Okul kavramı değişiyor mu?




Alpaslan Dartan
Eğitim Yöneticisi – PDR Uzmanı 

alpaslan_dartanMillî Eğitim Bakanlığı, Mayıs ayında farklı tarihlerde ve farklı illerde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamındaki uygulamaların ele alındığı "Öğretmenlerin Bakış Açısıyla Eğitimde Öne Çıkan Konular" temalı eğitim çalıştayları düzenlemeye başladı. Başlığı “Öğretmenlerin gözünden eğitimde öne çıkanlar” olunca içeriğine ve neler konuşulduğuna bakma ihtiyacı duydum. İlgimi çeken ise öğretmenlerin okullardaki eğitim öğretim süreçlerini ve okul’u nasıl tanımladıklarına ilişkin merakımdı. Ankara, Antalya, İstanbul ve İzmir'de 5-6 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen ve aralıklarla da değişik illerde devam etmesi planlanan çalıştaylarda;

• Erdem-değer-eylem çerçevesinin okul iklimine etkisi,

• Becerilerin ölçülmesi ve değerlendirilmesi,

• Disiplinler arası çalışmalar,

• Eğitimde yapay zekâ kullanımı ve

• Akran zorbalığı

Konularının tartışmalarda ele alındığı görülüyor.
Çalıştaylarda öğretmenlerin görüşleri alınarak hangi alanlarda destek ihtiyacının öne çıktığını görmek ve geleceğe yönelik stratejik adımların atılmasına yardımcı olacak verilerin tartışılması esas olurken çalıştaylar kapsamında elde edilecek verilerin okul ikliminin iyileştirilmesi, disiplinler arası çalışmaların artırılması, becerilerin ölçülmesinin geliştirilmesi, eğitimde yapay zekâ kullanımının artırılması ve akran zorbalığının önlenmesi konularına katkı sunması bekleniyormuş. Özellikle Yapay zekâ ile Akran zorbalığı konularının tartışılması ve öğretmenlerin gözüyle irdelenmesi önemli.
Umarım bu beklentilere uygun sonuçlar ortaya konur ve bu doğrultuda politika kararları alınır. Günümüzde dünyanın değişen koşulları artık okullarda ve hayatın içinde edinilen eğitimin esnek, yaratıcı, inisiyatif kullanabilen üretici bireyler yetiştirtilmesi gerektiğini söylüyor. Yaratıcı yenilikleri arttırmak, iş kalitesini yükseltmek üzere kültürel farklılıklar arasındaki boşlukları doldurmak ve farklı bakış açılarını kullanma becerisine sahip olmak da geleceğin eğitilmiş insanlarında beklenilen beceriler arasında yer alıyor.
Pandeminin öğrettikleri ile önceden pek önemsemediğimiz ilke ve değerlerin ne kadar önemli olduğunu gördük. Okul kavramının sadece öğretim yönü ağır basan akademik beklentilerin öne çıktığı bir ana kavram olmaktan çıktığını tüm bileşenleriyle okul-insan ilişkisinin içerdiği duygusal zekâya, ilişki kurmaya, sosyal ve kültürel birikime eşlik eden bütüncül bir süreç yönetimini de kapsayan yeni bir evreye dönüştüğünü görmeye başladık. Ancak bu evre tamamlanmadan bugünün gündemine oturan yapay zekâ uygulamaları okul ve insan ilişkileri daha bir sorgulanır duruma geldi.
Buna yüksek teknolojilerin eskinin ağır teknolojilerinin önüne geçmesi hayatta ve okullarda öğrenme ve öğretme ile ilgili paradigmaları ve okul-öğretmen kavramlarını değiştirdi. Yeni teknolojik gelişmeler sayesinde dünya bizler için daha da küçülüyor ve daha bir erişilebilir oluyor. Okullar da toplumsal açık sistemler olarak ve tek bilgi kaynağı olmaktan çıktığından beri yenilenmek ve akademik becerilerin yanı sıra sosyal ve duygusal becerilerin de geliştirilmesi, insani ilişkilerin değerlerin de aktarıldığı yerler olarak öne çıkma durumundalar.
Bu nedenle okulun sadece akademik başarıya değil yaşam becerilerine de odaklanması önemli hale gelmiştir. Çocuğun sınıf ortamında ve genel olarak okulda kendi yaşamında var olmasına özen gösteren, neye tanıklık yapması gerektiği konusunda açık seçik bir farkındalık geliştirmiş olan eğitim kurumlarının artı bir kültür ve değer yarattığı söylenebilir.
Okullar, her ne kadar akademik öğrenmelerin asıl hedef olarak konulduğu bir yaşam alanı olsa da onu var eden öğretmen, öğrenci ve veliler olmadan düşünülemez. Okulun taşıdığı değer ve anlam ifade ettiği kavramsal tanımından çok daha büyüktür. Okulları okul yapan, bir yandan kapsayıcı ve çevreleyici okul binası, bahçesi, sosyal, sanat-spor alanları ve sınıfları gibi kendi fiziksel alanları iken, tek başına bir şey ifade etmeyen bu fiziki çevreyi canlı, işler ve işlevsel kılan da öğrencilerin ve öğretmenlerin varlığıdır.
Öğretmenlerle öğrencilerin bir arada yarattıkları sinerji, aralarında kurdukları mistik bağ ve dinamik ilişki aslında bir okul çatısı altında geçmişten bugüne kuşaklar arası bir alışverişi simgeler. Okullar da dünden alıp bugüne, bugünden alıp geleceğe taşıyan bu alışverişin gerçek sahipleri olan öğrencileri ve öğretmenlerin sayesinde var olurlar, gelişirler ve büyürler.
Ancak nasıl bir okul ve nasıl bir eğitim sistemi sorusunun ülkemizde ve dünyada tek bir karşılığı yok. Tarihi ve kültürel açıdan bir ülkenin geçmişi, gelenekleri, değerleri ve inançları, eğitim sisteminin temelini oluşturur. Bununla birlikte ülkenin siyasi yapısı, iktidarın eğitim politikalarına bakışı ve benimsediği ideolojiler de eğitim sistemini doğrudan etkiler. Ayrıca ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyi de, eğitime ayrılan kaynakları, okulların altyapısını, öğretmenlerin toplumdaki statülerini, manevi tatminlerini ve maddi kazanımlarını ve de eğitimde kullanılan teknolojileri önemli ölçüde etkiler.
Ülkenin demografik yapısı, toplumsal ihtiyaçlar, sosyal adalet anlayışı ve eşitsizlikler eğitim sisteminin şekillenmesinde önemli rol oynar. Keza ülkenin coğrafi konumu, kırsal ve kentsel bölgeler arasındaki farklılıklar, ulaşım olanakları ve iklim koşulları eğitime erişimi ve eğitim uygulamalarını etkiler. Son yirmi, otuz yılda bilim ve teknolojideki gelişmeler, eğitimde kullanılan araçları, yöntemleri ve öğrenme yaklaşımlarını sürekli olarak değişime uğrattı pandemi ile birlikte okul kavramı ve içeriğinde başkalaşımlar yaşandı, sınırlar kalktı ve uzaklar yakın yakınlar uzak oldu. Dijitalleşme ve yapay zekânın gelişimi ile de bugün ve geleceğin okul düzeni oldukça etkilenecek gibi görünüyor.
İşte bu çoklu faktörlerin varlığı içerisinde her ülkenin kendine özgü bir eğitim sistemini görmek mümkün. Gelişmiş ülkelerde eğitim girdi ve çıktıları ile bizim gibi yarı gelişmiş ülkelerde eğitim girdi ve çıktılarının karşılaştırılmaları bu düzlem içerisinde değerlendirilmeli elbette.
Ancak genel olarak tüm dünyada etkili okul, başka bir okul, geleceğin okulu kavramları içerisinde belirleyici kavramın başarı olduğunu görmek mümkün. Okullardaki eğitimin niteliğini artırmaya yönelik tüm çabalar etkili okul kavramını öne çıkarmaktadır. Etkili okul araştırmalarının çıkış noktası da tüm okulların önceden belirlenen kriterlere göre bazı okulların, diğerlerine göre daha başarılı olmasıdır.
Etkili okul çok boyutlu bir kavram olmakla beraber, okul yöneticileri, öğretmen, öğrenci, program, öğrenme süreci, okul iklimi ve kültürü, çevre ve aile etkili ve başarılı okul kavramını içerisine yer alırlar.


YENİ OKUL TANIMI ARAYIŞI ve YENİ NESİL OKUL NASIL OLMALI?

  • Öğretmeni hangi özelliklerde olmalı?
  • Öğrencisinden ne beklemeli?
  • Öğrencisini seçmeli mi seçmemeli mi?
  • Okul sistemi paralı mı olmalı parasız mı?
  • Milli ve politik bir müfredat mı olmalı yoksa çeşitliliği ve farklılığı da içine alan bağımsız müfredat mı?
  • Akademik çalışmalarla sınava hazırlayan bir okul mu?
  • Sosyal ve kültürel zenginliği de içine alan sosyal bir okul mu?
  • Yabancı dile eğitiminde başarı gösteren bir okul mu?
  • Eşitlikçi ve eğitime erişimde sorunsuz bir eğitim mi?
  • Seçici bir eğitim mi?
  • Öğrenci merkezli yaklaşımlı bir sistem mi?
  • Az sınav baskılı, esnek müfredatlı, yeterli sayıda öğretmenlerin varlığının olduğu okul mu?
  • Okul yaşına geç başlama ve daha kısa ders saatleri mi?
  • Öğrencilere daha fazla serbest zaman ve dinlenme olanağının sunulması mı?
  • Araştırma ve sürekli gelişim temelinde bir okul sistemi mi yoksa gelenekçi yaklaşımlı okul mu?

Ya da

  • Nitelikli ve motivasyonu yüksek öğretmenlerin olduğu,
  • Okul ve sınıf yönetiminde güçlü liderliklerin olduğu,
  • Öğrencilerin kendilerini güvende, değerli ve aidiyet duygusu içinde hissettikleri okul iklimi mi?
  • Öğrencilerin potansiyellerine ulaşmalarını sağlayacak ortamların olduğu okullar mı?
  • Bireysel farklılıklara saygı gösteren okul mu?
  • Geri bildirim kültürünün içselleştirildiği bir okul mu?
  • Güçlü bir veli okul işbirliği, iletişimi mi?
  • Her öğrencinin kaliteli eğitime erişiminin sağlanması mı?
  • Teknoloji, kütüphane, laboratuvar, sanat ve spor alanları gibi olanakların varlığı mı?
  • Sosyal-duygusal gelişim desteğinin öncelenmesi mi? 

Ya da bu özelliklerin hepsinin az biraz içerisinde olduğu bir okul mu? Özü itibari ile yazının başına dönecek olursam yeni nesil okul arayışı hem dünün hem bugünün hem de geleceğin okullarından bir nebze içerisinde barındıran bir kavram. Hepsinde öne çıkan okulu öne çıkaran, öğretmeni, veliyi ve öğrenciyi temele alan bir okul kavramı.
Ama yapay zekâ uygulamaları ve akran zorbalığı konuları bugün olduğu kadar geleceğin de en önemli sorunları arasında.

Bu iki kavramın temel yönlendiricisi öğretmen ve öğrenci tutumlarıdır. Öğretmenlik, belki de değişen dünya parametrelerine en hızlı adapte olması gereken meslek grubudur. Hızla değişen bir sistemde doğan, farklı beceriler ve yeteneklerle donanması gereken öğrencileri yetiştirme noktasında öğretmene düşen rol belki de, dinamik bir öğretim sürecini tasarlayabilmektir. Bu da ancak öğretmenlerin kendilerini iyi güçlü, donanımlı ve lider hissedecekleri koşulların yaratılmasıyla mümkün olacaktır. İkincisi de çalıştaylarda konferanslarda ortaya çıkan okullardaki akran baskısı ve şiddet ortamıdır.
Maalesef okullarda akran zorbalığı oldukça yaygın. Türkiye’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) 2022’ye katılan 15 yaş grubundaki öğrencilerin yüzde 27’si zorbalık içeren davranışlardan herhangi birine uğradığını söylüyor. En sık yaşadıklarını bildirdikleri zorbalık deneyimleri sözel (dalga geçme, isim takma, tehdit vb.) ve ilişkisel zorbalık (dışlama, dedikodu çıkarma, iftira atma vb.). Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması’nın (TIMSS) 2023 sonuçlarına göre ise, araştırmaya katılan 4. sınıfların yüzde 15’i, 8. sınıfların yüzde 14’ü haftada bir akran zorbalığına maruz kaldığını söylüyor.
Okul öncesinden Üniversiteye çocuk haklarının temel alındığı evrensel değerlerle donatılmış okul temelli şiddeti önleme programlarının en önemli boyutu olumlu okul ikliminin yaratılmasıdır. Hayat başarısı ile sınav başarısı arasında sıkışmışlık eğitim gören milyonlarca gencin sorunu, bu sorun çocukluktan yetişkinliğe kadar hayatın tüm evrelerinde farklı biçimlerde karşımıza çıkmaktadır.
Saldırganlık veya öfke, dürtüsel eğilimler, olumsuz düşünceler, sinirlilik, saldırganlık, uygunsuz davranışlar, dikkatsizlik, antisosyal davranışlar/tutumlar pek çok genç için, buz dağının altında yatan duygu durumlarıdır. Bu nedenle güvenli okulun inşası daha çocukluktan itibaren şiddet sarmalının önüne geçebilmenin ön koşulu gibidir.
Güvenli okul kavramı ise eğitim-öğretim faaliyetlerinin korkudan, şiddetten ve endişeden arınmış, keyifli bir ortamda gerçekleştirilebileceği bir mekânı tarif eder. Böyle bir ortam, her öğrencinin kendisini özen görmekte ve kabul edilmiş hissettiği bir eğitim iklimi sağlar.
Güven ortamı oluşmuş okul; zorbalıktan uzak, davranış beklentilerinin açık bir şekilde ifade edildiği ve destekleyici ve özenli bir şekilde uygulandığı bir yerdir.
Umarım MEB’in yaptığı bu çalıştaylar, öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda özellikle olumlu okul ikliminin iyileştirilmesine katkı sağlayacak veriler ortaya çıkar ve geleceğe yönelik stratejik adımların atılmasına yardımcı olur. 

Kaynakça
https://www.meb.gov.tr/ogretmenlerin-bakis-acisiyla-egitimde-one-cikan-konular-temali-calistaylar-basladi/haber/37095/tr
https://egitimreformugirisimi.org/sicak-bir-yuva-ile-yalnizlik-arasinda-cocuklarin-gozunden-okul/

 

 

 

 

 

 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı

29.May.2025

Okul kavramı değişiyor mu?

Alpaslan DartanEğitim Yöneticisi – PDR Uzmanı  Millî Eğitim Bakanlığı, Mayıs ayında farklı tarihlerde ve farklı illerde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamındaki uygulamaların ele alındığı "Öğretmenlerin Bakış...

24.Şub.2025

2. Dönem Hızlıca Yokuş Aşağı

Alpaslan Dartan Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı MEB'e bağlı okullarda eğitim alan yaklaşık 21 milyon öğrenci ve 1 milyon 200 bin civarındaki öğretmen 2024-2025 eğitim öğretim yılı...

04.Kas.2024

Şiddet Sarmalında Güvenli Okul / Güvenli Hayat

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Ülkesini tutkuyla sevenlerin oluşturduğu bir toplulukta insanların, tutkuyla bağlı oldukları değerleri korumaya, yaşatmaya çalışması beklenen ve olması gereken...

27.Eyl.2024

Eğitim Pahalı Mıdır? Eğitimin Değeri / Ederi Nedir?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı “Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, cehaletin bedelini hesaplayın.” Sokrates  MEB'e bağlı okullarda eğitim alan yaklaşık 21 milyon öğrenci ve 1...

23.Ağu.2024

Eğitimde Bakmak ile Görmek ve Türkiye Yüzyılı!

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı “İstiklalden İstikbale, Türkiye Yüzyılını inşa edecek nesiller yetiştirmek” (Yusuf Tekin) Bir birleşenler topluluğu olan devlet, yönetimi, yasası, felsefesi, politikası,...

27.Şub.2024

Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?

 Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye’de temel becerilerden yoksun, performans göstergelerine özellikle de sınava ve sonuçlarına odaklı bir eğitim anlayışı sürdürülürken eğitimde niceliksel...

06.Şub.2024

MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve...

06.Kas.2023

Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...

24.Eyl.2023

Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...

01.Eyl.2023

Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı  İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...

21.Tem.2023

LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine

Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...

03.Tem.2023

Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....

27.May.2023

Liseler Neden 4 Yıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...

27.Nis.2023

YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?

Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...

31.Mar.2023

Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...

27.Şub.2023

Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...

28.Ara.2022

Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...

22.Kas.2022

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...

28.Eki.2022

Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...

26.Eyl.2022

EĞİTİMİN PANORAMASI

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı   Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında   EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.