Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işitme engellilerle birebir iletişim kurmak amacıyla işaret dili eğitimi alıyor. Ramazanoğlu, "İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm" dedi.

sema_ramazanogluToplumdaki engellilerin önemli bir kısmını işitme engellilerin oluşturması, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmek için işaret dili öğrenmenin önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işaret dili eğitimi aldığını belirterek lisan öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.

"Bir lisan, bir insan" deyişini hatırlatan Ramazanoğlu, ne kadar çok dil bilinirse o kadar çok insanla, farklı kültürlerle irtibata geçilebildiğini, bu şekilde ilişkilerin zenginleştiğini dile getirdi.

İşaret diliyle iletişim kuran bir engelli grubu bulunduğunu anlatan Ramazanoğlu, Bakanlık bünyesinde de engellilerle ilgili bütün yaşamsal destekleri verdiklerini söyledi.

Bakanlıkta işaret dili kursu verenlerden ders almaya başladığını aktaran Ramazanoğlu, şöyle devam etti:

"Zaman zaman ben de işitme engellilerle karşılaşıyorum. Anlamsız birtakım işaretlerle anlaşmaya çalışmaktansa karşımdakinin bana ne dediğini bilmek, ben de derdimi anlatmak için işaret dilini öğrenmek istedim. İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm."

Ramazanoğlu, toplumda işaret dilini kullanan kişilere yardımcı olabilen insanların bulunmadığına dikkati çekerek "En kısa zamanda, ilk Bakanlar Kurulu'nda, kabinedeki işaret dili öğrenmek isteyen arkadaşlarıma teklifte bulunacağım. Öğrenmek isteyenlere Bakanlığımızdaki arkadaşlarımızın özel ders verebileceğini söyleyeceğim" diye konuştu.

Bakan Ramazanoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da işaret dili bildiğine işaret etti.

- "Hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz"

Engellilerin yaşam standartlarını artırmak için önemli düzenlemeler yaptıklarını belirten Ramazanoğlu, bu dönemde engellileri istihdama yöneltme ve hayat konforlarını artırma çalışmalarının olacağını söyledi.

Ramazanoğlu, "Engelsiz yaşam evleri yapacağız. Engelli vatandaşlar, bu evlerde günübirlik veya birkaç günlüğüne kalabilecekler. Aileler de sosyal hayatta daha fazla olabilecekler. Engelli vatandaşlarımızın evin değil hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu.

- "İşaret dili kullananlarla iletişim halinde olunmalı"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işaret dili tercümanı Oya Tanyeli ise işaret dilinin öğrenilmesinin faydalı olduğunu belirterek "Neden insanlar İngilizce, Almanca öğreniyorlarsa işaret dilini de bunun için öğrenilmeli çünkü bu bir kültürün anlatımı. Bu, bir grup insanın kullandığı kendine ait bir ana dil. O insanlarla iletişim kurmak istiyorsak bu dili bilmek durumundayız."

Hiçbir dilin birkaç saat içinde öğrenilemeyeceğine ve doğru insanlardan eğitim alınması gerektiğine işaret eden Tanyeli, işaret dili kullananlarla da iletişim halinde olunmasının öneme değindi.

Tanyeli, işaret dili öğrenmek isteyenler için Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları olduğunu aktardı.

Bakan Ramazanoğlu'na bir süredir ders verdiğini anlatan Tanyeli, "Bakanımız, bu konuda çok hevesli ve yetenekli. Bundan sonra da çok iyi devam edeceğine inanıyorum" dedi.

> Bakan işaret dili öğreniyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işitme engellilerle birebir iletişim kurmak amacıyla işaret dili eğitimi alıyor. Ramazanoğlu, "İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm" dedi.

sema_ramazanogluToplumdaki engellilerin önemli bir kısmını işitme engellilerin oluşturması, onlarla sağlıklı iletişim kurabilmek için işaret dili öğrenmenin önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, işaret dili eğitimi aldığını belirterek lisan öğrenmenin bir ihtiyaç olduğunu ifade etti.

"Bir lisan, bir insan" deyişini hatırlatan Ramazanoğlu, ne kadar çok dil bilinirse o kadar çok insanla, farklı kültürlerle irtibata geçilebildiğini, bu şekilde ilişkilerin zenginleştiğini dile getirdi.

İşaret diliyle iletişim kuran bir engelli grubu bulunduğunu anlatan Ramazanoğlu, Bakanlık bünyesinde de engellilerle ilgili bütün yaşamsal destekleri verdiklerini söyledi.

Bakanlıkta işaret dili kursu verenlerden ders almaya başladığını aktaran Ramazanoğlu, şöyle devam etti:

"Zaman zaman ben de işitme engellilerle karşılaşıyorum. Anlamsız birtakım işaretlerle anlaşmaya çalışmaktansa karşımdakinin bana ne dediğini bilmek, ben de derdimi anlatmak için işaret dilini öğrenmek istedim. İngilizce, Arapça ve Almanca öğrenmek kadar doğal bir istek, işaret dilini öğrenmek. Bugüne kadar öğrenmemenin eksiklik olduğunu düşündüm."

Ramazanoğlu, toplumda işaret dilini kullanan kişilere yardımcı olabilen insanların bulunmadığına dikkati çekerek "En kısa zamanda, ilk Bakanlar Kurulu'nda, kabinedeki işaret dili öğrenmek isteyen arkadaşlarıma teklifte bulunacağım. Öğrenmek isteyenlere Bakanlığımızdaki arkadaşlarımızın özel ders verebileceğini söyleyeceğim" diye konuştu.

Bakan Ramazanoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da işaret dili bildiğine işaret etti.

- "Hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz"

Engellilerin yaşam standartlarını artırmak için önemli düzenlemeler yaptıklarını belirten Ramazanoğlu, bu dönemde engellileri istihdama yöneltme ve hayat konforlarını artırma çalışmalarının olacağını söyledi.

Ramazanoğlu, "Engelsiz yaşam evleri yapacağız. Engelli vatandaşlar, bu evlerde günübirlik veya birkaç günlüğüne kalabilecekler. Aileler de sosyal hayatta daha fazla olabilecekler. Engelli vatandaşlarımızın evin değil hayatın içinde olabilecekleri yeni düzenlemeler yapıyoruz" diye konuştu.

- "İşaret dili kullananlarla iletişim halinde olunmalı"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işaret dili tercümanı Oya Tanyeli ise işaret dilinin öğrenilmesinin faydalı olduğunu belirterek "Neden insanlar İngilizce, Almanca öğreniyorlarsa işaret dilini de bunun için öğrenilmeli çünkü bu bir kültürün anlatımı. Bu, bir grup insanın kullandığı kendine ait bir ana dil. O insanlarla iletişim kurmak istiyorsak bu dili bilmek durumundayız."

Hiçbir dilin birkaç saat içinde öğrenilemeyeceğine ve doğru insanlardan eğitim alınması gerektiğine işaret eden Tanyeli, işaret dili kullananlarla da iletişim halinde olunmasının öneme değindi.

Tanyeli, işaret dili öğrenmek isteyenler için Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları olduğunu aktardı.

Bakan Ramazanoğlu'na bir süredir ders verdiğini anlatan Tanyeli, "Bakanımız, bu konuda çok hevesli ve yetenekli. Bundan sonra da çok iyi devam edeceğine inanıyorum" dedi.

Son Güncelleme: Cuma, 08 Ocak 2016 11:43

Gösterim: 1162

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.

 

nabi_avciMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı. 

 

Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:

 

"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.

 

Şubat ataması uyarısı 

 

Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi. 

 

Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı. 


> Sahte diplomalı öğretmenler tespit edildi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirdi.

 

nabi_avciMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bazı sahte diplomalarla müracaat edip, öğretmen olarak göreve başlamış 50-60 kişinin tespit edildiğini bildirerek, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla, 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi" açıklamasını yaptı. 

 

Avcı, Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda, geçmiş öğretmen atama dönemlerinde bir sorunun karşılarına çıktığını belirterek, şu açıklamada bulundu:

 

"Bazı sahte diplomalarla müracaat edip öğretmen olan arkadaşlar olduğunu tespit ettik. Bazı üniversitelerin diplomalarını, hatta geçici mezuniyet belgelerini taklit ederek öğretmenliğe başvurmuş ve o diplomayı hakiki diploma gibi kabul ettirerek göreve başlamış 50-60 civarında, bunları tespit ettik. Bu soruşturmayı daha da derinleştiriyoruz.

 

Şubat ataması uyarısı 

 

Bakan Avcı, bir soru üzerine, sahte diploma alanların özel öğretim gibi daha çok talep olan branşlarda görüldüğüne değinerek, "En çok hangi branşta ihtiyacımız varsa orada daha çok öğretmen alıyoruz. Dolayısıyla o branşlara yönelik böyle bir tezgah kurulmuş" dedi. 

 

Şu ana kadar 50-60 dolayında somut tespitlerinin bulunduğunu bildiren Avcı, "Muhtemelen bu çete veya çeteler, şubat atamaları için de bazı öğretmen adaylarına musallat olabilir. Çok ciddi paralarla yani 30-40 bin lira alarak bu sahte diplomaların pazarlandığına dair bir duyum da geldi. Borç çekip ödeyen öğretmenler olduğunu arkadaşlarımız söylediler. Dolayısıyla öğretmen adaylarımız, sakın böyle şeylere tevessül etmesinler. Bu konuda çok ciddi bir çalışmamız var. Yazık olur" değerlendirmesini yaptı. 


Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 13:34

Gösterim: 2237

Milli Eğitim Bakanlığı, 15 ilde kurulacak izleme ekipleriyle başta kız çocukları olmak üzere okula devam problemi olan öğrencileri tespit ederek eğitime kazandıracak.

 

kiz_cocuklari_egitimMilli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 15 pilot ilde yürütülen "Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Artırılması Projesi" kapsamında oluşturulacak izleme ekipleri, eğitime devam problemi olan öğrencileri tespit ederek okullu olmalarını sağlayacak.

 

MEB koordinesinde yürütülen ve Avrupa Birliğince (AB) desteklenen proje çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Bingöl, Ağrı, Kars, Erzurum, Iğdır, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'de okula devam problemi olan çocukların tespiti için izleme ekiplerinin kurulması kararlaştırıldı.

 

MEB Proje Koordinatörü Osman Yalçın, şunları kaydetti: "Bu ekipler, devam problemi olan çocukların ailelerini ziyaret edecek ve devamsızlık nedenlerini araştıracak. İllerde ve ilçelerde kurulan ekipler yine ziyaretlerde bulunarak, bu aileleri ikna edecek. Ailelere ayrıca öğretmenler, din adamları, sosyal vakıf temsilcileriyle ziyaretler gerçekleştirilecek, çocuklarının niçin eğitime devam etmesi gerektiği anlatılacak. Aileler eğitimin önemi hakkında bilgilendirilecek."

 

Osman Yalçın, yürütecekleri çalışmayla 3 bin 500 öğrenci ve 5 bin 500 ebeveyne ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.


> Okula gitmeyen kız çocuklarına takip

Milli Eğitim Bakanlığı, 15 ilde kurulacak izleme ekipleriyle başta kız çocukları olmak üzere okula devam problemi olan öğrencileri tespit ederek eğitime kazandıracak.

 

kiz_cocuklari_egitimMilli Eğitim Bakanlığınca (MEB) 15 pilot ilde yürütülen "Özellikle Kız Çocuklarının Okula Devam Oranlarının Artırılması Projesi" kapsamında oluşturulacak izleme ekipleri, eğitime devam problemi olan öğrencileri tespit ederek okullu olmalarını sağlayacak.

 

MEB koordinesinde yürütülen ve Avrupa Birliğince (AB) desteklenen proje çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki Muş, Bitlis, Siirt, Batman, Bingöl, Ağrı, Kars, Erzurum, Iğdır, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'de okula devam problemi olan çocukların tespiti için izleme ekiplerinin kurulması kararlaştırıldı.

 

MEB Proje Koordinatörü Osman Yalçın, şunları kaydetti: "Bu ekipler, devam problemi olan çocukların ailelerini ziyaret edecek ve devamsızlık nedenlerini araştıracak. İllerde ve ilçelerde kurulan ekipler yine ziyaretlerde bulunarak, bu aileleri ikna edecek. Ailelere ayrıca öğretmenler, din adamları, sosyal vakıf temsilcileriyle ziyaretler gerçekleştirilecek, çocuklarının niçin eğitime devam etmesi gerektiği anlatılacak. Aileler eğitimin önemi hakkında bilgilendirilecek."

 

Osman Yalçın, yürütecekleri çalışmayla 3 bin 500 öğrenci ve 5 bin 500 ebeveyne ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.


Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 11:12

Gösterim: 1692

Gelecek 3 yılda orta öğretim sınav döneminin Ramazan ayı ile çakışması nedeniyle İngiltere sınav kurulu, Müslüman öğrencilerin mağdur olmaması için yeni düzenlemeye gitti.

sinav_orucİngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'daki sınav kurullarını temsil eden Nitelikler Ortak Kurulu'ndan (JCQ) yapılan açıklamada, 14-18 yaş grubundaki öğrencilerin girdiği, ortaöğretim genel sertifikası (GCSE) ve ileri düzey eğitim sertifikası (A-level) sınavlarının, önümüzdeki dönemde Ramazan ayıyla çakışmasının ülkedeki Müslüman gruplarla birlikte ele alındığı kaydedildi.

Oruç tutacak Müslüman öğrenciler gibi, çeşitli grupların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, GCSE matematik ve İngilizce gibi popüler ve kilit derslerin sınavlarının Razaman öncesine alınacağını ancak diğer bazı sınavların Ramazan'da yapılmaya devam edileceğini duyuran JCQ, "Mümkün olduğu sürece, birçok GCSE ve A-level derslerinin sınavları, Razaman ayı başlamadan düzenlenecek. Diğer sınavların ise sabah saatlerinde mi yoksa akşam üzeri mi düzenleneceği konusu da değerlendiriliyor" bilgisini paylaştı.

> Sınav takvimine 'oruç' düzenlemesi

Gelecek 3 yılda orta öğretim sınav döneminin Ramazan ayı ile çakışması nedeniyle İngiltere sınav kurulu, Müslüman öğrencilerin mağdur olmaması için yeni düzenlemeye gitti.

sinav_orucİngiltere, Galler ve Kuzey İrlanda'daki sınav kurullarını temsil eden Nitelikler Ortak Kurulu'ndan (JCQ) yapılan açıklamada, 14-18 yaş grubundaki öğrencilerin girdiği, ortaöğretim genel sertifikası (GCSE) ve ileri düzey eğitim sertifikası (A-level) sınavlarının, önümüzdeki dönemde Ramazan ayıyla çakışmasının ülkedeki Müslüman gruplarla birlikte ele alındığı kaydedildi.

Oruç tutacak Müslüman öğrenciler gibi, çeşitli grupların ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, GCSE matematik ve İngilizce gibi popüler ve kilit derslerin sınavlarının Razaman öncesine alınacağını ancak diğer bazı sınavların Ramazan'da yapılmaya devam edileceğini duyuran JCQ, "Mümkün olduğu sürece, birçok GCSE ve A-level derslerinin sınavları, Razaman ayı başlamadan düzenlenecek. Diğer sınavların ise sabah saatlerinde mi yoksa akşam üzeri mi düzenleneceği konusu da değerlendiriliyor" bilgisini paylaştı.

Son Güncelleme: Perşembe, 07 Ocak 2016 13:01

Gösterim: 1182

Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi için çalışma başlatıldığı bildirildi.

 

kaysisBaşbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi'nin (KAYSİS) hayata geçirilmesi için çalışma başlatıldığı bildirildi.

 

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başbakanlıkça yüzde 100 milli bir proje olarak geliştirilen KAYSİS ile kamu yönetiminde yer alan tüm unsurların elektronik ortamda tanımlanmasına ve bunların her birine ait özel kodların oluşturulmasına başlandı.

 

Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı

 

Sistemin kurulumu tamamlandığında kamu kurumlarındaki elektronik uygulamalar birbirine entegre edilerek devletteki tüm kurumların, tek bir kamu kurumu gibi çalıştırılması öngörülüyor.

 

Akıllı devlet sisteminin hayata geçirilmesiyle internet üzerinden sisteme girenlerin kimliği, doğum tarihi, ikametgah adresi, tapu, adli sicil, eğitim, sosyal güvenlik gibi tüm bilgileri otomatik olarak ilgili kurumların veri tabanlarından toplanacak ve eş zamanlı değerlendirilebilecek. Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı sunulacak.

 

Elektrik, su, telefon aboneliği otomatik gerçekleştirilecek

 

Sistem kapsamında, bir hizmete başvurulduğunda, ona bağlı olabilecek diğer kamu hizmetleri de paket halinde sunulacak. Örneğin, taşınan bir ailenin, yeni ikamet adresi sisteme kaydedildiği anda elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri isteğe bağlı olarak otomatik gerçekleştirilecek.

 

Aynı anda en yakın aile hekimine kayıt işlemi yapılacak, ailede okuyan çocuklar varsa yakındaki dengi okula nakil işlemi gerçekleştirilecek, periyodik alınan sağlık hizmetleri varsa yeni ikamet bölgesindeki bir hastanede randevu kayıtları oluşturulacak. Taşınan kişi kamu görevlisi ise görev yolluğu hesabına yatırılacak.

 

Akıllı devlet altyapısının 2019 sonuna kadar tamamlanması ve ardından e-devlet hizmetlerinin akıllı devlet yapısına uyarlanmaya başlanması planlanıyor.


> Başbakanlıktan 'akıllı devlet' projesi

Başbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi için çalışma başlatıldığı bildirildi.

 

kaysisBaşbakanlık tarafından tüm e-devlet çalışmalarının bir araya getirileceği, "akıllı devlete" geçişi sağlayacak Elektronik Kamu Bilgi Yönetim Sistemi'nin (KAYSİS) hayata geçirilmesi için çalışma başlatıldığı bildirildi.

 

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Başbakanlıkça yüzde 100 milli bir proje olarak geliştirilen KAYSİS ile kamu yönetiminde yer alan tüm unsurların elektronik ortamda tanımlanmasına ve bunların her birine ait özel kodların oluşturulmasına başlandı.

 

Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı

 

Sistemin kurulumu tamamlandığında kamu kurumlarındaki elektronik uygulamalar birbirine entegre edilerek devletteki tüm kurumların, tek bir kamu kurumu gibi çalıştırılması öngörülüyor.

 

Akıllı devlet sisteminin hayata geçirilmesiyle internet üzerinden sisteme girenlerin kimliği, doğum tarihi, ikametgah adresi, tapu, adli sicil, eğitim, sosyal güvenlik gibi tüm bilgileri otomatik olarak ilgili kurumların veri tabanlarından toplanacak ve eş zamanlı değerlendirilebilecek. Vatandaşa, taşıdığı şartlara uygun kamu hizmetlerine başvurma imkanı sunulacak.

 

Elektrik, su, telefon aboneliği otomatik gerçekleştirilecek

 

Sistem kapsamında, bir hizmete başvurulduğunda, ona bağlı olabilecek diğer kamu hizmetleri de paket halinde sunulacak. Örneğin, taşınan bir ailenin, yeni ikamet adresi sisteme kaydedildiği anda elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelikleri isteğe bağlı olarak otomatik gerçekleştirilecek.

 

Aynı anda en yakın aile hekimine kayıt işlemi yapılacak, ailede okuyan çocuklar varsa yakındaki dengi okula nakil işlemi gerçekleştirilecek, periyodik alınan sağlık hizmetleri varsa yeni ikamet bölgesindeki bir hastanede randevu kayıtları oluşturulacak. Taşınan kişi kamu görevlisi ise görev yolluğu hesabına yatırılacak.

 

Akıllı devlet altyapısının 2019 sonuna kadar tamamlanması ve ardından e-devlet hizmetlerinin akıllı devlet yapısına uyarlanmaya başlanması planlanıyor.


Son Güncelleme: Çarşamba, 06 Ocak 2016 12:57

Gösterim: 1127


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.