banner

MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?




Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı

alpaslan_dartanMillî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve uygulama birliği oluşturmak amacıyla ortaokul 6. sınıfların "Türkçe" ve "matematik" dersleri ile lise 9. sınıfların "Türk dili ve edebiyatı" ve "matematik" derslerinin ikinci yazılı sınavlarını " ülke genelinde ortak sınav" olarak yapılması kararını almıştı.

Bu kapsamda da, ülke genelindeki ilk ortak sınavları, 6. sınıf Türkçe ve matematik dersleri için 26 Aralık 2023 Salı, 9. sınıf Türk dili ve edebiyatı ile matematik dersleri için 27 Aralık 2023 Çarşamba günü yapılmasını zorunlu kılmıştı. Bakanlıkça hazırlanan sorular okullara İllerdeki ölçme ve Değerlendirme Birimleri ya da İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince okullara teslim edildi ya da pdf olarak okullara gönderilerek çoğaltılıp uygulanması istendi. Yapılan sınavlar okul müdürü ya da müdür yardımcıları tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine teslim edilerek oradan da il ölçme değerlendirme merkezlerine gönderilerek değerlendirilmesi sağlandı.

Aynı anda Resmî Gazete'de yayımlanan Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği ile okul öncesinden 12. sınıfa kadar okullarda ölçme değerlendirme uygulamalarına ilişkin yeni esaslar getirilmiş bu kapsamda da ortaokul ve liselerde ortak yazılı sınavların zorluk ve kapsam açısından okullarda yapılan diğer yazılı sınavlar gibi olacağı yapılan bu sınavların diğer yazılı sınavlar gibi not olarak değerlendirilip karnede ilgili dersin geçme kriterleri arasında kabul edileceği belirtilmişti ve öyle de oldu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığınca açıklanan ortak sınav uygulamalarına ilişkin tüm açıklamaların içerisinde dikkat çekici bir bölüm bulunmaktaydı. Gerek ülke geneli gerek il ve ilçe geneli ortak sınavlarda öğrencilerin sıralanmaları ya da okulların karşılaştırılması gibi uygulamalardan kaçınılacaktı. Yani ilk kez yapılan ortak sınavlar sonrası il, ilçe ya da ülke genelinde yapılan sınavların sonuçlarına ilişkin herhangi bir veri eğitimcilerle ve velilerle paylaşılmayacak deniyordu.

Sınavın yapılma amaçları arasında yer alan bir başka ifade de “eğitim müfredatının uygulanmasında birlik, bütünlük sağlamak ve öğrencilerin geçerli, güvenilir ölçme araçları ile değerlendirilmesine olanak sağlamak” cümlesi de diğer dikkat çeken bir ifade olmuştur.

Yüz yılı aşkın bir süredir önünde Milli Eğitim Bakanlığı ismi bulunan devasa büyüklükte ve bir ülkenin ekonomi bütçesinden en büyük payı alan bir bakanlığın yıllardır işinin bir parçası olan eğitim müfredatının uygulanmasında birlik, bütünlük sağlayamadığını ve hatta bugüne kadar yapılan ölçme ve değerlendirmelerin de geçerli ve güvenilir olmadığı anlamına gelecek bir vurgu yapıyor olması tuhaf olmuştur.

Daha yeni, 6 Ocak 2024’te MEB tarafından yayımlanan “Geleceğe Bakış Raporu” nda Cumhuriyetin ikinci yüzyılında eğitim felsefesi ve değerleri, eğitimde yeni yaklaşımlar, teknolojik gelişmeler ile sürdürülebilirlik ve eğitim konularında mevcut durum analizlerinden hareketle geleceğe dair öngörü ve fırsatları açıklamaya çalışan bir rapor yayımlandı. Bu raporla 4 ana başlıkta eğitim sisteminin geliştirilmesi yönünde bir projeksiyon çizilmeye çalışılmışken hem müredatta birlik hem de ölçmede geçerli ve güvenirliliğin gerçekleşmesinin anahtarının ülke genelinde 2 sınıf seviyesinde ve sadece 2 ders üzerinden yapılan ortak sınavlar yoluyla gerçekleşebileceğini beklemek doğru bir amaç ifadesi olmamıştır.
Eski Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk, bakanlığı döneminde okullarımız arasındaki öğrenme ve imkân farkının giderilmesi konusu üzerinde ısrarla durduğu bir konuydu. "İmkân bakımından en alttaki okullarımızı yükseltmezsek okullarımız arasındaki öğrenme ve imkân farkını kapatamayız. Bunu kapatamazsak da sınav baskısını azaltamayız demişti Sayın Selçuk. Okulları karşılaştırma, rekabet ortamına sokma, yarıştırma gibi bakış açılarının olmadığını vurgulamış her okulun, imkânları çerçevesine gelişmesine önem verilmesi gerektiğini belirtip okullarla ilgili kararların da kanıt temelli ve veriye dayalı alınması gerektiğini sıkça dile getirmişti.

 

LGS VE YKS DE ORTAK SINAVLARDIR

Okullarımız arasında bölgesel ve niteliksel farkların olduğunun bilindiği bir dönemde uzun yıllardır ülkemizde yapılan ulusal düzeydeki dikey geçiş sınavlarının da aslında bir ortak yazılı sınav denemesi olduğunu söylemek mümkün, bugünkü isimleriyle LGS ve YKS sınavları aslında birer ortak sınav mahiyetindedir. Belirli yaş ya da mezun grubuna yılda bir kez uygulanan sınavlardır bunlar karnede yer almazlar ama nitelikli bir üst öğrenime devam etmek isteyen öğrenciler için MEB ya da ÖSYM tarafından hazırlanan ortak sıralama sınavlarıdırlar. Bu sınavlarla ilgili de yeterli düzeyde bir bilgi ve veri açıklanmamaktadır. Özellikle Ortaöğretime geçiş sınavı olan LGS sonuçları ile ilgili ilçe, il ya da okullar özelinde herhangi bir kapsayıcı değerlendirmeye olanak sağlayacak bir bilgi edinememekteyiz. Az da olsa Yükseköğretime geçiş aşamasında TYT/AYT sınav sonuçlarına ilişkin bilgiler kamuoyuyla paylaşılmakta ve adayların, eğitimcilerin erişimine açılabilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2007 yılında kullanıma açılan e-okul sistemi ile öğrencilerin eğitime başladığı günden itibaren tüm süreçlerine tüm detaylarıyla mezun olana kadar ulaşabilecek bir sistem devreye girmiştir. Tüm özel veya resmi anasınıfı, ilköğretim, ortaöğretim ve lise kurumlarının zorunlu olarak da kullandığı, 17 yıldır Milli Eğitime köy, kasaba, ilçe, il ve okul okul bilgi sunan bir yazılım olarak işlev görmektedir e-okul. Burada okul öncesinden lise mezuniyetine kadar tüm eğitim çağındaki çocuk ve gençlerin tüm akademik gelişimine öğrenciler ve velileri erişilebilmektedirler.

İstatistik veriler oldukça önemlidir, bugün ilkokuldan liseye tüm kademelerde öğrencilerin devam devamsızlık durumlarına, her girdikleri yazılı sınav sonuçlarına, performans ve proje notlarına ve pek çok veriye resmi özel tüm kurumlarda kullanılan e-okul sistemi üzerinden ulaşmak mümkün. Aslında hangi il ilçe kasaba ve köy okulunda okursanız okuyun, Edirne’ den İstanbul’dan Kars’a İzmir’den Trabzon’a kadar tüm ülkede bölgesi ve ekonomisi ne olursa olsun tüm detay bilgiye erişim mümkün.

Bu da MEB’in elinde inanılmaz bir veri kaynağı var demektir. Ancak bu bilgilerin varlığına rağmen eğitimin adil ve eşit olarak planlanabilmesi ve bölgesel farklılıkların nedenleri ve nasıl giderileceğine ilişkin ortak akıl yaratılmasına yönelik katılımcı şeffaf bir veri paylaşımı da maalesef yapılmamaktadır.

Kamuoyu her şeyi bilmek zorunda değil ama yapılan ortak sınavların ciddi değerlendirilebilmesi de önemli. Yakın geçmişte uygulanan TEOG sınavları da bunun bir örneği idi. Sınavlar üzerinden sıkıntılar yaşandı, geçerliliği ve güvenirliliği sorgulandı. 2024 te yapılan ortak sınavların da sonucunu ülke çapında değerlendirmesini bilemiyoruz. Genel ortalamalar, bölgesel farklılıklar, özel ve resmi devlet okulları arasındaki farklar bilinemiyor.

Öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve uygulama birliği oluşturmak amacıyla bir ortak sınav uygulanıyorsa bunun sonuçları hakkında sadece kişisel ve karneye yansıyan sonucu değil daha geniş ve kapsayıcı bir bilgi paylaşımına da ihtiyaç vardır. Okullar, bölgeler arasındaki nitelik faklarının eğitimin niteliğine ilişkin yeni yargılar oluşturmaya olanak sağlaması ancak bu bilgilerin de ayrıntılı analizi ile mümkündür.

Daha önce de dile getirdiğim gibi isim değiştirerek ya da farklı kademelerde sınavlar yaparak eğitimin sorunlarının giderilebilmesi mümkün değildir. Millî Eğitim Bakanlığının yine bu yıl yeniden düzenlediği Ölçme ve Değerlendirme Yönetmeliği’nde esas amacın okullardaki sınıf içi ölçme uygulamalarının; ülke genelinde birlik içerisinde, ölçme araçlarının sahip olması gereken geçerlik, güvenirlik ve kullanışlılık özelliklerine dikkat edilerek yapılması ilkesi olduğu yer almaktadır. Metinde yer aldığı gibi Yönetmeliğin ruhunda süreç odaklı değerlendirmeler de yer almaktadır. Ancak yönetmeliklerde yer aldığı gibi uygulamalarda örtüşük ve birbirini tamamlayan uygulamalar göremiyoruz maalesef.

Sınavlar bir geri bildirim aracıdır. Bilgiye, veriye erişiminiz yoksa sınavların sonuçlarını nasıl yorumlayacaksınız. Sınavın adını, soruluş biçimini, uygulanma dönemini, yazılı sözlü ya da çoktan

seçmeli gibi formatını kısaca neyi değiştirirseniz değiştirin açıklanan amaca ulaşmak eldeki bilinen verilerle mümkün değildir. Millî Eğitim Bakanlığının bazı düzeylerde bazı sınavları ortak yaparak öğrencilerin gelişimini takip etmesi, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlüğün sağlayabileceğini düşünmesi ya da uygulama birliği oluşturabilmesi mümkün müdür?

Bu pencereden bakınca Eğitimin nicel verilerinden çok niteliği üzerine yoğunlaşabilmeli, 20-25 yıldır yaptığımız gibi sınavlar üzerinde oynamalar yaparak eğitim sistemimizi geliştirmeye çalışmalıyız ancak bu sayede tüm seviyelerde okullar arasındaki nicelik ve nitelik farklılıklarını ortadan kaldıracak çözümler üretebiliriz.

Bakanlık PISA ve TIMMS gibi uluslararası sınavların sonuçları ile ilgili ayrıntılı bir değerlendirme raporu hazırlayıp web sitesi aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıyor. Bu ortak sınavlarla da elde edilen bilgi kazanımları ve verileri de paylaşabilir ama tercih etmiyor. Sonuçların okullar ya da bölgeler arası eğitim farklılıklarını görmemize ve ortak akıl üretmemize olanak yaratacağını düşünüyorum.

Değişimin hızlı, üretilenlerin çabuk tüketildiği, değerlerin önemini yitirdiği bu çağda eğitimin iyileştirilmesi ve niteliğinin artırılması her şeyden önemli hale gelmelidir. Bütünü parçadan az önemsedikçe, sınavları iyi ve nitelikli eğitimin ön koşulu ya da tek yolu olarak düşünmekten vazgeçmedikçe bunu başarabilmek, nitelikli eğitime ulaşmak ve/veya geleceğin eğitimini tasarlamak maalesef pek mümkün görünmüyor.

Kısaca, nitelikli eğitimin sorgulandığı, bilgi birikimini ölçmekten çok kendi mecrasına dolaylı yoldan müdahale etme yolu olarak sınavın kullanılmasını, şişirilmiş notlarla buna zemin hazırlanmasını, sınava hazırlayan dershaneler gibi sınava hazırlayan okulların sayıca çoğalmasını, eğitimdeki denetim eksikliğini, ölçme ve değerlendirmedeki noksanlıkları ve daha da önemlisi günümüzün koşullarına uygun müfredat geliştirilmesi gerekliliğini eğitimin ve gençlerimizin geleceği için zorunlu görüyorum.

 

Kaynakça.

https://www.meb.gov.tr/cumhuriyetin-100-yili-egitimde-gelecege-bakis-raporu-yayimlandi/haber/32223/tr

https://www.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2023_12/28140049_Milli_Egitim_Bakanligi_Yazili_ve_Uygulamali_Sinavlar_Kilavuzu.pdf

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı

27.Şub.2024

Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?

 Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye’de temel becerilerden yoksun, performans göstergelerine özellikle de sınava ve sonuçlarına odaklı bir eğitim anlayışı sürdürülürken eğitimde niceliksel...

06.Şub.2024

MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve...

06.Kas.2023

Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...

24.Eyl.2023

Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...

01.Eyl.2023

Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı  İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...

21.Tem.2023

LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine

Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...

03.Tem.2023

Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....

27.May.2023

Liseler Neden 4 Yıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...

27.Nis.2023

YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?

Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...

31.Mar.2023

Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...

27.Şub.2023

Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...

28.Ara.2022

Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...

22.Kas.2022

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...

28.Eki.2022

Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...

26.Eyl.2022

EĞİTİMİN PANORAMASI

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı   Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında   EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...

22.Ağu.2022

Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...

18.Tem.2022

Üniversite Yaşamı ve Çoklu Kariyer Fırsatları

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Çocukken büyüklerimiz hepimize “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” sorusunu sorardı. Bizler o zamanlar neredeyse ezberlemiş gibi hep aynı cevapları...

25.May.2022

Eğitimde Demokratik ve Katılımcı Bir Yönetim

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Günümüzde teknolojik gelişmelere ve dijitalleşen dünya düzenine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetleri ve eğitim liderliği etkileşim ve psikolojiye...

06.May.2022

Dondurulmuş gençliğin YKS Sınavı

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi artı eğitim dergisinin bundan önceki sayısında eğitimin gündemini oluşturan Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT...

14.Mar.2022

Yükseköğretimin Nicelik değil Nitelik sorunu var!

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılması son yıllarda yapılan...


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.