Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
IBM, gençleri ve eğitimcileri siber güvenlik, yapay zeka ve bulut bilişimin yanı sıra, özgeçmiş yazma ve mülakat gerçekleştirme gibi profesyonel beceriler konusunda bilgilendirmek amacıyla, ücretsiz bir dijital eğitim deneyimi platformu olan Open P-TECH'i Türkiye'de kullanıma sunduğunu duyurdu.
Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı ve 20 farklı ekonomideki iş gücü trendlerini konu alan en yeni İşin Geleceği Raporu’na göre, 2022 yılında tüm işlerin yüzde 42'si önemli ölçüde değişecek ve analitik veya tasarım odaklı düşünme gibi yeni beceriler ile karmaşık sorun çözme gibi teknik olmayan beceriler gerektirecek. Bu gereksinimin karşılanması için hem kamu sektöründen hem de özel sektörden iş ortaklarının, öğrencileri yeni becerilerle donatmak üzere bir araya gelerek ortak hareket etmeleri gerekiyor. Bu yeni beceriler arasında 21’inci yüzyıl ekonomisinde rekabet edebilmek için gerekli olan eleştirel düşünme, sorun çözme, iletişim ve iş birliği gibi akademik, teknik ve profesyonel yetkinlikler yer alıyor.
IBM, bu ihtiyacı karşılamak için 2020 yılında eğitim ve iş gücü geliştirme zorluklarının aşılmasını hedefleyen Open P-TECH'i kullanıma sundu. Platformun fark yaratan başlıca özellikleri arasında Türkiye'de ve tüm dünyada ücretsiz olarak kullanılabilir olması, öğrencilerin aldığı eğitimin tamamlandığını gösteren dijital rozet sistemi, öğrenimi sınıfın dışına taşıma olanağı ve kaydedilen ilerlemenin takibi için dijital takip panosu gibi fonksiyonlar yer alıyor. IBM, 2020 yılı içinde İspanyolca, Lehçe, Fransızca, Arapça, Geleneksel Çince ve Türkçe dillerini de eklemeyi planlıyor.
Herkesin kullanımına açık olan bu platforma https://www.ptech.org/open-p-tech/ linki üzerinden ulaşılabiliyor.
IBM Türkiye Ülke Genel Müdürü Volkan Sözmen:
“21’inci yüzyılın iş gücü için gerekli olan beceriler sürekli değişiyor. Geleceğin mesleklerinin ise yazılım da dahil olmak üzere teknoloji odaklı olacağını öngörüyoruz. Bu nedenle yeni yeteneklerin gelişimi için sunulan fırsatların, toplumun her kesimine erişmesi daha da önem kazanıyor. Sektör ve meslek değiştirmek isteyenlerin iş gücüne katılmaları için ihtiyaçları olan yeteneklerin gelişimi için geçtiğimiz yıl SkillsBuild Progamı’nı başlattık. 14-20 yaş grubundaki öğrenciler ve öğretmenlerimiz için de yapay zekadan bulut teknolojilerine, siber güvenlikten blok zincirine kadar farklı bir çok teknoloji hakkında eğitim içeriği sağlayan Open P-TECH Programı’nı hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz.”
IBM Kurumsal Sosyal Sorumluluk, P-TECH, İcra Direktörü Joel Mangan:
"Eğitimin bundan 20 yıl önce karşı karşıya olduğumuzdan çok daha farklı olan teknolojik bir dünyaya uyarlanması gerekiyor," şeklinde açıklıyor. "Özel sektör ile kamu sektörünün, yeni nesle hak ettikleri parlak geleceği sunabilmek için eğitim modelleri ve öğrenme yöntemleriyle ilgili paradigmayı değiştirmek üzere birlikte çalışması gerekiyor" dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
IBM, gençleri ve eğitimcileri siber güvenlik, yapay zeka ve bulut bilişimin yanı sıra, özgeçmiş yazma ve mülakat gerçekleştirme gibi profesyonel beceriler konusunda bilgilendirmek amacıyla, ücretsiz bir dijital eğitim deneyimi platformu olan Open P-TECH'i Türkiye'de kullanıma sunduğunu duyurdu.
Dünya Ekonomik Forumu’nun hazırladığı ve 20 farklı ekonomideki iş gücü trendlerini konu alan en yeni İşin Geleceği Raporu’na göre, 2022 yılında tüm işlerin yüzde 42'si önemli ölçüde değişecek ve analitik veya tasarım odaklı düşünme gibi yeni beceriler ile karmaşık sorun çözme gibi teknik olmayan beceriler gerektirecek. Bu gereksinimin karşılanması için hem kamu sektöründen hem de özel sektörden iş ortaklarının, öğrencileri yeni becerilerle donatmak üzere bir araya gelerek ortak hareket etmeleri gerekiyor. Bu yeni beceriler arasında 21’inci yüzyıl ekonomisinde rekabet edebilmek için gerekli olan eleştirel düşünme, sorun çözme, iletişim ve iş birliği gibi akademik, teknik ve profesyonel yetkinlikler yer alıyor.
IBM, bu ihtiyacı karşılamak için 2020 yılında eğitim ve iş gücü geliştirme zorluklarının aşılmasını hedefleyen Open P-TECH'i kullanıma sundu. Platformun fark yaratan başlıca özellikleri arasında Türkiye'de ve tüm dünyada ücretsiz olarak kullanılabilir olması, öğrencilerin aldığı eğitimin tamamlandığını gösteren dijital rozet sistemi, öğrenimi sınıfın dışına taşıma olanağı ve kaydedilen ilerlemenin takibi için dijital takip panosu gibi fonksiyonlar yer alıyor. IBM, 2020 yılı içinde İspanyolca, Lehçe, Fransızca, Arapça, Geleneksel Çince ve Türkçe dillerini de eklemeyi planlıyor.
Herkesin kullanımına açık olan bu platforma https://www.ptech.org/open-p-tech/ linki üzerinden ulaşılabiliyor.
IBM Türkiye Ülke Genel Müdürü Volkan Sözmen:
“21’inci yüzyılın iş gücü için gerekli olan beceriler sürekli değişiyor. Geleceğin mesleklerinin ise yazılım da dahil olmak üzere teknoloji odaklı olacağını öngörüyoruz. Bu nedenle yeni yeteneklerin gelişimi için sunulan fırsatların, toplumun her kesimine erişmesi daha da önem kazanıyor. Sektör ve meslek değiştirmek isteyenlerin iş gücüne katılmaları için ihtiyaçları olan yeteneklerin gelişimi için geçtiğimiz yıl SkillsBuild Progamı’nı başlattık. 14-20 yaş grubundaki öğrenciler ve öğretmenlerimiz için de yapay zekadan bulut teknolojilerine, siber güvenlikten blok zincirine kadar farklı bir çok teknoloji hakkında eğitim içeriği sağlayan Open P-TECH Programı’nı hayata geçirmekten mutluluk duyuyoruz.”
IBM Kurumsal Sosyal Sorumluluk, P-TECH, İcra Direktörü Joel Mangan:
"Eğitimin bundan 20 yıl önce karşı karşıya olduğumuzdan çok daha farklı olan teknolojik bir dünyaya uyarlanması gerekiyor," şeklinde açıklıyor. "Özel sektör ile kamu sektörünün, yeni nesle hak ettikleri parlak geleceği sunabilmek için eğitim modelleri ve öğrenme yöntemleriyle ilgili paradigmayı değiştirmek üzere birlikte çalışması gerekiyor" dedi.
Son Güncelleme: Salı, 28 Nisan 2020 14:43
Gösterim: 6065
Microsoft, uzaktan eğitime destek olan “Minecraft: Eğitim Sürümü” ile heyecanlı ve yenilikçi bir Challange başlatıyor. Öğrencilerin motive olması ve okulla ilişkilerinin güçlü bir şekilde devam etmesi için geliştirilen Minecraft Eğitim Challenge 2020 kapsamında öğrenciler “Daha İyi Bir Dünya Tasarlamaya” davet ediliyor. Yarışmaya son başvuru tarihi 29 Mayıs.
Her yıl tüm dünyada gerçekleştirilen Minecraft challenge’ları öğrencilere bir görev vererek onları ilham verici çözümler tasarlamaya davet ediyor. Bu görevler, yeni nesil bir araba inşası, okulunuzun sürdürülebilir bir versiyonu, yaşadığınız şehir için yeni bir park tasarımı, enerji tasarruflu bir ev tasarımı ya da tarihten bir sahnenin ya da yerel bir kent simgesinin yeniden oluşturulmasını içerebiliyor.
Microsoft 30 Haziran’a kadar, oyun tabanlı ve kodlamaya dayalı yeni nesil öğrenim aracı Minecraft Eğitim Sürümü’nü tüm dünyada uzaktan eğitime destek vermek için Office365 Eğitim okul e-posta adresine sahip eğitim kurumlarına ücretsiz sunduğunu duyurmuştu. Buna ek olarak Microsoft şimdi Minecraft Eğitim Challenge 2020 ile öğrencileri
Minecraft: Eğitim Sürümü’nü kullanarak erişebilirlik, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık temaları gibi gerçek dünya problemlerine yenilikçi çözümler geliştirmeye davet ediyor.
Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Dr. R. Erdem Erkul konuyla ilgili şunları belirtti: “Bilime en çok ihtiyaç duyduğumuz ve evde bolca vaktimizin olduğu bu zorlu günlerde, hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürecek gençlere fırsatlar sunmak çok önemli. Geleceğin meslekleri, bu gençlerin kullandığı bilgisayarların tuşlarının ucunda. Biz de Microsoft olarak onların potansiyelini açığa çıkarak girişimlerde bulunmaya devam ediyoruz. Minecraft: Eğitim sürümü ile geleceğimizi temsil eden ve 23 Nisan’da okula gidemeyen öğrencilerin kodlama ve bilgisayar öğrenerek, yazılım geliştirmelerine çok önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyorum. Minecraft Eğitim 2020 Challenge ile öğrencilere hayallerini yazılım projelerine dönüştürmek noktasında hem eğlenceli hem de öğretici bir fırsat sunuyoruz.”
Microsoft okulların Minecraft: Eğitim Sürümü ile çevrimiçi ve güvenli bir şekilde uzaktan eğitime devam etmesini sağlamak için Minecraft: Eğitim Sürümü ile Uzaktan Eğitime Başlangıç Kiti ile eğitimcilere içerik desteği veriyor.
Tüm okullar katılabilir
Minecraft Eğitim Challenge 2020 girişiminin teması “Daha İyi Bir Dünya Tasarlamak” olarak belirlendi. Tüm okullara ücretsiz olarak verilen, geçerli bir Office 365 Eğitim okul e-posta hesabı olan tüm eğitimci ve öğrencilerin katılımına açık olan yarışmada, kamusal alan, sürdürülebilir okul, erişilebilir araç, karbon nötrlüğü, erişilebilir sınıf ve sağlık sistemi konularında hazırlanan özgün projelere yer verilecek. Microsoft okullar için ilham verici bir rekabet ortamı yaratmak hedefiyle oluşturduğu Minecraft Eğitim Challenge 2020 Kiti ile eğitimcilere içerik desteği veriyor.
Türkiye'deki tüm okullara açık olan yarışmada 3-5 kişilik öğrenci takımlarının Minecraft: Eğitim Sürümü kullanarak oluşturacağı projeler değerlendirilecek. Başarılı projeler 12 Haziran’da açıklanacak. Microsoft, öğrencilerin başarılı projelerini internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında paylaşacak.
Çok katılımcı moduyla takım çalışmaları gelişiyor
Minecraft: Eğitim Sürümü’nde öğrenciler “çok katılımcı modu” ile birlikte çalışıyor. “Çok Katılımcı Modu” Minecraft dünyasında projeler üzerinde çalışan öğrencileri işbirliğine, iletişime ve problem çözmeye teşvik ediyor; başarılı projeleri ödüllendirip sosyal izolasyon içindeki bu zorlu dönemde motivasyonu yüksek tutan faydalı bir yol sunuyor. Bu yöntemle öğrenci ve öğretmenler tek bir Minecraft dünyasında aynı anda birlikte çalışabiliyor, takımlar halinde tasarım ve kodlama yapıyor. Microsoft okulların çok katılımcı modunda takım çalışması yapması amacıyla Minecraft: Eğitim Sürümü ile Uzaktan Eğitim – Çok Katılımcı Modu Kullanım Kılavuzu ile içerik desteği sağlıyor.
Çevrimiçi seminerlerle eğitimcilere içerik ve kullanım desteği
Microsoft, öğrencilere üstesinden gelebilecekleri gerçek dünya problemlerine yenilikçi çözümler sundukları Minecraft Eğitim Challenge’a hazırlık yapmaları için çevrimiçi iki seminer hazırladı. Eğitimciler webinarlara kaydolarak sorularını yönlendirebilecek ve daha sonra kayıtları izleyebilecek. İlk olarak 28 ve 29 Nisan’da yayımlanacak bu webinarlar, 5-6 Mayıs, 19- 20 Mayıs, 26- 27 Mayıs, 2-3 Haziran tarihlerinde tekrar edecek. Webinarlara kaydolup bilgi almak, istenen yerde ve zamanda kayıtları yeniden izlemek ve sorularla uzmanlara danışmak için aşağıdaki linklere tıklanabilir.
- Minecraft Eğitim Sürümü ile Uzaktan Öğrenme Eğitimi ve "Daha iyi Bir Dünya Tasarla" Challenge'a Hazırlık Webinarı
- Minecraft Eğitim Sürümü Temel Okuryazarlık ve Uzaktan Eğitime Giriş Webinarı
- Minecraft Eğitim Sürümü ile uzaktan ders işlemek ve Minecraft Eğitim Challenge 2020 ile proje oluşturmak için ilham veren video
Minecraft: Eğitim Sürümü ile uzaktan eğitime geçen, öğrencileriyle çevrimiçi güvenli sınıflarda “Çok Katılımcı Modu” ile işbirlikçi STEM çalışmaları yürüten ve “Daha İyi bir Dünya Tasarla” temalı Minecraft Eğitim Challenge 2020 için projeler oluşturan Global Minecraft Mentör’ü ve Microsoft Yenilikçi Uzman Eğitmenleri Özge Çalık ve Yunus Emre Çalık, deneyimlerini linkteki videoda paylaştı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Microsoft, uzaktan eğitime destek olan “Minecraft: Eğitim Sürümü” ile heyecanlı ve yenilikçi bir Challange başlatıyor. Öğrencilerin motive olması ve okulla ilişkilerinin güçlü bir şekilde devam etmesi için geliştirilen Minecraft Eğitim Challenge 2020 kapsamında öğrenciler “Daha İyi Bir Dünya Tasarlamaya” davet ediliyor. Yarışmaya son başvuru tarihi 29 Mayıs.
Her yıl tüm dünyada gerçekleştirilen Minecraft challenge’ları öğrencilere bir görev vererek onları ilham verici çözümler tasarlamaya davet ediyor. Bu görevler, yeni nesil bir araba inşası, okulunuzun sürdürülebilir bir versiyonu, yaşadığınız şehir için yeni bir park tasarımı, enerji tasarruflu bir ev tasarımı ya da tarihten bir sahnenin ya da yerel bir kent simgesinin yeniden oluşturulmasını içerebiliyor.
Microsoft 30 Haziran’a kadar, oyun tabanlı ve kodlamaya dayalı yeni nesil öğrenim aracı Minecraft Eğitim Sürümü’nü tüm dünyada uzaktan eğitime destek vermek için Office365 Eğitim okul e-posta adresine sahip eğitim kurumlarına ücretsiz sunduğunu duyurmuştu. Buna ek olarak Microsoft şimdi Minecraft Eğitim Challenge 2020 ile öğrencileri
Minecraft: Eğitim Sürümü’nü kullanarak erişebilirlik, sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık temaları gibi gerçek dünya problemlerine yenilikçi çözümler geliştirmeye davet ediyor.
Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Dr. R. Erdem Erkul konuyla ilgili şunları belirtti: “Bilime en çok ihtiyaç duyduğumuz ve evde bolca vaktimizin olduğu bu zorlu günlerde, hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürecek gençlere fırsatlar sunmak çok önemli. Geleceğin meslekleri, bu gençlerin kullandığı bilgisayarların tuşlarının ucunda. Biz de Microsoft olarak onların potansiyelini açığa çıkarak girişimlerde bulunmaya devam ediyoruz. Minecraft: Eğitim sürümü ile geleceğimizi temsil eden ve 23 Nisan’da okula gidemeyen öğrencilerin kodlama ve bilgisayar öğrenerek, yazılım geliştirmelerine çok önemli katkılar sağlayacağımıza inanıyorum. Minecraft Eğitim 2020 Challenge ile öğrencilere hayallerini yazılım projelerine dönüştürmek noktasında hem eğlenceli hem de öğretici bir fırsat sunuyoruz.”
Microsoft okulların Minecraft: Eğitim Sürümü ile çevrimiçi ve güvenli bir şekilde uzaktan eğitime devam etmesini sağlamak için Minecraft: Eğitim Sürümü ile Uzaktan Eğitime Başlangıç Kiti ile eğitimcilere içerik desteği veriyor.
Tüm okullar katılabilir
Minecraft Eğitim Challenge 2020 girişiminin teması “Daha İyi Bir Dünya Tasarlamak” olarak belirlendi. Tüm okullara ücretsiz olarak verilen, geçerli bir Office 365 Eğitim okul e-posta hesabı olan tüm eğitimci ve öğrencilerin katılımına açık olan yarışmada, kamusal alan, sürdürülebilir okul, erişilebilir araç, karbon nötrlüğü, erişilebilir sınıf ve sağlık sistemi konularında hazırlanan özgün projelere yer verilecek. Microsoft okullar için ilham verici bir rekabet ortamı yaratmak hedefiyle oluşturduğu Minecraft Eğitim Challenge 2020 Kiti ile eğitimcilere içerik desteği veriyor.
Türkiye'deki tüm okullara açık olan yarışmada 3-5 kişilik öğrenci takımlarının Minecraft: Eğitim Sürümü kullanarak oluşturacağı projeler değerlendirilecek. Başarılı projeler 12 Haziran’da açıklanacak. Microsoft, öğrencilerin başarılı projelerini internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında paylaşacak.
Çok katılımcı moduyla takım çalışmaları gelişiyor
Minecraft: Eğitim Sürümü’nde öğrenciler “çok katılımcı modu” ile birlikte çalışıyor. “Çok Katılımcı Modu” Minecraft dünyasında projeler üzerinde çalışan öğrencileri işbirliğine, iletişime ve problem çözmeye teşvik ediyor; başarılı projeleri ödüllendirip sosyal izolasyon içindeki bu zorlu dönemde motivasyonu yüksek tutan faydalı bir yol sunuyor. Bu yöntemle öğrenci ve öğretmenler tek bir Minecraft dünyasında aynı anda birlikte çalışabiliyor, takımlar halinde tasarım ve kodlama yapıyor. Microsoft okulların çok katılımcı modunda takım çalışması yapması amacıyla Minecraft: Eğitim Sürümü ile Uzaktan Eğitim – Çok Katılımcı Modu Kullanım Kılavuzu ile içerik desteği sağlıyor.
Çevrimiçi seminerlerle eğitimcilere içerik ve kullanım desteği
Microsoft, öğrencilere üstesinden gelebilecekleri gerçek dünya problemlerine yenilikçi çözümler sundukları Minecraft Eğitim Challenge’a hazırlık yapmaları için çevrimiçi iki seminer hazırladı. Eğitimciler webinarlara kaydolarak sorularını yönlendirebilecek ve daha sonra kayıtları izleyebilecek. İlk olarak 28 ve 29 Nisan’da yayımlanacak bu webinarlar, 5-6 Mayıs, 19- 20 Mayıs, 26- 27 Mayıs, 2-3 Haziran tarihlerinde tekrar edecek. Webinarlara kaydolup bilgi almak, istenen yerde ve zamanda kayıtları yeniden izlemek ve sorularla uzmanlara danışmak için aşağıdaki linklere tıklanabilir.
- Minecraft Eğitim Sürümü ile Uzaktan Öğrenme Eğitimi ve "Daha iyi Bir Dünya Tasarla" Challenge'a Hazırlık Webinarı
- Minecraft Eğitim Sürümü Temel Okuryazarlık ve Uzaktan Eğitime Giriş Webinarı
- Minecraft Eğitim Sürümü ile uzaktan ders işlemek ve Minecraft Eğitim Challenge 2020 ile proje oluşturmak için ilham veren video
Minecraft: Eğitim Sürümü ile uzaktan eğitime geçen, öğrencileriyle çevrimiçi güvenli sınıflarda “Çok Katılımcı Modu” ile işbirlikçi STEM çalışmaları yürüten ve “Daha İyi bir Dünya Tasarla” temalı Minecraft Eğitim Challenge 2020 için projeler oluşturan Global Minecraft Mentör’ü ve Microsoft Yenilikçi Uzman Eğitmenleri Özge Çalık ve Yunus Emre Çalık, deneyimlerini linkteki videoda paylaştı.
Son Güncelleme: Cuma, 24 Nisan 2020 14:12
Gösterim: 5873
Milli Eğitim Bakanlığı ve Cisco iş birliğiyle hayata geçirilen “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim Programı” kapsamında, 1 milyon öğretmenin yetkinlik dönüşümünün sağlanması amaçlanıyor.
Projenin tanıtım toplantısında konuşan Bakan Ziya Selçuk, “Bugün Bakanlığımızın 2023 vizyonu dahilinde yeni bir projenin tanıtımındayız. Öğrenciler öğretmeni kadar öğrenicidir. Eğer öğretmenler yetkinse, çocuklarımız için daha geniş ufukların açılması içten bile olmayacaktır” derken, Cisco Genel Müdürü Didem Duru da “Cisco olarak Türkiye’nin dijital dönüşüm yol haritasında önemli rol üstleniyoruz. Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerinin arttırılması, dijital çağın gereklerine uygun kuşakların yetişmesine de zemin hazırlayacaktır. Hedefimiz, problemin değil çözümün parçası olan, teknolojiye hâkim, iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış, dünyadaki yaşıtlarıyla rekabet edebilecek nesiller yetiştirmek” dedi.
MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Cisco iş birliğiyle hazırlanan “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim Programı” projesinin tanıtımı, MEB Bakanı Ziya Selçuk ve Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru’nun katılımıyla Ankara’da yapıldı.
Pilot eğitimler kasımda gerçekleşti
MEB’in “Güçlü öğretmen güçlü gelecek” vizyonuyla yola çıkılan proje kapsamında Cisco Networking Akademisi aracılığıyla verilecek eğitimlerle, öğretmenlere bilişim ve teknoloji alanında çağın taleplerine uygun yetkinlikler kazandırılması hedefleniyor.
Proje kapsamındaki pilot eğitimler, 18-22 Kasım'da Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirildi. Bu aşamada 100’e yakın bilişim öğretmenine, sınıf ortamında Python programlama eğitimi verilirken, halen devam etmekte olan ikinci aşamada, geleceğin teknolojilerine temel oluşturan ağ yönetimi, siber güvenlik, nesnelerin interneti ve programlama eğitimleri, bilişim teknolojileri öğretmenleri başta olmak üzere 1 milyon öğretmene online olarak verilecek. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlere, küresel geçerliliği olan birer sertifika takdim edilecek.
Bakan Selçuk: Bu projeyi çok önemsiyorum
Tanıtım toplantısında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, projenin önemine değinerek şöyle dedi: “Bugün çok büyük bir kırılmanın yaşandığı bir çağın şahitleri olarak, Bakanlığımızın 2023 vizyonu dahilinde yeni bir projenin tanıtımındayız. Bu projeyi çok önemsiyorum çünkü organik olanla dijital olanın bütünleşeceği bir döneme tanıklık ediyoruz. Bu çağın dili, bu çağın bakışı, bu çağın perspektifi hepimizi yeniden yorumlama zorunluluğuna davet ediyor. Cisco ile beraber bilişim teknolojileri öğretmenlerimiz için daha teknik, tüm öğretmenlerimiz içinse siber güvenlik gibi önemli bir konuda düzenlediğimiz mesleki gelişim programını paylaşıyoruz sizlerle. Öğretmenlerimiz gibi maceramızın hayal yolcusu olan öğrencilerimiz de hedefimiz. Öğrenciler öğretmeni kadar öğrenicidir. Öğretmenler yetkinse, çocuklarımız bu çağın cevabını verebilen yetişkinlerle karşılaşırlarsa, onlar için daha geniş ufukların açılması içten bile olmayacaktır.”
Didem Duru: Türkiye’nin yarınlarına yatırım
Cisco Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru da proje hakkında şunları söyledi: “Dijital dönüşüm günümüzde tüm dünyanın gündeminde ve Cisco da dijital dönüşüm yolculuğunda Türkiye’nin en öncelikli paydaşlarından biridir. Vizyonumuz, geleceğe köprü olmaktır. Yeni ekonominin ihtiyaç duyacağı yetenek havuzunu geliştirmeyi hedefleyen Networking Akademi de bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de hayata geçirdiğimiz en önemli yatırımlarımızdan biri. Milli Eğitim Bakanlığı ile imza attığımız bu iş birliği, eğitimcilerimizin yetkinlik dönüşümünü sağlamakla kalmayacak, dijital dünyanın yenilikleri ile baş edebilecek, teknoloji tüketicisinden üreticisine dönüşen nesillerin yetişmesine de zemin hazırlayacaktır. Böylesine anlamlı bir projeyle Türkiye’nin yarınlarına yatırım yapmaktan ötürü büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz.”
Cisco Akademi’de 21 yılda yaklaşık 75 bin kişiye eğitim…
Cisco’nun Networking Akademisi aracılığıyla verilecek eğitimlerle, değişen teknolojilere kaldıraç vazifesi görebilecek yetkinlikte eğitimciler yetiştirilmesi amaçlanıyor. Projede hedeflenen sadece öğretmenlerimizi 21’inci yüzyılın taleplerine göre yetiştirmek değil, aynı zamanda iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış bir nesil için de altyapı oluşturmak… Problemin değil çözümün parçası olan, teknolojiyi etkin kullanan, adaptasyon becerisi yüksek nesiller yetiştirerek, dünya rekabetinde söz sahibi olabilmek.
Türkiye’de 1999’dan bu yana faaliyet gösteren ve şu ana kadar yaklaşık 75 bin kişinin eğitim gördüğü Cisco Network Akademi’de; dijital okuryazarlık, siber güvenlik, ağ yönetimi, nesnelerin interneti gibi pek çok farklı eğitim veriliyor. Akademide, yaşam boyu eğitim felsefesi, kendini geliştirmeye yatırım yapan tüm öğretmen ve öğrencilere aşılanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Milli Eğitim Bakanlığı ve Cisco iş birliğiyle hayata geçirilen “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim Programı” kapsamında, 1 milyon öğretmenin yetkinlik dönüşümünün sağlanması amaçlanıyor.
Projenin tanıtım toplantısında konuşan Bakan Ziya Selçuk, “Bugün Bakanlığımızın 2023 vizyonu dahilinde yeni bir projenin tanıtımındayız. Öğrenciler öğretmeni kadar öğrenicidir. Eğer öğretmenler yetkinse, çocuklarımız için daha geniş ufukların açılması içten bile olmayacaktır” derken, Cisco Genel Müdürü Didem Duru da “Cisco olarak Türkiye’nin dijital dönüşüm yol haritasında önemli rol üstleniyoruz. Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerinin arttırılması, dijital çağın gereklerine uygun kuşakların yetişmesine de zemin hazırlayacaktır. Hedefimiz, problemin değil çözümün parçası olan, teknolojiye hâkim, iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış, dünyadaki yaşıtlarıyla rekabet edebilecek nesiller yetiştirmek” dedi.
MİLLİ Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü ve Cisco iş birliğiyle hazırlanan “Akıllı Teknolojiler ve Yazılım Geliştirme Mesleki Gelişim Programı” projesinin tanıtımı, MEB Bakanı Ziya Selçuk ve Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru’nun katılımıyla Ankara’da yapıldı.
Pilot eğitimler kasımda gerçekleşti
MEB’in “Güçlü öğretmen güçlü gelecek” vizyonuyla yola çıkılan proje kapsamında Cisco Networking Akademisi aracılığıyla verilecek eğitimlerle, öğretmenlere bilişim ve teknoloji alanında çağın taleplerine uygun yetkinlikler kazandırılması hedefleniyor.
Proje kapsamındaki pilot eğitimler, 18-22 Kasım'da Ankara ve İstanbul'da gerçekleştirildi. Bu aşamada 100’e yakın bilişim öğretmenine, sınıf ortamında Python programlama eğitimi verilirken, halen devam etmekte olan ikinci aşamada, geleceğin teknolojilerine temel oluşturan ağ yönetimi, siber güvenlik, nesnelerin interneti ve programlama eğitimleri, bilişim teknolojileri öğretmenleri başta olmak üzere 1 milyon öğretmene online olarak verilecek. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlere, küresel geçerliliği olan birer sertifika takdim edilecek.
Bakan Selçuk: Bu projeyi çok önemsiyorum
Tanıtım toplantısında konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, projenin önemine değinerek şöyle dedi: “Bugün çok büyük bir kırılmanın yaşandığı bir çağın şahitleri olarak, Bakanlığımızın 2023 vizyonu dahilinde yeni bir projenin tanıtımındayız. Bu projeyi çok önemsiyorum çünkü organik olanla dijital olanın bütünleşeceği bir döneme tanıklık ediyoruz. Bu çağın dili, bu çağın bakışı, bu çağın perspektifi hepimizi yeniden yorumlama zorunluluğuna davet ediyor. Cisco ile beraber bilişim teknolojileri öğretmenlerimiz için daha teknik, tüm öğretmenlerimiz içinse siber güvenlik gibi önemli bir konuda düzenlediğimiz mesleki gelişim programını paylaşıyoruz sizlerle. Öğretmenlerimiz gibi maceramızın hayal yolcusu olan öğrencilerimiz de hedefimiz. Öğrenciler öğretmeni kadar öğrenicidir. Öğretmenler yetkinse, çocuklarımız bu çağın cevabını verebilen yetişkinlerle karşılaşırlarsa, onlar için daha geniş ufukların açılması içten bile olmayacaktır.”
Didem Duru: Türkiye’nin yarınlarına yatırım
Cisco Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru da proje hakkında şunları söyledi: “Dijital dönüşüm günümüzde tüm dünyanın gündeminde ve Cisco da dijital dönüşüm yolculuğunda Türkiye’nin en öncelikli paydaşlarından biridir. Vizyonumuz, geleceğe köprü olmaktır. Yeni ekonominin ihtiyaç duyacağı yetenek havuzunu geliştirmeyi hedefleyen Networking Akademi de bu vizyon doğrultusunda Türkiye’de hayata geçirdiğimiz en önemli yatırımlarımızdan biri. Milli Eğitim Bakanlığı ile imza attığımız bu iş birliği, eğitimcilerimizin yetkinlik dönüşümünü sağlamakla kalmayacak, dijital dünyanın yenilikleri ile baş edebilecek, teknoloji tüketicisinden üreticisine dönüşen nesillerin yetişmesine de zemin hazırlayacaktır. Böylesine anlamlı bir projeyle Türkiye’nin yarınlarına yatırım yapmaktan ötürü büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz.”
Cisco Akademi’de 21 yılda yaklaşık 75 bin kişiye eğitim…
Cisco’nun Networking Akademisi aracılığıyla verilecek eğitimlerle, değişen teknolojilere kaldıraç vazifesi görebilecek yetkinlikte eğitimciler yetiştirilmesi amaçlanıyor. Projede hedeflenen sadece öğretmenlerimizi 21’inci yüzyılın taleplerine göre yetiştirmek değil, aynı zamanda iş dünyasının ihtiyacı olan becerileri kazanmış bir nesil için de altyapı oluşturmak… Problemin değil çözümün parçası olan, teknolojiyi etkin kullanan, adaptasyon becerisi yüksek nesiller yetiştirerek, dünya rekabetinde söz sahibi olabilmek.
Türkiye’de 1999’dan bu yana faaliyet gösteren ve şu ana kadar yaklaşık 75 bin kişinin eğitim gördüğü Cisco Network Akademi’de; dijital okuryazarlık, siber güvenlik, ağ yönetimi, nesnelerin interneti gibi pek çok farklı eğitim veriliyor. Akademide, yaşam boyu eğitim felsefesi, kendini geliştirmeye yatırım yapan tüm öğretmen ve öğrencilere aşılanıyor.
Son Güncelleme: Cuma, 17 Ocak 2020 14:29
Gösterim: 6269
Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Peki 2000’lerin üçüncü 10 yıllık döneminde dünyayı nasıl teknolojiler bekliyor? Yeni nesi uygulamaları, bugünün internet altyapısıyla desteklemek mümkün mü? Teknoloji devi Cisco da 5 başlık altında 2020 ve ötesine damga vuracak trendleri derledi.
2010’lar akıllı telefonlardan, yapay zekâya ve sosyal medyaya kadar olağanüstü gelişmelere ve baş döndürücü bir hızla gerçekleşen dijital dönüşüm sürecine sahne oldu. Tüm bu yaşananlar, 21’inci yüzyılın 3’üncü 10 yıllık dönemine girerken akıllara “Peki sırada ne var” sorusunu getiriyor. Cisco da 2020 ve ötesi için teknoloji trendlerini derledi:
GELECEĞİN İNTERNETİ
2023’te internete bağlı cihaz sayısı 49 milyarı bulacak. 5G, 10G, akıllı nesnelerin interneti, yeni aplikasyonlar, otonom araçlar gibi gelecek nesil uygulamalar, mevcut internet altyapısının destekleyebileceğinden çok daha fazla karmaşıklığa neden olacak. Cisco’nun açıkladığı gelecek için internet stratejisi de işte bu amaca hizmet edecek. ‘Gelecek için internet’ stratejisinin merkezinde silikon, optikler ve geleceğe hazır olmamızı sağlayacak yazılımlara yönelik yatırımlar yer alıyor. Bu strateji, Cisco’nun yeni silikon mimarisini gelecek nesil optikleri ile bir araya getirerek, interneti daha hızlı, daha ekonomik ve daha güvenli kılacak.
DİJİTAL UYGULAMA SADAKATİ
Dijital hizmetlerin kullanımı günümüzde bir tür “dijital refleks” halini aldı. Tüketicilerin yüzde 71’i artık bu servisleri günlük hayatın rutin bir parçası olarak görüyor. Yarısı talep ettikleri hizmet kalitesini sunmayan markaları kullanmaktan anında vazgeçerken %63’ü de diğer tüketicileri bu hizmet ya da markayı kullanmaktan vazgeçiriyor. Tüketicilerin bu “sıfır tolerans” yaklaşımı, 2020 ve sonrasında uygulama performansı konusundaki verilerin gerçek zamanlı olarak analiz edilmesini çok önemli kılacak. Sorunlar ve engeller hızla tespit edilerek müdahale edilebilecek.
TEHDİT AVI VE SIFIR GÜVEN
Günümüzde siber saldırıların dünya çapında yol açtığı maddi hasar doğal afetlerin 3 katı. Reaktif tedbirlerle sadece tehdit ortaya çıkınca harekete geçmek artık yeterli değil. Cisco’nun “Sıfır Güven” modelinde de erişim izni yalnızca yetkili kullanıcılar, cihazlar ve iş yüklerine, güven zemini oluşturulduktan ve tehditler önlendikten sonra veriliyor. Hizmetlerde en ufak bir gecikme olmaksızın sadece onaylı ve yetkilendirilmiş cihaz ve kullanıcıların network’e girmesine izin veriliyor. Bu modelin yakın gelecekte çok yaygın hale gelmesi öngörülüyor.
“Tehdit Avlama” modeli de kuruluş ve işletmelerin bütüncül güvenlik yaklaşımlarında artarak büyüyen bir role sahip olacak. Geleneksel yaklaşımların aksine bu model henüz bilinmeyen kötücül yazılımları ve zayıf noktaları saptayıp bertaraf etmeyi hedefliyor.
SEZGİSEL AĞLAR
Network günümüzde, uygulamaların yeniden tasarlanmasında, veri güvenliğine, altyapının dönüştürülmesinde ve ekiplerin güçlendirilmesinde kadar kritik bir rol oynamakta. Cisco uzmanları, yazılım tanımlı ağları (SDN), network evriminde nihai bir nokta değil, yapay zekâ ve makine öğrenimini kullanan sistemler olan “sezgisel ağlara” (IBN) giden yolda önemli bir aşama olarak görüyor. IT sektöründeki aktörlerin yüzde 78’lik çoğunluğu ağ sistemlerinin 2 yıl içinde sezgisel ağlara doğru evirileceğini düşünüyor. Yüzde 35’i daha da öteye geçip, ağlarının 2 yıl içinde tamamen sezgisel ağlara dönüşeceği görüşünde.
YENİ GÖREV TANIMI
Veri bilimi, yapay zekâ gibi alanlarda iş talebi giderek artıyor. Günümüz işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için BT'nin “sipariş alıcılarından" “stratejik iş ortakları”na dönüşümü kaçınılmaz. Bu da BT çalışanlarının görev tanımının, cihazları yapılandırmaktan çıkıp teknolojiyle iş sorunlarını çözmeye evirilmesi anlamına geliyor. Ve yakın gelecekte şirketler, yeni eleman istihdam etmektense BT çalışanlarını ticari yetkinlik konusunda eğitip şirket kültürünü koruma yoluna gidecek.
Teknolojinin yolculuğunu değerlendiren Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da “Son 30 yıldır insanları birbirine bağlıyorduk. Kablosuz ağ teknolojilerinin ulaştığı nokta sayesinde artık, insanları nesnelere ve hatta saatten ev aletlerine kadar nesneleri nesnelere bağlıyoruz. Biz de Cisco olarak, müşterilerimizin bu yoğun trafiğe ve çağın taleplerine ayak uydurmalarını sağlayacak inovasyonlara odaklanıyoruz” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Teknoloji baş döndürücü bir hızla gelişiyor. Peki 2000’lerin üçüncü 10 yıllık döneminde dünyayı nasıl teknolojiler bekliyor? Yeni nesi uygulamaları, bugünün internet altyapısıyla desteklemek mümkün mü? Teknoloji devi Cisco da 5 başlık altında 2020 ve ötesine damga vuracak trendleri derledi.
2010’lar akıllı telefonlardan, yapay zekâya ve sosyal medyaya kadar olağanüstü gelişmelere ve baş döndürücü bir hızla gerçekleşen dijital dönüşüm sürecine sahne oldu. Tüm bu yaşananlar, 21’inci yüzyılın 3’üncü 10 yıllık dönemine girerken akıllara “Peki sırada ne var” sorusunu getiriyor. Cisco da 2020 ve ötesi için teknoloji trendlerini derledi:
GELECEĞİN İNTERNETİ
2023’te internete bağlı cihaz sayısı 49 milyarı bulacak. 5G, 10G, akıllı nesnelerin interneti, yeni aplikasyonlar, otonom araçlar gibi gelecek nesil uygulamalar, mevcut internet altyapısının destekleyebileceğinden çok daha fazla karmaşıklığa neden olacak. Cisco’nun açıkladığı gelecek için internet stratejisi de işte bu amaca hizmet edecek. ‘Gelecek için internet’ stratejisinin merkezinde silikon, optikler ve geleceğe hazır olmamızı sağlayacak yazılımlara yönelik yatırımlar yer alıyor. Bu strateji, Cisco’nun yeni silikon mimarisini gelecek nesil optikleri ile bir araya getirerek, interneti daha hızlı, daha ekonomik ve daha güvenli kılacak.
DİJİTAL UYGULAMA SADAKATİ
Dijital hizmetlerin kullanımı günümüzde bir tür “dijital refleks” halini aldı. Tüketicilerin yüzde 71’i artık bu servisleri günlük hayatın rutin bir parçası olarak görüyor. Yarısı talep ettikleri hizmet kalitesini sunmayan markaları kullanmaktan anında vazgeçerken %63’ü de diğer tüketicileri bu hizmet ya da markayı kullanmaktan vazgeçiriyor. Tüketicilerin bu “sıfır tolerans” yaklaşımı, 2020 ve sonrasında uygulama performansı konusundaki verilerin gerçek zamanlı olarak analiz edilmesini çok önemli kılacak. Sorunlar ve engeller hızla tespit edilerek müdahale edilebilecek.
TEHDİT AVI VE SIFIR GÜVEN
Günümüzde siber saldırıların dünya çapında yol açtığı maddi hasar doğal afetlerin 3 katı. Reaktif tedbirlerle sadece tehdit ortaya çıkınca harekete geçmek artık yeterli değil. Cisco’nun “Sıfır Güven” modelinde de erişim izni yalnızca yetkili kullanıcılar, cihazlar ve iş yüklerine, güven zemini oluşturulduktan ve tehditler önlendikten sonra veriliyor. Hizmetlerde en ufak bir gecikme olmaksızın sadece onaylı ve yetkilendirilmiş cihaz ve kullanıcıların network’e girmesine izin veriliyor. Bu modelin yakın gelecekte çok yaygın hale gelmesi öngörülüyor.
“Tehdit Avlama” modeli de kuruluş ve işletmelerin bütüncül güvenlik yaklaşımlarında artarak büyüyen bir role sahip olacak. Geleneksel yaklaşımların aksine bu model henüz bilinmeyen kötücül yazılımları ve zayıf noktaları saptayıp bertaraf etmeyi hedefliyor.
SEZGİSEL AĞLAR
Network günümüzde, uygulamaların yeniden tasarlanmasında, veri güvenliğine, altyapının dönüştürülmesinde ve ekiplerin güçlendirilmesinde kadar kritik bir rol oynamakta. Cisco uzmanları, yazılım tanımlı ağları (SDN), network evriminde nihai bir nokta değil, yapay zekâ ve makine öğrenimini kullanan sistemler olan “sezgisel ağlara” (IBN) giden yolda önemli bir aşama olarak görüyor. IT sektöründeki aktörlerin yüzde 78’lik çoğunluğu ağ sistemlerinin 2 yıl içinde sezgisel ağlara doğru evirileceğini düşünüyor. Yüzde 35’i daha da öteye geçip, ağlarının 2 yıl içinde tamamen sezgisel ağlara dönüşeceği görüşünde.
YENİ GÖREV TANIMI
Veri bilimi, yapay zekâ gibi alanlarda iş talebi giderek artıyor. Günümüz işletmelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için BT'nin “sipariş alıcılarından" “stratejik iş ortakları”na dönüşümü kaçınılmaz. Bu da BT çalışanlarının görev tanımının, cihazları yapılandırmaktan çıkıp teknolojiyle iş sorunlarını çözmeye evirilmesi anlamına geliyor. Ve yakın gelecekte şirketler, yeni eleman istihdam etmektense BT çalışanlarını ticari yetkinlik konusunda eğitip şirket kültürünü koruma yoluna gidecek.
Teknolojinin yolculuğunu değerlendiren Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru da “Son 30 yıldır insanları birbirine bağlıyorduk. Kablosuz ağ teknolojilerinin ulaştığı nokta sayesinde artık, insanları nesnelere ve hatta saatten ev aletlerine kadar nesneleri nesnelere bağlıyoruz. Biz de Cisco olarak, müşterilerimizin bu yoğun trafiğe ve çağın taleplerine ayak uydurmalarını sağlayacak inovasyonlara odaklanıyoruz” dedi.
Son Güncelleme: Salı, 03 Mart 2020 11:26
Gösterim: 4757
Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Microsoft Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen Yazılım Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim Programının tanıtım toplantısı Ankara’da gerçekleşti. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, yaptığı konuşmada teknolojinin yeni meslekleri ortaya çıkaracağını ve bu doğrultuda çocukların geleceğe hazırlanması gerektiğini belirtti.
Teknolojinin dönüştürücü gücünden destek alarak eğitim girişimlerine destek olan Microsoft Türkiye, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Bilişim Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen Yazılım Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim Programına tam destek veriyor. Programın tanıtımı Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin, MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Lise ve meslek liselerinde bilişim eğitimi veren öğretmenlerin teknolojik yetkinliğini artırmayı hedefleyen girişimin Türkiye’yi dijital yetenekler konusunda güçlendirmesi hedefleniyor. Program dâhilinde Microsoft Türkiye, bilişim öğretmenlere “yazılım geliştirmenin temelleri” eğitimi sunuyor. Şu ana dek 1000 bilişim öğretmenine verilen eğitimler sayesinde 10.000’den fazla öğrenciye ulaşıldı. Program bir yıl boyunca devam edecek ve 50.000 lise öğrencisinin bu eğitime ulaşması sağlanacaktır.
“Öğretmenlerin fırsat ve imkânlarını artırmak istiyoruz”
Tanıtım toplantısında Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, teknolojinin yeni meslekleri ortaya çıkaracağını ve bu doğrultuda çocukların geleceğe hazırlanması gerektiğini belirterek teknolojik dönüşümün en büyük etkiyi eğitim alanında yaptığına dikkat çekti. Safran sözlerine şöyle devam etti: “Bugünün çocukları 20 yıl sonra ‘Bizi neye göre nasıl yetiştirdiniz’ diye soracak. Teknolojinin yeni bir alanı, yeni meslekleri ortaya çıkaracağını görerek, çocukları geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Teknolojik dönüşüm en büyük etkiyi eğitim alanında yaptı ve eğitimi dönüştürmek gerekiyor. Eğitimi dönüştürmek için de zihniyeti dönüştürmek gerekiyor. Öğretmenlerin teknolojiyi öğrenmesi halinde, bu bilgi çocuklara da ulaşacak. Biz de hizmet içi eğitimlerle öğretmenleri geleceğe hazırlamak istiyoruz. Bugün tanıtımını yaptığımız programla öğretmenlere Microsoft tarafından eğitim verilecek. Bu programla öğretmenlerin fırsat ve imkânlarını artırmak istiyoruz. Programla öğretmenlerin uluslararası sertifikalar alacağını ve bu sayede de öğrencilere yeni kapılar açılacak.”
“Güncel eğitim için öğretmenleri teknolojiyle donatmak gerekiyor”
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, konuyla ilgili olarak, “Teknoloji geliştikçe meslekler değişiyor, bir yandan işsizlik oranımız artarken bir yandan da işverenler dijital dünyanın gerektirdiği yeteneklere sahip çalışanlar bulmakta zorlanıyor. Microsoft Türkiye olarak, teknolojinin dönüştürücü gücüne her zaman inanıyoruz ve bu yöndeki girişimlere destek oluyoruz. Gençlerimizi geleceğe hazırlamak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. İnanıyoruz ki, bilişim öğretmenlerimizi daha iyi donatırsak gençlerimiz daha kapsamlı ve güncel bir eğitim alabilir. Bu nedenle bugün duyurusunu yaptığımız, bilişim öğretmenlerimizi eğitmek konusunda destek verdiğimiz bu girişimi çok önemsiyor, bu adımla tüm kurumlara ilham vermek istiyoruz. Microsoft olarak, öğrencileri ve öğretmenleri geleceğe hazırlayan projelerin her zaman destekçisi olacağız” dedi.
Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Kamu Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. R. Erdem Erkul ise yeni yüzyılda küresel düzeyde tüm ekonomiler için en önemli sermayenin çağın becerilerine vakıf, teknolojiyle içi içe, yaratıcı düşünebilen, insan odaklı, çözüm odaklı düşünebilen nitelikli iş gücü olduğunun altını çizdi. Erkul sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilir kalkınma için ithal etmemizin mümkün olmadığı nitelikli iş gücünü kendimiz yetiştirmemiz gerekiyor. Bu bağlamda yürüttüğümüz ‘Geleceğini Yetiştir’ programıyla, öğretmenlerimizin modern ve teknoloji destekli eğitim alacak. Bu girişimle öğretmenlerimizin geleceğin iş dünyasına ve yeni mesleklere hazır gençler yetiştirmesi için daha kapsamlı ve daha güncel bir bilgisayar yetkinliğine sahip olacağına inanıyoruz.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Microsoft Türkiye iş birliğiyle hayata geçirilen Yazılım Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim Programının tanıtım toplantısı Ankara’da gerçekleşti. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, yaptığı konuşmada teknolojinin yeni meslekleri ortaya çıkaracağını ve bu doğrultuda çocukların geleceğe hazırlanması gerektiğini belirtti.
Teknolojinin dönüştürücü gücünden destek alarak eğitim girişimlerine destek olan Microsoft Türkiye, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Bilişim Vakfı iş birliğiyle hayata geçirilen Yazılım Geliştirme Uzmanlığı Mesleki Gelişim Programına tam destek veriyor. Programın tanıtımı Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, TBV Genel Sekreteri Çağdaş Ergin, MEB Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Lise ve meslek liselerinde bilişim eğitimi veren öğretmenlerin teknolojik yetkinliğini artırmayı hedefleyen girişimin Türkiye’yi dijital yetenekler konusunda güçlendirmesi hedefleniyor. Program dâhilinde Microsoft Türkiye, bilişim öğretmenlere “yazılım geliştirmenin temelleri” eğitimi sunuyor. Şu ana dek 1000 bilişim öğretmenine verilen eğitimler sayesinde 10.000’den fazla öğrenciye ulaşıldı. Program bir yıl boyunca devam edecek ve 50.000 lise öğrencisinin bu eğitime ulaşması sağlanacaktır.
“Öğretmenlerin fırsat ve imkânlarını artırmak istiyoruz”
Tanıtım toplantısında Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mustafa Safran, teknolojinin yeni meslekleri ortaya çıkaracağını ve bu doğrultuda çocukların geleceğe hazırlanması gerektiğini belirterek teknolojik dönüşümün en büyük etkiyi eğitim alanında yaptığına dikkat çekti. Safran sözlerine şöyle devam etti: “Bugünün çocukları 20 yıl sonra ‘Bizi neye göre nasıl yetiştirdiniz’ diye soracak. Teknolojinin yeni bir alanı, yeni meslekleri ortaya çıkaracağını görerek, çocukları geleceğe hazırlamamız gerekiyor. Teknolojik dönüşüm en büyük etkiyi eğitim alanında yaptı ve eğitimi dönüştürmek gerekiyor. Eğitimi dönüştürmek için de zihniyeti dönüştürmek gerekiyor. Öğretmenlerin teknolojiyi öğrenmesi halinde, bu bilgi çocuklara da ulaşacak. Biz de hizmet içi eğitimlerle öğretmenleri geleceğe hazırlamak istiyoruz. Bugün tanıtımını yaptığımız programla öğretmenlere Microsoft tarafından eğitim verilecek. Bu programla öğretmenlerin fırsat ve imkânlarını artırmak istiyoruz. Programla öğretmenlerin uluslararası sertifikalar alacağını ve bu sayede de öğrencilere yeni kapılar açılacak.”
“Güncel eğitim için öğretmenleri teknolojiyle donatmak gerekiyor”
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, konuyla ilgili olarak, “Teknoloji geliştikçe meslekler değişiyor, bir yandan işsizlik oranımız artarken bir yandan da işverenler dijital dünyanın gerektirdiği yeteneklere sahip çalışanlar bulmakta zorlanıyor. Microsoft Türkiye olarak, teknolojinin dönüştürücü gücüne her zaman inanıyoruz ve bu yöndeki girişimlere destek oluyoruz. Gençlerimizi geleceğe hazırlamak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. İnanıyoruz ki, bilişim öğretmenlerimizi daha iyi donatırsak gençlerimiz daha kapsamlı ve güncel bir eğitim alabilir. Bu nedenle bugün duyurusunu yaptığımız, bilişim öğretmenlerimizi eğitmek konusunda destek verdiğimiz bu girişimi çok önemsiyor, bu adımla tüm kurumlara ilham vermek istiyoruz. Microsoft olarak, öğrencileri ve öğretmenleri geleceğe hazırlayan projelerin her zaman destekçisi olacağız” dedi.
Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Kamu Yatırımlarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. R. Erdem Erkul ise yeni yüzyılda küresel düzeyde tüm ekonomiler için en önemli sermayenin çağın becerilerine vakıf, teknolojiyle içi içe, yaratıcı düşünebilen, insan odaklı, çözüm odaklı düşünebilen nitelikli iş gücü olduğunun altını çizdi. Erkul sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürdürülebilir kalkınma için ithal etmemizin mümkün olmadığı nitelikli iş gücünü kendimiz yetiştirmemiz gerekiyor. Bu bağlamda yürüttüğümüz ‘Geleceğini Yetiştir’ programıyla, öğretmenlerimizin modern ve teknoloji destekli eğitim alacak. Bu girişimle öğretmenlerimizin geleceğin iş dünyasına ve yeni mesleklere hazır gençler yetiştirmesi için daha kapsamlı ve daha güncel bir bilgisayar yetkinliğine sahip olacağına inanıyoruz.”
Son Güncelleme: Perşembe, 16 Ocak 2020 15:57
Gösterim: 2378

