Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Başka Bir Okul Mümkün Derneğinin (BBOM) eğitimde farklılık yaratmak için ortaya koyduğu modeli uygulamak isteyen aileler, eğitimciler ve gönüllüler, Ankara’da Eylül 2014’te kendi okullarını açmaya hazırlanıyor.
Adını öğrencilerinin vereceği okul, "demokratik yönetim", "ekolojik duruş", "alternatif eğitim" hedefleyen BBOM'nin ikinci okulu olacak.
İlki Eylül 2013’te Bodrum’da "Mutlu Keçi" adıyla kurulan BBOM okulu gibi Ankara’daki okul da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim verecek.
"Başka Bir Okul Mümkün Ankara Kooperatifi"nin Eğitim Koordinatörü Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tülin Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BBOM'nin “demokratik yönetim", "ekolojik duruş", "alternatif eğitim"i hedef alan modeliyle Ankara'da bir okul açmak için bir süredir çalışma yürüttüklerini anlattı.
Şener, çocuk haklarını destekleyen, çocukların doğuştan gelen meraklarını, yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini besleyen, ekolojik dengeye saygılı bir okul ve eğitim ortamı sunacak BBOM programının çocuklara, eşitlik, özgürlük, farkındalık, empati gibi değerler ve yetkinlikler kazandırmayı hedeflediğini söyledi.
Böylece çocuklar arasındaki rekabeti, kıyaslamayı, başarısızlık duygusunun azaltılacağını vurgulayan Şener, şöyle konuştu:
"Okul, ortak akıl ve emekle zenginleşen bir eğitim modeli geliştirerek yaşadığımız coğrafyaya özgü bilimsel temelli bir çözüm üretmeyi hedefleyen Başka Bir Okul Mümkün Derneğinin ikinci okulu olacak. İlki Eylül 2013’te Bodrum’da Mutlu Keçi' adıyla kurulan BBOM okulu gibi Ankara’daki okul da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim verecek.
Alternatif bir eğitim modelini hayata geçirecek bu okul, kar amacı gütmeyecek ve sahibi aileler olacak. Toplumsal çözüm odaklı ve çocuk merkezli alternatif bir eğitim modeline inanan aileler, iki ay önce BBOM Ankara Eğitim Kooperatifini kurarak İncek’te bulunan bir ilkokulu 10 yıllığına kiraladı. Okullarını önümüzdeki eğitim öğretim yılına hazırlamak amacıyla yoğun bir çalışma yürüten kooperatif üyesi ailelere farklı kesim ve meslekten yüzlerce kişi de gönüllü olarak destek veriyor. Okul meclisi ile eğitmenler, çalışanlar ve çocuklar tarafından, katılımcı bir anlayışla yönetilecek okulun sahibi ise hukuki olarak kooperatif üyesi olan aileler olacak."
Beslenmeye, doğaya önem verecekler
Okulda eylül ayında başlanacak eğitime anasınıfı, ilkokul bir ve ikinci sınıflarla başlanmasının planlandığını bildiren Şener, okulun ilk yıl en fazla 60 öğrenciyle açılacağını belirtti.
Şener, okulda kararların Okul Meclisi'nde öğrenciler ve öğretmenler tarafından verileceğini, okulun adını da çocukların koyacağını belirterek, ayrıca okul logosunun da çocuklarla hazırlanacağını kaydetti.
Okulda eğitim dışında beslenmeye ve doğaya da çok önem vereceklerini dile getiren Şener, "Endüstriyel ürünleri beslenme programımıza almayacağız. Olabildiğince yerel, doğal, mevsimine uygun bir beslenme programı yürüteceğiz. Atıkların geri kazanılması için çocuklarla ortak sistemler kuracağız. Derslerde verilen örnekler bile ekolojik duruşumuzu yansıtan örnekler olacak. Okulda tarımsal faaliyet yapabileceğimiz bir alan oluşturacağız. Okulumuz, çocuklarımızın tohumu ekip filizlendiğini gördüğü ağaçlardan meyveyi kendinin kopardığı yaşayan bir okul olacak."
Şener, 10 yıllığına kiralanan İncek’teki ilkokul bahçesinde eğitimcilerin, dernek üyelerinin, ailelerin ve gönüllülerin katılımıyla bir kermes düzenlediklerini belirterek, buradan gelen bağışlarla okulun tadilatına başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Başka Bir Okul Mümkün Derneğinin (BBOM) eğitimde farklılık yaratmak için ortaya koyduğu modeli uygulamak isteyen aileler, eğitimciler ve gönüllüler, Ankara’da Eylül 2014’te kendi okullarını açmaya hazırlanıyor.
Adını öğrencilerinin vereceği okul, "demokratik yönetim", "ekolojik duruş", "alternatif eğitim" hedefleyen BBOM'nin ikinci okulu olacak.
İlki Eylül 2013’te Bodrum’da "Mutlu Keçi" adıyla kurulan BBOM okulu gibi Ankara’daki okul da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim verecek.
"Başka Bir Okul Mümkün Ankara Kooperatifi"nin Eğitim Koordinatörü Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tülin Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, BBOM'nin “demokratik yönetim", "ekolojik duruş", "alternatif eğitim"i hedef alan modeliyle Ankara'da bir okul açmak için bir süredir çalışma yürüttüklerini anlattı.
Şener, çocuk haklarını destekleyen, çocukların doğuştan gelen meraklarını, yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini besleyen, ekolojik dengeye saygılı bir okul ve eğitim ortamı sunacak BBOM programının çocuklara, eşitlik, özgürlük, farkındalık, empati gibi değerler ve yetkinlikler kazandırmayı hedeflediğini söyledi.
Böylece çocuklar arasındaki rekabeti, kıyaslamayı, başarısızlık duygusunun azaltılacağını vurgulayan Şener, şöyle konuştu:
"Okul, ortak akıl ve emekle zenginleşen bir eğitim modeli geliştirerek yaşadığımız coğrafyaya özgü bilimsel temelli bir çözüm üretmeyi hedefleyen Başka Bir Okul Mümkün Derneğinin ikinci okulu olacak. İlki Eylül 2013’te Bodrum’da Mutlu Keçi' adıyla kurulan BBOM okulu gibi Ankara’daki okul da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak eğitim verecek.
Alternatif bir eğitim modelini hayata geçirecek bu okul, kar amacı gütmeyecek ve sahibi aileler olacak. Toplumsal çözüm odaklı ve çocuk merkezli alternatif bir eğitim modeline inanan aileler, iki ay önce BBOM Ankara Eğitim Kooperatifini kurarak İncek’te bulunan bir ilkokulu 10 yıllığına kiraladı. Okullarını önümüzdeki eğitim öğretim yılına hazırlamak amacıyla yoğun bir çalışma yürüten kooperatif üyesi ailelere farklı kesim ve meslekten yüzlerce kişi de gönüllü olarak destek veriyor. Okul meclisi ile eğitmenler, çalışanlar ve çocuklar tarafından, katılımcı bir anlayışla yönetilecek okulun sahibi ise hukuki olarak kooperatif üyesi olan aileler olacak."
Beslenmeye, doğaya önem verecekler
Okulda eylül ayında başlanacak eğitime anasınıfı, ilkokul bir ve ikinci sınıflarla başlanmasının planlandığını bildiren Şener, okulun ilk yıl en fazla 60 öğrenciyle açılacağını belirtti.
Şener, okulda kararların Okul Meclisi'nde öğrenciler ve öğretmenler tarafından verileceğini, okulun adını da çocukların koyacağını belirterek, ayrıca okul logosunun da çocuklarla hazırlanacağını kaydetti.
Okulda eğitim dışında beslenmeye ve doğaya da çok önem vereceklerini dile getiren Şener, "Endüstriyel ürünleri beslenme programımıza almayacağız. Olabildiğince yerel, doğal, mevsimine uygun bir beslenme programı yürüteceğiz. Atıkların geri kazanılması için çocuklarla ortak sistemler kuracağız. Derslerde verilen örnekler bile ekolojik duruşumuzu yansıtan örnekler olacak. Okulda tarımsal faaliyet yapabileceğimiz bir alan oluşturacağız. Okulumuz, çocuklarımızın tohumu ekip filizlendiğini gördüğü ağaçlardan meyveyi kendinin kopardığı yaşayan bir okul olacak."
Şener, 10 yıllığına kiralanan İncek’teki ilkokul bahçesinde eğitimcilerin, dernek üyelerinin, ailelerin ve gönüllülerin katılımıyla bir kermes düzenlediklerini belirterek, buradan gelen bağışlarla okulun tadilatına başlayacaklarını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Salı, 08 Nisan 2014 14:34
Gösterim: 2749
CHP Konya Milletvekili Kart, görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Milli Eğitim Müdürü ile AK Parti yönetimi hakında suç duyurusunda bulundu
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Milli Eğitim Müdürü ile AK Parti yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kart, Konya Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunda, devlet imkanlarıyla siyaset yapmaya tenezzül edilerek; 15-18 yaşındaki çocukların, öğrencilerin ellerine siyasi pankartlar tutuşturularak, okul müdürleri kanunsuz emir ve talimatlarla baskı altına alınıp; kamu bütçesinin, öğrencilerin, okulların zamanının talan edildiğini öne sürdü.
Bu yolla seçim suçu işlendiğini savunan Kart, şunları kaydetti:
"Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile İl Milli Eğitim Müdürü ve AKP yönetimleri haklarında; görevi savsama ve kötüye kullanma suretiyle haksız oy teminine yol açmak ve böylece 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 138, 152, 155 ve 156. maddelerine muhalefet ettikleri gerekçesiyle; tarafımızdan Konya Cumhuriyet Başsavcılığına 8 Nisan 2014 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur. Devlet nüfuzuyla her dönem pervasız ve cüretkar bir şekilde seçim suçu işlemeyi itiyad edinen ve bu yolla toplumda ayrışmaya yol açan AKP zihniyetine karşı; her şart altında mücadele edilmesi gerektiği düşüncesiyle, iş bu suç duyurusunun yapıldığını ve bu duyurunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Konya Milletvekili Kart, görevi kötüye kullandıkları iddiasıyla Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Milli Eğitim Müdürü ile AK Parti yönetimi hakında suç duyurusunda bulundu
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve İl Milli Eğitim Müdürü ile AK Parti yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kart, Konya Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı suç duyurusunda, devlet imkanlarıyla siyaset yapmaya tenezzül edilerek; 15-18 yaşındaki çocukların, öğrencilerin ellerine siyasi pankartlar tutuşturularak, okul müdürleri kanunsuz emir ve talimatlarla baskı altına alınıp; kamu bütçesinin, öğrencilerin, okulların zamanının talan edildiğini öne sürdü.
Bu yolla seçim suçu işlendiğini savunan Kart, şunları kaydetti:
"Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Konya Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile İl Milli Eğitim Müdürü ve AKP yönetimleri haklarında; görevi savsama ve kötüye kullanma suretiyle haksız oy teminine yol açmak ve böylece 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 138, 152, 155 ve 156. maddelerine muhalefet ettikleri gerekçesiyle; tarafımızdan Konya Cumhuriyet Başsavcılığına 8 Nisan 2014 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur. Devlet nüfuzuyla her dönem pervasız ve cüretkar bir şekilde seçim suçu işlemeyi itiyad edinen ve bu yolla toplumda ayrışmaya yol açan AKP zihniyetine karşı; her şart altında mücadele edilmesi gerektiği düşüncesiyle, iş bu suç duyurusunun yapıldığını ve bu duyurunun takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız."
Son Güncelleme: Salı, 08 Nisan 2014 12:45
Gösterim: 1068
Malatya Fen Lisesi’nden Oğuz Türkyılmaz, YGS’de 3 alanda birinci oldu. Türkyılmaz, “Başarılı olmayı bekliyordum ama birinci olmayı hayal etmiyordum. Hedefim tıp okumak” dedi.
ÖSYM, YGS birincilerini basına açıklamadı ama adayların sonuç kartlarında sıralamaları yer aldı. Bu nedenle dereceye giren öğrenciler de sonuçların açıklanmasının ardından belli olmaya başladı. Buna göre, Malatya Fen Lisesi’nden Oğuz Türkyılmaz YGS-3, YGS-4 ve YGS-5 birincisi oldu. Türkyılmaz, YGS-6 ve YGS-1’de ikinci olurken, YGS-2’de de beşinci sırada yer aldı.
Sonuçların ardından duygularını Hürriyet’e anlatan Oğuz Türkyılmaz şunları söyledi:
“Başarılı olmayı bekliyordum ama birinci olmayı hayal etmiyordum. Heyecanlı ve mutluyum. Deneme sınavlarında da başarılı oluyordum ama tabii şu ana kadar girdiğim sınavlar içinde en iyisi ÖSYM’nin yaptığı gerçek YGS oldu. Geçen sene Fem Dershanesi’ne gitmeye başladım. YGS’ye bir ay kalana kadar günde 5 saat ders çalışıyordum, son bir ayda tempoyu arttırdım. Annem emekli sınıf öğretmeni, babam jeoloji mühendisi. Bir abim var İnönü Üniversitesi’nde tıp okuyor. Ben küçükken babam bir kalp ameliyatı geçirmişti, küçük olduğum için etkilenmiştim. O nedenle ben de tıp okumak, doktor olmak istiyorum.”
Öte yandan İstanbul Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’nden Salih Akyel, YGS-2’den Türkiye ikincisi, Mersin Eyüp Aygar Fen Lisesi'nden Şafak Ceren Uslu YGS-3 üçüncüsü, İstanbul Erkek Lisesi’nden Fatih Dinç YGS-6 üçüncüsü, İstanbul Fatih Koleji’nden Mustafa Şenyurt da YGS-5 üçüncüsü olduğu öğrenildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Malatya Fen Lisesi’nden Oğuz Türkyılmaz, YGS’de 3 alanda birinci oldu. Türkyılmaz, “Başarılı olmayı bekliyordum ama birinci olmayı hayal etmiyordum. Hedefim tıp okumak” dedi.
ÖSYM, YGS birincilerini basına açıklamadı ama adayların sonuç kartlarında sıralamaları yer aldı. Bu nedenle dereceye giren öğrenciler de sonuçların açıklanmasının ardından belli olmaya başladı. Buna göre, Malatya Fen Lisesi’nden Oğuz Türkyılmaz YGS-3, YGS-4 ve YGS-5 birincisi oldu. Türkyılmaz, YGS-6 ve YGS-1’de ikinci olurken, YGS-2’de de beşinci sırada yer aldı.
Sonuçların ardından duygularını Hürriyet’e anlatan Oğuz Türkyılmaz şunları söyledi:
“Başarılı olmayı bekliyordum ama birinci olmayı hayal etmiyordum. Heyecanlı ve mutluyum. Deneme sınavlarında da başarılı oluyordum ama tabii şu ana kadar girdiğim sınavlar içinde en iyisi ÖSYM’nin yaptığı gerçek YGS oldu. Geçen sene Fem Dershanesi’ne gitmeye başladım. YGS’ye bir ay kalana kadar günde 5 saat ders çalışıyordum, son bir ayda tempoyu arttırdım. Annem emekli sınıf öğretmeni, babam jeoloji mühendisi. Bir abim var İnönü Üniversitesi’nde tıp okuyor. Ben küçükken babam bir kalp ameliyatı geçirmişti, küçük olduğum için etkilenmiştim. O nedenle ben de tıp okumak, doktor olmak istiyorum.”
Öte yandan İstanbul Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’nden Salih Akyel, YGS-2’den Türkiye ikincisi, Mersin Eyüp Aygar Fen Lisesi'nden Şafak Ceren Uslu YGS-3 üçüncüsü, İstanbul Erkek Lisesi’nden Fatih Dinç YGS-6 üçüncüsü, İstanbul Fatih Koleji’nden Mustafa Şenyurt da YGS-5 üçüncüsü olduğu öğrenildi.
Son Güncelleme: Salı, 01 Nisan 2014 12:24
Gösterim: 1277
Üst Kurulun "Vatandaş Bildirimleri Değerlendirme Raporu"na göre, izleyiciler, şubatta en çok Samanyolu TV'yi ve burada yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisine tepki gösterdi
İzleyici, şubatta en çok Samanyolu TV ile bu kanalda yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisini şikayet etti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) "Vatandaş Bildirimleri Değerlendirme Raporu"na göre, şubatta RTÜK İletişim Merkezine, 4441178 çağrı merkezi ve elektronik posta yoluyla toplam 10 bin 132 bildirim yapıldı.
Bir önceki aya kıyasla şikayet oranında yüzde 89 artış yaşanan dramatik diziler, 5 bin 689 bildirimle birinci oldu.
Haber bültenlerine yönelik bildirim sayısı yüzde 9 azalarak, ikinci sıraya geriledi. ATV Ana Haber bülteninde Justin Bieber isimli Kanadalı şarkıcıya yönelik "atarlı ergen" ifadesi yoğun tepki çekerek, önceki ay haber bültenine yapılan bildirim sayısının yükselmesine neden olmuştu.
Üçüncü sırada, bir önceki aya oranla yüzde 55 düşüş gösteren direnç yarışmaları bulunurken, doğrudan satış reklamları da 564 bildirimle sırayı takip etti.
STV'ye yönelik bildirimler 10 kat arttı
Şubatta en fazla bildirim, STV için yapıldı. Kanala yönelik bildirimler bir önceki aya göre 10 kat artarak, 4 bin 394'e yükseldi.
Bu bildirimlerin yüzde 94'ünde, Şefkat Tepe dizisinin 11 Şubat'ta yayınlanan bölümünde, Hz. Muhammed'in bir ışık huzmesi şeklinde gösterilerek kamyonete bindirilmesi şikayet edildi.
İzleyicilerin yüzde 59'u diziyi "genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırılık" sebebiyle, yüzde 11'i de programda "ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farklılıklarının, toplumda nefret duyguları oluşturacak biçimde kullanmak" sebebiyle RTÜK'e şikayet etti. Bildirimde bulunanların yüzde 20'si programın kaldırılmasını istedi.
Üst Kurul, yoğun şikayet alan diziye, ilgili kanunun "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz" şeklindeki maddesi gereğince uyarı müeyyidesi uygulanması kararı vermişti.
STV'den sonra ikinci sıraya 943 bildirimle Kanal D yerleşirken, bildirimlerin 407'si ise Seda Sayan'ın sunduğu "Kaynana Gelin Seda'ya Gelin" programına yapıldı.
RTÜK, yoğun bildirim alan Seda Sayan'ın programı nedeniyle Kanal D'ye şimdiye kadar bir kez uyarı, 3 kez de idari para cezası vermişti.
Köpeğe verilen "Mahmut" ismine tepki
En çok bildirim alan diğer kanallar ise sırasıyla yüzde 6,4 ile ATV, yüzde 5,5 ile Star TV, yüzde 4,3 ile Fox TV ve yüzde 3,9 ile Show TV oldu.
ATV'de 286 bildirimle haberler ilk sırada yer alırken, onu 206 bildirim ile "Kurtlar Vadisi" dizisi takip etti.
Star TV'de 215 bildirimle "Muhteşem Yüzyıl", Fox TV'de 217 bildirimle "Esra Erol'la Evlen Benimle" programları ilk sırada yer aldı.
Show TV'de ise en çok şikayeti 205 bildirimle "Güldür Güldür" adlı mizah programı aldı. Programa yapılan bildirimler incelendiğinde izleyicilerin Hz. Muhammed'in isimlerinden "Mahmut" adının dizide bir köpeğe verilmesinden şikayetçi oldukları anlaşıldı.
En dikkat çekici artış
Şubattaki bildirimlerin yüzde 34,6'sında yayınlanan programın "genel ahlaka ve ailenin korunması" ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
Yüzde 14,5'inde "programın yayından kaldırılması gerektiği", yüzde 7,2'sinde ise "çocuk ve gençlerin gelişimlerini olumsuz etkileyecek yayınlar olduğu" ifade edildi.
"Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep, farklılıklarını, toplumda nefret duyguları oluşturacak biçimde kullanmak" kriteri kapsamında yapılan şikayetler, önceki aya kıyasla 5 kat artarak yüzde 4,7 oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Üst Kurulun "Vatandaş Bildirimleri Değerlendirme Raporu"na göre, izleyiciler, şubatta en çok Samanyolu TV'yi ve burada yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisine tepki gösterdi
İzleyici, şubatta en çok Samanyolu TV ile bu kanalda yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisini şikayet etti.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) "Vatandaş Bildirimleri Değerlendirme Raporu"na göre, şubatta RTÜK İletişim Merkezine, 4441178 çağrı merkezi ve elektronik posta yoluyla toplam 10 bin 132 bildirim yapıldı.
Bir önceki aya kıyasla şikayet oranında yüzde 89 artış yaşanan dramatik diziler, 5 bin 689 bildirimle birinci oldu.
Haber bültenlerine yönelik bildirim sayısı yüzde 9 azalarak, ikinci sıraya geriledi. ATV Ana Haber bülteninde Justin Bieber isimli Kanadalı şarkıcıya yönelik "atarlı ergen" ifadesi yoğun tepki çekerek, önceki ay haber bültenine yapılan bildirim sayısının yükselmesine neden olmuştu.
Üçüncü sırada, bir önceki aya oranla yüzde 55 düşüş gösteren direnç yarışmaları bulunurken, doğrudan satış reklamları da 564 bildirimle sırayı takip etti.
STV'ye yönelik bildirimler 10 kat arttı
Şubatta en fazla bildirim, STV için yapıldı. Kanala yönelik bildirimler bir önceki aya göre 10 kat artarak, 4 bin 394'e yükseldi.
Bu bildirimlerin yüzde 94'ünde, Şefkat Tepe dizisinin 11 Şubat'ta yayınlanan bölümünde, Hz. Muhammed'in bir ışık huzmesi şeklinde gösterilerek kamyonete bindirilmesi şikayet edildi.
İzleyicilerin yüzde 59'u diziyi "genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırılık" sebebiyle, yüzde 11'i de programda "ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farklılıklarının, toplumda nefret duyguları oluşturacak biçimde kullanmak" sebebiyle RTÜK'e şikayet etti. Bildirimde bulunanların yüzde 20'si programın kaldırılmasını istedi.
Üst Kurul, yoğun şikayet alan diziye, ilgili kanunun "Toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz" şeklindeki maddesi gereğince uyarı müeyyidesi uygulanması kararı vermişti.
STV'den sonra ikinci sıraya 943 bildirimle Kanal D yerleşirken, bildirimlerin 407'si ise Seda Sayan'ın sunduğu "Kaynana Gelin Seda'ya Gelin" programına yapıldı.
RTÜK, yoğun bildirim alan Seda Sayan'ın programı nedeniyle Kanal D'ye şimdiye kadar bir kez uyarı, 3 kez de idari para cezası vermişti.
Köpeğe verilen "Mahmut" ismine tepki
En çok bildirim alan diğer kanallar ise sırasıyla yüzde 6,4 ile ATV, yüzde 5,5 ile Star TV, yüzde 4,3 ile Fox TV ve yüzde 3,9 ile Show TV oldu.
ATV'de 286 bildirimle haberler ilk sırada yer alırken, onu 206 bildirim ile "Kurtlar Vadisi" dizisi takip etti.
Star TV'de 215 bildirimle "Muhteşem Yüzyıl", Fox TV'de 217 bildirimle "Esra Erol'la Evlen Benimle" programları ilk sırada yer aldı.
Show TV'de ise en çok şikayeti 205 bildirimle "Güldür Güldür" adlı mizah programı aldı. Programa yapılan bildirimler incelendiğinde izleyicilerin Hz. Muhammed'in isimlerinden "Mahmut" adının dizide bir köpeğe verilmesinden şikayetçi oldukları anlaşıldı.
En dikkat çekici artış
Şubattaki bildirimlerin yüzde 34,6'sında yayınlanan programın "genel ahlaka ve ailenin korunması" ilkesine aykırı olduğu belirtildi.
Yüzde 14,5'inde "programın yayından kaldırılması gerektiği", yüzde 7,2'sinde ise "çocuk ve gençlerin gelişimlerini olumsuz etkileyecek yayınlar olduğu" ifade edildi.
"Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep, farklılıklarını, toplumda nefret duyguları oluşturacak biçimde kullanmak" kriteri kapsamında yapılan şikayetler, önceki aya kıyasla 5 kat artarak yüzde 4,7 oldu.
Son Güncelleme: Cumartesi, 05 Nisan 2014 12:47
Gösterim: 1874
Samsung ve UNESCO eğitim, kültür ve toplum alanındaki küresel sorunlara dair çözüm geliştirmek için el ele veriyor
Samsung Electronics ve UNESCO, gelişmekte olan ülkelerde öğrenim gören öğrencilerin daha iyi ve kaliteli eğitim şartlarına erişimlerini sağlamak amacıyla, UNESCO’nın alandaki uzmanlığını, SAMSUNG’un Akıllı Okul tesis ve çözümleriyle buluşturan bir ortaklığa imza atıyor. Ortaklık ile UNESCO’nun ‘Eğitim’, ‘Kültür’, ‘Doğal Bilimler’, ‘Sosyal ve Beşeri Bilimler’, ‘Bilgi ve İletişim’den oluşan beş ana program koluna doğrudan destek sağlanacak.
Samsung’un Kurumsal Vatandaşlık Birimi Başkanı Seok Pil Kim ile UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova anlaşmayı 16 Mart 2014 tarihinde Dubai’de gerçekleştirilen “Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu”nda imzaladılar.
Samsung Kurumsal Vatandaşlık Birimi Başkanı Seok Pil Kim konuyla ilgili şunları söyledi: “Samsung için eğitim, refah içinde yaşanabilir, sürdürülebilir ve sağlam toplumlar oluşturmak üzere insanların potansiyellerini gerçekleştirebilmelerinin temelindedir. Samsung ile UNESCO’nun paylaştıkları eğitim ve kültür vizyonu, bu ortaklığın bütün dünyadaki toplumlara anlamlı katkılarda bulunmasını sağlayacak, gençlere kendi geleceklerinin sorumluluğunu almaları için ilham verecektir” diye konuştu.
UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova, “UNESCO ile Samsung arasındaki anlaşma 21. yüzyılda ihtiyacımız olan bilgi toplumlarının temellerinin sağlamlaştırılması için gerekli yenilikçi ittifakların başarılı bir örneğidir. Bu proje, mobil teknolojilerin olağanüstü gücü ve erişimini eğitim sistemlerine entegre etmemize ve dünyanın her yerindeki kız ve erkek çocuklarına, kadın ve erkeklere kaliteli öğrenme olanakları sağlamamıza yardımcı olacak” dedi.
Daha iyi bir eğitim ortamı
Samsung, dijital uçurumu kapatmayı amaçlayarak ileri seviyede bir eğitim ortamı sunan Samsung Okulları, ve gençler için kaliteli bir mesleki eğitim imkanı sağlayan Teknoloji Enstitüleri gibi insiyatifleri ile daha iyi bir küresel toplum yaratılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Samsung ayrıca eğitim alanında Rusya’daki engelli çocuklar için evde okul uygulaması, Fransa’da uzun süre hastanede yatan çocuklar için Akıllı Okullar ve Güney Doğu Asya’daki Dijital Kitaplıklar gibi girişimleri de gerçekleştiriyor.
UNESCO’nun Mobil Öğrenme girişimi, mobil cihazlarla öğrenme sürecini destekleyerek herkes için kaliteli eğitimi erişilebilir kılmayı hedeflemekte. İlerleyen dönemde projenin kültür ve fen bilimlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülüyor. Samsun ve UNESCO, daha önce de, Vietnam’da sürdürülebilir kalkınma için eğitim ve ticaret yollarının tarihçesine ilişkin bilgilerin korunmasını amaçlayan Silk Road Online Platform’u (İpek Yolu Online Platformu) gibi çeşitli projelerde birlikte çalışmışlardı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Samsung ve UNESCO eğitim, kültür ve toplum alanındaki küresel sorunlara dair çözüm geliştirmek için el ele veriyor
Samsung Electronics ve UNESCO, gelişmekte olan ülkelerde öğrenim gören öğrencilerin daha iyi ve kaliteli eğitim şartlarına erişimlerini sağlamak amacıyla, UNESCO’nın alandaki uzmanlığını, SAMSUNG’un Akıllı Okul tesis ve çözümleriyle buluşturan bir ortaklığa imza atıyor. Ortaklık ile UNESCO’nun ‘Eğitim’, ‘Kültür’, ‘Doğal Bilimler’, ‘Sosyal ve Beşeri Bilimler’, ‘Bilgi ve İletişim’den oluşan beş ana program koluna doğrudan destek sağlanacak.
Samsung’un Kurumsal Vatandaşlık Birimi Başkanı Seok Pil Kim ile UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova anlaşmayı 16 Mart 2014 tarihinde Dubai’de gerçekleştirilen “Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu”nda imzaladılar.
Samsung Kurumsal Vatandaşlık Birimi Başkanı Seok Pil Kim konuyla ilgili şunları söyledi: “Samsung için eğitim, refah içinde yaşanabilir, sürdürülebilir ve sağlam toplumlar oluşturmak üzere insanların potansiyellerini gerçekleştirebilmelerinin temelindedir. Samsung ile UNESCO’nun paylaştıkları eğitim ve kültür vizyonu, bu ortaklığın bütün dünyadaki toplumlara anlamlı katkılarda bulunmasını sağlayacak, gençlere kendi geleceklerinin sorumluluğunu almaları için ilham verecektir” diye konuştu.
UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova, “UNESCO ile Samsung arasındaki anlaşma 21. yüzyılda ihtiyacımız olan bilgi toplumlarının temellerinin sağlamlaştırılması için gerekli yenilikçi ittifakların başarılı bir örneğidir. Bu proje, mobil teknolojilerin olağanüstü gücü ve erişimini eğitim sistemlerine entegre etmemize ve dünyanın her yerindeki kız ve erkek çocuklarına, kadın ve erkeklere kaliteli öğrenme olanakları sağlamamıza yardımcı olacak” dedi.
Daha iyi bir eğitim ortamı
Samsung, dijital uçurumu kapatmayı amaçlayarak ileri seviyede bir eğitim ortamı sunan Samsung Okulları, ve gençler için kaliteli bir mesleki eğitim imkanı sağlayan Teknoloji Enstitüleri gibi insiyatifleri ile daha iyi bir küresel toplum yaratılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor. Samsung ayrıca eğitim alanında Rusya’daki engelli çocuklar için evde okul uygulaması, Fransa’da uzun süre hastanede yatan çocuklar için Akıllı Okullar ve Güney Doğu Asya’daki Dijital Kitaplıklar gibi girişimleri de gerçekleştiriyor.
UNESCO’nun Mobil Öğrenme girişimi, mobil cihazlarla öğrenme sürecini destekleyerek herkes için kaliteli eğitimi erişilebilir kılmayı hedeflemekte. İlerleyen dönemde projenin kültür ve fen bilimlerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi öngörülüyor. Samsun ve UNESCO, daha önce de, Vietnam’da sürdürülebilir kalkınma için eğitim ve ticaret yollarının tarihçesine ilişkin bilgilerin korunmasını amaçlayan Silk Road Online Platform’u (İpek Yolu Online Platformu) gibi çeşitli projelerde birlikte çalışmışlardı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 26 Mart 2014 12:29
Gösterim: 1118
Diğer Makaleler...
