Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen ve eğitimini burada sürdüren Suriyelilerin gelecek planlarını da savaşın izleri şekillendiriyor.

suriyeli hayalLazkiye'den üç yıl önce üç kardeşi ve annesiyle Hatay'ın Yayladağı ilçesine gelen 18 yaşındaki Tesnim Hassun, eğitimini Türkiye'de sağlanan imkanlar sayesinde sürdürüyor.

Annesi ve kardeşleriyle kiraladıkları evde kalan genç kız, annesinin öğretmen, babasının da doktor olduğunu söyledi. Babasının Suriye'de kaldığını ve muhalifleri tedavi için gönüllü çalıştığını ifade eden Hassun, annesinin de Türkiye'de Suriyeliler için açılan bir okulda İngilizce öğretmenliği yaptığını anlattı.

Hassun, Suriye'deki olaylar yarım bıraktığı eğitimini sığındığı Yayladağı ilçesindeki okulda sürdürdüğünü dile getirdi. Okumayı çok sevdiğini vurgulayan Hassun, şunları söyledi:

“Önceleri kadın hastalıkları doktoru olmak istiyordum. Suriye'de eğitimimi sürdürürken bu hayalle derslerime çalışıyordum. Ancak savaş hayatımızı alt üst etti. Olaylar nedeniyle hayallerimiz de değişti. Yaşananları ve benim gibi diğer çocukların savaş nedeniyle çektiği acıları görünce psikolog olmaya karar verdim. Türkiye'de bize sunulan imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum."

Psikolog olma hayalimi gerçekleştireceğim

Yabancı Öğrenciler Lise Yeterlilik ve Denklik Sınavına girdiğini ve sınavdan sayısal, sözel ve eşit ağırlık bölümlerinden  yüz puan aldığını aktaran Hassun, "Şimdi sırada üniversite sınavı var. Ona da en iyi şekilde hazırlanıp, kazanacağım ve iç savaş nedeniyle karar verdiğim psikolog olma hayalimi gerçekleştireceğim. Psikolog olarak, iç savaş nedeniyle ruh sağlığı bozulmuş, annesi babasını kaybetmiş ve hayata küsmüş çocuklara yardımcı olacağım" diye konuştu.

Hassun, okulunu bitirdikten sonra ülkesine dönmek istediğini ve babası gibi orada zor durumda olanlara destek olmak istediğini sözlerine ekledi.

> Savaş hayallerini de değiştirdi

Suriye'deki iç savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen ve eğitimini burada sürdüren Suriyelilerin gelecek planlarını da savaşın izleri şekillendiriyor.

suriyeli hayalLazkiye'den üç yıl önce üç kardeşi ve annesiyle Hatay'ın Yayladağı ilçesine gelen 18 yaşındaki Tesnim Hassun, eğitimini Türkiye'de sağlanan imkanlar sayesinde sürdürüyor.

Annesi ve kardeşleriyle kiraladıkları evde kalan genç kız, annesinin öğretmen, babasının da doktor olduğunu söyledi. Babasının Suriye'de kaldığını ve muhalifleri tedavi için gönüllü çalıştığını ifade eden Hassun, annesinin de Türkiye'de Suriyeliler için açılan bir okulda İngilizce öğretmenliği yaptığını anlattı.

Hassun, Suriye'deki olaylar yarım bıraktığı eğitimini sığındığı Yayladağı ilçesindeki okulda sürdürdüğünü dile getirdi. Okumayı çok sevdiğini vurgulayan Hassun, şunları söyledi:

“Önceleri kadın hastalıkları doktoru olmak istiyordum. Suriye'de eğitimimi sürdürürken bu hayalle derslerime çalışıyordum. Ancak savaş hayatımızı alt üst etti. Olaylar nedeniyle hayallerimiz de değişti. Yaşananları ve benim gibi diğer çocukların savaş nedeniyle çektiği acıları görünce psikolog olmaya karar verdim. Türkiye'de bize sunulan imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum."

Psikolog olma hayalimi gerçekleştireceğim

Yabancı Öğrenciler Lise Yeterlilik ve Denklik Sınavına girdiğini ve sınavdan sayısal, sözel ve eşit ağırlık bölümlerinden  yüz puan aldığını aktaran Hassun, "Şimdi sırada üniversite sınavı var. Ona da en iyi şekilde hazırlanıp, kazanacağım ve iç savaş nedeniyle karar verdiğim psikolog olma hayalimi gerçekleştireceğim. Psikolog olarak, iç savaş nedeniyle ruh sağlığı bozulmuş, annesi babasını kaybetmiş ve hayata küsmüş çocuklara yardımcı olacağım" diye konuştu.

Hassun, okulunu bitirdikten sonra ülkesine dönmek istediğini ve babası gibi orada zor durumda olanlara destek olmak istediğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ekim 2015 13:51

Gösterim: 950

AK Parti'nin 1 Kasım'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi'ne ilişkin seçim beyannamesinde, "nitelikli eğitim" başlığında, AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanında yapılanlar anlatıldı.

akp secim beyannamesiAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Congresiumda partisinin seçim beyannamesini açıkladı.

Bu dönemde eğitimin fiziki ve teknolojik altyapısının geçmişle mukayese edilemeyecek oranda iyileştirilip geliştirildiğinin altının çizildiği beyannamede, tüm bireylerin eğitime erişiminin sağlanması, fırsat eşitliğinin yakalanması, ders müfredatlarının çağdaş hale getirilmesi ve eğitimdeki insan kaynaklarının nitelik, nicelik ve bölgesel dağılımında büyük adımlar atıldığı ve önemli sonuçlar elde edildiği vurgulandı.

Okullaşma oranı 2 katına çıkarılacak

Eğitim sisteminde özgürlükler yönünde atılan adımların yanı sıra fiziki altyapı açısından da önemli gelişmeler sağlandığına işaret edilerek, ortalama eğitim görme süresinın yetişkinler için 2000’li yılların başında 5,5 yıl iken 2013 yılında 7,6 yıla çıktığı ifade edildi. Yeni gelen neslin beklenen okullaşma oranının ise 14,4 yıla kadar yükseldiğinin bildirildiği beyannamede, "Böylece mevcut okullaşma oranını yeni gelen nesilde iki katına çıkarmış olacağız" denildi.

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinde artan öğrenci sayısına vurgu yapılarak, okullaşma oranının da 80’den yüzde 107,3’e yükseldiği ifade edildi.

Milli Eğitim Bakanlığının toplam bütçesinin 8’e katlandığı 2002 yılında 7,4 milyar liradan 2015 yılında 62 milyar liraya çıkarıldığı belirtildi.

2002-2003 öğretim yılında yükseköğretimde örgün öğrenci sayısı 1,2 milyon iken 2013-2014 öğretim yılında bu sayının 2,6 milyona yükseldiğine işaret edilerek, yükseköğretimde brüt örgün okullaşma oranının yüzde 19’dan yüzde 50’ye ulaştığı kaydedildi. 2002 yılında üniversitelere aktarılan toplam ödeneğin 2,5 milyar lira iken 2015'de 18,3 milyar liraya ulaştığı vurgulandı.

İkinci atılım döneminde de eğitim en öncelikli gündem olacak

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, ikinci atılım döneminde de eğitimin, her zaman olduğu gibi yine AK Parti iktidarının en öncelikli gündemi olacağına vurgu yapıldı.

AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanındaki temel altyapı ve erişim sorunlarını önemli ölçüde çözüldüğüne işaret edilerek, "Önümüzdeki dönemde başta eğitimin kalitesini yükseltmek olmak üzere çok daha büyük atılımlar hedefliyoruz" ifadesine yer verildi.

Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal örgütlenmesini, eğitim sisteminin ulusal düzeyde politika belirleme, koordinasyon ve denetiminden sorumlu olacak şekilde geliştirileceği anlatılan beyannamede şunlar yer aldı:

"Öğrenciyle ilgili sorunların okul düzeyinde çözülmesi ilkesini esas alarak merkezden yerele doğru yetki devrini gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemde eğitimde kalite, en öncelik verdiğimiz alanlardan biri olacaktır. Bu kapsamda ‘Eğitimde Kalite Seferberliği’ni başlatacağız.

Eğitimde fırsat eşitliğine hayatiyet kazandırılacak

Bu amaç doğrultusunda ilk olarak ‘Eğitim Kalite Endeksi’ hazırlayacağız. Bu endeks aracılığıyla sınıf, okul türü, ilçe, il ve bölgeler düzeyinde Türkiye’nin eğitim kalitesi haritasını ortaya çıkaracağız. Okul türleri ve bölgeler arası başarı farklılıklarını azaltarak eğitimde fırsat eşitliğine bütün boyutlarıyla hayatiyet kazandıracağız. Bu süreçle uyumlu bir şekilde öğretmen yetiştirme ve eğitim yönetimi alanlarında da önemli dönüşümler hayata geçireceğiz.

Öğretmen Akademisi sistemi başlatılacak

Öğretmen Genel ve Alan Yeterliliklerini belirleyerek bu yeterliliklerle ilişkilendirilmiş Ulusal Öğretmen Strateji Belgesini hazırlayıp yürürlüğe koyacağız. Öğretmenlerimizin bilgi ve becerilerini güncellemelerini sağlayacak 'Öğretmen Akademisi' sistemini başlatacağız. Eğitim fakültelerini, milli eğitim sistemindeki yeni yapılanmaya göre bölüm, anabilim dalı ve öğretmenlik genel ve alan yeterlilikleri ile ilişkilendirilmiş bir şekilde yeniden yapılandıracağız.

Eğitim fakültelerinin müfredatını yenileyeceğiz. Eğitim fakültesi öğrenci veya mezunları için eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkanı sağlayacağız.

Eğitim fakülteleri ile diğer öğretmen adayı yetiştirilen yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını, öğretmen ihtiyaç analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirleyeceğiz. Kamu Personeli Seçme Sınavında bütün alanlardaki öğretmen adayları için alan sınavı yapacağız. Şubat döneminde öğretmen alımı yapacak şekilde gerekli düzenlemeleri yapacağız."

Müfredat çalışmaları sürecek

Müfredatın düzenli aralıklarla gözden geçirilmesini, eğitim kalitesi üzerindeki etkisinin izlenmesi ve nihai hedef olan bilgiyi üreten ve katma değere dönüştüren insan niteliğine ulaşmadaki katkısının ölçülmesinin sağlanacağının altının çizildiği beyannamede, "Müfredatın eğitimin her kademesinde bilgi yüklemekten ziyade öğrenciyi hayata hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, istidatlarını ortaya çıkaran, temel becerileri veren, özgüveni pekiştiren, evrensel değerleri aktaran bir içeriğe sahip hale getirilmesi yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz" denildi.

Müfredatın, bilgi teknolojileri destekli öğretime uygun hale getirerek eğitsel e-içeriklerin genişletilmesi ve daha da geliştirilmesinin sağlanacağı, her alanda dijital içerikle zenginleştirilmiş etkileşimli bir eğitim-öğretim sisteminin ve derslerin müfredat ve kazanımlarına yönelik görsel, işitsel, hareketli, etkileşimli ve dinamik öğeler bir arada kullanılarak zenginleştirilmiş eğitim içeriklerinin yaygınlaştırılacağı kaydedildi.

Kazanımlara yönelik hazırlanmış video çekimlerinden oluşan, öğretmenler için bir uygulama örneği teşkil edecek öğrenciler için de öğrenmelerini destekleyecek öğretim materyallerinin yaygınlaştırılacağı aktarıldı.

Oyun tabanlı öğrenme etkin hale getirilecek

Oyun tabanlı öğrenmenin etkin hale getirileceğinin bildirildiği beyannamede şöyle denildi:

"Mobil öğrenme sistemlerini geliştirecek, sosyal medyanın öğrenme aracı olarak daha etkin biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Konular ve kazanımlar bazında durum tespiti yapan bilişim sistemlerini yaygınlaştırarak eğitim sisteminin niteliğini artıracağız. Öğrencilerimize yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğretimine öncelik vereceğiz. Bu amaca yönelik olarak öğretme sistematiğini ve müfredatı gözden geçirecek, dil öğrenimini etkin hale getireceğiz. Birlikte, problem çözmeye dayalı ve proje tabanlı öğrenmeyi teşvik eden eğitim teknolojilerini yaygınlaştıracağız. FATİH Projesi aracılığıyla tüm öğrencilere eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacağız.

Uzaktan eğitim yöntemlerinin dezavantajlı kesimler ile eğitim çağı dışında kalanların kaliteli eğitim imkanlarına erişmesinde etkin bir araç olarak kullanılmasını sağlayacağız. Öğrencileri çeşitli alanlarda doğru bir şekilde yönlendirme, etkili öğrenmelerini sağlama ve becerilerini geliştirme ve geleceğe hazırlama hususlarında gerekli rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin etkin bir şekilde verilmesi sağlayacağız."

Eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu ortamları ve imkanları kalite standartlarını da dikkate alarak geliştirilmeye devam edileceği ifade edilerek, eğitim mekanlarının yenilikçiliği teşvik edecek, erişilebilir, fonksiyonel ve yerel mimariye uygun bir yapıda ve yeterli oyun, spor ve kültürel alanlara sahip fonksiyonel mekanlar olarak tasarlanacağı belirtildi.

İlk ve ortaöğretimde okul bazlı bütçe yönetimine geçilmesine yönelik çalışmaların yapılacağı kaydedilen beyannamede, "Okulları akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif performansa göre değerlendirerek, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacağız. İş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek ve alanlarda kaliteli elaman yetiştirilmesini sağlayacak şekilde mesleki eğitimin kalitesini artıracak tedbirleri almaya devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

İkili öğretime son verilecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, okul öncesi eğitimi dahil ilkokul, ortaokul ve liselerde her bir vatandaşın fırsat eşitliği içinde adil ve kaliteli bir eğitim almasını sağlamak için kısa ve orta vadeli hedefler çerçevesinde, okullarda ikili öğretime son verme hedefi doğrultusunda tüm okullarda tam gün eğitim-öğretime geçilmesi için yeter sayıda derslik inşasına devam edileceği duyuruldu.

Okul öncesi eğitimde, erişim imkanına sahip olmayan ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim almasını destekleyecek teşvikler oluşturulacağı, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma yoluyla eğitimde fırsat eşitliğini artıracak ve her bir çocuğun zihinsel ve duygusal gelişiminin toplumsal eşitlik ve adalet ilkelerini gözeterek, temel insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde teminat altına alınmasının sağlanacağı bildirildi.

Eğitim ortamlarının, öğretim materyalleri ve eğitim-öğretim uygulamalarının bireysel farklılıkları dikkate alan ve öğrenciyi merkeze alan bir anlayışla düzenleneceğine işaret edilerek, öğrenme ve gelişim düzeyi akranlarından geride olan öğrencilerin öğrenmesini desteklemek amacıyla tedbirlerin alınacağı ve telafi edici programların uygulanacağı kaydedildi.

Ortaokul seviyesinde başlatılan program güncelleme çalışmalarının devam edeceği, ortaokullarda hayata geçirilen seçmeli ders uygulamasının geliştirileceği anlatıldı.

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesi hayata geçirilecek

Ortaokul sekizinci sınıfta uygulanan merkezi ortak sınavların geliştirilmesinin sağlanarak eğitim sisteminin performansının izlenmesi ve değerlendirilmesinde de kullanılacağının altının çizildiği beyannamede, şu ifadeler yer aldı:

"Her türdeki liseleri, 9’uncu ve 10’uncu sınıfları temel yetkinliklerin kazandırılmasına yönelik ortak programlar olarak düzenleyeceğiz. 11’inci ve 12’inci sınıfları, öğrencinin devam etmek istediği yükseköğretim programına geçiş için hazırlık yapmasını sağlayacak veya bir mesleğe hazırlayacak derslerden oluşan modüller halinde düzenleyeceğiz. Ortaöğretimde okullar arasında kalite farklılıklarını asgari seviyeye indirecek tedbirler alacağız. Okullar arasındaki farklılıkların azaltılmasıyla eş zamanlı olarak, ortaöğretimde öğrencilerin ikametlerine en yakın okullardan birinde öğrenim görmesinin alt yapısını oluşturacağız. Ortaöğretimi bitiren her öğrencimizin bir spor dalından lisans alabilecek düzeyde veya bir müzik enstrümanını belirli bir yeterlilikte kullanabilecek düzeyde eğitim alması sağlanacaktır."

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesinin hayata geçirileceği ve aileler üzerinden önemli bir külfetin kaldırılacağı ifade edildi.

Özel yetenekli öğrencilerin gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla özel programlar ve yeni uygulamaların geliştirileceği bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarıldı.

Özel yetenekli öğrencilerin eğitim kalitesinin geliştirilmesi için resmi okullar yanında özel teşebbüsün de alternatif okul ve öğretim modelleri uygulaması ile fen bilimleri, sosyal bilimler, işletme, teknoloji, spor ve sanat gibi alanlarda özgün öğretim modellerinin geliştirilmesinin teşvik edileceği kaydedildi.

Mesleki ve teknik liselere devam eden öğrencilere verilen eğitim kalitesinin artırılacağı, mesleki ve teknik lise mezunlarının istihdamının özendirileceği, meslek yüksek okulları mezunlarının diplomalarında yer alan program adları ile meslek tanımlamalarındaki farklılıkların giderilerek bu öğrencilerin kamu ve özel sektörde iş bulmalarının kolaylaştırılacağı vurgulandı. Organize Sanayi Bölgelerinde meslek lisesi kurulmasına yönelik başlatılan uygulamanın yaygınlaştırılacağı açıklandı.

Yükseköğretim reformunu hayata geçireceğiz

Yükseköğretim reformunun hayata geçireleceğinin duyurulduğu beyannamede, "Bu çerçevede, üniversite özerkliğini odağına alan yeni bir Yükseköğretim Çerçeve Yasası hazırlayacağız. Üniversite yönetiminin, özerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden örgütlendirilmesini sağlayacağız. Üniversiteleri öğretim üyesi yetiştirme ve araştırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracağız. Kategoriler, özerklik düzeyleri bakımından farklılaşacak ve bu düzeylerin üniversitelerin ihtisaslaşmasına ve kamu kaynağının transferine esas teşkil etmesini sağlayacağız" bilgisi paylaşıldı.

Üniversite giriş sisteminin gözden geçirileceğinin bildirildiği beyannamede şu ifadelere yer verildi:

"Öğrencilerimizin gerçek performansını dikkate alan ve sınav stresini en aza indirecek bir yaklaşımla tekrar formüle edeceğiz. Öğrencilerimiz üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birden çok yapılmasını temin edeceğiz. Mevcut üniversitelere ilave olarak bundan sonra kurulacak yeni üniversite ve fakülteler için öğrenci ve öğretim elemanı sayısı ile kurulmuş bulunan fakültelerin doluluk oranlarını gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma geliştireceğiz. Bölgesel ihtiyaçlar, kapasiteleri ile gelişim ve yetkinlik düzeyleri dikkate alarak üniversitelerin ihtisaslaşmasını destekleyeceğiz."

Beyannamede yükseköğretime ilişkin şöyle denildi:

"Özel üniversitelerin kurulmasına ve yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye’de, Türkiye’deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermelerine imkan vereceğiz. Yükseköğretim kurumları bünyesinde veya yükseköğretim kurumlarıyla işbirliği içinde bağımsız ileri araştırma merkezlerinin kurulması için yeni destek mekanizmaları oluşturacağız. Üniversitelerin uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla daha fazla yabancı öğrenci kabul etmeleri ve öğretim elemanı istihdam edebilmelerini sağlayacağız.

Yükseköğretim kurumlarımızın dünyanın farklı coğrafyalarında yer alan gelişmiş üniversitelerle işbirliği yapmalarını destekleyeceğiz. Hem öğretim elemanı hem de öğrenciler için özel tasarlanmış yeni bölgesel değişim programlarını özendireceğiz. Yükseköğretim öğrencilerinin yanı sıra mezunlara da yan dal ve çift anadal yapma imkanı getireceğiz."

YÖK bünyesinde lisansüstü burs programları oluşturulacak

AK Parti Seçim Beyannamesi'nde, sayıları artan üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacının karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın verdiği lisansüstü eğitim burslarının sayıları artırılacağı ve YÖK bünyesinde tema odaklı yeni lisansüstü burs programlarının oluşturulacağı bildirildi.

Devlet üniversitelerine ayrılan öğretim elemanı kadro sayılarının ihtiyaçlar çerçevesinde artırılacağı, yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyacını karşılayacak kapasitede yurt yapımına devam edileceği, özel sektörün bu alana yatırım yapmasının teşvik edileceği, mevcut yurtların kalitesinin artırılacağı kaydedildi.

Beyannamede, öncelikle üniversitelerde veya araştırma ve geliştirme merkezlerinde olmak üzere, yurtdışındaki yetişmiş insan gücünün Türkiye'ye dönüşünü hızlandıracak yeni politikaların geliştirileceği belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın verdiği lisansüstü eğitim burslarının sayılarının arttırılacağı, sosyal bilimlerin de bu burslardan yeterli düzeyde faydalanmasının temin edileceği kaydedildi.

Mevcut devlet ve vakıf üniversitelerinin yanı sıra özel üniversitelerin de kurulması için gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarılarak, "Eğitimin finansman kaynaklarını çeşitlendirip artıracağız. Bu kapsamda, eğitimin finansmanında özel sektörün payının artırılması yönünde kamu-özel ortaklığı gibi yeni arz ve işletim modellerinin kullanılmasını sağlayacağız" denildi.

Üniversitelerde 1 dönem uygulamalı, 2 dönem akademik eğitim

Eğitim istihdam bağının güçlendirileceğinin anlatıldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Bu çerçevede hazırladığımız Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Öncelikli Dönüşüm Programı'mız kapsamında, iş piyasasındaki insan gücüne olan talep ile yükseköğretimin de dahil olduğu eğitim sistemimizin o alanlarda sağlayabileceği arz arasındaki uyumu sağlayacağız. İşgücü piyasasında ve ekonomide hızlı değişmeye cevap verebilecek esnek bir planlama yapacağız. Yeni alanlarda beceri ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için örgün eğitim kurumları bünyesinde ve yaygın eğitim çerçevesinde istihdam edilebilirlik oranı yüksek programlar geliştireceğiz. Öncelikli alanlar belirleyerek bu alanlarda yeterli kapasite artırımı için gerekli teşvik ve desteği vereceğiz. Girişimcilik ve yenilik ekosistemi güçlendirilerek girişimci bireylerin yetiştirilmesini sağlayacağız. İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu temel becerileri tespit edeceğiz.

Uygulamalı eğitimleri yaygınlaştırarak, okul ve iş dünyası arasındaki işbirliğini güçlendireceğiz. Özellikle mesleki eğitimde özel sektörün rolünü güçlendirecek, odalar ve borsalara daha fazla sorumluluk vereceğiz. İşgücü piyasası ihtiyaç analizlerini etkinleştirerek, mesleki eğitimleri işgücü piyasasının ihtiyaçlarına göre planlayacağız. Üniversitelerde 1 dönem uygulamalı, 2 dönem akademik eğitimi içeren üç dönem uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Fabrikaların sektörlerine yönelik özel mesleki ve teknik eğitim okulu açabilmeleri için düzenleme yapacağız. Mesleki ve teknik okul ve kurumlarında atölye ortamlarını sektörel bazlı olarak iyileştireceğiz. Mesleki ve teknik eğitim okul yönetim modelini geliştirecek, yerel yönetimlerin ve sektör temsilcilerinin katılımını sağlayacağız."

Müfredat yenilenecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, eğitimin tüm kademelerindeki müfredatın temel becerileri içerecek şekilde güncelleneceği bildirilerek, temel eğitimden ortaöğretime geçiş sınavlarında ve üniversiteye giriş sınavlarında temel becerileri ölçeceğiz. Ortaokul ve liselerde bireysel yeteneklere göre öğrencileri yönlendirebilecek bir rehberlik sistemi oluşturacağız" denildi.

> Ak Parti’nin ‘nitelikli eğitim’ vaatlerinde neler var?

AK Parti'nin 1 Kasım'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi'ne ilişkin seçim beyannamesinde, "nitelikli eğitim" başlığında, AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanında yapılanlar anlatıldı.

akp secim beyannamesiAK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, ATO Congresiumda partisinin seçim beyannamesini açıkladı.

Bu dönemde eğitimin fiziki ve teknolojik altyapısının geçmişle mukayese edilemeyecek oranda iyileştirilip geliştirildiğinin altının çizildiği beyannamede, tüm bireylerin eğitime erişiminin sağlanması, fırsat eşitliğinin yakalanması, ders müfredatlarının çağdaş hale getirilmesi ve eğitimdeki insan kaynaklarının nitelik, nicelik ve bölgesel dağılımında büyük adımlar atıldığı ve önemli sonuçlar elde edildiği vurgulandı.

Okullaşma oranı 2 katına çıkarılacak

Eğitim sisteminde özgürlükler yönünde atılan adımların yanı sıra fiziki altyapı açısından da önemli gelişmeler sağlandığına işaret edilerek, ortalama eğitim görme süresinın yetişkinler için 2000’li yılların başında 5,5 yıl iken 2013 yılında 7,6 yıla çıktığı ifade edildi. Yeni gelen neslin beklenen okullaşma oranının ise 14,4 yıla kadar yükseldiğinin bildirildiği beyannamede, "Böylece mevcut okullaşma oranını yeni gelen nesilde iki katına çıkarmış olacağız" denildi.

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kademelerinde artan öğrenci sayısına vurgu yapılarak, okullaşma oranının da 80’den yüzde 107,3’e yükseldiği ifade edildi.

Milli Eğitim Bakanlığının toplam bütçesinin 8’e katlandığı 2002 yılında 7,4 milyar liradan 2015 yılında 62 milyar liraya çıkarıldığı belirtildi.

2002-2003 öğretim yılında yükseköğretimde örgün öğrenci sayısı 1,2 milyon iken 2013-2014 öğretim yılında bu sayının 2,6 milyona yükseldiğine işaret edilerek, yükseköğretimde brüt örgün okullaşma oranının yüzde 19’dan yüzde 50’ye ulaştığı kaydedildi. 2002 yılında üniversitelere aktarılan toplam ödeneğin 2,5 milyar lira iken 2015'de 18,3 milyar liraya ulaştığı vurgulandı.

İkinci atılım döneminde de eğitim en öncelikli gündem olacak

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, ikinci atılım döneminde de eğitimin, her zaman olduğu gibi yine AK Parti iktidarının en öncelikli gündemi olacağına vurgu yapıldı.

AK Parti iktidarları döneminde eğitim alanındaki temel altyapı ve erişim sorunlarını önemli ölçüde çözüldüğüne işaret edilerek, "Önümüzdeki dönemde başta eğitimin kalitesini yükseltmek olmak üzere çok daha büyük atılımlar hedefliyoruz" ifadesine yer verildi.

Milli Eğitim Bakanlığının kurumsal örgütlenmesini, eğitim sisteminin ulusal düzeyde politika belirleme, koordinasyon ve denetiminden sorumlu olacak şekilde geliştirileceği anlatılan beyannamede şunlar yer aldı:

"Öğrenciyle ilgili sorunların okul düzeyinde çözülmesi ilkesini esas alarak merkezden yerele doğru yetki devrini gerçekleştireceğiz. Önümüzdeki dönemde eğitimde kalite, en öncelik verdiğimiz alanlardan biri olacaktır. Bu kapsamda ‘Eğitimde Kalite Seferberliği’ni başlatacağız.

Eğitimde fırsat eşitliğine hayatiyet kazandırılacak

Bu amaç doğrultusunda ilk olarak ‘Eğitim Kalite Endeksi’ hazırlayacağız. Bu endeks aracılığıyla sınıf, okul türü, ilçe, il ve bölgeler düzeyinde Türkiye’nin eğitim kalitesi haritasını ortaya çıkaracağız. Okul türleri ve bölgeler arası başarı farklılıklarını azaltarak eğitimde fırsat eşitliğine bütün boyutlarıyla hayatiyet kazandıracağız. Bu süreçle uyumlu bir şekilde öğretmen yetiştirme ve eğitim yönetimi alanlarında da önemli dönüşümler hayata geçireceğiz.

Öğretmen Akademisi sistemi başlatılacak

Öğretmen Genel ve Alan Yeterliliklerini belirleyerek bu yeterliliklerle ilişkilendirilmiş Ulusal Öğretmen Strateji Belgesini hazırlayıp yürürlüğe koyacağız. Öğretmenlerimizin bilgi ve becerilerini güncellemelerini sağlayacak 'Öğretmen Akademisi' sistemini başlatacağız. Eğitim fakültelerini, milli eğitim sistemindeki yeni yapılanmaya göre bölüm, anabilim dalı ve öğretmenlik genel ve alan yeterlilikleri ile ilişkilendirilmiş bir şekilde yeniden yapılandıracağız.

Eğitim fakültelerinin müfredatını yenileyeceğiz. Eğitim fakültesi öğrenci veya mezunları için eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkanı sağlayacağız.

Eğitim fakülteleri ile diğer öğretmen adayı yetiştirilen yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını, öğretmen ihtiyaç analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirleyeceğiz. Kamu Personeli Seçme Sınavında bütün alanlardaki öğretmen adayları için alan sınavı yapacağız. Şubat döneminde öğretmen alımı yapacak şekilde gerekli düzenlemeleri yapacağız."

Müfredat çalışmaları sürecek

Müfredatın düzenli aralıklarla gözden geçirilmesini, eğitim kalitesi üzerindeki etkisinin izlenmesi ve nihai hedef olan bilgiyi üreten ve katma değere dönüştüren insan niteliğine ulaşmadaki katkısının ölçülmesinin sağlanacağının altının çizildiği beyannamede, "Müfredatın eğitimin her kademesinde bilgi yüklemekten ziyade öğrenciyi hayata hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, istidatlarını ortaya çıkaran, temel becerileri veren, özgüveni pekiştiren, evrensel değerleri aktaran bir içeriğe sahip hale getirilmesi yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz" denildi.

Müfredatın, bilgi teknolojileri destekli öğretime uygun hale getirerek eğitsel e-içeriklerin genişletilmesi ve daha da geliştirilmesinin sağlanacağı, her alanda dijital içerikle zenginleştirilmiş etkileşimli bir eğitim-öğretim sisteminin ve derslerin müfredat ve kazanımlarına yönelik görsel, işitsel, hareketli, etkileşimli ve dinamik öğeler bir arada kullanılarak zenginleştirilmiş eğitim içeriklerinin yaygınlaştırılacağı kaydedildi.

Kazanımlara yönelik hazırlanmış video çekimlerinden oluşan, öğretmenler için bir uygulama örneği teşkil edecek öğrenciler için de öğrenmelerini destekleyecek öğretim materyallerinin yaygınlaştırılacağı aktarıldı.

Oyun tabanlı öğrenme etkin hale getirilecek

Oyun tabanlı öğrenmenin etkin hale getirileceğinin bildirildiği beyannamede şöyle denildi:

"Mobil öğrenme sistemlerini geliştirecek, sosyal medyanın öğrenme aracı olarak daha etkin biçimde kullanılmasını sağlayacağız. Konular ve kazanımlar bazında durum tespiti yapan bilişim sistemlerini yaygınlaştırarak eğitim sisteminin niteliğini artıracağız. Öğrencilerimize yazılı ve sözlü iletişim kurabilecek düzeyde yabancı dil öğretimine öncelik vereceğiz. Bu amaca yönelik olarak öğretme sistematiğini ve müfredatı gözden geçirecek, dil öğrenimini etkin hale getireceğiz. Birlikte, problem çözmeye dayalı ve proje tabanlı öğrenmeyi teşvik eden eğitim teknolojilerini yaygınlaştıracağız. FATİH Projesi aracılığıyla tüm öğrencilere eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacağız.

Uzaktan eğitim yöntemlerinin dezavantajlı kesimler ile eğitim çağı dışında kalanların kaliteli eğitim imkanlarına erişmesinde etkin bir araç olarak kullanılmasını sağlayacağız. Öğrencileri çeşitli alanlarda doğru bir şekilde yönlendirme, etkili öğrenmelerini sağlama ve becerilerini geliştirme ve geleceğe hazırlama hususlarında gerekli rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin etkin bir şekilde verilmesi sağlayacağız."

Eğitim sisteminin ihtiyaç duyduğu ortamları ve imkanları kalite standartlarını da dikkate alarak geliştirilmeye devam edileceği ifade edilerek, eğitim mekanlarının yenilikçiliği teşvik edecek, erişilebilir, fonksiyonel ve yerel mimariye uygun bir yapıda ve yeterli oyun, spor ve kültürel alanlara sahip fonksiyonel mekanlar olarak tasarlanacağı belirtildi.

İlk ve ortaöğretimde okul bazlı bütçe yönetimine geçilmesine yönelik çalışmaların yapılacağı kaydedilen beyannamede, "Okulları akademik, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif performansa göre değerlendirerek, sonuçlarını kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacağız. İş dünyasının ihtiyaç duyduğu meslek ve alanlarda kaliteli elaman yetiştirilmesini sağlayacak şekilde mesleki eğitimin kalitesini artıracak tedbirleri almaya devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı.

İkili öğretime son verilecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, okul öncesi eğitimi dahil ilkokul, ortaokul ve liselerde her bir vatandaşın fırsat eşitliği içinde adil ve kaliteli bir eğitim almasını sağlamak için kısa ve orta vadeli hedefler çerçevesinde, okullarda ikili öğretime son verme hedefi doğrultusunda tüm okullarda tam gün eğitim-öğretime geçilmesi için yeter sayıda derslik inşasına devam edileceği duyuruldu.

Okul öncesi eğitimde, erişim imkanına sahip olmayan ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim almasını destekleyecek teşvikler oluşturulacağı, okul öncesi eğitimi yaygınlaştırma yoluyla eğitimde fırsat eşitliğini artıracak ve her bir çocuğun zihinsel ve duygusal gelişiminin toplumsal eşitlik ve adalet ilkelerini gözeterek, temel insan hak ve hürriyetleri çerçevesinde teminat altına alınmasının sağlanacağı bildirildi.

Eğitim ortamlarının, öğretim materyalleri ve eğitim-öğretim uygulamalarının bireysel farklılıkları dikkate alan ve öğrenciyi merkeze alan bir anlayışla düzenleneceğine işaret edilerek, öğrenme ve gelişim düzeyi akranlarından geride olan öğrencilerin öğrenmesini desteklemek amacıyla tedbirlerin alınacağı ve telafi edici programların uygulanacağı kaydedildi.

Ortaokul seviyesinde başlatılan program güncelleme çalışmalarının devam edeceği, ortaokullarda hayata geçirilen seçmeli ders uygulamasının geliştirileceği anlatıldı.

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesi hayata geçirilecek

Ortaokul sekizinci sınıfta uygulanan merkezi ortak sınavların geliştirilmesinin sağlanarak eğitim sisteminin performansının izlenmesi ve değerlendirilmesinde de kullanılacağının altının çizildiği beyannamede, şu ifadeler yer aldı:

"Her türdeki liseleri, 9’uncu ve 10’uncu sınıfları temel yetkinliklerin kazandırılmasına yönelik ortak programlar olarak düzenleyeceğiz. 11’inci ve 12’inci sınıfları, öğrencinin devam etmek istediği yükseköğretim programına geçiş için hazırlık yapmasını sağlayacak veya bir mesleğe hazırlayacak derslerden oluşan modüller halinde düzenleyeceğiz. Ortaöğretimde okullar arasında kalite farklılıklarını asgari seviyeye indirecek tedbirler alacağız. Okullar arasındaki farklılıkların azaltılmasıyla eş zamanlı olarak, ortaöğretimde öğrencilerin ikametlerine en yakın okullardan birinde öğrenim görmesinin alt yapısını oluşturacağız. Ortaöğretimi bitiren her öğrencimizin bir spor dalından lisans alabilecek düzeyde veya bir müzik enstrümanını belirli bir yeterlilikte kullanabilecek düzeyde eğitim alması sağlanacaktır."

"En iyi okul eve en yakın okuldur" ilkesinin hayata geçirileceği ve aileler üzerinden önemli bir külfetin kaldırılacağı ifade edildi.

Özel yetenekli öğrencilerin gelişimlerinin desteklenmesi amacıyla özel programlar ve yeni uygulamaların geliştirileceği bu konuda gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarıldı.

Özel yetenekli öğrencilerin eğitim kalitesinin geliştirilmesi için resmi okullar yanında özel teşebbüsün de alternatif okul ve öğretim modelleri uygulaması ile fen bilimleri, sosyal bilimler, işletme, teknoloji, spor ve sanat gibi alanlarda özgün öğretim modellerinin geliştirilmesinin teşvik edileceği kaydedildi.

Mesleki ve teknik liselere devam eden öğrencilere verilen eğitim kalitesinin artırılacağı, mesleki ve teknik lise mezunlarının istihdamının özendirileceği, meslek yüksek okulları mezunlarının diplomalarında yer alan program adları ile meslek tanımlamalarındaki farklılıkların giderilerek bu öğrencilerin kamu ve özel sektörde iş bulmalarının kolaylaştırılacağı vurgulandı. Organize Sanayi Bölgelerinde meslek lisesi kurulmasına yönelik başlatılan uygulamanın yaygınlaştırılacağı açıklandı.

Yükseköğretim reformunu hayata geçireceğiz

Yükseköğretim reformunun hayata geçireleceğinin duyurulduğu beyannamede, "Bu çerçevede, üniversite özerkliğini odağına alan yeni bir Yükseköğretim Çerçeve Yasası hazırlayacağız. Üniversite yönetiminin, özerklik ve hesap verebilirlik temelinde yeniden örgütlendirilmesini sağlayacağız. Üniversiteleri öğretim üyesi yetiştirme ve araştırma altyapılarını dikkate alarak kategorilere ayıracağız. Kategoriler, özerklik düzeyleri bakımından farklılaşacak ve bu düzeylerin üniversitelerin ihtisaslaşmasına ve kamu kaynağının transferine esas teşkil etmesini sağlayacağız" bilgisi paylaşıldı.

Üniversite giriş sisteminin gözden geçirileceğinin bildirildiği beyannamede şu ifadelere yer verildi:

"Öğrencilerimizin gerçek performansını dikkate alan ve sınav stresini en aza indirecek bir yaklaşımla tekrar formüle edeceğiz. Öğrencilerimiz üzerindeki sınav baskısını azaltmak amacıyla yükseköğretime geçişteki sınavların yılda birden çok yapılmasını temin edeceğiz. Mevcut üniversitelere ilave olarak bundan sonra kurulacak yeni üniversite ve fakülteler için öğrenci ve öğretim elemanı sayısı ile kurulmuş bulunan fakültelerin doluluk oranlarını gibi objektif kuralları baz alan bir mekanizma geliştireceğiz. Bölgesel ihtiyaçlar, kapasiteleri ile gelişim ve yetkinlik düzeyleri dikkate alarak üniversitelerin ihtisaslaşmasını destekleyeceğiz."

Beyannamede yükseköğretime ilişkin şöyle denildi:

"Özel üniversitelerin kurulmasına ve yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye’de, Türkiye’deki üniversitelerin yurtdışında faaliyet göstermelerine imkan vereceğiz. Yükseköğretim kurumları bünyesinde veya yükseköğretim kurumlarıyla işbirliği içinde bağımsız ileri araştırma merkezlerinin kurulması için yeni destek mekanizmaları oluşturacağız. Üniversitelerin uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla daha fazla yabancı öğrenci kabul etmeleri ve öğretim elemanı istihdam edebilmelerini sağlayacağız.

Yükseköğretim kurumlarımızın dünyanın farklı coğrafyalarında yer alan gelişmiş üniversitelerle işbirliği yapmalarını destekleyeceğiz. Hem öğretim elemanı hem de öğrenciler için özel tasarlanmış yeni bölgesel değişim programlarını özendireceğiz. Yükseköğretim öğrencilerinin yanı sıra mezunlara da yan dal ve çift anadal yapma imkanı getireceğiz."

YÖK bünyesinde lisansüstü burs programları oluşturulacak

AK Parti Seçim Beyannamesi'nde, sayıları artan üniversitelerin öğretim elemanı ihtiyacının karşılamak için Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın verdiği lisansüstü eğitim burslarının sayıları artırılacağı ve YÖK bünyesinde tema odaklı yeni lisansüstü burs programlarının oluşturulacağı bildirildi.

Devlet üniversitelerine ayrılan öğretim elemanı kadro sayılarının ihtiyaçlar çerçevesinde artırılacağı, yükseköğretim öğrencilerinin ihtiyacını karşılayacak kapasitede yurt yapımına devam edileceği, özel sektörün bu alana yatırım yapmasının teşvik edileceği, mevcut yurtların kalitesinin artırılacağı kaydedildi.

Beyannamede, öncelikle üniversitelerde veya araştırma ve geliştirme merkezlerinde olmak üzere, yurtdışındaki yetişmiş insan gücünün Türkiye'ye dönüşünü hızlandıracak yeni politikaların geliştirileceği belirtildi.

Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın verdiği lisansüstü eğitim burslarının sayılarının arttırılacağı, sosyal bilimlerin de bu burslardan yeterli düzeyde faydalanmasının temin edileceği kaydedildi.

Mevcut devlet ve vakıf üniversitelerinin yanı sıra özel üniversitelerin de kurulması için gerekli düzenlemelerin yapılacağı aktarılarak, "Eğitimin finansman kaynaklarını çeşitlendirip artıracağız. Bu kapsamda, eğitimin finansmanında özel sektörün payının artırılması yönünde kamu-özel ortaklığı gibi yeni arz ve işletim modellerinin kullanılmasını sağlayacağız" denildi.

Üniversitelerde 1 dönem uygulamalı, 2 dönem akademik eğitim

Eğitim istihdam bağının güçlendirileceğinin anlatıldığı beyannamede, şunlar kaydedildi:

"Bu çerçevede hazırladığımız Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Öncelikli Dönüşüm Programı'mız kapsamında, iş piyasasındaki insan gücüne olan talep ile yükseköğretimin de dahil olduğu eğitim sistemimizin o alanlarda sağlayabileceği arz arasındaki uyumu sağlayacağız. İşgücü piyasasında ve ekonomide hızlı değişmeye cevap verebilecek esnek bir planlama yapacağız. Yeni alanlarda beceri ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için örgün eğitim kurumları bünyesinde ve yaygın eğitim çerçevesinde istihdam edilebilirlik oranı yüksek programlar geliştireceğiz. Öncelikli alanlar belirleyerek bu alanlarda yeterli kapasite artırımı için gerekli teşvik ve desteği vereceğiz. Girişimcilik ve yenilik ekosistemi güçlendirilerek girişimci bireylerin yetiştirilmesini sağlayacağız. İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu temel becerileri tespit edeceğiz.

Uygulamalı eğitimleri yaygınlaştırarak, okul ve iş dünyası arasındaki işbirliğini güçlendireceğiz. Özellikle mesleki eğitimde özel sektörün rolünü güçlendirecek, odalar ve borsalara daha fazla sorumluluk vereceğiz. İşgücü piyasası ihtiyaç analizlerini etkinleştirerek, mesleki eğitimleri işgücü piyasasının ihtiyaçlarına göre planlayacağız. Üniversitelerde 1 dönem uygulamalı, 2 dönem akademik eğitimi içeren üç dönem uygulamalarını yaygınlaştıracağız. Fabrikaların sektörlerine yönelik özel mesleki ve teknik eğitim okulu açabilmeleri için düzenleme yapacağız. Mesleki ve teknik okul ve kurumlarında atölye ortamlarını sektörel bazlı olarak iyileştireceğiz. Mesleki ve teknik eğitim okul yönetim modelini geliştirecek, yerel yönetimlerin ve sektör temsilcilerinin katılımını sağlayacağız."

Müfredat yenilenecek

AK Parti'nin seçim beyannamesinde, eğitimin tüm kademelerindeki müfredatın temel becerileri içerecek şekilde güncelleneceği bildirilerek, temel eğitimden ortaöğretime geçiş sınavlarında ve üniversiteye giriş sınavlarında temel becerileri ölçeceğiz. Ortaokul ve liselerde bireysel yeteneklere göre öğrencileri yönlendirebilecek bir rehberlik sistemi oluşturacağız" denildi.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ekim 2015 12:24

Gösterim: 1018

Coğrafya Öğretmenliği için başvurular yarın sona eriyor. Atama sonuçları 9 Ekim’de açıklanacak.

1 Ekim’de başlayan Coğrafya Öğretmenliği için başvurular yarın sona eriyor.

Coğrafya Öğretmenliği için 321 ilk atama, 3 yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama olmak üzere toplamda 324 kontenjan ataması yapılacak.

Atama sonuçlarının açıklanacağı tarih ise 9 Ekim Cuma günü. 

> Coğrafya Öğretmenliğine başvuru yarın son

Coğrafya Öğretmenliği için başvurular yarın sona eriyor. Atama sonuçları 9 Ekim’de açıklanacak.

1 Ekim’de başlayan Coğrafya Öğretmenliği için başvurular yarın sona eriyor.

Coğrafya Öğretmenliği için 321 ilk atama, 3 yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atama olmak üzere toplamda 324 kontenjan ataması yapılacak.

Atama sonuçlarının açıklanacağı tarih ise 9 Ekim Cuma günü. 

Son Güncelleme: Salı, 06 Ekim 2015 10:33

Gösterim: 1273

TEOG kapsamında açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere tanınan ek yerleştirme hakkı için yapılacak başvurular yarın bitiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere ek yerleştirme hakkı verdi. Ek yerleştirme için öğrenciler 7 Ekim'e (yarın) kadar başvuru yapabilecek.

Bakanlık örgün ortaöğretim kurumlarına yerleşemeyen öğrencilere ilişkin illere yazı gönderdi. Yazıda, temel eğitimden ortaöğretime geçiş, tercih, yerleştirme ve nakil işlemlerinin 2015 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu ile Ortaögretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığı belirtildi.

Ancak örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen bazı öğrencilerin tercih yapmadıkları veya tercih ettikleri uygun herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemedikleri için açıköğretim liselerine yönlendirildikleri ifade edildi.

Sonuçlar 9 Ekim’de ilan edilecek

Örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen öğrenciler, mevcut taban puan ve kontenjan esasına göre, 7 Ekim'e kadar boş kontenjan ilan edilen okullar için il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvuracak. Öğrenciler 3 tercihte bulunabilecek. Yerleştirmeler, 9 Ekim'de merkezi olarak yapılacak ve sonuçlar aynı gün ilan edilecek.

Buna rağmen hala herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen ancak örgün ortaöğretimde okumak isteyen öğrenciler, il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca taban puan ve kontenjan esasına göre yerleştirilecek.  Lise eğitimin zorunlu olması sebebiyle tüm bu işlemlerden sonra herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrencilerin kesin kayıtları ise açık liseye yapılmış sayılacak.

> Açık liseliler için ek yerleştirme başvurusu yarın bitiyor

TEOG kapsamında açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere tanınan ek yerleştirme hakkı için yapılacak başvurular yarın bitiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) açık liselere yerleştirilen ancak örgün ortaöğretim kurumlarında okumak isteyen öğrencilere ek yerleştirme hakkı verdi. Ek yerleştirme için öğrenciler 7 Ekim'e (yarın) kadar başvuru yapabilecek.

Bakanlık örgün ortaöğretim kurumlarına yerleşemeyen öğrencilere ilişkin illere yazı gönderdi. Yazıda, temel eğitimden ortaöğretime geçiş, tercih, yerleştirme ve nakil işlemlerinin 2015 Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu ile Ortaögretim Kurumları Yönetmeliği hükümlerine göre yapıldığı belirtildi.

Ancak örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen bazı öğrencilerin tercih yapmadıkları veya tercih ettikleri uygun herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemedikleri için açıköğretim liselerine yönlendirildikleri ifade edildi.

Sonuçlar 9 Ekim’de ilan edilecek

Örgün ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmek isteyen öğrenciler, mevcut taban puan ve kontenjan esasına göre, 7 Ekim'e kadar boş kontenjan ilan edilen okullar için il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarına başvuracak. Öğrenciler 3 tercihte bulunabilecek. Yerleştirmeler, 9 Ekim'de merkezi olarak yapılacak ve sonuçlar aynı gün ilan edilecek.

Buna rağmen hala herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen ancak örgün ortaöğretimde okumak isteyen öğrenciler, il veya ilçe öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonlarınca taban puan ve kontenjan esasına göre yerleştirilecek.  Lise eğitimin zorunlu olması sebebiyle tüm bu işlemlerden sonra herhangi bir örgün ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrencilerin kesin kayıtları ise açık liseye yapılmış sayılacak.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ekim 2015 11:02

Gösterim: 1901

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, Dünya Çocuk Günü Programı'nda çocuklardan, telefonlar ve sanal medya nedeniyle odaların dışında da bir hayat olduğunu unutmamalarını isteyerek, "Dışarıdaki hayatı tanımanız ve anlamanız gerekiyor. Hayatın zorluklarıyla sadece internetle, sosyal medyayla baş edemezsiniz. Evinizde, işinizde, okulunuzda sosyal aktiviteler içinde yer almalısınız" dedi.

aysen gurcanBakan Gürcan, Keçiören Belediyesince Neşet Ertaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen Dünya Çocuk Günü Programı'nda yaptığı konuşmada, bugünün en başta çocuklar olmak üzere bütün insanlığa güzellikler getirmesini temenni etti.

Çocukların, bütün insanlığın aydınlık geleceği olduğunu, onların zenginlik ve barış içinde bir dünyanın kurulmasında önemli roller üstleneceklerini ifade eden Gürcan, "Dünya Çocuk Günü, çocukların barış içinde sağlıklı koşullarda yaşamaları için yapabileceklerimizi sorgulamamız açısından önemli bir gündür. Onun için çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesi tüm insanlığın vazifesidir" diye konuştu.

Ailede çocuğa değer veren bir millet olduklarının altını çizen Gürcan, devlet olarak da çocukların sağlık, eğitim, beslenme şartlarının iyileştirilmesi, zor şartlardaki çocukların korunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için çalıştıklarını anlattı.

Çocuklara ayrı ve özel bir önem verdiklerini dile getiren Gürcan, tüm kişi ve kuruluşlarla birlikte görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Salonda bulunan çocuklara "küçük dostlarım" diye seslenen Bakan Gürcan, çocukların birer umut ve masumiyetin temsilcileri olduklarını söyledi.

Kendisinden önce düzenlenen panelde bazı çocukların "büyüklerin kendilerini dinlemediği" şeklindeki sözlerine değinen Gürcan, "Ben söz veriyorum. Sizi dinlemek istiyorum ve sizin gelecek değil şu anın temsilcileri olduğunuzu düşünüyorum. Siz bizim umutlarımızı artırıyorsunuz. Bir bakan olarak değil bir büyüğünüz bir anneniz olarak size seslenmek istiyorum, okumaktan, düşünmekten, hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin. Rüyası olmayanın geleceği olmaz. Kendiniz, ülkeniz için ve dünyanın bütün çocukları için hayal kurun" diye konuştu.

Sosyal medya odalarınızın dışında bir hayat olduğunu unutturmasın

Bakan Gürcan, etkinliğe katılan çocuklara şu sözlerle seslendi:

"Size tavsiyem, vaktinizi sadece internette, sosyal medyada geçirmeyin, sosyal medyanın ne olduğunu, faydasını ve zararını bilen birisi olarak söylüyorum. Tabii ki telefonlar, internet, hayatınıza değerli katkılar sağlıyordur, asla bunu küçümsemiyorum ancak bu telefonlar veya sanal medya, odalarınızın dışında da bir hayat olduğunu unutturmasın size. Dışarıdaki hayatı tanımanız ve anlamanız gerekiyor. Hayatın zorluklarıyla sadece internetle, sosyal medyayla baş edemezsiniz. Evinizde, işinizde, okulunuzda sosyal aktiviteler içinde yer almalısınız.

Birlikte yürüyeceğiniz, tartışacağınız, muhabbet edeceğiniz, kitaplar okuyacağınız dostlarınız olmalı. Yıllar sonra ne kadar doğru bir yol üzerinde olduğunu anlayacaksınız. Ben anladım. Bugünlere arkadaşlarımla bana yol katan kişilerle geldim. Mutlaka size değer katan arkadaşlarınız olmalı. Biz, kendimizi için faydalı olanı değil, sizin için faydalı olanı size tavsiye ederiz. Ama sanmayın ki size engel olma değil hedefimiz, sizin yolunuzu açmak. Anneniz, babanız, öğretmeniniz olarak tamamen dileğimiz bu."

Güllük gülistanlık bir dünyada yaşanmadığını, ülkede, bölgede ve dünyada sorunların bulunduğuna dikkati çeken Gürcan, bunlara elbette duyarsız ve ilgisiz kalınamayacağını vurgulayarak, "Biz sizlerin büyükleri, idarecileriniz olarak sizlere imkanlar sunacağız. Siz de okuyarak, çalışarak, araştırarak sürdüreceksiniz gayretinizi. Gelecekle ilgili umutlarınızı hiçbir zaman yitirmeyin. Yüreğinizdeki sevgi insanlık için gereken huzur ortamının en önemli anahtarıdır" değerlendirmesini yaptı.

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da çocuklar arasında ortak bağ kurulması ve çocuk haklarına dikkat çekilmesi amacıyla Çocuk Günü programında bir araya geldiklerini vurguladı.

Keçiören Belediyesi Çocuk Danışma Merkezinde (ÇODAM) yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi veren Ak, buralardaki hizmetlerin başarılı şekilde yürütüldüğünü anlattı.

Belediyenin çocuklara yönelik diğer faaliyetlerini aktaran Ak, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına destekleri için teşekkür etti.

Dünya Çocuk Günü Programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Çocuk korusunun sahne aldığı programda, Suriye, Afganistan, Somali gibi ülkelerden gelen çocuklar şiir okudu. Daha sonra çocukların konuşmacı olarak yer aldığı "yetişkinlerin dünyasında çocuk olmak" konulu panel düzenlendi. 

> Okumaktan ve düşünmekten asla vazgeçmeyin

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşen Gürcan, Dünya Çocuk Günü Programı'nda çocuklardan, telefonlar ve sanal medya nedeniyle odaların dışında da bir hayat olduğunu unutmamalarını isteyerek, "Dışarıdaki hayatı tanımanız ve anlamanız gerekiyor. Hayatın zorluklarıyla sadece internetle, sosyal medyayla baş edemezsiniz. Evinizde, işinizde, okulunuzda sosyal aktiviteler içinde yer almalısınız" dedi.

aysen gurcanBakan Gürcan, Keçiören Belediyesince Neşet Ertaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen Dünya Çocuk Günü Programı'nda yaptığı konuşmada, bugünün en başta çocuklar olmak üzere bütün insanlığa güzellikler getirmesini temenni etti.

Çocukların, bütün insanlığın aydınlık geleceği olduğunu, onların zenginlik ve barış içinde bir dünyanın kurulmasında önemli roller üstleneceklerini ifade eden Gürcan, "Dünya Çocuk Günü, çocukların barış içinde sağlıklı koşullarda yaşamaları için yapabileceklerimizi sorgulamamız açısından önemli bir gündür. Onun için çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesi tüm insanlığın vazifesidir" diye konuştu.

Ailede çocuğa değer veren bir millet olduklarının altını çizen Gürcan, devlet olarak da çocukların sağlık, eğitim, beslenme şartlarının iyileştirilmesi, zor şartlardaki çocukların korunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için çalıştıklarını anlattı.

Çocuklara ayrı ve özel bir önem verdiklerini dile getiren Gürcan, tüm kişi ve kuruluşlarla birlikte görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Salonda bulunan çocuklara "küçük dostlarım" diye seslenen Bakan Gürcan, çocukların birer umut ve masumiyetin temsilcileri olduklarını söyledi.

Kendisinden önce düzenlenen panelde bazı çocukların "büyüklerin kendilerini dinlemediği" şeklindeki sözlerine değinen Gürcan, "Ben söz veriyorum. Sizi dinlemek istiyorum ve sizin gelecek değil şu anın temsilcileri olduğunuzu düşünüyorum. Siz bizim umutlarımızı artırıyorsunuz. Bir bakan olarak değil bir büyüğünüz bir anneniz olarak size seslenmek istiyorum, okumaktan, düşünmekten, hayal kurmaktan asla vazgeçmeyin. Rüyası olmayanın geleceği olmaz. Kendiniz, ülkeniz için ve dünyanın bütün çocukları için hayal kurun" diye konuştu.

Sosyal medya odalarınızın dışında bir hayat olduğunu unutturmasın

Bakan Gürcan, etkinliğe katılan çocuklara şu sözlerle seslendi:

"Size tavsiyem, vaktinizi sadece internette, sosyal medyada geçirmeyin, sosyal medyanın ne olduğunu, faydasını ve zararını bilen birisi olarak söylüyorum. Tabii ki telefonlar, internet, hayatınıza değerli katkılar sağlıyordur, asla bunu küçümsemiyorum ancak bu telefonlar veya sanal medya, odalarınızın dışında da bir hayat olduğunu unutturmasın size. Dışarıdaki hayatı tanımanız ve anlamanız gerekiyor. Hayatın zorluklarıyla sadece internetle, sosyal medyayla baş edemezsiniz. Evinizde, işinizde, okulunuzda sosyal aktiviteler içinde yer almalısınız.

Birlikte yürüyeceğiniz, tartışacağınız, muhabbet edeceğiniz, kitaplar okuyacağınız dostlarınız olmalı. Yıllar sonra ne kadar doğru bir yol üzerinde olduğunu anlayacaksınız. Ben anladım. Bugünlere arkadaşlarımla bana yol katan kişilerle geldim. Mutlaka size değer katan arkadaşlarınız olmalı. Biz, kendimizi için faydalı olanı değil, sizin için faydalı olanı size tavsiye ederiz. Ama sanmayın ki size engel olma değil hedefimiz, sizin yolunuzu açmak. Anneniz, babanız, öğretmeniniz olarak tamamen dileğimiz bu."

Güllük gülistanlık bir dünyada yaşanmadığını, ülkede, bölgede ve dünyada sorunların bulunduğuna dikkati çeken Gürcan, bunlara elbette duyarsız ve ilgisiz kalınamayacağını vurgulayarak, "Biz sizlerin büyükleri, idarecileriniz olarak sizlere imkanlar sunacağız. Siz de okuyarak, çalışarak, araştırarak sürdüreceksiniz gayretinizi. Gelecekle ilgili umutlarınızı hiçbir zaman yitirmeyin. Yüreğinizdeki sevgi insanlık için gereken huzur ortamının en önemli anahtarıdır" değerlendirmesini yaptı.

Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da çocuklar arasında ortak bağ kurulması ve çocuk haklarına dikkat çekilmesi amacıyla Çocuk Günü programında bir araya geldiklerini vurguladı.

Keçiören Belediyesi Çocuk Danışma Merkezinde (ÇODAM) yürütülen faaliyetlere ilişkin bilgi veren Ak, buralardaki hizmetlerin başarılı şekilde yürütüldüğünü anlattı.

Belediyenin çocuklara yönelik diğer faaliyetlerini aktaran Ak, Milli Eğitim Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına destekleri için teşekkür etti.

Dünya Çocuk Günü Programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Çocuk korusunun sahne aldığı programda, Suriye, Afganistan, Somali gibi ülkelerden gelen çocuklar şiir okudu. Daha sonra çocukların konuşmacı olarak yer aldığı "yetişkinlerin dünyasında çocuk olmak" konulu panel düzenlendi. 

Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Ekim 2015 17:54

Gösterim: 1477


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.