Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

CHP, öğretmenlerin ve öğretim elemanlarının sorunlarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.

tbmm komisyonCHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, ''666 Sayılı KHK ile kamuda yapılan 'eşit işe eşit ücret' düzenlemesinde öğretmen ve öğretim elemanları kapsam dışında tutulmuş ve ek ödemeden yararlandırılmamıştır. Bu durum, 800 binden fazla öğretmen ve öğretim elemanını mağdur etmiştir. Diğer taraftan eğitimde kurum içi denge bozulmuştur. Bilinmelidir ki öğretmen ve öğretim elemanları neredeyse en düşük ücret alan kamu çalışanlarıdır'' denildi.

> Öğretmenlerin sorunları Meclis’e taşınıyor

CHP, öğretmenlerin ve öğretim elemanlarının sorunlarının araştırılması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.

tbmm komisyonCHP Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ve arkadaşları tarafından TBMM Başkanlığı'na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, ''666 Sayılı KHK ile kamuda yapılan 'eşit işe eşit ücret' düzenlemesinde öğretmen ve öğretim elemanları kapsam dışında tutulmuş ve ek ödemeden yararlandırılmamıştır. Bu durum, 800 binden fazla öğretmen ve öğretim elemanını mağdur etmiştir. Diğer taraftan eğitimde kurum içi denge bozulmuştur. Bilinmelidir ki öğretmen ve öğretim elemanları neredeyse en düşük ücret alan kamu çalışanlarıdır'' denildi.

Son Güncelleme: Pazar, 13 May 2012 14:30

Gösterim: 1557

Atatürk'ün Ebedi İstirahatgahı Anıtkabir'de bulunan Anıtkabir Özel Defteri çok özel bir proje ile halka açılıyor.

anıtkabir özel defteri halka açılıyorBir çok kişinin merak ettiği, okumak için araştırmalar yaptığı, bu özel defter artık bir tık kadar yakınınızda...

Atatürk’ün ölümünün 70. Yılında yapılan uygulama

Ulu Önder Atatürk'ün huzurunda bulunan defterin  internet ortamında oluşturulmasıyla birlikte artık defter herkesin kullanımına açılmış olacak.

Neler yapabilirsiniz?

Web sitesine üye olup Anıtkabir Özel Defteri'ni doldurarak Atatürk'e duygularınızı yazabilir ve paylaşabilirsiniz.

Yazdığınız yazılar onaylandıktan sonra sayfanın altında çıkan otomatik paylaşım butonu ile sosyal sitelerde paylaşabilirsiniz.

Facebook, Twitter, Orkut gibi bilgi paylaşım sitelerindeki sayfalarınıza sitenin linkini koyabilir ve oradaki gruplarda bahsedebilirsiniz.

Elinizdeki yazı, resim, video gibi arşivleri  paylaşabilirsiniz.

Öneri ve isteklerinizi iletişim linkinden bize ulaştırabilisiniz.

> Anıtkabir Özel Defteri halka açılıyor

Atatürk'ün Ebedi İstirahatgahı Anıtkabir'de bulunan Anıtkabir Özel Defteri çok özel bir proje ile halka açılıyor.

anıtkabir özel defteri halka açılıyorBir çok kişinin merak ettiği, okumak için araştırmalar yaptığı, bu özel defter artık bir tık kadar yakınınızda...

Atatürk’ün ölümünün 70. Yılında yapılan uygulama

Ulu Önder Atatürk'ün huzurunda bulunan defterin  internet ortamında oluşturulmasıyla birlikte artık defter herkesin kullanımına açılmış olacak.

Neler yapabilirsiniz?

Web sitesine üye olup Anıtkabir Özel Defteri'ni doldurarak Atatürk'e duygularınızı yazabilir ve paylaşabilirsiniz.

Yazdığınız yazılar onaylandıktan sonra sayfanın altında çıkan otomatik paylaşım butonu ile sosyal sitelerde paylaşabilirsiniz.

Facebook, Twitter, Orkut gibi bilgi paylaşım sitelerindeki sayfalarınıza sitenin linkini koyabilir ve oradaki gruplarda bahsedebilirsiniz.

Elinizdeki yazı, resim, video gibi arşivleri  paylaşabilirsiniz.

Öneri ve isteklerinizi iletişim linkinden bize ulaştırabilisiniz.

Son Güncelleme: Pazar, 13 May 2012 14:18

Gösterim: 2233

Milliyet Yazarı Can Dündar’ın bugünkü yazısı.

can dündarKatılır mısınız bilmem; derler ki: “Erkek kadınla hiç değişmeyeceğini umarak evlenir; kadınsa erkeği eninde sonunda değiştirebileceğini umarak...

Sonuç, her ikisi için de hayal kırıklığıdır:

Kadın çabuk değişir; erkek hiç değişmez.

Ve kadın, arzuladığı erkeği oğlunda büyütmeye çalışır.”

* * *

İlginç bir tez bu...

Dikkatli okunduğunda bir paradoks kendini ele veriyor:

Tez doğruysa o değişmeyen erkekleri de her kadın kendi eliyle yetiştiriyor demektir.

Neden olmuyor?

Sanırım cevap, ana-oğul ilişkisinin karmaşasında saklı...

* * *

Cloeen Sell’in Bir Fincan Huzur” kitabında (Arkadaş, 2010) “Anneler ve oğulları için yazılmış öyküler” var.

Birçok öyküde, bahsettiğim sorunun tezahürleri yazılmış.

Çoğu anne, oğlunu istediği kalıba dökemediğinden dertli...

Barbara Marshak, sık rastlanan bir ergen tavrını işlemiş:

6. sınıfı bitiren oğlu, okula giderken onu yanında istemiyormuş. Servise bindirirken, “Yanımda durma” diye bağırmış bir gün...

Annesi az öteye gidince “Biraz daha uzaklaş anne” diye seslenmiş.

Epey uzaktan izlediğinde de “Anne eve dön” diye kızmış.

Marshak, aynı yaşta kendisinin de annesinin okula gelmesinden duyduğu utancı hatırlıyor.

Öyküsünün adı:

“Şimdi biraz mesafe gerek.”

* * *

Bir başka “mesafe” öyküsü Jeannette Valentine’dan...

Oğlunun mezuniyet törenini anlatıyor.

Dekan, velileri selamladıktan sonra öğrencilere dönüp “Mezunlar lütfen ayağa kalkın” diye bağırıyor.

Mezunlar ayaklanıyor.

“Şimdi dönüp velilerinize bakın” diyor Dekan...

Oğullar, yüzünü arka sıralardaki velilere doğru dönüyor.

Dekan diyor ki:

“Beyler, şu an sizi büyütenlerin huzurundasınız. Onlar sizi ilk günden itibaren sevgi ve anlayışla destekledi. Şimdi onlara, önünüzdeki yeni hayata hazır olduğunuzu söylemenizi istiyorum. Lütfen benden sonra tekrarlayın.”

“Ben...” diyor Dekan...

Mezunlar “Ben...” diye tekrarlıyor.

“Şimdi isminizi söyleyin!”

Herkes ismini söylüyor.

“Benim için yaptığın fedakârlıklara müteşekkirim.”

Hep bir ağızdan tekrarlıyor mezunlar...

“Benimle gurur duyacaksın.”

“Ama istediğin gibi biri olabilmem için...”

Velilerin merakla beklediği son cümle can yakıcı:

“...lütfen beni bırak!”

Sonra Dekan velileri ayağa kaldırıyor. Onlara oğullarının yüzüne karşı “Seninle gurur duyuyorum” dedirtiyor. Ve aynı cümleyi tersten okuyor:

“...ve istediğin gibi biri olabilmen için...”

“...seni resmen...

“...bırakıyorum.”

Veliler gözyaşları içinde tekrarlıyor.

Bir oğlun yuvadan kanatlanış töreni adeta...

* * *

Erkekte arzuladığı değişimi başaramayan kimi kadınlar, onu oğullarında yaratmak ister.

Ama bu hırs, oğulların “Ben ayrı bir varlığım” direncine toslar.

Ve çoğu zaman, istenenin tam tersi sonuç verir.

Erkek çocuk, annesine direnerek büyür.

Anne ısrar ederse, o direnç, oğlanda karaktere dönüşür.

Ve erkekte değişim ümidini çaresizce gelin devralır.

Bu kısır döngünün kırılabilmesi, oğulların kendi ayakları üzerinde durabilmesi, değişebilmesi için “biraz mesafe” şarttır.

Maharet, “Lütfen beni bırak” diye haykırmadan, onu koltuğunun altından uçurabilmek, kanatlandırabilmektir.

Sağlam karakterler, biraz da bunu başarabilmiş annelerin eseridir.

Tüm annelerin ellerinden öperim.

(can dündar-milliyet)

> Ana ile oğul

Milliyet Yazarı Can Dündar’ın bugünkü yazısı.

can dündarKatılır mısınız bilmem; derler ki: “Erkek kadınla hiç değişmeyeceğini umarak evlenir; kadınsa erkeği eninde sonunda değiştirebileceğini umarak...

Sonuç, her ikisi için de hayal kırıklığıdır:

Kadın çabuk değişir; erkek hiç değişmez.

Ve kadın, arzuladığı erkeği oğlunda büyütmeye çalışır.”

* * *

İlginç bir tez bu...

Dikkatli okunduğunda bir paradoks kendini ele veriyor:

Tez doğruysa o değişmeyen erkekleri de her kadın kendi eliyle yetiştiriyor demektir.

Neden olmuyor?

Sanırım cevap, ana-oğul ilişkisinin karmaşasında saklı...

* * *

Cloeen Sell’in Bir Fincan Huzur” kitabında (Arkadaş, 2010) “Anneler ve oğulları için yazılmış öyküler” var.

Birçok öyküde, bahsettiğim sorunun tezahürleri yazılmış.

Çoğu anne, oğlunu istediği kalıba dökemediğinden dertli...

Barbara Marshak, sık rastlanan bir ergen tavrını işlemiş:

6. sınıfı bitiren oğlu, okula giderken onu yanında istemiyormuş. Servise bindirirken, “Yanımda durma” diye bağırmış bir gün...

Annesi az öteye gidince “Biraz daha uzaklaş anne” diye seslenmiş.

Epey uzaktan izlediğinde de “Anne eve dön” diye kızmış.

Marshak, aynı yaşta kendisinin de annesinin okula gelmesinden duyduğu utancı hatırlıyor.

Öyküsünün adı:

“Şimdi biraz mesafe gerek.”

* * *

Bir başka “mesafe” öyküsü Jeannette Valentine’dan...

Oğlunun mezuniyet törenini anlatıyor.

Dekan, velileri selamladıktan sonra öğrencilere dönüp “Mezunlar lütfen ayağa kalkın” diye bağırıyor.

Mezunlar ayaklanıyor.

“Şimdi dönüp velilerinize bakın” diyor Dekan...

Oğullar, yüzünü arka sıralardaki velilere doğru dönüyor.

Dekan diyor ki:

“Beyler, şu an sizi büyütenlerin huzurundasınız. Onlar sizi ilk günden itibaren sevgi ve anlayışla destekledi. Şimdi onlara, önünüzdeki yeni hayata hazır olduğunuzu söylemenizi istiyorum. Lütfen benden sonra tekrarlayın.”

“Ben...” diyor Dekan...

Mezunlar “Ben...” diye tekrarlıyor.

“Şimdi isminizi söyleyin!”

Herkes ismini söylüyor.

“Benim için yaptığın fedakârlıklara müteşekkirim.”

Hep bir ağızdan tekrarlıyor mezunlar...

“Benimle gurur duyacaksın.”

“Ama istediğin gibi biri olabilmem için...”

Velilerin merakla beklediği son cümle can yakıcı:

“...lütfen beni bırak!”

Sonra Dekan velileri ayağa kaldırıyor. Onlara oğullarının yüzüne karşı “Seninle gurur duyuyorum” dedirtiyor. Ve aynı cümleyi tersten okuyor:

“...ve istediğin gibi biri olabilmen için...”

“...seni resmen...

“...bırakıyorum.”

Veliler gözyaşları içinde tekrarlıyor.

Bir oğlun yuvadan kanatlanış töreni adeta...

* * *

Erkekte arzuladığı değişimi başaramayan kimi kadınlar, onu oğullarında yaratmak ister.

Ama bu hırs, oğulların “Ben ayrı bir varlığım” direncine toslar.

Ve çoğu zaman, istenenin tam tersi sonuç verir.

Erkek çocuk, annesine direnerek büyür.

Anne ısrar ederse, o direnç, oğlanda karaktere dönüşür.

Ve erkekte değişim ümidini çaresizce gelin devralır.

Bu kısır döngünün kırılabilmesi, oğulların kendi ayakları üzerinde durabilmesi, değişebilmesi için “biraz mesafe” şarttır.

Maharet, “Lütfen beni bırak” diye haykırmadan, onu koltuğunun altından uçurabilmek, kanatlandırabilmektir.

Sağlam karakterler, biraz da bunu başarabilmiş annelerin eseridir.

Tüm annelerin ellerinden öperim.

(can dündar-milliyet)

Son Güncelleme: Pazar, 13 May 2012 13:15

Gösterim: 2266

Çalıştıkları kurumda kreş bulunmayan memurlara, her çocuk için bu yıl 140 lira ödenecek. 0-4 yaş arası çocuğu olan memurlar kreş yardımıyla rahatlayacak.

memura müjdeÇocuğu olan memura 140 TL ek ödeme!

Memur lar, hükümetin zam teklifini sunacağı Pazartesi gününe kilitlenirken, sosyal haklarla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyor. Memur-Sen, özellikle çocuk sahibi olan memurları rahatlatacak bir teklifte bulundu. Buna göre; kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde görev yapan memurların 0-4 yaş arası çocuklarına yönelik kreş bulunmaması halinde, bu memurlara kreş parası yardımı yapılacak. Geçmişte 2 çocukla sınırlı olan kreş yardımı ödeneğinde bu sınır kaldırıldı.

Her çocuk için yapılacak yardım miktarı da önemli. Kreş hizmetinden yararlanamayan memurların maaşlarına, her çocuk için ilaveten bu yıl 140 lira yatırılacak. Önümüzdeki yılbaşından geçerli olmak üzere kreş yardımı ödeneği 160 liraya yükseltilecek. Her ikisi de memur olan eşlerden erkek, kreş yardımından faydalanacak. Ayrıca kreş yardımı ödeneğinden Damga Vergisi dahil herhangi bir kesinti yapılmayacak. Yani kreş yardımı olarak net 140 lira ödenecek. Bu kreş yardımı tutarı memurun maaşından borç için haczedilemeyecek. Öte yandan sendikaların ulaşıma dair istediği taleplerden bazıları şöyle:

ULAŞIMA 4 TL YARDIM

Servis hizmeti sunulmayan kamu görevlilerine, (fazla çalışma kapsamında görev yapılan günler dahil) çalıştıkları her gün için 4 TL ulaşım yardımı ödensin.

Ulaşım yardımı, ödeme yapılması gereken gün sayısı üzerinden, takip eden ayda aylıkla birlikte verilsin.

Verilecek ulaşım parasından, hiçbir vergi kesintisi yapılmasın.

Ulaşım yardımı, günlük 4 TL'den düşük olmamak üzere her ay toplu taşıma kartı verilmesi şeklinde de olabilir.

(sabah)

> Çocuklu memura müjde!

Çalıştıkları kurumda kreş bulunmayan memurlara, her çocuk için bu yıl 140 lira ödenecek. 0-4 yaş arası çocuğu olan memurlar kreş yardımıyla rahatlayacak.

memura müjdeÇocuğu olan memura 140 TL ek ödeme!

Memur lar, hükümetin zam teklifini sunacağı Pazartesi gününe kilitlenirken, sosyal haklarla ilgili gelişmeleri de yakından takip ediyor. Memur-Sen, özellikle çocuk sahibi olan memurları rahatlatacak bir teklifte bulundu. Buna göre; kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde görev yapan memurların 0-4 yaş arası çocuklarına yönelik kreş bulunmaması halinde, bu memurlara kreş parası yardımı yapılacak. Geçmişte 2 çocukla sınırlı olan kreş yardımı ödeneğinde bu sınır kaldırıldı.

Her çocuk için yapılacak yardım miktarı da önemli. Kreş hizmetinden yararlanamayan memurların maaşlarına, her çocuk için ilaveten bu yıl 140 lira yatırılacak. Önümüzdeki yılbaşından geçerli olmak üzere kreş yardımı ödeneği 160 liraya yükseltilecek. Her ikisi de memur olan eşlerden erkek, kreş yardımından faydalanacak. Ayrıca kreş yardımı ödeneğinden Damga Vergisi dahil herhangi bir kesinti yapılmayacak. Yani kreş yardımı olarak net 140 lira ödenecek. Bu kreş yardımı tutarı memurun maaşından borç için haczedilemeyecek. Öte yandan sendikaların ulaşıma dair istediği taleplerden bazıları şöyle:

ULAŞIMA 4 TL YARDIM

Servis hizmeti sunulmayan kamu görevlilerine, (fazla çalışma kapsamında görev yapılan günler dahil) çalıştıkları her gün için 4 TL ulaşım yardımı ödensin.

Ulaşım yardımı, ödeme yapılması gereken gün sayısı üzerinden, takip eden ayda aylıkla birlikte verilsin.

Verilecek ulaşım parasından, hiçbir vergi kesintisi yapılmasın.

Ulaşım yardımı, günlük 4 TL'den düşük olmamak üzere her ay toplu taşıma kartı verilmesi şeklinde de olabilir.

(sabah)

Son Güncelleme: Pazar, 13 May 2012 13:29

Gösterim: 2518

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir'de yaptığı açıklamada "Süt dağıtımında maalesef ögretmenler kobay oldu. Şimdi dağıtılan sütü önce öğretmenlere içiriyorlar" dedi

kılıçtaroğluAnkara ’dan karayolu ile partisinin il kongresine katılmak için Kırşehir’e gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu , Akpınar İlçesi yakınlarındaki Mavikent Tesisleri’nde mola verdi. Burada, garsonlarla hatıra fotoğrafı çektiren ve partililerin ikram ettiği çaydan önce su içen Kılıçdaroğlu , "Galiba artık süt içmiyorsunuz?” diye sorulunca, "Okul sütünü kastediyorsanız, şimdi sütü önce öğretmenlere, sonra öğrencilere içiriyorlar. Süt dağıtımında maalesef öğretmenler kobay oldu. Şimdi dağıtılan sütü önce öğretmenlere içiriyorlar” yanıtını verdi

(radikal)

> Kılıçdaroğlu: Öğretmenler kobay oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir'de yaptığı açıklamada "Süt dağıtımında maalesef ögretmenler kobay oldu. Şimdi dağıtılan sütü önce öğretmenlere içiriyorlar" dedi

kılıçtaroğluAnkara ’dan karayolu ile partisinin il kongresine katılmak için Kırşehir’e gelen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu , Akpınar İlçesi yakınlarındaki Mavikent Tesisleri’nde mola verdi. Burada, garsonlarla hatıra fotoğrafı çektiren ve partililerin ikram ettiği çaydan önce su içen Kılıçdaroğlu , "Galiba artık süt içmiyorsunuz?” diye sorulunca, "Okul sütünü kastediyorsanız, şimdi sütü önce öğretmenlere, sonra öğrencilere içiriyorlar. Süt dağıtımında maalesef öğretmenler kobay oldu. Şimdi dağıtılan sütü önce öğretmenlere içiriyorlar” yanıtını verdi

(radikal)

Son Güncelleme: Cumartesi, 12 May 2012 20:15

Gösterim: 1730


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.