Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Mardin'in Artuklu ilçesindeki Akıncılar Ortaokulunda öğrenciler, her teneffüs 5 dilde şarkılar eşliğinde idareci ve öğretmenleriyle dans ediyor.

Akıncılar Mahallesinde öğrencilerin boş vakitlerini geçirebileceği yeterli sosyal olanağın bulunmaması nedeniyle Akıncılar Ortaokulu idaresi tarafından başlatılan uygulamayla öğrenciler teneffüslerde çalınan Kürtçe, Türkçe, Arapça, İspanyolca ve İngilizce şarkılarla bahçede dans ederek eğleniyor, klasik müzikle de derse giriyor.

Öğrencilerin okula bağlılığının, derslere motivasyonunun artırılması ve kötü alışkanlıklardan uzak tutulması amacıyla hayata geçirilen uygulamadan öğrenci ve öğretmenlerin yanı sıra zaman zaman dansa katılan veliler de memnun.

"Başarıyı artırmak için dersleri eğlenceli hale getirdik"

Okul müdürü Metin Aydın, AA muhabirine, Kızıltepe ilçesinde 8 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Akıncılar Ortaokuluna yönetici olarak atandığını söyledi.

Aydın, ilk etapta mahalledeki karakolun komutanı ile okuldaki eksikleri gidermek için iletişime geçtiklerini, gelen destekler doğrultusunda sınıflardaki eksiklerinin giderildiğini, bahçeye banklar yerleştirildiğini, yağmur suyu ile çamura dönüşen bahçeye mucur döktüklerini, servis sorununu çözdüklerini, okula güzel bir yemekhane kazandırdıklarını ifade etti.

Okulun bulunduğu yerleşim yerinin daha önce köy olması nedeniyle öğrencilerin sosyal olanaklara erişiminin henüz yeterli düzeye ulaşmadığını ifade eden Aydın, öğrencilerde ise müthiş bir potansiyel olduğunu gözlemlediğini belirtti.

Aydın, eğitim ve öğretimde her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi:

"Eğitim öğretimi daha eğlenceli hale getirip, öğrencilerin gönüllerine hitap edersek başarıyı artırabileceğimizi düşündük. Konuyu paylaştığım öğretmenlerin de onayı ile teneffüslerde klasik zil sesinin yerine 5 dilde şarkılar çalmaya başladık. Başarıyı artırmak için dersleri eğlenceli hale getirdik. Bölgedeki normalleşme sürecine bu şekilde katkı sunmak istedik. Öğrencilerin bir anlık mutluluğu tüm dünyaya bedel."

5 dilde şarkı eşliğinde teneffüs

"Öğrencilerimiz farklı dillerdeki müzik eşliğinde teneffüse çıkarak bahçede dans ediyor, öğretmenleriyle halay çekiyor. Klasik müzikle de derse giriyor" diyen Aydın, müzik öğretmeni tarafından oluşturulan Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce, İspanyolca şarkılardan oluşan listeye öğrencilerin istekleri doğrultusunda yeni şarkılar ilave edildiğini anlattı.

Aydın, eğitimin, okulun sıcak yüzünü öğrencilere göstermek istediklerini, bu sayede okula koşarak gelmelerini sağlamayı hedeflediklerini anlatarak, "Bu hep istediğim bir uygulama idi. Ancak daha önce yönetici olmadığım için görev yaptığım okullarda bunu gerçekleştiremedik" diye konuştu. 

Öğrencilik yıllarında Hababam Sınıfı filminde Adile Naşit'in çaldığı zil sesine hep imrendiğini anlatan Aydın, bugün bunun bir benzerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

"Öğrenciler koşarak okula geliyor"

Aydın, okulda çok dilli müzik sistemine geçtiklerini kaydederek, "Teneffüste halay çeken, dans eden çocuklar klasik müzikle de derse giriyor. Böylece derse motivasyonu sağlanıyor. Çünkü yaşadıkları yerde sosyal imkanları kısıtlı. Müzik ihtiyaçlarını böyle karşılıyoruz. Okulda spor sahası da oluşturmak için destek arayışındayız" şeklinde konuştu.

Zaman zaman kendisinin de danslara katıldığını aktaran Aydın, bu eğlencenin de eğitimin bir parçası haline geldiğini vurguladı.

"Daha önce mahalledeki bir internet kafeye giden öğrenciler artık koşarak, hoplaya zıplaya okula geliyor" ifadelerini kullanan Aydın, bu uygulamayı tüm okullara önerdiğini sözlerine ekledi.

İzmit'ten Mardin'e atanan öğretmen Melike Kahveci de farklı kültürlerin müziklerini öğrendiklerini anlatarak, çocukların mutluluğunun derslerindeki başarıyı da artırdığını söyledi.

"Okul bahçesinde çok eğleniyoruz"

Öğrencilerden Veysi Keleş, teneffüslerde coşkulu şarkıların çalındığını anlatarak, dans ettikleri için de morallerinin yükseldiğini belirtti.

Kürtçe, Arapça, İngilizce şarkıları sadece okulda dinleyebildiklerini ifade eden Keleş, "Okul bahçesinde çok eğleniyoruz. Derse daha coşkulu giriyoruz. Okula gelirken heyecanlanıyorum. Tatilde okulumu özlüyorum" dedi.

Ömer Aslan ise, teneffüslerde şarkılar çalındığını duyduklarında şaşırdıklarını, bunun kendilerine sürpriz olduğunu dile getirdi.

Okulda eğlendiklerini kaydeden Aslan, "Hem eğleniyoruz hem de derslerimize daha çok çalışıyoruz" diye konuştu.

Veliler de eğitim ve öğretim görmeleri için gönderdikleri okulda çocukların aynı zamanda eğlenmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek uygulamanın sürmesini beklediklerini ifade etti.

> Bu okulda öğrenci ve öğretmenler her teneffüs dans ediyor

Mardin'in Artuklu ilçesindeki Akıncılar Ortaokulunda öğrenciler, her teneffüs 5 dilde şarkılar eşliğinde idareci ve öğretmenleriyle dans ediyor.

Akıncılar Mahallesinde öğrencilerin boş vakitlerini geçirebileceği yeterli sosyal olanağın bulunmaması nedeniyle Akıncılar Ortaokulu idaresi tarafından başlatılan uygulamayla öğrenciler teneffüslerde çalınan Kürtçe, Türkçe, Arapça, İspanyolca ve İngilizce şarkılarla bahçede dans ederek eğleniyor, klasik müzikle de derse giriyor.

Öğrencilerin okula bağlılığının, derslere motivasyonunun artırılması ve kötü alışkanlıklardan uzak tutulması amacıyla hayata geçirilen uygulamadan öğrenci ve öğretmenlerin yanı sıra zaman zaman dansa katılan veliler de memnun.

"Başarıyı artırmak için dersleri eğlenceli hale getirdik"

Okul müdürü Metin Aydın, AA muhabirine, Kızıltepe ilçesinde 8 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra Akıncılar Ortaokuluna yönetici olarak atandığını söyledi.

Aydın, ilk etapta mahalledeki karakolun komutanı ile okuldaki eksikleri gidermek için iletişime geçtiklerini, gelen destekler doğrultusunda sınıflardaki eksiklerinin giderildiğini, bahçeye banklar yerleştirildiğini, yağmur suyu ile çamura dönüşen bahçeye mucur döktüklerini, servis sorununu çözdüklerini, okula güzel bir yemekhane kazandırdıklarını ifade etti.

Okulun bulunduğu yerleşim yerinin daha önce köy olması nedeniyle öğrencilerin sosyal olanaklara erişiminin henüz yeterli düzeye ulaşmadığını ifade eden Aydın, öğrencilerde ise müthiş bir potansiyel olduğunu gözlemlediğini belirtti.

Aydın, eğitim ve öğretimde her şeyin devletten beklenmemesi gerektiğine işaret ederek, şöyle dedi:

"Eğitim öğretimi daha eğlenceli hale getirip, öğrencilerin gönüllerine hitap edersek başarıyı artırabileceğimizi düşündük. Konuyu paylaştığım öğretmenlerin de onayı ile teneffüslerde klasik zil sesinin yerine 5 dilde şarkılar çalmaya başladık. Başarıyı artırmak için dersleri eğlenceli hale getirdik. Bölgedeki normalleşme sürecine bu şekilde katkı sunmak istedik. Öğrencilerin bir anlık mutluluğu tüm dünyaya bedel."

5 dilde şarkı eşliğinde teneffüs

"Öğrencilerimiz farklı dillerdeki müzik eşliğinde teneffüse çıkarak bahçede dans ediyor, öğretmenleriyle halay çekiyor. Klasik müzikle de derse giriyor" diyen Aydın, müzik öğretmeni tarafından oluşturulan Türkçe, Kürtçe, Arapça, İngilizce, İspanyolca şarkılardan oluşan listeye öğrencilerin istekleri doğrultusunda yeni şarkılar ilave edildiğini anlattı.

Aydın, eğitimin, okulun sıcak yüzünü öğrencilere göstermek istediklerini, bu sayede okula koşarak gelmelerini sağlamayı hedeflediklerini anlatarak, "Bu hep istediğim bir uygulama idi. Ancak daha önce yönetici olmadığım için görev yaptığım okullarda bunu gerçekleştiremedik" diye konuştu. 

Öğrencilik yıllarında Hababam Sınıfı filminde Adile Naşit'in çaldığı zil sesine hep imrendiğini anlatan Aydın, bugün bunun bir benzerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

"Öğrenciler koşarak okula geliyor"

Aydın, okulda çok dilli müzik sistemine geçtiklerini kaydederek, "Teneffüste halay çeken, dans eden çocuklar klasik müzikle de derse giriyor. Böylece derse motivasyonu sağlanıyor. Çünkü yaşadıkları yerde sosyal imkanları kısıtlı. Müzik ihtiyaçlarını böyle karşılıyoruz. Okulda spor sahası da oluşturmak için destek arayışındayız" şeklinde konuştu.

Zaman zaman kendisinin de danslara katıldığını aktaran Aydın, bu eğlencenin de eğitimin bir parçası haline geldiğini vurguladı.

"Daha önce mahalledeki bir internet kafeye giden öğrenciler artık koşarak, hoplaya zıplaya okula geliyor" ifadelerini kullanan Aydın, bu uygulamayı tüm okullara önerdiğini sözlerine ekledi.

İzmit'ten Mardin'e atanan öğretmen Melike Kahveci de farklı kültürlerin müziklerini öğrendiklerini anlatarak, çocukların mutluluğunun derslerindeki başarıyı da artırdığını söyledi.

"Okul bahçesinde çok eğleniyoruz"

Öğrencilerden Veysi Keleş, teneffüslerde coşkulu şarkıların çalındığını anlatarak, dans ettikleri için de morallerinin yükseldiğini belirtti.

Kürtçe, Arapça, İngilizce şarkıları sadece okulda dinleyebildiklerini ifade eden Keleş, "Okul bahçesinde çok eğleniyoruz. Derse daha coşkulu giriyoruz. Okula gelirken heyecanlanıyorum. Tatilde okulumu özlüyorum" dedi.

Ömer Aslan ise, teneffüslerde şarkılar çalındığını duyduklarında şaşırdıklarını, bunun kendilerine sürpriz olduğunu dile getirdi.

Okulda eğlendiklerini kaydeden Aslan, "Hem eğleniyoruz hem de derslerimize daha çok çalışıyoruz" diye konuştu.

Veliler de eğitim ve öğretim görmeleri için gönderdikleri okulda çocukların aynı zamanda eğlenmesinden duydukları memnuniyeti dile getirerek uygulamanın sürmesini beklediklerini ifade etti.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ocak 2015 12:02

Gösterim: 1952

Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel'e, yoğun kar yağışı ve olumsuz hava şartlarını tatile dönüştürmek isteyen öğrenciler, sosyal medya aracılığıyla "Karın tatillisi hayırlıdır Kaymakam amca", "Kaymakam amca eğer tatil yaparsanız yarın tüm öğrenciler evinizin önündeki karları temizleriz" şeklinde gülümseten mesajlar attı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yaklaşık 2,5 yıl önce Seydişehir Kaymakamlığına atanan 45 yaşındaki Tuncay Sonel, göreve geldikten kısa süre sonra hayata geçirdiği projelerle ilçe halkının sevgisini kazandı.

Makam odasının girişinde yazan "Kapıyı vurmadan giriniz" yazısıyla kapısının herkese açık olduğunu gösteren Sonel, gerçekleştirdiği projelerle de göz dolduruyor. 

Çeşitli projelerle çocuklara, doğum yapan kadınlara, ihtiyaç sahibi, yaşlı, engelli, bakıma muhtaç ailelere, okul öncesi eğitimden faydalanan çocuklara, öğrencilere, yetenekli çocuklara, yaşlılara, şehit aileleri, yetim, öksüzlere, tutuklu ve hükümlü kişilerin ailelerine, üniversite öğrencilerine ulaşılıyor. Böylece yüzlerce aile ve çocuğa hem maddi hem manevi destek sağlanıyor.

Her cuma günü hastanelerdeki hastaları ziyaret eden, her ayın ilk perşembe günü semt pazarına giden Sonel, ilçedeki cenazelere de ya katılıyor ya da yakınlarına telefonla ulaşarak, "baş sağlığı" dileğinde bulunuyor.

Sadece hediye dağıtmak ve ihtiyaçları karşılamak yerine ilçe sakinlerinin evine misafir olup devletin şefkatini, sevgisini götüren, onlarla sohbet eden Sonel'i bir süre göremeyenler, "Kaymakam beyin başına acaba bir şey mi geldi" diyerek Kaymakamlığa koşuyor. İlçe halkı Sonel'i adeta bağrına basmış, kendilerinden biri olarak görüyor. Sonel, gittiği her yerde sevgi ve muhabbetle karşılanıyor.

Öğrencilerden "kar tatili" baskısı

Sürekli halkın içinde olan Sonel'in öğrencilerle arası da oldukça iyi. İlçedeki yoğun kar yağışı ve olumsuz hava şartlarını tatile dönüştürmek isteyen öğrenciler, "Kaymakam amcalarına" Twitter'dan gülümseten mesajlar gönderdi.

Öğrencilerin gönderdiği mesajlardan bazıları şöyle:

"Karın tatillisi hayırlıdır Kaymakam amca', 'Kaymakam Amca, yazılılardan beyni sulanmış bu öğrenci kardeşleriniz sizden iyi haber bekliyor. 4 gün yetmedi bize :))', 'Kaymakam amcacım sence de hava tam okulu tatil etmelik değil mi', 'Daha yeni bizim bina sallandı gök gürültüsünden Tuncay amca, muzdaribiz tatil bekliyoruz', 'Kaymakam amca eğer tatil yaparsanız yarın tüm öğrenciler evinizin önündeki karları temizleriz',  'Ne yani, 'servis beklerken donarak öldü' diye tarihe mi geçelim', 'Messi Barcelona'dan ayrılıyor diye teselli tatili olsun bari',  'Bu kadar Tweetten sonra ben olsam kar tatili olmasa da Twitter tatili verirdim', 'Hem çocuk sevindir Kaymakam amcaaa sevaaaap".

Kar nedeniyle ilçede eğitim öğretime ara verilmesiyle öğrenciler, sevinçlerini yine Kaymakam amcalarına, "Abi adamsın" gibi mesajlar göndererek gösterdi.

> "Karın tatillisi hayırlıdır Kaymakam amca"

Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel'e, yoğun kar yağışı ve olumsuz hava şartlarını tatile dönüştürmek isteyen öğrenciler, sosyal medya aracılığıyla "Karın tatillisi hayırlıdır Kaymakam amca", "Kaymakam amca eğer tatil yaparsanız yarın tüm öğrenciler evinizin önündeki karları temizleriz" şeklinde gülümseten mesajlar attı.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, yaklaşık 2,5 yıl önce Seydişehir Kaymakamlığına atanan 45 yaşındaki Tuncay Sonel, göreve geldikten kısa süre sonra hayata geçirdiği projelerle ilçe halkının sevgisini kazandı.

Makam odasının girişinde yazan "Kapıyı vurmadan giriniz" yazısıyla kapısının herkese açık olduğunu gösteren Sonel, gerçekleştirdiği projelerle de göz dolduruyor. 

Çeşitli projelerle çocuklara, doğum yapan kadınlara, ihtiyaç sahibi, yaşlı, engelli, bakıma muhtaç ailelere, okul öncesi eğitimden faydalanan çocuklara, öğrencilere, yetenekli çocuklara, yaşlılara, şehit aileleri, yetim, öksüzlere, tutuklu ve hükümlü kişilerin ailelerine, üniversite öğrencilerine ulaşılıyor. Böylece yüzlerce aile ve çocuğa hem maddi hem manevi destek sağlanıyor.

Her cuma günü hastanelerdeki hastaları ziyaret eden, her ayın ilk perşembe günü semt pazarına giden Sonel, ilçedeki cenazelere de ya katılıyor ya da yakınlarına telefonla ulaşarak, "baş sağlığı" dileğinde bulunuyor.

Sadece hediye dağıtmak ve ihtiyaçları karşılamak yerine ilçe sakinlerinin evine misafir olup devletin şefkatini, sevgisini götüren, onlarla sohbet eden Sonel'i bir süre göremeyenler, "Kaymakam beyin başına acaba bir şey mi geldi" diyerek Kaymakamlığa koşuyor. İlçe halkı Sonel'i adeta bağrına basmış, kendilerinden biri olarak görüyor. Sonel, gittiği her yerde sevgi ve muhabbetle karşılanıyor.

Öğrencilerden "kar tatili" baskısı

Sürekli halkın içinde olan Sonel'in öğrencilerle arası da oldukça iyi. İlçedeki yoğun kar yağışı ve olumsuz hava şartlarını tatile dönüştürmek isteyen öğrenciler, "Kaymakam amcalarına" Twitter'dan gülümseten mesajlar gönderdi.

Öğrencilerin gönderdiği mesajlardan bazıları şöyle:

"Karın tatillisi hayırlıdır Kaymakam amca', 'Kaymakam Amca, yazılılardan beyni sulanmış bu öğrenci kardeşleriniz sizden iyi haber bekliyor. 4 gün yetmedi bize :))', 'Kaymakam amcacım sence de hava tam okulu tatil etmelik değil mi', 'Daha yeni bizim bina sallandı gök gürültüsünden Tuncay amca, muzdaribiz tatil bekliyoruz', 'Kaymakam amca eğer tatil yaparsanız yarın tüm öğrenciler evinizin önündeki karları temizleriz',  'Ne yani, 'servis beklerken donarak öldü' diye tarihe mi geçelim', 'Messi Barcelona'dan ayrılıyor diye teselli tatili olsun bari',  'Bu kadar Tweetten sonra ben olsam kar tatili olmasa da Twitter tatili verirdim', 'Hem çocuk sevindir Kaymakam amcaaa sevaaaap".

Kar nedeniyle ilçede eğitim öğretime ara verilmesiyle öğrenciler, sevinçlerini yine Kaymakam amcalarına, "Abi adamsın" gibi mesajlar göndererek gösterdi.

Son Güncelleme: Salı, 06 Ocak 2015 10:22

Gösterim: 1348

Sağlık Bakanlığı, ilaç firmalarında ürün tanıtım elemanı olarak çalışacakların 1 Ocak 2015'ten itibaren en az lise mezunu olmalarını ve yapılacak sınavda başarı göstermelerini şart koşan düzenlemenin yürürlük tarihini 2019'a erteledi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun akılcı ilaç kullanımının desteklenmesi amacıyla yürüttüğü proje kapsamında, 1 Ocak 2015'ten itibaren hekim, diş hekimi ve eczacıya doğrudan ziyaret yoluyla tıbbi ürün tanıtımı yapanların, en az lise mezunu olması, yapılacak sınavda başarı göstererek yeterlilik belgesine sahip bulunması şartı getirilmişti.

Bu belgeye sahip olmak isteyenler için de uzaktan eğitim programı başlatılması amacıyla çalışmalara başlanmıştı.

Ürün tanıtım elemanlarına yönelik planlanan eğitim ve sınav sürecinin uygulamasında yaşanılabilecek sıkıntıların ve oluşabilecek mağduriyetlerin önlenmesi için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca yeni düzenlemeye gidildi.  

Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikteki değişiklikle söz konusu uygulamanın başlama tarihi 1 Ocak 2015'ten 1 Ocak 2019'a alındı.

Eğitimli tıbbi mümessiller geliyor

Bakanlığın çalışmasına göre üniversitelerin "Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programları"ndan mezun olan ve ürün tanıtım elemanı olarak çalışmak isteyenler, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvurmaları durumunda doğrudan "Yeterlilik Belgesi" alabilecek.

1 Ocak 2019'dan itibaren de bu mesleği yapmak isteyenler için lise mezunu olmaları şartı aranacak. Bu kişilerin ayrıca sınava girerek, yeterlilik belgesi almaları gerekecek.

Söz konusu tarihten sonra yeterlilik belgesi olmayanlar, bu alanda çalışamayacak.

> İlaç mümessillerine diploma şartı 2019’a ertelendi

Sağlık Bakanlığı, ilaç firmalarında ürün tanıtım elemanı olarak çalışacakların 1 Ocak 2015'ten itibaren en az lise mezunu olmalarını ve yapılacak sınavda başarı göstermelerini şart koşan düzenlemenin yürürlük tarihini 2019'a erteledi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun akılcı ilaç kullanımının desteklenmesi amacıyla yürüttüğü proje kapsamında, 1 Ocak 2015'ten itibaren hekim, diş hekimi ve eczacıya doğrudan ziyaret yoluyla tıbbi ürün tanıtımı yapanların, en az lise mezunu olması, yapılacak sınavda başarı göstererek yeterlilik belgesine sahip bulunması şartı getirilmişti.

Bu belgeye sahip olmak isteyenler için de uzaktan eğitim programı başlatılması amacıyla çalışmalara başlanmıştı.

Ürün tanıtım elemanlarına yönelik planlanan eğitim ve sınav sürecinin uygulamasında yaşanılabilecek sıkıntıların ve oluşabilecek mağduriyetlerin önlenmesi için Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca yeni düzenlemeye gidildi.  

Bugünkü Resmi Gazete'de yayımlanan Beşeri Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikteki değişiklikle söz konusu uygulamanın başlama tarihi 1 Ocak 2015'ten 1 Ocak 2019'a alındı.

Eğitimli tıbbi mümessiller geliyor

Bakanlığın çalışmasına göre üniversitelerin "Tıbbi Tanıtım ve Pazarlama Programları"ndan mezun olan ve ürün tanıtım elemanı olarak çalışmak isteyenler, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvurmaları durumunda doğrudan "Yeterlilik Belgesi" alabilecek.

1 Ocak 2019'dan itibaren de bu mesleği yapmak isteyenler için lise mezunu olmaları şartı aranacak. Bu kişilerin ayrıca sınava girerek, yeterlilik belgesi almaları gerekecek.

Söz konusu tarihten sonra yeterlilik belgesi olmayanlar, bu alanda çalışamayacak.

Son Güncelleme: Çarşamba, 31 Aralık 2014 15:17

Gösterim: 1110

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Avrupa'daki ırkçı eylemlere ilişkin, "Özellikle okullara yönelik bu tür ırkçı söylemleri ve eylemleri şiddetle kınıyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Genel Direktörü Irina Bokova ile öğle yemeğinde bir araya geldi.

Bakan Avcı, basına kapalı gerçekleşen yemeğin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Bokova ile bir araya gelme nedeninin" sorulduğu Avcı, konuğun, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türkiye'de bulunduğunu belirtti.

Bokova ile daha önce UNESCO Genel Kurulu'nda ve Japonya'daki eğitim konferansında görüştüklerini anımsatan Avcı, yemekte, özellikle eğitim alanında, işbirliğinin daha da artırılması için neler yapılabileceği konuştuklarını ifade etti.

Görüşmede, Türkiye'nin, Dünya Kültürel Miras Komitesi'ne seçilmesinin de gündeme geldiğini belirten Avcı, "Ayrıca, UNESCO eğitim kurumu da olduğu için özellikle bizim 'Fatih' projesiyle çok yakından ilgileniyorlar. Bu projenin kazanımları, birikimi, başka ülkelerle de paylaşma olanakları üzerine konuşma fırsatımız oldu" dedi.

UNESCO'nun Mayıs'ta yapılacak Dünya Eğitim Kongresi'ne davet edildiğini kaydeden Bakan Avcı, kendisinin de Bokova'yı ayrıca bir resmi ziyaret için Türkiye'ye davet ettiğini, Bokova'nın bunu olumlu karşıladığını söyledi.

UNESCO'nun gelecek yıl 70'nci kuruluş yıldönümünü kutlayacağını anımsatan Avcı, bu vesileyle UNESCO'nun ideallerini, faaliyetlerini ve Türkiye'nin katkılarını, öğrenciler ve öğretmenlerle paylaşma fırsatı bulacaklarını ifade etti.

"UNESCO, Türk kültürünün dünyaya açılması bakımından çok önemli bir mekanizma" diyen Avcı, bugüne kadar siyasi çekişmelerin dışında kalması dolayısıyla UNESCO'nun çalışmalarına özel bir önem atfettiklerini, bu ziyaretin de bunu gösterdiğini kaydetti.

"Vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyorum"

Nabi Avcı, "Almanya'da okul duvarlarına Türklere hakaret içeren ırkçı ifadeler yazıldı. Avrupa'da da Müslümanlara karşı ırkçılık artıyor. Bununla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusuna, "Özellikle okullara yönelik bu tür ırkçı söylemleri ve eylemleri şiddetle kınıyoruz. Öncelikle bunu vurgulamakta yarar var. Biz, bu tehlikeye uzun bir zamandan beri Türkiye olarak dikkat çekiyorduk" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, "Medeniyetler İttifakı' projesinin eşbaşkanı olduğunu hatırlatan Avcı, bu projenin amaçlarından bir tanesinin de Avrupa'da ve bütün dünyada, ırkçılık ve nefret söylemlerinin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak olduğunu kaydetti.

Avcı, Avrupa'da pek çok siyasetçinin Türkiye'nin çağrılarına "sağır" kaldığını belirterek, şunları ifade etti:

"Bugün, bunun sonuçlarını acı bir biçimde görüyoruz. Sadece Almanya'da değil, Avrupa'nın başka ülkelerinde de sadece okullara değil, camilere, ibadethanelere yönelik ırkçı, yabancı düşmanı söylemlerin yaygınlaştığını da görüyoruz. Bu, Avrupa açısından da Avrupa'nın kendi esenliği bakımından da fevkalade tehlikeli bir gidişe işaret ediyor. Onun için Avrupalı siyasetçiler başta olmak üzere Avrupa aydın kamuoyunun da bu konuya vakit geçirmeden gereken tepkiyi göstermesinde ve tedbirleri almasında büyük fayda görüyorum. Aksi takdirde bu karşılıklı bir nefret söylemine ve eylemine dönüşürse Avrupa açısından da çok sıkıntılı olur.

Ben, Avrupa'daki, özellikle Almanya'daki vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyorum. Biz çok kültürlülüğü, dinliliği uzun yıllar yaşamış bir millet olarak, bir imparatorluk varisi olarak bu konularda gerekli duyarlılığı gösteririz, göstermişizdir. Alman makamlarının da bu tehlikeli işaretleri biran önce ciddiye almalarında fayda görüyorum."

> Okullara yönelik ırkçı söylem ve eylemleri kınıyoruz

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Avrupa'daki ırkçı eylemlere ilişkin, "Özellikle okullara yönelik bu tür ırkçı söylemleri ve eylemleri şiddetle kınıyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Genel Direktörü Irina Bokova ile öğle yemeğinde bir araya geldi.

Bakan Avcı, basına kapalı gerçekleşen yemeğin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Bokova ile bir araya gelme nedeninin" sorulduğu Avcı, konuğun, Büyükelçiler Konferansı dolayısıyla Türkiye'de bulunduğunu belirtti.

Bokova ile daha önce UNESCO Genel Kurulu'nda ve Japonya'daki eğitim konferansında görüştüklerini anımsatan Avcı, yemekte, özellikle eğitim alanında, işbirliğinin daha da artırılması için neler yapılabileceği konuştuklarını ifade etti.

Görüşmede, Türkiye'nin, Dünya Kültürel Miras Komitesi'ne seçilmesinin de gündeme geldiğini belirten Avcı, "Ayrıca, UNESCO eğitim kurumu da olduğu için özellikle bizim 'Fatih' projesiyle çok yakından ilgileniyorlar. Bu projenin kazanımları, birikimi, başka ülkelerle de paylaşma olanakları üzerine konuşma fırsatımız oldu" dedi.

UNESCO'nun Mayıs'ta yapılacak Dünya Eğitim Kongresi'ne davet edildiğini kaydeden Bakan Avcı, kendisinin de Bokova'yı ayrıca bir resmi ziyaret için Türkiye'ye davet ettiğini, Bokova'nın bunu olumlu karşıladığını söyledi.

UNESCO'nun gelecek yıl 70'nci kuruluş yıldönümünü kutlayacağını anımsatan Avcı, bu vesileyle UNESCO'nun ideallerini, faaliyetlerini ve Türkiye'nin katkılarını, öğrenciler ve öğretmenlerle paylaşma fırsatı bulacaklarını ifade etti.

"UNESCO, Türk kültürünün dünyaya açılması bakımından çok önemli bir mekanizma" diyen Avcı, bugüne kadar siyasi çekişmelerin dışında kalması dolayısıyla UNESCO'nun çalışmalarına özel bir önem atfettiklerini, bu ziyaretin de bunu gösterdiğini kaydetti.

"Vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyorum"

Nabi Avcı, "Almanya'da okul duvarlarına Türklere hakaret içeren ırkçı ifadeler yazıldı. Avrupa'da da Müslümanlara karşı ırkçılık artıyor. Bununla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusuna, "Özellikle okullara yönelik bu tür ırkçı söylemleri ve eylemleri şiddetle kınıyoruz. Öncelikle bunu vurgulamakta yarar var. Biz, bu tehlikeye uzun bir zamandan beri Türkiye olarak dikkat çekiyorduk" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde, "Medeniyetler İttifakı' projesinin eşbaşkanı olduğunu hatırlatan Avcı, bu projenin amaçlarından bir tanesinin de Avrupa'da ve bütün dünyada, ırkçılık ve nefret söylemlerinin önlenmesine yönelik çalışmalar yapmak olduğunu kaydetti.

Avcı, Avrupa'da pek çok siyasetçinin Türkiye'nin çağrılarına "sağır" kaldığını belirterek, şunları ifade etti:

"Bugün, bunun sonuçlarını acı bir biçimde görüyoruz. Sadece Almanya'da değil, Avrupa'nın başka ülkelerinde de sadece okullara değil, camilere, ibadethanelere yönelik ırkçı, yabancı düşmanı söylemlerin yaygınlaştığını da görüyoruz. Bu, Avrupa açısından da Avrupa'nın kendi esenliği bakımından da fevkalade tehlikeli bir gidişe işaret ediyor. Onun için Avrupalı siyasetçiler başta olmak üzere Avrupa aydın kamuoyunun da bu konuya vakit geçirmeden gereken tepkiyi göstermesinde ve tedbirleri almasında büyük fayda görüyorum. Aksi takdirde bu karşılıklı bir nefret söylemine ve eylemine dönüşürse Avrupa açısından da çok sıkıntılı olur.

Ben, Avrupa'daki, özellikle Almanya'daki vatandaşlarımızın sağduyusuna güveniyorum. Biz çok kültürlülüğü, dinliliği uzun yıllar yaşamış bir millet olarak, bir imparatorluk varisi olarak bu konularda gerekli duyarlılığı gösteririz, göstermişizdir. Alman makamlarının da bu tehlikeli işaretleri biran önce ciddiye almalarında fayda görüyorum."

Son Güncelleme: Pazartesi, 05 Ocak 2015 18:00

Gösterim: 1167

Diyarbakır'da derslik sıkıntısının giderilmesi için bir yılda 705 derslikli 66 okul yapıldı.

Diyarbakır'da eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve çocukların daha rahat sınıflarda eğitim görmelerini sağlamak amacıyla derslik yapımına hız verildi. Özellikle kentin yeni yerleşim yerlerindeki sıkıntıyı gidermek amacıyla yapılan yeni okullar hizmete giriyor.

Bu yıl kentteki derslik sıkıntısının giderilmesi ve Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) sınavından sonraki yerleştirme sorunlarının tekrar yaşanmaması için merkez ve ilçelerinde 705 derslikli 66 okul tamamlanarak, eğitim yuvası haline geldi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Mansur Kendal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrenci sayısının fazla olmasından dolayı 2013-2014 eğitim yılının bittiği dönemlerde öğrencilerin yerleştirilmesi konusunda sıkıntılar yaşandığını söyledi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak 2014-2015 eğitim yılında TEOG sınavının yapılacağı dönemlerde öğrencilerin yerleştirilmesi konusundaki sıkıntıları en asgari seviyeye indirebilmek ve çalışmaları hızlı bir şekilde yapabilmek amacıyla çeşitli toplantılar yaptıklarını anlatan Kendal, bütün birimlerin yoğun bir şekilde çalıştığını anlattı.

Çocukların daha temiz, öğrenci sayısının daha az olduğu ortamlarda eğitim ve öğretim vermeye çalışacaklarını dile getiren Kendal, geçen yılın başında okulların, özellikle de ortaöğretimdeki okulların az olmasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığını bildirdi.

Kendal, özellikle temel eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla bütün öğrencilerin kayıtlı olduğunu, dolayısıyla ortaöğretimde okul ihtiyacı sayısında ciddi artış yaşandığını aktararak, "TEOG sınavı yerleştirmelerinden yaşanan sıkıntıların önümüzdeki eğitim yılında yaşanmaması için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu süreç içerisinde 66 okulu eğitim ve öğretime açtık. Bu okullardan özellikle 10'unun ortaöğretime yönelik olduğundan dolayı bu süreç içerisinde gelecek yıl yapılacak yerleştirmelerde sıkıntıları en aza indirerek çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu yıl hizmete giren 705 derslikli 66 okulun 132 milyon 247 bin liraya mal olduğunu, önümüzdeki dönem tamamlanacak 106 milyon lira maliyetli 31 okulun da 588 derslikli yapıldığını aktaran Kendal, yapımı planlanan 768 derslikli 57 okulun daha bulunduğunu anlattı.

"Nüfusa bağlı olarak sürekli okul ihtiyacı ortaya çıkıyor"

Bu okullar içerisinde hayırsever vatandaşlar ile TOKİ'nin yaptıklarının da bulunduğunu ifade eden Kendal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır'da 500 bin civarında öğrencimiz var ve bu öğrencilerin en az öğrenci mevcuduyla yerleştirilebilmeleri için sürekli bir şekilde okul ihtiyacı ortaya çıkıyor. Yenileşmeye açık olan ve nüfus artışının devam ettiği bir bölgede yaşıyoruz. Dolayısıyla okul ihtiyacının her geçen yıl artmış olduğu bir ilde yaşıyoruz. Biz de bu süreç içerisinde her yıl okul sayısını artırarak kentimize yeni okullar kazandırmaya çalışıyoruz. Yeni açılacak okulları öğrencilerimizin hizmetine sunarak, onların daha temiz ve nezih bir ortamda eğitim öğretim görmelerini sağlıyoruz. Bu konuda çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor."

6-7 Ekim olaylarında zarar gören okullar

Kendal, 6-7 Ekim'de herkesi üzen olayların yaşandığını, bunun eğitim öğretimi olumsuz etkilediğini dile getirerek, olaylar sırasında 34 okulun zarar gördüğünü, bu okullardan bazılarının kullanılmaz hale geldiğini anımsattı.

Milli Eğitim Bakanlığının işin aciliyetini görerek gerekli ödenekleri sınırlama yapmadan tahsis ettiğini bildiren Kendal, teknik personellerle zarar gören tüm okullarda çalışmaları tamamladıklarına dikkati çekti.

Bütün okulların çok kısa sürede onarıldığını bildiren Kendal, "Hatta daha rahat bir ortamda örencilerimizin hizmetine sunduk. 10 okulumuz kullanılmaz haldeydi. Dolayısıyla belli bir süre bu okullarda eğitime ara verildi, ama ara verilirken bu öğrenciler başka okullara nakledildi. 6-7 Ekim olaylarında zarar gören okulların onarımı için yaklaşık 1,5 milyon lira harcama yapıldı" diye konuştu.

> Diyarbakır'da bir yılda 66 okul hizmete girdi

Diyarbakır'da derslik sıkıntısının giderilmesi için bir yılda 705 derslikli 66 okul yapıldı.

Diyarbakır'da eğitim kalitesinin yükseltilmesi ve çocukların daha rahat sınıflarda eğitim görmelerini sağlamak amacıyla derslik yapımına hız verildi. Özellikle kentin yeni yerleşim yerlerindeki sıkıntıyı gidermek amacıyla yapılan yeni okullar hizmete giriyor.

Bu yıl kentteki derslik sıkıntısının giderilmesi ve Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) sınavından sonraki yerleştirme sorunlarının tekrar yaşanmaması için merkez ve ilçelerinde 705 derslikli 66 okul tamamlanarak, eğitim yuvası haline geldi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü Mansur Kendal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrenci sayısının fazla olmasından dolayı 2013-2014 eğitim yılının bittiği dönemlerde öğrencilerin yerleştirilmesi konusunda sıkıntılar yaşandığını söyledi.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak 2014-2015 eğitim yılında TEOG sınavının yapılacağı dönemlerde öğrencilerin yerleştirilmesi konusundaki sıkıntıları en asgari seviyeye indirebilmek ve çalışmaları hızlı bir şekilde yapabilmek amacıyla çeşitli toplantılar yaptıklarını anlatan Kendal, bütün birimlerin yoğun bir şekilde çalıştığını anlattı.

Çocukların daha temiz, öğrenci sayısının daha az olduğu ortamlarda eğitim ve öğretim vermeye çalışacaklarını dile getiren Kendal, geçen yılın başında okulların, özellikle de ortaöğretimdeki okulların az olmasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşandığını bildirdi.

Kendal, özellikle temel eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla bütün öğrencilerin kayıtlı olduğunu, dolayısıyla ortaöğretimde okul ihtiyacı sayısında ciddi artış yaşandığını aktararak, "TEOG sınavı yerleştirmelerinden yaşanan sıkıntıların önümüzdeki eğitim yılında yaşanmaması için çalışmalarımızı hızlandırdık. Bu süreç içerisinde 66 okulu eğitim ve öğretime açtık. Bu okullardan özellikle 10'unun ortaöğretime yönelik olduğundan dolayı bu süreç içerisinde gelecek yıl yapılacak yerleştirmelerde sıkıntıları en aza indirerek çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu yıl hizmete giren 705 derslikli 66 okulun 132 milyon 247 bin liraya mal olduğunu, önümüzdeki dönem tamamlanacak 106 milyon lira maliyetli 31 okulun da 588 derslikli yapıldığını aktaran Kendal, yapımı planlanan 768 derslikli 57 okulun daha bulunduğunu anlattı.

"Nüfusa bağlı olarak sürekli okul ihtiyacı ortaya çıkıyor"

Bu okullar içerisinde hayırsever vatandaşlar ile TOKİ'nin yaptıklarının da bulunduğunu ifade eden Kendal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır'da 500 bin civarında öğrencimiz var ve bu öğrencilerin en az öğrenci mevcuduyla yerleştirilebilmeleri için sürekli bir şekilde okul ihtiyacı ortaya çıkıyor. Yenileşmeye açık olan ve nüfus artışının devam ettiği bir bölgede yaşıyoruz. Dolayısıyla okul ihtiyacının her geçen yıl artmış olduğu bir ilde yaşıyoruz. Biz de bu süreç içerisinde her yıl okul sayısını artırarak kentimize yeni okullar kazandırmaya çalışıyoruz. Yeni açılacak okulları öğrencilerimizin hizmetine sunarak, onların daha temiz ve nezih bir ortamda eğitim öğretim görmelerini sağlıyoruz. Bu konuda çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor."

6-7 Ekim olaylarında zarar gören okullar

Kendal, 6-7 Ekim'de herkesi üzen olayların yaşandığını, bunun eğitim öğretimi olumsuz etkilediğini dile getirerek, olaylar sırasında 34 okulun zarar gördüğünü, bu okullardan bazılarının kullanılmaz hale geldiğini anımsattı.

Milli Eğitim Bakanlığının işin aciliyetini görerek gerekli ödenekleri sınırlama yapmadan tahsis ettiğini bildiren Kendal, teknik personellerle zarar gören tüm okullarda çalışmaları tamamladıklarına dikkati çekti.

Bütün okulların çok kısa sürede onarıldığını bildiren Kendal, "Hatta daha rahat bir ortamda örencilerimizin hizmetine sunduk. 10 okulumuz kullanılmaz haldeydi. Dolayısıyla belli bir süre bu okullarda eğitime ara verildi, ama ara verilirken bu öğrenciler başka okullara nakledildi. 6-7 Ekim olaylarında zarar gören okulların onarımı için yaklaşık 1,5 milyon lira harcama yapıldı" diye konuştu.

Son Güncelleme: Salı, 30 Aralık 2014 13:52

Gösterim: 1136


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.