Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Udemy kurucusu Eren Bali çocukken yaşadığı imkânsızlıklardan yola çıktı, milyonlarca insana online eğitim veren, ders verenlere gelir kapısı açan dev bir platform yarattı. 2 yıl geçmeden şirketin değeri 100 milyon doları yakaladı

eren_baliYıl 2012. Dijital dünyayı içselleştirdiğimizi düşünüyoruz. Ancak bizler nesil olarak geçiş döneminin içinde fazla kaldığımız için internetin hayatımıza kattıklarını kimi zaman idrak edemeyebiliyoruz. “Ufkumuzu yeterince açamadığımızı” gösteren ilham verici örneklere şaşırmamız da bundandır.

Kahramanımızın adı Eren Bali. Henüz 28 yaşında. Malatya’da doğdu. Tek dersliği bulunan bir köy okulunda okudu. Bali, bugün dünyanın önde gelen fon şirketlerinden toplamda 16 milyon dolar yatırım alan bir internet şirketinin kurucu CEO’su. Çünkü bir tutam fırsat eşitliği için bazen çevirmeli ağ bağlantısı bile yeterli olabiliyor. 

Henüz duymayanlar da duyacaktır. Kısaca anlatayım: Eren Bali’nin Silikon Vadisi’nde kurduğu “Udemy”, internet üzerinden her türlü dersin verilebildiği bir platform.

Mark Zuckerberg de ders veriyor!

Udemy’yi benzerlerinden ayıran en önemli özellik ise bilgi ve birikimini paylaşmak isteyen herkese açık olması. Sitede Mark Zuckerberg ve Marissa Mayer gibi isimler de ders verebiliyor, sokaktaki Mr. ve Mrs Brown da. Siz de isterseniz siteye kayıt olup yarattığınız bir kursu 500 bin kayıtlı Udemy kullanıcısı ile paylaşabilirsiniz.

Kayıtlı eğitmenlerin yüzde 60’ı Udemy tarafından onaylanmış durumda. 5 binin üzerindeki onaylı ders, arama sonuçlarında kullanıcıların karşısına çıkıyor. Derslerin konularında da bir sınır yok. Web tasarımından, yogaya, fotoğrafçılıktan spora kadar hemen her konuyu sitede bulmak mümkün.

Öğretmenleri zengin ediyor

Sitedeki derslerin dörtte üçü ücretsiz, diğerlerinin fiyatı ise 12 ile 399 dolar arasında değişiyor. Udemy bu paranın yüzde 30’unu kendine saklayıp, kalanı eğitmenlere bırakıyor.

Öğretmen maaşı deyip geçmeyin, Udemy gerçek hayata kıyasla çok daha adaletli. Yıllık gelir olarak altı haneli rakamlara ulaşan eğitmenler mevcut, ayrıca ders verenlerin dörtte biri de Udemy’den 10 bin doların üzerinde gelir elde etmeyi başarıyor. Bu gelirde eğitmenin kişisel network’ü, öğrencilerin yorumları ve konuya olan genel talep (Excel, Python gibi teknik konular daha çok para kazandırıyor) gibi bir çok faktör etkili oluyor. Udemy’nin kullanıcı sayısının yanı sıra gelirleri de sürekli yükselişte. 2012’nin gelirleri önceki yılı 5’e katlamış durumda.

Haberin devamı için tıklayın

> Tek derslikli köy okulundan zirveye

Udemy kurucusu Eren Bali çocukken yaşadığı imkânsızlıklardan yola çıktı, milyonlarca insana online eğitim veren, ders verenlere gelir kapısı açan dev bir platform yarattı. 2 yıl geçmeden şirketin değeri 100 milyon doları yakaladı

eren_baliYıl 2012. Dijital dünyayı içselleştirdiğimizi düşünüyoruz. Ancak bizler nesil olarak geçiş döneminin içinde fazla kaldığımız için internetin hayatımıza kattıklarını kimi zaman idrak edemeyebiliyoruz. “Ufkumuzu yeterince açamadığımızı” gösteren ilham verici örneklere şaşırmamız da bundandır.

Kahramanımızın adı Eren Bali. Henüz 28 yaşında. Malatya’da doğdu. Tek dersliği bulunan bir köy okulunda okudu. Bali, bugün dünyanın önde gelen fon şirketlerinden toplamda 16 milyon dolar yatırım alan bir internet şirketinin kurucu CEO’su. Çünkü bir tutam fırsat eşitliği için bazen çevirmeli ağ bağlantısı bile yeterli olabiliyor. 

Henüz duymayanlar da duyacaktır. Kısaca anlatayım: Eren Bali’nin Silikon Vadisi’nde kurduğu “Udemy”, internet üzerinden her türlü dersin verilebildiği bir platform.

Mark Zuckerberg de ders veriyor!

Udemy’yi benzerlerinden ayıran en önemli özellik ise bilgi ve birikimini paylaşmak isteyen herkese açık olması. Sitede Mark Zuckerberg ve Marissa Mayer gibi isimler de ders verebiliyor, sokaktaki Mr. ve Mrs Brown da. Siz de isterseniz siteye kayıt olup yarattığınız bir kursu 500 bin kayıtlı Udemy kullanıcısı ile paylaşabilirsiniz.

Kayıtlı eğitmenlerin yüzde 60’ı Udemy tarafından onaylanmış durumda. 5 binin üzerindeki onaylı ders, arama sonuçlarında kullanıcıların karşısına çıkıyor. Derslerin konularında da bir sınır yok. Web tasarımından, yogaya, fotoğrafçılıktan spora kadar hemen her konuyu sitede bulmak mümkün.

Öğretmenleri zengin ediyor

Sitedeki derslerin dörtte üçü ücretsiz, diğerlerinin fiyatı ise 12 ile 399 dolar arasında değişiyor. Udemy bu paranın yüzde 30’unu kendine saklayıp, kalanı eğitmenlere bırakıyor.

Öğretmen maaşı deyip geçmeyin, Udemy gerçek hayata kıyasla çok daha adaletli. Yıllık gelir olarak altı haneli rakamlara ulaşan eğitmenler mevcut, ayrıca ders verenlerin dörtte biri de Udemy’den 10 bin doların üzerinde gelir elde etmeyi başarıyor. Bu gelirde eğitmenin kişisel network’ü, öğrencilerin yorumları ve konuya olan genel talep (Excel, Python gibi teknik konular daha çok para kazandırıyor) gibi bir çok faktör etkili oluyor. Udemy’nin kullanıcı sayısının yanı sıra gelirleri de sürekli yükselişte. 2012’nin gelirleri önceki yılı 5’e katlamış durumda.

Haberin devamı için tıklayın

Son Güncelleme: Pazar, 09 Aralık 2012 10:21

Gösterim: 1338

Samsun’da 40 yıldır eczacılık yapan Gönül Berker’e üniversite dayanmıyor. 62 yaşındaki Berker, 3 üniversiteyi bitirdikten sonra dördüncü üniversitesi olan tıp fakültesini de bitirmeye kararlı.

Gönül BerkerSamsun'da 40 senedir eczacılık yapan üç fakülte mezunu Gönül Berker (62), dördüncü üniversite için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı.

Bu sene ikinci sınıfa geçen Berker, doktorlukta mecburi hizmet yaş sınırı olan 65 yaş sınırına girip girmeyeceğini merak ediyor.

Ankara Eczacılık Fakültesi'ni 1971 yılında bitiren 1950 doğumlu Gönül Berker, Samsun'da mesleğini icra etmek için bir eczane açtı. Bir yandan da eğitimine devam eden Berker, 1996 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni, 2001 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nu bitirdi. 61'ine geldiğinde dördüncü üniversite olarak tıp eğitimi almayı tercih eden Berker, bir kaç yıl önce OMÜ Tıp Fakültesi'ni kazandı. Birinci sınıfı bitiren Berker, bu sene ikinci sınıfta ve tıpta zorlu sınavlara giriyor. 40 yıldır Samsun'da eczacılık yapan Gönül Berker, 62 yaşında olup da üniversite öğrencilerinin arasında olmanın kendisini genç hissettirdiğini söyledi.

Ev ile iş arasındaki sıradan hayatı tercih etmediğini, bu nedenle dördüncü üniversiteyi bitirmeyi amaçladığını söyleyen Berker, "Ders çalışmayı, öğrenmeyi ve boş vakitlerimi eğitim alarak geçirmeyi seviyorum. Üniversite öğrencileri arasında olmak bana ayrı bir heyecan veriyor. Yolda fazla yürüdüğümde yorulurken, üniversitede ders zili çaldığında merdivenleri büyük bir heyecanla koşarak çıkabiliyorum. Bu, bana kendimi genç hissetmeme neden oluyor. Gençlerin arasında kendimi 20 yaşında gibi hissediyorum." dedi.

67 yaşında doktor olacak

Yakınlarının kendisine, dördüncü üniversiteyi bitirme konusunda 'gez dolaş, eğitim almana ne gerek var' gibi temenniler ilettiklerini anlatan Gönül Berker, üniversite öğrencileri arasında zaman zaman kendisine espri olarak profesör yakıştırması yapıldığını anlattı. Tıp eğitiminde bazı görevleri yerine getirmek için 65 yaş sınırı olduğuna dikkati çeken Berker, "Tıpta asistan olarak görev yapmak ve bir yıl doktor olarak mecburi hizmeti yerine getirmek için 65 yaş sınırı var. Ben eğer tıp eğitimimi bitirebilirsem 67 yaşında diplomamı alacağım. 65 yaş sınırına girer miyim ya da bu konuda ne yapılabilir açıkçası merak ediyorum." diye konuştu.

İstenildiği zaman her şeyi başarmak mümkün

İstenildiği zaman herşeyi başarmanın mümkün olduğunu belirten Gönül Berker, şunları kaydetti: "Gençlerimiz bazen 'ben yapamam, edemem' diyerek üniversite eğitimini alma konusunda isteksiz davranıyorlar. Bu, bence gençlerin kendince ürettiği bahanedir. İstenildiği zaman herşey mümkündür. Ben 62 yaşındayım ve gençlere oranla beynimin yüzde 10 kayba uğraması gerekiyor. Ancak ben düzenli çalışarak ezber gerektiren tıp eğitimine girdim ve bu alanda ilerliyorum."

> 3 fakülte bitirdi 62 yaşında tıp eğitimine başladı

Samsun’da 40 yıldır eczacılık yapan Gönül Berker’e üniversite dayanmıyor. 62 yaşındaki Berker, 3 üniversiteyi bitirdikten sonra dördüncü üniversitesi olan tıp fakültesini de bitirmeye kararlı.

Gönül BerkerSamsun'da 40 senedir eczacılık yapan üç fakülte mezunu Gönül Berker (62), dördüncü üniversite için Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı.

Bu sene ikinci sınıfa geçen Berker, doktorlukta mecburi hizmet yaş sınırı olan 65 yaş sınırına girip girmeyeceğini merak ediyor.

Ankara Eczacılık Fakültesi'ni 1971 yılında bitiren 1950 doğumlu Gönül Berker, Samsun'da mesleğini icra etmek için bir eczane açtı. Bir yandan da eğitimine devam eden Berker, 1996 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni, 2001 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nu bitirdi. 61'ine geldiğinde dördüncü üniversite olarak tıp eğitimi almayı tercih eden Berker, bir kaç yıl önce OMÜ Tıp Fakültesi'ni kazandı. Birinci sınıfı bitiren Berker, bu sene ikinci sınıfta ve tıpta zorlu sınavlara giriyor. 40 yıldır Samsun'da eczacılık yapan Gönül Berker, 62 yaşında olup da üniversite öğrencilerinin arasında olmanın kendisini genç hissettirdiğini söyledi.

Ev ile iş arasındaki sıradan hayatı tercih etmediğini, bu nedenle dördüncü üniversiteyi bitirmeyi amaçladığını söyleyen Berker, "Ders çalışmayı, öğrenmeyi ve boş vakitlerimi eğitim alarak geçirmeyi seviyorum. Üniversite öğrencileri arasında olmak bana ayrı bir heyecan veriyor. Yolda fazla yürüdüğümde yorulurken, üniversitede ders zili çaldığında merdivenleri büyük bir heyecanla koşarak çıkabiliyorum. Bu, bana kendimi genç hissetmeme neden oluyor. Gençlerin arasında kendimi 20 yaşında gibi hissediyorum." dedi.

67 yaşında doktor olacak

Yakınlarının kendisine, dördüncü üniversiteyi bitirme konusunda 'gez dolaş, eğitim almana ne gerek var' gibi temenniler ilettiklerini anlatan Gönül Berker, üniversite öğrencileri arasında zaman zaman kendisine espri olarak profesör yakıştırması yapıldığını anlattı. Tıp eğitiminde bazı görevleri yerine getirmek için 65 yaş sınırı olduğuna dikkati çeken Berker, "Tıpta asistan olarak görev yapmak ve bir yıl doktor olarak mecburi hizmeti yerine getirmek için 65 yaş sınırı var. Ben eğer tıp eğitimimi bitirebilirsem 67 yaşında diplomamı alacağım. 65 yaş sınırına girer miyim ya da bu konuda ne yapılabilir açıkçası merak ediyorum." diye konuştu.

İstenildiği zaman her şeyi başarmak mümkün

İstenildiği zaman herşeyi başarmanın mümkün olduğunu belirten Gönül Berker, şunları kaydetti: "Gençlerimiz bazen 'ben yapamam, edemem' diyerek üniversite eğitimini alma konusunda isteksiz davranıyorlar. Bu, bence gençlerin kendince ürettiği bahanedir. İstenildiği zaman herşey mümkündür. Ben 62 yaşındayım ve gençlere oranla beynimin yüzde 10 kayba uğraması gerekiyor. Ancak ben düzenli çalışarak ezber gerektiren tıp eğitimine girdim ve bu alanda ilerliyorum."

Son Güncelleme: Pazar, 02 Aralık 2012 11:30

Gösterim: 3331

Nicolas Cage çocuk işçiliğine karşı

Nicolas Cage, küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı başlatılan projeye destek verecek.

ILO'nun küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı farkındalık yaratmak amacıyla başlattığı ''ArtWorks'' projesine ilk destek Amerikalı aktör Nicolas Cage'den geldi.

ILO, Birleşmiş Milletler'in desteğiyle, küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı uluslararası farkındalık yaratmak ve iş yerlerindeki temel haklara karşı duyarlılığı artırmak amacıyla ''ArtWorks'' adında bir proje başlattı.

Projeye destek veren Amerikalı aktör Nicolas Cage, ILO'nun resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğinin bitmesi için ILO'ya yardım etmekten ve projeye destek veren ilk kişi olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.

Cage, ''İki erkek çocuk babasıyım, bu yüzden çocuk işçiliğini asla kabul edemem, derhal bir şeyler yapmalıyım'' dedi.

> Dünyaca ünlü aktör de o projeye destek verdi

Nicolas Cage çocuk işçiliğine karşı

Nicolas Cage, küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı başlatılan projeye destek verecek.

ILO'nun küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı farkındalık yaratmak amacıyla başlattığı ''ArtWorks'' projesine ilk destek Amerikalı aktör Nicolas Cage'den geldi.

ILO, Birleşmiş Milletler'in desteğiyle, küçük yaştaki çocuklar ile kölelerin çalıştırılmasına karşı uluslararası farkındalık yaratmak ve iş yerlerindeki temel haklara karşı duyarlılığı artırmak amacıyla ''ArtWorks'' adında bir proje başlattı.

Projeye destek veren Amerikalı aktör Nicolas Cage, ILO'nun resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğinin bitmesi için ILO'ya yardım etmekten ve projeye destek veren ilk kişi olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi.

Cage, ''İki erkek çocuk babasıyım, bu yüzden çocuk işçiliğini asla kabul edemem, derhal bir şeyler yapmalıyım'' dedi.

Son Güncelleme: Salı, 23 Ekim 2012 11:51

Gösterim: 3557

Türk öğrencilerin geliştirdiği işitme cihazı Silikon Vadisi’nden tam not aldı. Sesi ultrasonik dalgalarla duyma merkezine ulaştıran gençlere teknoloji üssünün kapıları açıldı.

Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi’nde (FENTEK) tamamı burslu okuyan başarılı öğrencilerden dördü, piyasadaki biyonik işitme cihazlarına alternatif bir cihaz geliştirdi. Geçen yıl TÜBİTAK yarışmasında birinci olan “Ultrasonik İşitme Cihazı” projesiyle ABD’ye giden öğrenciler, aralarında  California Berkeley Üniversitesi’nden üç profesörün de bulunduğu biyotek akademisyenleri ve yatırımcılardan tam not aldı. İlk sunumlarını Bahçeşehir Üniversitesi San Fransisco Kampüsü’nde CEO ve şirket sahiplerine yaptılar. Ardından California Berkeley Üniversitesi’nin girişimcilik üssü Skydeck Accelerator’da ürünün nasıl geliştirilebileceği üzerine fikir alışverişinde bulundular. Projeleri o kadar beğenildi ki Silikon Vadisi’ndeki firmalardan birinin CEO’su, “Okulu bırakın Amerika’ya gelin, bu cihazı geliştirelim” teklifi yaptı. 4 öğrencinin geliştirdiği işitme cihazı, sesi ultrasonik dalgalarla kafatası anatomisini kullanarak direkt beynin duyma merkezine gönderiyor. Cihaz, kişinin kulakla beyin arasındaki işitme yollarında hasar olsa bile sesi direkt duyma merkezine gönderdiği için, biyonik kulaklardan daha iyi sonuç veriyor. Ancak cihazın üretilmesi için pek çok test gerekiyor.

Korna sesi bile yeterliydi

Yaşları 15 ila 18 arasında değişen Burak Ceyhun Karaca, Yerdan Bostan ile Şakir Oktay Gür ve  Naz Geyikçi,işitme engellilerin sıkıntılarını gördükten sonra bu proje için çalıştıklarını söylüyor. Burak Ceyhun Karaca projeyi şöyle anlatıyor: “Deneylerde kişi korna sesi duysa yeter diyorduk ama konuşmaları duyanlar oldu. 200’ün üzerinde kişide deneme yaptık. Yüzde 75 başarı sağlandı.”

‘Profesyonel değiliz’ diye ciddiye almadılar

“Lise öğrencisiyiz, işitme engelliler için cihaz yapıyoruz dediğimizde başta bizi kimse ciddiye almadı. Ultrasonik dalgalar zarar verir mi diye kaygılandılar vs. oysa röntgende bile daha fazla zarara maruz kalıyorsunuz” diyen Yerdan Bostan, TÜBİTAK’ın yarışması için Ankara’ya gittiklerinde tesadüfen işitme engelli öğrencilerden bir grubun geldiğini ve cihazı denediklerini söylüyor. Bostan “O çocukların yüzündeki mutluluğu gördüklerinde doğru yolda olduğumuzu anladık” diyor. Piyasada bulunan koklear implantların binlerce dolara mal olduğuna işaret eden Şakir Oktay Gür ise, “Projeye geçen yıl Ekim ayında başladık. Hala geliştirilmesi gerekiyor. Patentini aldık ama üretim aşamasına gelmek için pekçok aşamadan geçmesi gerekiyor” diye konuşuyor.

Genç girişimciler dünyanın teknoloji üssünde

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teknogirişim Sermaye Desteği Programı kapsamında 100 bin lira hibe desteği alarak, Silikon Vadisi’nde yazılımlarını geliştirip dünya pazarlarına açılma fırsatı yakalayacak 10 tekno girişimci genç belirlendi. TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) tarafından ‘’Girişimcilik ve Yenilikçilik Eğitim ve Araştırma Faaliyetlerini Destekleme Programı’’ adıyla yeni bir program başlatıldı. Bu yıl ilk kez uygulanan programa 2009, 2010 ve 2011 yıllarında Enformasyon ve Elektromekanik / Elektrik alanlarında 42 kişi başvurdu. Silikon Vadisi’nde 24 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında bir aylık eğitime katılacak olan girişimciler, kendi alanlarıyla ilgili Silikon Vadisi’ndeki şirketlerle görüşme imkanı bulacaklar. Ayrıca diğer ülkelerden gelen girişimcilerle bir araya gelecekler. Fikir ve projelerini de Silikon Vadisi’ndeki uluslararası şirketlere pazarlama fırsatı elde edecekler. Şirketlerini ileriye götürmek için danışmanlık hizmeti alabilecekler.

TÜBİTAK, Silikon Vadisi’ne göndereceği girişimcilere eğitim, yol ve konaklama gibi tüm masrafları için 21 bin dolarlık destek verecek. Eğitim için firmalara kişi başına 11 bin dolar ödenecek. Ayrıca ulaşım, konaklama ve yaşam giderleri için de 10 bin dolarlık destek sağlanacak. Girişimciler, ABD’ye gitmeden önce TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesinde Plug and Play firmasından gelecek bir yetkili tarafından verilecek 2 günlük eğitime katılacak.

(star)

> Lise öğrencileri bu buluşla ABD’nin gözdesi oldu

Türk öğrencilerin geliştirdiği işitme cihazı Silikon Vadisi’nden tam not aldı. Sesi ultrasonik dalgalarla duyma merkezine ulaştıran gençlere teknoloji üssünün kapıları açıldı.

Bahçeşehir Koleji Fen ve Teknoloji Lisesi’nde (FENTEK) tamamı burslu okuyan başarılı öğrencilerden dördü, piyasadaki biyonik işitme cihazlarına alternatif bir cihaz geliştirdi. Geçen yıl TÜBİTAK yarışmasında birinci olan “Ultrasonik İşitme Cihazı” projesiyle ABD’ye giden öğrenciler, aralarında  California Berkeley Üniversitesi’nden üç profesörün de bulunduğu biyotek akademisyenleri ve yatırımcılardan tam not aldı. İlk sunumlarını Bahçeşehir Üniversitesi San Fransisco Kampüsü’nde CEO ve şirket sahiplerine yaptılar. Ardından California Berkeley Üniversitesi’nin girişimcilik üssü Skydeck Accelerator’da ürünün nasıl geliştirilebileceği üzerine fikir alışverişinde bulundular. Projeleri o kadar beğenildi ki Silikon Vadisi’ndeki firmalardan birinin CEO’su, “Okulu bırakın Amerika’ya gelin, bu cihazı geliştirelim” teklifi yaptı. 4 öğrencinin geliştirdiği işitme cihazı, sesi ultrasonik dalgalarla kafatası anatomisini kullanarak direkt beynin duyma merkezine gönderiyor. Cihaz, kişinin kulakla beyin arasındaki işitme yollarında hasar olsa bile sesi direkt duyma merkezine gönderdiği için, biyonik kulaklardan daha iyi sonuç veriyor. Ancak cihazın üretilmesi için pek çok test gerekiyor.

Korna sesi bile yeterliydi

Yaşları 15 ila 18 arasında değişen Burak Ceyhun Karaca, Yerdan Bostan ile Şakir Oktay Gür ve  Naz Geyikçi,işitme engellilerin sıkıntılarını gördükten sonra bu proje için çalıştıklarını söylüyor. Burak Ceyhun Karaca projeyi şöyle anlatıyor: “Deneylerde kişi korna sesi duysa yeter diyorduk ama konuşmaları duyanlar oldu. 200’ün üzerinde kişide deneme yaptık. Yüzde 75 başarı sağlandı.”

‘Profesyonel değiliz’ diye ciddiye almadılar

“Lise öğrencisiyiz, işitme engelliler için cihaz yapıyoruz dediğimizde başta bizi kimse ciddiye almadı. Ultrasonik dalgalar zarar verir mi diye kaygılandılar vs. oysa röntgende bile daha fazla zarara maruz kalıyorsunuz” diyen Yerdan Bostan, TÜBİTAK’ın yarışması için Ankara’ya gittiklerinde tesadüfen işitme engelli öğrencilerden bir grubun geldiğini ve cihazı denediklerini söylüyor. Bostan “O çocukların yüzündeki mutluluğu gördüklerinde doğru yolda olduğumuzu anladık” diyor. Piyasada bulunan koklear implantların binlerce dolara mal olduğuna işaret eden Şakir Oktay Gür ise, “Projeye geçen yıl Ekim ayında başladık. Hala geliştirilmesi gerekiyor. Patentini aldık ama üretim aşamasına gelmek için pekçok aşamadan geçmesi gerekiyor” diye konuşuyor.

Genç girişimciler dünyanın teknoloji üssünde

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Teknogirişim Sermaye Desteği Programı kapsamında 100 bin lira hibe desteği alarak, Silikon Vadisi’nde yazılımlarını geliştirip dünya pazarlarına açılma fırsatı yakalayacak 10 tekno girişimci genç belirlendi. TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) tarafından ‘’Girişimcilik ve Yenilikçilik Eğitim ve Araştırma Faaliyetlerini Destekleme Programı’’ adıyla yeni bir program başlatıldı. Bu yıl ilk kez uygulanan programa 2009, 2010 ve 2011 yıllarında Enformasyon ve Elektromekanik / Elektrik alanlarında 42 kişi başvurdu. Silikon Vadisi’nde 24 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında bir aylık eğitime katılacak olan girişimciler, kendi alanlarıyla ilgili Silikon Vadisi’ndeki şirketlerle görüşme imkanı bulacaklar. Ayrıca diğer ülkelerden gelen girişimcilerle bir araya gelecekler. Fikir ve projelerini de Silikon Vadisi’ndeki uluslararası şirketlere pazarlama fırsatı elde edecekler. Şirketlerini ileriye götürmek için danışmanlık hizmeti alabilecekler.

TÜBİTAK, Silikon Vadisi’ne göndereceği girişimcilere eğitim, yol ve konaklama gibi tüm masrafları için 21 bin dolarlık destek verecek. Eğitim için firmalara kişi başına 11 bin dolar ödenecek. Ayrıca ulaşım, konaklama ve yaşam giderleri için de 10 bin dolarlık destek sağlanacak. Girişimciler, ABD’ye gitmeden önce TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesinde Plug and Play firmasından gelecek bir yetkili tarafından verilecek 2 günlük eğitime katılacak.

(star)

Son Güncelleme: Perşembe, 01 Kasım 2012 08:55

Gösterim: 2124

Rektör, öğretim görevlileri için tahsis edilen lojmanın bir kısmını öğrencilere yurt olarak tahsis etti

Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, "Gerekirse biz çadırda kalırız, ama öğrencilerimizi dışarıda bırakmayız" diyerek öğretim görevlileri için tahsis edilen lojmanın bir kısmını üniversitede eğitim gören öğrencilere yurt olarak tahsis etti. Türkiye Yardım Sevenler Genel Merkezi'nin aracılığı ile Rum kökenli bir kadının üniversitenin kampüs inşaatının devam ettiği alanda 200 kişilik bir öğrenci yurdu yaptırdığını ifade eden rektör Korkmaz, "Peki soruyorum yurt yaptıracağız diye atıp tutanlar nerede, işadamlarımız nerede? Rum kökenli kadın bizim derdimizle ilgileniyor, onlar verdikleri sözleri tutmuyor" dedi.

1998'de kurulan Ardahan Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana rektörlüğünü yapan ve her aşamasında büyük emeği bulunan, bazı masrajları öğretim üyeleriyle birlikte cebinden karşıladığı bilinen Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, örnek bir davranışa imza attı. Öğrencilerin barınma konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını, sırf bunun için birçok öğrencinin eğitimini bırakarak geri döndüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Korkmaz, "Yurt sorunumuz var. 600 öğrencinin kaldığı bir yurt var, inşaat halinde bir yurt daha yapılıyor ama tamamlanmadı. Ev kiraları 400-500 lira arası. Öğrencilerin bu konuda büyük sıkıntıları var. Bunu aşmak için yönetimdeki arkadaşlarımızla birlikte her türlü fedakarlığı yapmaya çalışıyoruz" dedi.

"ÇADIRDA DA YATARIZ"

Öğretim görevlilerinin barınmaları için alınan binanın bir kısmını öğrencilere yurt olarak tahsis etme kararı aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Korkmaz, "Binanın 1. ve 2. katlarını yurt olarak öğrencilerimize vereceğiz. Bunun için o bölümlerde tadilat yapıyoruz. Burada üniversitemizde eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler kalacak. Diğer 16 daireyi de öğretim görevlileri için lojman olarak tahsis ettik. Öğrencilerimiz sıcak bir ortamda barınsın, biz çadırda da yatarız" dedi.

"RUM KÖKENLİ KADIN BİZİM DERDİMİZLE İLGİLENİYOR, İŞADAMLARIMIZ NEREDE?"

Türkiye Yardım Sevenler Genel Merkezi'nin aracılığı ile Vasifiye Eriş adlı Rum kökenli bir kadının üniversitenin kampüs inşaatının devam ettiği alanda 200 kişilik bir öğrenci yurdu yaptırdığını ifade eden Rektör Korkmaz, "Yurt bitti, ancak alt yapı, çevre düzenleme sorunu var. Bu nedenle bu yurdu gelecek yıl hizmete sokacağız. Peki soruyorum yurt yaptıracağız diye atıp tutanlar nerede, işadamlarımız nerede? Rum kökenli kadın bizim derdimizle ilgileniyor, onlar verdikleri sözleri tutmuyor" diye konuştu.

(habertürk)

> Rektörden örnek alınacak uygulama

Rektör, öğretim görevlileri için tahsis edilen lojmanın bir kısmını öğrencilere yurt olarak tahsis etti

Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, "Gerekirse biz çadırda kalırız, ama öğrencilerimizi dışarıda bırakmayız" diyerek öğretim görevlileri için tahsis edilen lojmanın bir kısmını üniversitede eğitim gören öğrencilere yurt olarak tahsis etti. Türkiye Yardım Sevenler Genel Merkezi'nin aracılığı ile Rum kökenli bir kadının üniversitenin kampüs inşaatının devam ettiği alanda 200 kişilik bir öğrenci yurdu yaptırdığını ifade eden rektör Korkmaz, "Peki soruyorum yurt yaptıracağız diye atıp tutanlar nerede, işadamlarımız nerede? Rum kökenli kadın bizim derdimizle ilgileniyor, onlar verdikleri sözleri tutmuyor" dedi.

1998'de kurulan Ardahan Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana rektörlüğünü yapan ve her aşamasında büyük emeği bulunan, bazı masrajları öğretim üyeleriyle birlikte cebinden karşıladığı bilinen Prof. Dr. Ramazan Korkmaz, örnek bir davranışa imza attı. Öğrencilerin barınma konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını, sırf bunun için birçok öğrencinin eğitimini bırakarak geri döndüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Korkmaz, "Yurt sorunumuz var. 600 öğrencinin kaldığı bir yurt var, inşaat halinde bir yurt daha yapılıyor ama tamamlanmadı. Ev kiraları 400-500 lira arası. Öğrencilerin bu konuda büyük sıkıntıları var. Bunu aşmak için yönetimdeki arkadaşlarımızla birlikte her türlü fedakarlığı yapmaya çalışıyoruz" dedi.

"ÇADIRDA DA YATARIZ"

Öğretim görevlilerinin barınmaları için alınan binanın bir kısmını öğrencilere yurt olarak tahsis etme kararı aldıklarını ifade eden Prof. Dr. Korkmaz, "Binanın 1. ve 2. katlarını yurt olarak öğrencilerimize vereceğiz. Bunun için o bölümlerde tadilat yapıyoruz. Burada üniversitemizde eğitim gören yabancı uyruklu öğrenciler kalacak. Diğer 16 daireyi de öğretim görevlileri için lojman olarak tahsis ettik. Öğrencilerimiz sıcak bir ortamda barınsın, biz çadırda da yatarız" dedi.

"RUM KÖKENLİ KADIN BİZİM DERDİMİZLE İLGİLENİYOR, İŞADAMLARIMIZ NEREDE?"

Türkiye Yardım Sevenler Genel Merkezi'nin aracılığı ile Vasifiye Eriş adlı Rum kökenli bir kadının üniversitenin kampüs inşaatının devam ettiği alanda 200 kişilik bir öğrenci yurdu yaptırdığını ifade eden Rektör Korkmaz, "Yurt bitti, ancak alt yapı, çevre düzenleme sorunu var. Bu nedenle bu yurdu gelecek yıl hizmete sokacağız. Peki soruyorum yurt yaptıracağız diye atıp tutanlar nerede, işadamlarımız nerede? Rum kökenli kadın bizim derdimizle ilgileniyor, onlar verdikleri sözleri tutmuyor" diye konuştu.

(habertürk)

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ekim 2012 17:40

Gösterim: 1850


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.