Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
8 Mart 2014 tarihinde yapılacak Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) başvuruları 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacak
ÖSYM, Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) başvurularının 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacağını duyurdu. JANA, 8 Mart 2014 tarihinde ÖSYM tarafından yapılacak. JANA Kılavuzu, başvuru tarihleri arasında ÖSYM’nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinde yayınlanacak.
ÖSYM’den yapılan JANA duyurusu şöyle;
8 Mart 2014 tarihinde yapılacak 2014 Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı’na (2014-JANA) başvurular, 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacaktır.
Bu amaçla hazırlanan Kılavuz, başvuru tarihleri arasında ÖSYM’nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinden yayımlanacaktır.
Başvurular, Kılavuzda yer alan kurallara göre yapılacaktır. Bu sınava başvuru yapacak adayların ilgili kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.
Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
8 Mart 2014 tarihinde yapılacak Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) başvuruları 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacak
ÖSYM, Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı (JANA) başvurularının 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacağını duyurdu. JANA, 8 Mart 2014 tarihinde ÖSYM tarafından yapılacak. JANA Kılavuzu, başvuru tarihleri arasında ÖSYM’nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinde yayınlanacak.
ÖSYM’den yapılan JANA duyurusu şöyle;
8 Mart 2014 tarihinde yapılacak 2014 Jandarma Okullar Komutanlığı Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı’na (2014-JANA) başvurular, 20-31 Ocak 2014 tarihleri arasında yapılacaktır.
Bu amaçla hazırlanan Kılavuz, başvuru tarihleri arasında ÖSYM’nin http://www.osym.gov.trİnternet adresinden yayımlanacaktır.
Başvurular, Kılavuzda yer alan kurallara göre yapılacaktır. Bu sınava başvuru yapacak adayların ilgili kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekmektedir.
Adaylara ve kamuoyuna duyurulur.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ocak 2014 10:29
Gösterim: 5574
Dershanelerin dönüşümüyle ilgili tasarı tamamlandı. Bu hafta içinde Başakan’a sunulacak tasarıyla dershanelerin dönüşümü sürecinde; 1'inci, 5'inci ve 9'uncu sınıfa başlayan tüm öğrencilerin masraflarını devlet karşılayacak.
Dershanelerin dönüşümüyle ilgili tasarı tamamlandı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu hafta içinde taslağı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunacak.
NTV’nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüşümünü teşvik için 1-5-9 formülü getiriyor.
Dönüşüm sürecinde, Türkiye'deki bütün özel okulların 1, 5 ve 9'uncu sınıflarına kayıt yaptıran bütün öğrencilerin masraflarını devlet karşılayacak.
Maliye Bakanlığı her bir öğrenci için devlete maliyeti doğrultusunda yaklaşık 3 bin lira ödeme yapacak.
Teşvik, bu yıldan itibaren dört yıl boyunca devam edecek. Bu da sadece bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi durumunda bile 3 bin 800 şubeyi dolduracak öğrenci için ödeme yapılacağı anlamına geliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı dershanelerin dönüşümü tasarısını tamamladı.
Çalışmanın en dikkat çeken bölümü, özel okula dönüşüm için verilecek teşviklere yönelik.
Tasarının Meclis'te kabul edilmesini ardından gündeme gelecek teşvik paketinin ayrıntıları da netleşti. Arsa yardımı bu teşvikler arasında.
Teşvik miktarları illere göre, öğrenci kapasitesi, sınıfların doluluk oranı dolayısıyla da özel okul ihtiyacına göre belirlenecek.
Taslakta dönüşüm seçenekleri de çoğaltıldı. Dershaneler; özel okulun yanı sıra yurt, anaokulu, kurs ve etüd merkezlerine de dönüşebilecek.
Ancak etüd merkezlerine 12 yaş sınırı getirilecek. Ücretsiz etüd merkezleri ise varlığını sürdürebilecek.
Dönüşüm sürecinde işsiz kalan öğretmenler en az 5 yıl çalışmış olma şartıyla halk eğitim merkezlerinde istihdam edilecek.
Pedagojik formasyonu olmayan öğretmenlere formasyon eğitimi verilecek. Bu öğretmenler, halk eğitim merkezlerindeki takviye kurslarda görevlendirilecek.
Kira kontratı devam eden dershaneler, mekanlarını Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilebilecek. Bakanlık da buralarda halk eğitim merkezleri kuracak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Dershanelerin dönüşümüyle ilgili tasarı tamamlandı. Bu hafta içinde Başakan’a sunulacak tasarıyla dershanelerin dönüşümü sürecinde; 1'inci, 5'inci ve 9'uncu sınıfa başlayan tüm öğrencilerin masraflarını devlet karşılayacak.
Dershanelerin dönüşümüyle ilgili tasarı tamamlandı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu hafta içinde taslağı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sunacak.
NTV’nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüşümünü teşvik için 1-5-9 formülü getiriyor.
Dönüşüm sürecinde, Türkiye'deki bütün özel okulların 1, 5 ve 9'uncu sınıflarına kayıt yaptıran bütün öğrencilerin masraflarını devlet karşılayacak.
Maliye Bakanlığı her bir öğrenci için devlete maliyeti doğrultusunda yaklaşık 3 bin lira ödeme yapacak.
Teşvik, bu yıldan itibaren dört yıl boyunca devam edecek. Bu da sadece bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi durumunda bile 3 bin 800 şubeyi dolduracak öğrenci için ödeme yapılacağı anlamına geliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı dershanelerin dönüşümü tasarısını tamamladı.
Çalışmanın en dikkat çeken bölümü, özel okula dönüşüm için verilecek teşviklere yönelik.
Tasarının Meclis'te kabul edilmesini ardından gündeme gelecek teşvik paketinin ayrıntıları da netleşti. Arsa yardımı bu teşvikler arasında.
Teşvik miktarları illere göre, öğrenci kapasitesi, sınıfların doluluk oranı dolayısıyla da özel okul ihtiyacına göre belirlenecek.
Taslakta dönüşüm seçenekleri de çoğaltıldı. Dershaneler; özel okulun yanı sıra yurt, anaokulu, kurs ve etüd merkezlerine de dönüşebilecek.
Ancak etüd merkezlerine 12 yaş sınırı getirilecek. Ücretsiz etüd merkezleri ise varlığını sürdürebilecek.
Dönüşüm sürecinde işsiz kalan öğretmenler en az 5 yıl çalışmış olma şartıyla halk eğitim merkezlerinde istihdam edilecek.
Pedagojik formasyonu olmayan öğretmenlere formasyon eğitimi verilecek. Bu öğretmenler, halk eğitim merkezlerindeki takviye kurslarda görevlendirilecek.
Kira kontratı devam eden dershaneler, mekanlarını Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilebilecek. Bakanlık da buralarda halk eğitim merkezleri kuracak.
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ocak 2014 12:22
Gösterim: 2913
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, görev yerleri değiştirilen il milli eğitim müdürlerine ilişkin "Önceden planlanmış yer değiştirme niyetlerimiz vardı. Onların bir kısımını uygulamaya koyduk, daha da koyacaklarımız var. Bunları son günlerin aktüalitesiyle nitelendirerek değerlendirmek doğru olmaz" dedi.
Avcı, MEB Şura Salonu'nda düzenlenen 3. Grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni'nden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İl Milli Eğitim Müdürleri ve bakanlık müşavirlerinin görev değişikliğine ilişkin soru üzerine Avcı, şöyle konuştu:
"Milli Eğitim Bakanlığında yapılmış ve yapılacak atamalar, çok önceden planlanmış ve doğrusu muhattapları tarafından da beklenen atamalardı. Biz özellikle bu yıl biliyorsunuz SBS'yi kaldırdık. Bunun yerine yeni bir uygulama başlattık. Bu gerçekten çok kapsamlı bir organizasyon gerektiriyor. O nedenle aslında bu atamaların yazın yapılması gerekiyordu. Fakat il milli eğitim müdürlerimizin kendi bulundukları yerde bu sınav organizasyonunu rahatça gerçekleştirebilmeleri için özellikle geciktirdik. Kendileri de bu gecikmenin nedenini biliyorlar."
İl milli eğitim müdürlerinin bir kısmının vekaleten, bir kısmının da görevlendirmeyle çalıştığını, bunun da özlük hakları konusunda sıkıntı yarattığını aktaran Avcı, görevlendirmeyle ve vekaleten görev yapan il müdürlerinin, asaleten atanan müdürlerin özlük haklarına sahip olmadığını kaydetti.
Bu nedenle il milli eğitim müdürleriyle yaptıkları toplantılarda, düzenleme konusunu kendileriyle paylaştıklarını ifade eden Avcı, değişikliklerin onların da talepleri olduğunu söyledi.
Herkesin durumunu netleştirmek istediğini dile getiren Avcı, "İl milli eğitim müdürlerimiz ve bakanlık müşavirlerimiz ve çalışanlarımızla ilgili, grup başkanlıklarımızla ilgili önceden planlanmış yer değiştirme niyetlerimiz vardı. Onların bir kısımını uygulamaya koyduk, daha da koyacaklarımız var. Bunları son günlerin aktüalitesiyle nitelendirerek değerlendirmek doğru olmaz" diye konuştu.
Ne kadar değişiklik olacağına ilişkin soru üzerine Avcı, il milli eğitim müdürlerinin büyük bir bölümünün, vekaleten veya görevlendirmeyle çalıştıkları için onların da durumlarını peyderpey değerlendirip, asaleten atanması uygun olanları asaleten atayacaklarını, yer değiştirmesi gerekenlerin yerlerini değiştireceklerini veya yerlerine yeni görevlilerin getirileceğini söyledi.
Ankara’da şube müdürlüklerinde görev değişikliği olduğunun hatırlatılması üzerine Avcı, "O da yine görevlendirmedir. Bakın bizde görevlendirme illerde valilik onayıyla yapılır. Dolayısıyla Ankara İl Müdürlüğünde yapılan şube müdürlerine ilişkin görevlendirme iptali meselesi de aynı çercevededir” diye konuştu.
Dershanelerle ilgili açıklama
Bakan Avcı, dershanelere ilişkin takvimin netleşip netleşmediği ve bu ay içerisinde Meclis'e sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin soruyu da “Onun için çalışıyoruz büyük ölçüde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz” şeklinde yanıtladı.
Aralıkta dershanelerin fiziki ve beşeri altyapılarına ilişkin anketlerle ve görevliler aracılığıyla envanter çalışması yapıldığını hatırlatan Avcı, kaç dersiliğin bulunduğunu, müstakil bina mı olup olmadığı, öğretim kadrosunun durumu gibi bilgilerin derlendiğini belirtti.
İlgili sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dershane temsilcileriyle son bulguların paylaşıldığını aktaran Avcı, "Onlardan da görüşlerini aldık, görüşler değerlendirildikten sonra taslak çalışmamızı nihayetlendirip Bakanlar Kuruluna sunacağız. Takvim daha önceden öngördüğümüz biçimde aksamadan sürüyor. Gün söyleyemem ama bir hafta, 10 gün içinde bunların hepsini derleyip, toplayıp netleştirmiş oluruz" diye konuştu.
Avcı, bazı dershane sahipleri ve işletmecilerinin fiziki altyapılarının, yurt olmaya da müsait olduğunu için dönüşülebilinecek kurum seçenekleri arasına yurtların da konulması yönünde talepleri olduğunu ifade etti.
Dershanelerle ilgili çalışmanın kamuoyla paylaşılıp paylaşılmayacağının sorulması üzerine Avcı, "Gayet tabii. İlgili kamuoyuyla paylaşacağız. Daha önce hatırlarsanız geçtiğimiz ay içerisinde 4 büyük dershane derneğinin şemsiye kuruluşlarıyla toplantı yapmıştık. Orada kendileriyle bunu paylaştık. Bu önerileri aldıktan sonra taslağımıza nihai biçimi vermeden önce onlarla tekrar görüşeceğimizi söylemiştik. Nihai istişaremizi de onlarla daha önce konuştuğumuz şekilde yapacağız. Onu da bir hafta 10 gün içerisinde yaparız" yanıtını verdi.
"Seçenekleri, bütün bu dershane türlerine uyabilcek şekilde zenginleştirmeye gayret ettik"
Dershanelere sunulacak dönüşülebilecek kurum önerilerinin genişletilip genişletilmediğinin sorulması üzerine Avcı, başka önerilerin de bulunduğunu ifade etti.
Bakan Avcı, istihdam edilemeyen öğretmenlerin halk eğitimlerde istihdam edilip edilmeyeceğinin ve bu konuda ayrıntılarda değişiklik olup olmadığına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Yok. Sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan, dershane işletmecilerinden gelen öneriler var. Bunların hepsini tasnif ediyoruz. Dershane sektörü hep aynı türden kuruluşlardan oluşmuyor. Kendi içlerinde ciddi farklılıklar gösteriyor. Bunların her birinin hangi tür dershanelere dönüşebileceği konusunda önerilenler de farklılaşıyor. Bazıları özel okula dönüşme imkanına, kabiliyetine, altyapısına sahip bazıları sadece bir anaokulu olabilecek ölçekte altyapıya sahip. Dolayısıyla biz bu seçenekleri bütün bu dershane türlerine uyabilcek şekilde zenginleştirmeye gayret ettik"
Dershanelerin yüzde 20'si özel okula dönüşebilir nitelikte
Dershanelerin kaçının özel okula dönüşebileceğinin sorulması üzerine Avcı, daha önceki envanter çalışmasındaki ilk bulguların en fazla yüzde 20'nin yani 5'te birinin özel okula dönüşebilir nitelikte olduğunu gösterdiğini, son çalışmalarında da benzer sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Dönüşme kabiliyetine haiz olan herkesin illa özel okula da dönüşmeyi istemediğinin altını çizen Avcı, mevcut dershanelerin 5'te birinin, özel okula dönüşmeye uygun olduğunü düşündüklerini ifade etti.
Nihai kararın işletme sahiplerine ait olduğunu vurgulayan Avcı, özel olmak istemeyenlerin etüt eğitim merkezi, anaokulu, farklı bir kurs veya açık lise seçeneklerinden kararlarını vereceğini dile getirdi.
Özel okula dönüşmek için geçici bir süre özel okul açma kriterlerini esneteceklerine işaret eden Avcı, bu kriterle özel okula dönüşmek isteyenlerin sayısının artabileceğini kaydetti.
Dershanelerin dönüşemediği takdirde 2015'te de açık lise olarak faaliyet gösterip gösteremeyeceklerine ilişkin soruyu da Avcı, "Zaten 2015 Eylül'ünden itibaren dönüşmeye başlayacaklar. 2014-2015 eğitim öğretim yılında dönüşebilenlere farklı teşvikler uygulanacak" diye yanıtladı.
Bakan Avcı'nın tüm dershanelerden, Eylül 2015'ten itibaren kendilerine sunulan seçeneklere karar vermelerini ve dönüşmek için gerekli düzenlemeyi yapmalarını beklediklerini kaydetti.
Avcı, program öncesi de bir gazetecinin, dershanelerin envanter çalışmasının tamamlanıp tamamlanmadığına sorusuna, "Bir iki tane eksiğimiz kaldı. Seçenekleri olabildiğince çoğaltmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla sahada yapılan araştırmalarda hangi dershane fiziki altyapı olarak hangi kuruma dönüşebilirle ilgili hem kendi önerileri var hem de bizim tespitlerimiz var. Bunları paylaşıyoruz. Bir hafta içerisinde tamamlanmış olur" yanıtını verdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, görev yerleri değiştirilen il milli eğitim müdürlerine ilişkin "Önceden planlanmış yer değiştirme niyetlerimiz vardı. Onların bir kısımını uygulamaya koyduk, daha da koyacaklarımız var. Bunları son günlerin aktüalitesiyle nitelendirerek değerlendirmek doğru olmaz" dedi.
Avcı, MEB Şura Salonu'nda düzenlenen 3. Grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni'nden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İl Milli Eğitim Müdürleri ve bakanlık müşavirlerinin görev değişikliğine ilişkin soru üzerine Avcı, şöyle konuştu:
"Milli Eğitim Bakanlığında yapılmış ve yapılacak atamalar, çok önceden planlanmış ve doğrusu muhattapları tarafından da beklenen atamalardı. Biz özellikle bu yıl biliyorsunuz SBS'yi kaldırdık. Bunun yerine yeni bir uygulama başlattık. Bu gerçekten çok kapsamlı bir organizasyon gerektiriyor. O nedenle aslında bu atamaların yazın yapılması gerekiyordu. Fakat il milli eğitim müdürlerimizin kendi bulundukları yerde bu sınav organizasyonunu rahatça gerçekleştirebilmeleri için özellikle geciktirdik. Kendileri de bu gecikmenin nedenini biliyorlar."
İl milli eğitim müdürlerinin bir kısmının vekaleten, bir kısmının da görevlendirmeyle çalıştığını, bunun da özlük hakları konusunda sıkıntı yarattığını aktaran Avcı, görevlendirmeyle ve vekaleten görev yapan il müdürlerinin, asaleten atanan müdürlerin özlük haklarına sahip olmadığını kaydetti.
Bu nedenle il milli eğitim müdürleriyle yaptıkları toplantılarda, düzenleme konusunu kendileriyle paylaştıklarını ifade eden Avcı, değişikliklerin onların da talepleri olduğunu söyledi.
Herkesin durumunu netleştirmek istediğini dile getiren Avcı, "İl milli eğitim müdürlerimiz ve bakanlık müşavirlerimiz ve çalışanlarımızla ilgili, grup başkanlıklarımızla ilgili önceden planlanmış yer değiştirme niyetlerimiz vardı. Onların bir kısımını uygulamaya koyduk, daha da koyacaklarımız var. Bunları son günlerin aktüalitesiyle nitelendirerek değerlendirmek doğru olmaz" diye konuştu.
Ne kadar değişiklik olacağına ilişkin soru üzerine Avcı, il milli eğitim müdürlerinin büyük bir bölümünün, vekaleten veya görevlendirmeyle çalıştıkları için onların da durumlarını peyderpey değerlendirip, asaleten atanması uygun olanları asaleten atayacaklarını, yer değiştirmesi gerekenlerin yerlerini değiştireceklerini veya yerlerine yeni görevlilerin getirileceğini söyledi.
Ankara’da şube müdürlüklerinde görev değişikliği olduğunun hatırlatılması üzerine Avcı, "O da yine görevlendirmedir. Bakın bizde görevlendirme illerde valilik onayıyla yapılır. Dolayısıyla Ankara İl Müdürlüğünde yapılan şube müdürlerine ilişkin görevlendirme iptali meselesi de aynı çercevededir” diye konuştu.
Dershanelerle ilgili açıklama
Bakan Avcı, dershanelere ilişkin takvimin netleşip netleşmediği ve bu ay içerisinde Meclis'e sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin soruyu da “Onun için çalışıyoruz büyük ölçüde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz” şeklinde yanıtladı.
Aralıkta dershanelerin fiziki ve beşeri altyapılarına ilişkin anketlerle ve görevliler aracılığıyla envanter çalışması yapıldığını hatırlatan Avcı, kaç dersiliğin bulunduğunu, müstakil bina mı olup olmadığı, öğretim kadrosunun durumu gibi bilgilerin derlendiğini belirtti.
İlgili sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dershane temsilcileriyle son bulguların paylaşıldığını aktaran Avcı, "Onlardan da görüşlerini aldık, görüşler değerlendirildikten sonra taslak çalışmamızı nihayetlendirip Bakanlar Kuruluna sunacağız. Takvim daha önceden öngördüğümüz biçimde aksamadan sürüyor. Gün söyleyemem ama bir hafta, 10 gün içinde bunların hepsini derleyip, toplayıp netleştirmiş oluruz" diye konuştu.
Avcı, bazı dershane sahipleri ve işletmecilerinin fiziki altyapılarının, yurt olmaya da müsait olduğunu için dönüşülebilinecek kurum seçenekleri arasına yurtların da konulması yönünde talepleri olduğunu ifade etti.
Dershanelerle ilgili çalışmanın kamuoyla paylaşılıp paylaşılmayacağının sorulması üzerine Avcı, "Gayet tabii. İlgili kamuoyuyla paylaşacağız. Daha önce hatırlarsanız geçtiğimiz ay içerisinde 4 büyük dershane derneğinin şemsiye kuruluşlarıyla toplantı yapmıştık. Orada kendileriyle bunu paylaştık. Bu önerileri aldıktan sonra taslağımıza nihai biçimi vermeden önce onlarla tekrar görüşeceğimizi söylemiştik. Nihai istişaremizi de onlarla daha önce konuştuğumuz şekilde yapacağız. Onu da bir hafta 10 gün içerisinde yaparız" yanıtını verdi.
"Seçenekleri, bütün bu dershane türlerine uyabilcek şekilde zenginleştirmeye gayret ettik"
Dershanelere sunulacak dönüşülebilecek kurum önerilerinin genişletilip genişletilmediğinin sorulması üzerine Avcı, başka önerilerin de bulunduğunu ifade etti.
Bakan Avcı, istihdam edilemeyen öğretmenlerin halk eğitimlerde istihdam edilip edilmeyeceğinin ve bu konuda ayrıntılarda değişiklik olup olmadığına ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"Yok. Sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan, dershane işletmecilerinden gelen öneriler var. Bunların hepsini tasnif ediyoruz. Dershane sektörü hep aynı türden kuruluşlardan oluşmuyor. Kendi içlerinde ciddi farklılıklar gösteriyor. Bunların her birinin hangi tür dershanelere dönüşebileceği konusunda önerilenler de farklılaşıyor. Bazıları özel okula dönüşme imkanına, kabiliyetine, altyapısına sahip bazıları sadece bir anaokulu olabilecek ölçekte altyapıya sahip. Dolayısıyla biz bu seçenekleri bütün bu dershane türlerine uyabilcek şekilde zenginleştirmeye gayret ettik"
Dershanelerin yüzde 20'si özel okula dönüşebilir nitelikte
Dershanelerin kaçının özel okula dönüşebileceğinin sorulması üzerine Avcı, daha önceki envanter çalışmasındaki ilk bulguların en fazla yüzde 20'nin yani 5'te birinin özel okula dönüşebilir nitelikte olduğunu gösterdiğini, son çalışmalarında da benzer sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Dönüşme kabiliyetine haiz olan herkesin illa özel okula da dönüşmeyi istemediğinin altını çizen Avcı, mevcut dershanelerin 5'te birinin, özel okula dönüşmeye uygun olduğunü düşündüklerini ifade etti.
Nihai kararın işletme sahiplerine ait olduğunu vurgulayan Avcı, özel olmak istemeyenlerin etüt eğitim merkezi, anaokulu, farklı bir kurs veya açık lise seçeneklerinden kararlarını vereceğini dile getirdi.
Özel okula dönüşmek için geçici bir süre özel okul açma kriterlerini esneteceklerine işaret eden Avcı, bu kriterle özel okula dönüşmek isteyenlerin sayısının artabileceğini kaydetti.
Dershanelerin dönüşemediği takdirde 2015'te de açık lise olarak faaliyet gösterip gösteremeyeceklerine ilişkin soruyu da Avcı, "Zaten 2015 Eylül'ünden itibaren dönüşmeye başlayacaklar. 2014-2015 eğitim öğretim yılında dönüşebilenlere farklı teşvikler uygulanacak" diye yanıtladı.
Bakan Avcı'nın tüm dershanelerden, Eylül 2015'ten itibaren kendilerine sunulan seçeneklere karar vermelerini ve dönüşmek için gerekli düzenlemeyi yapmalarını beklediklerini kaydetti.
Avcı, program öncesi de bir gazetecinin, dershanelerin envanter çalışmasının tamamlanıp tamamlanmadığına sorusuna, "Bir iki tane eksiğimiz kaldı. Seçenekleri olabildiğince çoğaltmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla sahada yapılan araştırmalarda hangi dershane fiziki altyapı olarak hangi kuruma dönüşebilirle ilgili hem kendi önerileri var hem de bizim tespitlerimiz var. Bunları paylaşıyoruz. Bir hafta içerisinde tamamlanmış olur" yanıtını verdi.
Son Güncelleme: Cuma, 10 Ocak 2014 08:59
Gösterim: 1502
MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı, 10-28 Şubat tarihleri arasında yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı’nın 10-28 Şubat 2014 tarihleri arasında hafta içi yapılacağını duyurdu. MEB’den yapılan duyuruda, adayların Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınav Giriş Belgesi’ne MEBBİS üzerinden 27 Ocak tarihinden itibaren ulaşabilecekleri belirtildi. Yapılan açıklamada, Sözlü Sınava girecek adayların; adayın sözlü sınava giriş tarihi, sınav yeri ve saatinin yazıldığı Sözlü Sınav Giriş Belgesi ile istenilen diğer belgeleri de yanlarında bulundurmaları gerektiği ifade edildi.
MEB, Sözlü sınava ilişkin duyuruların da Bakanlık internet sitesinden (www.meb.gov.tr) de takip edilebileceğini duyurdu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı, 10-28 Şubat tarihleri arasında yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı, Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı’nın 10-28 Şubat 2014 tarihleri arasında hafta içi yapılacağını duyurdu. MEB’den yapılan duyuruda, adayların Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınav Giriş Belgesi’ne MEBBİS üzerinden 27 Ocak tarihinden itibaren ulaşabilecekleri belirtildi. Yapılan açıklamada, Sözlü Sınava girecek adayların; adayın sözlü sınava giriş tarihi, sınav yeri ve saatinin yazıldığı Sözlü Sınav Giriş Belgesi ile istenilen diğer belgeleri de yanlarında bulundurmaları gerektiği ifade edildi.
MEB, Sözlü sınava ilişkin duyuruların da Bakanlık internet sitesinden (www.meb.gov.tr) de takip edilebileceğini duyurdu.
Son Güncelleme: Salı, 14 Ocak 2014 17:07
Gösterim: 1291
Türkiye Yayıncılar Birliği, geçen yıl kitap üretiminin yüzde 12 arttığını, kişi başına 7,1 kitap düştüğünü açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı da 2013’te ilk ve orta öğretimdeki öğrencilere 206 milyon 241 bin 635 ücretsiz ders kitabı dağıttı.
Birlikten yapılan yazılı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl Türkiye’de, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda dağıtılan ders kitapları dahil, toplam 536 milyon 259 bin 40 adet kitap üretildiği belirtildi. Açıklamada, bu kitaplar için 330 milyon 17 bin 405 adet bandrol satın alındığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 2013 yılında ilk ve orta öğretim öğrencilerine 206 milyon 241 bin 635 adet ücretsiz ders kitabı dağıttığı ifade edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre, ülke nüfusunun 1 Ocak 2013 itibarıyla 75 milyon 627 bin 384 olduğu bildirilen açıklamada, 2013 yılında kişi başına 7,1 kitap düştüğü ifade edildi.
Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“2012’de Türkiye’de 42 bin 337 çeşit (başlık) kitap yayınlanmış, 480 milyon 257 bin 824 adet kitap üretilmişti. Kişi başına düşen kitap sayısı 6,4’tü. 2013 verileri göz önüne alındığında, geçen yıla göre yayınlanan kitap çeşidinde yüzde 11,6, üretilen kitap adedinde ise yüzde 12 artış olduğu görülüyor.
UNESCO verilerine göre, Türkiye 2013 yılında 42 bin 337 çeşit (başlık) kitapla dünyada 13. sırada. Uluslararası Yayıncılar Birliğinin (IPA) 2013 araştırmasına göre ise Türkiye 1 milyar 682 milyon avro ciro ile dünyanın en büyük 13. yayıncılık sektörüne sahip.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye Yayıncılar Birliği, geçen yıl kitap üretiminin yüzde 12 arttığını, kişi başına 7,1 kitap düştüğünü açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı da 2013’te ilk ve orta öğretimdeki öğrencilere 206 milyon 241 bin 635 ücretsiz ders kitabı dağıttı.
Birlikten yapılan yazılı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı ISBN Ajansı ile Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl Türkiye’de, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda dağıtılan ders kitapları dahil, toplam 536 milyon 259 bin 40 adet kitap üretildiği belirtildi. Açıklamada, bu kitaplar için 330 milyon 17 bin 405 adet bandrol satın alındığı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da 2013 yılında ilk ve orta öğretim öğrencilerine 206 milyon 241 bin 635 adet ücretsiz ders kitabı dağıttığı ifade edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre, ülke nüfusunun 1 Ocak 2013 itibarıyla 75 milyon 627 bin 384 olduğu bildirilen açıklamada, 2013 yılında kişi başına 7,1 kitap düştüğü ifade edildi.
Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
“2012’de Türkiye’de 42 bin 337 çeşit (başlık) kitap yayınlanmış, 480 milyon 257 bin 824 adet kitap üretilmişti. Kişi başına düşen kitap sayısı 6,4’tü. 2013 verileri göz önüne alındığında, geçen yıla göre yayınlanan kitap çeşidinde yüzde 11,6, üretilen kitap adedinde ise yüzde 12 artış olduğu görülüyor.
UNESCO verilerine göre, Türkiye 2013 yılında 42 bin 337 çeşit (başlık) kitapla dünyada 13. sırada. Uluslararası Yayıncılar Birliğinin (IPA) 2013 araştırmasına göre ise Türkiye 1 milyar 682 milyon avro ciro ile dünyanın en büyük 13. yayıncılık sektörüne sahip.”
Son Güncelleme: Salı, 07 Ocak 2014 11:03
Gösterim: 1166