YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?
- Ayrıntılar
- Kategori: Alparslan Dartan
- Perşembe, 27 Nisan 2023 10:39 tarihinde oluşturuldu
Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı
Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne çekilmesi ile netleşmiş oldu. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) 17-18 Haziran tarihinde gerçekleştirilecek. Öğrenciler, anne-babalar ve gençleri sınava doğru yolculuklarına eşlik eden eğitim kurumları (resmi özel tüm okullar, dershaneler) çalışanları bu sürece heyecanlı bir şekilde hazırlanıyorlar.
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) hem üniversitelerin idari ve sosyal yapılanmalarına ilişkin aldığı her yeni karar hem de Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin son yıllarda aldığı hemen hemen her yeni, karar taşları-dengeleri yerinden oynatıyor.
Pandemi dönemi ve yaşadığımız son yüzyılın en önemli doğal afeti olan Kahramanmaraş merkezli deprem ülkemizde gelecek kaygısı taşıyan her genci, çocuklarının geleceğini düşünen her anne babayı ve bu sarmalın içerisinde eğitim iş göreni olarak yer edinmiş olan okulları ve onların emekçileri öğretmenleri olabildiğince derinden sarsmaktadır.
Üniversite adayları için sınavın kendisi başlı başına kaygı veren bir durumken sınava ilişkin belirsizlikler mevcut olan bu kaygıları daha çok artırıyor. Belirsizlikleri gideren netleşmeler ise her yıl bir gerekçesi olan ve bazen de hızla alınmış kararlar oluyor. Bu yıl depremlerin etkisi ile sınav konularının kapsamının daraltılması sınava hazırlananları, yine deprem nedeniyle Üniversitelerin online eğitime zorlanması da üniversitede okuyan gençliği etkileyen bu dönemde alınmış iki önemli karar oldu.
YÖK tarafından 2018 yılından bu yana TYT ve AYT sınav sisteminde değişikliğe gidilmese de, son yıllarda yeni nesil soru diye tanımlanan analiz, sentez ve değerlendirmeye dayalı ölçme araçlarının sınavlarda ağırlık kazanması, içerik değişiklikleri, sınavların yıldan yıla zorluk derecelerinin – ve + uçlar kadar farklılaşması, baraj puanları uygulamasının kaldırılması ve sınav sürelerinin değiştirilmesi gibi önemli değişikliklerle son birkaç yıl içerisinde yer vermiştir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu – 2022” raporunun sunuş yazısında şöyle söylüyor. “Yükseköğretim kurumları kendilerinden talep edildiği şekilde en üstseviyede eğitim ve öğretim faaliyetlerini yürütmekte, ayrıca ekonominin ihtiyaç duyduğu profesyonelleri, üst düzey uzmanları, bilim insanlarını ve araştırmacıları yetiştirmede ve ulusal inovasyon sistemlerini destekleyecek yeni bilgiler üretmede anahtar roller oynamaktadır. Ayrıca mensubu olduğu toplum başta olmak üzere tüm insanlığa karşı sorumluluklarını kamu kaynaklarından faydalanarak yerine getirmektedirler. Türk yükseköğretim sistemi son dönemde gerçekleştirdiği atılımlar neticesinde nicel gelişimini büyük ölçüde tamamlamış ve kalite odaklı yapısal dönüşüme odaklanmıştır”.
Evet, ülkemizde toplam 204 adet devlet ve vakıflara ait üniversite bulunuyor, bu sayıya bakıldığında Sayın Özvar, nicelik açısından haklı görünebilir ancak üniversite dediğiniz dört tarafı çevrili, binalardan ve duvarlardan oluşan bir yapı değildir ki, her kasabaya/ilçeye bir üniversite kondurmakla niceliği artırmış olalım.
Ya nitelik nasıl diye sormazlar mı? Bu binaları yapmakla iş bitmiyor ki bu üniversitelerde görev yapacak yeter sayıda akademisyen bulmak oldukça zor. Devlet üniversitelerinde zaten kadro bulmak zor, vakıf üniversitelerinde ise her işi yapmaya zorlanan bazen aynı anda farklı sınıflarda ders vermek durumunda kalan, girdiği ders sayısı ve çeşitliliği nedeniyle bitap düşen araştırma görevlileri ve akademisyenler. Bunlar yetmezmiş gibi amacı kar gütmek olmamasına rağmen ticari kurumlara dönüşen vakıf üniversitelerinin bir de yaşadığı ve yaşattığı ekonomik ve yönetimsel zorluklar. Asgari koşullarda maaş alan akademisyenler ve hizmet veren emekçiler ile çocuklarını vakıf okullarında ekonomik gelir kıskacında ne yapacaklarını bilemeden tüm koşullarını zorlayarak okutmaya çalışan anne ve babalar.
Türk yükseköğretim sistemi, aktif olarak eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunan 204 yükseköğretim kurumu, 179.685 öğretim elemanı ve 3.801.294 örgün öğretim öğrencisi sayısına geçen yıl itibari ile ulaşmış durumda. Gerçekten sayısal anlamda büyük bir yapı. Artık her liseyi bitirenin bir üniversite okuma yoluna girdiği bir süreç yaşıyoruz. Baraj uygulaması biraz bunun önünü keser gibiydi ancak artık bir milyon sıralaması olan bir aday da çok rahat ben üniversiteliyim diyebilir.
2022 yılının sayısal istatistiklerine bakıldığında üniversiteye yerleşme oranları.
YÜKSEKÖĞRETİM KURUM SAYILARI
Ülkemizde 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu doğrultusunda 204 yükseköğretim kurumu yer alırken bunların 127’si devlet üniversitesi, 73’ü vakıf üniversitesi ve 4’ü vakıf meslek yüksekokuludur.
Aktif yükseköğretim kurumu sayıları
ÖĞRENCİ SAYILARI
YÖKSİS verilerine göre ise 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında 204 yükseköğretim kurumunda 3.801.294 örgün öğretim öğrencisi eğitim görmekte, bunların 3.160.953’ü devlet üniversitelerinde, 640.341’i ise vakıf üniversitelerinde okumaktadır. Vakıf meslek yüksekokullarında eğitim alan öğrenci sayısı ise 8.716’dır.
Örgün eğitim programı öğrenci sayısı (2020-2021)
ÖĞRETİM ELEMANI SAYILARI
YÖKSİS verilerine göre 2021 yılında 204 yükseköğretim kurumunda 81.467’si kadın, 98.218’i erkek olmaküzere 179.685 öğretim elemanı görev yaparken bu öğretim elemanlarının 151.791’i devlet üniversitelerinde,27.634’ü vakıf üniversitelerinde ve 260’ı vakıf meslek yüksekokullarında çalışmaktadır.
Unvanlara göre öğretim elemanı sayıları (2021)
Üniversitelerde ilgili yılda en fazla görev alan öğretim elemanı grubu 55.548 ile araştırma görevlileriiken en az sayıda istihdam edilenler 17.778 ile doçentlerdir.
YÖK’ün tüm raporlarında niceliksel gelişime vurgu yapılırken niteliği artırıcı çalışmalara az vurgu yapılmaktadır. Bununla beraber öğrenci sayısının artışını aynı zamanda nitelik artışıyla bir tutmak ve bunu üniversitelerin olması gereken özerk yapılarına hiç değinmeden lisans programlarında yeni gelişmelerin takip edilerek farklı yöntemlerle müfredatın zenginleştirilebilmesi, eğitim programlarının zenginleştirilmesi saha eğitimlerinin artırılması, teorik eğitimin azaltılması, müfredatın kazanımlarının elde edilebilmesi için öğretim üyelerinin sayısının artırılması ve tüm programların asgari ihtiyaçlarının tespiti ve giderilmesi gibi gerek şartları yerine getirmeden dile getirmek de ayrı bir farklı bakış açısıdır.
Geçen yıl yaklaşık 3,5 milyon adayın girdiği bir sınavda 96 bin 518 adayın sıfır almasını, bununla kalmayıp 49 bin 680 adayın sıfırın altında 0 ile eksi 8.75 net aralığında yer almasını ve hatta bu adayların vakıf ve devlet üniversitelerinde Lisans programları da dahil 83 programa yerleştiğini unutmadan yükseköğretimde niteliği artırmanın yollarını bulmalıyız.
Daha önce de yazmıştım, dünyada eğitimin kalitesi, mezunların istihdam edilmesi, öğretim kadrosunun kalitesi, araştırma sayısı, önde gelen bilimsel dergilerde yayınlanan makalelerin sayısı, etkili dergilerde yayınlanan makale sayısı, üniversite öğretim üyelerinin atıf yapılan makale sayısı gibi niteliklerle ölçülür. Her ilde bir üniversite ya da her ilçede bir yüksekokul açarak sayısal bir gösterinin niteliğe katkısı yoktur. Hatta barajı kaldırarak üniversitelerde boş kalan kontenjanlara eksi netleri olanların bile yerleşmesini sağlayarak niceliksel artışlara gitmenin hiç katkısı yoktur. Dünyada ilk 500 ya da ilk 1000 üniversite arasında yer alan üniversitelerimizin sayısı da bunu gösteriyor.
Kaynak
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı
24.Şub.2025
2. Dönem Hızlıca Yokuş Aşağı
Alpaslan Dartan Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı MEB'e bağlı okullarda eğitim alan yaklaşık 21 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin civarındaki öğretmen 2024-2025 eğitim öğretim yılı...
04.Kas.2024
Şiddet Sarmalında Güvenli Okul / Güvenli Hayat
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Ülkesini tutkuyla sevenlerin oluşturduğu bir toplulukta insanların, tutkuyla bağlı oldukları değerleri korumaya, yaşatmaya çalışması beklenen ve olması gereken...
27.Eyl.2024
Eğitim Pahalı Mıdır? Eğitimin Değeri / Ederi Nedir?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın.” Sokrates MEB'e bağlı okullarda eğitim alan yaklaşık 21 milyon öğrenci ve 1...
23.Ağu.2024
Eğitimde Bakmak ile Görmek ve Türkiye Yüzyılı!
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı “İstiklalden İstikbale, Türkiye Yüzyılını inşa edecek nesiller yetiştirmek” (Yusuf Tekin) Bir birleşenler topluluğu olan devlet, yönetimi, yasası, felsefesi, politikası,...
27.Şub.2024
Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye’de temel becerilerden yoksun, performans göstergelerine özellikle de sınava ve sonuçlarına odaklı bir eğitim anlayışı sürdürülürken eğitimde niceliksel...
06.Şub.2024
MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve...
06.Kas.2023
Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...
24.Eyl.2023
Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...
01.Eyl.2023
Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...
21.Tem.2023
LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine
Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...
03.Tem.2023
Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....
27.May.2023
Liseler Neden 4 Yıl?
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...
27.Nis.2023
YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?
Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...
31.Mar.2023
Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...
27.Şub.2023
Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...
28.Ara.2022
Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...
22.Kas.2022
Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi
Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...
28.Eki.2022
Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...
26.Eyl.2022
EĞİTİMİN PANORAMASI
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...
22.Ağu.2022
Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?
Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...
2. Dönem Hızlıca Yokuş Aşağı
Şiddet Sarmalında Güvenli Okul / Güvenli Hayat
Eğitim Pahalı Mıdır? Eğitimin Değeri / Ederi Nedir?
Eğitimde Bakmak ile Görmek ve Türkiye Yüzyılı!
Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?
MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?
Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?
Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler
Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?
LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine