Milli Eğitim Bakanlığı, özür durumundan yer değiştirmelere ilişkin talepleri dün almaya başladı. Başvurular en geç 6 Şubat'a kadar yapılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özür durumundan yer değiştirmelere ilişkin talepleri dün almaya başladı. Başvurular 6 Şubat'ta sona erecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzalı bakanlık emrine göre, bakanlığa bağlı okullarda görevli öğretmenlerin iller arası eş durumu, sağlık durumu ve genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değişiklileri Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yapılacak.
Başvurular, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yapılan açıklamalar çerçevesinde 31 Ocak-06 Şubat tarihleri arasında iki aşamada elektronik ortamda alınacak.
Birinci aşamada öğretmenlerin mazeretlerine dayalı talepleri, ikinci aşamada ise okul tercihleri alınacak.
Atama yapılmak üzere halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri hariç, milli eğitim müdürlüklerince il genelinde norm kadro açığı bulunan okulların tamamı belirlenerek kontenjan modülüne yansıtılacak, norm kadro açığı bulunan okullar ile başvuru ve atamalara ilişkin kurallar ve takvim Bakanlığın http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinde ilan edilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, özür durumundan yer değiştirmelere ilişkin talepleri dün almaya başladı. Başvurular en geç 6 Şubat'a kadar yapılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), özür durumundan yer değiştirmelere ilişkin talepleri dün almaya başladı. Başvurular 6 Şubat'ta sona erecek.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı imzalı bakanlık emrine göre, bakanlığa bağlı okullarda görevli öğretmenlerin iller arası eş durumu, sağlık durumu ve genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değişiklileri Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde yapılacak.
Başvurular, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'nün internet sitesinde yapılan açıklamalar çerçevesinde 31 Ocak-06 Şubat tarihleri arasında iki aşamada elektronik ortamda alınacak.
Birinci aşamada öğretmenlerin mazeretlerine dayalı talepleri, ikinci aşamada ise okul tercihleri alınacak.
Atama yapılmak üzere halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüleri hariç, milli eğitim müdürlüklerince il genelinde norm kadro açığı bulunan okulların tamamı belirlenerek kontenjan modülüne yansıtılacak, norm kadro açığı bulunan okullar ile başvuru ve atamalara ilişkin kurallar ve takvim Bakanlığın http://ikgm.meb.gov.tr internet adresinde ilan edilecek.
Son Güncelleme: Cuma, 01 Şubat 2013 08:27
Gösterim: 2141
İzmir'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün okul müdürlüklerine 'Roman öğrenci sayısını tespit edin' yazısı gönderdiği ortaya çıktı!
Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER), İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullarda Roman öğrenci tespitinin fişlemeye yönelik olduğunu iddia etti. Milli Eğitim İl Müdürlüğü ise devamsızlığı kontrol etmek için bunu yaptıklarını öne sürdü.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullarda Roman öğrenci tespiti ile ilgili çalışmasına ÖVDER tepki gösterdi. Okullardaki Roman öğrencilerin yapılan tespit çalışmasıyla fişlendiğini söyleyen ÖVDER İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce, Milli Eğitim İzmir İl Müdürlüğü’nün okullara, ’2011- 2012 eğitim öğretim yılında 8. sınıftan mezun olup öğrenci sayılan ve ilimiz ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrencilerden, 9. sınıfa devam etmeyen Roman öğrenci sayısını bilmemiz gerekiyor. 9. sınıfa devam etmeyen Roman öğrencilerin sayısı tespit edilmeli’ diye yazı gönderdiğini açıkladı.
ÖVDER İzmir Şube Başkanı Yüce şunları söyledi, "Milli Eğitim Bakanlığı Roman vatandaşlarımızın işsiz olduğunu biliyor da çocuklarına yardımda mı bulunacak? Konut mu yapacak? Tablet mi dağıtacak? Ne yapacak? Suriye’den getirdiği ailelerin çocuklarının konaklama ve okul masraflarını karşıladığı gibi Roman öğrencilerini de bu hizmetten yararlandırmak için mi sayı istiyor?"
Yüce, Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün bu bilgilerin ne için kullanılacağını açıklamasını da isteyerek şöyle dedi:
"Amacı net belirtilmemiş ve velilere bilgi verilmeden çocuklarının fişlenmesi ne yasal ne de insan haklarına uygun değildir. Yasa dışı uygulamaya öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz alet olmamalılar. Biz öğrenci velileri olarak bu amacı belli olmayan yasa dışı uygulamanın takipçisi olacağız."
'Devamsızlığı takip ediyoruz'
İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Bayram Tetik ise, 12 yıllık eğitimin zorunlu olduğuna dikkat çekerek, "9. sınıfa devam etmeyen öğrencilerin tespitini istiyoruz. Romanlar diye ayırmadık. İzmir’in genelinde yaptığımız bir çalışma ama devamsızlık genelde Roman mahallelerinde görüldüğü için oraya ağırlık verilmiş olabilir" diye açıklama yaptı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir'de İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün okul müdürlüklerine 'Roman öğrenci sayısını tespit edin' yazısı gönderdiği ortaya çıktı!
Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER), İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullarda Roman öğrenci tespitinin fişlemeye yönelik olduğunu iddia etti. Milli Eğitim İl Müdürlüğü ise devamsızlığı kontrol etmek için bunu yaptıklarını öne sürdü.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullarda Roman öğrenci tespiti ile ilgili çalışmasına ÖVDER tepki gösterdi. Okullardaki Roman öğrencilerin yapılan tespit çalışmasıyla fişlendiğini söyleyen ÖVDER İzmir Şube Başkanı Orhan Yüce, Milli Eğitim İzmir İl Müdürlüğü’nün okullara, ’2011- 2012 eğitim öğretim yılında 8. sınıftan mezun olup öğrenci sayılan ve ilimiz ortaöğretim kurumlarında öğrenim görmekte olan öğrencilerden, 9. sınıfa devam etmeyen Roman öğrenci sayısını bilmemiz gerekiyor. 9. sınıfa devam etmeyen Roman öğrencilerin sayısı tespit edilmeli’ diye yazı gönderdiğini açıkladı.
ÖVDER İzmir Şube Başkanı Yüce şunları söyledi, "Milli Eğitim Bakanlığı Roman vatandaşlarımızın işsiz olduğunu biliyor da çocuklarına yardımda mı bulunacak? Konut mu yapacak? Tablet mi dağıtacak? Ne yapacak? Suriye’den getirdiği ailelerin çocuklarının konaklama ve okul masraflarını karşıladığı gibi Roman öğrencilerini de bu hizmetten yararlandırmak için mi sayı istiyor?"
Yüce, Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nün bu bilgilerin ne için kullanılacağını açıklamasını da isteyerek şöyle dedi:
"Amacı net belirtilmemiş ve velilere bilgi verilmeden çocuklarının fişlenmesi ne yasal ne de insan haklarına uygun değildir. Yasa dışı uygulamaya öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz alet olmamalılar. Biz öğrenci velileri olarak bu amacı belli olmayan yasa dışı uygulamanın takipçisi olacağız."
'Devamsızlığı takip ediyoruz'
İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Bayram Tetik ise, 12 yıllık eğitimin zorunlu olduğuna dikkat çekerek, "9. sınıfa devam etmeyen öğrencilerin tespitini istiyoruz. Romanlar diye ayırmadık. İzmir’in genelinde yaptığımız bir çalışma ama devamsızlık genelde Roman mahallelerinde görüldüğü için oraya ağırlık verilmiş olabilir" diye açıklama yaptı.
Son Güncelleme: Perşembe, 31 Ocak 2013 13:37
Gösterim: 1429
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi, sınav güvenlik tedbirlerini yeniden düzenledi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) yapılan yazılı açıklamada, merkez tarafından yapılan sınavlarda, adayların ve sınav görevlilerin sınav binalarına ve sınav salonlarına alınmalarında ve sınavın uygulanmasına yönelik güvenlik önlemlerinin düzenlediği belirtildi.
Buna göre, sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üzerleri emniyet görevlileri tarafından elle veya dedektörle aranacak, her türlü delici ve kesici alet, ateşli silah, çanta, cüzdan, cep telefonu, her türlü saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth gibi cihazlar ile kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz, her türlü müsvedde kağıt, defter, ders notu, kitap, sözlük, dergi, gazete ve benzeri yayınlar, cetvel, pergel, açıölçer ve benzeri araçlar sınav binasına kesinlikle alınmayacak.
Adaylar sınavın yapılacağı binaya, üzerinde sınava gireceği merkez, bina, salon, sıra numarası bilgileri ile fotoğrafının yer aldığı sınava giriş belgesi ile alınacak.
Sınava Giriş Belgesi adayların adreslerine gönderilmeyecek. Adaylar bu belgelerini, TC kimlik numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden edinecekler.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi, sınav güvenlik tedbirlerini yeniden düzenledi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nden (ÖSYM) yapılan yazılı açıklamada, merkez tarafından yapılan sınavlarda, adayların ve sınav görevlilerin sınav binalarına ve sınav salonlarına alınmalarında ve sınavın uygulanmasına yönelik güvenlik önlemlerinin düzenlediği belirtildi.
Buna göre, sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üzerleri emniyet görevlileri tarafından elle veya dedektörle aranacak, her türlü delici ve kesici alet, ateşli silah, çanta, cüzdan, cep telefonu, her türlü saat, kablosuz iletişim sağlayan bluetooth gibi cihazlar ile kulaklık, kolye, küpe, yüzük (alyans hariç), bilezik, broş, metal para gibi metal içerikli eşyalar ve her türlü elektronik/mekanik cihaz, her türlü müsvedde kağıt, defter, ders notu, kitap, sözlük, dergi, gazete ve benzeri yayınlar, cetvel, pergel, açıölçer ve benzeri araçlar sınav binasına kesinlikle alınmayacak.
Adaylar sınavın yapılacağı binaya, üzerinde sınava gireceği merkez, bina, salon, sıra numarası bilgileri ile fotoğrafının yer aldığı sınava giriş belgesi ile alınacak.
Sınava Giriş Belgesi adayların adreslerine gönderilmeyecek. Adaylar bu belgelerini, TC kimlik numaraları ve şifreleri ile ÖSYM'nin https://ais.osym.gov.tr internet adresinden edinecekler.
Son Güncelleme: Perşembe, 31 Ocak 2013 08:39
Gösterim: 1591
Microsoft'un kurucusu Bill Gates, AFP'ye verdiği röportajda İnsanların beni hatırlamasına ihtiyacım yok, tarihe iz bırakmaktansa hastalıkları yok etmek için çabalamayı isterdim.'' dedi.
Yazılım şirketi Microsoft'un kurucusu Bill Gates, tarihte iz bırakmaktansa hayatta olduğu sürede sıtma ya da çocuk felci gibi hastalıkları yok etmek için çaba harcamayı tercih ettiğini belirtti.
Gates, Manhattan'daki bir otelde AFP'ye verdiği demeçte, ''İnsanların beni hatırlamasına ihtiyacım yok'' dedi.
Forbes dergisine göre 66 milyar dolarlık servete sahip Gates, ''Eşim ve ben, vakfımızın tüm parayı biz öldükten sonra 20 yıl kadar daha kullanmasına karar verdik'' diye konuştu.Ancak çabalarının ''sonsuza dek süremeyeceğini'' ifade eden Gates, ölünceye dek çocuk felcinin ve sıtmanın tamamen ortadan kalkmasını istediğini de vurguladı.
Gates, vakfının yaptığı yardımların, zengin ülkelerin yoksul ülkelere yıllardır yaptığı yardımdan daha etkili olduğunu belirterek, ''Onların yardımlarının çoğu, yoksul ülkelerin dostluğunu satın almaya yönelik, bunlar gerçek yardım bile değil'' ifadesini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Microsoft'un kurucusu Bill Gates, AFP'ye verdiği röportajda İnsanların beni hatırlamasına ihtiyacım yok, tarihe iz bırakmaktansa hastalıkları yok etmek için çabalamayı isterdim.'' dedi.
Yazılım şirketi Microsoft'un kurucusu Bill Gates, tarihte iz bırakmaktansa hayatta olduğu sürede sıtma ya da çocuk felci gibi hastalıkları yok etmek için çaba harcamayı tercih ettiğini belirtti.
Gates, Manhattan'daki bir otelde AFP'ye verdiği demeçte, ''İnsanların beni hatırlamasına ihtiyacım yok'' dedi.
Forbes dergisine göre 66 milyar dolarlık servete sahip Gates, ''Eşim ve ben, vakfımızın tüm parayı biz öldükten sonra 20 yıl kadar daha kullanmasına karar verdik'' diye konuştu.Ancak çabalarının ''sonsuza dek süremeyeceğini'' ifade eden Gates, ölünceye dek çocuk felcinin ve sıtmanın tamamen ortadan kalkmasını istediğini de vurguladı.
Gates, vakfının yaptığı yardımların, zengin ülkelerin yoksul ülkelere yıllardır yaptığı yardımdan daha etkili olduğunu belirterek, ''Onların yardımlarının çoğu, yoksul ülkelerin dostluğunu satın almaya yönelik, bunlar gerçek yardım bile değil'' ifadesini kullandı.
Son Güncelleme: Perşembe, 31 Ocak 2013 09:56
Gösterim: 1734
Bugün Başbakan Erdoğan’ın özür grubu atamalarının Şubat’ta yapılacağını duyurmasının ardından bazı sendikalardan karara tepki geldi. Özür grubu atamalarının yasal bir hak olduğu ve eş durumuna bağlı atamaların geciktirildiği belirtildi.
Eğitim İlke-Sen özre bağlı yer değiştirmelerinin yasal bir hak olduğunu ve eş durumuna bağlı özür grubu atamalarında takvimin zaten yeterince geciktirildiğini hatırlatarak, bu konuda kamu çalışanlarının müjde değil özür beklediğini belirtti
Eğitim İlke-Sen (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası) tarafından özür grubu atamalarıyla ilgili yapılan açıklamada “Bir süredir Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer’in kişisel tavrı nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmaktaydı. Oysaki kamu çalışanlarının eş, sağlık ve öğrenim durumuna bağlı olarak, özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere atanmak üzere il içi ya da iller arası yer değiştirme başvuru yapabilmeleri, 27573 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre yasal güvence altına alınmış bir haktır... Özür durumuna bağlı yer değiştirmelerin bir an önce gerçekleştirilmesi ve ailelerin daha fazla mağdur edilmemesi gerektiği açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar yasal takvime uygun davranmamış, yönetmeliği ihlal etmiştir. Şimdi zaten uygulaması geciktirilmiş bu yönetmeliğin uygulamaya geçirecek olması, bir müjdeyi değil özrü hak etmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Basın Açıklamasının Tam Metni
Herkesin eşiyle, çocuklarıyla, ailesiyle birlikte olabileceği yerde çalışmaları en doğal ve insani hakkıdır. Fakat kamuda ve özel sektörde farklı dönemlerde gerçekleşen yer değiştirmeler, eşleri birbirinden, çocukları ebeveynlerinden ayırabilmektedir. Böyle bir durumda, mağduriyetin en kısa zamanda giderilebilmesi esas olmalıdır. Buna karşı bir süredir Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer’in kişisel tavrı nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmaktaydı. Oysaki kamu çalışanlarının eş, sağlık ve öğrenim durumuna bağlı olarak, özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere atanmak üzere il içi ya da iller arası yer değiştirme başvuru yapabilmeleri, 27573 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre yasal güvence altına alınmış bir haktır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Öğretmenlerimizi yakından ilgilendiren bu müjdeyi açıklamak istiyorum. Öğretmenlerin mazeret atamaları yaz aylarında yapılıyordu. Sağlık ve eş durumu başta olmak üzere şubat ayında öğretmenlerin mazeret atamalarını gerçekleştireceğiz” ifadeleri kullanılmıştır.
Kamu çalışanlarına dönük bu açıklamanın müjde olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Nitekim Ocak ayındaki eş durumu özrü atamalarıyla ilgili olarak mezkur yönetmeliğin 37. maddesinin birinci fıkrasında “Eş durumu özründen yer değiştirmelere ilişkin duyuru Personel Genel Müdürlüğünce her yıl en geç 15 Aralık ve 15 Temmuz tarihine kadar Bakanlık internet sayfasında yapılır…. Başvuru tarihi duyuru tarihinden en geç on gün sonra başlatılır.” hükmüne yer verilmektedir.
Özür durumuna bağlı yer değiştirmelerin bir an önce gerçekleştirilmesi ve ailelerin daha fazla mağdur edilmemesi gerektiği açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar yasal takvime uygun davranmamış, yönetmeliği ihlal etmiştir. Şimdi zaten uygulaması geciktirilmiş bu yönetmeliğin uygulamaya geçirecek olması, bir müjdeyi değil özrü hak etmektedir.
Eğitim İlke-Sen
İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bugün Başbakan Erdoğan’ın özür grubu atamalarının Şubat’ta yapılacağını duyurmasının ardından bazı sendikalardan karara tepki geldi. Özür grubu atamalarının yasal bir hak olduğu ve eş durumuna bağlı atamaların geciktirildiği belirtildi.
Eğitim İlke-Sen özre bağlı yer değiştirmelerinin yasal bir hak olduğunu ve eş durumuna bağlı özür grubu atamalarında takvimin zaten yeterince geciktirildiğini hatırlatarak, bu konuda kamu çalışanlarının müjde değil özür beklediğini belirtti
Eğitim İlke-Sen (İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası) tarafından özür grubu atamalarıyla ilgili yapılan açıklamada “Bir süredir Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer’in kişisel tavrı nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmaktaydı. Oysaki kamu çalışanlarının eş, sağlık ve öğrenim durumuna bağlı olarak, özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere atanmak üzere il içi ya da iller arası yer değiştirme başvuru yapabilmeleri, 27573 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre yasal güvence altına alınmış bir haktır... Özür durumuna bağlı yer değiştirmelerin bir an önce gerçekleştirilmesi ve ailelerin daha fazla mağdur edilmemesi gerektiği açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar yasal takvime uygun davranmamış, yönetmeliği ihlal etmiştir. Şimdi zaten uygulaması geciktirilmiş bu yönetmeliğin uygulamaya geçirecek olması, bir müjdeyi değil özrü hak etmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Basın Açıklamasının Tam Metni
Herkesin eşiyle, çocuklarıyla, ailesiyle birlikte olabileceği yerde çalışmaları en doğal ve insani hakkıdır. Fakat kamuda ve özel sektörde farklı dönemlerde gerçekleşen yer değiştirmeler, eşleri birbirinden, çocukları ebeveynlerinden ayırabilmektedir. Böyle bir durumda, mağduriyetin en kısa zamanda giderilebilmesi esas olmalıdır. Buna karşı bir süredir Milli Eğitim Eski Bakanı Ömer Dinçer’in kişisel tavrı nedeniyle ciddi sorunlar yaşanmaktaydı. Oysaki kamu çalışanlarının eş, sağlık ve öğrenim durumuna bağlı olarak, özür gereklerinin karşılanabileceği yerlere atanmak üzere il içi ya da iller arası yer değiştirme başvuru yapabilmeleri, 27573 sayılı Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ne göre yasal güvence altına alınmış bir haktır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Öğretmenlerimizi yakından ilgilendiren bu müjdeyi açıklamak istiyorum. Öğretmenlerin mazeret atamaları yaz aylarında yapılıyordu. Sağlık ve eş durumu başta olmak üzere şubat ayında öğretmenlerin mazeret atamalarını gerçekleştireceğiz” ifadeleri kullanılmıştır.
Kamu çalışanlarına dönük bu açıklamanın müjde olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Nitekim Ocak ayındaki eş durumu özrü atamalarıyla ilgili olarak mezkur yönetmeliğin 37. maddesinin birinci fıkrasında “Eş durumu özründen yer değiştirmelere ilişkin duyuru Personel Genel Müdürlüğünce her yıl en geç 15 Aralık ve 15 Temmuz tarihine kadar Bakanlık internet sayfasında yapılır…. Başvuru tarihi duyuru tarihinden en geç on gün sonra başlatılır.” hükmüne yer verilmektedir.
Özür durumuna bağlı yer değiştirmelerin bir an önce gerçekleştirilmesi ve ailelerin daha fazla mağdur edilmemesi gerektiği açıktır. Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar yasal takvime uygun davranmamış, yönetmeliği ihlal etmiştir. Şimdi zaten uygulaması geciktirilmiş bu yönetmeliğin uygulamaya geçirecek olması, bir müjdeyi değil özrü hak etmektedir.
Eğitim İlke-Sen
İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası
Son Güncelleme: Perşembe, 31 Ocak 2013 09:16
Gösterim: 2023