Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, ilköğretim öğrencilerinin sorgulanmasını Meclis'e taşıdı. Türkkan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya 'Skandal doğru mu?' diye sordu.

Türkkan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi. Türkkan’ın önergesinde Bakan Avcı’ya yönettiği sorulardan bazılar şöyle:

"Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin ilköğretim okullarında yeni bir uygulama başlattığı, buna göre müfettişlerin ilkokullarda öğretmeni sınıftan çıkardıktan sonra öğrencilere birtakım sorular sorarak yanıtlarını istedikleri doğru mu?, Bu sorular arasında “Atatürk’ü mü seviyorsun Recep Tayyip Erdoğan’ı mı?” “Öğretmeniniz Hükümet’i kötülüyor mu” “Öğretmenleriniz anne ve babanıza AKP'ye oy atmayın diyorlar mı?” gibi soruların yer aldığı doğru mu, başka ne gibi sorular soruluyor?, Bu sorular ne amaçla ve kim tarafından hazırlandı, ilköğretim okulu öğrencilerinden bu sorular karşılığında alınacak cevaplarla ne hedefleniyor?”

> Öğrencilerin sorgulanması Meclis gündeminde

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, ilköğretim öğrencilerinin sorgulanmasını Meclis'e taşıdı. Türkkan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya 'Skandal doğru mu?' diye sordu.

Türkkan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi. Türkkan’ın önergesinde Bakan Avcı’ya yönettiği sorulardan bazılar şöyle:

"Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin ilköğretim okullarında yeni bir uygulama başlattığı, buna göre müfettişlerin ilkokullarda öğretmeni sınıftan çıkardıktan sonra öğrencilere birtakım sorular sorarak yanıtlarını istedikleri doğru mu?, Bu sorular arasında “Atatürk’ü mü seviyorsun Recep Tayyip Erdoğan’ı mı?” “Öğretmeniniz Hükümet’i kötülüyor mu” “Öğretmenleriniz anne ve babanıza AKP'ye oy atmayın diyorlar mı?” gibi soruların yer aldığı doğru mu, başka ne gibi sorular soruluyor?, Bu sorular ne amaçla ve kim tarafından hazırlandı, ilköğretim okulu öğrencilerinden bu sorular karşılığında alınacak cevaplarla ne hedefleniyor?”

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Mart 2014 13:34

Gösterim: 1332

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dershane yasasını onaylamasının ardından gözler muhalefet ve dershane yöneticilerine çevrildi. CHP ve dershane dernekleri dershaneleri düzenleyen MEB yasasını Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershanelerin kapatılmasına yönelik düzenlemeyi de içeren “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı. Dershane temsilcileri ise konuyu, idari, Anayasa ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak, haklarını arayacaklarını söyledi.

ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü: Yasa onaylandı. Konunun buraya gelmesini beklemiyorduk ama yasal birtakım süreçleri başlattık. Ana muhalefet partisi ile görüşmeler yaptık. Onlar da yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi. Bu amaçla iş hukukundan, idare hukukuna kadar bu alanda uzmanlara yasayı her açıdan incelettik. Bunun sonucunda bir rapor hazırlayacağız. Oluşacak mağduriyetler ve haklarımız bu çalışmada yer alacak. En kısa sürede bunu muhalefet partisine teslim edeceğiz ve mahkeme sürecini takip edeceğiz. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından başvurunun yapılmasını umuyoruz. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde hiçbir kurum dönüşüme uğramak istemediğini söyledi. Faaliyetlerimize dershane olarak devam edeceğiz. Eğer mahkemeden olumsuz yanıt çıkarsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğiz. Bu bir ihtiyaç. Ayrıca dünyada yasa ile kapatılan hiçbir eğitim öğretim kurumu yok. Sektörde 100 bin personelin mağdur olmasını da bekliyoruz. Dernek ise kapanmaz. Üyelerle birlikte içeriği değişir ve devam eder. Dershaneler kapansa bile hukuki süreç sonucunda tekrar açılacak umudunu hiç yitirmedik. Yalnızca bu alanda çalışmaya devam etmek istiyoruz.

Kaçak eğitim ortaya çıkacak

GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı: Yasa kimseyi tatmin etmiyor. Bakanlıkla görüşmelerimizde hükümetlerin yapacakları tasarrufların, tarafları mağdur etmeden olmasını istedik. Herkesi kapsayacak çözümler sunulması gerekiyordu. Ancak olmadı. Yasa bu haliyle 400-500 kurumu kapsıyor. Açık lise kavramı da seçenekler arasında bulunuyor ama 2015’te sektörün kapanmasını öngörüyor. 100 bine yakın çalışan var. Bunlardan 6 yıldan fazla çalışma süresi olanların, ihtiyaca bağlı olarak Bakanlığa alınacağı söyleniyor. 10 bin alım olsa da mağdur sayısı 90 bin olacak. Öğrencilerin bu kurumlara ihtiyacı da var. Bunları karşılayacak inisiyatif de yok. Eğitim kaçak hale gelecek ve bunları Bakanlık kovalamaya başlayacak. 3.600 dershane var. Bunlar içinde açık lise seçeneğini kullanacaklar bulunuyor. En fazla 400-600 dershane bunu deneyecek. Dört yıl sonra okula dönüşme zorunluluğu riskine girmek istemeyenler olacağı için az oranda dönüşüm sağlanacak. KPSS kurslarına yönelenler de olacak ama sayısı 200’ü geçmez. Çünkü, öğrenci potansiyeli az. 40-50 kurum da özel okula dönüşebilir. Önemli bir kesim boşlukta kalacağı için mahkemeye başvuracak. Anayasa, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. 3 binden fazla dershane kapanma riskiyle karşı karşıya. Dernekler olarak hukuki yollara başvuracağız. Öğrenci ve velilerde gelecek yıldan itibaren eğitim haklarının ellerinden alındığı iddiasıyla hukuki haklarını arayabilirler. Öğretmenler, çalışan personel için de bu durum geçerli.

Eğitim faaliyetleri sürecek

TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Dershanelerin Türkiye için gerekli kurumlar olduğunu her alanda anlattık. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı onaylamasını bekliyorduk. Siyasi partiler daha önce konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söylemişlerdi. Bu süreci bekleyeceğiz. Eğer başvuru olmazsa bizler bu işlemi başlatacağız. Üyelerimizde birlikte adımız ne olursa olsun çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu faaliyetler kurs, açık lise hangi yönde olursa olsun çıkacak yönetmeliklere göre planlama yaparak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Haklarımızı hukuki alanlarda savunacağız. Sektörde ana eleman olarak 100 bin çalışan bulunuyor. Bakanlık bunların istihdam edileceğini açıkladı. Milli Eğitim’in çıkacak mağduriyeti önleyeceğini umuyoruz. Okullarımız da bulunuyor. Bunların içinden akademik liseye, KPSS, yabancı dil kursuna ve etüt merkezine dönüşebilecek olanlar var. Üyelerimiz de bekleme halinde. Hukuki süreçleri de takip edeceğiz. TÖDER ise sadece dershanelere yönelik bir  içeriği olmadığı için kapanmaz. Güçlü olarak, dönüşecek kurumların üyelerini da bünyesine katarak yoluna devam eder. Bu süreç de derneğe daha fazla ihtiyaç olur.

CHP Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hazırlığında

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, demokratikleşme paketi ve dershanelerin kapatılmasını içeren düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmek için hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi.

Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, burada gazetecilere yaptığı değerlendirmede söz konusu düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti.

Hamzaçebi, “Dershanelerle ilgili düzenleme Anayasa'nın teşebbüs özgürlüğü ilkesine aykırıdır. İsteyen her türlü işletmeyi teşebbüsü kurabilir. Diğeri ise Milli Eğitim’de 40 bin yöneticinin görevine kanun ile son veriliyor. Bu da anayasanın hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’ne bunları götüreceğiz. Bunun çalışmalarını yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

> Dershaneler, Anayasa Mahkemesi’ne gidecek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dershane yasasını onaylamasının ardından gözler muhalefet ve dershane yöneticilerine çevrildi. CHP ve dershane dernekleri dershaneleri düzenleyen MEB yasasını Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dershanelerin kapatılmasına yönelik düzenlemeyi de içeren “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”u onayladı. Dershane temsilcileri ise konuyu, idari, Anayasa ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak, haklarını arayacaklarını söyledi.

ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü: Yasa onaylandı. Konunun buraya gelmesini beklemiyorduk ama yasal birtakım süreçleri başlattık. Ana muhalefet partisi ile görüşmeler yaptık. Onlar da yasayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi. Bu amaçla iş hukukundan, idare hukukuna kadar bu alanda uzmanlara yasayı her açıdan incelettik. Bunun sonucunda bir rapor hazırlayacağız. Oluşacak mağduriyetler ve haklarımız bu çalışmada yer alacak. En kısa sürede bunu muhalefet partisine teslim edeceğiz ve mahkeme sürecini takip edeceğiz. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından başvurunun yapılmasını umuyoruz. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde hiçbir kurum dönüşüme uğramak istemediğini söyledi. Faaliyetlerimize dershane olarak devam edeceğiz. Eğer mahkemeden olumsuz yanıt çıkarsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götüreceğiz. Bu bir ihtiyaç. Ayrıca dünyada yasa ile kapatılan hiçbir eğitim öğretim kurumu yok. Sektörde 100 bin personelin mağdur olmasını da bekliyoruz. Dernek ise kapanmaz. Üyelerle birlikte içeriği değişir ve devam eder. Dershaneler kapansa bile hukuki süreç sonucunda tekrar açılacak umudunu hiç yitirmedik. Yalnızca bu alanda çalışmaya devam etmek istiyoruz.

Kaçak eğitim ortaya çıkacak

GÜVENDER Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı: Yasa kimseyi tatmin etmiyor. Bakanlıkla görüşmelerimizde hükümetlerin yapacakları tasarrufların, tarafları mağdur etmeden olmasını istedik. Herkesi kapsayacak çözümler sunulması gerekiyordu. Ancak olmadı. Yasa bu haliyle 400-500 kurumu kapsıyor. Açık lise kavramı da seçenekler arasında bulunuyor ama 2015’te sektörün kapanmasını öngörüyor. 100 bine yakın çalışan var. Bunlardan 6 yıldan fazla çalışma süresi olanların, ihtiyaca bağlı olarak Bakanlığa alınacağı söyleniyor. 10 bin alım olsa da mağdur sayısı 90 bin olacak. Öğrencilerin bu kurumlara ihtiyacı da var. Bunları karşılayacak inisiyatif de yok. Eğitim kaçak hale gelecek ve bunları Bakanlık kovalamaya başlayacak. 3.600 dershane var. Bunlar içinde açık lise seçeneğini kullanacaklar bulunuyor. En fazla 400-600 dershane bunu deneyecek. Dört yıl sonra okula dönüşme zorunluluğu riskine girmek istemeyenler olacağı için az oranda dönüşüm sağlanacak. KPSS kurslarına yönelenler de olacak ama sayısı 200’ü geçmez. Çünkü, öğrenci potansiyeli az. 40-50 kurum da özel okula dönüşebilir. Önemli bir kesim boşlukta kalacağı için mahkemeye başvuracak. Anayasa, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. 3 binden fazla dershane kapanma riskiyle karşı karşıya. Dernekler olarak hukuki yollara başvuracağız. Öğrenci ve velilerde gelecek yıldan itibaren eğitim haklarının ellerinden alındığı iddiasıyla hukuki haklarını arayabilirler. Öğretmenler, çalışan personel için de bu durum geçerli.

Eğitim faaliyetleri sürecek

TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Dershanelerin Türkiye için gerekli kurumlar olduğunu her alanda anlattık. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı onaylamasını bekliyorduk. Siyasi partiler daha önce konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söylemişlerdi. Bu süreci bekleyeceğiz. Eğer başvuru olmazsa bizler bu işlemi başlatacağız. Üyelerimizde birlikte adımız ne olursa olsun çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu faaliyetler kurs, açık lise hangi yönde olursa olsun çıkacak yönetmeliklere göre planlama yaparak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Haklarımızı hukuki alanlarda savunacağız. Sektörde ana eleman olarak 100 bin çalışan bulunuyor. Bakanlık bunların istihdam edileceğini açıkladı. Milli Eğitim’in çıkacak mağduriyeti önleyeceğini umuyoruz. Okullarımız da bulunuyor. Bunların içinden akademik liseye, KPSS, yabancı dil kursuna ve etüt merkezine dönüşebilecek olanlar var. Üyelerimiz de bekleme halinde. Hukuki süreçleri de takip edeceğiz. TÖDER ise sadece dershanelere yönelik bir  içeriği olmadığı için kapanmaz. Güçlü olarak, dönüşecek kurumların üyelerini da bünyesine katarak yoluna devam eder. Bu süreç de derneğe daha fazla ihtiyaç olur.

CHP Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hazırlığında

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, demokratikleşme paketi ve dershanelerin kapatılmasını içeren düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmek için hazırlıklarını sürdürdüklerini söyledi.

Meclis’te bir basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, burada gazetecilere yaptığı değerlendirmede söz konusu düzenlemelerin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtti.

Hamzaçebi, “Dershanelerle ilgili düzenleme Anayasa'nın teşebbüs özgürlüğü ilkesine aykırıdır. İsteyen her türlü işletmeyi teşebbüsü kurabilir. Diğeri ise Milli Eğitim’de 40 bin yöneticinin görevine kanun ile son veriliyor. Bu da anayasanın hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’ne bunları götüreceğiz. Bunun çalışmalarını yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 19 Mart 2014 08:28

Gösterim: 2549

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM’de onaylanan MEB yasası değerlendirmesinde Bakanlar Kurulu’nda imza için bekleyen Ulusal Öğretmen Stratejisi’nin ivedilikle uygulamaya alınmasını daha demokratik, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim için atılması gereken adımlarla bu adımların daha fazla geciktirilmemesi uyarısında bulundu.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), yaptığı yazılı açıklamada, MEB yasasının halihazırda devam eden birçok proje ve programı aksatmaması ve Bakanlık bünyesinde bilgi ve deneyim birikiminin kayba uğramaması için dikkatli olunması uyarısında bulundu. ERG raporunda Kasım 2011’de ilk taslağı tamamlanan Ulusal Öğretmen Stratejisi Belgesi’nin iki yıl sonra hala uygulamaya geçmemiş olmasının, eğitimin niteliğini artırma gayretlerini sekteye uğrtattığı ifade edildi.

İşte ERG'nin açıklaması;

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM Genel Kurulu’nda onaylanan Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın ardından başta Bakanlar Kurulu’nda imza için bekleyen Ulusal Öğretmen Stratejisi’nin ivedilikle uygulamaya alınması olmak üzere daha demokratik, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim için atılması gereken adımlara ve bu adımları daha fazla geciktirmenin risklerine dikkat çekiyor.

2012’den bu yana gerçekleştirilen köklü, ancak eğitimde eşitliğe ve niteliğe yeteri kadar odaklanmayan değişikliklerin, başta çocuklar olmak üzere eğitimin paydaşlarının başlıca sorunlarına yanıt verme potansiyeli düşük görünüyor. Daha fazla gecikmeden, Türkiye’de herkes için kaliteli eğitim sağlanmasına yönelik eğitim politikalarının orta erimli bir plan içinde ve birbirlerini besleyecek biçimde oluşturulmaları ve uygulanmaları gerekir. Bu politikaların, bütüncül ve katılımcı bir stratejiyle, öğrenci odaklı, eğitimde kaliteyi yükseltici ve eşitsizlikleri azaltmayı hedefleyen biçimde yapılması çok önemlidir. Ayrıca, yeni yasanın halihazırda devam eden birçok proje ve programı aksatmaması ve Bakanlık bünyesinde bilgi ve deneyim birikiminin kayba uğramaması için dikkatli olunmalıdır.

Özellikle Kasım 2011’de ilk taslağı tamamlanan Ulusal Öğretmen Stratejisi Belgesi’nin iki yıl sonra hala uygulamaya geçmemiş olması, eğitimin niteliğini artırma gayretlerini sekteye uğratmaktadır. Stratejinin, öğretmenlerin ve eğitim fakültelerinin desteği sağlanarak yaşama geçirilmesi eğitim gündeminin en öncelikli konularından biri olmalıdır. Ek olarak, Öğretmen Yeterlikleri, Okul Temelli Mesleki Gelişim ve İlköğretim Kurumları Standartları gibi Türkiye'de eğitimin niteliğinin yükseltilmesine katkı sağlama potansiyeli yüksek proje ve programların hızla tamamlanması ve çocukların öğrenme sürecine somut ve gözlemlenebilir katkı sağlaması kritik önemdedir.

Türkiye’de eğitimde herkese daha demokratik bir ortamda nitelikli eğitim sunamadığımız ve eğitimin mevcut eşitsizliklerle mücadele gücünü artıramadığımız sürece, yalnızca çocukların en temel hak ve ihtiyaçlarına cevap verememekle kalmıyor, geleceğimiz için çok ciddi sosyal ve ekonomik riskler oluşturuyoruz. Eğitimin giderek derinleşen siyasi kutuplaşma girdabından kurtarılması ve ulusal bir uzlaşmanın sağlanması amacıyla girişimlerin başlaması çok önemli. ERG’nin karar vericilerden beklentisi, eğitimin acil sorunlarına yönelik politikaların veri temelli ve katılımcı süreçlerde geliştirilerek etkili olarak uygulanmasını sağlamasıdır. Kamuoyunun da bu süreçte herkes için kaliteli eğitim talebini sürekli ve daha güçlü bir sesle yenilemesi ve gündemde tutması çok önemli ve gerekli olacaktır.

ERG, Haziran 2011 seçimleri sonrasında tüm milletvekilleriyle Türkiye Eğitim Sisteminin Öncelikli Sorunları dosyasını paylaşmış ve bazı bakanlar ve partilerin grup yöneticileri ile görüşmeler yaparak sorunları yüz yüze dile getirmişti. Bu dosyada ERG,

1) Tüm çocukların eğitimde haklarını koruma altına alan demokratik bir eğitim ortamının eksikliğine,

2) Eğitimde eşitsizliklere,

3) Okula giden çocukların öğrenme düzeylerinin düşüklüğüne,

4) Ortaöğretimin gençleri kaybettiğine ve

5) Eğitime ayrılan kamu kaynaklarının herkese kaliteli eğitim verilmesi için yeterli olmadığına dikkat çekmişti. 

> ERG, MEB yasasını değerlendirdi

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM’de onaylanan MEB yasası değerlendirmesinde Bakanlar Kurulu’nda imza için bekleyen Ulusal Öğretmen Stratejisi’nin ivedilikle uygulamaya alınmasını daha demokratik, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim için atılması gereken adımlarla bu adımların daha fazla geciktirilmemesi uyarısında bulundu.

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), yaptığı yazılı açıklamada, MEB yasasının halihazırda devam eden birçok proje ve programı aksatmaması ve Bakanlık bünyesinde bilgi ve deneyim birikiminin kayba uğramaması için dikkatli olunması uyarısında bulundu. ERG raporunda Kasım 2011’de ilk taslağı tamamlanan Ulusal Öğretmen Stratejisi Belgesi’nin iki yıl sonra hala uygulamaya geçmemiş olmasının, eğitimin niteliğini artırma gayretlerini sekteye uğrtattığı ifade edildi.

İşte ERG'nin açıklaması;

Eğitim Reformu Girişimi (ERG), TBMM Genel Kurulu’nda onaylanan Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın ardından başta Bakanlar Kurulu’nda imza için bekleyen Ulusal Öğretmen Stratejisi’nin ivedilikle uygulamaya alınması olmak üzere daha demokratik, nitelikli ve eşitlikçi bir eğitim için atılması gereken adımlara ve bu adımları daha fazla geciktirmenin risklerine dikkat çekiyor.

2012’den bu yana gerçekleştirilen köklü, ancak eğitimde eşitliğe ve niteliğe yeteri kadar odaklanmayan değişikliklerin, başta çocuklar olmak üzere eğitimin paydaşlarının başlıca sorunlarına yanıt verme potansiyeli düşük görünüyor. Daha fazla gecikmeden, Türkiye’de herkes için kaliteli eğitim sağlanmasına yönelik eğitim politikalarının orta erimli bir plan içinde ve birbirlerini besleyecek biçimde oluşturulmaları ve uygulanmaları gerekir. Bu politikaların, bütüncül ve katılımcı bir stratejiyle, öğrenci odaklı, eğitimde kaliteyi yükseltici ve eşitsizlikleri azaltmayı hedefleyen biçimde yapılması çok önemlidir. Ayrıca, yeni yasanın halihazırda devam eden birçok proje ve programı aksatmaması ve Bakanlık bünyesinde bilgi ve deneyim birikiminin kayba uğramaması için dikkatli olunmalıdır.

Özellikle Kasım 2011’de ilk taslağı tamamlanan Ulusal Öğretmen Stratejisi Belgesi’nin iki yıl sonra hala uygulamaya geçmemiş olması, eğitimin niteliğini artırma gayretlerini sekteye uğratmaktadır. Stratejinin, öğretmenlerin ve eğitim fakültelerinin desteği sağlanarak yaşama geçirilmesi eğitim gündeminin en öncelikli konularından biri olmalıdır. Ek olarak, Öğretmen Yeterlikleri, Okul Temelli Mesleki Gelişim ve İlköğretim Kurumları Standartları gibi Türkiye'de eğitimin niteliğinin yükseltilmesine katkı sağlama potansiyeli yüksek proje ve programların hızla tamamlanması ve çocukların öğrenme sürecine somut ve gözlemlenebilir katkı sağlaması kritik önemdedir.

Türkiye’de eğitimde herkese daha demokratik bir ortamda nitelikli eğitim sunamadığımız ve eğitimin mevcut eşitsizliklerle mücadele gücünü artıramadığımız sürece, yalnızca çocukların en temel hak ve ihtiyaçlarına cevap verememekle kalmıyor, geleceğimiz için çok ciddi sosyal ve ekonomik riskler oluşturuyoruz. Eğitimin giderek derinleşen siyasi kutuplaşma girdabından kurtarılması ve ulusal bir uzlaşmanın sağlanması amacıyla girişimlerin başlaması çok önemli. ERG’nin karar vericilerden beklentisi, eğitimin acil sorunlarına yönelik politikaların veri temelli ve katılımcı süreçlerde geliştirilerek etkili olarak uygulanmasını sağlamasıdır. Kamuoyunun da bu süreçte herkes için kaliteli eğitim talebini sürekli ve daha güçlü bir sesle yenilemesi ve gündemde tutması çok önemli ve gerekli olacaktır.

ERG, Haziran 2011 seçimleri sonrasında tüm milletvekilleriyle Türkiye Eğitim Sisteminin Öncelikli Sorunları dosyasını paylaşmış ve bazı bakanlar ve partilerin grup yöneticileri ile görüşmeler yaparak sorunları yüz yüze dile getirmişti. Bu dosyada ERG,

1) Tüm çocukların eğitimde haklarını koruma altına alan demokratik bir eğitim ortamının eksikliğine,

2) Eğitimde eşitsizliklere,

3) Okula giden çocukların öğrenme düzeylerinin düşüklüğüne,

4) Ortaöğretimin gençleri kaybettiğine ve

5) Eğitime ayrılan kamu kaynaklarının herkese kaliteli eğitim verilmesi için yeterli olmadığına dikkat çekmişti. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 05 Mart 2014 11:26

Gösterim: 1426

“Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları” yeniden düzenlendi. Öğretmenlik alanı mezunu olanlardan görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunları özel eğitime atanabilecek. İşte detaylar...

Eğitimtercihi-Milli Eğitim Bakanlığı, “Eğitim Kurumlarına Öğretmen Olarak Atanacakların Atamalarına Esas Olan Alanlar ile Mezun Oldukları Yükseköğretim Programları ve Aylık Karşılığı Okutacakları Derslere İlişkin Esaslar”da değişiklik yaptı. Yapılan düzenlemenin Bakanlığa bağlı okul ve kurumların öğretim programlarında meydana gelen değişikliklerin yanı sıra son yıllarda öğretmenliğe kaynaklık eden yükseköğretim programlarının yapılanmasında ve program adlarında çok sayıda değişiklik yapılması nedeniyle ihitiyaç duyulduğu belirtildi.

Yeni düzenlenen “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları”na göre, özel eğitim alanında öğretmen ihtiyacının karşılanamaması durumunda bu alana, öğretmenlik alanları mezunu olup görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunlarının atanmalarına imkân tanındı. Yapılan bir diğer değişiklik ise Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan 12 Temmuz 2004 tarihinden önce mezun olanlar ile bu tarih itibarıyla söz konusu okullara kayıtlı bulunup mezun olanlardan Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlayanlara Beden Eğitimi öğretmenliğine atanma hakkı getirildi.

Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları’nda yapılan diğer değişiklikler şöyle;

Yeni düzenlemeye göre “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları”nda Pedagojik Formasyon tanımı sadeleştirilirken,  ‘Yan alan’ tanımında yer alan ‘yüksek lisans üzerine doktora eğitimi’ ifadesi ‘yüksek lisans veya doktora eğitimi’ şeklinde değiştirildi. Daha önceki kararlar kapsamında elde edilen hakların bu kararla da korunduğu belirtildi.

Yapılan değişikliğe göre, Özel Eğitim alanında öğretmen ihtiyacının karşılanamaması durumunda bu alana, öğretmenlik alanları mezunu olup görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunlarının atanmalarına imkân tanındı. Diğer bir değişikliğe göre, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan 12 Temmuz 2004 tarihinden önce mezun olanlar ile bu tarih itibarıyla söz konusu okullara kayıtlı bulunup mezun olanlardan Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlayanlara Beden Eğitimi öğretmenliğine atanma hakkı getirildi.

Ankara 7. İdare Mahkemesinin 16 Ocak 2014 tarihli ve Esas No: 2013/1512 sayılı kararı doğrultusunda 2009-2010 öğretim yılından önce Resim-İş Öğretmenliği bölümünden mezun olanlar ile bu öğretim yılında adı geçen bölüme kayıtlı olup mezun olanlara Teknoloji ve Tasarım alanı Öğretmenliğine atanma hakkı da yeni düzenlemede yer aldı.

Sağlık alanına ilişkin atamalarda karşılaşılan güçlükleri gidermek için de bazı düzenlemeler yapıldı. “Görme Engelliler Öğretmenliği”, “İşitme Engelliler Öğretmenliği” ve “Zihinsel Engelliler Öğretmenliği” alanları, “Özel Eğitim” adı altında birleştirilirken, “Rehber Öğretmen” alanının adı “Rehberlik” olarak değiştirildi. 47 alanın alana kaynaklık eden yükseköğretim programlarının da güncellendiği bildirildi.

İşte öğretmenlik bölümleri ve atanabilecekleri branşlar Tıklayın

http://ttkb.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_03/12121613_kaynak_atanabilecegi_alan.pdf

> Öğretmenlik alanları ve atama esasları yeniden düzenlendi

“Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları” yeniden düzenlendi. Öğretmenlik alanı mezunu olanlardan görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunları özel eğitime atanabilecek. İşte detaylar...

Eğitimtercihi-Milli Eğitim Bakanlığı, “Eğitim Kurumlarına Öğretmen Olarak Atanacakların Atamalarına Esas Olan Alanlar ile Mezun Oldukları Yükseköğretim Programları ve Aylık Karşılığı Okutacakları Derslere İlişkin Esaslar”da değişiklik yaptı. Yapılan düzenlemenin Bakanlığa bağlı okul ve kurumların öğretim programlarında meydana gelen değişikliklerin yanı sıra son yıllarda öğretmenliğe kaynaklık eden yükseköğretim programlarının yapılanmasında ve program adlarında çok sayıda değişiklik yapılması nedeniyle ihitiyaç duyulduğu belirtildi.

Yeni düzenlenen “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları”na göre, özel eğitim alanında öğretmen ihtiyacının karşılanamaması durumunda bu alana, öğretmenlik alanları mezunu olup görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunlarının atanmalarına imkân tanındı. Yapılan bir diğer değişiklik ise Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan 12 Temmuz 2004 tarihinden önce mezun olanlar ile bu tarih itibarıyla söz konusu okullara kayıtlı bulunup mezun olanlardan Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlayanlara Beden Eğitimi öğretmenliğine atanma hakkı getirildi.

Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları’nda yapılan diğer değişiklikler şöyle;

Yeni düzenlemeye göre “Öğretmenlik Alanları, Atama ve Ders Okutma Esasları”nda Pedagojik Formasyon tanımı sadeleştirilirken,  ‘Yan alan’ tanımında yer alan ‘yüksek lisans üzerine doktora eğitimi’ ifadesi ‘yüksek lisans veya doktora eğitimi’ şeklinde değiştirildi. Daha önceki kararlar kapsamında elde edilen hakların bu kararla da korunduğu belirtildi.

Yapılan değişikliğe göre, Özel Eğitim alanında öğretmen ihtiyacının karşılanamaması durumunda bu alana, öğretmenlik alanları mezunu olup görme, işitme, zihinsel engelliler alanında tezli-tezsiz yüksek lisans veya doktora mezunlarının atanmalarına imkân tanındı. Diğer bir değişikliğe göre, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan 12 Temmuz 2004 tarihinden önce mezun olanlar ile bu tarih itibarıyla söz konusu okullara kayıtlı bulunup mezun olanlardan Pedagojik Formasyon eğitimini tamamlayanlara Beden Eğitimi öğretmenliğine atanma hakkı getirildi.

Ankara 7. İdare Mahkemesinin 16 Ocak 2014 tarihli ve Esas No: 2013/1512 sayılı kararı doğrultusunda 2009-2010 öğretim yılından önce Resim-İş Öğretmenliği bölümünden mezun olanlar ile bu öğretim yılında adı geçen bölüme kayıtlı olup mezun olanlara Teknoloji ve Tasarım alanı Öğretmenliğine atanma hakkı da yeni düzenlemede yer aldı.

Sağlık alanına ilişkin atamalarda karşılaşılan güçlükleri gidermek için de bazı düzenlemeler yapıldı. “Görme Engelliler Öğretmenliği”, “İşitme Engelliler Öğretmenliği” ve “Zihinsel Engelliler Öğretmenliği” alanları, “Özel Eğitim” adı altında birleştirilirken, “Rehber Öğretmen” alanının adı “Rehberlik” olarak değiştirildi. 47 alanın alana kaynaklık eden yükseköğretim programlarının da güncellendiği bildirildi.

İşte öğretmenlik bölümleri ve atanabilecekleri branşlar Tıklayın

http://ttkb.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_03/12121613_kaynak_atanabilecegi_alan.pdf

Son Güncelleme: Cumartesi, 15 Mart 2014 13:24

Gösterim: 7223

İş başvurularında nelere dikkat edilmeli, CV nasıl hazırlanmalı, iş görüşmelerinde ve mülakat esnasında nelere dikkat edilmeli? Mülakatlarda en çok sorulan sorular ve bu sorulara cevap verirken dikkat edilmesi gerekenler neler?  İşte uzmanlardan iş arama ve kapma tüyoları…

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Bir yanda işsizler ordusu öbür tarafta eleman bulamamaktan yakınan işveren. Bu buluşmanın gerçekleşmemesinin nedenlerinden biri de adayların kendilerine uygun işlere başvurmaması. Türkiye’nin önemli kariyer sitelerinin yöneticileri bu noktada özgeçmişlerine uygun işlere başvurmaları konusunda adayları uyarırken, ayrıca başarılı bir mülakat için yapılması gerekenleri ve 2014 yılında öne çıkacak sektörleri bizlerle paylaştılar.

Kişinin en doğru işi bulması için iş arama yöntemlerini iyi bilmesi gerekiyor. İş nasıl aranır, iş aramanın püf noktaları nelerdir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: İş aramanın birincil püf noktası bu işi ciddiye almaktır. Öncelikle nereye bakacağınızı ve ne aradığınızı bilmeniz gerekir. Günümüzde iş aramanın yolu internetten geçiyor. İş arayan adayların CV hazırlarken de bazı noktalara dikkat etmeleri gerekiyor. CV’nin ilgisiz detaylardan arınmış, temiz bir dille yazılmış, görsel olarak derli toplu bir formatta hazırlanmış olması gerekir. Ayrıca CV’niz her zaman güncel olmalı. İnternetteki İK portallarında CV’niz ne kadar güncelse, aramalarda çıkma şansı o kadar artıyor. Secretcv.com olarak 2013’te bu konuda ciddi bir çalışma yürüttük ve CV güncelleştirmelerini yüzde 500 artırdık. Şu anda sistemimizdeki CV’lerin %80’inden fazlası aktif durumda.

Adayların yaptıkları sık hatalardan biri de bütün iş ilanlarına aynı CV’yi göndermek. Başvurduğunuz sektör ve pozisyona göre ayrı CV’ler hazırlamalı, firmanın beklentilerine göre farklı özelliklerinizi vurgulamalısınız. Başvurularınızı ön yazı ile yapmanız da, ilk izlenim konusunda bir adım öne geçmenizi sağlayacaktır.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: İş aramaya başlamadan önce hedef belirleme, çalışmak istediği alanı seçme ve bu alana uygun olarak özgeçmiş hazırlama aşamalarından sonra Yenibiris.com gibi iş ve insan kaynakları kanallarında da özgeçmiş oluşturmalılar. Rastgele başvuru yapmamalı. İş ilanında verilen kriterlerin özgeçmişteki bilgilerle örtüştüğünden emin olunmalı. Başvuruyla birlikte iyi bir önyazının da faydası olabilir. Önyazıda, kişinin neden o iş için uygun olduğu somut bir şekilde yazmalı ve eğitim ve deneyim bilgisiyle kısaca desteklenmeli. İş arama sürecinde de pasif bir şekilde haber beklemek yerine, kendisini uzmanlık alanıyla ilgili geliştirmeye devam etmeli. Adayın iş aramaya başlamadan önce kendini iyi tanıması gerek. Hangi yönleri güçlü? Hangi yönlerini geliştirmesi gerekli? Kendini geliştirmesi için neye ihtiyacı var? En çok hangi alanda çalışmak istiyor? Bu alanı iyi araştırdı mı? Eğitimi ve becerileri o alanda çalışmak için uygun mu? Özgeçmişi, başvuru yapacağı işlerde aranan kriterleri karşılıyor mu?

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İlk olarak yapmaları gereken niteliklerini en iyi şekilde yansıtan, doğru hazırlanmış bir özgeçmişe sahip olup, iş başvurularını artırmaları olacaktır. Ancak iş başvurusunda bulunurken de eğitim durumları, önceki iş deneyimleri ve kariyer hedefleri doğrultusunda etkili bir ilan taraması yaparak, sektör-bölüm-pozisyon tercihleri ve çalışma şekillerini doğru belirlemeleri oldukça büyük önem taşıyor..

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: İş aramak, adayların başlı başına iş olarak görmesi gereken ve ciddiyetle yaklaşılacak bir süreç. İş arama sürecinin en başında hedefinizi, bu hedefe ulaşmada size yardımcı olacak güçlü yanlarınızı, yetkinliklerinizi tanımlamış olmanız gerekiyor. Örneğin pazarlama pozisyonu hedefliyorsanız, bu alanı hedefleyen, bu alandaki güçlü yönlerinizi ön plana çıkaran bir özgeçmiş oluşturmakla işe başlayın. Daha sonra bu özgeçmişinizle, sadece ilgili ilanlara başvurun.

MÜLAKAT ÖNCESİ ÖN HAZIRLIK ŞART

İş görüşmelerinde herkes kendisini en etkili şekilde sunmak ve iyi izlenimler bırakmak ister. İş görüşmesine nasıl hazırlanılmalı ve mülakat esnasında nelere dikkat edilmelidir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Adaylar görüşmeye gitmeden önce bir ön hazırlık yapmalı; görüşmede sorulabilecek soruları önceden düşünmeli, ne cevap vereceklerini prova etmeliler. Kendilerini doğru tanıtmak için en uygun kelimeleri ve ifade biçimlerini düşünmeleri gerekiyor. Şirket hakkında araştırma yapmak da her zaman bir artıdır. Böylece görüşmeye ona göre hazırlanabilirsiniz. Adaylar görüşmeye giderken mutlaka temiz ve şık giyinmeliler. İstatistikler ilk bir dakika içinde kişiler hakkındaki fikirlerin ana hatlarıyla belirlendiğini gösteriyor. İlk izlenimde puan kaybetmemek için giyime özen şart. Adayların pozitif, istekli ve heyecanlı olduklarını göstermeleri, heyecan ve stres yapmamaları gerekiyor. Öte yandan dik oturmamak, eski patronunu veya iş yerini kötülemek, göz temasını korumamak, ukala tavırlar sergilemek de iş görüşmesinde yapılacak büyük hatalardır. İş görüşmelerinde adaylar karşı tarafı 4 konuda ikna etmek zorundadırlar: Ben bu işi yapabilirim, bu işi istiyorum, bu işe ve firmaya uyum sağlayabilirim, bu şirkete değer katar ve verimlilik sağlarım.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Adaylar, mutlaka olası sorulara hazırlanmalı, şirket ve işle ilgili araştırmalarını yapmalı, işe alımcıya soracağı soruları da düşünmeli. Mülakat sırasında da doğal ve gerçekçi olmalı. Kendinde olmayan özellikleri varmış gibi anlatmamalı. Adayı tanıma amaçlı yapılan daha ilk mülakatta hemen maaş, mesaiye kalma gibi çalışma koşullarına yönelik soru yöneltmekten kaçınmalı, onun yerine pozisyonu ve şirketin beklentilerini anlamaya odaklanmalı. Pozitif ve istekli olduğunu hissettirmeli. Görüşmeye giderken kot-tişört yerine iş hayatına uygun temiz, ütülü kıyafetler seçmelerini ve dikkati dağıtmaması için görüşme esnasında telefonlarını sessiz konuma almalarını da öneririz.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İş görüşmesinde iyi bir izlenim bırakmak için öncelikle mülakat sürecine detaylı bir şekilde hazırlanmak gerekiyor. Kendileriyle mülakat yapacak kişiyle ilgili ve firmayla ilgili bilgi toplamak avantaj sağlayacaktır. Bundan sonraki süreçte ise formal giyim tarzı ile prezentabl bir görünüme sahip olmaları, mülakat yerine vaktinde gitmemeleri ya da geç kalacaklarsa bile muhakkak firmaya bilgi vererek mazeretlerini dile getirmeleri gerekiyor. Mülakat sırasında ise görüştükleri pozisyonun gerektirdiklerine sahip olduklarını, takım çalışmasına uyum sağlayabileceklerini ve firmaya değer katabileceklerini güçlü yanlarını ön plana çıkarıp, zayıf yönlerini de dürüstçe dile getirerek yansıtmalarını öneriyoruz. Son olarak yine mülakat sırasında pozitif olmaları, vücut dilini doğru ve yerinde kullanarak göz teması kaybetmemelerini ve fazla heyecanlarını yenerek sakin ancak kendilerine güvenli davranmaları bu süreçte olumlu dönüş almaları konusunda etken olacaktır.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Görüşmeden önce ve sonra herkese iyi bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Resepsiyonist ya da şirketteki herhangi birine karşı saygısızca davranış göstermek, işi alma şansını negatif yönde etkiler. Adayların özgeçmişlerinde spesifik noktalara önem vermeleri,  iş deneyimlerindeki herhangi zayıf bir kısım için hazırlanarak iş görüşmesine gitmeleri gerekiyor. Sorulan sorulara ise açık ve direkt bir şekilde yanıt vermeliler.

YETKİNLİK BAZLI MÜLAKAT TERCİH EDİLMEYE BAŞLANDI

Mülakat çeşitleri nelerdir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Genellikle kullanılan temel mülakat çeşitleri; görüşmelerin birebir ve yalnız yapıldığı, işverenin deneyim ve davranışların değerlendirilmesine odaklandığı birebir mülakat, adayların birbiri ardına görüşmeye alınarak söz konusu pozisyona yönelik tek bir yönünün incelendiği sıralı mülakat, birden çok kişinin görüşme yaptığı panel mülakatı, pozisyona başvurunun fazla olduğu zamanlarda birebir görüşmeden önce adaylar arasında toplu eleme yapabilmek için kullanılan grup mülakatı, uzak mesafelerde bulunan adaylar için yapılan ve adayın ses tonu, dil hakimiyeti ve telaffuzu gibi özelliklerinin incelendiği telefon mülakatı ile adayların stresli ortamlarda nasıl davrandığının gözlemlendiği stres mülakatı yöntemleridir. Ayrıca bizim geliştirdiğimiz online mülakat yöntemi de kullanılıyor.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Son yıllarda firmalar genellikle yetkinlik bazlı mülakat tekniğini kullanıyor. Bu mülakat tipi, adayın başarılarını, deneyimlerini, hangi durumda hangi becerisini kullandığı gibi bilgileri daha kolay ölçümlemeye yardımcı oluyor. Firmalar adayları telefon mülakatı, kişilik testi, yabancı dil sınavı, grup mülakatı gibi başka aşamalara da tabi tutabiliyor.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İş görüşmelerinde firmalar Birebir Mülakat, Sıralı Mülakat, Panel Mülakatı, Grup Mülakatı, Tele-Mülakat, Görüntülü Mülakat ve Stres Mülakatı gibi birçok yöntemden faydalansalar da özellikle son dönemlerde Yetkinlik Bazlı Mülakat sıklıkla uygulanan metotların başında geliyor. Ağırlıklı olarak dayanıklı tüketim sektörü, FMCG (Fast Manufactured Consumer Goods-Hızlı Tüketim Ürün Grubu), perakende, sağlık, inşaat, turizm ve hizmet sektörlerinde tercih edilen bu yöntemde adayın daha önceki çalışmaları ve performansı sorgulanarak, gelecekteki başarısı değerlendirilmeye çalışılmakta. Bu noktada adaylarda aranan nitelikler aranan pozisyonun gerektirdiklerine göre farklılık gösterse de, ekip çalışmasına yatkınlık, iletişim becerilerine sahip olma, yaratıcılık, zaman yönetimi, müşteri odaklılık, sonuç odaklılık, karar verme, problem çözme, stresle başa çıkma, analitik düşünme ve stratejik düşünme gibi yetkinlikler firmalar tarafından en fazla aranan  özellikler arasında geliyor.

EN SIK SORULAN MÜLAKAT SORULARI

İş görüşmelerinde en sık sorulan sorular nelerdir? Ve bu sorulara verilebilecek en uygun cevapları paylaşır mısınız?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü:  En sık karşılaşılan mülakat sorularından biri kendinizle ilgili bilgi verebilir misinizdir. Bu soruya, çok fazla detaya girmeden kısaca bilgi vermeniz daha doğru olacaktır. Kısaca eğitim hayatınız, iş deneyimlerinizden bahsedebilirsiniz. Diğer bir soru ise; önceki işinizden neden ayrıldınız? Bu soru dikkatli cevaplanması gereken bir sorudur. Dürüst davranmamanız durumunda daha sonra ortaya çıkacak olan gerçekler ileride sizi çok daha zor bir durumda bırakabilir. Farklı sebeplerden dolayı işten çıkmak isteyebilirsiniz. Önemli olan bu sebepleri eksiksiz ve net şekilde karşı tarafa aktarmanızdır. Kendinizde en beğendiğiniz yönünüz nedir sorusuna ise öncelikle beğendiğiniz özellikler içerisinden pozisyon ile örtüşen özelliğinizi vurgulayın. Beğendiğiniz özelliklerinizi ayrıntılarıyla anlatabilirsiniz. Maaş beklentisi konusunda, çalışmak istediğiniz bir şirketse ‘talep edilen ücret’ kısmını boş bırakın. Mutlaka ücret yazmanız istenirse tek bir rakam yerine ücret aralığı yazmayı tercih edin.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: İş görüşmelerinde adayın kendini iyi tanıyıp tanımadığı çeşitli şekillerde sorgulanabiliyor. Son zamanlarda, adayın deneyimlerinden örnek vermesi isteniyor. “İşle ilgili bir sorunu nasıl çözdüğünüze örnek verir misiniz?” “Ekipçe hazırladığınız bir projede ne gibi görevler aldınız? Sonuçları ne oldu?” gibi. İşe alım uzmanları, sıklıkla yönelttikleri “Sizi neden işe alalım?”, “Bize başvurma sebebiniz nedir?”, “Şirketimize ne katkıda bulunabilirsiniz?” gibi sorularla, adayın söz konusu şirket ve pozisyona farklı bir şeyler katıp katmayacağını, yeterince istekli olup olmadığını ve kendini tanıyıp tanımadığını ölçümlüyor. “Niçin bizimle çalışmak istiyorsunuz?”, “Kendiniz hakkınızda bize neler anlatabilirsiniz?”, “Şirketimiz hakkında ne biliyorsunuz?”, “Hafta sonları ve mesai saatleri dışında gerekirse çalışır mısınız?”, “Kariyer hedefiniz nedir?”, “Önceki işinizden neden ayrıldınız?”, “Şimdiye kadarki en büyük başarınız neydi?” Bu soruları her aday kendi bilgisine, birikimine, eğitimine vs. göre cevaplamalı. İşverenler artık önceden ezberlenmiş, kalıp cevapları anlıyor ve soruyu değiştirerek, biraz daha detay isteyerek veya başka bir şekilde sizden gerçek cevabı alıyor. Adayın hangi yolu izlemesi gerektiği ile ilgili önerimiz, deneyimlerden söz ederken hangisinden başlayıp nelerin anlatılacağına doğru karar vermek, ardından bunları bir sıraya koymak, genelden detaya doğru giden bir yöntemle aktarmak. Böyle bir yol izlemek, görüşmeyi yapanların büyük resmi görmesine yardımcı olur ve istedikleri soruları sormaları açısından yönlendirici olur diye düşünüyoruz.

Mülakatlarda en çok bu sorular soruluyor

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: Sıklıkla karşılaştığımız mülakat soruları;

Kendinizden kısaca bahseder misiniz? / Burada pozisyonun gerektirdiği eğitim, deneyim ve yatkınlıkları ön plana çıkaracak niteliklerden bahsetmek doğru olacaktır.

Neden şirketimize başvurdunuz? / Firmaya başvuru nedeninizi fazla abartıya kaçmadan anlatılması yeterli olacaktır.

Sizi en iyi tanımlayan üç kelime nedir? / Öncelikle adaylarımızın kendilerini tanımalarını ve iş görüşmesi gitmeden önce başvurdukları pozisyonla ilintili niteliklerini en iyi ifade eden üç kelimeyi belirlemelerini öneriyoruz.

5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? / Bu soruda eğitim durumu ve daha önceki iş deneyimleri göz önünde tutularak, hedeflerlerini belirlemeleri ve bunu görüştükleri insan kaynakları yetkilisine kararlılıkla yansıtmaları önemlidir.

Bu pozisyon için neden sizi tercih etmeliyiz? / Pozisyonun gerektirdiği niteliklere uygunluğunuzu ve bu iş olanağıyla ilgili kararlılığınızı ön plana çıkarak yanıtlamaları adaylarımıza avantaj sağlayacaktır.

Ücret beklentiniz nedir? / Herhangi bir iş deneyimi olmayan yeni mezun adaylarımız için ilk etapta ücret talebinde bulunmamalarını, diğer adaylarımız için de yaşam standartlarını sağlayabilecekleri, pozisyonun gerektirdiği ve piyasa şartlarına uygun bir ücret beklentisiyle bu soruyu yanıtlamalarını öneriyoruz.

Önceki işinizden neden ayrıldınız? / işinizden ayrılma nedenlerinizi, çalıştığınız kurum, yöneticileriniz ve ekip arkadaşlarınızla ilgili fazla olumsuz içerikler kullanmadan dürüstçe yanıtlayabilirler.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Görüşme anında sorulması muhtemel sorular bulunuyor. Bunlardan bazıları;

Bana kendinizi anlatır mısınız? / Özgeçmişte yer alan bilgilerin, öz bir şekilde tekrarlanması ve bu aktarım sırasında gelecek sorulara cevaplara odaklanılması önemli. Kimi zaman da bu standart sorunun yerine “Başınıza gelen en heyecan verici olay nedir?” sorusu tercih edilebiliyor.

Beş yıllık gelecek planınız nedir? / Sizin geleceğe dair kariyer hedeflerinizi, ideallerinizi daha net öğrenmek isteyen İK uzmanları, bu sorunun yerine “Emekli olduğunuzda unvanınızın ne olmasını istiyorsunuz” sorusunu tercih edebilir.

Üstesinden geldiğiniz bir engeli anlatır mısınız? / Son dönemin en gözde sorularından olan bu mülakat sorusu ise daha önceden ezberlenmeye uygun bir soru olduğu için gerçekliğinin kanıtlanması zor bir soru olarak görülüyor. Adayın davranışı, ekip çalışmasına, pratik çözüm arayışlarına örnekler gösterebileceği bu sorunun yerine tercih edilen bir başka yöntem daha var. Adaya “Bu işyerinde karşılaşacağınız herhangi bir sorunla nasıl baş edersiniz?” sorusu yöneltiliyor ve ondan bu konuda bir örnek çalışma yapması isteniyor.

İNŞAAT VE BİLİŞİM SEKTÖRLERİNDE İLANLAR FAZLA

En çok hangi sektörlerde iş başvurusu ve iş ilanı var? 2013 yılında hangi sektör ve iş alanı popülerdi? 2014 yılında hangi sektörler ve iş alanları öne çıkacak?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Secretcv.com’daki ilanların yüzde 9’u mağazacılık ve perakendecilik sektöründe veriliyor. Onu yüzde 8 ile tekstil, yüzde 7,5 ile gıda ve yüzde 7 ile inşaat takip ediyor. Mağazacılık, tekstil ve gıda sektörleri halen en çok ilgi gören sektörlerin başında gelseler de, geçtiğimiz yıllara göre ilan ve başvuru oranları düşmüş durumda. Lojistik sektörü geçen yıla göre bir düşüş yaşayarak bu yıl en çok ilgi gören ilk on sektör içine giremedi. Bunun yanında telekomünikasyon sektöründeki ilan ve başvurular son zamanlarda bir hayli arttı.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Satış, pazarlama ve mali işler gibi alanlar son yılların en fazla eleman aranan alanlarının başında geliyor. Yenibiris.com’da 2013’ün ilk 6 aylık verilerine baktığımızda şirketlerin en fazla ilan verdiği pozisyonların başında satış temsilcisi, pazarlama uzmanı, mali işler-muhasebe uzmanı ve yönetici asistanının geldiğini görüyoruz. 2013 yılında yapı-inşaat sektörü inşaat mühendisi, mimar, makine mühendisi ve şantiye şefi arayışıyla en fazla elemanın arandığı sektör oldu. Satış temsilciliği, tüm sektörlerde en çok ilan verilen pozisyon olarak ilk sırada yer aldı. Bu yıl, iş arayanların da en çok satış pozisyonlarına başvuru yaptığını gördük. Öngörüler, bilişim sektörünün 2014’te istihdama hareketlilik getireceğini ve başı çekeceğini gösteriyor. Bilişimin ardından perakendecilik-toptancılık, yapı-inşaat ve bankacılık-finans sektörlerinin gelmesini bekliyoruz. Bilişimde web ve mobil yazılım başı çekecek. Birleşme ve satın almaların devam ettiği ve kullanıcı sayısının 10 milyonu geçmesi beklenen e-ticaret sektörü de alımlarını sürdürecek. Satış temsilcisi, çağrı merkezi elemanı, yazılım uzmanı, banka pozisyonlarının bu yıl da popülerliğini sürdürmesini bekliyoruz.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: 2013’ün son aylarına baktığımızda özellikle İnşaat, Bilişim, Eğitim, Gıda ve Tekstil sektörlerinde hem ilan hem de başvuru sayıları açısından önemli bir artış yaşandığını söyleyebiliriz. Sağlık, Turizm ve İlaç sektörleri için ise son dönemlerde bir durağanlık söz konusu. Ancak bahar aylarının gelmesiyle birlikte özellikle Turizm sektörünün ivme kazanacağını ve dönemsel-mevsimlik eleman ihtiyaçlarını karşılamak adına ilan sayılarında önemli bir yükseliş yaşanacağını öngörüyoruz. Pozisyon bazında değerlendirecek olursak ise Tarım sektörüne yönelik işlere yönelik ilgide ciddi bir azalış söz konusuyken, Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Uzmanlığı, Veritabanı Yönetimi, Grafik, Dijital Tasarım, Sosyal Medya Uzmanlığı,  İnternet Pazarlama;  İş ve Çevre Güvenliği Uzmanlığı, Pilot ve Uçak Teknisyeni gibi pozisyonlara ilgi giderek artıyor.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Dijital platformda istihdam sektörü oldukça geniş ve fırsatlara açık bir sektör. Kariyer.net veritabanındaki özgeçmiş sayısı, 2013 Aralık başı itibariyle geçen yılın aynı ayına göre %12 artış göstererek 18 milyonu geçti. Sektörlere baktığımızda da olumlu bir tablo ortaya çıkıyor. Özellikle Elektrik & Elektronik sektörünün ve toplulukların yarattığı istihdam artışları sevindirici. 2013’te tüm lokomotif sektörler istihdam anlamında potansiyelini önemli ölçüde artırmayı sürdürdü. İstihdamda öncülüğü, yine uzun yıllardan bu yana olduğu gibi İnşaat ve Tekstil sektörleri yaptı. %18’lik artışla Bilişim ve %19’luk artışla Üretim sektörleri de 2013’ün sonlarına doğru rekor kırarak önemli yükseliş kaydetti. En çok aranan pozisyonların sıralamasında çok önemli bir değişiklik olmadı. Uzun yıllardan bu yana Kariyer.net’te en fazla aranan Satış Temsilcisi pozisyonu yine liderliğini korudu. Burada dikkat çekici olan ise Mağaza Müdürü ve İnsan Kaynakları pozisyonlarının 2013 yılında geçmiş yıllara oranla en çok aranan pozisyonları içinde öne çıkması.

Secretcv.com’da iş arayan adayların yüzde 21’i yani 3 buçuk milyonu yüksek okul, yüzde 5’i yani 835 bini ise meslek lisesi mezunu.Elemanonline’net veritabanına kayıtlı ise 450 bin meslek lisesi ve MYO mezunu bulunuyor.

> İş başvurularında nelere dikkat edilmeli? Mülakatlarda en sık sorulan sorular

İş başvurularında nelere dikkat edilmeli, CV nasıl hazırlanmalı, iş görüşmelerinde ve mülakat esnasında nelere dikkat edilmeli? Mülakatlarda en çok sorulan sorular ve bu sorulara cevap verirken dikkat edilmesi gerekenler neler?  İşte uzmanlardan iş arama ve kapma tüyoları…

Ülkemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Bir yanda işsizler ordusu öbür tarafta eleman bulamamaktan yakınan işveren. Bu buluşmanın gerçekleşmemesinin nedenlerinden biri de adayların kendilerine uygun işlere başvurmaması. Türkiye’nin önemli kariyer sitelerinin yöneticileri bu noktada özgeçmişlerine uygun işlere başvurmaları konusunda adayları uyarırken, ayrıca başarılı bir mülakat için yapılması gerekenleri ve 2014 yılında öne çıkacak sektörleri bizlerle paylaştılar.

Kişinin en doğru işi bulması için iş arama yöntemlerini iyi bilmesi gerekiyor. İş nasıl aranır, iş aramanın püf noktaları nelerdir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: İş aramanın birincil püf noktası bu işi ciddiye almaktır. Öncelikle nereye bakacağınızı ve ne aradığınızı bilmeniz gerekir. Günümüzde iş aramanın yolu internetten geçiyor. İş arayan adayların CV hazırlarken de bazı noktalara dikkat etmeleri gerekiyor. CV’nin ilgisiz detaylardan arınmış, temiz bir dille yazılmış, görsel olarak derli toplu bir formatta hazırlanmış olması gerekir. Ayrıca CV’niz her zaman güncel olmalı. İnternetteki İK portallarında CV’niz ne kadar güncelse, aramalarda çıkma şansı o kadar artıyor. Secretcv.com olarak 2013’te bu konuda ciddi bir çalışma yürüttük ve CV güncelleştirmelerini yüzde 500 artırdık. Şu anda sistemimizdeki CV’lerin %80’inden fazlası aktif durumda.

Adayların yaptıkları sık hatalardan biri de bütün iş ilanlarına aynı CV’yi göndermek. Başvurduğunuz sektör ve pozisyona göre ayrı CV’ler hazırlamalı, firmanın beklentilerine göre farklı özelliklerinizi vurgulamalısınız. Başvurularınızı ön yazı ile yapmanız da, ilk izlenim konusunda bir adım öne geçmenizi sağlayacaktır.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: İş aramaya başlamadan önce hedef belirleme, çalışmak istediği alanı seçme ve bu alana uygun olarak özgeçmiş hazırlama aşamalarından sonra Yenibiris.com gibi iş ve insan kaynakları kanallarında da özgeçmiş oluşturmalılar. Rastgele başvuru yapmamalı. İş ilanında verilen kriterlerin özgeçmişteki bilgilerle örtüştüğünden emin olunmalı. Başvuruyla birlikte iyi bir önyazının da faydası olabilir. Önyazıda, kişinin neden o iş için uygun olduğu somut bir şekilde yazmalı ve eğitim ve deneyim bilgisiyle kısaca desteklenmeli. İş arama sürecinde de pasif bir şekilde haber beklemek yerine, kendisini uzmanlık alanıyla ilgili geliştirmeye devam etmeli. Adayın iş aramaya başlamadan önce kendini iyi tanıması gerek. Hangi yönleri güçlü? Hangi yönlerini geliştirmesi gerekli? Kendini geliştirmesi için neye ihtiyacı var? En çok hangi alanda çalışmak istiyor? Bu alanı iyi araştırdı mı? Eğitimi ve becerileri o alanda çalışmak için uygun mu? Özgeçmişi, başvuru yapacağı işlerde aranan kriterleri karşılıyor mu?

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İlk olarak yapmaları gereken niteliklerini en iyi şekilde yansıtan, doğru hazırlanmış bir özgeçmişe sahip olup, iş başvurularını artırmaları olacaktır. Ancak iş başvurusunda bulunurken de eğitim durumları, önceki iş deneyimleri ve kariyer hedefleri doğrultusunda etkili bir ilan taraması yaparak, sektör-bölüm-pozisyon tercihleri ve çalışma şekillerini doğru belirlemeleri oldukça büyük önem taşıyor..

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: İş aramak, adayların başlı başına iş olarak görmesi gereken ve ciddiyetle yaklaşılacak bir süreç. İş arama sürecinin en başında hedefinizi, bu hedefe ulaşmada size yardımcı olacak güçlü yanlarınızı, yetkinliklerinizi tanımlamış olmanız gerekiyor. Örneğin pazarlama pozisyonu hedefliyorsanız, bu alanı hedefleyen, bu alandaki güçlü yönlerinizi ön plana çıkaran bir özgeçmiş oluşturmakla işe başlayın. Daha sonra bu özgeçmişinizle, sadece ilgili ilanlara başvurun.

MÜLAKAT ÖNCESİ ÖN HAZIRLIK ŞART

İş görüşmelerinde herkes kendisini en etkili şekilde sunmak ve iyi izlenimler bırakmak ister. İş görüşmesine nasıl hazırlanılmalı ve mülakat esnasında nelere dikkat edilmelidir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Adaylar görüşmeye gitmeden önce bir ön hazırlık yapmalı; görüşmede sorulabilecek soruları önceden düşünmeli, ne cevap vereceklerini prova etmeliler. Kendilerini doğru tanıtmak için en uygun kelimeleri ve ifade biçimlerini düşünmeleri gerekiyor. Şirket hakkında araştırma yapmak da her zaman bir artıdır. Böylece görüşmeye ona göre hazırlanabilirsiniz. Adaylar görüşmeye giderken mutlaka temiz ve şık giyinmeliler. İstatistikler ilk bir dakika içinde kişiler hakkındaki fikirlerin ana hatlarıyla belirlendiğini gösteriyor. İlk izlenimde puan kaybetmemek için giyime özen şart. Adayların pozitif, istekli ve heyecanlı olduklarını göstermeleri, heyecan ve stres yapmamaları gerekiyor. Öte yandan dik oturmamak, eski patronunu veya iş yerini kötülemek, göz temasını korumamak, ukala tavırlar sergilemek de iş görüşmesinde yapılacak büyük hatalardır. İş görüşmelerinde adaylar karşı tarafı 4 konuda ikna etmek zorundadırlar: Ben bu işi yapabilirim, bu işi istiyorum, bu işe ve firmaya uyum sağlayabilirim, bu şirkete değer katar ve verimlilik sağlarım.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Adaylar, mutlaka olası sorulara hazırlanmalı, şirket ve işle ilgili araştırmalarını yapmalı, işe alımcıya soracağı soruları da düşünmeli. Mülakat sırasında da doğal ve gerçekçi olmalı. Kendinde olmayan özellikleri varmış gibi anlatmamalı. Adayı tanıma amaçlı yapılan daha ilk mülakatta hemen maaş, mesaiye kalma gibi çalışma koşullarına yönelik soru yöneltmekten kaçınmalı, onun yerine pozisyonu ve şirketin beklentilerini anlamaya odaklanmalı. Pozitif ve istekli olduğunu hissettirmeli. Görüşmeye giderken kot-tişört yerine iş hayatına uygun temiz, ütülü kıyafetler seçmelerini ve dikkati dağıtmaması için görüşme esnasında telefonlarını sessiz konuma almalarını da öneririz.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İş görüşmesinde iyi bir izlenim bırakmak için öncelikle mülakat sürecine detaylı bir şekilde hazırlanmak gerekiyor. Kendileriyle mülakat yapacak kişiyle ilgili ve firmayla ilgili bilgi toplamak avantaj sağlayacaktır. Bundan sonraki süreçte ise formal giyim tarzı ile prezentabl bir görünüme sahip olmaları, mülakat yerine vaktinde gitmemeleri ya da geç kalacaklarsa bile muhakkak firmaya bilgi vererek mazeretlerini dile getirmeleri gerekiyor. Mülakat sırasında ise görüştükleri pozisyonun gerektirdiklerine sahip olduklarını, takım çalışmasına uyum sağlayabileceklerini ve firmaya değer katabileceklerini güçlü yanlarını ön plana çıkarıp, zayıf yönlerini de dürüstçe dile getirerek yansıtmalarını öneriyoruz. Son olarak yine mülakat sırasında pozitif olmaları, vücut dilini doğru ve yerinde kullanarak göz teması kaybetmemelerini ve fazla heyecanlarını yenerek sakin ancak kendilerine güvenli davranmaları bu süreçte olumlu dönüş almaları konusunda etken olacaktır.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Görüşmeden önce ve sonra herkese iyi bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Resepsiyonist ya da şirketteki herhangi birine karşı saygısızca davranış göstermek, işi alma şansını negatif yönde etkiler. Adayların özgeçmişlerinde spesifik noktalara önem vermeleri,  iş deneyimlerindeki herhangi zayıf bir kısım için hazırlanarak iş görüşmesine gitmeleri gerekiyor. Sorulan sorulara ise açık ve direkt bir şekilde yanıt vermeliler.

YETKİNLİK BAZLI MÜLAKAT TERCİH EDİLMEYE BAŞLANDI

Mülakat çeşitleri nelerdir?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Genellikle kullanılan temel mülakat çeşitleri; görüşmelerin birebir ve yalnız yapıldığı, işverenin deneyim ve davranışların değerlendirilmesine odaklandığı birebir mülakat, adayların birbiri ardına görüşmeye alınarak söz konusu pozisyona yönelik tek bir yönünün incelendiği sıralı mülakat, birden çok kişinin görüşme yaptığı panel mülakatı, pozisyona başvurunun fazla olduğu zamanlarda birebir görüşmeden önce adaylar arasında toplu eleme yapabilmek için kullanılan grup mülakatı, uzak mesafelerde bulunan adaylar için yapılan ve adayın ses tonu, dil hakimiyeti ve telaffuzu gibi özelliklerinin incelendiği telefon mülakatı ile adayların stresli ortamlarda nasıl davrandığının gözlemlendiği stres mülakatı yöntemleridir. Ayrıca bizim geliştirdiğimiz online mülakat yöntemi de kullanılıyor.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Son yıllarda firmalar genellikle yetkinlik bazlı mülakat tekniğini kullanıyor. Bu mülakat tipi, adayın başarılarını, deneyimlerini, hangi durumda hangi becerisini kullandığı gibi bilgileri daha kolay ölçümlemeye yardımcı oluyor. Firmalar adayları telefon mülakatı, kişilik testi, yabancı dil sınavı, grup mülakatı gibi başka aşamalara da tabi tutabiliyor.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: İş görüşmelerinde firmalar Birebir Mülakat, Sıralı Mülakat, Panel Mülakatı, Grup Mülakatı, Tele-Mülakat, Görüntülü Mülakat ve Stres Mülakatı gibi birçok yöntemden faydalansalar da özellikle son dönemlerde Yetkinlik Bazlı Mülakat sıklıkla uygulanan metotların başında geliyor. Ağırlıklı olarak dayanıklı tüketim sektörü, FMCG (Fast Manufactured Consumer Goods-Hızlı Tüketim Ürün Grubu), perakende, sağlık, inşaat, turizm ve hizmet sektörlerinde tercih edilen bu yöntemde adayın daha önceki çalışmaları ve performansı sorgulanarak, gelecekteki başarısı değerlendirilmeye çalışılmakta. Bu noktada adaylarda aranan nitelikler aranan pozisyonun gerektirdiklerine göre farklılık gösterse de, ekip çalışmasına yatkınlık, iletişim becerilerine sahip olma, yaratıcılık, zaman yönetimi, müşteri odaklılık, sonuç odaklılık, karar verme, problem çözme, stresle başa çıkma, analitik düşünme ve stratejik düşünme gibi yetkinlikler firmalar tarafından en fazla aranan  özellikler arasında geliyor.

EN SIK SORULAN MÜLAKAT SORULARI

İş görüşmelerinde en sık sorulan sorular nelerdir? Ve bu sorulara verilebilecek en uygun cevapları paylaşır mısınız?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü:  En sık karşılaşılan mülakat sorularından biri kendinizle ilgili bilgi verebilir misinizdir. Bu soruya, çok fazla detaya girmeden kısaca bilgi vermeniz daha doğru olacaktır. Kısaca eğitim hayatınız, iş deneyimlerinizden bahsedebilirsiniz. Diğer bir soru ise; önceki işinizden neden ayrıldınız? Bu soru dikkatli cevaplanması gereken bir sorudur. Dürüst davranmamanız durumunda daha sonra ortaya çıkacak olan gerçekler ileride sizi çok daha zor bir durumda bırakabilir. Farklı sebeplerden dolayı işten çıkmak isteyebilirsiniz. Önemli olan bu sebepleri eksiksiz ve net şekilde karşı tarafa aktarmanızdır. Kendinizde en beğendiğiniz yönünüz nedir sorusuna ise öncelikle beğendiğiniz özellikler içerisinden pozisyon ile örtüşen özelliğinizi vurgulayın. Beğendiğiniz özelliklerinizi ayrıntılarıyla anlatabilirsiniz. Maaş beklentisi konusunda, çalışmak istediğiniz bir şirketse ‘talep edilen ücret’ kısmını boş bırakın. Mutlaka ücret yazmanız istenirse tek bir rakam yerine ücret aralığı yazmayı tercih edin.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: İş görüşmelerinde adayın kendini iyi tanıyıp tanımadığı çeşitli şekillerde sorgulanabiliyor. Son zamanlarda, adayın deneyimlerinden örnek vermesi isteniyor. “İşle ilgili bir sorunu nasıl çözdüğünüze örnek verir misiniz?” “Ekipçe hazırladığınız bir projede ne gibi görevler aldınız? Sonuçları ne oldu?” gibi. İşe alım uzmanları, sıklıkla yönelttikleri “Sizi neden işe alalım?”, “Bize başvurma sebebiniz nedir?”, “Şirketimize ne katkıda bulunabilirsiniz?” gibi sorularla, adayın söz konusu şirket ve pozisyona farklı bir şeyler katıp katmayacağını, yeterince istekli olup olmadığını ve kendini tanıyıp tanımadığını ölçümlüyor. “Niçin bizimle çalışmak istiyorsunuz?”, “Kendiniz hakkınızda bize neler anlatabilirsiniz?”, “Şirketimiz hakkında ne biliyorsunuz?”, “Hafta sonları ve mesai saatleri dışında gerekirse çalışır mısınız?”, “Kariyer hedefiniz nedir?”, “Önceki işinizden neden ayrıldınız?”, “Şimdiye kadarki en büyük başarınız neydi?” Bu soruları her aday kendi bilgisine, birikimine, eğitimine vs. göre cevaplamalı. İşverenler artık önceden ezberlenmiş, kalıp cevapları anlıyor ve soruyu değiştirerek, biraz daha detay isteyerek veya başka bir şekilde sizden gerçek cevabı alıyor. Adayın hangi yolu izlemesi gerektiği ile ilgili önerimiz, deneyimlerden söz ederken hangisinden başlayıp nelerin anlatılacağına doğru karar vermek, ardından bunları bir sıraya koymak, genelden detaya doğru giden bir yöntemle aktarmak. Böyle bir yol izlemek, görüşmeyi yapanların büyük resmi görmesine yardımcı olur ve istedikleri soruları sormaları açısından yönlendirici olur diye düşünüyoruz.

Mülakatlarda en çok bu sorular soruluyor

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: Sıklıkla karşılaştığımız mülakat soruları;

Kendinizden kısaca bahseder misiniz? / Burada pozisyonun gerektirdiği eğitim, deneyim ve yatkınlıkları ön plana çıkaracak niteliklerden bahsetmek doğru olacaktır.

Neden şirketimize başvurdunuz? / Firmaya başvuru nedeninizi fazla abartıya kaçmadan anlatılması yeterli olacaktır.

Sizi en iyi tanımlayan üç kelime nedir? / Öncelikle adaylarımızın kendilerini tanımalarını ve iş görüşmesi gitmeden önce başvurdukları pozisyonla ilintili niteliklerini en iyi ifade eden üç kelimeyi belirlemelerini öneriyoruz.

5 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? / Bu soruda eğitim durumu ve daha önceki iş deneyimleri göz önünde tutularak, hedeflerlerini belirlemeleri ve bunu görüştükleri insan kaynakları yetkilisine kararlılıkla yansıtmaları önemlidir.

Bu pozisyon için neden sizi tercih etmeliyiz? / Pozisyonun gerektirdiği niteliklere uygunluğunuzu ve bu iş olanağıyla ilgili kararlılığınızı ön plana çıkarak yanıtlamaları adaylarımıza avantaj sağlayacaktır.

Ücret beklentiniz nedir? / Herhangi bir iş deneyimi olmayan yeni mezun adaylarımız için ilk etapta ücret talebinde bulunmamalarını, diğer adaylarımız için de yaşam standartlarını sağlayabilecekleri, pozisyonun gerektirdiği ve piyasa şartlarına uygun bir ücret beklentisiyle bu soruyu yanıtlamalarını öneriyoruz.

Önceki işinizden neden ayrıldınız? / işinizden ayrılma nedenlerinizi, çalıştığınız kurum, yöneticileriniz ve ekip arkadaşlarınızla ilgili fazla olumsuz içerikler kullanmadan dürüstçe yanıtlayabilirler.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Görüşme anında sorulması muhtemel sorular bulunuyor. Bunlardan bazıları;

Bana kendinizi anlatır mısınız? / Özgeçmişte yer alan bilgilerin, öz bir şekilde tekrarlanması ve bu aktarım sırasında gelecek sorulara cevaplara odaklanılması önemli. Kimi zaman da bu standart sorunun yerine “Başınıza gelen en heyecan verici olay nedir?” sorusu tercih edilebiliyor.

Beş yıllık gelecek planınız nedir? / Sizin geleceğe dair kariyer hedeflerinizi, ideallerinizi daha net öğrenmek isteyen İK uzmanları, bu sorunun yerine “Emekli olduğunuzda unvanınızın ne olmasını istiyorsunuz” sorusunu tercih edebilir.

Üstesinden geldiğiniz bir engeli anlatır mısınız? / Son dönemin en gözde sorularından olan bu mülakat sorusu ise daha önceden ezberlenmeye uygun bir soru olduğu için gerçekliğinin kanıtlanması zor bir soru olarak görülüyor. Adayın davranışı, ekip çalışmasına, pratik çözüm arayışlarına örnekler gösterebileceği bu sorunun yerine tercih edilen bir başka yöntem daha var. Adaya “Bu işyerinde karşılaşacağınız herhangi bir sorunla nasıl baş edersiniz?” sorusu yöneltiliyor ve ondan bu konuda bir örnek çalışma yapması isteniyor.

İNŞAAT VE BİLİŞİM SEKTÖRLERİNDE İLANLAR FAZLA

En çok hangi sektörlerde iş başvurusu ve iş ilanı var? 2013 yılında hangi sektör ve iş alanı popülerdi? 2014 yılında hangi sektörler ve iş alanları öne çıkacak?

Secretcv.com Genel Müdürü Okan Tütüncü: Secretcv.com’daki ilanların yüzde 9’u mağazacılık ve perakendecilik sektöründe veriliyor. Onu yüzde 8 ile tekstil, yüzde 7,5 ile gıda ve yüzde 7 ile inşaat takip ediyor. Mağazacılık, tekstil ve gıda sektörleri halen en çok ilgi gören sektörlerin başında gelseler de, geçtiğimiz yıllara göre ilan ve başvuru oranları düşmüş durumda. Lojistik sektörü geçen yıla göre bir düşüş yaşayarak bu yıl en çok ilgi gören ilk on sektör içine giremedi. Bunun yanında telekomünikasyon sektöründeki ilan ve başvurular son zamanlarda bir hayli arttı.

Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek: Satış, pazarlama ve mali işler gibi alanlar son yılların en fazla eleman aranan alanlarının başında geliyor. Yenibiris.com’da 2013’ün ilk 6 aylık verilerine baktığımızda şirketlerin en fazla ilan verdiği pozisyonların başında satış temsilcisi, pazarlama uzmanı, mali işler-muhasebe uzmanı ve yönetici asistanının geldiğini görüyoruz. 2013 yılında yapı-inşaat sektörü inşaat mühendisi, mimar, makine mühendisi ve şantiye şefi arayışıyla en fazla elemanın arandığı sektör oldu. Satış temsilciliği, tüm sektörlerde en çok ilan verilen pozisyon olarak ilk sırada yer aldı. Bu yıl, iş arayanların da en çok satış pozisyonlarına başvuru yaptığını gördük. Öngörüler, bilişim sektörünün 2014’te istihdama hareketlilik getireceğini ve başı çekeceğini gösteriyor. Bilişimin ardından perakendecilik-toptancılık, yapı-inşaat ve bankacılık-finans sektörlerinin gelmesini bekliyoruz. Bilişimde web ve mobil yazılım başı çekecek. Birleşme ve satın almaların devam ettiği ve kullanıcı sayısının 10 milyonu geçmesi beklenen e-ticaret sektörü de alımlarını sürdürecek. Satış temsilcisi, çağrı merkezi elemanı, yazılım uzmanı, banka pozisyonlarının bu yıl da popülerliğini sürdürmesini bekliyoruz.

Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar: 2013’ün son aylarına baktığımızda özellikle İnşaat, Bilişim, Eğitim, Gıda ve Tekstil sektörlerinde hem ilan hem de başvuru sayıları açısından önemli bir artış yaşandığını söyleyebiliriz. Sağlık, Turizm ve İlaç sektörleri için ise son dönemlerde bir durağanlık söz konusu. Ancak bahar aylarının gelmesiyle birlikte özellikle Turizm sektörünün ivme kazanacağını ve dönemsel-mevsimlik eleman ihtiyaçlarını karşılamak adına ilan sayılarında önemli bir yükseliş yaşanacağını öngörüyoruz. Pozisyon bazında değerlendirecek olursak ise Tarım sektörüne yönelik işlere yönelik ilgide ciddi bir azalış söz konusuyken, Bilgisayar Programcılığı, Bilgisayar Mühendisliği, Yazılım Uzmanlığı, Veritabanı Yönetimi, Grafik, Dijital Tasarım, Sosyal Medya Uzmanlığı,  İnternet Pazarlama;  İş ve Çevre Güvenliği Uzmanlığı, Pilot ve Uçak Teknisyeni gibi pozisyonlara ilgi giderek artıyor.

Kariyer.net Müşteri Yönetimi ve Pazarlama Direktörü Zeynep Oran Çakıroğlu: Dijital platformda istihdam sektörü oldukça geniş ve fırsatlara açık bir sektör. Kariyer.net veritabanındaki özgeçmiş sayısı, 2013 Aralık başı itibariyle geçen yılın aynı ayına göre %12 artış göstererek 18 milyonu geçti. Sektörlere baktığımızda da olumlu bir tablo ortaya çıkıyor. Özellikle Elektrik & Elektronik sektörünün ve toplulukların yarattığı istihdam artışları sevindirici. 2013’te tüm lokomotif sektörler istihdam anlamında potansiyelini önemli ölçüde artırmayı sürdürdü. İstihdamda öncülüğü, yine uzun yıllardan bu yana olduğu gibi İnşaat ve Tekstil sektörleri yaptı. %18’lik artışla Bilişim ve %19’luk artışla Üretim sektörleri de 2013’ün sonlarına doğru rekor kırarak önemli yükseliş kaydetti. En çok aranan pozisyonların sıralamasında çok önemli bir değişiklik olmadı. Uzun yıllardan bu yana Kariyer.net’te en fazla aranan Satış Temsilcisi pozisyonu yine liderliğini korudu. Burada dikkat çekici olan ise Mağaza Müdürü ve İnsan Kaynakları pozisyonlarının 2013 yılında geçmiş yıllara oranla en çok aranan pozisyonları içinde öne çıkması.

Secretcv.com’da iş arayan adayların yüzde 21’i yani 3 buçuk milyonu yüksek okul, yüzde 5’i yani 835 bini ise meslek lisesi mezunu.Elemanonline’net veritabanına kayıtlı ise 450 bin meslek lisesi ve MYO mezunu bulunuyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 20 Şubat 2014 20:38

Gösterim: 10368


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.