Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye’ye mülteci akını devam ediyor. Mülteciler arasında çok sayıda öğretmen de mesleklerini Türkiye’de sürdürmeye başladı.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Suriye’deki iç savaştan kaçan 9 öğretmen mesleklerini Gaziantep’te sürdürüyor. Mülteciler için kurulan bilgi merkezinde Suriyeli çocuklara ders veren öğretmenler, her şeye rağmen eğitimin sürmesinden umutlu. Merkezde eğitim alan 673 öğrenci ise Türkiye’de sağlanan imkânlardan dolayı büyük mutluluk yaşıyor.
Suriye’de yaşanan iç savaş, ülkedeki eğitimi de büyük sekteye uğrattı. Birçok okul bombardımanda yıkılıp yerle bir oldu. Esed rejimi de öğretmenlerden bir yıllık müfredatı 3 aylık bir sürede bitirmesini isteyerek, eğitim kurumlarını kapattı. Bomba sesleri altında okullarına giden, her gün ayrı bir acıya şahit olan Suriye’nin Halep kentinde yaşayan birçok öğretmen, çareyi Türkiye’ye sığınmakta buldu. Gaziantep’e gelerek yeni bir hayat kurmaya çalışan öğretmenler, hiç beklemedikleri bir anda mesleklerine Türkiye’de geri döndü. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan ‘Suriyeli Misafirler Bilgi ve Eğitim Merkezi’nde kendileri gibi Suriyeli olan çocukların eğitimden geri kalmaması için öğretmenlik yapmaya başladılar. Sosyal bilimlerden Arapçaya kadar birçok dersi Türkiye’de anlatma fırsatı yakalayan Suriyeli öğretmenler, kendilerine sunulan bu imkândan çok memnun.
Bu öğretmenlerden Arij Yahya, Suriye’dekinden daha rahat bir ortama kavuştuklarını söylüyor. Halep Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı mezunu olan Yahya, öğretmenlere daha çok saygı gösterildiğini vurguluyor. Geçen yıl Suriye’de eğitimde büyük aksaklıkların başladığını, baskılı bir şekilde okulu bitirmelerinin istendiğini anlatan Yahya, ülkesine döneceği günleri iple çektiklerini belirtiyor. Bara Aljalloud da aynı üniversiteden mezun bir İngilizce öğretmeni. Gaziantep’te kendilerine sunulan imkânlardan dolayı çok müteşekkir olduklarını dile getiren Aljalloud, savaş sonrası projelerini de şöyle anlatıyor: “İç savaşta birçok çocuk yetim kaldı. Birçok kadın tecavüze uğradı. Biz, bir dernek kurup, bu insanlara maddi ve manevi anlamda yardım toplayacağız.”
Nada Hariri ise Halep’te bulunan öğretmen enstitüsünde görev yapan bir isim. Şimdi Gaziantep’te Suriyeli çocukların eğitimlerini vermek için çaba sarf ediyor. Hariri, “İnşallah ülkemize geri döneceğiz. Suriye’yi yeniden diriltmede hep beraber görev alacağız.” ifadelerini kullanıyor. İngilizce öğretmeni Manar Khamis de son 2 ay çocukları okula gönderemediklerini kaydediyor. Okula ders vermeye gittiğinde, Esed’in askerleri ile muhaliflerin savaşına sokak ortasında denk geldiğini ve bitene kadar da bir eve sığındığını aktaran Khamis, “Dersi rahat bir şekilde değil, korku içinde işlerdik. Şimdi Türkiye’deyiz ve beklemediğimiz bir şeyle karşılaştık. Burada öğretmenlik yapmaya başladık. Çok rahatız. Türkiye’nin yaptıklarını, Arap ülkeleri yapmadı.” şeklinde konuşuyor.
(zaman)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle Türkiye’ye mülteci akını devam ediyor. Mülteciler arasında çok sayıda öğretmen de mesleklerini Türkiye’de sürdürmeye başladı.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Suriye’deki iç savaştan kaçan 9 öğretmen mesleklerini Gaziantep’te sürdürüyor. Mülteciler için kurulan bilgi merkezinde Suriyeli çocuklara ders veren öğretmenler, her şeye rağmen eğitimin sürmesinden umutlu. Merkezde eğitim alan 673 öğrenci ise Türkiye’de sağlanan imkânlardan dolayı büyük mutluluk yaşıyor.
Suriye’de yaşanan iç savaş, ülkedeki eğitimi de büyük sekteye uğrattı. Birçok okul bombardımanda yıkılıp yerle bir oldu. Esed rejimi de öğretmenlerden bir yıllık müfredatı 3 aylık bir sürede bitirmesini isteyerek, eğitim kurumlarını kapattı. Bomba sesleri altında okullarına giden, her gün ayrı bir acıya şahit olan Suriye’nin Halep kentinde yaşayan birçok öğretmen, çareyi Türkiye’ye sığınmakta buldu. Gaziantep’e gelerek yeni bir hayat kurmaya çalışan öğretmenler, hiç beklemedikleri bir anda mesleklerine Türkiye’de geri döndü. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan ‘Suriyeli Misafirler Bilgi ve Eğitim Merkezi’nde kendileri gibi Suriyeli olan çocukların eğitimden geri kalmaması için öğretmenlik yapmaya başladılar. Sosyal bilimlerden Arapçaya kadar birçok dersi Türkiye’de anlatma fırsatı yakalayan Suriyeli öğretmenler, kendilerine sunulan bu imkândan çok memnun.
Bu öğretmenlerden Arij Yahya, Suriye’dekinden daha rahat bir ortama kavuştuklarını söylüyor. Halep Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı mezunu olan Yahya, öğretmenlere daha çok saygı gösterildiğini vurguluyor. Geçen yıl Suriye’de eğitimde büyük aksaklıkların başladığını, baskılı bir şekilde okulu bitirmelerinin istendiğini anlatan Yahya, ülkesine döneceği günleri iple çektiklerini belirtiyor. Bara Aljalloud da aynı üniversiteden mezun bir İngilizce öğretmeni. Gaziantep’te kendilerine sunulan imkânlardan dolayı çok müteşekkir olduklarını dile getiren Aljalloud, savaş sonrası projelerini de şöyle anlatıyor: “İç savaşta birçok çocuk yetim kaldı. Birçok kadın tecavüze uğradı. Biz, bir dernek kurup, bu insanlara maddi ve manevi anlamda yardım toplayacağız.”
Nada Hariri ise Halep’te bulunan öğretmen enstitüsünde görev yapan bir isim. Şimdi Gaziantep’te Suriyeli çocukların eğitimlerini vermek için çaba sarf ediyor. Hariri, “İnşallah ülkemize geri döneceğiz. Suriye’yi yeniden diriltmede hep beraber görev alacağız.” ifadelerini kullanıyor. İngilizce öğretmeni Manar Khamis de son 2 ay çocukları okula gönderemediklerini kaydediyor. Okula ders vermeye gittiğinde, Esed’in askerleri ile muhaliflerin savaşına sokak ortasında denk geldiğini ve bitene kadar da bir eve sığındığını aktaran Khamis, “Dersi rahat bir şekilde değil, korku içinde işlerdik. Şimdi Türkiye’deyiz ve beklemediğimiz bir şeyle karşılaştık. Burada öğretmenlik yapmaya başladık. Çok rahatız. Türkiye’nin yaptıklarını, Arap ülkeleri yapmadı.” şeklinde konuşuyor.
(zaman)
Son Güncelleme: Pazar, 18 Kasım 2012 10:06
Gösterim: 1820
KCK'nın eğitim boykotuna karşı çıkan, teröriste karşı öğretmenini koruyan Hakkari'de eğitim için dev yatırım kararı alındı. 16 anaokulu, 15 ilkokul, 9 lise, 2 spor salonu, pansiyon ve öğretmenevi yapımı için 120 milyon lieğitim kompleksi kuruluyor!
Bugün'den Bilal Şahin'in haberine göre Hakkâri'de esnaftan memura, işadamından işçisine, taksiciden öğrenciye, her kesim terör örgütünün baskısından dert yanıyor. Yöre halkı, devletin kendilerine yüzde yüz güvenlik sağlaması halinde örgüte olan desteğin tamamen kırılacağını vurguluyor.KCK'nın talimatlarına aykırı hareket edenlerin "çocuklarını kaçırırız, dükkânını yakarız" diye tehdit edildiği belirtiliyor.
Hakkârililer ilk olarak PKK'nın eğitim boykotuna karşı çıkarak örgüte toplu tepki gösterdi. Şemdinli Bağlar'da öğretmeni silahla tehdit eden teröristlerin karşısında veliler durdu. Ekim ayı başında boykot nedeniyle öğretmenleri tehdit edip propaganda yapan dört teröristi Bağlar halkının toplu tepkisi geri adım attırdı.
Şemdinli merkeze bağlı bir köyde üç defa terörist baskınına uğrayan okulda da veliler gece-gündüz nöbet tutuyor. Okullara yönelik molotoflu ve bombalı saldırılara rağmen eğitim aralıksız devam ediyor.
Eğitim seferberliği
Hakkâri'de eğitimin önündeki engellerden birinin lojman ve derslik sıkıntısı olduğunu tespit eden İçişleri Bakanlığı gerekli çalışmaları başlattı.
Buna göre kentteki okullar kampüs halinde bir yerde toplanacak. 120 milyon lira ödenek ile 16 anaokulu, ilköğretim için 79 derslikten oluşan 15 okul, 9 lise, 2 kapalı spor salonu, 20 odalı iki lojman, 300'er kişilik iki pansiyon ve barınma sıkıntısı çeken öğretmenler için 120 odalı öğretmen evi inşa ediliyor. 2014 yılında bitecek olan eğitim kurumlarının temelleri atıldı.
Yüksekova'da da eğitim kampüsü inşa edilecek. Liseler 2014'te bitecek olan kampus çatısı altında toplanacak. Mevcut liseler ortaokula çevrilerek sınıflar en fazla 30 kişilik olacak. Kampüste spor salonu, yemekhane, havuz ve pansiyon bulunacak. Güvenlik ve diğer hizmetler ihalelerle özel şirketlere devredilecek. Eğitim kampüsü uygulaması ilk olarak Eskişehir ve Hakkari'de faaliyete girecek ardından Türkiye geneline yayılacak.
Oyun parkı yok
Taş atan çocukların en çok gündeme geldiği Hakkari ve Şırnak'ta çocukların vakit geçirebileceği bir tek oyun parkının dahi olmaması dikkat çekiyor. Bir lokanta işletmecisi belediyenin özellikle park yapmadığını iddia ediyor. Hakkari Belediyesine çocukların vakit geçirebileceği alan yapması talebinde bulunmalarına rağmen herhangi bir cevap alamadıklarını belirtiyor. Daha önce İl Özel İdaresi tarafından yapılan parkların KCK tarafından çocuklara hedef gösterilerek kullanılamaz hale getirildiği aktarılıyor.
Biçer: Hakkarili işadamı bile yatırım yapmıyor
Bölgenin önemli sorunlarından biri de yatırım eksikliği. Hakkari İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Biçer ildeki güvenlik sıkıntısı nedeniyle Hakkarili iş adamlarının bile farklı illerde yatırım yaptığını belirtti. Teşvikte Van, Gaziantep, Batman ve Şanlıurfa ile birlikte 6. Bölge il olmasının büyük dezavantaj getirdiğine dikkat çeken Biçer bu illerle aynı bölgede yer aldıklarından dolayı yatırımın gelmediğini vurguladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
KCK'nın eğitim boykotuna karşı çıkan, teröriste karşı öğretmenini koruyan Hakkari'de eğitim için dev yatırım kararı alındı. 16 anaokulu, 15 ilkokul, 9 lise, 2 spor salonu, pansiyon ve öğretmenevi yapımı için 120 milyon lieğitim kompleksi kuruluyor!
Bugün'den Bilal Şahin'in haberine göre Hakkâri'de esnaftan memura, işadamından işçisine, taksiciden öğrenciye, her kesim terör örgütünün baskısından dert yanıyor. Yöre halkı, devletin kendilerine yüzde yüz güvenlik sağlaması halinde örgüte olan desteğin tamamen kırılacağını vurguluyor.KCK'nın talimatlarına aykırı hareket edenlerin "çocuklarını kaçırırız, dükkânını yakarız" diye tehdit edildiği belirtiliyor.
Hakkârililer ilk olarak PKK'nın eğitim boykotuna karşı çıkarak örgüte toplu tepki gösterdi. Şemdinli Bağlar'da öğretmeni silahla tehdit eden teröristlerin karşısında veliler durdu. Ekim ayı başında boykot nedeniyle öğretmenleri tehdit edip propaganda yapan dört teröristi Bağlar halkının toplu tepkisi geri adım attırdı.
Şemdinli merkeze bağlı bir köyde üç defa terörist baskınına uğrayan okulda da veliler gece-gündüz nöbet tutuyor. Okullara yönelik molotoflu ve bombalı saldırılara rağmen eğitim aralıksız devam ediyor.
Eğitim seferberliği
Hakkâri'de eğitimin önündeki engellerden birinin lojman ve derslik sıkıntısı olduğunu tespit eden İçişleri Bakanlığı gerekli çalışmaları başlattı.
Buna göre kentteki okullar kampüs halinde bir yerde toplanacak. 120 milyon lira ödenek ile 16 anaokulu, ilköğretim için 79 derslikten oluşan 15 okul, 9 lise, 2 kapalı spor salonu, 20 odalı iki lojman, 300'er kişilik iki pansiyon ve barınma sıkıntısı çeken öğretmenler için 120 odalı öğretmen evi inşa ediliyor. 2014 yılında bitecek olan eğitim kurumlarının temelleri atıldı.
Yüksekova'da da eğitim kampüsü inşa edilecek. Liseler 2014'te bitecek olan kampus çatısı altında toplanacak. Mevcut liseler ortaokula çevrilerek sınıflar en fazla 30 kişilik olacak. Kampüste spor salonu, yemekhane, havuz ve pansiyon bulunacak. Güvenlik ve diğer hizmetler ihalelerle özel şirketlere devredilecek. Eğitim kampüsü uygulaması ilk olarak Eskişehir ve Hakkari'de faaliyete girecek ardından Türkiye geneline yayılacak.
Oyun parkı yok
Taş atan çocukların en çok gündeme geldiği Hakkari ve Şırnak'ta çocukların vakit geçirebileceği bir tek oyun parkının dahi olmaması dikkat çekiyor. Bir lokanta işletmecisi belediyenin özellikle park yapmadığını iddia ediyor. Hakkari Belediyesine çocukların vakit geçirebileceği alan yapması talebinde bulunmalarına rağmen herhangi bir cevap alamadıklarını belirtiyor. Daha önce İl Özel İdaresi tarafından yapılan parkların KCK tarafından çocuklara hedef gösterilerek kullanılamaz hale getirildiği aktarılıyor.
Biçer: Hakkarili işadamı bile yatırım yapmıyor
Bölgenin önemli sorunlarından biri de yatırım eksikliği. Hakkari İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Biçer ildeki güvenlik sıkıntısı nedeniyle Hakkarili iş adamlarının bile farklı illerde yatırım yaptığını belirtti. Teşvikte Van, Gaziantep, Batman ve Şanlıurfa ile birlikte 6. Bölge il olmasının büyük dezavantaj getirdiğine dikkat çeken Biçer bu illerle aynı bölgede yer aldıklarından dolayı yatırımın gelmediğini vurguladı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 17 Kasım 2012 15:07
Gösterim: 1545
Okul kantininde çalışanların yüzde 73'ünün gıda güvenliği ve hijyeni hakkında eğitimi bulunmuyor.
AB destekli ''Restoran ve Okul Kantinlerinde Gıda Güvenliği Farkındalığı (Safe-Rest) Projesi'' kapsamında 268 işletmede yapılan araştırmaya göre, okul kantininde çalışanların yüzde 73'ü, restoran personelinin ise yüzde 64'ü gıda güvenliği ve hijyeni hakkında herhangi bir eğitimi bulunmuyor.
AB Bakanlığınca da desteklenen ve Türkiye, İspanya ile Romanya'da eş zamanlı yürütülen proje kapsamında her ülkedeki restoran ve okul kantinlerinin adresleri ve sayıları tespit ediliyor. Restoran ve okul kantinlerindeki çalışanlar, AB ve Türkiye'deki mevzuatın gerektirdiği gıda güvenliği ve hijyeni konularında bilgilendirilerek, gıda güvenliği farkındalığı yaratılması hedefleniyor.
AA muhabirine konuya ilişkin bilgi veren proje sorumlularından Selçuk Üniversitesi Çumra Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meryem Kaya, proje eğitim ihtiyaç ve konularının tespiti için Ankara, Bolu, Denizli, Konya ve Uşak'ta toplam 268 işletmede 617 kişiye anket uygulandığını anlattı.
Kaya, ''15 ilde yaklaşık bin restoran ve kantin çalışanına gıda güvenliği eğitimi verdik'' dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Okul kantininde çalışanların yüzde 73'ünün gıda güvenliği ve hijyeni hakkında eğitimi bulunmuyor.
AB destekli ''Restoran ve Okul Kantinlerinde Gıda Güvenliği Farkındalığı (Safe-Rest) Projesi'' kapsamında 268 işletmede yapılan araştırmaya göre, okul kantininde çalışanların yüzde 73'ü, restoran personelinin ise yüzde 64'ü gıda güvenliği ve hijyeni hakkında herhangi bir eğitimi bulunmuyor.
AB Bakanlığınca da desteklenen ve Türkiye, İspanya ile Romanya'da eş zamanlı yürütülen proje kapsamında her ülkedeki restoran ve okul kantinlerinin adresleri ve sayıları tespit ediliyor. Restoran ve okul kantinlerindeki çalışanlar, AB ve Türkiye'deki mevzuatın gerektirdiği gıda güvenliği ve hijyeni konularında bilgilendirilerek, gıda güvenliği farkındalığı yaratılması hedefleniyor.
AA muhabirine konuya ilişkin bilgi veren proje sorumlularından Selçuk Üniversitesi Çumra Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Meryem Kaya, proje eğitim ihtiyaç ve konularının tespiti için Ankara, Bolu, Denizli, Konya ve Uşak'ta toplam 268 işletmede 617 kişiye anket uygulandığını anlattı.
Kaya, ''15 ilde yaklaşık bin restoran ve kantin çalışanına gıda güvenliği eğitimi verdik'' dedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 17 Kasım 2012 14:25
Gösterim: 1457
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlar, sinema salonu, tenis kortu ve sauna ile öğrencilere 5 yıldızlı hizmet sunuyor.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı 344 yurdun tamamında lokanta ve kantin hizmet verirken, öğrencilerin ücretsiz yararlandığı sinema ve tiyatro salonu, tenis kortu, saunası olan yurtlar bile var.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurtların 173'ünde kurum çamaşırhanesi bulunuyor. Öğrenci yurtlarının 58'inde berber, 55'inde kuaför, 76'sında bilardo salonu, 63'ünde fotokopi hizmeti veriliyor. Bazı yurtlarda, öğrencilere fotoğraf çekimi, kundura tamiri, cep telefonu tamiratı, otobüs bilet satışı, tuhafiye hizmeti sunulmakta.
169 yurtta basketbol, 152 yurtta voleybol, 22 yurtta futbol sahalara, 33 yurtta mini futbol salonu, 32 yurtta sinema ve tiyatro salonu, 13 yurtta spor salonu, 6 yurtta yüzme havuzu, 7 yurtta koşu parkuru, 6 yurtta yüzme havuzu, jimnastik salonları, çok sayıda fitness salonu, aletli spor parkları ve hatta 3 yurtta sauna bulunuyor.
Ğğrencilerin ücretsiz internet kullanımına imkan sağlayacak protokolün hayata geçirilmesi için çalışmalar sürüyor
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlar, sinema salonu, tenis kortu ve sauna ile öğrencilere 5 yıldızlı hizmet sunuyor.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı 344 yurdun tamamında lokanta ve kantin hizmet verirken, öğrencilerin ücretsiz yararlandığı sinema ve tiyatro salonu, tenis kortu, saunası olan yurtlar bile var.
Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurtların 173'ünde kurum çamaşırhanesi bulunuyor. Öğrenci yurtlarının 58'inde berber, 55'inde kuaför, 76'sında bilardo salonu, 63'ünde fotokopi hizmeti veriliyor. Bazı yurtlarda, öğrencilere fotoğraf çekimi, kundura tamiri, cep telefonu tamiratı, otobüs bilet satışı, tuhafiye hizmeti sunulmakta.
169 yurtta basketbol, 152 yurtta voleybol, 22 yurtta futbol sahalara, 33 yurtta mini futbol salonu, 32 yurtta sinema ve tiyatro salonu, 13 yurtta spor salonu, 6 yurtta yüzme havuzu, 7 yurtta koşu parkuru, 6 yurtta yüzme havuzu, jimnastik salonları, çok sayıda fitness salonu, aletli spor parkları ve hatta 3 yurtta sauna bulunuyor.
Ğğrencilerin ücretsiz internet kullanımına imkan sağlayacak protokolün hayata geçirilmesi için çalışmalar sürüyor
Son Güncelleme: Cumartesi, 17 Kasım 2012 14:34
Gösterim: 1543
Adana Müftülüğünün davetiyle Çin'den gelen 18 öğrenciye, Kuran-ı Kerim, Türkçe ve Arapça eğitimi veriliyor.
Çin Halk Cumhuriyeti'nde Kuran-ı Kerim, Arapça ve Türkçe eğitim almak isteyen adaylar arasından seçilen öğrenciler, müftülüğe bağlı merkez Sarıçam ilçesindeki Baklalı Yatılı Kuran Kursu'na getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevli öğretmenler tarafından Türkçe eğitimi verilmeye başlanan öğrenciler, daha sonra temel Arapça, temel dini bilgiler ve tecvitli Kuran-ı Kerim okuma eğitimi almaya başladı.
Müftü Arif Gökce, yaptığı açıklamada, öğrencilerin Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki eğitim alt yapısının yetersizliği sebebiyle Türkiye'yi tercih ettiklerini belirterek, Türkiye'den Çin'e giden sivil toplum kuruluşları temsilcileri kanalıyla Adana'ya getirilen öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kursunda eğitim aldığını söyledi.
Önümüzdeki günlerde 17 öğrencinin daha eğitim programına katılmak için Adana'ya geleceğini belirten Gökce, öğrencilerin arasında 3 de kız öğrenci bulunacağını kaydetti. Peygamberimizin bir hadisinde "İlim Çin'de de olsa gidip alınız" dediğini hatırlatan Gökce, "İlmin vatanı yoktur, Çin'de, Türkiye'de veya dünyanın neresinde olursa olsun biz Müslümanlar ilmi almalıyız" diye konuştu.
Kursa katılarak Malik adını alan öğrenci de Çin'den Türkiye'ye Kuran-ı Kerim, Arapça ve Türkçe öğrenmek için geldiklerini belirterek, "Burada yaklaşık iki buçuk ay kaldık. Bizi, Kuran-ı Kerim ve Türkçe öğrenmemiz için davet ettiniz. Türkçe çok güzel, biz seviyoruz. Türkiye çok güzel, Türkiye'yi de çok seviyoruz. Herkese kalpten çok teşekkür ederiz. Bize çok yardım ediyorlar. İnşallah Türkiye ve Çin kardeş ülke olurlar. Burada üç yıl kalıp en iyi şekilde Kuran-ı Kerim okumayı öğrenmek istiyoruz. Çin'e dönünce de öğrencilere Kuran-ı Kerim öğretmek istiyoruz. Orada Kuran-ı Kerim bilmiyorlar. Allah için öğreteceğiz" dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Adana Müftülüğünün davetiyle Çin'den gelen 18 öğrenciye, Kuran-ı Kerim, Türkçe ve Arapça eğitimi veriliyor.
Çin Halk Cumhuriyeti'nde Kuran-ı Kerim, Arapça ve Türkçe eğitim almak isteyen adaylar arasından seçilen öğrenciler, müftülüğe bağlı merkez Sarıçam ilçesindeki Baklalı Yatılı Kuran Kursu'na getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı'nda görevli öğretmenler tarafından Türkçe eğitimi verilmeye başlanan öğrenciler, daha sonra temel Arapça, temel dini bilgiler ve tecvitli Kuran-ı Kerim okuma eğitimi almaya başladı.
Müftü Arif Gökce, yaptığı açıklamada, öğrencilerin Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki eğitim alt yapısının yetersizliği sebebiyle Türkiye'yi tercih ettiklerini belirterek, Türkiye'den Çin'e giden sivil toplum kuruluşları temsilcileri kanalıyla Adana'ya getirilen öğrencilerin Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Kuran kursunda eğitim aldığını söyledi.
Önümüzdeki günlerde 17 öğrencinin daha eğitim programına katılmak için Adana'ya geleceğini belirten Gökce, öğrencilerin arasında 3 de kız öğrenci bulunacağını kaydetti. Peygamberimizin bir hadisinde "İlim Çin'de de olsa gidip alınız" dediğini hatırlatan Gökce, "İlmin vatanı yoktur, Çin'de, Türkiye'de veya dünyanın neresinde olursa olsun biz Müslümanlar ilmi almalıyız" diye konuştu.
Kursa katılarak Malik adını alan öğrenci de Çin'den Türkiye'ye Kuran-ı Kerim, Arapça ve Türkçe öğrenmek için geldiklerini belirterek, "Burada yaklaşık iki buçuk ay kaldık. Bizi, Kuran-ı Kerim ve Türkçe öğrenmemiz için davet ettiniz. Türkçe çok güzel, biz seviyoruz. Türkiye çok güzel, Türkiye'yi de çok seviyoruz. Herkese kalpten çok teşekkür ederiz. Bize çok yardım ediyorlar. İnşallah Türkiye ve Çin kardeş ülke olurlar. Burada üç yıl kalıp en iyi şekilde Kuran-ı Kerim okumayı öğrenmek istiyoruz. Çin'e dönünce de öğrencilere Kuran-ı Kerim öğretmek istiyoruz. Orada Kuran-ı Kerim bilmiyorlar. Allah için öğreteceğiz" dedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 17 Kasım 2012 13:57
Gösterim: 1695