banner

Doğa’da başarının sırrı ‘mutlu çocuk öğrenir’ felsefesi




Doğa Okulları eğitsel oyun metotlarıyla 3-12 yaş arasındaki çocukların verimli bir öğrenim görmesi için İngilizce, Ekoloji, Yaratıcı Düşünme, Bilim Atölyesi, Düşünce Becerileri dersleri uyguluyor. Boğaziçi Üniversitesi danışmanlığında geliştirilen derslerle, Doğa Okulları “mutlu çocuk öğrenir” felsefesini hayata geçiriyor.

doga_koleji_1Drama ve Oyun dersi, Doğa Okulları’nın eğitim hayatına başladığı ilk günden beri bir ders olarak konseptinin en önemli parçalarından bir tanesi. “Bilgiye bir nosyon olarak baktığınızda insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bilgilere ulaşmaya çalışırlar ve siz eğer bilgiyi öğrencinin önüne oyun olarak sunarsanız, öğrenci en önemli ihtiyaçlarından biri olan oyunu hemen öğrenir” diyen Doğa Okulları Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ayfer Erdem Batı, bunun akademik başarılarının sırrı olduğunu söylüyor.

Günümüzde eğitimde öğrenme ortamları ve metotlarında değişimler yaşanıyor. Bu değişimlerden biri de eğitimde oyunun kullanımı. Doğa Okulları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Programlarında oyunu nasıl uyguluyor?

3-12 yaş grubundaki çocukların en ciddi işi, oyundur, çocuğun mesleği ise oyunculuk. Durum böyle olduğu için oyunu görmezden gelen eğitim sistemleri çocuğa hiç bir şekilde ulaşamazlar. Doğa Okulları’nda oyun ve drama, müfredatı olan bir ders. Özellikle apartmanda büyüyen çocuklar sosyal etkileşimlerindeki en önemli aracı oyunu, metropoldeki yalnızlıklarından dolayı bilmiyorlar. Bundan dolayı biz 3-12 yaş grubu öğrencilerimiz için oyunu bir ders yaptık. Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Bülent Sezgin’in danışmanlığında bunu hem diğer branşlarımızın müfredatına ekledik hem de çocuklarla oyun oynama teknikleriyle ilgili öğretmenlerimize eğitimler verdik. Okulda çalışan mavi yakalı personellerimiz bile bu eğitimlere katıldılar.

Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Drama ve Oyun dersi, Doğa Okulları eğitim hayatına başladığı ilk günden beri bir ders olarak konseptimizin en önemli parçalarından bir tanesi. Bilgiye bir nosyon olarak baktığınızda insanlar ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bilgilere ulaşmaya çalışırlar ve siz eğer bilgiyi öğrencinin önüne oyun olarak sunarsanız, öğrenci en önemli ihtiyaçlarından biri olan oyunu hemen öğrenir. Bunun akademik başarımızın sırrı olarak söyleyebiliriz. “Mutlu çocuk öğrenir” sloganımızın müfredatımızdaki iz düşümü de budur aslında.

ayfer_erdem_bati_dogaOYUNUN GÜCÜNDEN BÜTÜN DERSLERİMİZDE YARARLANIYORUZ
Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler?
Oyunun gücünden bütün derslerimizde yararlanıyoruz ama özellikle İngilizce, Ekoloji ve Yaratıcı Düşünme derslerimizde müfredatımızın kurgusu sadece oyun üzerine kurulu. Öğrencilerimiz doğrudan havalimanın İngilizcesinin “airport” olduğunu öğrenmek yerine kurgulanmış olduğumuz havalimanında güvenlik görevlisi, yolcu vb gibi rollere giriyorlar ve bu yaşam alanındaki bütün kavramları yaşayarak öğreniyorlar.

Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Özellikle 3-12 yaş dönemi bunun için çok önemli bir dönem. Çünkü çocuğun kişiliğini oluşturduğu, sosyal becerilerini geliştirdiği bu süreçte en çok ihtiyaç duyduğu şey oyun. Birçok çocuk maalesef sadece i-pad’le oynamayı biliyor. Türkiye’deki birçok özel okul maalesef çocuğun yaratıcılığını geliştirdiği bu dönemde, çocuğa sadece test çözdürüp tost yediriyor. İleriki yılarda bu çocukların farklı farklı anti-sosyal kişilik özelliklerine sahip olduğunu gözlemliyorum.

İLKOKULDA DENEYLERLE FARKLI BİR EĞİTİM SUNUYORUZ
Oyunla eğitim çalışmasında, hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl ve kim tarafından karar veriliyor? Oyunların seçiminde öğretmenler ne derece etkin?
Bu konudaki liderimiz Boğaziçi Üniversitesi’nin eğitim bilimi akademisyenlerinden Dr. Bülent Sezgin. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık birimimizin de bu konuda öncülük yapan en önemli dinamiklerimizden biri olduğunu söyleyebilirim. Bütün branşlarda müfredatlar çaprazlama olarak oluşturulduğu için zaten bütün branşlarımız birbirine senkronize, bundan dolayı da oyunu müfredata yerleştirmek bizim için artık çok rahat.

PRATİĞE DAYALI ‘’DENEYLERLE BİLİM ATÖLYESİ’’ DERSLERİ
Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimiz, Doğa Okulları’na özel ‘Deney Seti’ ile sorgulama, araştırma ve deneyimleme becerilerini geliştiriyor, bilimsel çalışma ile çok erken yaşlarda tanışıyor. Bu uygulama sayesinde klasik “laboratuvar” anlayışını ortadan kaldıran Doğa Okulları, çocuklara, bilimin hayatın her alanında olduğu bilinci kazandırıyor. Her çocuk sahip olduğu deney setini yanında taşıyarak, deney ve bilimin hayatın bir parçası olduğunu kavrıyor.

“DÜŞÜNME BECERİLERİ’’ DERSLERİ
Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimiz, ‘’Düşünme Becerileri’’ dersleriyle farklı bakış açıları kazanıyor. Bu ders ile öğrencilerimizin temel düşünme sistemlerini oluşturmalarını, farklı düşüncelere hoşgörü ile yaklaşmalarını, düşünmeyi bir yaşam becerisi haline getirmelerini, eleştirel, analitik, sorgulayıcı düşünebilmelerini sağlıyoruz. Bağımsız düşünme becerisinin geliştirilmesi, çocuğun ileri yaşlarda da kendi düşünme sistemini oluşturmasına temel teşkil ediyor. Geleceğin çok boyutlu düşünebilen, var olan potansiyelini kullanabilen ve başarılı ürünler ortaya koyabilen bireyleri bu etkinlikler ile destekleniyor.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.