Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yüksekova ilçesi Dağlıca köyünde Mehmetçik, aylardır mahsur kalan öğretmenleri kurtardı.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde öğretmenlik yapan karı kocanın imdadına Mehmetçik yetişti.

Mahsur kalan öğretmenleri Mehmetçik kurtardı

Dağlıca İlköğretim Okulunda öğretmenlik yapan Habib İle Secde Eliş çifti, ağır kış şartları sebebiyle 1,5 aydır görev yaptıkları köyde mahsur...

Yarıyıl tatiline de çıkamayan öğretmenlere, memleketlerine gitmeleri için mehmetçik yardımcı oldu. Helikopterle ilçeye getirilen öğretmenler güvenlik güçlerine teşekkür etti.

> Öğretmenleri Mehmetçik kurtardı

Yüksekova ilçesi Dağlıca köyünde Mehmetçik, aylardır mahsur kalan öğretmenleri kurtardı.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Dağlıca bölgesinde öğretmenlik yapan karı kocanın imdadına Mehmetçik yetişti.

Mahsur kalan öğretmenleri Mehmetçik kurtardı

Dağlıca İlköğretim Okulunda öğretmenlik yapan Habib İle Secde Eliş çifti, ağır kış şartları sebebiyle 1,5 aydır görev yaptıkları köyde mahsur...

Yarıyıl tatiline de çıkamayan öğretmenlere, memleketlerine gitmeleri için mehmetçik yardımcı oldu. Helikopterle ilçeye getirilen öğretmenler güvenlik güçlerine teşekkür etti.

Son Güncelleme: Salı, 29 Ocak 2013 08:35

Gösterim: 1938

İşe girişlerde alınması zorunlu olan sağlık raporları yeni iş sağlığı ve güvenliği kanununa göre ücretli hale geldi.

Aile hekimliklerinden ücretsiz olarak alınan sağlık raporları artık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen ortak sağlık güvenlik birimleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan sağlık birimlerinden 50 ile 100 TL arasında değişen ücret karşılığı alınabilecek.

Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre 1 Ocak 2013 yılından itibaren işe girişlerde temin edilmesi istenen sağlık raporları sadece yetkilendirilmiş sağlık birimlerinden ücret karşılığı alınacak. İl Sağlık Müdürlüklerinin, müdürlüğe bağlı kurumlarda çalışan tüm hekimlere mevzuat hükümlerini ilettiği yazıda, 1 Ocak 2013’ten itibaren işe giriş sağlık raporları işyeri hekimlerinden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen ortak sağlık güvenlik birimleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan sağlık birimlerinden alınabileceği duyurusunu yaptı. ’İşe giriş raporu almak isteyenlerin dikkatine’ ibaresi ile işe giriş sağlık raporu alınacak merkezlerin listesi ve iletişim bilgilerini internet aracılığıyla yayınlandı. İşe girişlerde alınan sağlık raporlarına vatandaşlar sadece yetkilendirilmiş kurumlardan belirlenen ücret karşılığı alıyor.

SES İzmir Şubesi eski Başkanı Dr. Ergün Demir, sağlık alanında yeni bir skandalın yaşandığını savundu. Dr. Demir şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan sağlık birimlerine müracaat edenlere, Ziraat Bankasından Sağlık Bakanlığı Döner Sermaye hesabına 50 TL yatırılması isteniyor. Bu tutar yatırıldıktan sonra 50 TL dekontu ile müracaat edilerek muayene ve tetkikler yapılıyor ve sağlık raporunu alabiliyorsunuz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen merkezlere iletişim bilgilerinden ulaştığımızda ise, bu kuruluşlarda işe giriş sağlık muayene ücretlerinin 25 TL’den başlayıp 100 TL’ye kadar değiştiği bilgisini aldık. Bu durum bir an önce değişmeli ve piyasa koşullarına bağlı kar odaklı yaklaşım derhal terk edilmeli ve yeni bir düzenleme yapılmalıdır."

> İşe girerken istenen bu belge artık paralı

İşe girişlerde alınması zorunlu olan sağlık raporları yeni iş sağlığı ve güvenliği kanununa göre ücretli hale geldi.

Aile hekimliklerinden ücretsiz olarak alınan sağlık raporları artık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen ortak sağlık güvenlik birimleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan sağlık birimlerinden 50 ile 100 TL arasında değişen ücret karşılığı alınabilecek.

Milliyet Gazetesi’nin haberine göre, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre 1 Ocak 2013 yılından itibaren işe girişlerde temin edilmesi istenen sağlık raporları sadece yetkilendirilmiş sağlık birimlerinden ücret karşılığı alınacak. İl Sağlık Müdürlüklerinin, müdürlüğe bağlı kurumlarda çalışan tüm hekimlere mevzuat hükümlerini ilettiği yazıda, 1 Ocak 2013’ten itibaren işe giriş sağlık raporları işyeri hekimlerinden, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen ortak sağlık güvenlik birimleri ile Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan sağlık birimlerinden alınabileceği duyurusunu yaptı. ’İşe giriş raporu almak isteyenlerin dikkatine’ ibaresi ile işe giriş sağlık raporu alınacak merkezlerin listesi ve iletişim bilgilerini internet aracılığıyla yayınlandı. İşe girişlerde alınan sağlık raporlarına vatandaşlar sadece yetkilendirilmiş kurumlardan belirlenen ücret karşılığı alıyor.

SES İzmir Şubesi eski Başkanı Dr. Ergün Demir, sağlık alanında yeni bir skandalın yaşandığını savundu. Dr. Demir şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığına bağlı çalışan sağlık birimlerine müracaat edenlere, Ziraat Bankasından Sağlık Bakanlığı Döner Sermaye hesabına 50 TL yatırılması isteniyor. Bu tutar yatırıldıktan sonra 50 TL dekontu ile müracaat edilerek muayene ve tetkikler yapılıyor ve sağlık raporunu alabiliyorsunuz. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen merkezlere iletişim bilgilerinden ulaştığımızda ise, bu kuruluşlarda işe giriş sağlık muayene ücretlerinin 25 TL’den başlayıp 100 TL’ye kadar değiştiği bilgisini aldık. Bu durum bir an önce değişmeli ve piyasa koşullarına bağlı kar odaklı yaklaşım derhal terk edilmeli ve yeni bir düzenleme yapılmalıdır."

Son Güncelleme: Salı, 29 Ocak 2013 08:30

Gösterim: 3206

TÜİK'e göre, Türkiye'nin nüfusu 2012 sonu itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi oldu. 

Türkiye nüfusu, 2012 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla oranla binde 12 artarak, 75 milyon 627 bin 384 kişiye yükseldi.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2012 Nüfus Sayımı Sonuçları''nı açıkladı.

 

Buna göre, 2011 yılı itibariyle 74 milyon 724 bin 269 olan ülke nüfusu, 903 bin 115 kişilik artışla, 2012 sonunda 75 milyon 627 bin 384 kişiye ulaştı.

 

Erkek nüfusun oranı yüzde 50,2 (37 milyon 956 bin 168 kişi), kadın nüfusun oranı ise yüzde 49,8 (37 milyon 671 bin 216 kişi) olarak gerçekleşti.

 

Nüfus artış hızı düştü

 

2011 yılında binde 13,5 olan yıllık nüfus artış hızı 2012 yılında binde 12'ye düştü. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2011 yılında yüzde 76,8 iken 2012 yılında yüzde 77,3 olarak gerçekleşti.

> Türkiye’nin nüfus sayısı açıklandı

TÜİK'e göre, Türkiye'nin nüfusu 2012 sonu itibariyle 75 milyon 627 bin 384 kişi oldu. 

Türkiye nüfusu, 2012 yılı sonu itibariyle bir önceki yıla oranla binde 12 artarak, 75 milyon 627 bin 384 kişiye yükseldi.

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ''Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2012 Nüfus Sayımı Sonuçları''nı açıkladı.

 

Buna göre, 2011 yılı itibariyle 74 milyon 724 bin 269 olan ülke nüfusu, 903 bin 115 kişilik artışla, 2012 sonunda 75 milyon 627 bin 384 kişiye ulaştı.

 

Erkek nüfusun oranı yüzde 50,2 (37 milyon 956 bin 168 kişi), kadın nüfusun oranı ise yüzde 49,8 (37 milyon 671 bin 216 kişi) olarak gerçekleşti.

 

Nüfus artış hızı düştü

 

2011 yılında binde 13,5 olan yıllık nüfus artış hızı 2012 yılında binde 12'ye düştü. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2011 yılında yüzde 76,8 iken 2012 yılında yüzde 77,3 olarak gerçekleşti.

Son Güncelleme: Salı, 29 Ocak 2013 08:50

Gösterim: 2130

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2013’te sınav sorularıyla ilgili yöneltilen iddiaların önüne geçmek ve sınav güvenliğini sağlamak için ‘elektromekanik kilit’ sistemini hayata geçirecek.

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, bir önergeyle, eski Bakan Ömer Dinçer’e, 7 Temmuz 2012’de gerçekleştirilen KPSS’de sınav sorularının zamanından önce internet sitelerinde yer aldığı ve sonuçlarının da eksik hesaplandığı yönündeki iddiaları hatırlatarak, “KPSS’ye giren 100 binlerce adayın netlerinin yanlış hesaplandığı doğru mudur?” sorusunu yöneltti. Eski Bakan Dinçer, önergeyi, özetle şöyle yanıtladı:

 “Sınav güvenliğine yönelik olarak hâlihazırda uygulanmakta olan güvenlik tedbirlerine 2013 yılında ek önlemler alınacaktır. Sınav sorularının sınav merkezlerine naklinde kullanılan araçlar, hem araç içerisine yerleştirilecek kameralar ile hem de GPS yardımıyla uydu üzerinden an be an izlenecektir. Gerek nakil araçlarında, gerekse sınav merkezlerinde, soruların muhafaza edildiği saklama merkezlerinin kapılarında elektromekanik kilit sistemi kullanılacaktır ve söz konusu kilitler sadece merkezden belli saatlerde açılacaktır. Salonlar sınav boyunca kamera kaydına alınacaktır. Uygulama 2012 yılında yapılan sınavlarda belirli sayıda salonda denenmiş olup, kamera görüntülerinin izlenmesi neticesinde, sadece lisans düzeyinde yapılan KPSS’de bugüne kadar 100’ün üzerinde adayın sınavları geçersiz sayılarak haklarında işlem yapılmıştır.”

(kaynak hürriyet)

> Kopyaya karşı ‘elektromekanik kilit’ sistemi geliyor

Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 2013’te sınav sorularıyla ilgili yöneltilen iddiaların önüne geçmek ve sınav güvenliğini sağlamak için ‘elektromekanik kilit’ sistemini hayata geçirecek.

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, bir önergeyle, eski Bakan Ömer Dinçer’e, 7 Temmuz 2012’de gerçekleştirilen KPSS’de sınav sorularının zamanından önce internet sitelerinde yer aldığı ve sonuçlarının da eksik hesaplandığı yönündeki iddiaları hatırlatarak, “KPSS’ye giren 100 binlerce adayın netlerinin yanlış hesaplandığı doğru mudur?” sorusunu yöneltti. Eski Bakan Dinçer, önergeyi, özetle şöyle yanıtladı:

 “Sınav güvenliğine yönelik olarak hâlihazırda uygulanmakta olan güvenlik tedbirlerine 2013 yılında ek önlemler alınacaktır. Sınav sorularının sınav merkezlerine naklinde kullanılan araçlar, hem araç içerisine yerleştirilecek kameralar ile hem de GPS yardımıyla uydu üzerinden an be an izlenecektir. Gerek nakil araçlarında, gerekse sınav merkezlerinde, soruların muhafaza edildiği saklama merkezlerinin kapılarında elektromekanik kilit sistemi kullanılacaktır ve söz konusu kilitler sadece merkezden belli saatlerde açılacaktır. Salonlar sınav boyunca kamera kaydına alınacaktır. Uygulama 2012 yılında yapılan sınavlarda belirli sayıda salonda denenmiş olup, kamera görüntülerinin izlenmesi neticesinde, sadece lisans düzeyinde yapılan KPSS’de bugüne kadar 100’ün üzerinde adayın sınavları geçersiz sayılarak haklarında işlem yapılmıştır.”

(kaynak hürriyet)

Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ocak 2013 11:35

Gösterim: 1266

Yaklaşık 2,5 milyon devlet memuru, 1965’te çıkarılan 657 sayılı kanunla idare ediliyor. Mevcut yasanın ihtiyaca cevap vermemesi sebebiyle Çalışma Bakanlığı harekete geçti.

Yapılması planlanan en önemli değişiklik, kamuya farklı adlar altında memur alımının önüne geçmek için bu statülerin teke indirilmesi. Zira kamudaki memurlar; çeşitli kanunlar çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personel, geçici personel gibi değişik isimler altında çalıştırılıyor. Yapılacak düzenlemeyle bu çok çeşitli tanımlamalara son verilerek tek bir memur statüsü benimsenecek. Devlet Memurları Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik, geçen hafta sonu Bolu Abant’ta yapılan çalıştayda masaya yatırıldı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in başkanlığındaki toplantıya birçok bakanlığın bakan yardımcıları, müsteşarları ile yargı kurumlarının başkanları ve sendika başkanları katıldı. İki gün süren çalıştayda önemli kararlar alındı. Düzenlemeyle, kamu istihdamında memur, sözleşmeli personel, geçici personel, Teşkilat Kanunu’na göre sözleşmeli personel, 399 sayılı KHK’ya göre sözleşmeli personel, Belediye Yasası’na göre sözleşmeli personel, 4924 sayılı kanuna göre sözleşmeli personel gibi uygulamalar ortadan kaldırılacak. Memurlara, ücret değişikliği öngörmeyen performans sistemi uygulanacak. Kurum kendi içinde çeşitli ödül ve taltiflerle çalışanlarının motivasyonunu artıracak. Stajyer memurlar, göreve başlar başlamaz hizmet içi eğitime alınacak. Bu eğitimler, uzaktan eğitim yoluyla da yapılacak. Özürlü memurların daha kolay istihdamına imkan vermek için özürlülük oranları düşürülecek. Yine özürlü memurların kamuda yükselmelerinin önü açılacak.

Edinilen bilgiye göre çalıştayda memurların performansa göre ücret alması da tartışıldı. Ancak performansta hangi kriterlerin esas alınacağının tespitinin zor olması ve bu sistemin de başka problemlere yol açabileceği belirtilerek bu aşamada gündeme alınmadı. Sendikaların talebi sebebiyle memurların iş güvencesine ilişkin de bir tartışma yaşanmadı. Bu konu da gündeme alınmadı. Memur-Sen, çalıştayda memurların kamuda başörtülü olarak çalışabilmesi gerektiğini belirterek, bunu kısıtlayan yönetmeliğin kaldırılmasını istedi. Ayrıca sözleşmelilerin kadroya alınması talebi tekrarlandı. Bu konunun bugünkü Bakanlar Kurulu’nda gündeme geleceği belirtildi.

Türkiye’nin gelecek 50 yılına damga vuracak bir personel sistemi tasarlamak istediklerini söyleyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “Kamu personelinin yurt sathına dengeli dağılımını gözeten, çalışanın emeğinin tam karşılığını veren, hem hizmet sunanı hem de hizmet alanı memnun eden, liyakat ilkesini ve verimliliği esas alan yeni bir personel sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

> 657 değişiyor

Yaklaşık 2,5 milyon devlet memuru, 1965’te çıkarılan 657 sayılı kanunla idare ediliyor. Mevcut yasanın ihtiyaca cevap vermemesi sebebiyle Çalışma Bakanlığı harekete geçti.

Yapılması planlanan en önemli değişiklik, kamuya farklı adlar altında memur alımının önüne geçmek için bu statülerin teke indirilmesi. Zira kamudaki memurlar; çeşitli kanunlar çerçevesinde istihdam edilen sözleşmeli personel, geçici personel gibi değişik isimler altında çalıştırılıyor. Yapılacak düzenlemeyle bu çok çeşitli tanımlamalara son verilerek tek bir memur statüsü benimsenecek. Devlet Memurları Kanunu’nda yapılması planlanan değişiklik, geçen hafta sonu Bolu Abant’ta yapılan çalıştayda masaya yatırıldı. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in başkanlığındaki toplantıya birçok bakanlığın bakan yardımcıları, müsteşarları ile yargı kurumlarının başkanları ve sendika başkanları katıldı. İki gün süren çalıştayda önemli kararlar alındı. Düzenlemeyle, kamu istihdamında memur, sözleşmeli personel, geçici personel, Teşkilat Kanunu’na göre sözleşmeli personel, 399 sayılı KHK’ya göre sözleşmeli personel, Belediye Yasası’na göre sözleşmeli personel, 4924 sayılı kanuna göre sözleşmeli personel gibi uygulamalar ortadan kaldırılacak. Memurlara, ücret değişikliği öngörmeyen performans sistemi uygulanacak. Kurum kendi içinde çeşitli ödül ve taltiflerle çalışanlarının motivasyonunu artıracak. Stajyer memurlar, göreve başlar başlamaz hizmet içi eğitime alınacak. Bu eğitimler, uzaktan eğitim yoluyla da yapılacak. Özürlü memurların daha kolay istihdamına imkan vermek için özürlülük oranları düşürülecek. Yine özürlü memurların kamuda yükselmelerinin önü açılacak.

Edinilen bilgiye göre çalıştayda memurların performansa göre ücret alması da tartışıldı. Ancak performansta hangi kriterlerin esas alınacağının tespitinin zor olması ve bu sistemin de başka problemlere yol açabileceği belirtilerek bu aşamada gündeme alınmadı. Sendikaların talebi sebebiyle memurların iş güvencesine ilişkin de bir tartışma yaşanmadı. Bu konu da gündeme alınmadı. Memur-Sen, çalıştayda memurların kamuda başörtülü olarak çalışabilmesi gerektiğini belirterek, bunu kısıtlayan yönetmeliğin kaldırılmasını istedi. Ayrıca sözleşmelilerin kadroya alınması talebi tekrarlandı. Bu konunun bugünkü Bakanlar Kurulu’nda gündeme geleceği belirtildi.

Türkiye’nin gelecek 50 yılına damga vuracak bir personel sistemi tasarlamak istediklerini söyleyen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “Kamu personelinin yurt sathına dengeli dağılımını gözeten, çalışanın emeğinin tam karşılığını veren, hem hizmet sunanı hem de hizmet alanı memnun eden, liyakat ilkesini ve verimliliği esas alan yeni bir personel sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ocak 2013 10:53

Gösterim: 2431


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.