Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi tarafından 2011-2012 eğitim ve öğretim yılına 188 anasınıfı kazandıran hayırseverlere plaket verilmesi ve “Hedef 500 anasınıfı” imza töreni dün yapıldı.

emine erdoğan 500 ana sınıfıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi (TOGEM) tarafından 2011-2012 eğitim ve öğretim yılına 188 ana sınıfı kazandıran hayırseverlere plaket verilmesi ve “Hedef 500 ana sınıfı” imza töreni dün gerçekleştirildi. Törende Emine Erdoğan, TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla destek veren Demirören Holding Kurucusu Erdoğan Demirören’e teşekkür plaketi verdi.

Ataşehir Radisson Blu Hotel’de dün gerçekleştirilen törene Emine Erdoğan’ın yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış ile TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla katkıda bulunan Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören ve Erdoğan Demirerön’in torunları Erdoğan Demirören ve Murat Oktay katıldı.

Törenin açılışında konuşan Emine Erdoğan, “7 yıl önce büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla ve büyük umutlarla başlattığımız TOGEM hayır seferberliği, şükürler olsun ki bugün Türkiye’yi kuşatan bir gönül hareketine dönüştü” dedi.

Hayırlı bir yarış başlayacak

Hayırseverlerin özverili gayretleriyle şu ana kadar 250 anasınıfının çocuklara kazandırıldığını vurgulayan Erdoğan, “Bugünden itibaren de önümüze yeni bir hedef koyuyor, inşallah 250 anaokulunu daha çocuklarımızın hizmetine sunmayı hedefliyoruz. İnanıyorum ve umuyorum ki; yardımseverlerimiz yine hayırlı bir yarışın içine girecek, 2015’e ulaşmadan, inşallah 250 anaokulu hedefimiz gerçekleşmiş olacak” dedi.

Törende daha sonra Gülbaran ile Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık arasında “Hedef 500 anasınıfı” projesinin protokolü imzalandı. Daha sonra Emine Erdoğan tarafından TOGEM aracılığıyla çeşitli illere okul ve anasınıfı kazandıran, aralarında Erdoğan Demirören, Ali Ağaoğlu ve Ethem Sancak’ın da bulunduğu hayırseverlere teşekkür plaketi verildi. Plaketler verilirken işadamları 250 anasınıfının daha yapılması için çeşitli miktarlarda bağışlarda bulunacaklarını açıkladılar. Emine Erdoğan’a da TOGEM Başkanı Gülbaran tarafından plaket sunuldu.

55 anasınıfı için teşekkür

Emine Erdoğan, TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla destek veren Demirören Holding Kurucusu Erdoğan Demirören’e teşekkür plaketi verdi. 

Gezici anasınıfından  250 anasınıfına

TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran da 7 yıl önce Emine Erdoğan’ın himayelerinde TOGEM’i kurduklarını belirterek, “7 yıl önce otobüsün içine yapılan gezici bir anasınıfıyla başlayan yolculuğumuz şimdi 250 birime kadar yükseldi. Değerli hayırseverlerimizin katkılarıyla yurdumuzun her yanını ana sınıflarıyla donattık. 2 yıl içinde bu rakamın 500’e çıkartılarakanasınıfı olmayan okulumuzun kalmaması için çabalayacağız” dedi.

(milliyet)

> Hedef 2015’e kadar 250 anasınıfı

Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi tarafından 2011-2012 eğitim ve öğretim yılına 188 anasınıfı kazandıran hayırseverlere plaket verilmesi ve “Hedef 500 anasınıfı” imza töreni dün yapıldı.

emine erdoğan 500 ana sınıfıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde kurulan Toplumsal Gelişim Merkezi (TOGEM) tarafından 2011-2012 eğitim ve öğretim yılına 188 ana sınıfı kazandıran hayırseverlere plaket verilmesi ve “Hedef 500 ana sınıfı” imza töreni dün gerçekleştirildi. Törende Emine Erdoğan, TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla destek veren Demirören Holding Kurucusu Erdoğan Demirören’e teşekkür plaketi verdi.

Ataşehir Radisson Blu Hotel’de dün gerçekleştirilen törene Emine Erdoğan’ın yanı sıra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın eşi Beyhan Bağış ile TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla katkıda bulunan Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören ve Erdoğan Demirerön’in torunları Erdoğan Demirören ve Murat Oktay katıldı.

Törenin açılışında konuşan Emine Erdoğan, “7 yıl önce büyük bir heyecanla, büyük bir coşkuyla ve büyük umutlarla başlattığımız TOGEM hayır seferberliği, şükürler olsun ki bugün Türkiye’yi kuşatan bir gönül hareketine dönüştü” dedi.

Hayırlı bir yarış başlayacak

Hayırseverlerin özverili gayretleriyle şu ana kadar 250 anasınıfının çocuklara kazandırıldığını vurgulayan Erdoğan, “Bugünden itibaren de önümüze yeni bir hedef koyuyor, inşallah 250 anaokulunu daha çocuklarımızın hizmetine sunmayı hedefliyoruz. İnanıyorum ve umuyorum ki; yardımseverlerimiz yine hayırlı bir yarışın içine girecek, 2015’e ulaşmadan, inşallah 250 anaokulu hedefimiz gerçekleşmiş olacak” dedi.

Törende daha sonra Gülbaran ile Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Funda Kocabıyık arasında “Hedef 500 anasınıfı” projesinin protokolü imzalandı. Daha sonra Emine Erdoğan tarafından TOGEM aracılığıyla çeşitli illere okul ve anasınıfı kazandıran, aralarında Erdoğan Demirören, Ali Ağaoğlu ve Ethem Sancak’ın da bulunduğu hayırseverlere teşekkür plaketi verildi. Plaketler verilirken işadamları 250 anasınıfının daha yapılması için çeşitli miktarlarda bağışlarda bulunacaklarını açıkladılar. Emine Erdoğan’a da TOGEM Başkanı Gülbaran tarafından plaket sunuldu.

55 anasınıfı için teşekkür

Emine Erdoğan, TOGEM’in çalışmasına 55 anasınıfıyla destek veren Demirören Holding Kurucusu Erdoğan Demirören’e teşekkür plaketi verdi. 

Gezici anasınıfından  250 anasınıfına

TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran da 7 yıl önce Emine Erdoğan’ın himayelerinde TOGEM’i kurduklarını belirterek, “7 yıl önce otobüsün içine yapılan gezici bir anasınıfıyla başlayan yolculuğumuz şimdi 250 birime kadar yükseldi. Değerli hayırseverlerimizin katkılarıyla yurdumuzun her yanını ana sınıflarıyla donattık. 2 yıl içinde bu rakamın 500’e çıkartılarakanasınıfı olmayan okulumuzun kalmaması için çabalayacağız” dedi.

(milliyet)

Son Güncelleme: Cumartesi, 28 Nisan 2012 14:15

Gösterim: 5238

Ankara’da “Çocuklar İçin Programlama” isimli çalışma ile 10 yaş ve üzeri çocuklara programcılık eğitimi verilmeye başlandı. Türkiye’de ilk olan proje sayesinde geleceğin dahileri erken yaşta keşfedilecek.

Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Selçuk Özdemir tarafından başlatılan “Çocuklar İçin Programlama” isimli çalışma ile 10 yaş ve üzeri çocuklara üretim odaklı teknoloji eğitimi veriliyor.

Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan proje sayesinde geleceğin dahilerinin küçük yaştan itibaren yetişmeleri hedefleniyor. Daha önce böyle bir çalışma yapılmamasını büyük bir eksiklik olarak niteleyen Doç. Dr. Selçuk Özdemir, ünlü bilişimcilerin küçük yaşlarda aldıkları eğitimlerle büyük işleri başardığına dikkat çekti. Proje kapsamında eğitim için kolay ve anlaşılır bir kitap yazdığını belirten Özdemir, eğitimleri pekiştirmesi için web sayfası oluşturduklarını anlattı. Proje fikrinin çocukların üretim odaklı teknoloji eğitimi alması ihtiyacından çıktığını belirten Özdemir, özel bir dershanenin desteğiyle 18 öğrencinin eğitimlere başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:

Küçük yaşta öğrenmeli

“10 yaş ve üzeri çocuklara temel programcılık ile ilgili uygulamalı dersler veriliyor. Türkiye’de gerçek anlamda bilişimci çıkmıyor. Çocukların ihtiyacı olan şey teknolojiyi gerçek hayatta çözümde kullanmalarıdır.  Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in, Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un ve Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in 9-10 yaşlarında başladıkları programlama eğitiminin ve oynadıkları teknoloji tasarım oyuncaklarının, 20’li yaşlarında dünyayı etkileyen teknolojiler geliştirmelerinde önemli katkısı bulunmaktadır. Bugün çeşitli bilgisayar kursları düzenlenerek gençlerimize 20’li yaşlarından sonra yazılım geliştirme becerisi kazandırılmaya çalışılmaktadır. Halbuki bir kişinin kalifiye eleman sıkıntısı çeken yazılım sektöründe istihdam edilebilmesi için çok daha erken yaşlarda programlama alt yapısını kazanması gerekmektedir. Bizde bu noktadan hareket ederek küçük yaşlarda bu beceriyi kazandırmayı hedefledik, bu noktadan bakıldığında erken eğitimin çok önemli olduğunu düşündük. Proje ile Türkiye’nin gelecekteki Bill Gates, Steve Jobs ve Mark Zuckerberg ‘lerini yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Tüketilen değil üretilen teknoloji

Teknoloji tüketen değil, üreten nesillerin yetişmesine yardımcı olacağını düşündüğüm projemin genel amacını bilişim teknolojilerini tüketen “Download Toplumundan”, teknoloji üreten “Upload Toplumuna” geçiş olduğunu söyleyebilirim. İlerleyen dönemlerde çocukların bilgi ve becerilerini daha ileri seviyeye taşımak için seminer ve yarışmalar düzenlemeyi planlıyoruz. Bu çalışma ile çocukların bilgisayarlara bakışları değişecek.”

(hürriyeteğitim)

> 10 yaşındaki çocuklara programcılık eğitimi verilecek

Ankara’da “Çocuklar İçin Programlama” isimli çalışma ile 10 yaş ve üzeri çocuklara programcılık eğitimi verilmeye başlandı. Türkiye’de ilk olan proje sayesinde geleceğin dahileri erken yaşta keşfedilecek.

Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Selçuk Özdemir tarafından başlatılan “Çocuklar İçin Programlama” isimli çalışma ile 10 yaş ve üzeri çocuklara üretim odaklı teknoloji eğitimi veriliyor.

Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan proje sayesinde geleceğin dahilerinin küçük yaştan itibaren yetişmeleri hedefleniyor. Daha önce böyle bir çalışma yapılmamasını büyük bir eksiklik olarak niteleyen Doç. Dr. Selçuk Özdemir, ünlü bilişimcilerin küçük yaşlarda aldıkları eğitimlerle büyük işleri başardığına dikkat çekti. Proje kapsamında eğitim için kolay ve anlaşılır bir kitap yazdığını belirten Özdemir, eğitimleri pekiştirmesi için web sayfası oluşturduklarını anlattı. Proje fikrinin çocukların üretim odaklı teknoloji eğitimi alması ihtiyacından çıktığını belirten Özdemir, özel bir dershanenin desteğiyle 18 öğrencinin eğitimlere başladığını ifade ederek, şöyle devam etti:

Küçük yaşta öğrenmeli

“10 yaş ve üzeri çocuklara temel programcılık ile ilgili uygulamalı dersler veriliyor. Türkiye’de gerçek anlamda bilişimci çıkmıyor. Çocukların ihtiyacı olan şey teknolojiyi gerçek hayatta çözümde kullanmalarıdır.  Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in, Apple’ın kurucusu Steve Jobs’un ve Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in 9-10 yaşlarında başladıkları programlama eğitiminin ve oynadıkları teknoloji tasarım oyuncaklarının, 20’li yaşlarında dünyayı etkileyen teknolojiler geliştirmelerinde önemli katkısı bulunmaktadır. Bugün çeşitli bilgisayar kursları düzenlenerek gençlerimize 20’li yaşlarından sonra yazılım geliştirme becerisi kazandırılmaya çalışılmaktadır. Halbuki bir kişinin kalifiye eleman sıkıntısı çeken yazılım sektöründe istihdam edilebilmesi için çok daha erken yaşlarda programlama alt yapısını kazanması gerekmektedir. Bizde bu noktadan hareket ederek küçük yaşlarda bu beceriyi kazandırmayı hedefledik, bu noktadan bakıldığında erken eğitimin çok önemli olduğunu düşündük. Proje ile Türkiye’nin gelecekteki Bill Gates, Steve Jobs ve Mark Zuckerberg ‘lerini yetiştirmeyi hedefliyoruz.

Tüketilen değil üretilen teknoloji

Teknoloji tüketen değil, üreten nesillerin yetişmesine yardımcı olacağını düşündüğüm projemin genel amacını bilişim teknolojilerini tüketen “Download Toplumundan”, teknoloji üreten “Upload Toplumuna” geçiş olduğunu söyleyebilirim. İlerleyen dönemlerde çocukların bilgi ve becerilerini daha ileri seviyeye taşımak için seminer ve yarışmalar düzenlemeyi planlıyoruz. Bu çalışma ile çocukların bilgisayarlara bakışları değişecek.”

(hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 09:05

Gösterim: 5624

İngiltere'de yaşayan dört yaşındaki dahi Heidi Hankins'in IQ'su dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking'inkine neredeyse eşit. Heidi nin iki yaşındayken yedi yaşındaki çocuklar için hazırlanmış kitapları okuyabildiği belirtildi.

Kreşteki öğretmenlerinin çok akıllı olduğu için kendisini zorlayacak faaliyetler bulamadıkları yönündeki uyarıları üzerine IQ testine tabi tutulan Heidi’nin test sonucunun 159 olduğu ortaya çıktı.

Dört yaşında olmasına rağmen şimdiden toplama-çıkarma işlemleri yapabilen, düzgün bir şekilde resim çizebilen ve cümle kurarak yazabilen Heidi’nin iki yaşındayken yedi yaşındaki çocuklar için hazırlanmış kitapları okuyabildiği de belirtildi.

İLKOKULA BAŞLAMADAN ÜSTÜN ZEKALILAR KULÜBÜNE KABUL EDİLDİ

Böylece daha ilkokula bile başlamadan üstün zekalılar kulübü MENSA’ya kabul edilen Heidi, matematik dahisi Carol Vorderman’ın 154 puanlık IQ’sunu da geride bırakmış oldu. Hawking’in IQ’su ise 160.

(hürriyet)

> Dört yaşında bilim adamı IQ’suna sahip

İngiltere'de yaşayan dört yaşındaki dahi Heidi Hankins'in IQ'su dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking'inkine neredeyse eşit. Heidi nin iki yaşındayken yedi yaşındaki çocuklar için hazırlanmış kitapları okuyabildiği belirtildi.

Kreşteki öğretmenlerinin çok akıllı olduğu için kendisini zorlayacak faaliyetler bulamadıkları yönündeki uyarıları üzerine IQ testine tabi tutulan Heidi’nin test sonucunun 159 olduğu ortaya çıktı.

Dört yaşında olmasına rağmen şimdiden toplama-çıkarma işlemleri yapabilen, düzgün bir şekilde resim çizebilen ve cümle kurarak yazabilen Heidi’nin iki yaşındayken yedi yaşındaki çocuklar için hazırlanmış kitapları okuyabildiği de belirtildi.

İLKOKULA BAŞLAMADAN ÜSTÜN ZEKALILAR KULÜBÜNE KABUL EDİLDİ

Böylece daha ilkokula bile başlamadan üstün zekalılar kulübü MENSA’ya kabul edilen Heidi, matematik dahisi Carol Vorderman’ın 154 puanlık IQ’sunu da geride bırakmış oldu. Hawking’in IQ’su ise 160.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Cuma, 13 Nisan 2012 15:12

Gösterim: 4014

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya'da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada son dönemde çocuk ve medya kavramlarının birlikte çokça zikredilmeye başlandığına vurgu yaptı.

bülent arınçArınç, "Biz büyüklerin bilimsel bir karara varıp çocuk medya ilişkilerinde düzenlemelere gitmemiz gerekir. Çünkü eğitim ve eğlence için günümüz şartlarında neredeyse vazgeçilmez olan medya bilinçsiz kullanıldığında adeta bir canavara dönüşebiliyor. Okul öncesi çocukların medyadan hangi ölçüde yararlanabileceğine ilişkin çerçeveyi biz siyasetçiler değil, pedagojik bir yaklaşımla bilim insanları belirleyecek. Okul öncesi çocuk ve medya konusundaki tartışmaları ve çıkacak olan sonuçları da ayrıca takip ettiğimi ve edeceğimi hatırlatmak isterim" dedi.

Düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen çocuk

Okul öncesi ve ilköğretim dönemindeki çocukların, çizgi film ya da çocuk programları adı altındaki bazı yayınlardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Arınç, ''Şiddeti teşvik eden eğitici hiç bir yönü olmayan bu tür yayınlar çocuklarımızın eğitimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Öyle programlar yapılıyor ki adeta çocuklar kullanılarak onların doğru bir şekilde yetişmeleri engelleniyor. Üzülerek belirtmek istiyorum ki medya yayınlarından etkilenerek düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen, kıyaslama kabiliyetini yitirmiş çocuklar çevremizde çoğalmaya başlıyor" dedi.

Caillou ve Pepee

Olumsuz gelişmelerin yanında iyi örneklerin de bulunduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

''İyi örnekler kapsamında biri dünyada biri ülkemizde 2 çizgi karakterini anlatmak istiyorum. Birincisi bütün dünyayı etkileyen Caillou karakteri, diğeri de TRT'nin markalaştırdığı Pepee... İkisi de son derece eğitici çocukların dünyasına hitap ediyor. Çocuklar gün boyu bu ikisinin hikayelerini anlatıyorlar. Bunların sayısını çoğaltmamız gerekir"

Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu

Kürsüde ''Bugün burada, aramızda bizi şereflendiren çok değerli bir konuğumuz var, Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu Muhammet Ömer El Muhtar'' diyerek, 90 yaşındaki konuğu katılımcılara tanıtan Arınç, konuşmasının ardından Konya'nın fahri hemşehrilik beratını kendisine takdim ederken kısa bir konuşma daha yaptı.

Ömer Muhtar'ın son yüzyıllarda İslam dünyasını ve Batı'yı çok etkileyen bir kahraman olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, Ömer Muhtar'ın hayatını anlatan filmin en etkileyici sahnesinin de eğitime verdiği önemle ilgili olduğunu ifade etti. Arınç, ''İdam edildiği zaman gözündeki gözlüğün yere düşmesi ve bir çocuğun gözlüğü almasıdır'' derken duygulu anlar yaşadı.

Arınç, ''Libya'da belki adetten değildir ancak Türk milletinin karakterinde var, böyle büyük bir kahramanın böyle büyük bir evladının eli mutlaka öpülmelidir. Tercüme ederseniz, ben elini öpmeye razıyım'' diyerek Ömer Muhtar'ın 90 yaşındaki oğlunun elini öptü. Tekerlekli sandalyedeki El Muhtar da Arınç'ın elini öptü.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı fahri hemşehrilik beratını Muhammet Ömer El Muhtar'a takdim etti.

> 'Çocuk ve medya ilişkisi düzenlenmeli'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya'da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında yaptığı konuşmada son dönemde çocuk ve medya kavramlarının birlikte çokça zikredilmeye başlandığına vurgu yaptı.

bülent arınçArınç, "Biz büyüklerin bilimsel bir karara varıp çocuk medya ilişkilerinde düzenlemelere gitmemiz gerekir. Çünkü eğitim ve eğlence için günümüz şartlarında neredeyse vazgeçilmez olan medya bilinçsiz kullanıldığında adeta bir canavara dönüşebiliyor. Okul öncesi çocukların medyadan hangi ölçüde yararlanabileceğine ilişkin çerçeveyi biz siyasetçiler değil, pedagojik bir yaklaşımla bilim insanları belirleyecek. Okul öncesi çocuk ve medya konusundaki tartışmaları ve çıkacak olan sonuçları da ayrıca takip ettiğimi ve edeceğimi hatırlatmak isterim" dedi.

Düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen çocuk

Okul öncesi ve ilköğretim dönemindeki çocukların, çizgi film ya da çocuk programları adı altındaki bazı yayınlardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Arınç, ''Şiddeti teşvik eden eğitici hiç bir yönü olmayan bu tür yayınlar çocuklarımızın eğitimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Öyle programlar yapılıyor ki adeta çocuklar kullanılarak onların doğru bir şekilde yetişmeleri engelleniyor. Üzülerek belirtmek istiyorum ki medya yayınlarından etkilenerek düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen, kıyaslama kabiliyetini yitirmiş çocuklar çevremizde çoğalmaya başlıyor" dedi.

Caillou ve Pepee

Olumsuz gelişmelerin yanında iyi örneklerin de bulunduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:

''İyi örnekler kapsamında biri dünyada biri ülkemizde 2 çizgi karakterini anlatmak istiyorum. Birincisi bütün dünyayı etkileyen Caillou karakteri, diğeri de TRT'nin markalaştırdığı Pepee... İkisi de son derece eğitici çocukların dünyasına hitap ediyor. Çocuklar gün boyu bu ikisinin hikayelerini anlatıyorlar. Bunların sayısını çoğaltmamız gerekir"

Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu

Kürsüde ''Bugün burada, aramızda bizi şereflendiren çok değerli bir konuğumuz var, Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu Muhammet Ömer El Muhtar'' diyerek, 90 yaşındaki konuğu katılımcılara tanıtan Arınç, konuşmasının ardından Konya'nın fahri hemşehrilik beratını kendisine takdim ederken kısa bir konuşma daha yaptı.

Ömer Muhtar'ın son yüzyıllarda İslam dünyasını ve Batı'yı çok etkileyen bir kahraman olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, Ömer Muhtar'ın hayatını anlatan filmin en etkileyici sahnesinin de eğitime verdiği önemle ilgili olduğunu ifade etti. Arınç, ''İdam edildiği zaman gözündeki gözlüğün yere düşmesi ve bir çocuğun gözlüğü almasıdır'' derken duygulu anlar yaşadı.

Arınç, ''Libya'da belki adetten değildir ancak Türk milletinin karakterinde var, böyle büyük bir kahramanın böyle büyük bir evladının eli mutlaka öpülmelidir. Tercüme ederseniz, ben elini öpmeye razıyım'' diyerek Ömer Muhtar'ın 90 yaşındaki oğlunun elini öptü. Tekerlekli sandalyedeki El Muhtar da Arınç'ın elini öptü.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı fahri hemşehrilik beratını Muhammet Ömer El Muhtar'a takdim etti.

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 10:32

Gösterim: 4652

Fransa’da bir yuvada 5 yaş ve altındaki çocuklar sosyal medya ağı Twitter ile ders yapıyorlar.

Fransa’nın Güneybatısında bulunan Haute-Pyrenees bölgesinde bir yuvada 5 yaş ve altındaki çocuklar sosyal medyayla tanıştırılıyor.

Onlar kağıt kalem yerine bilgisayar ekranına notlar yazıyor ve tanınmış medya ağı twitter ile ders yapıyorlar. Derslerde öğretmenin tahtaya yazdıgı mesaj öğrenciler tarafından ellerindeki tabletlere aktarılıyor ve bilgisayar ortamında paylaşılıyor.

(euronews)

> Twitter yuvaya girdi

Fransa’da bir yuvada 5 yaş ve altındaki çocuklar sosyal medya ağı Twitter ile ders yapıyorlar.

Fransa’nın Güneybatısında bulunan Haute-Pyrenees bölgesinde bir yuvada 5 yaş ve altındaki çocuklar sosyal medyayla tanıştırılıyor.

Onlar kağıt kalem yerine bilgisayar ekranına notlar yazıyor ve tanınmış medya ağı twitter ile ders yapıyorlar. Derslerde öğretmenin tahtaya yazdıgı mesaj öğrenciler tarafından ellerindeki tabletlere aktarılıyor ve bilgisayar ortamında paylaşılıyor.

(euronews)

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Nisan 2012 17:02

Gösterim: 3649

Diğer Makaleler...

  1. Öğrenme bozukluğu’nda erken teşhisin önemi
  2. MEB 'Okul Öncesi'nde yüzde 100 hareketi başlattı!
  3. AÇEV: ‘Okul öncesi eğitim neden dışarıda bırakıldı?’
  4. Çocuğunuzun iyi davranışlarını fark edin