Pandemi Döneminde okullar, öğrenciler ve veliler
- Ayrıntılar
- Kategori: Alparslan Dartan
- Cuma, 19 Şubat 2021 11:53 tarihinde oluşturuldu
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı
Toplumun hemen her kesiminin eğitim ve eğitim sistemi ile ilgili kendine özgü bir görüşü bulunuyor, 83 Milyon nüfuslu ülkemizde eğitim ile ilgili görüşü olmayan tek bir aile ve birey bulamazsınız. Doğal olarak eğitim hem eğitim bilimi ile ilgili uzmanların hem de toplumun birer üyesi olarak bizlerin günlük hayatında önemli bir yer tutuyor. Bu nedenle günümüzün eğitim anlayışını toplumların geleneksel kültüründen bağımsız ele alamadığımız gibi küreselleşen bir dünya düzeninde gelişen ve değişen dinamiklerden de bağımsız düşünemiyoruz.
Özellikle ülkemizde her kademede okullar arasında eğitimin kalitesi açısından niteliksel farklılıkların olduğunu artık hepimiz kabul ediyoruz. Zaman zaman Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un dile getirdiği “sınav gerçeğinin ortadan kaldırılabilmesi için okullar arasındaki nitelik farkının azaltılması/daraltılması gerekir” sözü de bu pandemi döneminde içimizi çokça acıtan bir gerçek olarak ortada duruyor.
Pandemi döneminin tüm dünyadaki etkisiyle birlikte ülkemizde zaten kırsal bölgelerde var olan eğitime erişim sorununun giderek daha fazla artmasına, büyük şehirlerde de eğitimin nitelik sorunun çözümüne yönelik adımlar atılmasını olabildiğince zorlaşmıştır. Eğitim sisteminin bütününe ve geneline ilişkin sorunlara çözüm üretebilmek için eğitimi bütünsel bir bakış açısı ile ele almak, eğitimin tüm toplumun tüm paydaşlarının ortak bir anlayışa sahip olmalarıyla mümkün olabilir ancak ülkemiz gerçeklerinde bunu görebilmek de mümkün görünmüyor.
Başarı kavramı, öğrencilerin okulda uygulanan müfredat kapsamında ele alınan konuları ne dereceye kadar öğrendikleriyle ilgili değildir. Gerçek hayatta karşılaşabilecekleri durumlarda sahip oldukları bilgi ve becerileri kullanabilme yetenekleriyle ilgilidir. Biz de bugüne kadar yetiştirdiğimiz öğrencilerin niteliğini sorguluyor, okul öncesinden üniversiteye birbirini izleyen tamamlayan eğitim politikaları geliştiremediğimiz için de öğrencilerimizi ezberci anlayışla hazırlanan müfredata mahkûm ediyor, okul-öğretmen ve veli işbirliğinin kalitesini artıramıyorduk. Bugün ise geldiğimiz noktaya baktığımızda küresel salgının öğrencilerin eğitime erişim ve eğitimde fırsat eşitliği açısından ülkemiz tüm dünya ülkeleri içerisinde en fazla olumsuz etkilenen ülkeler arasında gösteriliyoruz.
Okullar açısından bakıldığında bu pandemi sürecinde velilerle güven ilişkisine dayalı iletişim kurulabilmesi, öğrencilerin duygusal süreçlerinin anlaşılmasına ve akademik başarılarının doğru yorumlanmasına katkı sağlayabilir. Veliler açısından da tüm dünyayı etkileyen bir sıkıntının giderilmesinde özellikle de çocukların ruh sağlıklarının korunabilmesi için okul ve öğretmenlerle daha sık iletişim kurulmasını gerekli kılmakta ve onların ilgileri, yetenekleri ve duygusal süreçleri hakkında daha bir farkındalık edinmeleri anlamına gelir.
Okullarımızda uzaktan ve çevrim içi yapılan öğretimin başarılı olması ve amaçlarına ulaşabilmesinde öğrencinin ailesinin ilgi ve desteği oldukça önemlidir. Veli ile doğru şekilde ve doğru zamanda kurulan iletişim ve işbirliği becerisi bir okulun önemli artılarındandır. Sınırlarını ve sorumluluklarını bilerek gerçekleştirilen bilgi alışverişleri öğrenci başarısını artırmakta, sosyal ve duygusal güven ortamını pekiştirmektedir. Gerektiği kadar açık ve şeffaf eğitim kurumu sorumlulukların eşit paylaşımını da önemser ve gerektiği ölçülerde yerine getirir.
Öğrenci başarısında, okulların yapısı veya sosyo-ekonomik koşulların yanında aile-okul işbirliği ile arttığı yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir. Ülkemizde yapılan pek çok sosyo-ekonomik araştırma maddi durumu yerinde olan ailelerin çocuklarının, diğer öğrencilere oranla akademik olarak daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini gösteriyor. Türkiye’nin OECD ülkeleri içerisinde kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) düşük olduğu ülkeler arasında yer aldığını biliyoruz.
Okul-aile işbirliği öğrencilerin başarısında oldukça önemli bir yer tutuyor bunu biliyoruz. Yapılan tüm araştırmalar çocukları ile ilgilenen, sorunlarını çözmeye çalışan, okulla iş birliğini geliştiren ailelerin çocuklarının başarısının ilgilenmeyen ailelere göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yine ülkemizde okul öncesi ve ilkokul düzeyinde okul veli ilişkisinin velilerce daha fazla önemsendiği, yaş düzeyi arttıkça özellikle ortaokul ve lise düzeyinde velilerin okula uğrama ve öğretmenlerle temas etme sıklıklarının azaldığı yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Okul aile işbirliğinin güçlü olması öğrencide önemsendiği ve değer verildiği duygusunu geliştirirken bütünsel olarak gelişiminin takibi yine öğrencinin hem okul başarısını ve hayat başarısını desteklemektedir. Okulun çocuğun tüm özellikleriyle tanınması ve bilinmesine yönelik izlediği yol, yöntem ve gerçekleştirdiği bilgi paylaşım toplantıları da okulun güvenilir ve geliştirici özelliğinin bilinmesine yol açacaktır. Bu koşullarda bu nasıl mümkün olabilir tartışılır elbet ama nasıl sorusu kadar bunu gerçekleştirme arzusu da önemlidir.
Bunu sağlayabilmenin temelinde de eğitim kurumlarına, kurumun yönetici ve öğretmenlerine, çocuklarını geliştirecek bir program ve yapı bütünlüğüne inanarak güven duygusu geliştirmekten geçiyor. Her çocuğun kişilik özellikleri, karakteristik yapıları, ilgi ve yetenekleri, sosyal duygusal özellikleri birbirinden farklıdır. Salgın dönemlerinde veli olarak okuldan beklentilerimizi çocuğumuzun özelliklerini de düşünerek doğru bir şekilde konumlandırabilmek gerekir.
Okul ve veli işbirliğinde karşılıklı olarak sınırlarını ve sorumluluklarını bilerek gerçekleştirilen bilgi alışverişleri gerekir. Bu zor dönemde veli çocuğuna destek olurken, okulun eğitim uygulamalarına, öğretmen ve yöneticilerinin alan uzmanı olarak yetkinliklerine değer vermeli ve önemsemelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı bir İzleme Ve Değerlendirme Raporu 2020 kapsamında geçtiğimiz aylarda bir anket çalışması gerçekleştirdi. “Küresel Salgın Döneminde Uzaktan Eğitim” başlığı ile yapılan bu çalışmanın sonuçları da yakın zamanda açıklandı.
Bakanlığın yürüttüğü bu çalışmaya 41.430 öğrenci, 25.667 öğretmen, 2.197 okul yöneticisi ve 24.489 veli olmak üzere toplamda 93.783 kişi katılım sağlamış. Çalışma kapsamında TRT-EBA TV Lise kanalında yayınlanan ders videolarının takip edilme durumu incelendiğinde; öğrencilerin yaklaşık %20’sinin dersleri takip edemediğini ve yoksunluk yaşadığını göstermektedir.
Ders anlatım videoları ile ilgili görüşler genel olarak dikkate alındığında içeriklerin ders özelinde tekrar gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi ihtiyacı olduğu, araştırmaya katılan öğrencilerin %1,5’i televizyon veya internet erişimi olmadığı için ders anlatım videolarını takip etmediklerini, diğer yandan internete erişimi olmadığı için canlı derslere katılamadığını belirten öğrenci oranın da %7,1 düzeyinde olduğu görülmüş. Öğrencilerin, %31’i ders anlatım videolarını televizyondan, %18’i telefondan, %11’i bilgisayardan, %1’i tabletten ve %39’u da birden çok kaynaktan takip ettiklerini belirtmişlerdir.
Salgın süreciyle ilgili olarak, uzaktan eğitim sürecinin devam etmesi durumunda televizyona veya internete erişim imkânı olmayan çocuklara bu imkânların sunulması, içerik zenginleştirilmesine ihtiyaç olduğu çok açık olarak ortaya konmuş görünüyor.
Öğrencilerin akademik başarılarını, sosyal ve duygusal gelişimlerini etkileyen faktörlerin neler olduğu üzerine yapılan pek çok farklı araştırma sonuçları da en çok eğitim ve öğretim kurumları ile aile çevresinin etkili olduğunu gösteriyor. İki önemli yapı okul ve aile çocukların gelişimi üzerinde bu kadar etkili iken birbirlerini destekleyen ilişki geliştirmelidirler.
Okul ve veli işbirliğinde her iki taraf da öğrencinin yararına ve gelişimine katkı anlamında birbirlerine yeterince ve gerektiği kadar açık ve şeffaf olmalıdırlar. Karşılıklı geri bildirim verme daha sık yapılmalı, çocuğun bireyselliği ve ruh sağlığı korunduğu kadar toplumun, okulun ve ailenin tutum, davranış ve değer yargıları da göz önünde bulundurulmalıdır. Girdisi ve çıktısı insan olan ve bir hizmet alanı olarak görülen okul, temel bir yapı taşı rolü üstlenirken bu yapı taşına değer veren destekleyen unsur olarak da aile çocukların her alanda gelişimine destek olmalıdır.
Velilerin örgün eğitimin daha çok tercih ettiği bu araştırma sonuçları tüm dünyada olduğu gibi uzaktan eğitimin de bir an önce yerini yüz yüze eğitime bırakması gerektiğini bize gösteriyor. Ama bu gerçekleşene kadar okul veli ve öğrenci arasında mümkün olan en doğru iletişim ağı çalışmalı bişrbirini çocuklar üzerinden destekleyen ve koruyan bir anlayışa bırakmalıdır. Yapıcı ve destekleyici eleştirinin herkesi geliştireceğini bilen MEB yetkilileri de kendi yaptıkları araştırma sonuçlarına uygun toplumu hazırlayıcı ve yönlendirici bir rol üstlenmelidir, en az öğrenci ve velileri kadar.
Kaynak. http://covid19.meb.gov.tr/assets/files/02-rapor-yayin-bilgilendirme/04-raporlar/01.pdf
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı
06.Kas.2023
Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...
24.Eyl.2023
Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...
01.Eyl.2023
Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...
21.Tem.2023
LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine
Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...
03.Tem.2023
Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....
27.May.2023
Liseler Neden 4 Yıl?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...
27.Nis.2023
YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?
Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...
31.Mar.2023
Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...
27.Şub.2023
Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...
28.Ara.2022
Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...
22.Kas.2022
Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...
28.Eki.2022
Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...
26.Eyl.2022
EĞİTİMİN PANORAMASI
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...
22.Ağu.2022
Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...
18.Tem.2022
Üniversite Yaşamı ve Çoklu Kariyer Fırsatları
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Çocukken büyüklerimiz hepimize “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” sorusunu sorardı. Bizler o zamanlar neredeyse ezberlemiş gibi hep aynı cevapları...
25.May.2022
Eğitimde Demokratik ve Katılımcı Bir Yönetim
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Günümüzde teknolojik gelişmelere ve dijitalleşen dünya düzenine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetleri ve eğitim liderliği etkileşim ve psikolojiye...
06.May.2022
Dondurulmuş gençliğin YKS Sınavı
Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi artı eğitim dergisinin bundan önceki sayısında eğitimin gündemini oluşturan Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT...
14.Mar.2022
Yükseköğretimin Nicelik değil Nitelik sorunu var!
Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılması son yıllarda yapılan...
25.Şub.2022
Eğitimde Yönetim ve İletişim Becerilerinin Önemi
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Danışmanı Eğitim alanında iç içe geçmiş sorunlar yumağı içerisinde uzun zamandır eğitimin yönetimi konusunda belirli aralıklarla kendi gözlemlerimi notlar...
21.Eki.2021
Eğitim sektörü kaliteyi artırmanın yolunu bulmalı
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı artı eğitim Dergisinin Ekim sayısının konusu eğitim sektöründe büyüme dönemine girilmesi, sektörde pandemi döneminde yaşanan daralmanın nasıl aşılmaya...
Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?
Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler
Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?
LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine
Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?
Liseler Neden 4 Yıl?
YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?
Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!
Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni
Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları