Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
İzmir merkezli "Sınav" operasyonunda gözaltına alınan 34 şüpheli adliyeye sevk edildi.
ÖSYM tarafından düzenlenen memurluk ve üniversite sınavlarına, sahte belgelerle adayların yerine başka kişilerin girmesini sağlayan terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütüne yönelik İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, adliyeye sevk edildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince yaklaşık 1 yıl süren araştırma ve takip sonrası 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye gönderildi.
Terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütünce ''resmi evrakta sahtecilik'' yapılarak, menfaat karşılığı ve örgütün baskı unsurları kullanılarak, LYS, KPSS ve KPDS gibi ÖSYM tarafından yapılan sınavlara daha önce girerek başarılı olmuş ve ''joker'' tabir edilen kişilerin, başkalarının yerine sınava sokulduğu ileri sürülüyor. Gözaltına alınan 34 şüpheliden 30'unun, terör örgütünün şehir yapılanması KCK ile bağlantısı bulunduğu iddia ediliyor.
Suç örgütünün, aralarında bazı bakanlıkların da bulunduğu çeşitli kamu kurumlarına bu yöntemle eleman yerleştirdiği ileri sürülüyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir merkezli "Sınav" operasyonunda gözaltına alınan 34 şüpheli adliyeye sevk edildi.
ÖSYM tarafından düzenlenen memurluk ve üniversite sınavlarına, sahte belgelerle adayların yerine başka kişilerin girmesini sağlayan terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütüne yönelik İzmir merkezli gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, adliyeye sevk edildi.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince yaklaşık 1 yıl süren araştırma ve takip sonrası 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 34 kişi, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye gönderildi.
Terör örgütünün şehir yapılanması KCK bağlantılı suç örgütünce ''resmi evrakta sahtecilik'' yapılarak, menfaat karşılığı ve örgütün baskı unsurları kullanılarak, LYS, KPSS ve KPDS gibi ÖSYM tarafından yapılan sınavlara daha önce girerek başarılı olmuş ve ''joker'' tabir edilen kişilerin, başkalarının yerine sınava sokulduğu ileri sürülüyor. Gözaltına alınan 34 şüpheliden 30'unun, terör örgütünün şehir yapılanması KCK ile bağlantısı bulunduğu iddia ediliyor.
Suç örgütünün, aralarında bazı bakanlıkların da bulunduğu çeşitli kamu kurumlarına bu yöntemle eleman yerleştirdiği ileri sürülüyor.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 14:00
Gösterim: 1711
İki sene önceki kapesese’de dümen yapıldığı, dini-imanı dilinden düşürmeyen arkadaşların soruları araklayarak, kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıkmışsa...
Öğretmenlik sınavında cevapların sızdırıldığı, iki kere ikiyi denk getiremeyen lavukların, imkânsızskora ulaşıp, 120’de 120 doğru yaptığı tespit edilmişse... Üniversite sınavının şıklarına kabak gibişifre konulmuşsa... Ve, o şifre, büyüsünler de “badem” olsunlar diye “çağla badem”lere ezberletilmişse... Her üniversite sınavından sonra, şöyle şampiyonuz böyle birinciyiz filan diye, çarşaf çarşaf ilan veren takunyalı dershaneler, şifreli sınavdan sonra, gene çok başarılı olmalarına rağmen, her nedense, tek sütun bile ilan vermediyse... Polis Akademisi’ne giriş sınavında, soruların zimmete geçirildiği, hırsızların polis olmaya çalıştığı anlaşılmışsa... Daha bu ay, aynı Polis Akademisi’nde, bütünlemeye kalıp, çakmalarına rağmen, yönerge değişikliği katakullisiyle, 100 üzerinden 18 alanlar bile sınıfı geçtiyse... Polis Akademisi’nde öğretim üyesi olan ve sınıfta bıraktıkları tiplerin sınıfı geçtiğini öğrenen hukuk profesörleri “insaf, ayıptır, utançtır, böyle rezalet
görmedik” dediyse...
Kamu bankasına müfettişlik sınavı açıp, en az 80 puan gerektiği halde, 70’likler doldurulduysa... Güya sahtekârları yakalayacak olan müfettişlerin sınavında sahtekârlık
yapıldığı anlaşılınca, ay çok pardon, bilgisayar hata yapmış deniyorsa... Soruları özel üniversite tarafından hazırlanan, bi başka kamu bankasının sınavı, daha önce, aynı özel üniversite tarafından, bi başka kamu sınavında, tıpatıp sorulmuşsa... Sağlık Bakanlığı’nın unvan sınavında, 20 sorunun iptal edilmesine, 17 sorunun cevap şıklarının değiştirilmesine, zaten alt tarafı 50 soru sorulmasına rağmen, unvanı yükseltilmek istenen süper zekâ’ların gene de beceremediğigörülüyorsa... Bir üniversitenin yetenek sınavında, kazananlar açıklanıyor, sonra o liste indiriliyor, başka liste asılıyor, kazananlara siz kazanamadınız deniyor, namuslu bi savcı çıkıp, oha artık birader diyor ve sınavı iptal ettiriyorsa... Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavındaki soruların, yandaş sendikanın çalıştayında belirlenen sorular olduğu ve tesadüfe bak, o sendikadan olanların kazandığı belirleniyorsa... Diyanet İşleri’nde olmayacak duaya amin deniyor, müezzinlik-vaizlik sınavında başarılı olan adayların, sanırım uygun tarikattan olmadıkları için, başarısız ilan edildikleri ortaya çıkıyorsa...
Üniversite, hatta iki üniversite mezunu gençler, devlette odacı olmak için bile 150 tane sınava girerken, ataması yapılmayan öğretmenler pazarda limon satarken, Türkçe okuryazar oldukları şüpheli molla’lar, sözlüsüz-yazılısız, devlette kadrolu oluyorsa...
TRT’de sınav açıp, sonuçları internetten yayınlıyor, ancak, torpil taleplerini silmeyi unutuyorlar ve böylece, kazanan isimlerin yanında, şu müdür tanıyor, bu müdür kefil gibi notların düşüldüğü enseleniyorsa... İtfaiyeye alınacak üç personel için sınav yapılıyor, yüzlerce aday, belgen eksik diye sınava sokulmuyor, sonuçlar açıklanınca, belediye başkanının oğlu ve kayınbiraderiyle, zabıta müdürünün oğlunun kazandığı ortaya çıkıyorsa... 4 artı 4 artı 4 ayağıyla, bu seneki üniversite sınavına son dakka kala, yerleştirme hesabı değiştiriliyor, okulların başarısı dikkate alınmıyor, okumak için maça isteyen Anadolu ve Fen liseleri cezalandırılıp, bol keseden not dağıtan dandik okullar ödüllendiriliyorsa...
*
Özetle...
“Namuslu yurttaş ol, kurallara uy” diye büyüttüğümüz çocuklarımızın geleceğiyle alakalı her sınav
“düzgün”se... Sorularının çalındığı iddia edilen son kapesese “yamuk” mudur?
*
a, haşa
b, külliyen iftira
c, fitnecilerin yalanı
d, dedikodudan ibaret
e, yetmez ama evet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İki sene önceki kapesese’de dümen yapıldığı, dini-imanı dilinden düşürmeyen arkadaşların soruları araklayarak, kul hakkı yemeye utanmadıkları ortaya çıkmışsa...
Öğretmenlik sınavında cevapların sızdırıldığı, iki kere ikiyi denk getiremeyen lavukların, imkânsızskora ulaşıp, 120’de 120 doğru yaptığı tespit edilmişse... Üniversite sınavının şıklarına kabak gibişifre konulmuşsa... Ve, o şifre, büyüsünler de “badem” olsunlar diye “çağla badem”lere ezberletilmişse... Her üniversite sınavından sonra, şöyle şampiyonuz böyle birinciyiz filan diye, çarşaf çarşaf ilan veren takunyalı dershaneler, şifreli sınavdan sonra, gene çok başarılı olmalarına rağmen, her nedense, tek sütun bile ilan vermediyse... Polis Akademisi’ne giriş sınavında, soruların zimmete geçirildiği, hırsızların polis olmaya çalıştığı anlaşılmışsa... Daha bu ay, aynı Polis Akademisi’nde, bütünlemeye kalıp, çakmalarına rağmen, yönerge değişikliği katakullisiyle, 100 üzerinden 18 alanlar bile sınıfı geçtiyse... Polis Akademisi’nde öğretim üyesi olan ve sınıfta bıraktıkları tiplerin sınıfı geçtiğini öğrenen hukuk profesörleri “insaf, ayıptır, utançtır, böyle rezalet
görmedik” dediyse...
Kamu bankasına müfettişlik sınavı açıp, en az 80 puan gerektiği halde, 70’likler doldurulduysa... Güya sahtekârları yakalayacak olan müfettişlerin sınavında sahtekârlık
yapıldığı anlaşılınca, ay çok pardon, bilgisayar hata yapmış deniyorsa... Soruları özel üniversite tarafından hazırlanan, bi başka kamu bankasının sınavı, daha önce, aynı özel üniversite tarafından, bi başka kamu sınavında, tıpatıp sorulmuşsa... Sağlık Bakanlığı’nın unvan sınavında, 20 sorunun iptal edilmesine, 17 sorunun cevap şıklarının değiştirilmesine, zaten alt tarafı 50 soru sorulmasına rağmen, unvanı yükseltilmek istenen süper zekâ’ların gene de beceremediğigörülüyorsa... Bir üniversitenin yetenek sınavında, kazananlar açıklanıyor, sonra o liste indiriliyor, başka liste asılıyor, kazananlara siz kazanamadınız deniyor, namuslu bi savcı çıkıp, oha artık birader diyor ve sınavı iptal ettiriyorsa... Eğitim Kurumu Müdürlüğü sınavındaki soruların, yandaş sendikanın çalıştayında belirlenen sorular olduğu ve tesadüfe bak, o sendikadan olanların kazandığı belirleniyorsa... Diyanet İşleri’nde olmayacak duaya amin deniyor, müezzinlik-vaizlik sınavında başarılı olan adayların, sanırım uygun tarikattan olmadıkları için, başarısız ilan edildikleri ortaya çıkıyorsa...
Üniversite, hatta iki üniversite mezunu gençler, devlette odacı olmak için bile 150 tane sınava girerken, ataması yapılmayan öğretmenler pazarda limon satarken, Türkçe okuryazar oldukları şüpheli molla’lar, sözlüsüz-yazılısız, devlette kadrolu oluyorsa...
TRT’de sınav açıp, sonuçları internetten yayınlıyor, ancak, torpil taleplerini silmeyi unutuyorlar ve böylece, kazanan isimlerin yanında, şu müdür tanıyor, bu müdür kefil gibi notların düşüldüğü enseleniyorsa... İtfaiyeye alınacak üç personel için sınav yapılıyor, yüzlerce aday, belgen eksik diye sınava sokulmuyor, sonuçlar açıklanınca, belediye başkanının oğlu ve kayınbiraderiyle, zabıta müdürünün oğlunun kazandığı ortaya çıkıyorsa... 4 artı 4 artı 4 ayağıyla, bu seneki üniversite sınavına son dakka kala, yerleştirme hesabı değiştiriliyor, okulların başarısı dikkate alınmıyor, okumak için maça isteyen Anadolu ve Fen liseleri cezalandırılıp, bol keseden not dağıtan dandik okullar ödüllendiriliyorsa...
*
Özetle...
“Namuslu yurttaş ol, kurallara uy” diye büyüttüğümüz çocuklarımızın geleceğiyle alakalı her sınav
“düzgün”se... Sorularının çalındığı iddia edilen son kapesese “yamuk” mudur?
*
a, haşa
b, külliyen iftira
c, fitnecilerin yalanı
d, dedikodudan ibaret
e, yetmez ama evet
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 13:45
Gösterim: 2615
Eskişehir Öğretmenevi'ni denetleyen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğretmenevinin içki servisi için belediyeden ruhsat almasını istedi. AKP'li Odunpazarı Belediyesi izin vermedi.
Geçen günlerde Eskişehir Öğretmenevi’ni denetleyen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğretmenevinin içki ruhsatı olmadığını belirterek belediyeden izin alınmasını istedi. Ancak AKP’li Odunpazarı Belediyesi, öğretmenevinin okullar bölgesinde olduğunu savunarak ruhsat vermedi. Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Kepez, “Öğretmenevi alkollü bölgeler kapsamına girmiyor. Ayrıca okullar bölgesi içinde yer alıyor. Biz yönetmeliğe göre hareket ediyoruz” dedi. Bu duruma tepki gösteren Eskişehir Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, “AKP iktidarı her geçen gün yasakçı zihniyetine hız veriyor. Bir de yasaklara kılıf bulmakta üzerlerine yok. Bu tamamen kasıtlı bir olay” diye konuştu.
(cumhuriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Eskişehir Öğretmenevi'ni denetleyen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğretmenevinin içki servisi için belediyeden ruhsat almasını istedi. AKP'li Odunpazarı Belediyesi izin vermedi.
Geçen günlerde Eskişehir Öğretmenevi’ni denetleyen Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğretmenevinin içki ruhsatı olmadığını belirterek belediyeden izin alınmasını istedi. Ancak AKP’li Odunpazarı Belediyesi, öğretmenevinin okullar bölgesinde olduğunu savunarak ruhsat vermedi. Odunpazarı Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Kepez, “Öğretmenevi alkollü bölgeler kapsamına girmiyor. Ayrıca okullar bölgesi içinde yer alıyor. Biz yönetmeliğe göre hareket ediyoruz” dedi. Bu duruma tepki gösteren Eskişehir Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, “AKP iktidarı her geçen gün yasakçı zihniyetine hız veriyor. Bir de yasaklara kılıf bulmakta üzerlerine yok. Bu tamamen kasıtlı bir olay” diye konuştu.
(cumhuriyet)
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 11:17
Gösterim: 2176
Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren idareci, eğitimci ve personeline mecburi rotasyon getirmeye hazırlanıyor.
Milli Eğitim’deki değişim dönüşüm devam ediyor. Şu an uygulanan sistemi 2012-2013 eğitim-öğretim yılında tamamen değiştirmekte kararlı. Ajans K’de çıkan yazıya göre, Bakanlık bu değişimi gerçekleştirmek için mecburi rotasyon uygulamasını hayata geçirecek.
“Mecburi rotasyon fikrinin ana kaynağı; MEB’in Antalya’da düzenlediği Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı. Bu çalıştayda; Türkiye 6 hizmet bölgesine ayrılmış ve eğitimcilerin eğitim bölgesinden birinde en fazla 8 yıl çalışabileceği kararı alınmıştı” denilen yazıya şöyledevam ediliyor:
“Çalıştayda alınan kararlara göre; bulunduğu ilde zorunlu yer değiştirme tarihi itibariyle en az 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayanlar, isteğe bağlı yer değişikliği kapsamında 20 il tercihinde bulunabilecekti. Bölge hizmetini tamamlamamış olanlar da bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı 5 tercih yapabilecekti.” Yazının devamında şu cümleler yer alıyor:
“Bakanlık; oluşabilecek kamuoyu baskısı ve 4+4+4 sisteminin henüz tam olarak düzenlenmemesi nedeniyle şu an geri adım atmış ve eğitimcilere il dışı mecburi rotasyondan vazgeçmiş durumda. Bunun yerine kademeli geçiş benimsendi. Önce aynı ilde 8 veya 10 yıllık eğitimcilere ve personele aynı ilde rotasyon uygulayacaklar. Sonra da kademeli olarak aynı ilde 15 yıl kalanlar ve bölge hizmetini tamamlamamış olanlar, bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı olmak kaydıyla 5 il tercih edebilecek.”
Yazıdaki son cümleler ise şunlar:
“Sözün özü; Bakanlık öğretmenlere mecburi rotasyonu öyle veya böyle uygulayacak. Şu an karar verilemeyen konu;
Müdür yardımcılarının yaklaşık yüzde 65’i sınav sonucu atandı. Ancak; sınav sonucu atananların bir kısmı ile Bakanlığın görüşleri bağdaşmadı. Bakanlık bu oluşumu kırabilmek için şu an elindeki en büyük kozu kullanacak ve dönüşüme uğrayan okulların Müdür Yardımcılarını ya liyakat sınavı sonucunda mülakatla atayacak ya da eskiden olduğu gibi ‘Okul Müdürünün tavsiyesi Milli Eğitim Müdürü’nün onayı ve Valilik Makamı’nın tensipleriyle’ Okul Müdür Yardımcısı olarak atayacak. Okul Müdürlerine rotasyon uygulandı, ancak Bakanlık bundan istediği sonucu elde edemedi. Sadece müdürler yer değiştirdi. Bakanlık şimdi bu engeli aşabilmek için onlara da aynı müfettişlere-eğitim denetçilerine uygulanan yöntemi getiriyor.
Bakanlık bu değişiklikleri 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nun değişmesiyle birlikte yürürlüğe giren 652 sayılı KHK kapsamında mevzuat düzenlemeleri ile yapmayı planlıyor.
(personelmeb)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren idareci, eğitimci ve personeline mecburi rotasyon getirmeye hazırlanıyor.
Milli Eğitim’deki değişim dönüşüm devam ediyor. Şu an uygulanan sistemi 2012-2013 eğitim-öğretim yılında tamamen değiştirmekte kararlı. Ajans K’de çıkan yazıya göre, Bakanlık bu değişimi gerçekleştirmek için mecburi rotasyon uygulamasını hayata geçirecek.
“Mecburi rotasyon fikrinin ana kaynağı; MEB’in Antalya’da düzenlediği Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı. Bu çalıştayda; Türkiye 6 hizmet bölgesine ayrılmış ve eğitimcilerin eğitim bölgesinden birinde en fazla 8 yıl çalışabileceği kararı alınmıştı” denilen yazıya şöyledevam ediliyor:
“Çalıştayda alınan kararlara göre; bulunduğu ilde zorunlu yer değiştirme tarihi itibariyle en az 2 yıllık çalışma süresini tamamlayanlardan; hizmet bölgelerindeki zorunlu çalışma sürelerini tamamlayanlar, isteğe bağlı yer değişikliği kapsamında 20 il tercihinde bulunabilecekti. Bölge hizmetini tamamlamamış olanlar da bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı 5 tercih yapabilecekti.” Yazının devamında şu cümleler yer alıyor:
“Bakanlık; oluşabilecek kamuoyu baskısı ve 4+4+4 sisteminin henüz tam olarak düzenlenmemesi nedeniyle şu an geri adım atmış ve eğitimcilere il dışı mecburi rotasyondan vazgeçmiş durumda. Bunun yerine kademeli geçiş benimsendi. Önce aynı ilde 8 veya 10 yıllık eğitimcilere ve personele aynı ilde rotasyon uygulayacaklar. Sonra da kademeli olarak aynı ilde 15 yıl kalanlar ve bölge hizmetini tamamlamamış olanlar, bulundukları hizmet bölgesi ile sınırlı olmak kaydıyla 5 il tercih edebilecek.”
Yazıdaki son cümleler ise şunlar:
“Sözün özü; Bakanlık öğretmenlere mecburi rotasyonu öyle veya böyle uygulayacak. Şu an karar verilemeyen konu;
Müdür yardımcılarının yaklaşık yüzde 65’i sınav sonucu atandı. Ancak; sınav sonucu atananların bir kısmı ile Bakanlığın görüşleri bağdaşmadı. Bakanlık bu oluşumu kırabilmek için şu an elindeki en büyük kozu kullanacak ve dönüşüme uğrayan okulların Müdür Yardımcılarını ya liyakat sınavı sonucunda mülakatla atayacak ya da eskiden olduğu gibi ‘Okul Müdürünün tavsiyesi Milli Eğitim Müdürü’nün onayı ve Valilik Makamı’nın tensipleriyle’ Okul Müdür Yardımcısı olarak atayacak. Okul Müdürlerine rotasyon uygulandı, ancak Bakanlık bundan istediği sonucu elde edemedi. Sadece müdürler yer değiştirdi. Bakanlık şimdi bu engeli aşabilmek için onlara da aynı müfettişlere-eğitim denetçilerine uygulanan yöntemi getiriyor.
Bakanlık bu değişiklikleri 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu’nun değişmesiyle birlikte yürürlüğe giren 652 sayılı KHK kapsamında mevzuat düzenlemeleri ile yapmayı planlıyor.
(personelmeb)
Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Temmuz 2012 15:55
Gösterim: 3303
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, önceki gün yapılan KPSS’de soruların çalındığı ididalarını yanıtladı: “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin... Gayet temiz bir sınav oldu...”
KPSS’de 2010 yılında soruların sızdırılmasının ve sınavın iptal edilmesinin ardından adaylar, önceki gün yeni bir iddiayla sarsıldı. KPSS’nin 2. oturumu devam ederken iki farklı kaynaktan sabah oturumunda sorulan sorular internete düştü. Beyaz Kalem Eğitim Derneği bünyesindeki Beyaz Kalem Yayınevi’nin sitesinde 60 soruluk Genel Kültür testinin 57 sorusu yayınlandı. Dicle Haber Ajansı da sabah oturumundaki Genel Yetenek testinin Türkçe testinin 4 sorusu ile öğleden sonra yapılan Eğitim Bilimleri Testi’nin 5 sorusunu yayınladı.
ÖSYM’de acil toplantı
KPSS’de 2010 yılında yaşanan skandalın ardından ÖSYM’nin başına geçen Prof. Dr. Ali Demir, KPSS’ye yönelik iddialara ilişkin suskunluğunu bozdu. Dün ÖSYM’de durum değerlendirme toplantısı yapan Prof. Demir, “Gayet temiz bir sınav, iddiaların hiçbirine itibar edilmesin. Adayları rahatsız etmek isteyenlerin çabalarına itibar edilmesin” dedi. Demir’in açıklamaları şöyle:
Yayınlanınca göreceksiniz:
İnternet sitelerinde yayınlanan sorular ile KPSS’deki sorular birebir aynı değil. Kelime farklılıkları var, değişiklikler çok açık. İmla hataları var. Bizim tespitimiz şu; adaylar kafalarında kalan soruları, çıkar çıkmaz bir kağıda yazdılar ve bunu dershaneye götürdüler. Yani zihinlerinde ne kaldıysa, bunu kağıda döktüler. Dershaneler böyle organizasyonlar yapıyor, adaylardan 1-2 soru ezberlemelerini istiyorlar. Zaten çarşamba günü sorular yayınlanınca göreceksiniz, birebir aynı olmadığını.
ÖSYM’yi karalamak cazip:
Soruları yayınlayan dershane de, zihinlerdeki sorular olduğunu itiraf edip, özür diledi. “Biz sınavdan sonra böyle böyle yaptık” diye açıklama yaptılar. ÖSYM’yi karalamak çok cazip. Sonuçta sınav herkesin hassas olduğu bir konu ve milyonlar takip ediyor. ÖSYM ile ilgili haberler de hemen yayılıyor.
Sınav devam ederken yayınlanmadı:
Herkesin yanlış algıladığı bir şey var. “Sınav devam ederken sorular yayınlandı” algısı var. Halbuki durum böyle değil. İlk oturum, yani Genel Kültür ve Genel Yetenek Tesi sabah yapıldı. 2 saatlik bu sınav saat 11:30’da bitti. Sorular ise 16:00 gibi yayınlandı. Arada 5 saat var. Ancak ikinci oturum olan Eğitim Bilimleri Testi sırasında bu sorular yayınlandığı için, tüm sorular sınav devam ederken yayınlandı algısı oluştu.
Aanalizleri yapıyoruz:
Tüm iddialar, büyük bir titizlikle incelendi, inceleniyor. Olayla ilgili inceleme ve analizlerimiz de sürüyor. 57 soru yayınlandı, ancak 60 sorudan 57’si değil, 120 sorudan 57’si yayınlandı aslında. Ancak o kadarını akıllarında tutabilmişler. İçim bu olayda rahat, çünkü gerçekten bir sızma söz konusu değil. Temiz bir sınav bu.
Rahatsız etmek istiyorlar:
“Sinek küçüktür ama mide bulandırır” denilir. Bu nedenle kamuoyunu rahatsız etmek istiyorlar. KPSS’den bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili bir operasyon oldu. Bu nedenle birileri adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor. Kimse buna itibar etmemeli.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, önceki gün yapılan KPSS’de soruların çalındığı ididalarını yanıtladı: “Sınavdan bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili operasyon yapıldı. Bu nedenle birileri, adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor, itibar edilmesin... Gayet temiz bir sınav oldu...”
KPSS’de 2010 yılında soruların sızdırılmasının ve sınavın iptal edilmesinin ardından adaylar, önceki gün yeni bir iddiayla sarsıldı. KPSS’nin 2. oturumu devam ederken iki farklı kaynaktan sabah oturumunda sorulan sorular internete düştü. Beyaz Kalem Eğitim Derneği bünyesindeki Beyaz Kalem Yayınevi’nin sitesinde 60 soruluk Genel Kültür testinin 57 sorusu yayınlandı. Dicle Haber Ajansı da sabah oturumundaki Genel Yetenek testinin Türkçe testinin 4 sorusu ile öğleden sonra yapılan Eğitim Bilimleri Testi’nin 5 sorusunu yayınladı.
ÖSYM’de acil toplantı
KPSS’de 2010 yılında yaşanan skandalın ardından ÖSYM’nin başına geçen Prof. Dr. Ali Demir, KPSS’ye yönelik iddialara ilişkin suskunluğunu bozdu. Dün ÖSYM’de durum değerlendirme toplantısı yapan Prof. Demir, “Gayet temiz bir sınav, iddiaların hiçbirine itibar edilmesin. Adayları rahatsız etmek isteyenlerin çabalarına itibar edilmesin” dedi. Demir’in açıklamaları şöyle:
Yayınlanınca göreceksiniz:
İnternet sitelerinde yayınlanan sorular ile KPSS’deki sorular birebir aynı değil. Kelime farklılıkları var, değişiklikler çok açık. İmla hataları var. Bizim tespitimiz şu; adaylar kafalarında kalan soruları, çıkar çıkmaz bir kağıda yazdılar ve bunu dershaneye götürdüler. Yani zihinlerinde ne kaldıysa, bunu kağıda döktüler. Dershaneler böyle organizasyonlar yapıyor, adaylardan 1-2 soru ezberlemelerini istiyorlar. Zaten çarşamba günü sorular yayınlanınca göreceksiniz, birebir aynı olmadığını.
ÖSYM’yi karalamak cazip:
Soruları yayınlayan dershane de, zihinlerdeki sorular olduğunu itiraf edip, özür diledi. “Biz sınavdan sonra böyle böyle yaptık” diye açıklama yaptılar. ÖSYM’yi karalamak çok cazip. Sonuçta sınav herkesin hassas olduğu bir konu ve milyonlar takip ediyor. ÖSYM ile ilgili haberler de hemen yayılıyor.
Sınav devam ederken yayınlanmadı:
Herkesin yanlış algıladığı bir şey var. “Sınav devam ederken sorular yayınlandı” algısı var. Halbuki durum böyle değil. İlk oturum, yani Genel Kültür ve Genel Yetenek Tesi sabah yapıldı. 2 saatlik bu sınav saat 11:30’da bitti. Sorular ise 16:00 gibi yayınlandı. Arada 5 saat var. Ancak ikinci oturum olan Eğitim Bilimleri Testi sırasında bu sorular yayınlandığı için, tüm sorular sınav devam ederken yayınlandı algısı oluştu.
Aanalizleri yapıyoruz:
Tüm iddialar, büyük bir titizlikle incelendi, inceleniyor. Olayla ilgili inceleme ve analizlerimiz de sürüyor. 57 soru yayınlandı, ancak 60 sorudan 57’si değil, 120 sorudan 57’si yayınlandı aslında. Ancak o kadarını akıllarında tutabilmişler. İçim bu olayda rahat, çünkü gerçekten bir sızma söz konusu değil. Temiz bir sınav bu.
Rahatsız etmek istiyorlar:
“Sinek küçüktür ama mide bulandırır” denilir. Bu nedenle kamuoyunu rahatsız etmek istiyorlar. KPSS’den bir gün önce KCK’ya KPSS ile ilgili bir operasyon oldu. Bu nedenle birileri adayları ve kamuoyunu rahatsız etmek istiyor. Kimse buna itibar etmemeli.
Son Güncelleme: Salı, 10 Temmuz 2012 10:39
Gösterim: 1728