Eğitim Tercihi

Felsefe Grubu Öğretmenleri,  Milli Eğitim Bakanlığı’nda boş olan 18 bin rehber öğretmen kadrosuna kendi branşlarından da atama yapılmasını istiyor.

Felsefe grubu öğretmenlerinden kamuoyuna açık mektup;

Çeşitli yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı açmış olduğu Rehberlik sertifikalarında Felsefe Grubu (Felsefe-Sosyoloji) mezunlarına Rehber Öğretmenlik yapma yetkisi vermiştir. Dershanelerde – Özel okullarda – Rehabilitasyon merkezlerinde Felsefe Grubu mezunlarının Rehber Öğretmen olarak görev yapabilmesinin önünü açmıştır. Bu alanlarda Rehber Öğretmen olarak görev alabiliyorken 18 Bin Rehber Öğretmen norm açığı bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’nda neden görev alamadığımızın cevabını sizlere bırakıyoruz.

Günümüzün Eğitim-Öğretim şartlarında ülkemizde Rehber Öğretmenlere ne kadar ihtiyaç olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Türkiye'deki Rehber Öğretmen ihtiyacının Milli Eğitim Bakanımız tarafından 18 Bin olduğu belirtilmiştir. Diğer Branşlarda oluşan Öğretmen açığı Ücretli Öğretmenlikle bir nebzede olsa giderilip Eğitimin aksamamasına yönelik önlem amaçlı uygulanıyor.

2011 Mart ayından itibaren Ücretli Rehber Öğretmen uygulaması haklı olarak kaldırılmıştır ama bunun önlemi alınamamıştır. Bu 18 Bin Rehber Öğretmen ihtiyaç sayısı yaklaşık 7 ila 9 milyon öğrencimizin Rehber Öğretmensiz veya Rehberlik servisinden yeterince yararlanamadığının en büyük kanıtıdır.

Her bir üst kademeye geçerken sınavların dolayısıyla etkili çalışma ve doğru tercih kararlarının olduğunu düşünürsek bu açığın milyonlarca öğrencimizin ne kadar zararına olduğunu göstermektedir.

Her yıl 400 bin öğrencinin daha önce yanlış tercih yapmaları nedeniyle bölümünden memnun olmadığını ve bu nedenle tekrar sınava girdiğini belirten Plato Meslek Yüksekokulu Kurumsal Gelişim ve İletişim Müdürü Nur Erdem Özeren, üniversite tercih döneminde öğrencilerin hatalar sebebiyle tekrar sınava hazırlandığını yada istemediği bölümü okumak zorunda kaldığını anlatmıştır.

Okuduğu okullarda Rehber Öğretmen yokluğundan dolayı Rehberlik Hizmeti alamayan ve bir şekilde çeşitli suçlara karışarak okullardan tamamen uzaklaştırılan binlerce öğrenci, olduğunu açıkça gösterilmiştir. Okul köşelerinde sigara içen, esrar kullanan, cinsel istismara uğrayan sorunlarından kurtulmak için şiddete, saldırganlığa başvuran çocuklar mevcut. Bu risk grubuna rehberlik hizmetinin aksatılmadan verilmesi gerekmektedir ve önlemek açısından da Rehberlik Hizmeti önemlidir.

AK PARTİNİN 2023 HEDEFİNDE ŞU YAZI DİKKAT ÇEKİCİ ; Rehberlik sistemi okul öncesine iniyor.  Yeni buluşlarla çığır açan, geleceğe yön veren ve her ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 2'sini oluşturan üstün yetenekli çocukların tespit edilmesi ve eğitilmesine önem verdik. Bu çalışmalarımızı yeni ve yüksek aşamalara taşıyacağız.

Bütün çocukların kabiliyetlerine uygun şekilde yönlendirilmesi amacıyla rehberlik sistemini okul öncesine kadar indireceğiz

REHBER ÖĞRETMENLİK ALANI İLE İLGİLİ BİR ARAŞTIRMA SONUCU

( HAYAT BOYU GELİŞİM DERNEĞİ BAŞKANI ADEM SOLAK)

400 Bin öğrenci disiplin ve devamsızlıktan okuldan atılmıştır. Hayat Boyu Eğitim ve Gelişim Derneği (HEGEM) Başkanı Adem Solak, 3 yıldır sürdürdüğü Türkiye'nin Suç Haritası çalışmalarında ilginç sonuçlar elde etti. Adem Solak'ın 81 ili gezerek ve Adalet Bakanlığı'nın son verilerinden yararlanarak hazırladığı haritada çarpıcı bilgiler yer alıyor. Solak, okulla ilişkisi kesilen 400 bini aşan öğrencinin yarıya yakınının suça bulaştığını belirtiyor. Suça karışan çocukların yarısının jiletle kendini kestiğini, yüzde 30'unun ise uyuşturucu kullandığını aktarıyor.

“Okullarda Ürküten Rapor” İstanbul Zeytinburnu'nda ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik yapılan araştırma ürkütücü bir tabloyu ortaya çıkardı. Araştırmaya göre sigara kullanım oranı yüzde 87, alkol yüzde 72, esrar kullanım oranı yüzde 32 çıktı.

Polis Akademisi tarafından 'Ceza Algısının Uyuşturucu Kullanımı Üzerindeki Caydırıcı Etkisi' konulu araştırmada dikkat çekici sonuçlar çıktı.

Okul  İdaresinin Haberdar Olması Diğer Bütün Caydırıcı Faktörleri Bastırıyor.

Okul idaresinin bu tür davranışları fark etme olasılığının, diğer bütün caydırıcı faktörleri bastıran bir etki gücüne sahip olduğunun görüldüğü belirtilmiştir. Okul idaresinin okulda olup bitenlerden haberdar olma kapasitesindeki artışın öğrenciler arasında uyuşturucu kullanımı üzerinde negatif bir etki yaptığını göstermektedir.