Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmen adayları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdikleri mektupta, Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde zorunlu olmasını talep etti ve bu dersin öncelikle edebiyat öğretmenlerine verilmesi, ihtiyacı karşılamaması durumunda ise en az 1 yıllık kursla tarih ve din kültürü öğretmenlerinin görevlendirilmesi önerildi.

Sosyal Paylaşım Sitesi Facebook'ta grubu bulunan öğretmen adayları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup gönderdi. Mektupta,  "Osmanlı Türkçesi eğitimi gerekli mi?", "Osmanlı Türkçesi tüm lise türlerinde zorunlu olarak öğretilmeli mi?" ve "Osmanlı Türkçesi öğretebilecek öğretmenimiz var mı?" başlıkları altında görüşlerini iletti.

Son günlerde Osmanlı Türkçesi eğitimi ile ilgili basında ve kamuoyunda yoğun tartışmalar yaşandığı, pek çok sorunun dile getirildiği hatırlatılan mektupta, 24 bin Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeninin ortak bakış açısıyla bu soruların bir kısmını ele almak istendiği vurgulandı.

"Osmanlı Türkçesi eğitimi gerekli midir?" sorusunun tartışılmasının bile üzücü olduğu belirtilen mektupta, "Osmanlı Türkçesi adı üstünde Türkçe dil eğitimidir. Bu dil bizim atalarımızın kullandığı bin yıllık geçmişi olan ve halen de entelektüellerimiz, aydınlarımız, yazar ve şairlerimiz, dedelerimiz tarafından kullanılan bir dildir. Hal böyle iken bir neslin dilini bilmemesi, dilinden kopuk yaşaması son derece hüzün ve kaygı vericidir" değerlendirmesinde bulunuldu.

"Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde 'zorunlu ders' olmasını istiyoruz"

Mektupta, şu ifadeler kullanıldı:

"Değerli büyüğüm, liselerde öğrencilerimiz İstiklal Marşı'nı, Gençliğe Hitabe'yi, Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabında geçen edebi metin örneklerini, yazar ve şairlerimizi anlamamakta. Bunun tek nedeni Osmanlı Türkçesi eğitimini almamalarıdır. Ne acıdır ki liseye gelmiş öğrencimize "Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var" mısralarını okuduğumuzda öğrenci ne acıdır ki hiçbir kelimeyi anlayamadığını, sözlüğe ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir. Yine Gençliğe Hitabe'de geçen "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" dediğimizde öğrenci "kudret" kelimesinin dahi anlamını bilmediğini söylemektedir.

Biz, Osmanlı Türkçesi dediğimiz Türkçe olan dilimizle bin yıllık bir kültür, medeniyet, bilim ve edebiyat oluşturduk. Bir toplum bu dili bilmeden nasıl yeni edebi eserler oluşturacak, nasıl bilim üretecek ? Tüm bu gerekçelerimizle Osmanlı Türkçesinin tartışmasız tüm lise türlerinde 'zorunlu ders' olmasını istiyoruz."

"Osmanlı Türkçesi bir medeniyet diliydi"

Bu dersin tüm lise türlerinde gereksiz olduğunu, sadece belli lise türlerinde öğretilmesi, bunun da seçmeli ders olması gerektiğini savunanların bulunduğu belirtilen mektupta, şunlar kaydedildi:

"Fen lisesinde bu derse ihtiyaç yokmuş, Sosyal Bilimler Liselerinde ve İmam Hatip Liselerinde zorunlu ders olabilirmiş... Değerli büyüğüm, sormak lazım o zat-ı muhteremlere... Fen lisesinde öğrenci İbn-i Sina'nın kullandığı dili öğrenemezse nasıl biyoloji, tıp alanında ilerleyecek? Osmanlı Devleti'nde yetişmiş bilim adamlarımızın bilgi birikimlerini okuyup anlayacak düzeyde Osmanlı Türkçesi bilmezse nasıl bilimde fende ilerleyecek? Ali Kuşçu'yu, Piri Reis'i okuyup anlayamayan bir fen öğrencisi düşünülebilir mi? Osmanlı Türkçesi, bir medeniyet diliydi. O dille bilim adamlarımız da eserlerini oluşturdular. Bunların eserlerini okuyup anlamayan bir fen öğrencisi nasıl medeniyet dünyasına katkıda bulunacak merak konusu doğrusu. Güzel Sanatlar Liselerinde Dede Efendi'yi, Itri'yi anlamayan bir öğrenci nasıl sanat üretecek."

Mektupta, Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde zorunlu olması talep edildi ve bu dersin öncelikle edebiyat öğretmenlerine verilmesi, ihtiyacı karşılamaması durumunda ise en az 1 yıllık kursla tarih ve din kültürü öğretmenlerinin görevlendirilmesi de önerildi.

> Edebiyat öğretmenlerinden Cumhurbaşkanı'a Osmanlıca mektubu

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmen adayları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdikleri mektupta, Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde zorunlu olmasını talep etti ve bu dersin öncelikle edebiyat öğretmenlerine verilmesi, ihtiyacı karşılamaması durumunda ise en az 1 yıllık kursla tarih ve din kültürü öğretmenlerinin görevlendirilmesi önerildi.

Sosyal Paylaşım Sitesi Facebook'ta grubu bulunan öğretmen adayları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir mektup gönderdi. Mektupta,  "Osmanlı Türkçesi eğitimi gerekli mi?", "Osmanlı Türkçesi tüm lise türlerinde zorunlu olarak öğretilmeli mi?" ve "Osmanlı Türkçesi öğretebilecek öğretmenimiz var mı?" başlıkları altında görüşlerini iletti.

Son günlerde Osmanlı Türkçesi eğitimi ile ilgili basında ve kamuoyunda yoğun tartışmalar yaşandığı, pek çok sorunun dile getirildiği hatırlatılan mektupta, 24 bin Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeninin ortak bakış açısıyla bu soruların bir kısmını ele almak istendiği vurgulandı.

"Osmanlı Türkçesi eğitimi gerekli midir?" sorusunun tartışılmasının bile üzücü olduğu belirtilen mektupta, "Osmanlı Türkçesi adı üstünde Türkçe dil eğitimidir. Bu dil bizim atalarımızın kullandığı bin yıllık geçmişi olan ve halen de entelektüellerimiz, aydınlarımız, yazar ve şairlerimiz, dedelerimiz tarafından kullanılan bir dildir. Hal böyle iken bir neslin dilini bilmemesi, dilinden kopuk yaşaması son derece hüzün ve kaygı vericidir" değerlendirmesinde bulunuldu.

"Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde 'zorunlu ders' olmasını istiyoruz"

Mektupta, şu ifadeler kullanıldı:

"Değerli büyüğüm, liselerde öğrencilerimiz İstiklal Marşı'nı, Gençliğe Hitabe'yi, Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabında geçen edebi metin örneklerini, yazar ve şairlerimizi anlamamakta. Bunun tek nedeni Osmanlı Türkçesi eğitimini almamalarıdır. Ne acıdır ki liseye gelmiş öğrencimize "Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var" mısralarını okuduğumuzda öğrenci ne acıdır ki hiçbir kelimeyi anlayamadığını, sözlüğe ihtiyacı olduğunu ifade etmektedir. Yine Gençliğe Hitabe'de geçen "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" dediğimizde öğrenci "kudret" kelimesinin dahi anlamını bilmediğini söylemektedir.

Biz, Osmanlı Türkçesi dediğimiz Türkçe olan dilimizle bin yıllık bir kültür, medeniyet, bilim ve edebiyat oluşturduk. Bir toplum bu dili bilmeden nasıl yeni edebi eserler oluşturacak, nasıl bilim üretecek ? Tüm bu gerekçelerimizle Osmanlı Türkçesinin tartışmasız tüm lise türlerinde 'zorunlu ders' olmasını istiyoruz."

"Osmanlı Türkçesi bir medeniyet diliydi"

Bu dersin tüm lise türlerinde gereksiz olduğunu, sadece belli lise türlerinde öğretilmesi, bunun da seçmeli ders olması gerektiğini savunanların bulunduğu belirtilen mektupta, şunlar kaydedildi:

"Fen lisesinde bu derse ihtiyaç yokmuş, Sosyal Bilimler Liselerinde ve İmam Hatip Liselerinde zorunlu ders olabilirmiş... Değerli büyüğüm, sormak lazım o zat-ı muhteremlere... Fen lisesinde öğrenci İbn-i Sina'nın kullandığı dili öğrenemezse nasıl biyoloji, tıp alanında ilerleyecek? Osmanlı Devleti'nde yetişmiş bilim adamlarımızın bilgi birikimlerini okuyup anlayacak düzeyde Osmanlı Türkçesi bilmezse nasıl bilimde fende ilerleyecek? Ali Kuşçu'yu, Piri Reis'i okuyup anlayamayan bir fen öğrencisi düşünülebilir mi? Osmanlı Türkçesi, bir medeniyet diliydi. O dille bilim adamlarımız da eserlerini oluşturdular. Bunların eserlerini okuyup anlamayan bir fen öğrencisi nasıl medeniyet dünyasına katkıda bulunacak merak konusu doğrusu. Güzel Sanatlar Liselerinde Dede Efendi'yi, Itri'yi anlamayan bir öğrenci nasıl sanat üretecek."

Mektupta, Osmanlı Türkçesinin tüm lise türlerinde zorunlu olması talep edildi ve bu dersin öncelikle edebiyat öğretmenlerine verilmesi, ihtiyacı karşılamaması durumunda ise en az 1 yıllık kursla tarih ve din kültürü öğretmenlerinin görevlendirilmesi de önerildi.

Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Aralık 2014 12:12

Gösterim: 965

Elazığ'da, ikamet adreslerini kente taşıyan üniversite öğrencileri, toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabilecek.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, her alanda hızla gelişen ve büyüyen kentin eğitim alanında da önemli merkezlerden biri olduğunu vurguladı.

"Şehrin gelişmesinin, insanların yaşadıkları şehrin nüfuslarına kaydedilmesiyle mümkün" olabileceğini belirten Yanılmaz, şunları söyledi:

"Şehirde yaşadığı ve şehrin tüm imkanlarından istifade ettiği halde resmi ikametgahı farklı il, ilçe ve köylerde olan hemşehrilerimizin de kayıtlarını merkeze alıp hizmetlerimizi daha çok artırmak durumundayız. Bu nedenle Fırat Üniversitesi’nde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenim gören tüm öğrencilerimiz 25 Aralık 2014 tarihine kadar Elazığ'da ikamet ettiğini gösterir adres kayıt belgesi, öğrenci belgesi ve bir adet fotoğrafla belediyemize müracaatları halinde taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanacaklardır."

Açıklamada, belediyeye ait otobüslerden belirli saatlerde ücretsiz yararlanan 65 yaş üstü vatandaşlar için 16 Aralık itibari ile saat sınırlamasının kaldırılacağı ifade edildi.

Öğrenciler, uygulamadan eğitim yılı sonuna kadar yararlanabilecek.

> Adres kaydını Elazığ’a taşıyan öğrenciye ulaşım ücretsiz

Elazığ'da, ikamet adreslerini kente taşıyan üniversite öğrencileri, toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabilecek.

Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, her alanda hızla gelişen ve büyüyen kentin eğitim alanında da önemli merkezlerden biri olduğunu vurguladı.

"Şehrin gelişmesinin, insanların yaşadıkları şehrin nüfuslarına kaydedilmesiyle mümkün" olabileceğini belirten Yanılmaz, şunları söyledi:

"Şehirde yaşadığı ve şehrin tüm imkanlarından istifade ettiği halde resmi ikametgahı farklı il, ilçe ve köylerde olan hemşehrilerimizin de kayıtlarını merkeze alıp hizmetlerimizi daha çok artırmak durumundayız. Bu nedenle Fırat Üniversitesi’nde lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde öğrenim gören tüm öğrencilerimiz 25 Aralık 2014 tarihine kadar Elazığ'da ikamet ettiğini gösterir adres kayıt belgesi, öğrenci belgesi ve bir adet fotoğrafla belediyemize müracaatları halinde taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak faydalanacaklardır."

Açıklamada, belediyeye ait otobüslerden belirli saatlerde ücretsiz yararlanan 65 yaş üstü vatandaşlar için 16 Aralık itibari ile saat sınırlamasının kaldırılacağı ifade edildi.

Öğrenciler, uygulamadan eğitim yılı sonuna kadar yararlanabilecek.

Son Güncelleme: Çarşamba, 17 Aralık 2014 08:49

Gösterim: 1006

İstanbul'da toplu taşıma araçlarında kullanılan Akbil, ay sonundan itibaren yerini tamamen İstanbulkart'a bırakacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, vatandaşların Akbillerini, 2 bin İstanbulkart yükleme bayisinden, 22 başvuru merkezinden, 60 İETT gişesinden ve mobil başvuru merkezinden ücretsiz değiştirebileceği belirtildi.

Vatandaşlardan gelen şikayetlerde, bazı bayilerin değiştirme ücreti talep ettiği aktarılan açıklamada, Akbil'i değiştirirken sorun yaşayanların, 153 çağrı merkezine bildirimde bulunmaları istendi.

Açıklamada, değiştirme sırasında ücret aldığı tespit edilenlerin bayiliklerinin aynı gün iptal edildiği kaydedildi.

> Akbil yılbaşından itibaren kullanılamayacak

İstanbul'da toplu taşıma araçlarında kullanılan Akbil, ay sonundan itibaren yerini tamamen İstanbulkart'a bırakacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada, vatandaşların Akbillerini, 2 bin İstanbulkart yükleme bayisinden, 22 başvuru merkezinden, 60 İETT gişesinden ve mobil başvuru merkezinden ücretsiz değiştirebileceği belirtildi.

Vatandaşlardan gelen şikayetlerde, bazı bayilerin değiştirme ücreti talep ettiği aktarılan açıklamada, Akbil'i değiştirirken sorun yaşayanların, 153 çağrı merkezine bildirimde bulunmaları istendi.

Açıklamada, değiştirme sırasında ücret aldığı tespit edilenlerin bayiliklerinin aynı gün iptal edildiği kaydedildi.

Son Güncelleme: Cuma, 05 Aralık 2014 12:28

Gösterim: 1193

Geçen dönem yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile geçen yoğun gündem içerisinde eğitim siyasi polemiklerin öznesi olmanın dışında kapsamlı bir şekilde ele alınamadı maalesef.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından 2014-2015 eğitim-öğretim dönemine ise

yeni başbakan ile merhaba dedik.

Akademik dünyadan gelen bir başbakanın olması eğitim sorunlarına farklı bir bakış açısının geleceği yönde beklentiler oluşturdu.

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, göreve geldiğinden bu yana eğitimin önemine dikkat çeken konuşmalar yapıyor.

İyi yetişmiş kadrolara ihtiyaç olduğunu bunun da ancak iyi bir eğitimle mümkün olacağına vurgu yapıyor.

Eğitime daha temelden bir bakış açısına sahip olduğunu söyleyebiliriz.

İşte Başbakan Davutoğlu’nun eğitimle ilgili söylediği sözlerden bazıları:

“Ben hoca olsam bana meydan okuyan hiçbir öğrencinin olmadığı bir sınıftan haz almazdım.”

“İnsanlara anne ve babası dışında, anne baba hissini götüren en önemli unsur, ilkokul öğretmenleridir.”

“Eğitim esastır, ama araştırmayla kendini yenilemeyen bir eğitimci, bir müddet sonra makineleşir.”

“Öğretim üyeliğinin ya da ilim adamlığının emekliliği yoktur. Emekli olduğunda hayatı biter. Allah vermesin kimseye ama hafızasını kaybettiğinde hayatı biter. Onun için öğretim üyelerimizin eğitim-araştırma dengesini gözetmeleri ve hayatın içinde olmaları önemli. Sınıfın içinde, hayatın içinde ve içinde bulundukları toplumun her derdiyle hem hal, uluslararası toplumun ve insanın her derdiyle ilişkili.”

“Üniversitelerimiz tek tipe, tek düşünceye, tek ekole, tek gruba ait üniversiteler olarak görülemez. Bazen ıstırap duyuyorum, ‘O üniversitemiz, şu gruba yakın’, ‘Şu üniversite mi, bu düşünceye yakın’... Üniversite dediğiniz şey farklının olduğu yerdir.”

“Niteliksel devrimin esası öğretim üyesidir ve öğretmendir. Bana en kötü okulu verin, iyi bir öğretmen verin size mükemmel talebeler çıkartırız.”

Bu sözlerin altına imza atmayacak bir eğitimci yoktur diye düşünüyorum.

Umarız Başbakan Davutoğlu’nun bu yaklaşımı eğitimde sorunların çözüldüğü bir dönemin kapısını aralar.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Eğitimin en acil sorunları arasında öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi geliyor.

Tabiî ki öğretmenlik bir fedakârlık mesleğidir.

Hiçbir öğretmenin yaşadığı günlük sıkıntılarını mesleklerine yansıttığını düşünmüyorum, ama öğretmenlerin de daha iyi şartlar içinde mesleklerini icra edecekleri ekonomik ve sosyal şartların sağlanması gerekiyor artık.

Bu sayımızda Türkiye’de öğretmenlerin fotoğrafını çekmeye çalıştık.

Anadolu’da öğretmenlik yapan genç öğretmenlerin öykülerini derledik.

Ve akademisyenlerin Türkiye’de öğretmenlik eğitimiyle ilgili görüşlerini dosyamızda aktarmaya çalıştık.

Eğitim fakültelerinin yapılanmasını ve geleceğin öğretmenlerinin yetiştirilmesi için ortaya koydukları çalışmaları yansıtan röportajlara yer verdik.

Ortaya keyifle okunacak bir dosya çıktı.

Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.

Artı Eğitim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cem Kaçmaz

> Başbakan Davutoğlu’nun gözünden eğitim!

Geçen dönem yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile geçen yoğun gündem içerisinde eğitim siyasi polemiklerin öznesi olmanın dışında kapsamlı bir şekilde ele alınamadı maalesef.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından 2014-2015 eğitim-öğretim dönemine ise

yeni başbakan ile merhaba dedik.

Akademik dünyadan gelen bir başbakanın olması eğitim sorunlarına farklı bir bakış açısının geleceği yönde beklentiler oluşturdu.

Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, göreve geldiğinden bu yana eğitimin önemine dikkat çeken konuşmalar yapıyor.

İyi yetişmiş kadrolara ihtiyaç olduğunu bunun da ancak iyi bir eğitimle mümkün olacağına vurgu yapıyor.

Eğitime daha temelden bir bakış açısına sahip olduğunu söyleyebiliriz.

İşte Başbakan Davutoğlu’nun eğitimle ilgili söylediği sözlerden bazıları:

“Ben hoca olsam bana meydan okuyan hiçbir öğrencinin olmadığı bir sınıftan haz almazdım.”

“İnsanlara anne ve babası dışında, anne baba hissini götüren en önemli unsur, ilkokul öğretmenleridir.”

“Eğitim esastır, ama araştırmayla kendini yenilemeyen bir eğitimci, bir müddet sonra makineleşir.”

“Öğretim üyeliğinin ya da ilim adamlığının emekliliği yoktur. Emekli olduğunda hayatı biter. Allah vermesin kimseye ama hafızasını kaybettiğinde hayatı biter. Onun için öğretim üyelerimizin eğitim-araştırma dengesini gözetmeleri ve hayatın içinde olmaları önemli. Sınıfın içinde, hayatın içinde ve içinde bulundukları toplumun her derdiyle hem hal, uluslararası toplumun ve insanın her derdiyle ilişkili.”

“Üniversitelerimiz tek tipe, tek düşünceye, tek ekole, tek gruba ait üniversiteler olarak görülemez. Bazen ıstırap duyuyorum, ‘O üniversitemiz, şu gruba yakın’, ‘Şu üniversite mi, bu düşünceye yakın’... Üniversite dediğiniz şey farklının olduğu yerdir.”

“Niteliksel devrimin esası öğretim üyesidir ve öğretmendir. Bana en kötü okulu verin, iyi bir öğretmen verin size mükemmel talebeler çıkartırız.”

Bu sözlerin altına imza atmayacak bir eğitimci yoktur diye düşünüyorum.

Umarız Başbakan Davutoğlu’nun bu yaklaşımı eğitimde sorunların çözüldüğü bir dönemin kapısını aralar.

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Eğitimin en acil sorunları arasında öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi geliyor.

Tabiî ki öğretmenlik bir fedakârlık mesleğidir.

Hiçbir öğretmenin yaşadığı günlük sıkıntılarını mesleklerine yansıttığını düşünmüyorum, ama öğretmenlerin de daha iyi şartlar içinde mesleklerini icra edecekleri ekonomik ve sosyal şartların sağlanması gerekiyor artık.

Bu sayımızda Türkiye’de öğretmenlerin fotoğrafını çekmeye çalıştık.

Anadolu’da öğretmenlik yapan genç öğretmenlerin öykülerini derledik.

Ve akademisyenlerin Türkiye’de öğretmenlik eğitimiyle ilgili görüşlerini dosyamızda aktarmaya çalıştık.

Eğitim fakültelerinin yapılanmasını ve geleceğin öğretmenlerinin yetiştirilmesi için ortaya koydukları çalışmaları yansıtan röportajlara yer verdik.

Ortaya keyifle okunacak bir dosya çıktı.

Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.

Artı Eğitim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Cem Kaçmaz

Son Güncelleme: Pazar, 07 Aralık 2014 23:50

Gösterim: 1194

Eğitimtercihi.com, uzaktan eğitimle ilgili merak edilenlere ayın dosyası bölümünde yer verdi. İşte üniversitelerin uzaktan eğitim programları, başvuru koşulları ve tüm merak edilenler;

Uzaktan eğitim örgün eğitimin yerini tutar mı? Uzaktan eğitimle örgün eğitim arasındaki farklar nelere? Uzaktan eğitim diploması ile örgün eğitim diploması aynı mı yoksa farklı mı? Türkiye’de hangi üniversitelerde uzaktan eğitim veriliyor? Eğitimtercihi.com, uzaktan eğitimle ilgili merak edilenlere ayın dosyası bölümünde yer verdi. İşte üniversitelerin uzaktan eğitim programları, başvuru koşulları ve tüm merak edilenler;

 

Uzaktan eğitim örgün eğitimin yerini tutar mı?







 

 

Uzaktan eğitim en genel anlamdaki tanımını yapmak istersek, sınırlılıklar nedeniyle geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı durumlarda eğitim etkinliğinin uygulanabilmesi için özel olarak hazırlanmış ortamlar yoluyla belli bir merkezden sağlandığı bir öğretim yöntemidir diyebiliriz. Uzaktan eğitim öz olarak, farklı mekanlardaki öğrenci, öğretmen/öğretim üyesi ve öğretim materyallerinin bilişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği kurumsal bir eğitim etkinliğidir. Uzaktan eğitimle ilgili ilk örneklere…

Devamını okumak için Tıklayın 

İstanbul Arel Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru detayları 









İstanbul Arel Üniversitesi’nde uzaktan eğitimin yapıldığı tüm programlarda her dersin canlı ve etkileşimli olarak işlendiğini belirten İstanbul Arel Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Ataman, uzaktan eğitimde ders veren öğretim görevlilerin ses yalıtımı mükemmelleştirilmiş özel yayın odalarında ileri teknoloji ile donanımlı bilgisayarlar üzerinden, yüksek kalitede kamera ve mikrofon ile eğitim verdiklerini söylüyor. 

Devamını okumak için Tıklayın 

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF)



 

 

 

 

 

 

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF), öğrencilerinin tabletlerden kitaplarına erişebilmelerini sağlamak amacıyla mobil içerik yayın platformunu hayata geçiriyor. İşte İstanbul Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru koşullarıyla ilgili merak ettiğiniz her şey;

Devamını okumak için Tıklayın

İstanbul Aydın Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru tarihleri









İstanbul Aydın Üniversitesi’nin uzaktan eğitime dayalı diploma programlarında popüler ve işgücü açığı olan alanlar öne çıkıyor. Uzaktan eğitim kapsamındaki programlarının örgün olarak da mevcut olması, uzaktan eğitim derslerini yürütecek öğretim elemanı bulunmasını kolaylaştırdığını ifade eden İAÜ Uzaktan Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Güneş, bunların bir yansıması olarak da uzaktan eğitim programlarının beklenen düzeyde tercih edildiğini söyledi.

Devamını okumak için Tıklayın

Boğaziçi Üniversitesi uzaktan eğitimle ilgili merak edilenler









Boğaziçi Üniversitesi’nde uzaktan eğitim, Yaşamboyu Eğitim Merkezi bünyesinde İnovasyon ve Girişimcilik sertifika programında uygulanıyor. Bu programda uzaktan eğitim uygulanmasının nedenini programa ülke genelinden erişimi kolaylaştırmak ve inovasyon içerikli eğitimde kullanılan eğitim teknolojisinin fark yaratmasının ve inovatif olmasının tercih edilmesi olarak açıklayan Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon Merkezi Müdür Yardımcısı ve Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Arzu Tektaş, programı yenilikçi bakış açısı kazanmak ve bunu girişimcilikte de uygulayarak fark yaratmak isteyenlerin tercih edebileceğini söylüyor.

Devamını okumak için Tıklayın

> Uzaktan eğitimle ilgili tüm merak edilenler bu dosyada

Eğitimtercihi.com, uzaktan eğitimle ilgili merak edilenlere ayın dosyası bölümünde yer verdi. İşte üniversitelerin uzaktan eğitim programları, başvuru koşulları ve tüm merak edilenler;

Uzaktan eğitim örgün eğitimin yerini tutar mı? Uzaktan eğitimle örgün eğitim arasındaki farklar nelere? Uzaktan eğitim diploması ile örgün eğitim diploması aynı mı yoksa farklı mı? Türkiye’de hangi üniversitelerde uzaktan eğitim veriliyor? Eğitimtercihi.com, uzaktan eğitimle ilgili merak edilenlere ayın dosyası bölümünde yer verdi. İşte üniversitelerin uzaktan eğitim programları, başvuru koşulları ve tüm merak edilenler;

 

Uzaktan eğitim örgün eğitimin yerini tutar mı?







 

 

Uzaktan eğitim en genel anlamdaki tanımını yapmak istersek, sınırlılıklar nedeniyle geleneksel öğrenme-öğretme yöntemlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı durumlarda eğitim etkinliğinin uygulanabilmesi için özel olarak hazırlanmış ortamlar yoluyla belli bir merkezden sağlandığı bir öğretim yöntemidir diyebiliriz. Uzaktan eğitim öz olarak, farklı mekanlardaki öğrenci, öğretmen/öğretim üyesi ve öğretim materyallerinin bilişim teknolojileri aracılığıyla bir araya getirildiği kurumsal bir eğitim etkinliğidir. Uzaktan eğitimle ilgili ilk örneklere…

Devamını okumak için Tıklayın 

İstanbul Arel Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru detayları 









İstanbul Arel Üniversitesi’nde uzaktan eğitimin yapıldığı tüm programlarda her dersin canlı ve etkileşimli olarak işlendiğini belirten İstanbul Arel Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Ataman, uzaktan eğitimde ders veren öğretim görevlilerin ses yalıtımı mükemmelleştirilmiş özel yayın odalarında ileri teknoloji ile donanımlı bilgisayarlar üzerinden, yüksek kalitede kamera ve mikrofon ile eğitim verdiklerini söylüyor. 

Devamını okumak için Tıklayın 

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF)



 

 

 

 

 

 

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi (AUZEF), öğrencilerinin tabletlerden kitaplarına erişebilmelerini sağlamak amacıyla mobil içerik yayın platformunu hayata geçiriyor. İşte İstanbul Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru koşullarıyla ilgili merak ettiğiniz her şey;

Devamını okumak için Tıklayın

İstanbul Aydın Üniversitesi uzaktan eğitim programları ve başvuru tarihleri









İstanbul Aydın Üniversitesi’nin uzaktan eğitime dayalı diploma programlarında popüler ve işgücü açığı olan alanlar öne çıkıyor. Uzaktan eğitim kapsamındaki programlarının örgün olarak da mevcut olması, uzaktan eğitim derslerini yürütecek öğretim elemanı bulunmasını kolaylaştırdığını ifade eden İAÜ Uzaktan Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Güneş, bunların bir yansıması olarak da uzaktan eğitim programlarının beklenen düzeyde tercih edildiğini söyledi.

Devamını okumak için Tıklayın

Boğaziçi Üniversitesi uzaktan eğitimle ilgili merak edilenler









Boğaziçi Üniversitesi’nde uzaktan eğitim, Yaşamboyu Eğitim Merkezi bünyesinde İnovasyon ve Girişimcilik sertifika programında uygulanıyor. Bu programda uzaktan eğitim uygulanmasının nedenini programa ülke genelinden erişimi kolaylaştırmak ve inovasyon içerikli eğitimde kullanılan eğitim teknolojisinin fark yaratmasının ve inovatif olmasının tercih edilmesi olarak açıklayan Boğaziçi Üniversitesi İnovasyon Merkezi Müdür Yardımcısı ve Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Arzu Tektaş, programı yenilikçi bakış açısı kazanmak ve bunu girişimcilikte de uygulayarak fark yaratmak isteyenlerin tercih edebileceğini söylüyor.

Devamını okumak için Tıklayın

Son Güncelleme: Pazar, 07 Aralık 2014 17:52

Gösterim: 2272


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.