Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 2020 yılında başlattığı uzaktan eğitim çalışmalarında bugüne kadar 30 şehirde, dezavantajlı bölgelerde okuyan ve Covid-19 nedeniyle örgün eğitime devam edemeyen toplam 8.374 çocuğu nitelikli eğitimle buluşturdu.
Pandemi sonrası dönemde yüz yüze ve çevrim içi eğitim çalışmalarını bir arada sürdürmeyi hedefleyen TEGV, Arçelik ve Eski Arçelikliler Derneği’nin desteğiyle başlatılan “Yeni Dünya” kampanyası kapsamında 2000’e yakın tablet bağışı sağlandı ve bugüne kadar İstanbul/Beykoz, Van/Gevaş ve Erciş, Siirt/Kurtalan, Şanlıurfa, Gaziantep, Şırnak/Cizre ve Mardin/Savur’a bağlı köy okullarındaki 700 çocuğa tabletleri hediye edildi.
TEGV’in 2021 planları arasında inşaatı tamamlanma aşamasında olan Çorlu Aysel Öğücü – Lila Öğrenim Birimi ile Van’da inşa edilecek Nirun Şahingiray Eğitim Parkı’nda çocuklarla buluşmak yer alıyor.
Çocukların nitelikli eğitimle buluşması için çalışan ve bugüne kadar 3 milyona yakın çocuğun hayatına dokunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) 26. doğum gününü kutluyor. Geçtiğimiz eylül ayında hayatını kaybeden Suna Kıraç’ın öncülüğünde eğitimin önemine inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimiyle 1995 yılında kurulan TEGV, uyguladığı özgün eğitim modeli sayesinde, Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında çocukları nitelikli eğitim ile buluşturuyor.
TEGV’in 26. doğum günü nedeniyle düzenlenen çevrimiçi basın buluşmasında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci, “2020, tüm dünya için pek çok açıdan zorlu geçen bir yıl oldu. Biz de bu zorlukların etkisini sonuna kadar hissettik. Çocuklarımızdan, gönüllülerimizden ayrı düştük. Çocuk seslerini çok özledik. Ama her an bu zorlukları nasıl aşarız, nasıl daha iyisini yaparız diye düşündük. Uzun zamandır planladığımız TEGV’in dijital platformunu hayata geçirerek uzaktan eğitim vermeye başladık. Yüz yüze eğitim bizim temel felsefemiz; elbette bundan vazgeçmiyoruz. Ancak koşulların gerekliliğine uyarak uzaktan eğitime geçiş sürecini hızlandırdık. Çocuklarımızla fiziksel olarak bir arada olamasak bile, teknoloji sayesinde onlara nitelikli eğitim desteği vermeye devam edebiliyoruz. Hayalimiz, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında anılması. Bu hayalin gerçek olması için çocuklarımızın potansiyeli çok yüksek. Görevimiz, bu çocuklara nitelikli eğitim için katkı sağlamak” dedi.
Pandemi sonrası ‘hibrit’ eğitim modeli
Genel Müdür Sait Tosyalı da Temmuz 2020’de pilot çalışması başlatılan TEGV Dijital Platformu kapsamında bugüne kadar, Türkiye’nin 65 farklı noktasında 30 şehirde, dezavantajlı bölgelerde okuyan ve pandemi nedeniyle örgün eğitime devam edemeyen toplam 8.374 çocukla buluştuklarını açıkladı. Bu çalışmalara, daha önceden temel gönüllü eğitimi almış ve etkinlik noktalarında en az bir etkinlik dönemi çocuklarla yüz yüze etkinlik yapmış 1.054 gönüllü destek verdi.
Tosyalı, “Çok hızlı bir organizasyonla hayata geçirdiğimiz TEGV Dijital Platformumuzla okullarından uzakta kalan çocuklarımıza faydalı bir katkıda bulunabildiğimiz için heyecan duyuyoruz” dedi. Tosyalı, pandemi sonrası dönemde yüz yüze eğitim ile çevrim içi eğitim çalışmalarını bir arada yürüten ‘hibrit’ bir model uygulamaya devam edeceklerini kaydetti.
TEGV Eğitim Direktörü Devrim Uygan ise “En büyük değerlerimiz gönüllülerimiz, çocuklarımız ve nitelikli eğitim programımız uzaktan eğitime taşındı. Yönetim, iletişim ve geri bildirim süreçlerini kapsayan bütünsel bir sistemi, geçici değil kalıcı çözüm olması hedefiyle planladık. Şu an Sivil Toplum dünyası için oldukça yenilikçi bir entegre sistem yazılımını gerçekleştiriyoruz. Tüm kullanıcı bilgi sistemi ihtiyaçlarımızı karşılayan, gönüllü yönetim, iletişim ve geri bildirim modüllerini kapsayan, Zoom entegrasyonu olan bir öğrenme yönetim sistemini de içinde bulunduran, tek şifreyle girilen büyük entegre bir sistem kuruyoruz. Bu sistemle geniş coğrafyamızda tüm eğitim planlamalarımızı, uygulamalarımız, gönüllü destek faaliyetlerimizi, etkinliklerimizi çok daha verimli olarak gerçekleştireceğiz” açıklamasını yaptı.
‘Yeni Dünya’ ile çocuklara tablet desteği verildi
TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, uzaktan eğitim nedeniyle ortaya çıkan tablet ihtiyacını karşılamak amacıyla Arçelik ve Eski Arçelikliler Derneği’nin desteğiyle yürütülen ‘Yeni Dünya’ kampanyası kapsamında bugüne kadar 2000’e yakın tablet bağışı yapıldığını söyledi. İstanbul/Beykoz, Van/Gevaş ve Erciş, Siirt/Kurtalan, Şanlıurfa, Gaziantep, Şırnak/Cizre ve Mardin/Savur’a bağlı köy okullarındaki 700 çocuğa tabletlerinin teslim edildiğini sözlerine ekleyen Sait Tosyalı, “Tüm eğitim dostlarımızın ve duyarlı kurumların katkılarıyla daha da büyüyeceğine inandığımız kampanyamızla başka köylerdeki çocuklarımızı da tabletleri ile buluşturarak, uzaktan eğitimlerinden geri kalmamaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Gaziantep, Şahinbey ilçesi Burç İlkokulu Müdür Yardımcısı Kasım Yıldırım da öğrencilerin tabletlere kavuştukları gün yaşadıkları büyük sevinci anlatırken, bu sayede ilk günden itibaren derslere katılımın arttığını söyledi. Şanlıurfa Sevgi-Erdoğan Gönül Eğitim Parkı yöneticilerinden Utku Kaya, “Şanlıurfa’nın en ücra köylerindeki çocuklar tabletlerine kavuştuklarında, maskeleri yüzünden yüzlerinin tamamını göremesek de gözlerindeki gülüşleri görmemek imkansızdı” dedi. Gaziantep Eğitim Parkı Yöneticisi Tuğba Soydinç, tablet dağıtılan çocuklardan birinin rüyasında kendisine tablet verildiğini gördüğünü, TEGV’in verdiği tablet ile rüyasının gerçekleştiğini anlattığını söyledi. Mardin Savur Abdülgani Aras Öğrenim Birimi Yöneticisi Gülşen Kaya Tırpan, tablet verdikleri köyde yaşayanların, çocuklarına tablet verileceğini duyduklarında hemen evlerine internet bağlattıklarını, bu sayede köyün yarısından fazla hanesinde artık internet olduğunu belirtti.
Çorlu ve Van’da iki yeni eğitim birimi yolda
TEGV’in 2021 planları arasında iki yeni etkinlik noktasını hizmete açmak yer alıyor. Lila Group sponsorluğunda inşaatı tamamlanma aşamasında olan Çorlu Aysel Öğücü – Lila Öğrenim Birimi’nde yılda yaklaşık 3.500 çocuğa ulaşılması hedefleniyor. 2008 yılında hayatını kaybeden TEGV’in miras bağışçısı Nirun Şahingiray adına Van’da yaptırılacak eğitim parkının mimari proje seçimi tamamlandı; inşaat çalışmalarına en geç Mayıs ayında başlanması ve 2021 yılı sonundan önce çocuklara ev sahipliği yapması amaçlanıyor. Sürdürülebilir mimarisi, teknolojik altyapısı, spor alanları, açık alan düzenlemesi ve fonksiyonel iç mimarisiyle çocuk dostu mekan olarak yeniden tasarlanıp inşa edilecek Nirun Şahingiray Eğitim Parkı hizmete açıldığında, yılda 5.000 çocuğa nitelikli eğitim desteği sunabilecek.
Gönüllülerin ve çocukların gözünden TEGV
Toplantıya katılan TEGV gönüllüleri ve öğrenciler de yaşamlarında meydana gelen değişimi aktarma fırsatı buldu. TEGV gönüllüsü Nida Esimek, toplantıda yaptığı konuşmada, vakıf ile yollarının nasıl kesiştiğini ve aktif gönüllük yaparken çocuklarının gözündeki ışıktan nasıl etkilendiğini anlattı. Sosyal ve duygusal öğrenme sayesinde sosyal becerilerinin nasıl geliştiğini, duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebildiklerini aktardı. TEGV gönüllüsü İrem Nur Kırlı da bilişim programı kapsamında çocukların algoritma, yazılım ve kodlama ile tanıştığını, dijital vatandaşlık ve dijital sorumluluk öğrendiklerini belirtti.
Toplantıya katılan öğrencilerden 5.sınıf öğrencisi Kübra Çebik, sosyal ve duygusal etkinlikler sonrasında kendini daha iyi tanıdığını ve özgüveninin arttığını söylerken, TEGV ve gönüllü ablalarına teşekkür etti. 4. sınıf öğrencisi Belinay Şenbaş, yeni bilgiler öğrenmenin yanı sıra zeka geliştirdiklerini dile getirdi, 3 ay boyunca her cumartesi katıldığı bilişim programı bittiğinde nasıl üzüldüklerini anlattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Burs ve kredi
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 2020 yılında başlattığı uzaktan eğitim çalışmalarında bugüne kadar 30 şehirde, dezavantajlı bölgelerde okuyan ve Covid-19 nedeniyle örgün eğitime devam edemeyen toplam 8.374 çocuğu nitelikli eğitimle buluşturdu.
Pandemi sonrası dönemde yüz yüze ve çevrim içi eğitim çalışmalarını bir arada sürdürmeyi hedefleyen TEGV, Arçelik ve Eski Arçelikliler Derneği’nin desteğiyle başlatılan “Yeni Dünya” kampanyası kapsamında 2000’e yakın tablet bağışı sağlandı ve bugüne kadar İstanbul/Beykoz, Van/Gevaş ve Erciş, Siirt/Kurtalan, Şanlıurfa, Gaziantep, Şırnak/Cizre ve Mardin/Savur’a bağlı köy okullarındaki 700 çocuğa tabletleri hediye edildi.
TEGV’in 2021 planları arasında inşaatı tamamlanma aşamasında olan Çorlu Aysel Öğücü – Lila Öğrenim Birimi ile Van’da inşa edilecek Nirun Şahingiray Eğitim Parkı’nda çocuklarla buluşmak yer alıyor.
Çocukların nitelikli eğitimle buluşması için çalışan ve bugüne kadar 3 milyona yakın çocuğun hayatına dokunan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) 26. doğum gününü kutluyor. Geçtiğimiz eylül ayında hayatını kaybeden Suna Kıraç’ın öncülüğünde eğitimin önemine inanan bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimiyle 1995 yılında kurulan TEGV, uyguladığı özgün eğitim modeli sayesinde, Türkiye genelindeki etkinlik noktalarında çocukları nitelikli eğitim ile buluşturuyor.
TEGV’in 26. doğum günü nedeniyle düzenlenen çevrimiçi basın buluşmasında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci, “2020, tüm dünya için pek çok açıdan zorlu geçen bir yıl oldu. Biz de bu zorlukların etkisini sonuna kadar hissettik. Çocuklarımızdan, gönüllülerimizden ayrı düştük. Çocuk seslerini çok özledik. Ama her an bu zorlukları nasıl aşarız, nasıl daha iyisini yaparız diye düşündük. Uzun zamandır planladığımız TEGV’in dijital platformunu hayata geçirerek uzaktan eğitim vermeye başladık. Yüz yüze eğitim bizim temel felsefemiz; elbette bundan vazgeçmiyoruz. Ancak koşulların gerekliliğine uyarak uzaktan eğitime geçiş sürecini hızlandırdık. Çocuklarımızla fiziksel olarak bir arada olamasak bile, teknoloji sayesinde onlara nitelikli eğitim desteği vermeye devam edebiliyoruz. Hayalimiz, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında anılması. Bu hayalin gerçek olması için çocuklarımızın potansiyeli çok yüksek. Görevimiz, bu çocuklara nitelikli eğitim için katkı sağlamak” dedi.
Pandemi sonrası ‘hibrit’ eğitim modeli
Genel Müdür Sait Tosyalı da Temmuz 2020’de pilot çalışması başlatılan TEGV Dijital Platformu kapsamında bugüne kadar, Türkiye’nin 65 farklı noktasında 30 şehirde, dezavantajlı bölgelerde okuyan ve pandemi nedeniyle örgün eğitime devam edemeyen toplam 8.374 çocukla buluştuklarını açıkladı. Bu çalışmalara, daha önceden temel gönüllü eğitimi almış ve etkinlik noktalarında en az bir etkinlik dönemi çocuklarla yüz yüze etkinlik yapmış 1.054 gönüllü destek verdi.
Tosyalı, “Çok hızlı bir organizasyonla hayata geçirdiğimiz TEGV Dijital Platformumuzla okullarından uzakta kalan çocuklarımıza faydalı bir katkıda bulunabildiğimiz için heyecan duyuyoruz” dedi. Tosyalı, pandemi sonrası dönemde yüz yüze eğitim ile çevrim içi eğitim çalışmalarını bir arada yürüten ‘hibrit’ bir model uygulamaya devam edeceklerini kaydetti.
TEGV Eğitim Direktörü Devrim Uygan ise “En büyük değerlerimiz gönüllülerimiz, çocuklarımız ve nitelikli eğitim programımız uzaktan eğitime taşındı. Yönetim, iletişim ve geri bildirim süreçlerini kapsayan bütünsel bir sistemi, geçici değil kalıcı çözüm olması hedefiyle planladık. Şu an Sivil Toplum dünyası için oldukça yenilikçi bir entegre sistem yazılımını gerçekleştiriyoruz. Tüm kullanıcı bilgi sistemi ihtiyaçlarımızı karşılayan, gönüllü yönetim, iletişim ve geri bildirim modüllerini kapsayan, Zoom entegrasyonu olan bir öğrenme yönetim sistemini de içinde bulunduran, tek şifreyle girilen büyük entegre bir sistem kuruyoruz. Bu sistemle geniş coğrafyamızda tüm eğitim planlamalarımızı, uygulamalarımız, gönüllü destek faaliyetlerimizi, etkinliklerimizi çok daha verimli olarak gerçekleştireceğiz” açıklamasını yaptı.
‘Yeni Dünya’ ile çocuklara tablet desteği verildi
TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı, uzaktan eğitim nedeniyle ortaya çıkan tablet ihtiyacını karşılamak amacıyla Arçelik ve Eski Arçelikliler Derneği’nin desteğiyle yürütülen ‘Yeni Dünya’ kampanyası kapsamında bugüne kadar 2000’e yakın tablet bağışı yapıldığını söyledi. İstanbul/Beykoz, Van/Gevaş ve Erciş, Siirt/Kurtalan, Şanlıurfa, Gaziantep, Şırnak/Cizre ve Mardin/Savur’a bağlı köy okullarındaki 700 çocuğa tabletlerinin teslim edildiğini sözlerine ekleyen Sait Tosyalı, “Tüm eğitim dostlarımızın ve duyarlı kurumların katkılarıyla daha da büyüyeceğine inandığımız kampanyamızla başka köylerdeki çocuklarımızı da tabletleri ile buluşturarak, uzaktan eğitimlerinden geri kalmamaları için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Gaziantep, Şahinbey ilçesi Burç İlkokulu Müdür Yardımcısı Kasım Yıldırım da öğrencilerin tabletlere kavuştukları gün yaşadıkları büyük sevinci anlatırken, bu sayede ilk günden itibaren derslere katılımın arttığını söyledi. Şanlıurfa Sevgi-Erdoğan Gönül Eğitim Parkı yöneticilerinden Utku Kaya, “Şanlıurfa’nın en ücra köylerindeki çocuklar tabletlerine kavuştuklarında, maskeleri yüzünden yüzlerinin tamamını göremesek de gözlerindeki gülüşleri görmemek imkansızdı” dedi. Gaziantep Eğitim Parkı Yöneticisi Tuğba Soydinç, tablet dağıtılan çocuklardan birinin rüyasında kendisine tablet verildiğini gördüğünü, TEGV’in verdiği tablet ile rüyasının gerçekleştiğini anlattığını söyledi. Mardin Savur Abdülgani Aras Öğrenim Birimi Yöneticisi Gülşen Kaya Tırpan, tablet verdikleri köyde yaşayanların, çocuklarına tablet verileceğini duyduklarında hemen evlerine internet bağlattıklarını, bu sayede köyün yarısından fazla hanesinde artık internet olduğunu belirtti.
Çorlu ve Van’da iki yeni eğitim birimi yolda
TEGV’in 2021 planları arasında iki yeni etkinlik noktasını hizmete açmak yer alıyor. Lila Group sponsorluğunda inşaatı tamamlanma aşamasında olan Çorlu Aysel Öğücü – Lila Öğrenim Birimi’nde yılda yaklaşık 3.500 çocuğa ulaşılması hedefleniyor. 2008 yılında hayatını kaybeden TEGV’in miras bağışçısı Nirun Şahingiray adına Van’da yaptırılacak eğitim parkının mimari proje seçimi tamamlandı; inşaat çalışmalarına en geç Mayıs ayında başlanması ve 2021 yılı sonundan önce çocuklara ev sahipliği yapması amaçlanıyor. Sürdürülebilir mimarisi, teknolojik altyapısı, spor alanları, açık alan düzenlemesi ve fonksiyonel iç mimarisiyle çocuk dostu mekan olarak yeniden tasarlanıp inşa edilecek Nirun Şahingiray Eğitim Parkı hizmete açıldığında, yılda 5.000 çocuğa nitelikli eğitim desteği sunabilecek.
Gönüllülerin ve çocukların gözünden TEGV
Toplantıya katılan TEGV gönüllüleri ve öğrenciler de yaşamlarında meydana gelen değişimi aktarma fırsatı buldu. TEGV gönüllüsü Nida Esimek, toplantıda yaptığı konuşmada, vakıf ile yollarının nasıl kesiştiğini ve aktif gönüllük yaparken çocuklarının gözündeki ışıktan nasıl etkilendiğini anlattı. Sosyal ve duygusal öğrenme sayesinde sosyal becerilerinin nasıl geliştiğini, duygu ve düşüncelerini daha iyi ifade edebildiklerini aktardı. TEGV gönüllüsü İrem Nur Kırlı da bilişim programı kapsamında çocukların algoritma, yazılım ve kodlama ile tanıştığını, dijital vatandaşlık ve dijital sorumluluk öğrendiklerini belirtti.
Toplantıya katılan öğrencilerden 5.sınıf öğrencisi Kübra Çebik, sosyal ve duygusal etkinlikler sonrasında kendini daha iyi tanıdığını ve özgüveninin arttığını söylerken, TEGV ve gönüllü ablalarına teşekkür etti. 4. sınıf öğrencisi Belinay Şenbaş, yeni bilgiler öğrenmenin yanı sıra zeka geliştirdiklerini dile getirdi, 3 ay boyunca her cumartesi katıldığı bilişim programı bittiğinde nasıl üzüldüklerini anlattı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ocak 2021 12:40
Gösterim: 5168
Genç yetenekler, yeni fikirler, yaratıcı gençler aranıyor. Semra &Enver Yücel (SEY) Vakfı tarafından bu yıl ilki düzenlenecek olan genç girişimciler yarışmasına başvurular 5 Ocak 2021 tarihinde başlıyor.
Türkiye çapında tüm lise öğrencilerinin başvuru yapabileceği “genç girişimciler” yarışmasında öğrenciler, eğitim ve çevre ana başlıkları altındaki kategorilerde yarışmaya katılabilecek.
Öğrenciler; eğitim alanında, nitelikli eğitim, eğitimde eşitsizliklerin giderilmesine yönelik yenilikçi fikirler, eğitim teknolojileri, yenilikçi eğitim uygulamaları ve oyunlaştırma, çevre alanında ise, iklim, canlılar, su döngüsü, akıllı tarım, yeşil teknolojiler, yenilenebilir ve temiz enerji, akıllı ulaşım, sürdürülebilir toplum ve şehirler, kaliteli yaşam ve açlık-yoksulluk başlıklarında projeler üretebilecek.
SEY Vakfı genç girişimciler yarışmasına katılan öğrenciler, süreç boyunca alanında uzman isimlerle sık sık bir araya gelerek eğitim alacak, projelerini geliştirebilmeleri için onların deneyimlerinden faydalanacak.
Yarışmanın ana unsurlarının başında Birleşmiş Milletler Kalkınma Amaçları ile örtüşen projeler olması geliyor. Nitelikli eğitim, eşitsizliklerin azaltılması ve iklim değişikliğini düzeltme gibi 17 ayrı küresel amacın günlük hayatta da uygulanması büyük önem taşıyor.
5 Ocak 2021’de başlayacak başvurular için son tarih 1 Mart 2021. Yarışmanın sonuçları ise 9 Nisan 2021 tarihinde açıklanacak. Birincilik ödülü Bahçeşehir Üniversitesi’nde %100 burslu lisans eğitimi, ikincilik ödülü Bahçeşehir Üniversitesi’nde %75 burslu lisans eğitimi, üçüncülük ödülü ise projenin içeriğine göre sektöründe lider firmalarda staj programı olarak belirlendi.
SEY Vakfı Başkan Vekili Begüm Yücel bir fikrin bile dünyayı değiştirebileceğinin altını çizerek “lise öğrencileri gelsinler ve başımıza icat çıkartsınlar. Bir icat birçok şeyi değiştirebilir. Genç girişimciler yarışması ile birlikte yepyeni yeteneklerin ortaya çıkacağını düşünüyoruz çünkü bu sınırları olan bir yarışma değil. Tamamen öğrencilerin hayal gücüne, inancına, azmine bağlı. Fikri ve projesi olan tüm lise öğrencilerimizi bu yarışmaya davet ediyoruz. Bu sayede yeni ufukların açılacağına, kendilerine yeni bir gelecek inşa edeceklerine inanıyoruz” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Burs ve kredi
Genç yetenekler, yeni fikirler, yaratıcı gençler aranıyor. Semra &Enver Yücel (SEY) Vakfı tarafından bu yıl ilki düzenlenecek olan genç girişimciler yarışmasına başvurular 5 Ocak 2021 tarihinde başlıyor.
Türkiye çapında tüm lise öğrencilerinin başvuru yapabileceği “genç girişimciler” yarışmasında öğrenciler, eğitim ve çevre ana başlıkları altındaki kategorilerde yarışmaya katılabilecek.
Öğrenciler; eğitim alanında, nitelikli eğitim, eğitimde eşitsizliklerin giderilmesine yönelik yenilikçi fikirler, eğitim teknolojileri, yenilikçi eğitim uygulamaları ve oyunlaştırma, çevre alanında ise, iklim, canlılar, su döngüsü, akıllı tarım, yeşil teknolojiler, yenilenebilir ve temiz enerji, akıllı ulaşım, sürdürülebilir toplum ve şehirler, kaliteli yaşam ve açlık-yoksulluk başlıklarında projeler üretebilecek.
SEY Vakfı genç girişimciler yarışmasına katılan öğrenciler, süreç boyunca alanında uzman isimlerle sık sık bir araya gelerek eğitim alacak, projelerini geliştirebilmeleri için onların deneyimlerinden faydalanacak.
Yarışmanın ana unsurlarının başında Birleşmiş Milletler Kalkınma Amaçları ile örtüşen projeler olması geliyor. Nitelikli eğitim, eşitsizliklerin azaltılması ve iklim değişikliğini düzeltme gibi 17 ayrı küresel amacın günlük hayatta da uygulanması büyük önem taşıyor.
5 Ocak 2021’de başlayacak başvurular için son tarih 1 Mart 2021. Yarışmanın sonuçları ise 9 Nisan 2021 tarihinde açıklanacak. Birincilik ödülü Bahçeşehir Üniversitesi’nde %100 burslu lisans eğitimi, ikincilik ödülü Bahçeşehir Üniversitesi’nde %75 burslu lisans eğitimi, üçüncülük ödülü ise projenin içeriğine göre sektöründe lider firmalarda staj programı olarak belirlendi.
SEY Vakfı Başkan Vekili Begüm Yücel bir fikrin bile dünyayı değiştirebileceğinin altını çizerek “lise öğrencileri gelsinler ve başımıza icat çıkartsınlar. Bir icat birçok şeyi değiştirebilir. Genç girişimciler yarışması ile birlikte yepyeni yeteneklerin ortaya çıkacağını düşünüyoruz çünkü bu sınırları olan bir yarışma değil. Tamamen öğrencilerin hayal gücüne, inancına, azmine bağlı. Fikri ve projesi olan tüm lise öğrencilerimizi bu yarışmaya davet ediyoruz. Bu sayede yeni ufukların açılacağına, kendilerine yeni bir gelecek inşa edeceklerine inanıyoruz” dedi.
Son Güncelleme: Salı, 05 Ocak 2021 11:02
Gösterim: 4959
Gençlere 40 yılı aşkın süredir eğitim desteği veren Anadolu Vakfı’nın burs başvuruları başlıyor. Anadolu Vakfı 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı kapsamında burs desteği almak isteyen üniversite öğrencileri, 1 - 30 Eylül 2020 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden başvuruda bulunabilecek.
Kurulduğu 1979 yılından bu yana sürdürdüğü burs programı ile eğitime desteğini aralıksız sürdüren Anadolu Vakfı’nın 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı’na başvuru süreci başladı. Bugüne kadar 30.000’den fazla öğrenciye burs yoluyla eğitim desteğinde bulunan Anadolu Vakfı’nın karşılıksız eğitim desteğinden yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri 1 - 30 Eylül 2020 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden online olarak başvuruda bulunabilecek.
Anadolu Vakfı, burs stratejisini ve süreçlerini yerel ve küresel iyi uygulama örnekleri ile karşılaştırarak sürekli geliştiriyor. Burs yönetiminde yenilikçi uygulamalara sahip olmayı esas alan Anadolu Vakfı, 2013 yılında devreye aldığı ‘web tabanlı burs başvuru sistemi’ ile bursiyerlerin tüm bilgilerini yakından takip ediyor. Online başvuru sürecinde 60 farklı veri ile ailenin gelir durumunu ve öğrencinin başarısını sağlıklı bir şekilde değerlendiren Anadolu Vakfı, bu sistemle bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanından 450.000’den fazla burs başvurusu aldı.
“Akademik ve sosyal yönden başarılı gençleri destekliyoruz”
Burs programıyla akademik ve sosyal yönden başarılı gençleri desteklediklerini dile getiren Anadolu Vakfı Genel Müdürü Selim Güven, “Gençlere maddi destek vermek için çıktığımız bu yolda aslında kişisel gelişimlerine sağladığımız katkı bizler için büyük önem taşıyor. Gençlerin hayatlarını daha proaktif şekilde kurgulamalarına, hayallerinin farkına varmalarına, ülkemiz ve insanlık için daha etkin, çağdaş bireyler olmalarına olanak sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Burs sürecinin, Anadolu Vakfı ile bursiyerler arasında köprü oluşturduğuna dikkat çeken Güven, “Programımız mesleki deneyim paylaşım etkinlikleri ve eğitimlerin yanı sıra yine eğitim, kişilik envanteri gibi araçlar ile desteklenen bir yıllık mentorluk sürecini içeriyor. Bu uygulamalarımızı pandemi sürecinde de dijital ortamda kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Eğitimlerini tamamlayarak hayata atılan mezun bursiyerlerimiz ile ilişkilerimiz devam ediyor. Mezun bursiyerlerimiz, edindikleri deneyimleri yeni bursiyerler ile gerek mentorluk sürecinde gerekse diğer etkinlik ortamlarında paylaşıyor” diye konuştu.
Anadolu Vakfı Burs Programı kapsamında adaylar öncelikle akademik olarak kendi meslek dalı içerisinde değerlendiriliyor. Benzer başarı düzeyindeki adaylar arasında ihtiyaç durumu belirleyici oluyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Burs ve kredi
Gençlere 40 yılı aşkın süredir eğitim desteği veren Anadolu Vakfı’nın burs başvuruları başlıyor. Anadolu Vakfı 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı kapsamında burs desteği almak isteyen üniversite öğrencileri, 1 - 30 Eylül 2020 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden başvuruda bulunabilecek.
Kurulduğu 1979 yılından bu yana sürdürdüğü burs programı ile eğitime desteğini aralıksız sürdüren Anadolu Vakfı’nın 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Programı’na başvuru süreci başladı. Bugüne kadar 30.000’den fazla öğrenciye burs yoluyla eğitim desteğinde bulunan Anadolu Vakfı’nın karşılıksız eğitim desteğinden yararlanmak isteyen üniversite öğrencileri 1 - 30 Eylül 2020 tarihleri arasında www.anadoluvakfi.org.tr adresinden online olarak başvuruda bulunabilecek.
Anadolu Vakfı, burs stratejisini ve süreçlerini yerel ve küresel iyi uygulama örnekleri ile karşılaştırarak sürekli geliştiriyor. Burs yönetiminde yenilikçi uygulamalara sahip olmayı esas alan Anadolu Vakfı, 2013 yılında devreye aldığı ‘web tabanlı burs başvuru sistemi’ ile bursiyerlerin tüm bilgilerini yakından takip ediyor. Online başvuru sürecinde 60 farklı veri ile ailenin gelir durumunu ve öğrencinin başarısını sağlıklı bir şekilde değerlendiren Anadolu Vakfı, bu sistemle bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanından 450.000’den fazla burs başvurusu aldı.
“Akademik ve sosyal yönden başarılı gençleri destekliyoruz”
Burs programıyla akademik ve sosyal yönden başarılı gençleri desteklediklerini dile getiren Anadolu Vakfı Genel Müdürü Selim Güven, “Gençlere maddi destek vermek için çıktığımız bu yolda aslında kişisel gelişimlerine sağladığımız katkı bizler için büyük önem taşıyor. Gençlerin hayatlarını daha proaktif şekilde kurgulamalarına, hayallerinin farkına varmalarına, ülkemiz ve insanlık için daha etkin, çağdaş bireyler olmalarına olanak sağlamayı hedefliyoruz” dedi. Burs sürecinin, Anadolu Vakfı ile bursiyerler arasında köprü oluşturduğuna dikkat çeken Güven, “Programımız mesleki deneyim paylaşım etkinlikleri ve eğitimlerin yanı sıra yine eğitim, kişilik envanteri gibi araçlar ile desteklenen bir yıllık mentorluk sürecini içeriyor. Bu uygulamalarımızı pandemi sürecinde de dijital ortamda kesintisiz olarak sürdürüyoruz. Eğitimlerini tamamlayarak hayata atılan mezun bursiyerlerimiz ile ilişkilerimiz devam ediyor. Mezun bursiyerlerimiz, edindikleri deneyimleri yeni bursiyerler ile gerek mentorluk sürecinde gerekse diğer etkinlik ortamlarında paylaşıyor” diye konuştu.
Anadolu Vakfı Burs Programı kapsamında adaylar öncelikle akademik olarak kendi meslek dalı içerisinde değerlendiriliyor. Benzer başarı düzeyindeki adaylar arasında ihtiyaç durumu belirleyici oluyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 13 Ağustos 2020 12:51
Gösterim: 3443
Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl verilen ve sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin 2021 yılı konusu “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olarak belirlendi. Ödüle 15 Ocak 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında 2021 temasına önemli katkılarda bulunmuş bir kişiye Jüri Özel Ödülü verilecek. Makale Ödülü kategorisinde ise 45 yaşının altındaki araştırmacılar tarafından yazılmış makaleler ödüllendirilecek. Makale Ödülleri ve Jüri Özel Ödülü sahiplerini uluslararası ve bağımsız bir jüri belirleyecek.
Ödül Teması
Covid-19 pandemisiyle mücadelede dünyada hükümetlerin izlediği politikalar önemli farklılıklar göstermiştir. Bazı hükümetler olağanüstü hâl düzenlemeleriyle sosyal mesafe uygulaması yoluna gitmişken, diğerleri bu konuya bireysel tercih meselesi olarak yaklaşarak yurttaşlarını kendi kendilerini izole etmeye ikna etmeyi seçmiş ve bunda farklı oranlarda başarı elde etmişlerdir. Pandemiyle mücadelede hükümet politikalarının başarısı giderek daha fazla yurttaşların davranışlarına bağlı hâle gelmiştir. Sivil aktivizm, yurttaşların bir araya gelme, örgütlenme ve müdahil olma kabiliyetindeki düşüşle beraber kısıtlanmıştır. Yine de gıda ve maske gibi temel hizmetlerin sağlanması, doğru olmayan ve zararlı bilgilerin yayılmasının önlenmesi ve dezavantajlı ve marjinalleşmiş grupların korunmasına yönelik olarak yeni sivil toplum aktörleri ve yeni tip bir sivil aktivizm ortaya çıkmıştır.
Covid-19’un yayılmasıyla ilgili olarak algılanan tehdidin etkisini anlamamızda etkili olan sosyal ve psikolojik faktörler nelerdir? Pandemi; yaftalama, yabancı düşmanlığı, toplumsal tecrit, işini kaybetme korkusu, sağlık sistemine ve hükümetlere güvensizlik gibi potansiyel olarak uyumu bozan kolektif savunmacı davranışlar ile sosyal destek, yaratıcı kolektif eylemler ve yardımseverlik gibi uyumlu toplumsal davranışları artırmış mıdır?
Pandemi karşısında bu tür farklı hükümet politikaları benimsenmesinin ve yurttaş davranışının arkasında yatan faktörler nelerdir? Pandemi yeni hükümet politikaları ve yurttaş davranışını mı tetiklemiştir, yoksa hâlihazırdaki eğilimlere ve statükoya prim mi vermiştir? Pandemiye yaklaşımda, farklı toplumlarda bireysel ve/veya kolektif hayat tarzlarının yaygınlığı gibi toplumsal dayanakların etkileri nelerdir? Bireysel özerklik pandemi karşısında toplumların kolektif ihtiyaçları ile birlikte var olabilir mi? Türkiye’de hükümet ve yurttaşlar pandemiye nasıl yanıt vermişlerdir ve diğer ülkelerdekilere kıyasla bu yanıtlar nasıl değerlendirilebilir? Pandemiye verilen yanıtlar iklim değişikliği gibi diğer yakın tehditlerle daha iyi baş edebilmemize yardımcı olabilir mi?
Bu soruları ele alan ve farklı bağlam ve tarihi dönemleri kıyaslayan makaleler değerlendirmeye alınacak.
Ödüller
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında, uluslararası ve bağımsız bir jüri tarafından belirlenen bir araştırmacı 25.000 USD tutarında Jüri Özel Ödülü kazanacak. Makale kategorisinde ise yine aynı jüri tarafından yapılan başvurular arasından seçilen belirli sayıda makaleye 10.000 USD tutarında ödül verilecek.
Daha fazla bilgi için
https://award.sabanciuniv.edu
Üst Kategori: ROOT Kategori: Burs ve kredi
Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl verilen ve sosyal bilimler alanında Türkiye’deki ilk uluslararası ödül programı olan Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri’nin 2021 yılı konusu “Korona Sonrası Dünya ve Türkiye: Pandemilerin Sosyal, Psikolojik ve Siyasi Etkileri” olarak belirlendi. Ödüle 15 Ocak 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek.
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında 2021 temasına önemli katkılarda bulunmuş bir kişiye Jüri Özel Ödülü verilecek. Makale Ödülü kategorisinde ise 45 yaşının altındaki araştırmacılar tarafından yazılmış makaleler ödüllendirilecek. Makale Ödülleri ve Jüri Özel Ödülü sahiplerini uluslararası ve bağımsız bir jüri belirleyecek.
Ödül Teması
Covid-19 pandemisiyle mücadelede dünyada hükümetlerin izlediği politikalar önemli farklılıklar göstermiştir. Bazı hükümetler olağanüstü hâl düzenlemeleriyle sosyal mesafe uygulaması yoluna gitmişken, diğerleri bu konuya bireysel tercih meselesi olarak yaklaşarak yurttaşlarını kendi kendilerini izole etmeye ikna etmeyi seçmiş ve bunda farklı oranlarda başarı elde etmişlerdir. Pandemiyle mücadelede hükümet politikalarının başarısı giderek daha fazla yurttaşların davranışlarına bağlı hâle gelmiştir. Sivil aktivizm, yurttaşların bir araya gelme, örgütlenme ve müdahil olma kabiliyetindeki düşüşle beraber kısıtlanmıştır. Yine de gıda ve maske gibi temel hizmetlerin sağlanması, doğru olmayan ve zararlı bilgilerin yayılmasının önlenmesi ve dezavantajlı ve marjinalleşmiş grupların korunmasına yönelik olarak yeni sivil toplum aktörleri ve yeni tip bir sivil aktivizm ortaya çıkmıştır.
Covid-19’un yayılmasıyla ilgili olarak algılanan tehdidin etkisini anlamamızda etkili olan sosyal ve psikolojik faktörler nelerdir? Pandemi; yaftalama, yabancı düşmanlığı, toplumsal tecrit, işini kaybetme korkusu, sağlık sistemine ve hükümetlere güvensizlik gibi potansiyel olarak uyumu bozan kolektif savunmacı davranışlar ile sosyal destek, yaratıcı kolektif eylemler ve yardımseverlik gibi uyumlu toplumsal davranışları artırmış mıdır?
Pandemi karşısında bu tür farklı hükümet politikaları benimsenmesinin ve yurttaş davranışının arkasında yatan faktörler nelerdir? Pandemi yeni hükümet politikaları ve yurttaş davranışını mı tetiklemiştir, yoksa hâlihazırdaki eğilimlere ve statükoya prim mi vermiştir? Pandemiye yaklaşımda, farklı toplumlarda bireysel ve/veya kolektif hayat tarzlarının yaygınlığı gibi toplumsal dayanakların etkileri nelerdir? Bireysel özerklik pandemi karşısında toplumların kolektif ihtiyaçları ile birlikte var olabilir mi? Türkiye’de hükümet ve yurttaşlar pandemiye nasıl yanıt vermişlerdir ve diğer ülkelerdekilere kıyasla bu yanıtlar nasıl değerlendirilebilir? Pandemiye verilen yanıtlar iklim değişikliği gibi diğer yakın tehditlerle daha iyi baş edebilmemize yardımcı olabilir mi?
Bu soruları ele alan ve farklı bağlam ve tarihi dönemleri kıyaslayan makaleler değerlendirmeye alınacak.
Ödüller
Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülleri kapsamında, uluslararası ve bağımsız bir jüri tarafından belirlenen bir araştırmacı 25.000 USD tutarında Jüri Özel Ödülü kazanacak. Makale kategorisinde ise yine aynı jüri tarafından yapılan başvurular arasından seçilen belirli sayıda makaleye 10.000 USD tutarında ödül verilecek.
Daha fazla bilgi için
https://award.sabanciuniv.edu
Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Kasım 2020 13:26
Gösterim: 5348
İş Bankası ve Koç Üniversitesi işbirliğiyle yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmek, bu alanda bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmak amacıyla kurulan Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Araştırma Merkezi (KUIS AI Lab), teorik ve uygulamalı yapay zekâ ve yapay öğrenme konularında araştırma yapmak üzere yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin başvurularını kabul etmeye başladı.
Koç Üniversitesi İş BankasıYapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUIS AI Lab), bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmayı, yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Merkezde, sanayi ve akademiye uzman yetiştirilmesi, aynı zamanda iş dünyasının problemlerini çözmeye yönelik çalışmaların yürütülmesi de hedefleniyor.
KUIS AI Lab, Yapay Zeka Burs Programına yapay zekâ ve yapay öğrenme alanlarında teorik ve uygulamalı araştırma yapacak yüksek lisans ve doktora öğrencilerini bekliyor. Eğitimin ardından KUIS AI Lab’dan mezun olan adaylar, yakın gelecekte büyük değer yaratacak yapay zekâ uygulamalarına hızlı bir şekilde katkı sağlayabilecek.
KUIS AI Lab, programa kabul edilip, merkezde görev alacak öğrencilere burs olanakları sunuyor. Aylık standart bir ücretin yanı sıra, performans bonusu, üst düzey konferanslara katılmak isteyenler için ek destekler, hesaplama alanında ihtiyaç olacak teknik ekipmanlar da öğrencilere sağlanacak. Ayrıca konaklama ihtiyacı olacak öğrenciler için ek destek verilirken özel sağlık sigortası da öğrencilere tanınan imkânlar arasında yer alacak.
Merkezde akademik alanda yapılan çalışmalarla, Türkiye’de gerçekleşen yapay zekâ araştırmalarını iyileştirmek, uluslararası saygınlığı olan yayınlarda ve projelerde yer almak, yapay zekâyla ilgili alanlardaki uzman eksiğinin giderilmesine katkı, sanayiyle işbirliğinde kısa vadede verimliliği artırıcı çözümler üretmek, uzun vadede ise şirketlerin kendi çözümlerini üretebilecekleri elemanları yetiştirmek ve yeni şirket kurulumlarına destek olmak amaçlanıyor. Merkezde derin öğrenme, pekiştirmeli öğrenme, temsil öğrenme, doğal dil işleme, robotik, bilgisayarlı görü, otonom sürüş, biyoinformatik, akıllı etkileşim, yorumlanabilirlik/ açıklanabilirlik, multimedya işleme, sistem yazılımı ve daha birçok alan üzerinde araştırmalar yapılıyor.
Merkezde hâlihazırda mühendislik, temel bilimler, tıp, ekonomi, işletme ve sosyal bilimler dallarında çalışan 30’dan fazla öğretim üyesi bulunuyor.
Başvuru Şartları:
Merkeze, Bilgisayar Bilimi, Hesaplamalı Bilimler, Bilgisayar Mühendisliği Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Kontrol Mühendisliği, Kimya ve Biyoloji Mühendisliği, Matematik, İstatistik, Bilişim, Hesaplamalı Fizik bölümlerinden lisans veya yüksek lisans dereceleri olan adaylar başvuru yapabilecek. Kuvvetli lineer cebir, çok değişkenli analiz, olasılık / istatistik altyapısı, güçlü programlama becerileri, iyi GRE kantitatif skoru olan, iyi derecede İngilizce bilen, güçlü görüşme ve yazılı sınav performansı konusunda nitelikli adaylar öncelikli olarak değerlendirmeye alınacak.
Başvuru süreci ilgili tüm ayrıntılara https://gsse.ku.edu.tr/basvuru/basvuru-kosullari/ adresinden erişilebilir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Burs ve kredi
İş Bankası ve Koç Üniversitesi işbirliğiyle yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmek, bu alanda bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmak amacıyla kurulan Koç Üniversitesi İş Bankası Yapay Zekâ Araştırma Merkezi (KUIS AI Lab), teorik ve uygulamalı yapay zekâ ve yapay öğrenme konularında araştırma yapmak üzere yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin başvurularını kabul etmeye başladı.
Koç Üniversitesi İş BankasıYapay Zekâ Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUIS AI Lab), bilimsel ve akademik faaliyetlere katkıda bulunmayı, yapay zekâ alanında ileri düzeyde çalışmalar gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Merkezde, sanayi ve akademiye uzman yetiştirilmesi, aynı zamanda iş dünyasının problemlerini çözmeye yönelik çalışmaların yürütülmesi de hedefleniyor.
KUIS AI Lab, Yapay Zeka Burs Programına yapay zekâ ve yapay öğrenme alanlarında teorik ve uygulamalı araştırma yapacak yüksek lisans ve doktora öğrencilerini bekliyor. Eğitimin ardından KUIS AI Lab’dan mezun olan adaylar, yakın gelecekte büyük değer yaratacak yapay zekâ uygulamalarına hızlı bir şekilde katkı sağlayabilecek.
KUIS AI Lab, programa kabul edilip, merkezde görev alacak öğrencilere burs olanakları sunuyor. Aylık standart bir ücretin yanı sıra, performans bonusu, üst düzey konferanslara katılmak isteyenler için ek destekler, hesaplama alanında ihtiyaç olacak teknik ekipmanlar da öğrencilere sağlanacak. Ayrıca konaklama ihtiyacı olacak öğrenciler için ek destek verilirken özel sağlık sigortası da öğrencilere tanınan imkânlar arasında yer alacak.
Merkezde akademik alanda yapılan çalışmalarla, Türkiye’de gerçekleşen yapay zekâ araştırmalarını iyileştirmek, uluslararası saygınlığı olan yayınlarda ve projelerde yer almak, yapay zekâyla ilgili alanlardaki uzman eksiğinin giderilmesine katkı, sanayiyle işbirliğinde kısa vadede verimliliği artırıcı çözümler üretmek, uzun vadede ise şirketlerin kendi çözümlerini üretebilecekleri elemanları yetiştirmek ve yeni şirket kurulumlarına destek olmak amaçlanıyor. Merkezde derin öğrenme, pekiştirmeli öğrenme, temsil öğrenme, doğal dil işleme, robotik, bilgisayarlı görü, otonom sürüş, biyoinformatik, akıllı etkileşim, yorumlanabilirlik/ açıklanabilirlik, multimedya işleme, sistem yazılımı ve daha birçok alan üzerinde araştırmalar yapılıyor.
Merkezde hâlihazırda mühendislik, temel bilimler, tıp, ekonomi, işletme ve sosyal bilimler dallarında çalışan 30’dan fazla öğretim üyesi bulunuyor.
Başvuru Şartları:
Merkeze, Bilgisayar Bilimi, Hesaplamalı Bilimler, Bilgisayar Mühendisliği Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Kontrol Mühendisliği, Kimya ve Biyoloji Mühendisliği, Matematik, İstatistik, Bilişim, Hesaplamalı Fizik bölümlerinden lisans veya yüksek lisans dereceleri olan adaylar başvuru yapabilecek. Kuvvetli lineer cebir, çok değişkenli analiz, olasılık / istatistik altyapısı, güçlü programlama becerileri, iyi GRE kantitatif skoru olan, iyi derecede İngilizce bilen, güçlü görüşme ve yazılı sınav performansı konusunda nitelikli adaylar öncelikli olarak değerlendirmeye alınacak.
Başvuru süreci ilgili tüm ayrıntılara https://gsse.ku.edu.tr/basvuru/basvuru-kosullari/ adresinden erişilebilir.
Son Güncelleme: Salı, 16 Haziran 2020 14:25
Gösterim: 6023