Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Gediz Üniversitesi Teknoloji Takımı, motordaki atıl ısıl enerjisini kullanarak 1 litre benzinle bin kilometre giden araç tasarladı

Gediz Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Gedizli öğrenciler, tasarladıkları araçla Hollanda’daki uluslararası yarışa Türkiye'den katılmaya hak kazanan tek ekip oldu.

Otomotiv teknolojileri üzerine araştırmalarını sürdüren, Gediz Teknoloji Takımı (G-TECH), yakıt tüketimi azaltılmış, performansı ise artırılmış seri hibrit araçlar üzerinde çalışıyor. Makine ve elektrik-elektronik mühendisliği öğrencileri, danışman hocalarıyla 1 litre benzinle bin kilometre gidebilen otomobil tasarladı.

Benzinin önce elektriğe, ardından da mekanik enerjiye çevrildiği, yakıt kaybının en aza çekilip, yüksek verimliliğin elde edildiği sistem, yurt dışında yankı buldu. Gedizli gençler, 15-18 Mayıs tarihleri arasında Hollanda’da yapılacak Shell Eco-Maraton’a prototip benzinli araçlar kategorisinde Türkiye'den katılmaya hak kazanan tek ekip oldu.

G-TECH, montajına başladıkları Gediz Gasoline Car 2 (GGC2) adını taşıyacak otomobilleriyle, 26 Avrupa ülkesinden 229 takım arasında Türkiye’yi temsil edecek.

Açıklamada ifadelerine yer verilen Gediz Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, GGC2’nin kategorisinde seri hibrit mimarisini taşıyan tek araç olarak dikkatleri çektiğini açıklayarak, şunları kaydetti:

"Bu sene benzin motorunun atıl ısıl enerjisini geri kazandıran ve enerji verimliliği sağlama özelliği bulunan daha gelişmiş bir araç tasarladık. Aerodinamiği, yürüyen aksamı ve direksiyon sistemiyle üstün özelliklere sahip. Otomotiv sektörünün yakından takip ettiği, önümüzdeki süreçte yaygın kullanıma başlanması planlanan hibrit araçlar teknolojisine katkımızı daha yukarıya taşımak istiyoruz. Bu amaçla tamamen bizim üretimimiz olacak, yeni ve yüksek verimli bir benzinli motor yapıp, bir litre benzinle 5 bin kilometreye varan menzile ulaşmayı hedefliyoruz. Otomotiv teknolojilerine meraklı öğrencilerimizle beraber buna da başaracağımıza inanıyoruz."

> 1 litre benzinle bin kilometre gidebilen araç yaptılar

Gediz Üniversitesi Teknoloji Takımı, motordaki atıl ısıl enerjisini kullanarak 1 litre benzinle bin kilometre giden araç tasarladı

Gediz Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre, Gedizli öğrenciler, tasarladıkları araçla Hollanda’daki uluslararası yarışa Türkiye'den katılmaya hak kazanan tek ekip oldu.

Otomotiv teknolojileri üzerine araştırmalarını sürdüren, Gediz Teknoloji Takımı (G-TECH), yakıt tüketimi azaltılmış, performansı ise artırılmış seri hibrit araçlar üzerinde çalışıyor. Makine ve elektrik-elektronik mühendisliği öğrencileri, danışman hocalarıyla 1 litre benzinle bin kilometre gidebilen otomobil tasarladı.

Benzinin önce elektriğe, ardından da mekanik enerjiye çevrildiği, yakıt kaybının en aza çekilip, yüksek verimliliğin elde edildiği sistem, yurt dışında yankı buldu. Gedizli gençler, 15-18 Mayıs tarihleri arasında Hollanda’da yapılacak Shell Eco-Maraton’a prototip benzinli araçlar kategorisinde Türkiye'den katılmaya hak kazanan tek ekip oldu.

G-TECH, montajına başladıkları Gediz Gasoline Car 2 (GGC2) adını taşıyacak otomobilleriyle, 26 Avrupa ülkesinden 229 takım arasında Türkiye’yi temsil edecek.

Açıklamada ifadelerine yer verilen Gediz Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, GGC2’nin kategorisinde seri hibrit mimarisini taşıyan tek araç olarak dikkatleri çektiğini açıklayarak, şunları kaydetti:

"Bu sene benzin motorunun atıl ısıl enerjisini geri kazandıran ve enerji verimliliği sağlama özelliği bulunan daha gelişmiş bir araç tasarladık. Aerodinamiği, yürüyen aksamı ve direksiyon sistemiyle üstün özelliklere sahip. Otomotiv sektörünün yakından takip ettiği, önümüzdeki süreçte yaygın kullanıma başlanması planlanan hibrit araçlar teknolojisine katkımızı daha yukarıya taşımak istiyoruz. Bu amaçla tamamen bizim üretimimiz olacak, yeni ve yüksek verimli bir benzinli motor yapıp, bir litre benzinle 5 bin kilometreye varan menzile ulaşmayı hedefliyoruz. Otomotiv teknolojilerine meraklı öğrencilerimizle beraber buna da başaracağımıza inanıyoruz."

Son Güncelleme: Salı, 04 Şubat 2014 17:04

Gösterim: 2127

TÜBİTAK’ın matematik yarışmasında sunduğu proje ‘seviye üstü’ bulunarak reddedilen Paksoy’a, Almanya’nın önde gelen üniversitelerinden biri burs verdi.

Milliyet Gazetesi’nden Gökhan Karakaş’ın haberine göre, matematiğe büyük ilgi duyan ve sürekli kendini geliştiren İstanbul Erkek Lisesi öğrencisi Barış Paksoy, 2011’de Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) liseler arasında düzenlediği matematik projesi yarışmasına katılmıştı. Tek başına hazırladığı ‘Ramanujan Asalların Genelleştirilmesi’ projesiyle derece almak isteyen Paksoy, TÜBİTAK İstanbul Bölgesi Koordinatörü Prof. Dr. Ulvi Avcıata tarafından ‘Seviye üstü çalışma olduğu, tek başına hazırlanmadığı’ gerekçesiyle reddedildi.

Paksoy projesini jüri önünde savunmak ve kendisine ait olduğunu kanıtlamak istemiş ancak talebi reddedilmişti. Bunun üzerine Paksoy ve ailesi, yürütmeyi durdurma, maddi tazminat ve projeler arasında yapılan seçimin iptal edilmesi talebiyle yargıya başvurdu. Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı aldı, atanan bilirkişi de Barış’ın projeyi tek başına hazırlayabileceğini belirtti.

Matematik dersi veriyor

15 yaşındayken TÜBİTAK’ın ilköğretim okulları için düzenlediği Ulusal Matematik Olimpiyatları’nda bronz madalya kazanan Paksoy, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra geçen yıl bursla Berlin Humbold Üniversitesi’ne kabul edildi. Paksoy, ilköğretim ve lise öğrencilerine ücretsiz matematik dersleri veriyor.

‘Yeni sonuçlara ulaştım’

Ali Nesin’in başında olduğu Nesin Matematik Köyü’nün öğrencisi olan Paksoy, projesini şöyle özetlemişti; “Amerika’nın meşhur matematik dergilerinden American Mathematical Monthly’de Ramanujan asallarına dair literatürde yazılan ilk makaleyi okudum. Kendi problemlerimi ürettim, kimisini çözdüm, kimisini çözemedim. Uğraşılmamış problemlerle uğraştığım için özgün, yeni sonuçlara ulaşabildim.”

 

 

 

 

> TÜBİTAK inanmadı Almanya burs verdi

TÜBİTAK’ın matematik yarışmasında sunduğu proje ‘seviye üstü’ bulunarak reddedilen Paksoy’a, Almanya’nın önde gelen üniversitelerinden biri burs verdi.

Milliyet Gazetesi’nden Gökhan Karakaş’ın haberine göre, matematiğe büyük ilgi duyan ve sürekli kendini geliştiren İstanbul Erkek Lisesi öğrencisi Barış Paksoy, 2011’de Türkiye Bilimsel ve Teknoloji Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) liseler arasında düzenlediği matematik projesi yarışmasına katılmıştı. Tek başına hazırladığı ‘Ramanujan Asalların Genelleştirilmesi’ projesiyle derece almak isteyen Paksoy, TÜBİTAK İstanbul Bölgesi Koordinatörü Prof. Dr. Ulvi Avcıata tarafından ‘Seviye üstü çalışma olduğu, tek başına hazırlanmadığı’ gerekçesiyle reddedildi.

Paksoy projesini jüri önünde savunmak ve kendisine ait olduğunu kanıtlamak istemiş ancak talebi reddedilmişti. Bunun üzerine Paksoy ve ailesi, yürütmeyi durdurma, maddi tazminat ve projeler arasında yapılan seçimin iptal edilmesi talebiyle yargıya başvurdu. Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararı aldı, atanan bilirkişi de Barış’ın projeyi tek başına hazırlayabileceğini belirtti.

Matematik dersi veriyor

15 yaşındayken TÜBİTAK’ın ilköğretim okulları için düzenlediği Ulusal Matematik Olimpiyatları’nda bronz madalya kazanan Paksoy, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra geçen yıl bursla Berlin Humbold Üniversitesi’ne kabul edildi. Paksoy, ilköğretim ve lise öğrencilerine ücretsiz matematik dersleri veriyor.

‘Yeni sonuçlara ulaştım’

Ali Nesin’in başında olduğu Nesin Matematik Köyü’nün öğrencisi olan Paksoy, projesini şöyle özetlemişti; “Amerika’nın meşhur matematik dergilerinden American Mathematical Monthly’de Ramanujan asallarına dair literatürde yazılan ilk makaleyi okudum. Kendi problemlerimi ürettim, kimisini çözdüm, kimisini çözemedim. Uğraşılmamış problemlerle uğraştığım için özgün, yeni sonuçlara ulaşabildim.”

 

 

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ocak 2014 11:33

Gösterim: 3021

İki Türk öğrenci, hastane mikrobunu öldüren kimyasal geliştirdi

İki Türk öğrenci, hastane mikroplarının en bilineni 'pseudomonas aeruginosa” bakterisinin tamamını öldürücü etkisi bulunan antibakteriyel bir ürün geliştirildi.

İTÜ Kimya Bölümü doktora öğrencisi Ahmet İnce ve Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Tuğrul Cem Bıçak tarafından geliştirilen antibakteriyel polimer, Türkiye'nin farklı alanlarda dışı bağımlılığını ortadan kaldırmaya yönelik projelerin gelişmesini teşvik eden İTÜ Arı Çekirdek Proje yarışmasında ikinci oldu.

Cem Bıçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada artan çevre kirliliği ve dönemsel olarak ortaya çıkan domuz gribi gibi salgın hastalıklar göz önüne alındığında, toplumsal hijyenin öneminin daha da arttığını belirtti.

Antibakteriyel ürünlerin öneminden yola çıkarak böyle bir ürün geliştirmeye karar verdiklerini anlatan Bıçak, Türkiye'deki antibakteriyel ürünlerin kimyasal bileşiğinin yurt dışından satın alındığını söyledi.

 Dünyada bilinen mevcut antibakteriyel madde sayısı sınırlı olduğuna işaret eden Bıçak, bu maddelerin de dünyanın önde gelen şirketlerince patentlendiğini söyledi.  Bunların haricinde üretim yapabilmenin neredeyse imkansız olduğunu ifade eden Bıçak, ''Geliştirdiğimiz madde, şu an dünyada kullanılan mevcut anti-bakteriyel maddelerden farklı olup, patentlenebilir özelliğe sahiptir ve üretim maliyeti düşüktür. Dahası, bu maddenin mevcut antibakteriyel kimyasallardan daha etkili olduğu, Uludağ Üniversitesinde yapılan standart testler sonucunda belgelenmiştir''dedi.

"Deri yoluyla vücuda geçişi yok" 

Yapılan bir araştırmaya göre, Amerikada yılda 100 binden fazla hastanın enfeksiyon kaparak hayatını kaybetmesinden büyük ölçüde hastane mikrobu olarak da bilinen pseudomonas aeruginosa bakterisinin sorumlu olduğuna işaret eden Bıçak, şunları kaydetti:

''Günümüzde mevcut sterilizasyon işlemleri kusursuz uygulansa dahi yüzde 30 enfeksiyon bulaşma riskinin önüne geçilememektedir. Geliştirdiğimiz antibakteriyel ürünün çok düşük konsantrasyonlarda dahi pseudomonas aeruginosa bakterisinin tamamını öldürücü etkisi rapor edilmiştir.

Geliştirdiğimiz ürünümüzün bir diğer önemli özelliği polimerik olmasıdır: Günümüzde antibakteriyel adı altında satılan birçok üründe bol miktarda bulunan, başta triklosan olmak üzere diğer küçük yapılı bileşikler, deri yoluyla vücuda girip zararlı etkiler bırakmaktadır ve bu yüzden kullanımları yavaş yavaş tüm dünyada yasaklanmaktadır. Bunların yerini deriden geçişi mümkün olmayan polimerik malzemeler almaktadır ki yapılan çalışmalar günümüzde bu tür ürünlerin geliştirilmesine yöneliktir.''

"Patent başvurusunda bulunduk''

Patent başvurusunda bulunduklarını bildiren Bıçak, projenin hayata geçmesi durumunda, öncelikle hastane kaynaklı enfeksiyonların ve buna bağlı ölümlerin büyük ölçüde azaltılacağını, şu an tamamı yurt dışından ithal edilen bu antibakteriyel maddelerin daha iyisinin Türkiye'de üretilip, yurt dışına ihraç edilebileceğini sözlerine ekledi.

> Türk öğrencilerden önemli buluş

İki Türk öğrenci, hastane mikrobunu öldüren kimyasal geliştirdi

İki Türk öğrenci, hastane mikroplarının en bilineni 'pseudomonas aeruginosa” bakterisinin tamamını öldürücü etkisi bulunan antibakteriyel bir ürün geliştirildi.

İTÜ Kimya Bölümü doktora öğrencisi Ahmet İnce ve Boğaziçi Üniversitesi Kimya Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Tuğrul Cem Bıçak tarafından geliştirilen antibakteriyel polimer, Türkiye'nin farklı alanlarda dışı bağımlılığını ortadan kaldırmaya yönelik projelerin gelişmesini teşvik eden İTÜ Arı Çekirdek Proje yarışmasında ikinci oldu.

Cem Bıçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada artan çevre kirliliği ve dönemsel olarak ortaya çıkan domuz gribi gibi salgın hastalıklar göz önüne alındığında, toplumsal hijyenin öneminin daha da arttığını belirtti.

Antibakteriyel ürünlerin öneminden yola çıkarak böyle bir ürün geliştirmeye karar verdiklerini anlatan Bıçak, Türkiye'deki antibakteriyel ürünlerin kimyasal bileşiğinin yurt dışından satın alındığını söyledi.

 Dünyada bilinen mevcut antibakteriyel madde sayısı sınırlı olduğuna işaret eden Bıçak, bu maddelerin de dünyanın önde gelen şirketlerince patentlendiğini söyledi.  Bunların haricinde üretim yapabilmenin neredeyse imkansız olduğunu ifade eden Bıçak, ''Geliştirdiğimiz madde, şu an dünyada kullanılan mevcut anti-bakteriyel maddelerden farklı olup, patentlenebilir özelliğe sahiptir ve üretim maliyeti düşüktür. Dahası, bu maddenin mevcut antibakteriyel kimyasallardan daha etkili olduğu, Uludağ Üniversitesinde yapılan standart testler sonucunda belgelenmiştir''dedi.

"Deri yoluyla vücuda geçişi yok" 

Yapılan bir araştırmaya göre, Amerikada yılda 100 binden fazla hastanın enfeksiyon kaparak hayatını kaybetmesinden büyük ölçüde hastane mikrobu olarak da bilinen pseudomonas aeruginosa bakterisinin sorumlu olduğuna işaret eden Bıçak, şunları kaydetti:

''Günümüzde mevcut sterilizasyon işlemleri kusursuz uygulansa dahi yüzde 30 enfeksiyon bulaşma riskinin önüne geçilememektedir. Geliştirdiğimiz antibakteriyel ürünün çok düşük konsantrasyonlarda dahi pseudomonas aeruginosa bakterisinin tamamını öldürücü etkisi rapor edilmiştir.

Geliştirdiğimiz ürünümüzün bir diğer önemli özelliği polimerik olmasıdır: Günümüzde antibakteriyel adı altında satılan birçok üründe bol miktarda bulunan, başta triklosan olmak üzere diğer küçük yapılı bileşikler, deri yoluyla vücuda girip zararlı etkiler bırakmaktadır ve bu yüzden kullanımları yavaş yavaş tüm dünyada yasaklanmaktadır. Bunların yerini deriden geçişi mümkün olmayan polimerik malzemeler almaktadır ki yapılan çalışmalar günümüzde bu tür ürünlerin geliştirilmesine yöneliktir.''

"Patent başvurusunda bulunduk''

Patent başvurusunda bulunduklarını bildiren Bıçak, projenin hayata geçmesi durumunda, öncelikle hastane kaynaklı enfeksiyonların ve buna bağlı ölümlerin büyük ölçüde azaltılacağını, şu an tamamı yurt dışından ithal edilen bu antibakteriyel maddelerin daha iyisinin Türkiye'de üretilip, yurt dışına ihraç edilebileceğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Aralık 2013 13:55

Gösterim: 1924

İstanbul Aydın ve Marmara üniversitelerinde okuyan bir grup öğrenci, Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Irak sınırında bulunan Çığlı köyündeki Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'nda başlattıkları onarım çalışmalarını tamamladı.

İstanbul Aydın ve Marmara üniversitelerinde okuyan bir grup öğrenci, Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı köyündeki Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'nda başlattıkları onarım çalışmalarını tamamladı.

Irak sınırındaki okulda öğrencilerin daha sağlıklı bir ortamda eğitim görmesi için "Anadolu ile El Ele" projesi kapsamında Hakkari'ye gelen İstanbul Aydın ve Marmara üniversitesinden bir grup öğrenci, Çukurca ilçesi Çığlı köyüne giderek 10 derslikli Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'da onarım çalışması başlattı.

Hafta sonu boyunca köylüler ve öğretmenlerle okulun boya, badana ve tamirat işlerini yapan öğrenciler, okul duvarlarını da çizdikleri resimlerle süsledi.

Okulun fotokopi makinesi, projeksiyon cihazı ve yazıcı gibi eksikliklerini de gideren öğrenciler, köydeki 600 öğrenciye kışlık giyecek, kırtasiye malzemesi ve oyuncak yardımda bulundu.

Öğrenciler çalışmalarının tamamlanmasının ardından köylülerle dilek balonları da uçurdu.

Marmara Üniversitesi AKUT Öğrenci Topluluğu üyesi Yusuf Uyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, sınıra okulun Matematik öğretmeni Duygu Karaduman'ın çağrısı üzerine geldiklerini belirtti.

Öğrenciler, "Okulumuzun tamamını boyadık. Öğrencilere bazı hediyeler verdik. Bütün herkesin bu bölgeye yardımlarını bekliyoruz. Okula yapılan yardımlarda katkısı bulunan Beşiktaş Belediyesi ile Bahçeşehir Üniversitesine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Öğrencilere duyarlı davranışlarından dolayı teşekkür eden Çığlı köyü muhtarı Abdurrahman Ecer de Türkiye'nin sıfır noktasında bulunan okullarına herkesin destek sunmasını istedi.

Ecer, "İstanbul'dan buraya gelen tüm öğrencilerimize köyüm adına teşekkür ediyorum" dedi.

> Üniversiteli öğrenciler köy okulunu onardı

İstanbul Aydın ve Marmara üniversitelerinde okuyan bir grup öğrenci, Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Irak sınırında bulunan Çığlı köyündeki Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'nda başlattıkları onarım çalışmalarını tamamladı.

İstanbul Aydın ve Marmara üniversitelerinde okuyan bir grup öğrenci, Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Çığlı köyündeki Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'nda başlattıkları onarım çalışmalarını tamamladı.

Irak sınırındaki okulda öğrencilerin daha sağlıklı bir ortamda eğitim görmesi için "Anadolu ile El Ele" projesi kapsamında Hakkari'ye gelen İstanbul Aydın ve Marmara üniversitesinden bir grup öğrenci, Çukurca ilçesi Çığlı köyüne giderek 10 derslikli Şehit Binbaşı Erdoğan Özdemir İlk ve Orta Okulu'da onarım çalışması başlattı.

Hafta sonu boyunca köylüler ve öğretmenlerle okulun boya, badana ve tamirat işlerini yapan öğrenciler, okul duvarlarını da çizdikleri resimlerle süsledi.

Okulun fotokopi makinesi, projeksiyon cihazı ve yazıcı gibi eksikliklerini de gideren öğrenciler, köydeki 600 öğrenciye kışlık giyecek, kırtasiye malzemesi ve oyuncak yardımda bulundu.

Öğrenciler çalışmalarının tamamlanmasının ardından köylülerle dilek balonları da uçurdu.

Marmara Üniversitesi AKUT Öğrenci Topluluğu üyesi Yusuf Uyan, gazetecilere yaptığı açıklamada, sınıra okulun Matematik öğretmeni Duygu Karaduman'ın çağrısı üzerine geldiklerini belirtti.

Öğrenciler, "Okulumuzun tamamını boyadık. Öğrencilere bazı hediyeler verdik. Bütün herkesin bu bölgeye yardımlarını bekliyoruz. Okula yapılan yardımlarda katkısı bulunan Beşiktaş Belediyesi ile Bahçeşehir Üniversitesine teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Öğrencilere duyarlı davranışlarından dolayı teşekkür eden Çığlı köyü muhtarı Abdurrahman Ecer de Türkiye'nin sıfır noktasında bulunan okullarına herkesin destek sunmasını istedi.

Ecer, "İstanbul'dan buraya gelen tüm öğrencilerimize köyüm adına teşekkür ediyorum" dedi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Ocak 2014 17:32

Gösterim: 2316

Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerince toplanan 5 bin hikaye kitabı, köy okullarına dağıtıldı.

Bartın Valisi Ali Çınar, merkez ilçedeki Gözpınar İlkokulu’nda düzenlenen kitap dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, üniversite öğrencilerince hayata geçirilen "Okumak geleceğimizdir" konulu faaliyetin önemli bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'te dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefi bulunduğunu, bunun da ancak eğitimle başarılabileceğini ifade eden Çınar, şöyle konuştu:

"Ancak bunu da övündüğümüz gençlerimizi daha nitelikli geliştirerek başarabiliriz. Bunun yolu da çocuklarımızı en iyi şekilde bilgili ve donanımlı hayata hazırlamaktır. Çağımız da kitaplara ve kütüphanelere elektronik iletişim araçlarıyla ulaşmak mümkün ama biz çocuklarımızın kitaba dokunarak, bizzat kitapların içinde kendilerini hissederek okumasını daha önemli buluyoruz. Sevgili öğrenciler, öğretmenlerin dediklerini yapın ama eğitim sadece okullarda da olmuyor. Eğitim öncelikle evde başlıyor. Eğitim, büyüklerimizin bizlere verdiği ilk eğitimdir. Sizlere bu meslek sahibi genç kardeşlerimiz, sevgili öğrencilerimizin fedakarlığıyla topladıkları kitapları takdim ediyoruz. Siz bu kitapları okuyacaksınız ve okuduğunuzu velilerinizle paylaşacaksınız. Sadece okumak yetmez, biz okuyacağız, öğreneceğiz ve hayatımızda uygulayacağız. Bilgilerimiz hayatımıza olumlu yön verecek. Eğitim, bilginin insanda olumlu davranış değişikliğine yol açmasıdır."

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kaplan

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan ise en üst düzeydeki öğretim kurumunu henüz işin başlangıç basamaklarında olan ilkokulun bir araya geldiğini belirtti.

Protokol üyelerine baktıklarında Türkiye'nin geldiği noktayı tahmin etmenin kolay olduğunu anlatan Kaplan, şunları kaydetti:

"Çocukluğumuzda vali ya da kaymakamı görmezdik. O günlerde gördüğümüz bir tek jandarma olurdu fakat bugün burada valimiz, komutanımız, emniyet müdürümüz, müftümüz, belediye başkan yardımcımız gibi en üst kademedeki yöneticilerimizle beraberiz. Bu, bize ekonomik ve sosyal anlamda gelişmişlik düzeyimizin geldiği noktayı göstermesi bakımından memnuniyet veriyor. Eğitim fakültesi öğrencilerimizin kendilerini kitap gibi bir konuya adamış ve bu faaliyeti yürütmüş olmaları benim için sevinç kaynağı olmuştur. Bu bağlamdaki faaliyetlerimiz bundan sonra da devam edecek. Sosyal projeler bağlamında üniversitemizle şehri buluşturmanın karşılığı görüyoruz. Sanayileşme, ekonomik verilerin iyileştirilmesi konusunda üniversitemizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da faaliyetleri devam edecektir. Bu kampanya dolayısıyla eğitim fakültemize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum."

Konuşmaların ardından İl Emniyet Müdürü Mehmet Altınok, Jandarma Alay Komutanı Albay Allattin Karsavuran, İl Müftüsü Mahmut Gündüz ile üniversite öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı törende protokol tarafından ilkokul öğrencilerine hikaye kitapları dağıtıldı.

> Üniversite öğrencilerinden köy okullarına 5 bin kitap

Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencilerince toplanan 5 bin hikaye kitabı, köy okullarına dağıtıldı.

Bartın Valisi Ali Çınar, merkez ilçedeki Gözpınar İlkokulu’nda düzenlenen kitap dağıtım töreninde yaptığı konuşmada, üniversite öğrencilerince hayata geçirilen "Okumak geleceğimizdir" konulu faaliyetin önemli bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu söyledi.

Türkiye'nin cumhuriyetin 100'üncü yılı olan 2023'te dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına girme hedefi bulunduğunu, bunun da ancak eğitimle başarılabileceğini ifade eden Çınar, şöyle konuştu:

"Ancak bunu da övündüğümüz gençlerimizi daha nitelikli geliştirerek başarabiliriz. Bunun yolu da çocuklarımızı en iyi şekilde bilgili ve donanımlı hayata hazırlamaktır. Çağımız da kitaplara ve kütüphanelere elektronik iletişim araçlarıyla ulaşmak mümkün ama biz çocuklarımızın kitaba dokunarak, bizzat kitapların içinde kendilerini hissederek okumasını daha önemli buluyoruz. Sevgili öğrenciler, öğretmenlerin dediklerini yapın ama eğitim sadece okullarda da olmuyor. Eğitim öncelikle evde başlıyor. Eğitim, büyüklerimizin bizlere verdiği ilk eğitimdir. Sizlere bu meslek sahibi genç kardeşlerimiz, sevgili öğrencilerimizin fedakarlığıyla topladıkları kitapları takdim ediyoruz. Siz bu kitapları okuyacaksınız ve okuduğunuzu velilerinizle paylaşacaksınız. Sadece okumak yetmez, biz okuyacağız, öğreneceğiz ve hayatımızda uygulayacağız. Bilgilerimiz hayatımıza olumlu yön verecek. Eğitim, bilginin insanda olumlu davranış değişikliğine yol açmasıdır."

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kaplan

Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan ise en üst düzeydeki öğretim kurumunu henüz işin başlangıç basamaklarında olan ilkokulun bir araya geldiğini belirtti.

Protokol üyelerine baktıklarında Türkiye'nin geldiği noktayı tahmin etmenin kolay olduğunu anlatan Kaplan, şunları kaydetti:

"Çocukluğumuzda vali ya da kaymakamı görmezdik. O günlerde gördüğümüz bir tek jandarma olurdu fakat bugün burada valimiz, komutanımız, emniyet müdürümüz, müftümüz, belediye başkan yardımcımız gibi en üst kademedeki yöneticilerimizle beraberiz. Bu, bize ekonomik ve sosyal anlamda gelişmişlik düzeyimizin geldiği noktayı göstermesi bakımından memnuniyet veriyor. Eğitim fakültesi öğrencilerimizin kendilerini kitap gibi bir konuya adamış ve bu faaliyeti yürütmüş olmaları benim için sevinç kaynağı olmuştur. Bu bağlamdaki faaliyetlerimiz bundan sonra da devam edecek. Sosyal projeler bağlamında üniversitemizle şehri buluşturmanın karşılığı görüyoruz. Sanayileşme, ekonomik verilerin iyileştirilmesi konusunda üniversitemizin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da faaliyetleri devam edecektir. Bu kampanya dolayısıyla eğitim fakültemize ve öğrencilerimize teşekkür ediyorum."

Konuşmaların ardından İl Emniyet Müdürü Mehmet Altınok, Jandarma Alay Komutanı Albay Allattin Karsavuran, İl Müftüsü Mahmut Gündüz ile üniversite öğretim üyeleri ve öğrencilerin katıldığı törende protokol tarafından ilkokul öğrencilerine hikaye kitapları dağıtıldı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 Aralık 2013 08:38

Gösterim: 2255


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.