Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YGS Sınavı istediği gibi geçmeyen adaylar durumlarını LYS'de nasıl telafi edebilirler?

Değerli üniversite adayları; Üniversiteye giriş süreci aşamaları ilk olarak YGS ‘nin tamamlanması ile başladı. ÖSYS’ye başvuran 1.924.563 adaydan 71.746’sı sadece sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteği ile YGS-2013’e girmedi. YGS-2013′e girmek için başvuran  1.852.857 adaydan, 1.805.125 aday YGS-2013′e girdi. Başvuru yapanlardan 47.692 aday ise YGS-2013′e girmedi. 234 adayın sınavı geçersiz sayıldı. Sınavı geçerli aday sayısı 1.804.891. Puanı hesaplanmayan (dört testten en az ikisinden 0,5 ve üzeri ham puanı olmayan) 61.036 aday bulunuyor. Testlerin hiçbirinde 0,5 veya üzeri ham puan olmayan aday sayısı ise 8.586. Bazı Öğrencilerin YGS'si stediği gibi gitmemiş olabilir. Birçok aday YGS’nin iyi geçmediği düşüncesiyle LYS'de kaygı yaşayacaklardır. Fakat adayların girdikleri YGS'nin LYS'lere etkisi maksimum yüzde 30 oranındadır. Buna göre net yapma oranına göre başarıyı önemli ölçüde etkileyebilecek yüzde 65-70'lik bir dilimlik LYS kalmaktadır.

Adaylar bundan sonraki kalan zamanı iyi bir biçimde değerlendirerek hedeflerine ulaşmak için önemli mesafe alacaklardır. Üç dönemlik bir süreç olarak tanımlayacağımız sınav döneminin ilk basamağı tamamlandı. İlk olarak YGS, daha sonra LYS ve sınavların sonucuna göre en kritik dönem olan tercih dönemi başlayacak. Süreçten başarıyla çıkmak ve hedefe ulaşmak için YGS’den daha çok LYS sonuçlarında performans göstermek gerekir. Bu nedenle LYS için hazırlık dönemini oldukça verimli geçirmek gerekiyor. Öncelikle sınavları tanımanız ve hangi testleri cevaplayacağınızı bilmeniz çok önemli.

Hangi puan türü için hangi sınava girmelisiniz?

 

 

 

 

 

 

 

LYS’lerde adaylara, her test için ayrı soru kitapçığı verilecek ve tek cevap anahtarı dağıtılacak. Sınavlarda ağırlık Lise 10-11-12. sınıf sonuna kadar olan derslerden oluşacak. Her testte olduğu gibi, 4 Yanlış 1 Doğruyu götürüyor. Her Puan türünün sınavlarında bulunan 4-5 testten herhangi 2’sinden en az 0,5’er net alan adayların 100-500 aralığında LYS MF-1-2-3-4 / TM-1-2-3 / TS-1-2 / DİL-1-2-3 puanları hesaplanacak. 180 ve üstü alan aday o puan türünde tercih hakkı kazanacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

LYS-4'te ise sekiz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu adayların önüne çıkacak. Yükseköğretim Genel Kurulunun 01/02/2013 tarihli toplantısında; ortaöğretim kurumlarında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrencilere mahsus olmak üzere,2013-LYS Sosyal Bilimler Sınavında yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularından bu öğrencilerin muaf tutulmasına ve söz konusu öğrencilere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yerine LYS’de Sosyal Bilimler Sınavında yer alan Felsefe Grubu altındaki Psikoloji alanından 3, Sosyoloji alanından 3, Mantık alanından 2 soru sorulacak.

 

 

 

 

 

 

 

YGS Sınavı istediği gibi geçmeyen adaylar durumlarını LYS'de nasıl telafi edebilirler?

ÖZETLE:

Başarıyı yakalamanın olmazsa olmazı ÖSYM Kılavuzunda özellikle hangi puan türüne hangi testin ne oranda katkı sağlayacağını açıklayan tabloları dikkatle incelemeniz ve çalışmalarınızda hangi testlere ağırlık vermeniz gerektiğini belirleyerek buna göre hazırlığınızı planlamalısınız. (KILAVUZ Tablo 1.B. ve 1.E.).

• Konu eksiğini en kısa zamanda kapatarak

• Farklı birçok kaynaktan çalışarak

• Kalan sürede eksik olduğu konuları ve soru tiplerini belirleyip çalışarak

• Yüksek bir hedef belirleyerek

• Neyi ne zaman çalışacağını bilerek, plan yaparak

• Her gün en az bir denemeyi süreyi kontrol ederek çözerek

• Geçmiş yılların sorularına zaman ayırıp çözerek

• Hedefine ne kadar yaklaştığını izleyerek ve sabırla çalışmaya devam ederek

• Okul ve Dershanede rehber öğretmenlerinden öneriler alarak

• Bilgisayar, TV v.b .  uzak durarak ve zamanını iyi kullanarak

• LYS’de Sınav stratejilerini uygulayarak başarıyı arttırmak mümkün.

Sonuç olarak Unutulmamalıdır ki LYS'ler, stratejik çalışan, zamanı verimli kullanan adayların karşılığını daha çok alacağı sınavlardır.

Üniversite yolundaki tüm adaylara başarılar dilerim…

Hayati Oktay – Uzman Eğitimci

Eğitimtercihi

> Üniversiteye yerleşmede asıl puan LYS'lerden gelecek!

YGS Sınavı istediği gibi geçmeyen adaylar durumlarını LYS'de nasıl telafi edebilirler?

Değerli üniversite adayları; Üniversiteye giriş süreci aşamaları ilk olarak YGS ‘nin tamamlanması ile başladı. ÖSYS’ye başvuran 1.924.563 adaydan 71.746’sı sadece sınavsız geçiş hakkından yararlanmak isteği ile YGS-2013’e girmedi. YGS-2013′e girmek için başvuran  1.852.857 adaydan, 1.805.125 aday YGS-2013′e girdi. Başvuru yapanlardan 47.692 aday ise YGS-2013′e girmedi. 234 adayın sınavı geçersiz sayıldı. Sınavı geçerli aday sayısı 1.804.891. Puanı hesaplanmayan (dört testten en az ikisinden 0,5 ve üzeri ham puanı olmayan) 61.036 aday bulunuyor. Testlerin hiçbirinde 0,5 veya üzeri ham puan olmayan aday sayısı ise 8.586. Bazı Öğrencilerin YGS'si stediği gibi gitmemiş olabilir. Birçok aday YGS’nin iyi geçmediği düşüncesiyle LYS'de kaygı yaşayacaklardır. Fakat adayların girdikleri YGS'nin LYS'lere etkisi maksimum yüzde 30 oranındadır. Buna göre net yapma oranına göre başarıyı önemli ölçüde etkileyebilecek yüzde 65-70'lik bir dilimlik LYS kalmaktadır.

Adaylar bundan sonraki kalan zamanı iyi bir biçimde değerlendirerek hedeflerine ulaşmak için önemli mesafe alacaklardır. Üç dönemlik bir süreç olarak tanımlayacağımız sınav döneminin ilk basamağı tamamlandı. İlk olarak YGS, daha sonra LYS ve sınavların sonucuna göre en kritik dönem olan tercih dönemi başlayacak. Süreçten başarıyla çıkmak ve hedefe ulaşmak için YGS’den daha çok LYS sonuçlarında performans göstermek gerekir. Bu nedenle LYS için hazırlık dönemini oldukça verimli geçirmek gerekiyor. Öncelikle sınavları tanımanız ve hangi testleri cevaplayacağınızı bilmeniz çok önemli.

Hangi puan türü için hangi sınava girmelisiniz?

 

 

 

 

 

 

 

LYS’lerde adaylara, her test için ayrı soru kitapçığı verilecek ve tek cevap anahtarı dağıtılacak. Sınavlarda ağırlık Lise 10-11-12. sınıf sonuna kadar olan derslerden oluşacak. Her testte olduğu gibi, 4 Yanlış 1 Doğruyu götürüyor. Her Puan türünün sınavlarında bulunan 4-5 testten herhangi 2’sinden en az 0,5’er net alan adayların 100-500 aralığında LYS MF-1-2-3-4 / TM-1-2-3 / TS-1-2 / DİL-1-2-3 puanları hesaplanacak. 180 ve üstü alan aday o puan türünde tercih hakkı kazanacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

LYS-4'te ise sekiz Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorusu adayların önüne çıkacak. Yükseköğretim Genel Kurulunun 01/02/2013 tarihli toplantısında; ortaöğretim kurumlarında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alan öğrencilere mahsus olmak üzere,2013-LYS Sosyal Bilimler Sınavında yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularından bu öğrencilerin muaf tutulmasına ve söz konusu öğrencilere Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları yerine LYS’de Sosyal Bilimler Sınavında yer alan Felsefe Grubu altındaki Psikoloji alanından 3, Sosyoloji alanından 3, Mantık alanından 2 soru sorulacak.

 

 

 

 

 

 

 

YGS Sınavı istediği gibi geçmeyen adaylar durumlarını LYS'de nasıl telafi edebilirler?

ÖZETLE:

Başarıyı yakalamanın olmazsa olmazı ÖSYM Kılavuzunda özellikle hangi puan türüne hangi testin ne oranda katkı sağlayacağını açıklayan tabloları dikkatle incelemeniz ve çalışmalarınızda hangi testlere ağırlık vermeniz gerektiğini belirleyerek buna göre hazırlığınızı planlamalısınız. (KILAVUZ Tablo 1.B. ve 1.E.).

• Konu eksiğini en kısa zamanda kapatarak

• Farklı birçok kaynaktan çalışarak

• Kalan sürede eksik olduğu konuları ve soru tiplerini belirleyip çalışarak

• Yüksek bir hedef belirleyerek

• Neyi ne zaman çalışacağını bilerek, plan yaparak

• Her gün en az bir denemeyi süreyi kontrol ederek çözerek

• Geçmiş yılların sorularına zaman ayırıp çözerek

• Hedefine ne kadar yaklaştığını izleyerek ve sabırla çalışmaya devam ederek

• Okul ve Dershanede rehber öğretmenlerinden öneriler alarak

• Bilgisayar, TV v.b .  uzak durarak ve zamanını iyi kullanarak

• LYS’de Sınav stratejilerini uygulayarak başarıyı arttırmak mümkün.

Sonuç olarak Unutulmamalıdır ki LYS'ler, stratejik çalışan, zamanı verimli kullanan adayların karşılığını daha çok alacağı sınavlardır.

Üniversite yolundaki tüm adaylara başarılar dilerim…

Hayati Oktay – Uzman Eğitimci

Eğitimtercihi

Son Güncelleme: Cuma, 19 Nisan 2013 11:07

Gösterim: 5408

Okullarda serbest kıyafet uygulaması serbestlik sağlar mı?

Okullarda kıyafet uygulamasını yıllardır eğitimciler olarak birçok yönüyle tartışır artıları ve eksilerini ortaya koyduğumuzda Kıyafet uygulamasının öğrencilerde okula olan bağlılık aidiyet duygularının kazanılması ve dikkatlerini derslere verebilme davranışları açısından önemli olduğu sonucuna varır ve devamı konusundaki fikirler ağırlık kazanırdı. Serbest kıyafet uygulamasını en azından okulun bir günü uygulayarak öğrencilere bir günlük de olsa rahat edebilecekleri bir durum ortaya konulurdu.  Beden Eğitimi dersi olduğu gün okula eşofmanla gelmeleri konusunda izin verilerek bu durum biraz daha esnetilirdi.  Aslında kıyafet uygulaması önceki yıllara bakıldığında oldukça esnek bir yapıya kavuşmuş durumda. Şimdi getirilen serbestlik bunun daha da ileriye götürerek tamamen öğrencilerin istedikleri gibi giyinmeleri konusunda getirdiği bir serbestlik.  Bu serbestlik öğrencileri tek tip olmaktan kurtaracak olması kulağa hoş gelse de doğuracağı sonuçlar birçok öğrenciyi mutsuz edeceği gibi birçok veliyi de mutsuz edecektir. Sonuçları açısından bakıldığında Okullarda öğrencinin rahat edebileceği kıyafeti giymesi ne kadar önemliyse okuduğu okula aidiyet duygusu vermesi gerçeği de oldukça önemli. Aileleri her sabah çocuğa ne giydirmeliyim düşüncesi bile çocukların duygularında değişikliklere neden olacaktır.

Birey, çocukluğundan yaşlılığına kadar gelişen yaşam çizgisi üzerinde birbirinden farklı gelişim dönemlerinden geçer ve bu dönemler içerisinde birbiriyle aynı olmayan fizyolojik ve psikolojik bazı özellikler gösterir.

Gelişimi fiziksel gelişim, bilişsel (zihinsel) gelişim, psikososyal gelişim ve ahlak gelişimi olarak dörde ayırmak mümkündür. İlköğretim birinci kademesine denk gelen dönemde çocuk okulda bilgi edinirken, kendisi ile aynı yaşlardaki akranlarıyla kendini karşılaştırır ve karar verir. Bu dönemde çocuk sosyal ve akademik yönlerden kendi durumunu arkadaşlarının durumu ile kıyaslayarak doyum sağlamak ister. Kıyafet konusunda bir doyum sağlama ihtiyacı doğuracak olan bu değişiklik öğrencilerin ihtiyacı karşılanamadığında mutsuzluk duygusu verecektir. Mutsuz olan çocuk başarıya odaklanamaz. Dikkatini toplayamaz.

Çocukların yaş, cinsiyet vücut özellikleri gibi fiziksel farklılıkları, ailelerinin gelirleri, eğitim düzeyleri ve iş statüleri gibi özellikleri çocuklarının giysi alımlarındaki seçim rollerini ve algılamalarını etkilemektedir. Çocukların içinde bulunduğu arkadaş grupları giysi tercihlerine etki eden önemli etkenlerdendir. Çocuklar için arkadaşları çok önemlidir. Arkadaşlarının kendileri için ne düşündüklerini oldukça önemserler. Kendi aralarında aynı düşüncelere ve beğenilere sahip gruplar oluştururlar. Her çocuk belli bir arkadaş gruba dahil olmak ve kabul görmek ister. Yaşıtlarından oluşan arkadaş gruplarının içinde kabul görme ve etkinliklere katılma açısından giysiler iletişim ve kurma aracı olarak önemli bir etkiye sahiptir.

Şimdi tüm bunlardan yola çıkarak serbest kıyafet uygulamasının aslında öğrencilerde farklı sosyal statüler, farklı diyaloglar ve arkadaşlık grupları doğuracağı gibi velilerin her sabah öğrencilerine hangi kıyafeti giydireceği konusunda yaşayacağı kaygılar sonuçlardan sadece bir kaçı.

Yapılan araştırmalarda 7–11 yaş arası öğrencilerde giysi satın alırken etkili olan özelliklere ilişkin bulguların devlet okulundaki öğrencilerde %66.4 annenin tavsiyesi, %47.3 babanın tavsiyesi, %27.3 mağaza vitrinlerde görmek, %20.9 arkadaşlarda görmek satın almaya etkili olan unsurlar olarak ortaya çıkmıştır. Özel okuldaki öğrencilerde ise, % 43.6 anne tavsiyesinin, %38.2 mağaza vitrinlerinde görmenin, %26.4 baba tavsiyesinin, %22.7 arkadaşlarda görmenin satın almaya etkili olduğu belirlenmiştir.

Buna göre anne, baba, arkadaş ve mağaza unsurlarının her iki okul türü açısından da çocuklarda giysi satın alma davranışlarını önemli derecede etkilediği söylenebilir. Kıyafet serbestisi getiren yönetmeliğin bu sonuçları tersine çevireceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Öğrenciler kıyafet seçmede satın alınmasında arkadaşlarından göreceği ve arkadaşları arasına kabul edilmede önemli etken olacak giysileri için seçimleri konusun da aileyi zorlayacaktır. Maddi olanakları yetersiz aileler bu istekler karşısında çaresiz kaldığında öğrenci üzerinde oluşabilecek yıkımlar tamir edilemez. Devlet zorunlu olarak kıyafet yardımı olayına girecek ve arka sırlara oturarak kendini gizleyen bir öğrenci kitlesi belki arkadaşları tarafından küçük düşürülme endişesiyle bu ihtiyacını açıklayamayacaktır.

Ne yapılabilirdi? Burada bir orta yol bulunabilirdi. İlköğretim 1. Kademe eşofman gibi rahat bir kıyafetle okula gidebilir. İlköğretim 2. Kademe de ise kravat ve benzeri aksesuarların olmadığı rahat bir kıyafet uygulaması yapılabilir. Serbest kıyafet uygulamasına ise Liselerde geçilmesinin daha uygun olacağını söyleyebiliriz.. Çünkü bu dönemde öğrenci zaten tek tip kıyafeti istememektedir. Buna karşı direnç göstermektedir. Kravatını, gömleğini, sarkıtarak Öğretmenleri ile aralarında tartışmalara yol açmaktadır. Okul idaresi kravat, gömlek, saç vb konularda öğrencilerle karşı karşıya gelmekte ve disiplin sorunları oluşmaktadır. Bu yönüyle serbest kıyafet yönetmeliğinin lise öğrencileri için uygun olabileceğini söyleyebiliriz. Amaç öğrenciyi bir birey olma yolunda desteklemekse onun mutluluğu ön planda tutulmalıdır. Mutlu olmayacağı her uygulama başarısının önünde engel olacaktır. Can yücelin dediği gibi” Herkesi tek tip giydirerek “eşitlik hissi” vermeye çalışmaktansa, çocuklara hayatta kıyafetin değil fikriyatın önemli olduğunu anlatmak ve sınıfta onlara gerçekten eşit davranmak daha önemlidir.

Eğitimtercihi

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Twitter.com/ hayatiokty

> Serbest kıyafet serbestlik sağlar mı?

Okullarda serbest kıyafet uygulaması serbestlik sağlar mı?

Okullarda kıyafet uygulamasını yıllardır eğitimciler olarak birçok yönüyle tartışır artıları ve eksilerini ortaya koyduğumuzda Kıyafet uygulamasının öğrencilerde okula olan bağlılık aidiyet duygularının kazanılması ve dikkatlerini derslere verebilme davranışları açısından önemli olduğu sonucuna varır ve devamı konusundaki fikirler ağırlık kazanırdı. Serbest kıyafet uygulamasını en azından okulun bir günü uygulayarak öğrencilere bir günlük de olsa rahat edebilecekleri bir durum ortaya konulurdu.  Beden Eğitimi dersi olduğu gün okula eşofmanla gelmeleri konusunda izin verilerek bu durum biraz daha esnetilirdi.  Aslında kıyafet uygulaması önceki yıllara bakıldığında oldukça esnek bir yapıya kavuşmuş durumda. Şimdi getirilen serbestlik bunun daha da ileriye götürerek tamamen öğrencilerin istedikleri gibi giyinmeleri konusunda getirdiği bir serbestlik.  Bu serbestlik öğrencileri tek tip olmaktan kurtaracak olması kulağa hoş gelse de doğuracağı sonuçlar birçok öğrenciyi mutsuz edeceği gibi birçok veliyi de mutsuz edecektir. Sonuçları açısından bakıldığında Okullarda öğrencinin rahat edebileceği kıyafeti giymesi ne kadar önemliyse okuduğu okula aidiyet duygusu vermesi gerçeği de oldukça önemli. Aileleri her sabah çocuğa ne giydirmeliyim düşüncesi bile çocukların duygularında değişikliklere neden olacaktır.

Birey, çocukluğundan yaşlılığına kadar gelişen yaşam çizgisi üzerinde birbirinden farklı gelişim dönemlerinden geçer ve bu dönemler içerisinde birbiriyle aynı olmayan fizyolojik ve psikolojik bazı özellikler gösterir.

Gelişimi fiziksel gelişim, bilişsel (zihinsel) gelişim, psikososyal gelişim ve ahlak gelişimi olarak dörde ayırmak mümkündür. İlköğretim birinci kademesine denk gelen dönemde çocuk okulda bilgi edinirken, kendisi ile aynı yaşlardaki akranlarıyla kendini karşılaştırır ve karar verir. Bu dönemde çocuk sosyal ve akademik yönlerden kendi durumunu arkadaşlarının durumu ile kıyaslayarak doyum sağlamak ister. Kıyafet konusunda bir doyum sağlama ihtiyacı doğuracak olan bu değişiklik öğrencilerin ihtiyacı karşılanamadığında mutsuzluk duygusu verecektir. Mutsuz olan çocuk başarıya odaklanamaz. Dikkatini toplayamaz.

Çocukların yaş, cinsiyet vücut özellikleri gibi fiziksel farklılıkları, ailelerinin gelirleri, eğitim düzeyleri ve iş statüleri gibi özellikleri çocuklarının giysi alımlarındaki seçim rollerini ve algılamalarını etkilemektedir. Çocukların içinde bulunduğu arkadaş grupları giysi tercihlerine etki eden önemli etkenlerdendir. Çocuklar için arkadaşları çok önemlidir. Arkadaşlarının kendileri için ne düşündüklerini oldukça önemserler. Kendi aralarında aynı düşüncelere ve beğenilere sahip gruplar oluştururlar. Her çocuk belli bir arkadaş gruba dahil olmak ve kabul görmek ister. Yaşıtlarından oluşan arkadaş gruplarının içinde kabul görme ve etkinliklere katılma açısından giysiler iletişim ve kurma aracı olarak önemli bir etkiye sahiptir.

Şimdi tüm bunlardan yola çıkarak serbest kıyafet uygulamasının aslında öğrencilerde farklı sosyal statüler, farklı diyaloglar ve arkadaşlık grupları doğuracağı gibi velilerin her sabah öğrencilerine hangi kıyafeti giydireceği konusunda yaşayacağı kaygılar sonuçlardan sadece bir kaçı.

Yapılan araştırmalarda 7–11 yaş arası öğrencilerde giysi satın alırken etkili olan özelliklere ilişkin bulguların devlet okulundaki öğrencilerde %66.4 annenin tavsiyesi, %47.3 babanın tavsiyesi, %27.3 mağaza vitrinlerde görmek, %20.9 arkadaşlarda görmek satın almaya etkili olan unsurlar olarak ortaya çıkmıştır. Özel okuldaki öğrencilerde ise, % 43.6 anne tavsiyesinin, %38.2 mağaza vitrinlerinde görmenin, %26.4 baba tavsiyesinin, %22.7 arkadaşlarda görmenin satın almaya etkili olduğu belirlenmiştir.

Buna göre anne, baba, arkadaş ve mağaza unsurlarının her iki okul türü açısından da çocuklarda giysi satın alma davranışlarını önemli derecede etkilediği söylenebilir. Kıyafet serbestisi getiren yönetmeliğin bu sonuçları tersine çevireceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Öğrenciler kıyafet seçmede satın alınmasında arkadaşlarından göreceği ve arkadaşları arasına kabul edilmede önemli etken olacak giysileri için seçimleri konusun da aileyi zorlayacaktır. Maddi olanakları yetersiz aileler bu istekler karşısında çaresiz kaldığında öğrenci üzerinde oluşabilecek yıkımlar tamir edilemez. Devlet zorunlu olarak kıyafet yardımı olayına girecek ve arka sırlara oturarak kendini gizleyen bir öğrenci kitlesi belki arkadaşları tarafından küçük düşürülme endişesiyle bu ihtiyacını açıklayamayacaktır.

Ne yapılabilirdi? Burada bir orta yol bulunabilirdi. İlköğretim 1. Kademe eşofman gibi rahat bir kıyafetle okula gidebilir. İlköğretim 2. Kademe de ise kravat ve benzeri aksesuarların olmadığı rahat bir kıyafet uygulaması yapılabilir. Serbest kıyafet uygulamasına ise Liselerde geçilmesinin daha uygun olacağını söyleyebiliriz.. Çünkü bu dönemde öğrenci zaten tek tip kıyafeti istememektedir. Buna karşı direnç göstermektedir. Kravatını, gömleğini, sarkıtarak Öğretmenleri ile aralarında tartışmalara yol açmaktadır. Okul idaresi kravat, gömlek, saç vb konularda öğrencilerle karşı karşıya gelmekte ve disiplin sorunları oluşmaktadır. Bu yönüyle serbest kıyafet yönetmeliğinin lise öğrencileri için uygun olabileceğini söyleyebiliriz. Amaç öğrenciyi bir birey olma yolunda desteklemekse onun mutluluğu ön planda tutulmalıdır. Mutlu olmayacağı her uygulama başarısının önünde engel olacaktır. Can yücelin dediği gibi” Herkesi tek tip giydirerek “eşitlik hissi” vermeye çalışmaktansa, çocuklara hayatta kıyafetin değil fikriyatın önemli olduğunu anlatmak ve sınıfta onlara gerçekten eşit davranmak daha önemlidir.

Eğitimtercihi

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Twitter.com/ hayatiokty

Son Güncelleme: Cuma, 30 Kasım 2012 12:01

Gösterim: 2574

AOBP ile ilgili uygulamanın ‘torba kanun’un TBMM’den geçmesine bağlı. ÖSYM bu yıl AOBP uygulamasının olmayacağını söylemişti. Ancak şu anda ‘torba yasa’ içinde bununla ilgili olarak bu yıl AOBP’nin uygulanması için 9. Madde’de bir düzenleme bulunuyor. O madde aynen veya düzenlenerek yasalaşırsa, bu yıl AOBP uygulaması olacak.

LYS puanlaması nasıl olacak?Peki puan hesaplamaları nasıl olacak?

YGS ve LYS sınavlarında en düşük sınav puanı 100 en yüksek 500 olacaktır. Dolayısıyla her bir puan türünde Türkiye birincisi 500 sınav puanı alacaktır. Öğrencilerin yerleştirme puanları hesaplanırken kullanılacak olanlar, öğrencinin YGS ve LYS ‘de yaptığı net sayıları, okuldaki diploma notu kullanılarak hesaplanan ortaöğretim Başarı Puanı(OBP)  ve okulun sınav puan ortalamalarıdır. Öğrencinin OBP’sinin okulun sınav ortalamalarına göre ağırlıklandırılması sonucu AĞIRLIKLI ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANI(AOBP) ortaya çıkmaktadır. Her aday için AOBP-SÖZ, AOBP-SAY VE AOBP-EA olmak üzere üç AOBP hesaplanacaktır. Bu puan 0,12 katsayısıyla çarpılıp YGS  ve LYS puanlarına eklenir. Böylece YGS ve LYS yerleştirme puanları belirlenmektedir.

Sınav sonuçları açıklandığında ikinci bir sınav haline dönüşen tercih aşamasında kullanılacak puanlarınız nasıl oluşturulacak? Eğer sadece OBP kullanılacaksa bununla ilgili detayları şu şekilde özetleyebiliriz.

2011 –ÖSYS’ye başvurmuş adaylar için, adayın mezun olduğu/olacağı okul, mezuniyet yılı ve diploma notu puanı kullanılarak bir ortaöğretim başarı puanı OBP hesaplanacaktır.

OBP okuldaki diploma notuna göre değişecek ve değeri en az 250,en çok 500 olacaktır.

Bir okulda en düşük öğrencinin alacağı başarı puanı ise 250x0,12=30 puan olacak.

Bir okulda en başarılı öğrencinin alacağı başarı puanı 500x0,12=60 puan olacak. Bu sonuçlardan da görüldüğü gibi okullardaki en düşük ve en büyük başarı puanı arasında 30 puanlık bir fark oluşmaktadır.

Yerleştirme puanı nasıl olacak; AOBP’deki “A”  kaldırılırsa;

Yerleştirme puanı=HAMPUAN+0,12*OBP şeklinde olacak.

Öğretmen lisesi ve meslek lisesi çıkışlı adaylar kendi alalarındaki programları tercih etmeleri halinde, ortaöğretim Başarı Puanları ‘nın “0,12+0,06”ek katsayı ile çarpımı, yerleştirme puanına eklenecek.

AOBP KULLANILIRSA NE OLACAK?

Örnek ; AOBP’li Puan

Y-YGS=(YGS+0,12*AOBP)

Y-LYS-MF=LYS-MF+(0,12*AOBP)

Y-LYS-TS=LYS-TS+(0,12*AOBP)

LYS, YGS, AOBP puanlarının en büyük değeri 500 olduğu için yerleştirme puanının en büyük değeri ;

500 + (0,12*500)= 560 olacaktır.

Özet olarak; Yerleştirme puanları hesaplanırken AOBP 0,12 katsayısı ile çarpılarak sınav puanlarına eklenecektir.

Kimler daha avantajlı olacak?

Sınav puan ortalamaları yüksek olan okullarda en küçük AOBP önemli ölçüde yükselecektir. Okulların sınav puanı ortalamaları düştükçe, adayların AOBP’leri benzer durumdaki sınav puan ortalamaları yüksek diğer okullara göre düşük gelecektir.

TÜBİTAK OLİMPİYATLARINDA BAŞARILI OLAN ADAYLAR;

TÜBİTAK yarışmalarında başarılı olmuş lise öğrencileri, Okul birincileri, öğretmen lisesi ve meslek lisesi çıkışlı adaylar ile belirli sanat dallarından üstün yeteneğe sahip öğrenciler tercihlerinde avantajlı durum da olacaklar.

ÖSYS’ye   başvuran adaylardan ortaöğretim kurumlarında okumakta iken TÜBİTAK-BİDEP tarafından uluslararası bilim olimpiyatlarına ve yarışmalara gönderilen ve dereceye giren,  yurt içinde düzenlenen bilim olimpiyatlarında ve proje yarışmalarında dereceye giren adaylar, katıldıkları ve derece aldıkları alanlarla ilgili programları tercihleri arasında gösterdikleri takdirde, bu programlara yerleştirmelerinde adayın OBP’leri ayrı bir katsayı ile çarpılarak 2012 yerleştirme puanına eklenecektir.

OKUL BİRİNCİSİ OLAN ADAYLAR;

Ortaöğretimi birincilikle bitiren adaylar, genel kontenjana ek olarak yükseköğretim programlarında okul birincileri için ayrılacak kontenjanlardan yararlanacaklar. 

BELİRLİ SANAT DALLARINDAN ÜSTÜN YETENEĞİ OLAN ADAYLAR;

Belli sanat dallarından üstün yetenekli olan aday öğrencilerin yükseköğretime alınmalarıyla ilgili işlemler Yükseköğretim kurulunun belirlediği esaslar çerçevesinde yürütülecektir.

ÖZEL YETENEK SINAVLARI;

Özel yetenek gerektiren program başvuruları doğrudan programın bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna yapılacaktır. Sınav ve değerlendirme işlemleri yükseköğretim kurumu tarafından yapılmaktadır.

Tercih etmek istenilen bölüm ile sınav sonuç belgenizdeki verileri kıyaslarken bölümün puan türünü esas almalısınız. Sınav sonucunuz geldiğinde artık moral bozmanın veya sonuçlardan etkilenmenin zamanı olmadığını düşünmek ve gerçekçi olarak en doğru tercihleri yapmanın gerekliliğini hatırlamak gerekir.

ALAN EK PUANI;

Ek puanın en büyük değeri;  500*0,06 katsayısıyla çarpılacaktır. Buna göre Ek puanlı en büyük yerleştirme puanı; 500 + (0,12 x 500) +(0,06 x 500)=500 + 60 + 30 = 590 olacaktır.

Üniversite adaylarına tavsiyem AOBP ve OBP ile ilgili tartışmaları bir kenara bırakıp sınavlarına odaklanmaları ve yıl boyunca çalışıp, çabalayıp hazırlandıkları sınavda üzerlerine düşenin en iyisini yapma yoluna gitmeleridir. Tüm adaylara bu zorlu süreçte başarılar dilerim…

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

> LYS puanlaması nasıl olacak?

AOBP ile ilgili uygulamanın ‘torba kanun’un TBMM’den geçmesine bağlı. ÖSYM bu yıl AOBP uygulamasının olmayacağını söylemişti. Ancak şu anda ‘torba yasa’ içinde bununla ilgili olarak bu yıl AOBP’nin uygulanması için 9. Madde’de bir düzenleme bulunuyor. O madde aynen veya düzenlenerek yasalaşırsa, bu yıl AOBP uygulaması olacak.

LYS puanlaması nasıl olacak?Peki puan hesaplamaları nasıl olacak?

YGS ve LYS sınavlarında en düşük sınav puanı 100 en yüksek 500 olacaktır. Dolayısıyla her bir puan türünde Türkiye birincisi 500 sınav puanı alacaktır. Öğrencilerin yerleştirme puanları hesaplanırken kullanılacak olanlar, öğrencinin YGS ve LYS ‘de yaptığı net sayıları, okuldaki diploma notu kullanılarak hesaplanan ortaöğretim Başarı Puanı(OBP)  ve okulun sınav puan ortalamalarıdır. Öğrencinin OBP’sinin okulun sınav ortalamalarına göre ağırlıklandırılması sonucu AĞIRLIKLI ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANI(AOBP) ortaya çıkmaktadır. Her aday için AOBP-SÖZ, AOBP-SAY VE AOBP-EA olmak üzere üç AOBP hesaplanacaktır. Bu puan 0,12 katsayısıyla çarpılıp YGS  ve LYS puanlarına eklenir. Böylece YGS ve LYS yerleştirme puanları belirlenmektedir.

Sınav sonuçları açıklandığında ikinci bir sınav haline dönüşen tercih aşamasında kullanılacak puanlarınız nasıl oluşturulacak? Eğer sadece OBP kullanılacaksa bununla ilgili detayları şu şekilde özetleyebiliriz.

2011 –ÖSYS’ye başvurmuş adaylar için, adayın mezun olduğu/olacağı okul, mezuniyet yılı ve diploma notu puanı kullanılarak bir ortaöğretim başarı puanı OBP hesaplanacaktır.

OBP okuldaki diploma notuna göre değişecek ve değeri en az 250,en çok 500 olacaktır.

Bir okulda en düşük öğrencinin alacağı başarı puanı ise 250x0,12=30 puan olacak.

Bir okulda en başarılı öğrencinin alacağı başarı puanı 500x0,12=60 puan olacak. Bu sonuçlardan da görüldüğü gibi okullardaki en düşük ve en büyük başarı puanı arasında 30 puanlık bir fark oluşmaktadır.

Yerleştirme puanı nasıl olacak; AOBP’deki “A”  kaldırılırsa;

Yerleştirme puanı=HAMPUAN+0,12*OBP şeklinde olacak.

Öğretmen lisesi ve meslek lisesi çıkışlı adaylar kendi alalarındaki programları tercih etmeleri halinde, ortaöğretim Başarı Puanları ‘nın “0,12+0,06”ek katsayı ile çarpımı, yerleştirme puanına eklenecek.

AOBP KULLANILIRSA NE OLACAK?

Örnek ; AOBP’li Puan

Y-YGS=(YGS+0,12*AOBP)

Y-LYS-MF=LYS-MF+(0,12*AOBP)

Y-LYS-TS=LYS-TS+(0,12*AOBP)

LYS, YGS, AOBP puanlarının en büyük değeri 500 olduğu için yerleştirme puanının en büyük değeri ;

500 + (0,12*500)= 560 olacaktır.

Özet olarak; Yerleştirme puanları hesaplanırken AOBP 0,12 katsayısı ile çarpılarak sınav puanlarına eklenecektir.

Kimler daha avantajlı olacak?

Sınav puan ortalamaları yüksek olan okullarda en küçük AOBP önemli ölçüde yükselecektir. Okulların sınav puanı ortalamaları düştükçe, adayların AOBP’leri benzer durumdaki sınav puan ortalamaları yüksek diğer okullara göre düşük gelecektir.

TÜBİTAK OLİMPİYATLARINDA BAŞARILI OLAN ADAYLAR;

TÜBİTAK yarışmalarında başarılı olmuş lise öğrencileri, Okul birincileri, öğretmen lisesi ve meslek lisesi çıkışlı adaylar ile belirli sanat dallarından üstün yeteneğe sahip öğrenciler tercihlerinde avantajlı durum da olacaklar.

ÖSYS’ye   başvuran adaylardan ortaöğretim kurumlarında okumakta iken TÜBİTAK-BİDEP tarafından uluslararası bilim olimpiyatlarına ve yarışmalara gönderilen ve dereceye giren,  yurt içinde düzenlenen bilim olimpiyatlarında ve proje yarışmalarında dereceye giren adaylar, katıldıkları ve derece aldıkları alanlarla ilgili programları tercihleri arasında gösterdikleri takdirde, bu programlara yerleştirmelerinde adayın OBP’leri ayrı bir katsayı ile çarpılarak 2012 yerleştirme puanına eklenecektir.

OKUL BİRİNCİSİ OLAN ADAYLAR;

Ortaöğretimi birincilikle bitiren adaylar, genel kontenjana ek olarak yükseköğretim programlarında okul birincileri için ayrılacak kontenjanlardan yararlanacaklar. 

BELİRLİ SANAT DALLARINDAN ÜSTÜN YETENEĞİ OLAN ADAYLAR;

Belli sanat dallarından üstün yetenekli olan aday öğrencilerin yükseköğretime alınmalarıyla ilgili işlemler Yükseköğretim kurulunun belirlediği esaslar çerçevesinde yürütülecektir.

ÖZEL YETENEK SINAVLARI;

Özel yetenek gerektiren program başvuruları doğrudan programın bağlı olduğu yükseköğretim kurumuna yapılacaktır. Sınav ve değerlendirme işlemleri yükseköğretim kurumu tarafından yapılmaktadır.

Tercih etmek istenilen bölüm ile sınav sonuç belgenizdeki verileri kıyaslarken bölümün puan türünü esas almalısınız. Sınav sonucunuz geldiğinde artık moral bozmanın veya sonuçlardan etkilenmenin zamanı olmadığını düşünmek ve gerçekçi olarak en doğru tercihleri yapmanın gerekliliğini hatırlamak gerekir.

ALAN EK PUANI;

Ek puanın en büyük değeri;  500*0,06 katsayısıyla çarpılacaktır. Buna göre Ek puanlı en büyük yerleştirme puanı; 500 + (0,12 x 500) +(0,06 x 500)=500 + 60 + 30 = 590 olacaktır.

Üniversite adaylarına tavsiyem AOBP ve OBP ile ilgili tartışmaları bir kenara bırakıp sınavlarına odaklanmaları ve yıl boyunca çalışıp, çabalayıp hazırlandıkları sınavda üzerlerine düşenin en iyisini yapma yoluna gitmeleridir. Tüm adaylara bu zorlu süreçte başarılar dilerim…

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Son Güncelleme: Perşembe, 21 Haziran 2012 11:41

Gösterim: 10173

Üniversite adayları Tercihlere hazır mısınız?

12 Adımda Tercihlerinizi BelirleyinÜniversite sınavlarının ardından puanların açıklanmasıyla birlikte veliler ve öğrenciler zorlu bir tercih dönemine girmiş olacaklar. Sınav sonuç kâğıdını doğru okumak ve tercihte bulunmak en az sınav kadar zor. Hangi bölüme, hangi puanla yerleşeceğini, üniversitelerin imkânlarını, özel şartları bilmeden seçimde bulunmak için sınav kâğıdınızdaki bilgilerin ne anlama geldiğini iyi bilmeniz gerekir.

Tercih yaparken izlemeniz gereken 12 önemli adım var. Bu adımlara dikkat ederek tercih listenizi mümkün olduğunca doğru şekilde oluşturabilirsiniz.

Doğru tercih adımları;

1. Tercih listesi oluşturulurken Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzu mutlaka okunmalı ve bu kılavuza göre hiçbir ön şart gözetilmeksizin istek sırasına göre tercih edeceğiniz tüm programlar belirlenmeli.

2. Belirlenen bölümlerin yanlarına tüm özellikleri ve tercih edilen bölüme bir önceki yılda giren adayların başarı sıraları yazılmalıdır.

3. Tercihler kesinlikle başarı sırasına göre yapılmalıdır.

Peki tercih aralıkları ne olmalı?

•Başarı sıralaması ilk 5 binde olan öğrencilerin tercihlerine ilk bin-2 binden başlamaları ama tercih yoğunlaşmasının 4-8 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 20 binde olan öğrencilerin ilk 4-5 binden birkaç tercih yapması, ama tercih yoğunlaşmasının 10-25 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 50 binde olan öğrencilerin ilk birkaç tercihini 10 binlerden yapıp tercih yoğunlaşmasının 30–60 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 100 binde olan öğrencilerin ilk birkaç tercihini 20 binlerden yapıp tercih yoğunlaşmasının 70–150 bin arasında olması doğru tercih için önemlidir.

4. Bu ön belirlemelerden sonra, kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz fakülteleri, barınma sorunu oluşturabilecek, sadece puana göre yazılan, mezun olduğunuzda istihdam imkanları kısıtlı olanları, ileride daha büyük sorunla karşılaşmamak için listenize almayın. Gerçekten sevdiğiniz ve istediğiniz bölümlere yer verin.

5. Kazandığınızda okumayı asla düşünmediğiniz tereddüt ettiğiniz ve kazansanız dahi kayıt yaptırmayacağım diyeceğiniz düşük başarı sırasındaki okulları listeden çıkarın. Çünkü kazanıldığında kayıt yaptırılsın veya yaptırılmasın başarı katsayısı bir sonraki yıl yarı yarıya düşecektir.

6.  Farklı puan türlerinden tercih yapacak adaylar tercih listelerini, her alandan en çok istedikleri bölümlere göre oluşturulmalı.

7. İstek sırasına göre bölümler arasında başarı sırası farkı olabilir. Bu fark, yanlış tercih yaptığınız anlamına gelmez. Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda oluşturacağınız listenizdeki bölümleri en çok istediğinizi en üste gelecek şekilde sıralamanız yeterli olacaktır.

8. Taban Puanı belli olmayan bölümlerin başarı sıraları kılavuzda --- şeklinde görülecektir. Bu bölümler yakın puanlı yakının da ki bir üniversite ile kıyas edilerek tahmini sıralaması bulunabilir.

9. Genel lise mezunu adaylar 2 yıllık programlardan tercihte bulunacaklarsa, Tablo 3A'daki bölümler için önceliğin meslek lisesi mezunlarına verildiğini, kontenjan kalırsa kendilerinin sınav sonuç belgesindeki Y-YGS puanlarına göre yerleştirileceklerini unutmamalıdır.

10. Tercih Listenizde yer verdiğiniz bölüm/programların devlet, vakıf, KKTC veya yurtdışı da olsa maddi şartlarına dikkat edilmelidir. Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim yapan bölümlerin harç miktarları normal öğretimlere göre çok yüksektir. Ayrıca devlet üniversitelerinde de yurtdışı üniversiteleriyle entegre yürütülen bölüm/programların ücretli olduğu göz önüne alınmalıdır. Bu bölümlerin belirli dönemleri Türkiye'de, belirli dönemleri de yurtdışında okutulur. Hem Türkiye'de hem de yurtdışında okunan yıllar için belirli bir ücret ödenmektedir.

11. Tercih Listenizde sıralama yaparken öncelik vereceğiniz kriterler arasında, üniversitenin sunduğu kampüs olanakları, ulaşım imkanları, yurt, barınma ve yemek durumuna, yabancı dil eğitiminden eğitim programına, üniversitenin bulunduğu şehir, burs durumu, ek ücret uygulamasından hazırlık sınıfı şartına göre pek çok ölçüt yer alabilir.

12. Aile istiyor diye kesinlikle sevmediğiniz bölümü, alanı seçmeyin. Unutmayın; Seçeceğiniz mesleği siz yapacaksınız aileniz değil. Sevmediğiniz istemediğiniz bir bölümü puanınız tutuyor diye listenize almayın.

 Örneğin adayın istek sıralaması şöyle olsun: Tıp, Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği. Aday tercih listesi oluştururken en çok Tıp fakültesini istediğinden dolayı ilk sıralara Tıp fakültesinin başarı sıralamalarına dikkat ederek yazmalıdır. Diğer bölümleri istek sırasına göre öne veya sona alabilir.

Özetle; Tercihlerde teknik hatalar çok sık yaşanıyor. Sıralama hataları yapılıyor. Genellikle bölüm sıralaması konusunda öncelikler iyi belirlenmeli. Bazen istekler aklın önüne geçiyor ve çoğu zaman hayalci tercihler oluşturuluyor. Fazla hırslı olabilirsiniz ama yetersiz olduğunuz alanları görmezden gelmemelisiniz. O nedenle hedeflerinizle, gerçekler mutlaka örtüşmeli. Bu iki gerçeklik birbirine ne kadar yakın olursa başarı ve doğru tercihte size o kadar yakın olacaktır.

Üniversite yolundaki tüm adaylara başarılar dilerim..

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Twetter/hayatiokty

> 12 Adımda Tercihlerinizi Belirleyin

Üniversite adayları Tercihlere hazır mısınız?

12 Adımda Tercihlerinizi BelirleyinÜniversite sınavlarının ardından puanların açıklanmasıyla birlikte veliler ve öğrenciler zorlu bir tercih dönemine girmiş olacaklar. Sınav sonuç kâğıdını doğru okumak ve tercihte bulunmak en az sınav kadar zor. Hangi bölüme, hangi puanla yerleşeceğini, üniversitelerin imkânlarını, özel şartları bilmeden seçimde bulunmak için sınav kâğıdınızdaki bilgilerin ne anlama geldiğini iyi bilmeniz gerekir.

Tercih yaparken izlemeniz gereken 12 önemli adım var. Bu adımlara dikkat ederek tercih listenizi mümkün olduğunca doğru şekilde oluşturabilirsiniz.

Doğru tercih adımları;

1. Tercih listesi oluşturulurken Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzu mutlaka okunmalı ve bu kılavuza göre hiçbir ön şart gözetilmeksizin istek sırasına göre tercih edeceğiniz tüm programlar belirlenmeli.

2. Belirlenen bölümlerin yanlarına tüm özellikleri ve tercih edilen bölüme bir önceki yılda giren adayların başarı sıraları yazılmalıdır.

3. Tercihler kesinlikle başarı sırasına göre yapılmalıdır.

Peki tercih aralıkları ne olmalı?

•Başarı sıralaması ilk 5 binde olan öğrencilerin tercihlerine ilk bin-2 binden başlamaları ama tercih yoğunlaşmasının 4-8 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 20 binde olan öğrencilerin ilk 4-5 binden birkaç tercih yapması, ama tercih yoğunlaşmasının 10-25 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 50 binde olan öğrencilerin ilk birkaç tercihini 10 binlerden yapıp tercih yoğunlaşmasının 30–60 bin arasında olması,

•Başarı sıralaması 100 binde olan öğrencilerin ilk birkaç tercihini 20 binlerden yapıp tercih yoğunlaşmasının 70–150 bin arasında olması doğru tercih için önemlidir.

4. Bu ön belirlemelerden sonra, kazandığınızda gidip öğrenim görmeyeceğiniz fakülteleri, barınma sorunu oluşturabilecek, sadece puana göre yazılan, mezun olduğunuzda istihdam imkanları kısıtlı olanları, ileride daha büyük sorunla karşılaşmamak için listenize almayın. Gerçekten sevdiğiniz ve istediğiniz bölümlere yer verin.

5. Kazandığınızda okumayı asla düşünmediğiniz tereddüt ettiğiniz ve kazansanız dahi kayıt yaptırmayacağım diyeceğiniz düşük başarı sırasındaki okulları listeden çıkarın. Çünkü kazanıldığında kayıt yaptırılsın veya yaptırılmasın başarı katsayısı bir sonraki yıl yarı yarıya düşecektir.

6.  Farklı puan türlerinden tercih yapacak adaylar tercih listelerini, her alandan en çok istedikleri bölümlere göre oluşturulmalı.

7. İstek sırasına göre bölümler arasında başarı sırası farkı olabilir. Bu fark, yanlış tercih yaptığınız anlamına gelmez. Yukarıdaki bilgiler doğrultusunda oluşturacağınız listenizdeki bölümleri en çok istediğinizi en üste gelecek şekilde sıralamanız yeterli olacaktır.

8. Taban Puanı belli olmayan bölümlerin başarı sıraları kılavuzda --- şeklinde görülecektir. Bu bölümler yakın puanlı yakının da ki bir üniversite ile kıyas edilerek tahmini sıralaması bulunabilir.

9. Genel lise mezunu adaylar 2 yıllık programlardan tercihte bulunacaklarsa, Tablo 3A'daki bölümler için önceliğin meslek lisesi mezunlarına verildiğini, kontenjan kalırsa kendilerinin sınav sonuç belgesindeki Y-YGS puanlarına göre yerleştirileceklerini unutmamalıdır.

10. Tercih Listenizde yer verdiğiniz bölüm/programların devlet, vakıf, KKTC veya yurtdışı da olsa maddi şartlarına dikkat edilmelidir. Devlet üniversitelerinde ikinci öğretim yapan bölümlerin harç miktarları normal öğretimlere göre çok yüksektir. Ayrıca devlet üniversitelerinde de yurtdışı üniversiteleriyle entegre yürütülen bölüm/programların ücretli olduğu göz önüne alınmalıdır. Bu bölümlerin belirli dönemleri Türkiye'de, belirli dönemleri de yurtdışında okutulur. Hem Türkiye'de hem de yurtdışında okunan yıllar için belirli bir ücret ödenmektedir.

11. Tercih Listenizde sıralama yaparken öncelik vereceğiniz kriterler arasında, üniversitenin sunduğu kampüs olanakları, ulaşım imkanları, yurt, barınma ve yemek durumuna, yabancı dil eğitiminden eğitim programına, üniversitenin bulunduğu şehir, burs durumu, ek ücret uygulamasından hazırlık sınıfı şartına göre pek çok ölçüt yer alabilir.

12. Aile istiyor diye kesinlikle sevmediğiniz bölümü, alanı seçmeyin. Unutmayın; Seçeceğiniz mesleği siz yapacaksınız aileniz değil. Sevmediğiniz istemediğiniz bir bölümü puanınız tutuyor diye listenize almayın.

 Örneğin adayın istek sıralaması şöyle olsun: Tıp, Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği. Aday tercih listesi oluştururken en çok Tıp fakültesini istediğinden dolayı ilk sıralara Tıp fakültesinin başarı sıralamalarına dikkat ederek yazmalıdır. Diğer bölümleri istek sırasına göre öne veya sona alabilir.

Özetle; Tercihlerde teknik hatalar çok sık yaşanıyor. Sıralama hataları yapılıyor. Genellikle bölüm sıralaması konusunda öncelikler iyi belirlenmeli. Bazen istekler aklın önüne geçiyor ve çoğu zaman hayalci tercihler oluşturuluyor. Fazla hırslı olabilirsiniz ama yetersiz olduğunuz alanları görmezden gelmemelisiniz. O nedenle hedeflerinizle, gerçekler mutlaka örtüşmeli. Bu iki gerçeklik birbirine ne kadar yakın olursa başarı ve doğru tercihte size o kadar yakın olacaktır.

Üniversite yolundaki tüm adaylara başarılar dilerim..

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Twetter/hayatiokty

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Temmuz 2012 11:52

Gösterim: 5615

Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, çok anlamlı bir etkinliğe imza attı. Köy, kasaba ve yaylalardan Şehir merkezinde film izlemeye gelen öğrencilerden 45'i ilk kez sinemayla tanıştı.

aksaray_ogrenci_filmŞehir merkezine uzak köy, kasaba, yayla gibi yerleşim yerlerinde okuyan öğrenciler, sinemada film izlemek üzere Aksaray şehir merkezinde ağırlandılar. Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, duygularını soyal medyada şöyle paylaştı: “Taşkapı Ortaokulu merkeze uzak. Çocuklarımız Eskil’in Kaputaş Yaylasından Şehre filme geldiler. Misafir edip, patlamış mısırlarla ‘Akif’ filmini izlettik Elli üç çocuğumuzdan kırk beşi ilk kez sinema gördü.
Köy, Kasaba, Yayla… Okullarından alıp, Sinema için şehre getiriyoruz. Çoğu için bir ilk. Beş bin minik kalbe bu deneyimi yaşatacağız. Patlamış Mısırlar ise olmazsa olmazımız… Keyifli zaman, Güzel hatıralar. Çocuklar mutlu, Bizler umutlu.”

> 53 öğrenciden 45’i ilk kez sinemada film izledi

Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, çok anlamlı bir etkinliğe imza attı. Köy, kasaba ve yaylalardan Şehir merkezinde film izlemeye gelen öğrencilerden 45'i ilk kez sinemayla tanıştı.

aksaray_ogrenci_filmŞehir merkezine uzak köy, kasaba, yayla gibi yerleşim yerlerinde okuyan öğrenciler, sinemada film izlemek üzere Aksaray şehir merkezinde ağırlandılar. Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, duygularını soyal medyada şöyle paylaştı: “Taşkapı Ortaokulu merkeze uzak. Çocuklarımız Eskil’in Kaputaş Yaylasından Şehre filme geldiler. Misafir edip, patlamış mısırlarla ‘Akif’ filmini izlettik Elli üç çocuğumuzdan kırk beşi ilk kez sinema gördü.
Köy, Kasaba, Yayla… Okullarından alıp, Sinema için şehre getiriyoruz. Çoğu için bir ilk. Beş bin minik kalbe bu deneyimi yaşatacağız. Patlamış Mısırlar ise olmazsa olmazımız… Keyifli zaman, Güzel hatıralar. Çocuklar mutlu, Bizler umutlu.”

Son Güncelleme: Perşembe, 30 Eylül 2021 13:13

Gösterim: 827


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.