Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkmenistan'da yaşayan Türk vatandaşlarının çocuklarının eğitimini karşılamak amacıyla kurulan okulların 22 yıldır faaliyet gösterdiğini belirterek, "Okullarımız, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki bağların sıkılaştırılmasına ve yeni köprüler inşa edilmesine aracılık eden kurumlar olmuşlardır" dedi.
Belek turizm merkezinde bir otelde düzenlenen "Eğitim Alanında İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Konseyi Toplantısı"na, Bakan Avcı ile beraberinde Türkmenistan Eğitim Bakanı Purli Agamıradov, daire başkanları ve Türkmenistan'dan gelen heyet katıldı.
Avcı, burada yaptığı konuşmada, 15 Ağustos 2014 tarihinde Türkmenistan'ın Türkmenbaşı şehrinde imzaladıkları, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Türkmenistan hükümeti arasında eğitim alanında iş birliğine dair anlaşmayla Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesi, Ortak Türkmen Türk Okulu, Hükümetlerarası "Türk Türkmen Konseyi" kurulmasının kararlaştırıldığını belirtti.
Bu anlaşmadan sonra 7 Kasım 2014 tarihinde Aşkabat'ta imzaladıkları eğitim alanında iş birliğine dair protokol kapsamında da iki ülke arasındaki eğitim alanındaki iş birliği faaliyetlerini yürütmek üzere Hükümetlerarası "Türk Türkmen Konseyi" kurulduğunu anlatan Avcı, ardından bu konseyin tüzüğünün imzaladığını ifade etti.
Bugün de bu konseyin ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere toplandıklarını vurgulayan Avcı, "İnşallah bugünün sonunda daha önce imzaladığımız anlaşmalar gereği yürüttüğümüz faaliyetlerle ilgili dokümanları müzakere etmiş olacağız ve Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesi ve ortak Türkmen Türk Okulu ile ilgili metinlere son halini vereceğiz. Böylelikle yeni eğitim ve öğretim yılına bütün konularda inşallah anlaşmış olarak başlayacağız" diye konuştu.
Türkiye'den 10 öğretim üyesi görevlendirildi
Türkmenistan ile yaptıkları anlaşma çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında da bilgi veren Bakan Nabi Avcı, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında TİKA'nın maddi desteğiyle Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesine Türkiye'den 10 öğretim üyesinin görevlendirilmesinin sağlandığını açıkladı.
Avcı, üniversitenin işleyişiyle ilgili anlaşmayı imzaladıktan sonra da ihtiyaç duyulan alanlarda öğretim üyelerini bu yıl da göndermeye devam edeceklerini vurguladı.
Bir uygulama anlaşmasını imzalamalarının hukuken yeterli olacağı görüşünü paylaşan Avcı, "Bu uygulama anlaşmasının resmi olarak yürürlüğe girmesi, iç hukukumuz açısından daha kısa zaman alacağı için bugün bu uygulama anlaşması metni üzerinde mutabık kalırsak ki inşallah kalacağız, bu anlaşma imzalandıktan sonra en kısa sürede yürürlüğe girecek" dedi.
Bakan Avcı, şu bilgileri verdi:
"Türkmenistan'da bakanlığımıza bağlı bir ilkokul, bir ortaokul, bir Türk Anadolu Lise bir de Türkçe Öğretim Merkezi bulunmaktadır. Türkmenistan'da Türkçe Öğretim Merkezi'nde 328, okullarımızda ise bin 500 öğrenci öğrenim görmekte ve 71 öğretmen görev yapmaktadır. Bu okullarımız öncelikle Türkmenistan'da yaşayan Türk vatandaşı çocuklarının eğitim ihtiyacını gidermek hedefiyle kurulmuştur. Ancak yeterli kontenjan olması halinde yabancı ülke vatandaşlarının ve öncelikle Türkmenistan vatandaşı aileleri çocuklarına okulumuzda kabul edilmektedir."
Okullar yeni köprüler inşa edilmesine aracılık etti
"22 yıldan beri faaliyet gösteren okullarımız, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki bağların sıkılaştırılmasına ve yeni köprüler inşa edilmesine aracılık eden kurumlar olmuşlardır" diyen Avcı, her iki ülke yetkilileri arasında karşılıklı yazışmalar yoluyla ortaya konulan gerek mutabakat zaptında gerekse yönetmelikte çok küçük farklılıkların dışında büyük bir mutabakat sağlandığını kaydetti.
Toplantıda, aradaki küçük farklılıkların da giderileceğini ve hem yönetmeliğin hem de mutabakat zaptının imzaya hazır hale geleceğinin altını çizen Avcı, bu işlerin bir an önce bitirilebilmesi için gayretle çalışan ve olumlu yaklaşımlarıyla iki kardeş toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sunan Türkmen yetkililerine teşekkür etti.
Türkmenistan Eğitim Bakanı Purli Agamıradov da Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Bilim ve eğitim alanında iş birliğimizi daha ileriye götürmek istiyoruz. Onun için burada görüşmelerimiz olacak" dedi.
Konuşmaların ardından, toplantı basına kapalı devam etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkmenistan'da yaşayan Türk vatandaşlarının çocuklarının eğitimini karşılamak amacıyla kurulan okulların 22 yıldır faaliyet gösterdiğini belirterek, "Okullarımız, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki bağların sıkılaştırılmasına ve yeni köprüler inşa edilmesine aracılık eden kurumlar olmuşlardır" dedi.
Belek turizm merkezinde bir otelde düzenlenen "Eğitim Alanında İşbirliğine Dair Hükümetlerarası Türk-Türkmen Konseyi Toplantısı"na, Bakan Avcı ile beraberinde Türkmenistan Eğitim Bakanı Purli Agamıradov, daire başkanları ve Türkmenistan'dan gelen heyet katıldı.
Avcı, burada yaptığı konuşmada, 15 Ağustos 2014 tarihinde Türkmenistan'ın Türkmenbaşı şehrinde imzaladıkları, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Türkmenistan hükümeti arasında eğitim alanında iş birliğine dair anlaşmayla Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesi, Ortak Türkmen Türk Okulu, Hükümetlerarası "Türk Türkmen Konseyi" kurulmasının kararlaştırıldığını belirtti.
Bu anlaşmadan sonra 7 Kasım 2014 tarihinde Aşkabat'ta imzaladıkları eğitim alanında iş birliğine dair protokol kapsamında da iki ülke arasındaki eğitim alanındaki iş birliği faaliyetlerini yürütmek üzere Hükümetlerarası "Türk Türkmen Konseyi" kurulduğunu anlatan Avcı, ardından bu konseyin tüzüğünün imzaladığını ifade etti.
Bugün de bu konseyin ilk toplantısını gerçekleştirmek üzere toplandıklarını vurgulayan Avcı, "İnşallah bugünün sonunda daha önce imzaladığımız anlaşmalar gereği yürüttüğümüz faaliyetlerle ilgili dokümanları müzakere etmiş olacağız ve Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesi ve ortak Türkmen Türk Okulu ile ilgili metinlere son halini vereceğiz. Böylelikle yeni eğitim ve öğretim yılına bütün konularda inşallah anlaşmış olarak başlayacağız" diye konuştu.
Türkiye'den 10 öğretim üyesi görevlendirildi
Türkmenistan ile yaptıkları anlaşma çerçevesinde gerçekleştirdikleri faaliyetler hakkında da bilgi veren Bakan Nabi Avcı, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında TİKA'nın maddi desteğiyle Uluslararası Türkmen Türk Üniversitesine Türkiye'den 10 öğretim üyesinin görevlendirilmesinin sağlandığını açıkladı.
Avcı, üniversitenin işleyişiyle ilgili anlaşmayı imzaladıktan sonra da ihtiyaç duyulan alanlarda öğretim üyelerini bu yıl da göndermeye devam edeceklerini vurguladı.
Bir uygulama anlaşmasını imzalamalarının hukuken yeterli olacağı görüşünü paylaşan Avcı, "Bu uygulama anlaşmasının resmi olarak yürürlüğe girmesi, iç hukukumuz açısından daha kısa zaman alacağı için bugün bu uygulama anlaşması metni üzerinde mutabık kalırsak ki inşallah kalacağız, bu anlaşma imzalandıktan sonra en kısa sürede yürürlüğe girecek" dedi.
Bakan Avcı, şu bilgileri verdi:
"Türkmenistan'da bakanlığımıza bağlı bir ilkokul, bir ortaokul, bir Türk Anadolu Lise bir de Türkçe Öğretim Merkezi bulunmaktadır. Türkmenistan'da Türkçe Öğretim Merkezi'nde 328, okullarımızda ise bin 500 öğrenci öğrenim görmekte ve 71 öğretmen görev yapmaktadır. Bu okullarımız öncelikle Türkmenistan'da yaşayan Türk vatandaşı çocuklarının eğitim ihtiyacını gidermek hedefiyle kurulmuştur. Ancak yeterli kontenjan olması halinde yabancı ülke vatandaşlarının ve öncelikle Türkmenistan vatandaşı aileleri çocuklarına okulumuzda kabul edilmektedir."
Okullar yeni köprüler inşa edilmesine aracılık etti
"22 yıldan beri faaliyet gösteren okullarımız, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki bağların sıkılaştırılmasına ve yeni köprüler inşa edilmesine aracılık eden kurumlar olmuşlardır" diyen Avcı, her iki ülke yetkilileri arasında karşılıklı yazışmalar yoluyla ortaya konulan gerek mutabakat zaptında gerekse yönetmelikte çok küçük farklılıkların dışında büyük bir mutabakat sağlandığını kaydetti.
Toplantıda, aradaki küçük farklılıkların da giderileceğini ve hem yönetmeliğin hem de mutabakat zaptının imzaya hazır hale geleceğinin altını çizen Avcı, bu işlerin bir an önce bitirilebilmesi için gayretle çalışan ve olumlu yaklaşımlarıyla iki kardeş toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sunan Türkmen yetkililerine teşekkür etti.
Türkmenistan Eğitim Bakanı Purli Agamıradov da Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, "Bilim ve eğitim alanında iş birliğimizi daha ileriye götürmek istiyoruz. Onun için burada görüşmelerimiz olacak" dedi.
Konuşmaların ardından, toplantı basına kapalı devam etti.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 13:51
Gösterim: 1252
Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2014 yılında 63 bin 557 kurs düzenlendi.
Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2014'te düzenlenen kurs sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 12,1 azalarak 63 bin 557 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014'e ilişkin "Yaygın Eğitim Faaliyetleri Araştırması"nı yayımladı.
Araştırmada kapsamında bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, üniversite, belediye, konfederasyon, sendika, vakıf ve dernekler kapsamında 63 bin 557 kurs düzenlendi. Bu kurslara katılan sayısı 3 milyon 224 bin 852, bitirenlerin sayısı ise 2 milyon 970 bin 906 kişi olarak gerçekleşti. Geçen yıl kurum/kuruluşlarca düzenlenenkurs sayısı 2013'e göre yüzde 12,1 azaldı.
Geçen yıl düzenlenen kursların yüzde 60,2'si bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, yüzde 24,1'i belediyeler, yüzde 8,4'ü vakıf ve dernekler, yüzde 6,6'sı üniversiteler, yüzde 0,8'i konfederasyon veya sendikalarca gerçekleştirildi.
Bir önceki yıl düzenlenen eğitimi tamamlayanların oranı yüzde 96,5 olurken, söz konusu oran geçen yıl yüzde 92,1'e geriledi. Açılan kursları bitirenlerin yüzde 42,2'si bakanlık ve bağlı kurum kuruluşlar, yüzde 31,8'i belediyeler, yüzde 16,1'i vakıf ve dernekler, yüzde 7,9'u üniversiteler, yüzde 2'si konfederasyon veya sendikaların düzenlediği kurslara katıldı.
Kurum/kuruluşlara göre yaygın eğitimin çeşidi ve niteliği göz önüne alındığında, bitiren kursiyerlerin yüzde 66,8'ini kurslar ve özel derslere, yüzde 27,9'unu seminerlere, yüzde 5,2'sini iş başında rehberli temel eğitime katılanlar oluşturdu. Kursiyerlerin almış oldukları sertifika/katılım belgesi sayısının en fazla olduğu yaygın eğitim faaliyeti 54 bin 210 ile kurslar ve özel dersler oldu.
Kurslar ve özel derslerde en fazla sertifika/katılım belgesi, 21 bin 176 ile bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar ve 19 bin 922 ile belediyeler tarafından verildi.
Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflamasına göre, hizmetler alanında düzenlenen kursların oranı 2013'te yüzde 19,1'en 2014'te yüzde 24,7'ye yükseldi.
Kurslarda 130 bin 773 eğitici görev aldı
Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında, eğitici sayısı da 2013'e göre yüzde 15,1 azalarak 130 bin 773 kişi oldu. Eğitim faaliyetlerinde en fazla eğitici, yüzde 27,7 ile hizmetler alanında, yüzde 20,2 ile sosyal bilimler, iş ve hukuk alanında ve yüzde 13,1 ile de beşeri bilimler ve sanat alanında görev aldı.
İllere göre yaygın eğitim faaliyetlerine bakıldığında en fazla kurs 19 bin 352 ile İstanbul, 7 bin 25 ile Ankara, 3 bin 260 ile Adana, 2 bin 547 ile İzmir, bin 585 ile Antalya ve bin 578 ile de Bursa'da düzenlendi.
Kursun en az düzenlendiği iller 109 kursla Sinop, 98 kursla Bingöl, 78 kursla Ardahan ve 48 kursla Tunceli oldu.
İllere göre yaygın eğitim faaliyetini bitiren kursiyer sayısında ise İstanbul 963 bin 569 ile ilk sırada yer aldı. Bu ili Ankara 306 bin 270, İzmir 144 bin 589, Adana 118 bin 649 kişi ile izledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2014 yılında 63 bin 557 kurs düzenlendi.
Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2014'te düzenlenen kurs sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 12,1 azalarak 63 bin 557 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2014'e ilişkin "Yaygın Eğitim Faaliyetleri Araştırması"nı yayımladı.
Araştırmada kapsamında bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, üniversite, belediye, konfederasyon, sendika, vakıf ve dernekler kapsamında 63 bin 557 kurs düzenlendi. Bu kurslara katılan sayısı 3 milyon 224 bin 852, bitirenlerin sayısı ise 2 milyon 970 bin 906 kişi olarak gerçekleşti. Geçen yıl kurum/kuruluşlarca düzenlenenkurs sayısı 2013'e göre yüzde 12,1 azaldı.
Geçen yıl düzenlenen kursların yüzde 60,2'si bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, yüzde 24,1'i belediyeler, yüzde 8,4'ü vakıf ve dernekler, yüzde 6,6'sı üniversiteler, yüzde 0,8'i konfederasyon veya sendikalarca gerçekleştirildi.
Bir önceki yıl düzenlenen eğitimi tamamlayanların oranı yüzde 96,5 olurken, söz konusu oran geçen yıl yüzde 92,1'e geriledi. Açılan kursları bitirenlerin yüzde 42,2'si bakanlık ve bağlı kurum kuruluşlar, yüzde 31,8'i belediyeler, yüzde 16,1'i vakıf ve dernekler, yüzde 7,9'u üniversiteler, yüzde 2'si konfederasyon veya sendikaların düzenlediği kurslara katıldı.
Kurum/kuruluşlara göre yaygın eğitimin çeşidi ve niteliği göz önüne alındığında, bitiren kursiyerlerin yüzde 66,8'ini kurslar ve özel derslere, yüzde 27,9'unu seminerlere, yüzde 5,2'sini iş başında rehberli temel eğitime katılanlar oluşturdu. Kursiyerlerin almış oldukları sertifika/katılım belgesi sayısının en fazla olduğu yaygın eğitim faaliyeti 54 bin 210 ile kurslar ve özel dersler oldu.
Kurslar ve özel derslerde en fazla sertifika/katılım belgesi, 21 bin 176 ile bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar ve 19 bin 922 ile belediyeler tarafından verildi.
Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflamasına göre, hizmetler alanında düzenlenen kursların oranı 2013'te yüzde 19,1'en 2014'te yüzde 24,7'ye yükseldi.
Kurslarda 130 bin 773 eğitici görev aldı
Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında, eğitici sayısı da 2013'e göre yüzde 15,1 azalarak 130 bin 773 kişi oldu. Eğitim faaliyetlerinde en fazla eğitici, yüzde 27,7 ile hizmetler alanında, yüzde 20,2 ile sosyal bilimler, iş ve hukuk alanında ve yüzde 13,1 ile de beşeri bilimler ve sanat alanında görev aldı.
İllere göre yaygın eğitim faaliyetlerine bakıldığında en fazla kurs 19 bin 352 ile İstanbul, 7 bin 25 ile Ankara, 3 bin 260 ile Adana, 2 bin 547 ile İzmir, bin 585 ile Antalya ve bin 578 ile de Bursa'da düzenlendi.
Kursun en az düzenlendiği iller 109 kursla Sinop, 98 kursla Bingöl, 78 kursla Ardahan ve 48 kursla Tunceli oldu.
İllere göre yaygın eğitim faaliyetini bitiren kursiyer sayısında ise İstanbul 963 bin 569 ile ilk sırada yer aldı. Bu ili Ankara 306 bin 270, İzmir 144 bin 589, Adana 118 bin 649 kişi ile izledi.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 11:59
Gösterim: 1096
Önümüzdeki eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine haftada 3 gün süreyle 200 mililitre süt dağıtılacak.
Okul sütü programı kapsamında 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine haftada 3 gün süreyle 200 mililitre ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacak.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Okul Sütü Programı Uygulama Tebliği" Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 200 mililitre ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü verilecek.
Bu kapsamındaki özel öğretim kurumları, programa eşdeğer süt veya süt ürünü tüketilmesini sağlamaları halinde, velinin görüşü esas alınarak kurum yönetiminin kararı doğrultusunda programın dışında tutulacak.
Programın uygulanacağı okullar, veli izinleri doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenerek Bakanlığa bildirilecek.
Okul sütlerinin alımı, yurt içinden temin edilen çiğ sütlerden gerekli belgeye sahip ve ülke içinde UHT içme sütü üretimi yapan gıda işletmelerinden yapılacak.
Dağıtılacak okul sütü ambalajlarının şekli ve üzerinde yer alması gereken hususlar Bakanlığın koordinasyonunda Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek.
İllerde il okul sütü komisyonlarının sekretaryasının yürütülmesi, okul sütünün okullara ulaştırılmasının kontrolü ile uygun şartlarda muhafazası ve tüketimlerinin sağlanmasından, il okul sütü komisyonu ve il milli eğitim müdürlükleri sorumlu kılındı.
Öğrencilere ait bilgilerin Okul Sütü Modülüne kaydedilmesi, modüle giriş yapılamadığı durumlarda verilerin toplanması ve zamanında ulaşılabilir olması Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak.
Öğrenci velileri, öğretmenler, aile hekimleri veya sağlık kurumlarınca süte karşı duyarlılığı tespit edilen öğrenciler, okul yönetimleri tarafından program dışında tutulacak.
Velilere uygulama hakkında bilgilendirme yapılacak
Dağıtılacak okul sütlerinin üretiminden tüketimine kadarki aşamalarında, Türk Gıda Mevzuatı ile ihale teknik şartnamesine uygunluğunun denetimi, il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerince yapılacak.
Okul sütü üretimi yapılan illerde, il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerince sütlerin her bir partisinden numune alınacak, numunelere ait analiz sonuçları, Bakanlığa ve teslimi yapılacak illerdeki il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğüne gönderilecek ve Okul Sütü Modülüne yüklenecek.
Okul sütü komisyonu, Veli İzin Formları'nın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirtilen takvim içinde Okul Sütü Modülü'ne girilmesini sağlayacak. İl ve ilçe okul sütü komisyonları bilgilerin zamanında ve doğru girilmesinden "silsile" yolu ile sorumlu kılındı.
Program başlamadan önce ailelere süt içimi sonrası oluşabilecek basit rahatsızlıklar ve bulguların anlatıldığı, bu bulguların büyük bir bölümünün geçici ve hafif olduğunun belirtildiği, sütün öneminin vurgulandığı eğitim programları Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek.
Program için gerekli eğitim ve tanıtım materyallerinin temini, yayımı ve dağıtımı Bakanlık koordinasyonunda, Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Önümüzdeki eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine haftada 3 gün süreyle 200 mililitre süt dağıtılacak.
Okul sütü programı kapsamında 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine haftada 3 gün süreyle 200 mililitre ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü dağıtılacak.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının "Okul Sütü Programı Uygulama Tebliği" Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Buna göre, 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, bağımsız anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine her hafta pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 200 mililitre ambalajlı, yağlı, sade UHT içme sütü verilecek.
Bu kapsamındaki özel öğretim kurumları, programa eşdeğer süt veya süt ürünü tüketilmesini sağlamaları halinde, velinin görüşü esas alınarak kurum yönetiminin kararı doğrultusunda programın dışında tutulacak.
Programın uygulanacağı okullar, veli izinleri doğrultusunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenerek Bakanlığa bildirilecek.
Okul sütlerinin alımı, yurt içinden temin edilen çiğ sütlerden gerekli belgeye sahip ve ülke içinde UHT içme sütü üretimi yapan gıda işletmelerinden yapılacak.
Dağıtılacak okul sütü ambalajlarının şekli ve üzerinde yer alması gereken hususlar Bakanlığın koordinasyonunda Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenecek.
İllerde il okul sütü komisyonlarının sekretaryasının yürütülmesi, okul sütünün okullara ulaştırılmasının kontrolü ile uygun şartlarda muhafazası ve tüketimlerinin sağlanmasından, il okul sütü komisyonu ve il milli eğitim müdürlükleri sorumlu kılındı.
Öğrencilere ait bilgilerin Okul Sütü Modülüne kaydedilmesi, modüle giriş yapılamadığı durumlarda verilerin toplanması ve zamanında ulaşılabilir olması Milli Eğitim Bakanlığınca sağlanacak.
Öğrenci velileri, öğretmenler, aile hekimleri veya sağlık kurumlarınca süte karşı duyarlılığı tespit edilen öğrenciler, okul yönetimleri tarafından program dışında tutulacak.
Velilere uygulama hakkında bilgilendirme yapılacak
Dağıtılacak okul sütlerinin üretiminden tüketimine kadarki aşamalarında, Türk Gıda Mevzuatı ile ihale teknik şartnamesine uygunluğunun denetimi, il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerince yapılacak.
Okul sütü üretimi yapılan illerde, il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerince sütlerin her bir partisinden numune alınacak, numunelere ait analiz sonuçları, Bakanlığa ve teslimi yapılacak illerdeki il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğüne gönderilecek ve Okul Sütü Modülüne yüklenecek.
Okul sütü komisyonu, Veli İzin Formları'nın Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirtilen takvim içinde Okul Sütü Modülü'ne girilmesini sağlayacak. İl ve ilçe okul sütü komisyonları bilgilerin zamanında ve doğru girilmesinden "silsile" yolu ile sorumlu kılındı.
Program başlamadan önce ailelere süt içimi sonrası oluşabilecek basit rahatsızlıklar ve bulguların anlatıldığı, bu bulguların büyük bir bölümünün geçici ve hafif olduğunun belirtildiği, sütün öneminin vurgulandığı eğitim programları Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca düzenlenecek.
Program için gerekli eğitim ve tanıtım materyallerinin temini, yayımı ve dağıtımı Bakanlık koordinasyonunda, Ulusal Süt Konseyi tarafından yapılacak.
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 10:17
Gösterim: 908
Öğretmenlerin özre bağlı yer değiştirme sonuçları açıklandı.
Milli Eğitim Bakanlığı, özür grubu yer değiştirme sonuçlarını açıkladı. Öğretmenler, il içi ve iller arası özre bağlı yer değiştirme sonuçları Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü internet sitesinden öğrenebilirler.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, iller arası toplam 25 bin 118 başvurunun iradeleri doğrultusunda tamamına yakınının taleplerini yerine getirdiklerini aktardı.
Sonuçlar için Tıklayınız
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Öğretmenlerin özre bağlı yer değiştirme sonuçları açıklandı.
Milli Eğitim Bakanlığı, özür grubu yer değiştirme sonuçlarını açıkladı. Öğretmenler, il içi ve iller arası özre bağlı yer değiştirme sonuçları Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü internet sitesinden öğrenebilirler.
MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, iller arası toplam 25 bin 118 başvurunun iradeleri doğrultusunda tamamına yakınının taleplerini yerine getirdiklerini aktardı.
Sonuçlar için Tıklayınız
Son Güncelleme: Cuma, 28 Ağustos 2015 10:59
Gösterim: 1463
Milli Eğitim Bakanlığınca, ehliyette stajyerlik dönemine kalmamak için "yasaya yakalanmadan belgenizi alın" gibi ifadeler kullanan ve bir an önce kursa kayıt yaptırmak gerektiği yönünde kamuoyunu yanıltıcı algı oluşturan sürücü kurslarına soruşturma açılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ehliyette stajyerlik dönemine kalmamak için "yasaya yakalanmadan belgenizi alın" gibi ifadeler kullanan ve bir an önce kursa kayıt yaptırmak gerektiği yönünde kamuoyunu yanıltıcı algı oluşturan sürücü kurslarına soruşturma açılabileceği bildirildi.
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci imzasıyla illere gönderilen yazıda, aday sürücülüğü düzenleyen mevzuata ilişkin bilgilere yer verildi.
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde aday sürücülük sürecinin 2 yıl olarak belirlendiği ifade edilen yazıda, aday sürücülükle ilgili şu bilgilere yer verildi:
"Aday sürücülük, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren başlayacak. Aday sürücü belgesinin alındığı tarihten itibaren 2 yıl süreyle devam edecek. Aday sürücü, yanında refakatçi bulunmadan kendi başına araç kullanabilecek. Aday sürücülerin sürücü belgesi, 2 yıl içinde trafik ışıklarını 3 kez ihlal etmesi, belirlenen hız limitlerine 3 kez uymaması, sağa sola ve dönel kavşaklarda yayaların ve bisiklet kullanıcılarının geçiş hakkını 3 kez ihlal etmesi, okul geçitlerinde öğrenci geçişlerini 3 kez ihlal etmesi, bu sürede emniyet kemerini 3 kez takmaması, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri bir kez almış olması, bir yılda toplam 75 ceza puanına ulaşmış olması, ölümlü trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet vermesi veya bu sürede bir kez 0,20 promilin üzerinde alkollü araç kullanması durumunda iptal edilecek."
Belgesi iptal edilene psikoteknik değerlendirme geliyor
Sürücü belgesi iptal edilen aday sürücülerin tekrar belge alabilmek için kursa devam ederek sınavlarda başarılı olmaları gerekecek.
Bu kişilerin sürücü kurslarında eğitime başlayabilmeleri için tabi tutulacakları psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri uzman muayenesi sonucunda sürücülüğe engel hali bulunmadığını gösterir belgenin sürücü kursuna ibrazı ve varsa iptal nedenlerinde yer alan geri alma süreleri kadar zamanın geçmiş olması zorunlu olacak.
Ayrıca sürücü kurslarının eğitimlerinin ve sınavlarının daha kaliteli hale gelmesi için bakanlıkça gerekli çalışmaların devam ettiği ve bu konudaki süreçlerin dikkatle yürütüldüğü de yazıda vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreçte bazı sivil toplum örgütleri ve sürücü kursları aday sürücülükle ilgili kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vererek bu süre içinde, 'aday sürücünün yanında refakatçi olması gerektiği', '8 Eylül 2015 tarihinin son tarih' olduğu, 'kendi başına araç kullanamayacağı' , 'ehliyet almanın zorlaşacağı' ve yasada farklı bir şey istenmiş gibi 'yasaya yakalanmadan' belge alınması gerektiği gibi yanlış beyanlarla bir an önce sürücü kurslarına kayıt yaptırmaları istenerek yanıltıcı bir algı oluşturulmaktadır."
MEB'in yazısında, "kamuoyunu yönlendirmek amacıyla yanıltıcı tanıtım ve reklam yaparak, halkı psikolojik etki altına alan ve telaşa yol açan kurslara fırsat verilmemesi, MEB'in illere gönderdiği bu yazı çerçevesinde ilgililerin bilgilendirilmesi, sürücü kurslarının bu yönde denetlenmesi ve gerekirse inceleme ya da soruşturma açılması" istendi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığınca, ehliyette stajyerlik dönemine kalmamak için "yasaya yakalanmadan belgenizi alın" gibi ifadeler kullanan ve bir an önce kursa kayıt yaptırmak gerektiği yönünde kamuoyunu yanıltıcı algı oluşturan sürücü kurslarına soruşturma açılabilecek.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ehliyette stajyerlik dönemine kalmamak için "yasaya yakalanmadan belgenizi alın" gibi ifadeler kullanan ve bir an önce kursa kayıt yaptırmak gerektiği yönünde kamuoyunu yanıltıcı algı oluşturan sürücü kurslarına soruşturma açılabileceği bildirildi.
MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci imzasıyla illere gönderilen yazıda, aday sürücülüğü düzenleyen mevzuata ilişkin bilgilere yer verildi.
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin ilgili maddesinde aday sürücülük sürecinin 2 yıl olarak belirlendiği ifade edilen yazıda, aday sürücülükle ilgili şu bilgilere yer verildi:
"Aday sürücülük, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren başlayacak. Aday sürücü belgesinin alındığı tarihten itibaren 2 yıl süreyle devam edecek. Aday sürücü, yanında refakatçi bulunmadan kendi başına araç kullanabilecek. Aday sürücülerin sürücü belgesi, 2 yıl içinde trafik ışıklarını 3 kez ihlal etmesi, belirlenen hız limitlerine 3 kez uymaması, sağa sola ve dönel kavşaklarda yayaların ve bisiklet kullanıcılarının geçiş hakkını 3 kez ihlal etmesi, okul geçitlerinde öğrenci geçişlerini 3 kez ihlal etmesi, bu sürede emniyet kemerini 3 kez takmaması, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri bir kez almış olması, bir yılda toplam 75 ceza puanına ulaşmış olması, ölümlü trafik kazalarına asli kusurlu olarak sebebiyet vermesi veya bu sürede bir kez 0,20 promilin üzerinde alkollü araç kullanması durumunda iptal edilecek."
Belgesi iptal edilene psikoteknik değerlendirme geliyor
Sürücü belgesi iptal edilen aday sürücülerin tekrar belge alabilmek için kursa devam ederek sınavlarda başarılı olmaları gerekecek.
Bu kişilerin sürücü kurslarında eğitime başlayabilmeleri için tabi tutulacakları psikoteknik değerlendirme ve psikiyatri uzman muayenesi sonucunda sürücülüğe engel hali bulunmadığını gösterir belgenin sürücü kursuna ibrazı ve varsa iptal nedenlerinde yer alan geri alma süreleri kadar zamanın geçmiş olması zorunlu olacak.
Ayrıca sürücü kurslarının eğitimlerinin ve sınavlarının daha kaliteli hale gelmesi için bakanlıkça gerekli çalışmaların devam ettiği ve bu konudaki süreçlerin dikkatle yürütüldüğü de yazıda vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
"Bu süreçte bazı sivil toplum örgütleri ve sürücü kursları aday sürücülükle ilgili kamuoyunu yanıltıcı bilgiler vererek bu süre içinde, 'aday sürücünün yanında refakatçi olması gerektiği', '8 Eylül 2015 tarihinin son tarih' olduğu, 'kendi başına araç kullanamayacağı' , 'ehliyet almanın zorlaşacağı' ve yasada farklı bir şey istenmiş gibi 'yasaya yakalanmadan' belge alınması gerektiği gibi yanlış beyanlarla bir an önce sürücü kurslarına kayıt yaptırmaları istenerek yanıltıcı bir algı oluşturulmaktadır."
MEB'in yazısında, "kamuoyunu yönlendirmek amacıyla yanıltıcı tanıtım ve reklam yaparak, halkı psikolojik etki altına alan ve telaşa yol açan kurslara fırsat verilmemesi, MEB'in illere gönderdiği bu yazı çerçevesinde ilgililerin bilgilendirilmesi, sürücü kurslarının bu yönde denetlenmesi ve gerekirse inceleme ya da soruşturma açılması" istendi.
Son Güncelleme: Perşembe, 27 Ağustos 2015 17:41
Gösterim: 1626