de açıklayan Saraç, "Gelecek dönemden itibaren eğitim fakülteleri için girdi esaslı bir düzenleme olarak 'başarı sıralaması şartı' getiriyoruz. Eğitim fakültelerinde programların verilişi, nitelikleri ve yeterlilikleri konusunda da çalışıyoruz." diye konuştu.

 

Özel eğitim tek çatı altında toplandı
Eğitim fakültelerine yönelik çalışmalarda ilk adımı özel eğitimde attıklarını, ayrı ayrı verilen lisans eğitimlerinin birleştirilerek, "özel eğitim öğretmenliği" adı altında yeni bir lisans programı oluşturulduğunu duyuran Saraç, şunları kaydetti: "Üniversitelerin eğitim fakültelerinde zihinsel engelliler, işitme engelliler, görme engelliler ve üstün yetenekliler öğretmenliği olarak ayrı ayrı verilen lisans eğitimleri birleştirilerek, 'özel eğitim öğretmenliği' adı altında yeni bir lisans programı oluşturuldu. Yeni lisans programı, tüm eğitim fakültelerinde 2016-2017 öğretim yılından itibaren başlatılacak."


Son Güncelleme: Pazar, 17 Nisan 2016 16:16

Gösterim: 1337

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için 3, görme engelli öğrenciler için 2 olmak üzere toplam 5 meslek alanına ait modül program, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edildi.

meb_engelli_egitimMEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan programla ortaöğretim kademesinde yer alan özel eğitim meslekî eğitim merkezinde bireylere meslekî eğitimin yanı sıra akademik becerilerin kazandırılması hedefleniyor. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için 10 meslek alanı ve meslekî gelişim alanına ait 4 modül hazırlanarak 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konuldu. Çalışmaların devamında 5 meslek alanına ait program daha hazırlandı ve 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konuldu.

Yeni programlar gelecek yıl başlıyor

Son olarak "giyim üretim teknolojisi", "büro yönetimi" ve "bilişim teknolojileri" alanlarına ait hazırlanan programlar 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konulacak. Böylece hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için toplam 18 meslek alanında eğitim verilecek.

Öte yandan, özel eğitim meslekî eğitim merkezlerinde görme engelli öğrenciler için ilk defa iki meslek alanına ait "el sanatları" ile "yiyecek içecek hizmetleri" programı hazırlandı. Ayrıca hazırlanan "iş eğitimi ve meslek ahlakı" dersi çerçeve programı ile "meslekî gelişim" modülleri de 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konulacak. Bu alanların uygulamaya konulmasıyla görme engelli öğrencilerin devam ettiği özel eğitim meslekî eğitim merkezlerinde önemli bir ihtiyaca cevap verilmiş olacak.

Hazırlanan programlar, Türkiye'de engelliler adına meslekî eğitim alanında yapılan sistematik ve meslekî yeterliklere sahip meslek elemanları yetiştirmeyi amaçlayan ilk programlar olması ve ülke genelinde bir standart oluşturması yönüyle, büyük önem taşıyor.

> Engelli öğrenciler için yeni programlar hazırlandı

Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için 3, görme engelli öğrenciler için 2 olmak üzere toplam 5 meslek alanına ait modül program, Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca kabul edildi.

meb_engelli_egitimMEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan programla ortaöğretim kademesinde yer alan özel eğitim meslekî eğitim merkezinde bireylere meslekî eğitimin yanı sıra akademik becerilerin kazandırılması hedefleniyor. Bu kapsamda hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için 10 meslek alanı ve meslekî gelişim alanına ait 4 modül hazırlanarak 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konuldu. Çalışmaların devamında 5 meslek alanına ait program daha hazırlandı ve 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konuldu.

Yeni programlar gelecek yıl başlıyor

Son olarak "giyim üretim teknolojisi", "büro yönetimi" ve "bilişim teknolojileri" alanlarına ait hazırlanan programlar 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konulacak. Böylece hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan öğrenciler için toplam 18 meslek alanında eğitim verilecek.

Öte yandan, özel eğitim meslekî eğitim merkezlerinde görme engelli öğrenciler için ilk defa iki meslek alanına ait "el sanatları" ile "yiyecek içecek hizmetleri" programı hazırlandı. Ayrıca hazırlanan "iş eğitimi ve meslek ahlakı" dersi çerçeve programı ile "meslekî gelişim" modülleri de 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında uygulamaya konulacak. Bu alanların uygulamaya konulmasıyla görme engelli öğrencilerin devam ettiği özel eğitim meslekî eğitim merkezlerinde önemli bir ihtiyaca cevap verilmiş olacak.

Hazırlanan programlar, Türkiye'de engelliler adına meslekî eğitim alanında yapılan sistematik ve meslekî yeterliklere sahip meslek elemanları yetiştirmeyi amaçlayan ilk programlar olması ve ülke genelinde bir standart oluşturması yönüyle, büyük önem taşıyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 13 Nisan 2016 17:56

Gösterim: 1720

Emniyet Genel Müdürlüğünün tüm personeli, Polis Akademisi'nin hazırladığı eğitim takvimi doğrultusunda hizmet içi eğitime tabi tutulacak.

 

polis_akademisiEmniyet Genel Müdürlüğünün tüm personeli, Polis Akademisi'nin hazırladığı eğitim takvimi doğrultusunda "polis müdahale yöntem ve teknikleri", "araç durdurma ve güvenli şekilde müdahale ile şüpheli kişi ve araç arama", "İntihar saldırılarına karşı farkındalık" ve "acil müdahale" gibi konularda hizmet içi eğitime tabi tutulacak.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da devam eden operasyonlarda can kaybının en aza indirilmesi ve tüm birimlerin benzer operasyonlarda başarıyla verilen görevleri eksiksiz yerine getirebilmesi için harekete geçen emniyet teşkilatı, bünyesindeki personelin görev kapasitesini hizmet içi eğitimlerle artırmayı hedefliyor. Bu amaçla Polis Akademisi tarafından hazırlanan eğitim müfredatı uygulanmaya başlandı. Öncelikle mesleğe yeni başlayacak memur adaylarını hedefleyen akademi, A'dan Z'ye tüm konularda eğitilmesi için çalışmalarını tamamladı. Eğitim süresince meslek için gerekli teorik ve pratik eğitimlerin yanı sıra öğrencilerin silah kullanma becerilerinin de geliştirilmesi için silahlı eğitimlere de ağırlık veriliyor. 

Diyarbakır'da polislerin şehit edilmesi
Tahir Elçi'nin öldürüldüğü gün içerisinde teröristlerin bulunduğu taksiyi durduran 3 polis memurundan 2'sinin şehit olması olayını da inceleyen eğitimciler, özellikle bölgede görev yapan polislerin bu ve benzeri durumlarda nasıl davranması gerektiğini içeren "araç durdurma ve güvenli şekilde müdahale ile şüpheli kişi ve araç arama" eğitimi için hazırlıklarını tamamladı.

 

Acil müdahale eğitimi
Emniyet teşkilatındaki tüm personelin aynı operasyonel kabiliyete ulaşması için düzenlenen "acil müdahale" eğitimi ise Antalya'nın Kepez ve Kemer ile Aydın'ın Didim ilçeleri, Afyon Nevşehir ve İstanbul'da verilmeye başlandı. Son dönemde terör örgütlerin tercih ettiği bir yöntem olarak öne çıkan ve gerek araç gerek canlı bomba ile gerçekleştirilen intihar saldırıları üzerine polisin farkındalığı artırılacak. Bunun için zaman içerisinde tüm polislere "İntihar saldırılarına karşı farkındalık" eğitimi verilecek. 


> Polislerin gündeminde eğitim var

Emniyet Genel Müdürlüğünün tüm personeli, Polis Akademisi'nin hazırladığı eğitim takvimi doğrultusunda hizmet içi eğitime tabi tutulacak.

 

polis_akademisiEmniyet Genel Müdürlüğünün tüm personeli, Polis Akademisi'nin hazırladığı eğitim takvimi doğrultusunda "polis müdahale yöntem ve teknikleri", "araç durdurma ve güvenli şekilde müdahale ile şüpheli kişi ve araç arama", "İntihar saldırılarına karşı farkındalık" ve "acil müdahale" gibi konularda hizmet içi eğitime tabi tutulacak.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da devam eden operasyonlarda can kaybının en aza indirilmesi ve tüm birimlerin benzer operasyonlarda başarıyla verilen görevleri eksiksiz yerine getirebilmesi için harekete geçen emniyet teşkilatı, bünyesindeki personelin görev kapasitesini hizmet içi eğitimlerle artırmayı hedefliyor. Bu amaçla Polis Akademisi tarafından hazırlanan eğitim müfredatı uygulanmaya başlandı. Öncelikle mesleğe yeni başlayacak memur adaylarını hedefleyen akademi, A'dan Z'ye tüm konularda eğitilmesi için çalışmalarını tamamladı. Eğitim süresince meslek için gerekli teorik ve pratik eğitimlerin yanı sıra öğrencilerin silah kullanma becerilerinin de geliştirilmesi için silahlı eğitimlere de ağırlık veriliyor. 

Diyarbakır'da polislerin şehit edilmesi
Tahir Elçi'nin öldürüldüğü gün içerisinde teröristlerin bulunduğu taksiyi durduran 3 polis memurundan 2'sinin şehit olması olayını da inceleyen eğitimciler, özellikle bölgede görev yapan polislerin bu ve benzeri durumlarda nasıl davranması gerektiğini içeren "araç durdurma ve güvenli şekilde müdahale ile şüpheli kişi ve araç arama" eğitimi için hazırlıklarını tamamladı.

 

Acil müdahale eğitimi
Emniyet teşkilatındaki tüm personelin aynı operasyonel kabiliyete ulaşması için düzenlenen "acil müdahale" eğitimi ise Antalya'nın Kepez ve Kemer ile Aydın'ın Didim ilçeleri, Afyon Nevşehir ve İstanbul'da verilmeye başlandı. Son dönemde terör örgütlerin tercih ettiği bir yöntem olarak öne çıkan ve gerek araç gerek canlı bomba ile gerçekleştirilen intihar saldırıları üzerine polisin farkındalığı artırılacak. Bunun için zaman içerisinde tüm polislere "İntihar saldırılarına karşı farkındalık" eğitimi verilecek. 


Son Güncelleme: Cumartesi, 16 Nisan 2016 11:40

Gösterim: 1232

MEB Müsteşarı Tekin, "Milli Eğitim Bakanlığının 4+4+4 sisteminden vazgeçeceği, farklılaştırılacağına dair hiç bir çalışması, politikası yoktur. Bu kararlılıkla devam ettirilecektir." dedi.

 

yusuf_tekin_mebMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlığın 4+4+4 eğitim sisteminden vazgeçilmesine veya farklı bir model getirilmesine dair hiçbir politikası bulunmadığını belirterek "Bu, kararlılıkla devam ettirilecektir" dedi. Tekin, 4+4+4 sisteminin Resmi Gazete'de yayımlanmasının 4'üncü yılını doldurması dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.

 

"Sistem Türkiye'nin normalleşme sürecinin bir parçası"
Türkiye'de 28 Şubat sürecinin dayattığı zihniyetin terk edilmesinin ardından 4+4+4 sisteminin hayata geçirildiğini belirten Tekin, sistemin Türkiye'nin normalleşme sürecinin bir parçası olduğunu ifade etti. Sistemin 4 yılına ilişkin önemli sonuçlar elde edildiğini anlatan Tekin, "4+4+4 sayesinde okullaşma oranı nihayet Avrupa ortalamalarına doğru seyrediyor. Kanun yürürlüğe girdiği zaman Avrupa ülkelerinde ortalama 10 yıl eğitim söz konusuydu. Türkiye'deki bir çocuk ortalama 6,1 yıl eğitim kurumlarımızda bulunmaktaydı. 4+4+4 sonrası Avrupa Birliği rakamlarına yaklaşma eğiliminde. Türkiye'de ortalama okullaşma oranının yüzde 90'lara yaklaştığı görülüyor." diye konuştu.

 

"350 bine yakın öğrenci pansiyonlarda barınıyor" 
Tekin, bir soru üzerine, MEB'e bağlı yurt ve pansiyonların işleyişine ilişkin şu bilgileri verdi: "MEB'den izin alınarak özel kişi ve kurumlarca açılmış 4 bin 700'ün üzerinde yükseköğretim ve ortaöğretim yurdu var. Bunların denetimi MEB'e bağlı. MEB'den açılış izni almış, Bakanlığın standartlarına uygunluğu tespit edilmiş yurtları denetliyoruz. Bunun dışında, değişik bakanlıklardan, belediyelerden, valiliklerden alınan izinlerle kurulmuş apart, konukevi gibi yerler bizden yurt olarak izin alınmadığı için, başvurusu bulunmadığı için denetim yapmıyoruz. Sadece öğrenci yurtları ve pansiyonlarla ilgili denetimleri yapıyoruz." 2002'de bin 506 pansiyon varken, bugün 2 bin 600 pansiyon bulunduğunu, 350 bine yakın öğrencinin pansiyonlarda barındığını dile getiren Tekin, pansiyonlardan eğitime erişimde güçlük çeken çocukların yararlandığını dile getirdi.

 

"Yol haritası tartışılıyor"
Yusuf Tekin, okullarda uygulanan müfredattaki ağırlığın 4+4+4 eğitim sistemiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, eskiden beri müfredatın "ağır" olduğu yönünde eleştirilerin bulunduğunu hatırlattı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın göreve geldiği günden itibaren sürekli olarak müfredatın ağırlığından rahatsızlığını dile getirdiğini ifade eden Tekin, her karşılaştığı velinin de "lisans düzeyinde öğretilmesi gereken konuların bırakın lise düzeyinde ortaokul müfredatında bile yer aldığına" ilişkin eleştiriler yönelttiğini anlattı. Tekin, şöyle konuştu: "Hükümetimizin orta ve uzun vadeli eylem planları içerisinde, bu konuda atılması gereken adımlar var. Yeni dönemde en önemli çalışma konularımızdan bir tanesi müfredat. Müfredatla ilgili olarak eleştirilerin ortadan kalkacağı, hepsinin cevabını bulacağı yeni bir müfredat süreci Bakan Avcı'nın talimatlarıyla başladı. Bu süreç, öğrenciler, öğretmenler, il, ilçe yöneticileri, Talim ve Terbiye Kurulu ve akademisyenlerle bu konuda nasıl bir adım atmamız gerektiği, yol haritamızın nasıl olacağı tartışılıyor. Temel hedefimiz müfredatımızı basitleştirmek, hacmini daraltmak, bilgiden çok analiz yeteneklerini geliştirecek bir müfredata kavuşturmak."


> MEB Müsteşarı Yusuf Tekin'den önemli açıklamalar

MEB Müsteşarı Tekin, "Milli Eğitim Bakanlığının 4+4+4 sisteminden vazgeçeceği, farklılaştırılacağına dair hiç bir çalışması, politikası yoktur. Bu kararlılıkla devam ettirilecektir." dedi.

 

yusuf_tekin_mebMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, bakanlığın 4+4+4 eğitim sisteminden vazgeçilmesine veya farklı bir model getirilmesine dair hiçbir politikası bulunmadığını belirterek "Bu, kararlılıkla devam ettirilecektir" dedi. Tekin, 4+4+4 sisteminin Resmi Gazete'de yayımlanmasının 4'üncü yılını doldurması dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.

 

"Sistem Türkiye'nin normalleşme sürecinin bir parçası"
Türkiye'de 28 Şubat sürecinin dayattığı zihniyetin terk edilmesinin ardından 4+4+4 sisteminin hayata geçirildiğini belirten Tekin, sistemin Türkiye'nin normalleşme sürecinin bir parçası olduğunu ifade etti. Sistemin 4 yılına ilişkin önemli sonuçlar elde edildiğini anlatan Tekin, "4+4+4 sayesinde okullaşma oranı nihayet Avrupa ortalamalarına doğru seyrediyor. Kanun yürürlüğe girdiği zaman Avrupa ülkelerinde ortalama 10 yıl eğitim söz konusuydu. Türkiye'deki bir çocuk ortalama 6,1 yıl eğitim kurumlarımızda bulunmaktaydı. 4+4+4 sonrası Avrupa Birliği rakamlarına yaklaşma eğiliminde. Türkiye'de ortalama okullaşma oranının yüzde 90'lara yaklaştığı görülüyor." diye konuştu.

 

"350 bine yakın öğrenci pansiyonlarda barınıyor" 
Tekin, bir soru üzerine, MEB'e bağlı yurt ve pansiyonların işleyişine ilişkin şu bilgileri verdi: "MEB'den izin alınarak özel kişi ve kurumlarca açılmış 4 bin 700'ün üzerinde yükseköğretim ve ortaöğretim yurdu var. Bunların denetimi MEB'e bağlı. MEB'den açılış izni almış, Bakanlığın standartlarına uygunluğu tespit edilmiş yurtları denetliyoruz. Bunun dışında, değişik bakanlıklardan, belediyelerden, valiliklerden alınan izinlerle kurulmuş apart, konukevi gibi yerler bizden yurt olarak izin alınmadığı için, başvurusu bulunmadığı için denetim yapmıyoruz. Sadece öğrenci yurtları ve pansiyonlarla ilgili denetimleri yapıyoruz." 2002'de bin 506 pansiyon varken, bugün 2 bin 600 pansiyon bulunduğunu, 350 bine yakın öğrencinin pansiyonlarda barındığını dile getiren Tekin, pansiyonlardan eğitime erişimde güçlük çeken çocukların yararlandığını dile getirdi.

 

"Yol haritası tartışılıyor"
Yusuf Tekin, okullarda uygulanan müfredattaki ağırlığın 4+4+4 eğitim sistemiyle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, eskiden beri müfredatın "ağır" olduğu yönünde eleştirilerin bulunduğunu hatırlattı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın göreve geldiği günden itibaren sürekli olarak müfredatın ağırlığından rahatsızlığını dile getirdiğini ifade eden Tekin, her karşılaştığı velinin de "lisans düzeyinde öğretilmesi gereken konuların bırakın lise düzeyinde ortaokul müfredatında bile yer aldığına" ilişkin eleştiriler yönelttiğini anlattı. Tekin, şöyle konuştu: "Hükümetimizin orta ve uzun vadeli eylem planları içerisinde, bu konuda atılması gereken adımlar var. Yeni dönemde en önemli çalışma konularımızdan bir tanesi müfredat. Müfredatla ilgili olarak eleştirilerin ortadan kalkacağı, hepsinin cevabını bulacağı yeni bir müfredat süreci Bakan Avcı'nın talimatlarıyla başladı. Bu süreç, öğrenciler, öğretmenler, il, ilçe yöneticileri, Talim ve Terbiye Kurulu ve akademisyenlerle bu konuda nasıl bir adım atmamız gerektiği, yol haritamızın nasıl olacağı tartışılıyor. Temel hedefimiz müfredatımızı basitleştirmek, hacmini daraltmak, bilgiden çok analiz yeteneklerini geliştirecek bir müfredata kavuşturmak."


Son Güncelleme: Salı, 12 Nisan 2016 17:34

Gösterim: 1409


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.