Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri 4+4+4 sistemiyle ilgili aylık raporunu açıklamasının ardından Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi de yeni düzenlemenin sonuçlarını ortaya koydu.

Bir aydır uygulanan kesintili eğitim sistemi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin 4+4+4’ü "Durduralım" çalışmasını yüzbinlerce imza, yüzlerce toplantı ve eylemin ardından şimdi de rapor yayınlayarak yaşanan sorunları belirledi. Raporda şunlara yer verdi:

* 66 aylık çocukların yaşayacağı yıkımın eylemlere konu olması birçok okulda laboratuvarların, kütüphanelerin, öğretmen odalarının, bodrumda yer alan bölümlerin yeni kayıtlar için sınıf haline getirilmesine neredeyse alfabedeki harf sayısının yetmediği oranda birinci sınıf açılmasına neden oldu.

* Bu durum kalabalık sınıflar görüntüsünü sergilememek adına küçük yaşta çocukların sınıf olmayan sınıflara, henüz inşaat halindeki okullara sokulmasına neden oldu. Birinci sınıflara yer açmak adına özellikle 3 ve 4. sınıflar birleştirildi. Mevcudu 60-80’e varan sınıflarda eğitim verilmeye başlandı.

* Sınıf ihtiyacını karşılamak için okul bahçelerine prefabrik sınıflar inşa edildi. İkili öğretime geçen ve farklı sınıfların aynı sınıfları kullandığı okullarda sınıflardaki sıra boyutları ve düzeninin birinci sınıflara uygun yapılmadığı görüldü.

* 66 aya eğitim vermek üzere eğitim almamış öğretmenler, okul öncesi eğitim dahi almamış çocuklar henüz eğitim müfredatının belirlenmediği koşullarda ve okulların fiziksel yapısı hazırlanmadan eğitime başladı.

* Okul denetimleri yaptığımızda öncelikle birinci sınıfların sınıf öğretmenleri ile yapılan görüşmelerde, çocukların ikili öğretime geçiş nedeniyle erken saatlerde okula gelmek zorunda kalmalarının uykusuzluğa neden olduğunu belirtildi. Çocukların ders saati boyunca dikkatlerini toplayamadıkları, sık sık tuvalet ihtiyacını sınıfta giderdiklerini, öğretmenlerin çocukların üstlerini değiştirmekten, paspas yapmaya kadar çeşitli angarya işler yapmak zorunda kaldıkları ortaya çıktı.

* Velilerinin sürekli okullara çağrıldığı, velilerin okul kapılarından ayrılamadığı görüldü.

* Okulların tuvaletlerinin çocuklara göre hazırlanmadığı, birinci sınıflara devam eden çocukların tuvaletlere kendileri gidebildiğinde dahi tuvalet temizliğini başaramadıkları, okullarda temizlik görevlilerinin bulunmadığı ya da sayının yetersiz olduğu, idarelerin temizlik görevlisi tutmak için velilerden para toplamaya çalışıldığına tanık olundu.

* Birçok okul ilkokul ve ortaokul olarak aynı binada eğitime başladı. Okulların duvarlarla bölünmesi, farklı okul ve yaş gruplarının aynı kapıdan giriş çıkış yapması aynı bahçeyi kullanması gibi sorunlar yaygınlaştı.

* Ek seçmeli derslerle ders saatleri arttırıldı. Bu durum okulların ilk ve ortaokul olarak ayrıştırılması ve ikili öğretim ile birleştiğinde çocukların kaldırmayacağı bir ağırlık oluştu.

* 4+4+4’ün en büyük mağdurlarından biri öğretmenler oldu. Okul dönüşümleri nedeniyle yaşanan sürgünlerin yanı sıra norm fazlası uygulaması ile birçok öğretmen istemediği okullara gitmek durumunda kaldı.

* Milli Eğitim Bakanlığı "okullarda para toplanmayacak" duyurusunu "veliler halden anlar" söylemine çevirdi. Hemen tüm okullarda temizlikten başlayarak okul giderleri için para toplanıyor.

* Birçok okul bölgede hiçbir talep yokken imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü.

* İmam hatip ortaokullarına toplam 109 bin 810 öğrencinin kayıt yaptırdığı, Türkiye genelinde, 733’ü bağımsız olmak üzere bin 141 imam hatip ortaokulunun açıldığı, 73 imam hatip ortaokuluna ise hiç kayıt yapılmadığı açıklandı.

* Mahalle okullarının imam hatiplere çevrilmesi ve mevcut öğrencilerin daha uzak okullara gönderilmeleri servis sorununun velilerin gündemine soktu.

* İmam hatip okullarına dönüştürülen birçok okulda Milli Eğitim Bakanlığı ve müdürlüklerinin açıklamalarının aksine ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokulu aynı binada ders işlemeye başladılar.

* Yeni eğitim-öğretim dönemi için hazırlanan 18 seçmeli dersin birçoğu için öğretmen bulunamadı.

* Meslek lisesi ve imam hatip dışında genel lise seçeneğinin zayıflatılması, lise öğrencilerinin okulsuz kalmasına, çoğu bölgede orada yer alan tek genel lisenin mevcutlarının katlanmasına yol açtı.

(hürriyeteğitim)

> Kütüphane, laboratuvar sınıf oldu

Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri 4+4+4 sistemiyle ilgili aylık raporunu açıklamasının ardından Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi de yeni düzenlemenin sonuçlarını ortaya koydu.

Bir aydır uygulanan kesintili eğitim sistemi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi’nin 4+4+4’ü "Durduralım" çalışmasını yüzbinlerce imza, yüzlerce toplantı ve eylemin ardından şimdi de rapor yayınlayarak yaşanan sorunları belirledi. Raporda şunlara yer verdi:

* 66 aylık çocukların yaşayacağı yıkımın eylemlere konu olması birçok okulda laboratuvarların, kütüphanelerin, öğretmen odalarının, bodrumda yer alan bölümlerin yeni kayıtlar için sınıf haline getirilmesine neredeyse alfabedeki harf sayısının yetmediği oranda birinci sınıf açılmasına neden oldu.

* Bu durum kalabalık sınıflar görüntüsünü sergilememek adına küçük yaşta çocukların sınıf olmayan sınıflara, henüz inşaat halindeki okullara sokulmasına neden oldu. Birinci sınıflara yer açmak adına özellikle 3 ve 4. sınıflar birleştirildi. Mevcudu 60-80’e varan sınıflarda eğitim verilmeye başlandı.

* Sınıf ihtiyacını karşılamak için okul bahçelerine prefabrik sınıflar inşa edildi. İkili öğretime geçen ve farklı sınıfların aynı sınıfları kullandığı okullarda sınıflardaki sıra boyutları ve düzeninin birinci sınıflara uygun yapılmadığı görüldü.

* 66 aya eğitim vermek üzere eğitim almamış öğretmenler, okul öncesi eğitim dahi almamış çocuklar henüz eğitim müfredatının belirlenmediği koşullarda ve okulların fiziksel yapısı hazırlanmadan eğitime başladı.

* Okul denetimleri yaptığımızda öncelikle birinci sınıfların sınıf öğretmenleri ile yapılan görüşmelerde, çocukların ikili öğretime geçiş nedeniyle erken saatlerde okula gelmek zorunda kalmalarının uykusuzluğa neden olduğunu belirtildi. Çocukların ders saati boyunca dikkatlerini toplayamadıkları, sık sık tuvalet ihtiyacını sınıfta giderdiklerini, öğretmenlerin çocukların üstlerini değiştirmekten, paspas yapmaya kadar çeşitli angarya işler yapmak zorunda kaldıkları ortaya çıktı.

* Velilerinin sürekli okullara çağrıldığı, velilerin okul kapılarından ayrılamadığı görüldü.

* Okulların tuvaletlerinin çocuklara göre hazırlanmadığı, birinci sınıflara devam eden çocukların tuvaletlere kendileri gidebildiğinde dahi tuvalet temizliğini başaramadıkları, okullarda temizlik görevlilerinin bulunmadığı ya da sayının yetersiz olduğu, idarelerin temizlik görevlisi tutmak için velilerden para toplamaya çalışıldığına tanık olundu.

* Birçok okul ilkokul ve ortaokul olarak aynı binada eğitime başladı. Okulların duvarlarla bölünmesi, farklı okul ve yaş gruplarının aynı kapıdan giriş çıkış yapması aynı bahçeyi kullanması gibi sorunlar yaygınlaştı.

* Ek seçmeli derslerle ders saatleri arttırıldı. Bu durum okulların ilk ve ortaokul olarak ayrıştırılması ve ikili öğretim ile birleştiğinde çocukların kaldırmayacağı bir ağırlık oluştu.

* 4+4+4’ün en büyük mağdurlarından biri öğretmenler oldu. Okul dönüşümleri nedeniyle yaşanan sürgünlerin yanı sıra norm fazlası uygulaması ile birçok öğretmen istemediği okullara gitmek durumunda kaldı.

* Milli Eğitim Bakanlığı "okullarda para toplanmayacak" duyurusunu "veliler halden anlar" söylemine çevirdi. Hemen tüm okullarda temizlikten başlayarak okul giderleri için para toplanıyor.

* Birçok okul bölgede hiçbir talep yokken imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü.

* İmam hatip ortaokullarına toplam 109 bin 810 öğrencinin kayıt yaptırdığı, Türkiye genelinde, 733’ü bağımsız olmak üzere bin 141 imam hatip ortaokulunun açıldığı, 73 imam hatip ortaokuluna ise hiç kayıt yapılmadığı açıklandı.

* Mahalle okullarının imam hatiplere çevrilmesi ve mevcut öğrencilerin daha uzak okullara gönderilmeleri servis sorununun velilerin gündemine soktu.

* İmam hatip okullarına dönüştürülen birçok okulda Milli Eğitim Bakanlığı ve müdürlüklerinin açıklamalarının aksine ilkokul, ortaokul ve imam hatip ortaokulu aynı binada ders işlemeye başladılar.

* Yeni eğitim-öğretim dönemi için hazırlanan 18 seçmeli dersin birçoğu için öğretmen bulunamadı.

* Meslek lisesi ve imam hatip dışında genel lise seçeneğinin zayıflatılması, lise öğrencilerinin okulsuz kalmasına, çoğu bölgede orada yer alan tek genel lisenin mevcutlarının katlanmasına yol açtı.

(hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ekim 2012 09:15

Gösterim: 2110

Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesi’nde bulunan Vali Kurt İsmail Paşa Ortaokulu Okulu 4/C sınıfı öğrenci ve velileri, okul açıldığından beri sınıfa öğretmen atanmamasından yakındı. Okul müdürü Paşa Aydınalp’ı da duyarsızlıkla suçladı. Müdür Aydınalp sınıfa yeni öğretmen atandığını belirtti.

Kayapınar İlçesi’nde bulunan Vali Kurt İsmail Paşa Ortaokulu 4/C sınıfına, eğitime başlandığı ilk günden beri öğretmen atanmamasına öğrenci velileri tepki gösterdi. Okul bahçesinde okul idaresi ve okul müdürü Paşa Aydınalp’i ilgisizlikle suçlayan veliler, “Yaklaşık 1.5 aydan beri çocuklarımız sınıfta boş boş oturtuluyor. Geçici olarak bir öğretmen atamışlardı. Ancak o da başka bir yere okula atandığını bildiği için ilgilenmiyor, ders yaptırmıyordu. O da gittikten sonra çocuklarımız her gün boş boş sınıfta oturtuldu. Okul idaresine, diğer sınıflara 5’er, ya da 6’şarlı olarak dağıtılmasını istedik. Ancak bizi dinlemediler. Çocuklarımızın boşa geçen 1.5 ay gibi zamanına acıyoruz. Öğrencilerimiz eğitimsiz kaldı. Sınıfta yaramazlık yapan öğrenciler camlara, pencerelere çıkıyormuş diye duyduk. Çocuklarımızın hayati tehlike içinde olmasına razı olmadık. Onun için burada toplandık” dedi.

Milli Eğitim okuldan 5 öğretmeni aldı

Okul Müdürü Müdürü Paşa Aydınalp ise daha eğitime başlanmadan önce hazırladıkları planda bir sıkıntı olmadığını ancak, okulların açılmasından sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okuldan 5 öğretmeni alarak başka okullara atadığını ve sıkıntının bundan sonra başladığını söyledi. Sıkıntıya çözüm arayışında olduğunu dile getiren Aydınalp, “Benimle, şahsımla ilgili bir problem değil. Ben İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazı yazdım. İhtiyacım olduğunu söyledim. Atama yapılmadı. Yani burası resmi bir kurum. Her şey yazışmalarla ve onaylarla olur. Ben müdür olarak sıkıntı olduğunda bununla ilgili yazı yazarım. Çözüm bulunmadığı takdirde yazışmaları takip eder, yetkililere hatırlatır ve çözüm bulunmasını isterim. 4/C sınıfı için de aynı böyle yaptık. Bugün bir öğretmen atandı. Yarın göreve başlayacak” dedi.

(hürriyeteğitim)

> Veliler, öğretmen atanmamasına tepki gösterdi

Diyarbakır merkez Kayapınar İlçesi’nde bulunan Vali Kurt İsmail Paşa Ortaokulu Okulu 4/C sınıfı öğrenci ve velileri, okul açıldığından beri sınıfa öğretmen atanmamasından yakındı. Okul müdürü Paşa Aydınalp’ı da duyarsızlıkla suçladı. Müdür Aydınalp sınıfa yeni öğretmen atandığını belirtti.

Kayapınar İlçesi’nde bulunan Vali Kurt İsmail Paşa Ortaokulu 4/C sınıfına, eğitime başlandığı ilk günden beri öğretmen atanmamasına öğrenci velileri tepki gösterdi. Okul bahçesinde okul idaresi ve okul müdürü Paşa Aydınalp’i ilgisizlikle suçlayan veliler, “Yaklaşık 1.5 aydan beri çocuklarımız sınıfta boş boş oturtuluyor. Geçici olarak bir öğretmen atamışlardı. Ancak o da başka bir yere okula atandığını bildiği için ilgilenmiyor, ders yaptırmıyordu. O da gittikten sonra çocuklarımız her gün boş boş sınıfta oturtuldu. Okul idaresine, diğer sınıflara 5’er, ya da 6’şarlı olarak dağıtılmasını istedik. Ancak bizi dinlemediler. Çocuklarımızın boşa geçen 1.5 ay gibi zamanına acıyoruz. Öğrencilerimiz eğitimsiz kaldı. Sınıfta yaramazlık yapan öğrenciler camlara, pencerelere çıkıyormuş diye duyduk. Çocuklarımızın hayati tehlike içinde olmasına razı olmadık. Onun için burada toplandık” dedi.

Milli Eğitim okuldan 5 öğretmeni aldı

Okul Müdürü Müdürü Paşa Aydınalp ise daha eğitime başlanmadan önce hazırladıkları planda bir sıkıntı olmadığını ancak, okulların açılmasından sonra İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okuldan 5 öğretmeni alarak başka okullara atadığını ve sıkıntının bundan sonra başladığını söyledi. Sıkıntıya çözüm arayışında olduğunu dile getiren Aydınalp, “Benimle, şahsımla ilgili bir problem değil. Ben İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazı yazdım. İhtiyacım olduğunu söyledim. Atama yapılmadı. Yani burası resmi bir kurum. Her şey yazışmalarla ve onaylarla olur. Ben müdür olarak sıkıntı olduğunda bununla ilgili yazı yazarım. Çözüm bulunmadığı takdirde yazışmaları takip eder, yetkililere hatırlatır ve çözüm bulunmasını isterim. 4/C sınıfı için de aynı böyle yaptık. Bugün bir öğretmen atandı. Yarın göreve başlayacak” dedi.

(hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ekim 2012 09:06

Gösterim: 2630

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 1997'de 581 imam hatip ortaokulunun kapatıldığını ifade ederek, ''4+4+4 sonrası bin 141 imam hatip ortaokulu açıldı. Bu bir eğitim politikası değil, ideolojik tavırdır'' dedi.

Serter, düzenlediği basın toplantısında, ''4+4+4 eğitim sisteminin birinci ayını'' değerlendirdi.

Projeksiyon eşliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan elde ettiği verileri aktaran Serter, toplam okullar içinde 10 bin 413 okulda, okulların yüzde 33'ünde birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapıldığını söyledi. Serter, yüksek olan bu orandan utanç duyması gereken Milli Eğitim Bakanlığı'nın, birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapmanın doğru, çocukların yararına olduğuna dair makaleler yayımladığını belirtti.

Taşımalı eğitimin, öğrenci, aile ve devlet açısından külfet olduğunu ifade eden Serter, traktörün arkasında yer alan öğrencilerin bulunduğu bir fotoğraf gösterdi.

4+4+4 uygulamasından sonra, ilk ve ortaokullarda, aynı binada eğitim oranının yüzde 35 olduğunu ifade eden Serter, ''2011-2012'de birinci sınıflara kesin kayıt sayısı 1 milyon 285 bindi. Bu yıl, e kayıt sistemi doğrultusunda yaş grubu itibariyle kayıt yaptırması gereken öğrenci sayı 2 milyon 313 bin 888. Kesin kayıt ise 1 milyon 758 bindir. 555 bin 888 öğrenciye ne oldu- Bakan, rapor alıp okula kayıt yaptırmayan öğrenci oranının yüzde 3 olduğunu söylüyor. Ancak bu oranın, yüzde 24 olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Serter, 2012-2013'te ilkokuldaki öğrenci sayısının 473 bin artmasına rağmen okul sayısının azaldığını; 2000'de 35 bin olan ilköğretim okul sayısının, 27 bin 922'ye düştüğünü vurguladı.

Seçmeli dersleri kim seçiyor

''Seçmeli dersleri kim seçiyor-'' diye soran Serter, ''Veli ve okul yöneticileri seçiyor. Velinin seçmesi bile son derece çağdışı ama şu anda müdürler zorla seçtiriyor, yönlendiriyor, 'ders açamayız, öğretmenimiz yok' diyor, öğrenciler ağırlıklı olarak din modülüne yönlendiriliyor'' görüşünü savundu.

60-83 aylık çocukların, aynı sınıfta eğitim yaptıklarını anlatan Serter, küçük yaş grubunda öğrenci sayısı azınlıktaysa, bunu yok sayma mecburiyetinde bırakan öğretmen trajedisiyle karşı karşıya olduklarını savundu.

Riskli okullarda ders yapılıyor

Serter, Diyarbakır Bismil'de, 2010'da yıkım kararı alınan bir okulda, çatı onarımının ardından 600 öğrencinin okuduğunu iddia etti.

Kütüphanelerin, laboratuvarların, sığınakların derslik yapıldığını ifade eden Serter, eğitimde fırsat eşitsizliğinin kapılarının açıldığını öne sürdü. Serter, imam hatip okullarında sadece birinci sınıflarına öğrenci alındığını, yüzde 75'in boş olduğunu kaydederek, ''1997'de 581 imam hatip ortaokulu kapatıldı, 4+4+4 sonrası bin 141 imam hatip ortaokulu açıldı. Bu bir eğitim politikası değil, ideolojik tavır, rövanş alma politikası, çocuklarımız üzerinden AKP'nin siyaset yapma modelidir. 4+4+4 eğitim modeli iflas etmiştir. Bu iflasla yetinmeyenler, hükümete yaranmak uğruna okullarımızın ismini değiştirip, yeni okul isimleriyle mesaj iletmektedir. Başbakan'a çağrı yapıyorum; bu uygulamayı durdursun. Annesinin ismini yaşatmak istiyorsa ekonomik durumu iyi, hemen bir ilköğretim okulu yaptırsın, annesinin ismini versin'' diye konuştu.

Ders kitaplarında ayrımcılık ifadesi

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bastığı ortaöğretim Tarih ders kitabında Süryani ve Ermeniler'e yönelik ayrımcı ve hakaret dolu ifadelere yer verildiğini ileri sürerek, bu ifadelerin kitaplardan çıkarılmasını istedi.

Dora, düzenlediği basın toplantısında, ortaöğretim 10. sınıflar için hazırlanan Tarih ders kitabının insan haklarına aykırı şekilde yazıldığını iddia etti.

Kitabın 67 ve 68. sayfalarında Süryanilerin Osmanlı zamanında vatan hainliği yaptığı iddialarının yer aldığını ifade eden Dora, aynı kitabın 215. sayfasında da Ermeniler için benzer sözlerin kullanıldığını söyledi.

Dora, bu tarz ifadelerin gençlerin Süryaniler ve Ermeniler hakkındaki düşüncelerini etkileyeceğini belirterek, ''Birlikte yaşamanın zeminini ortadan kaldıran çağdışı ifadelerin acilen kitaptan çıkarılması gerekmektedir'' dedi.

Dora, ''Sayın Başbakan, 'Müslümanların Masumiyeti' filmine gelen tepkiler üzerine hükümetin nefret suçuna yönelik olarak harekete geçeceğini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını kamuoyuyla paylaşmıştır. O halde soruyorum, kitapta geçen ifadeler nefret söylemi değil midir-'' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile daha önce yaptığı görüşmede hakaret içeren ifadelerin müfredattan çıkarılması için harekete geçileceği bilgisi aldığını ancak çıkarılmadığını söyleyen Dora, ''Sayın Bakanı buradan bir kez daha göreve çağırıyorum. Çocukların ve gençlerin önyargılarla dolu bir dünyada büyümemeleri için Sayın Bakan'ın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini inanıyorum" dedi.

> Meclis’te 4+4+4 kavgası yeniden alevlendi

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 1997'de 581 imam hatip ortaokulunun kapatıldığını ifade ederek, ''4+4+4 sonrası bin 141 imam hatip ortaokulu açıldı. Bu bir eğitim politikası değil, ideolojik tavırdır'' dedi.

Serter, düzenlediği basın toplantısında, ''4+4+4 eğitim sisteminin birinci ayını'' değerlendirdi.

Projeksiyon eşliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan elde ettiği verileri aktaran Serter, toplam okullar içinde 10 bin 413 okulda, okulların yüzde 33'ünde birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapıldığını söyledi. Serter, yüksek olan bu orandan utanç duyması gereken Milli Eğitim Bakanlığı'nın, birleştirilmiş sınıflarda eğitim yapmanın doğru, çocukların yararına olduğuna dair makaleler yayımladığını belirtti.

Taşımalı eğitimin, öğrenci, aile ve devlet açısından külfet olduğunu ifade eden Serter, traktörün arkasında yer alan öğrencilerin bulunduğu bir fotoğraf gösterdi.

4+4+4 uygulamasından sonra, ilk ve ortaokullarda, aynı binada eğitim oranının yüzde 35 olduğunu ifade eden Serter, ''2011-2012'de birinci sınıflara kesin kayıt sayısı 1 milyon 285 bindi. Bu yıl, e kayıt sistemi doğrultusunda yaş grubu itibariyle kayıt yaptırması gereken öğrenci sayı 2 milyon 313 bin 888. Kesin kayıt ise 1 milyon 758 bindir. 555 bin 888 öğrenciye ne oldu- Bakan, rapor alıp okula kayıt yaptırmayan öğrenci oranının yüzde 3 olduğunu söylüyor. Ancak bu oranın, yüzde 24 olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Serter, 2012-2013'te ilkokuldaki öğrenci sayısının 473 bin artmasına rağmen okul sayısının azaldığını; 2000'de 35 bin olan ilköğretim okul sayısının, 27 bin 922'ye düştüğünü vurguladı.

Seçmeli dersleri kim seçiyor

''Seçmeli dersleri kim seçiyor-'' diye soran Serter, ''Veli ve okul yöneticileri seçiyor. Velinin seçmesi bile son derece çağdışı ama şu anda müdürler zorla seçtiriyor, yönlendiriyor, 'ders açamayız, öğretmenimiz yok' diyor, öğrenciler ağırlıklı olarak din modülüne yönlendiriliyor'' görüşünü savundu.

60-83 aylık çocukların, aynı sınıfta eğitim yaptıklarını anlatan Serter, küçük yaş grubunda öğrenci sayısı azınlıktaysa, bunu yok sayma mecburiyetinde bırakan öğretmen trajedisiyle karşı karşıya olduklarını savundu.

Riskli okullarda ders yapılıyor

Serter, Diyarbakır Bismil'de, 2010'da yıkım kararı alınan bir okulda, çatı onarımının ardından 600 öğrencinin okuduğunu iddia etti.

Kütüphanelerin, laboratuvarların, sığınakların derslik yapıldığını ifade eden Serter, eğitimde fırsat eşitsizliğinin kapılarının açıldığını öne sürdü. Serter, imam hatip okullarında sadece birinci sınıflarına öğrenci alındığını, yüzde 75'in boş olduğunu kaydederek, ''1997'de 581 imam hatip ortaokulu kapatıldı, 4+4+4 sonrası bin 141 imam hatip ortaokulu açıldı. Bu bir eğitim politikası değil, ideolojik tavır, rövanş alma politikası, çocuklarımız üzerinden AKP'nin siyaset yapma modelidir. 4+4+4 eğitim modeli iflas etmiştir. Bu iflasla yetinmeyenler, hükümete yaranmak uğruna okullarımızın ismini değiştirip, yeni okul isimleriyle mesaj iletmektedir. Başbakan'a çağrı yapıyorum; bu uygulamayı durdursun. Annesinin ismini yaşatmak istiyorsa ekonomik durumu iyi, hemen bir ilköğretim okulu yaptırsın, annesinin ismini versin'' diye konuştu.

Ders kitaplarında ayrımcılık ifadesi

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bastığı ortaöğretim Tarih ders kitabında Süryani ve Ermeniler'e yönelik ayrımcı ve hakaret dolu ifadelere yer verildiğini ileri sürerek, bu ifadelerin kitaplardan çıkarılmasını istedi.

Dora, düzenlediği basın toplantısında, ortaöğretim 10. sınıflar için hazırlanan Tarih ders kitabının insan haklarına aykırı şekilde yazıldığını iddia etti.

Kitabın 67 ve 68. sayfalarında Süryanilerin Osmanlı zamanında vatan hainliği yaptığı iddialarının yer aldığını ifade eden Dora, aynı kitabın 215. sayfasında da Ermeniler için benzer sözlerin kullanıldığını söyledi.

Dora, bu tarz ifadelerin gençlerin Süryaniler ve Ermeniler hakkındaki düşüncelerini etkileyeceğini belirterek, ''Birlikte yaşamanın zeminini ortadan kaldıran çağdışı ifadelerin acilen kitaptan çıkarılması gerekmektedir'' dedi.

Dora, ''Sayın Başbakan, 'Müslümanların Masumiyeti' filmine gelen tepkiler üzerine hükümetin nefret suçuna yönelik olarak harekete geçeceğini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını kamuoyuyla paylaşmıştır. O halde soruyorum, kitapta geçen ifadeler nefret söylemi değil midir-'' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ile daha önce yaptığı görüşmede hakaret içeren ifadelerin müfredattan çıkarılması için harekete geçileceği bilgisi aldığını ancak çıkarılmadığını söyleyen Dora, ''Sayın Bakanı buradan bir kez daha göreve çağırıyorum. Çocukların ve gençlerin önyargılarla dolu bir dünyada büyümemeleri için Sayın Bakan'ın da üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini inanıyorum" dedi.

Son Güncelleme: Perşembe, 18 Ekim 2012 14:12

Gösterim: 2545

Harp Okulu öğrencisi de oy kullanabilecek

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, 18 yaşa seçilme hakkı veren düzenlemenin bugün Meclis'e geleceğini açıkladı. Harp Okulu öğrencilerinin de oy kullanması teklife eklendi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, teklifin içerisinde suistimalleri önleyici bazı düzenlemelerin de olacağını vurguladı.

Canikli, 18 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyan teklifte askerlik yapmış olmanın vekil adaylığının ön şartı olmaktan çıkacağını da ifade etti

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise teklifin içerisinde Harp Okulu öğrencilerine seçilme hakkı tanıyan bir düzenleme bulunacağını belirtti.

Bozdağ, kapsam ve sınırlamaların daha sonra kanunla belirleneceğini ifade etti.

> Onlar da oy kullanabilecek

Harp Okulu öğrencisi de oy kullanabilecek

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, 18 yaşa seçilme hakkı veren düzenlemenin bugün Meclis'e geleceğini açıkladı. Harp Okulu öğrencilerinin de oy kullanması teklife eklendi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, teklifin içerisinde suistimalleri önleyici bazı düzenlemelerin de olacağını vurguladı.

Canikli, 18 yaşındakilere seçilme hakkı tanıyan teklifte askerlik yapmış olmanın vekil adaylığının ön şartı olmaktan çıkacağını da ifade etti

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise teklifin içerisinde Harp Okulu öğrencilerine seçilme hakkı tanıyan bir düzenleme bulunacağını belirtti.

Bozdağ, kapsam ve sınırlamaların daha sonra kanunla belirleneceğini ifade etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 18 Ekim 2012 15:40

Gösterim: 1769

Türkiye'de internet üzerinden seçim yapılıp yapılmayacağı tartışıladursun, Bingöl'ün İMKB Kaleönü İlkokul ve Ortaokul öğrencileri okul temsilcisini ilk defa elektronik ortamda seçti.

Başarılı geçen seçimde, adayların aldıkları oy oranları ve grafikleri de saniye saniye ekrana yansıtılarak öğrencilere gösterildi.

İMKB Kaleönü İlkokulu ve Ortaokulu Bilişim Teknolojileri öğretmeni Mehmet Yıldız'ın geliştirdiği yazılım sayesinde elektronik seçim Bingöl'de ilk defa uygulandı. Okul web sitesinde oluşturulan e-seçim modülü sayesinde öğrenciler sandık yerine elektronik ortamda oy kullanarak seçimini yaptı. Seçim öncesi adaylar, okul web sitesinde oluşturulan e-seçim modülünden adaylıklarını ilan edip, propaganda yaptı. Her sınıfın adayını belirlemesinden sonra ise öğrenciler merakla okul temsilciliği seçim sonucunu bekledi.

Okul temsilciliği seçimi için oy verme işlemi bugün saat 10.00'da başladı. İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Sarı'nın da izlediği seçimde adayların mükerrer oy kullanmasını engellemek için özel formül geliştirildi. Kimlik numarası ve okul numaraları kullanılarak oluşturulan kütük numarası ile öğrencilerin oy pusulası oluşturuldu. Oluşturulan pusulalar tutanakla teslim edildi. Pusulaları teslim alan seçmenler, bilgisayar laboratuvarına gruplar halinde girerek, elektronik ortamda oy kullandı. Ayrıca evde eğitim gören 2 öğrenci ise oyunu uzaktan kullanarak bir ilki gerçekleştirdi.

Okulda kurulan ekran sayesinde seçim canlı olarak izlendi. Genel seçimlerde kullanılan oy oranlarının grafik dağılımı bu seçimde de kullanıldı.

(haber7)

> Onlar seçimlerini elektronik ortamda yaptılar

Türkiye'de internet üzerinden seçim yapılıp yapılmayacağı tartışıladursun, Bingöl'ün İMKB Kaleönü İlkokul ve Ortaokul öğrencileri okul temsilcisini ilk defa elektronik ortamda seçti.

Başarılı geçen seçimde, adayların aldıkları oy oranları ve grafikleri de saniye saniye ekrana yansıtılarak öğrencilere gösterildi.

İMKB Kaleönü İlkokulu ve Ortaokulu Bilişim Teknolojileri öğretmeni Mehmet Yıldız'ın geliştirdiği yazılım sayesinde elektronik seçim Bingöl'de ilk defa uygulandı. Okul web sitesinde oluşturulan e-seçim modülü sayesinde öğrenciler sandık yerine elektronik ortamda oy kullanarak seçimini yaptı. Seçim öncesi adaylar, okul web sitesinde oluşturulan e-seçim modülünden adaylıklarını ilan edip, propaganda yaptı. Her sınıfın adayını belirlemesinden sonra ise öğrenciler merakla okul temsilciliği seçim sonucunu bekledi.

Okul temsilciliği seçimi için oy verme işlemi bugün saat 10.00'da başladı. İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Sarı'nın da izlediği seçimde adayların mükerrer oy kullanmasını engellemek için özel formül geliştirildi. Kimlik numarası ve okul numaraları kullanılarak oluşturulan kütük numarası ile öğrencilerin oy pusulası oluşturuldu. Oluşturulan pusulalar tutanakla teslim edildi. Pusulaları teslim alan seçmenler, bilgisayar laboratuvarına gruplar halinde girerek, elektronik ortamda oy kullandı. Ayrıca evde eğitim gören 2 öğrenci ise oyunu uzaktan kullanarak bir ilki gerçekleştirdi.

Okulda kurulan ekran sayesinde seçim canlı olarak izlendi. Genel seçimlerde kullanılan oy oranlarının grafik dağılımı bu seçimde de kullanıldı.

(haber7)

Son Güncelleme: Perşembe, 18 Ekim 2012 13:22

Gösterim: 1882


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.