Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Başbakan Erdoğan’ın tarih vererek kaldırılacağını açıkladığı dershanelere, veliler yılda 1.8 milyar lira ödüyor. Şu anda faaliyette 4 bin 56 dershane bulunurken, 1.2 milyon öğrenci eğitim görüyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü konuşmasında tarih vererek kaldırılacağını açıkladığı dershaneler, Türkiye’de yalnızca eğitim boyutuyla değil siyasi ve ekonomik boyutuyla da tartışılıyor. Özellikle bazı büyük dershanelerin çeşitli oluşumların elinde olduğu, buradan hem ticari hem de siyasi kazanımlar sağladıkları iddia ediliyor. Bu dershanelerin bir bölümünün eğitimin müfredatı dışına çıktığına ilişkin iddilar da var. Siyasi tartışmalar dışında Türkiye’deki dershanelerin yılda 2 milyar liralık ekonomi yaratıp, 50 bin öğretmene istihdam sağlaması gerçeği de var. Şu anda faaliyette olan 4 bin 56 özel dershanede, lise ve üniversitelere hazırlanan 1.2 milyon öğrenci eğitim görüyor. Tüm Türkiye’deki dershanelerin bir yıllık ücreti ortalama 1500 lira üzerinden hesaplandığında, veliler yılda 1.8 milyar lira ödüyor. Dershanelerin sınavlara hazırlık amaçlı yayınları da 500 milyon liralık bir pazar oluşturuyor.

70 bin kişilik istihdam

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu’na göre, dershanelerde 50 bin 209 öğretmen ile 20 bin görevli olmak üzere toplam 70 bin 209 personel çalışıyor. Bu öğretmenlere ortalama 800 lira maaş verildiği kabul edildiğinde, dershanelerin ödediği yıllık maaş toplam 482 milyon lirayı buluyor. Öğretmenler dışındaki görevli personele ödenen maaşın toplamı ise yıllık 168 milyon lira oluyor. Dershanelerin kapatılmasıyla uygulanacak yeni sistemde buradaki öğretmenlerin geleceği merak konusu.

2009’dan beri düşüşte

Türkiye’de 2000 yılında 1730 özel dershane faaliyet gösterirken, bu kurumlarda 488 bin 284 öğrenci sınavlara hazırlandı. Her yıl kurum sayısında ve öğrenci sayısında yüzde 5 ile 10 arasında büyümeyi yakalayan dershaneler 2009 yılında 4 bin 262 kurum ve 1.1 milyon öğrenci sayısına ulaştı. Ancak 2009 yılından sonra ekonomik krizin de etkisiyle hem öğrenci hem de kurum sayısında gerileme başladı. Dershanelerde son üç yılda kurum sayısında yüzde 2’lik gerileme oldu. 2010 yılında dershane sayısı 4 bin 193’e, 2011 yılında 4 bin 99’a, bu yıl ise 4 bin 56’ya düştü. Son 10 yıllık rakamlara bakıldığında ise dershaneler sayı açısından yüzde 134, öğrenci açısından da yüzde 153 büyüdü.

1000 liradan başlıyor

Dershanelerde, kayıt ücretleri Anadolu şehirlerinde bin liradan başlarken, büyük kentlerde 8 bin liraya kadar çıkıyor. Sınıflardaki öğrenci sayısı daha az olan butik dershanelerde ise yıllık ücretler 8 bin ile 15 bin lira arasında değişebiliyor.

Hürriyet.com.tr okuyucularına “Başbakan’ın ‘Dershaneler kaldırılacak’ açıklaması hakkında ne düşüyorsunuz” diye sordu. Ankete katılan 12 bin 604 kişiden, 7 bin 592 kişi yani yüzde 60.2’si ‘destekliyorum’, 5 bin 12 kişi yani yüzde 39,8’i ise ‘desteklemiyorum’

yanıtını verdi.

Büyükşehirlerde ağırlıkta

TÜRKİYE’deki 4 bin 55 dershanenin 689’u İstanbul’da, 444’ü Ankara’da, 225’i de İzmir’de. Marmara’da 1190, Ege’de 597, İç Anadolu’da 792, Akdeniz’de 606, Karadeniz’de 408, Güneydoğu Anadolu’da 248 ve Doğu Anadolu’da 214 kurum yer alıyor. ÖDB, faaliyet halindeki dersanelerden sadece 263’ünün özel okul olmaya uygun olabileceğini belirtmişti. 

Dinçer: Çalışmalar bitince açıklarız

MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershanelerin kaldırılacağına” yönelik açıklamalarının sorulması üzerine, “Çalışmalar tamamlandığı zaman sizlerle ayrıntısını paylaşırım. Şu anda o konuda çok somut söz söyleme durumunda değilim” diye konuştu. Bir gazetecinin yeni uygulamayla okul öncesi eğitim alan ile almayan öğrencilerin bir arada okuyacağını velilerin de bu konuda bazı çekincelerinin olduğu sorusu üzerine de Dinçer, “Onlar çok fazla hassasiyetten kaynaklanan konular. Biz bu tip konuların sorun olmayacağını düşünüyoruz. Ona uygun bir müfredat uygulayacağız” dedi.(hürriyet)

> Dershanelere yılda 1.8 milyar lira harcanıyor

Başbakan Erdoğan’ın tarih vererek kaldırılacağını açıkladığı dershanelere, veliler yılda 1.8 milyar lira ödüyor. Şu anda faaliyette 4 bin 56 dershane bulunurken, 1.2 milyon öğrenci eğitim görüyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki günkü konuşmasında tarih vererek kaldırılacağını açıkladığı dershaneler, Türkiye’de yalnızca eğitim boyutuyla değil siyasi ve ekonomik boyutuyla da tartışılıyor. Özellikle bazı büyük dershanelerin çeşitli oluşumların elinde olduğu, buradan hem ticari hem de siyasi kazanımlar sağladıkları iddia ediliyor. Bu dershanelerin bir bölümünün eğitimin müfredatı dışına çıktığına ilişkin iddilar da var. Siyasi tartışmalar dışında Türkiye’deki dershanelerin yılda 2 milyar liralık ekonomi yaratıp, 50 bin öğretmene istihdam sağlaması gerçeği de var. Şu anda faaliyette olan 4 bin 56 özel dershanede, lise ve üniversitelere hazırlanan 1.2 milyon öğrenci eğitim görüyor. Tüm Türkiye’deki dershanelerin bir yıllık ücreti ortalama 1500 lira üzerinden hesaplandığında, veliler yılda 1.8 milyar lira ödüyor. Dershanelerin sınavlara hazırlık amaçlı yayınları da 500 milyon liralık bir pazar oluşturuyor.

70 bin kişilik istihdam

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu’na göre, dershanelerde 50 bin 209 öğretmen ile 20 bin görevli olmak üzere toplam 70 bin 209 personel çalışıyor. Bu öğretmenlere ortalama 800 lira maaş verildiği kabul edildiğinde, dershanelerin ödediği yıllık maaş toplam 482 milyon lirayı buluyor. Öğretmenler dışındaki görevli personele ödenen maaşın toplamı ise yıllık 168 milyon lira oluyor. Dershanelerin kapatılmasıyla uygulanacak yeni sistemde buradaki öğretmenlerin geleceği merak konusu.

2009’dan beri düşüşte

Türkiye’de 2000 yılında 1730 özel dershane faaliyet gösterirken, bu kurumlarda 488 bin 284 öğrenci sınavlara hazırlandı. Her yıl kurum sayısında ve öğrenci sayısında yüzde 5 ile 10 arasında büyümeyi yakalayan dershaneler 2009 yılında 4 bin 262 kurum ve 1.1 milyon öğrenci sayısına ulaştı. Ancak 2009 yılından sonra ekonomik krizin de etkisiyle hem öğrenci hem de kurum sayısında gerileme başladı. Dershanelerde son üç yılda kurum sayısında yüzde 2’lik gerileme oldu. 2010 yılında dershane sayısı 4 bin 193’e, 2011 yılında 4 bin 99’a, bu yıl ise 4 bin 56’ya düştü. Son 10 yıllık rakamlara bakıldığında ise dershaneler sayı açısından yüzde 134, öğrenci açısından da yüzde 153 büyüdü.

1000 liradan başlıyor

Dershanelerde, kayıt ücretleri Anadolu şehirlerinde bin liradan başlarken, büyük kentlerde 8 bin liraya kadar çıkıyor. Sınıflardaki öğrenci sayısı daha az olan butik dershanelerde ise yıllık ücretler 8 bin ile 15 bin lira arasında değişebiliyor.

Hürriyet.com.tr okuyucularına “Başbakan’ın ‘Dershaneler kaldırılacak’ açıklaması hakkında ne düşüyorsunuz” diye sordu. Ankete katılan 12 bin 604 kişiden, 7 bin 592 kişi yani yüzde 60.2’si ‘destekliyorum’, 5 bin 12 kişi yani yüzde 39,8’i ise ‘desteklemiyorum’

yanıtını verdi.

Büyükşehirlerde ağırlıkta

TÜRKİYE’deki 4 bin 55 dershanenin 689’u İstanbul’da, 444’ü Ankara’da, 225’i de İzmir’de. Marmara’da 1190, Ege’de 597, İç Anadolu’da 792, Akdeniz’de 606, Karadeniz’de 408, Güneydoğu Anadolu’da 248 ve Doğu Anadolu’da 214 kurum yer alıyor. ÖDB, faaliyet halindeki dersanelerden sadece 263’ünün özel okul olmaya uygun olabileceğini belirtmişti. 

Dinçer: Çalışmalar bitince açıklarız

MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershanelerin kaldırılacağına” yönelik açıklamalarının sorulması üzerine, “Çalışmalar tamamlandığı zaman sizlerle ayrıntısını paylaşırım. Şu anda o konuda çok somut söz söyleme durumunda değilim” diye konuştu. Bir gazetecinin yeni uygulamayla okul öncesi eğitim alan ile almayan öğrencilerin bir arada okuyacağını velilerin de bu konuda bazı çekincelerinin olduğu sorusu üzerine de Dinçer, “Onlar çok fazla hassasiyetten kaynaklanan konular. Biz bu tip konuların sorun olmayacağını düşünüyoruz. Ona uygun bir müfredat uygulayacağız” dedi.(hürriyet)

Son Güncelleme: Salı, 11 Eylül 2012 08:00

Gösterim: 4187

Türkiye’deki dershane sayılarında son beş yıl içinde azalış, özel okul sayılarında ise artış yaşandı. Böylece dershane sayısı 3 bin 961, özel okul sayısı ise 5 bin 269 olarak belirlendi.

lysMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2011-2012 verilerine göre, özel okul öncesi  eğitime, ilköğretime ve ortaöğretim bağlı 5 bin 269 okulda 535 bin 788 öğrenci  eğitim görüyor. Bu okullardaki derslik sayısı ise 40 bin 157 olarak  belirlenirken, bu okullarda 66 bin 730 öğretmen eğitim veriyor.

Bakanlığın son 5 yıl içindeki verilerine bakıldığında özel okulların  sayılarında artış yaşandığı görülüyor.

Yıllara göre özel okul, öğrenci ve öğretmen sayıları şöyle:

YIL        OKUL SAYISI      ÖĞRENCİ SAYISI      ÖĞRETMEN SAYISI  

  2011-2012      5269             535 bin 788         66 bin 730       

  2010-2011      4919             498 bin 118         56 bin 775       

  2009-2010      4670             458 bin 108         51 bin 639       

  2008-2009      4479             423 bin 253         47 bin 478       

  2007-2008      4469             386 bin 797         44 bin 404       

Dershane sayıları azaldı

Özel öğretim kurumları içinde yer alan özel dershane sayısı ise 2011-2012  eğitim öğretim verilerine göre 3 bin 961 olarak belirlendi. Dershanelerde 1  milyon 219 bin 472 öğrenci eğitim alırken, 50 bin 163 öğretmen çalışıyor.

Bakanlığın son 5 yıl içindeki verilerine bakıldığında ise dershane  sayılarında zamanla azalış yaşandı. 2007-2008’deki dershane sayısı 4 bin 31 iken,  2008-2009’da 4 bin 262, 2009-2010’da 4 bin 193, 2010-2011’de ise 4 bin 99 olarak  belirlendi. Türkiye genelinde en çok dershane büyük illerde İstanbul, Ankara ve  İzmir’de bulunuyor.

Yıllara göre dershane, öğrenci ve öğretmen sayıları şöyle:

YIL   DERSHANE SAYISI   ÖĞRENCİ SAYISI          ÖĞRETMEN SAYISI  

2011-2012      3 bin 961                      1 milyon 219 bin 472                         50 bin 163       

2010-2011      4 bin 099                      1 milyon 234 bin 738                         50 bin 209       

2009-2010      4 bin 193                      1 milyon 174 bin 860                         50 bin 432       

2008-2009      4 bin 262                      1 milyon 178 bin 943                         51 bin 916       

2007-2008      4 bin 031                      1 milyon 232 bin 129                         48 bin 855       

Yüzde 6,6’sı özel okul standardında

Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde fiziki şartları ”Özel Öğretim  Kurumları Standartlar Yönergesi”nde belirtilen şartlara ve özel okul olmaya  uygun özel dershanelerin tespiti için valiliklere yazı gönderdi.

Yapılan çalışma sonucunda özel okul olabilecek dershanelerin sayısı  tespit edildi. İllerden gelen bilgilere göre, Türkiye genelinde faaliyet gösteren  3 bin 961 dershaneden, 263’ünün (yüzde 6,63’ü) özel okul olabileceği belirlendi.  Buna karşılık fiziki koşulları nedeniyle özel okula uygun olmayan dershanelerin  sayısı ise 3 bin 698.

Bakanlık yetkilileri, yönergede belirtilen şartları taşımayan ve özel  okul olamayacak dershanelerin faaliyetlerine devam ettiği, dershanelerin  kapatılmasıyla ilgili bir çalışma bulunmadığını bildirdi.

Yetkililer, özel okul olabilecek dershane sayısının, konunun daha detaylı  incelenmesi durumunda daha da az olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Yönergenin getirdikleri

Özel Öğretim Kurumları Standartları Yönergesi’ne göre, meyhane,  kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umama açık yerlerle  açık alkollü içki satılan yerlerin, okul bina ve tesislerinden varsa bahçe  kapıları, yoksa bina kapıları arasında en az 100 metre uzaklıkta bulunması  zorunluluğu bulunuyor.

Özel okullar, Milli Eğitim Bakanlığınca veya Özel Öğretim Kurumları  Yönetmeliği gereği illerde valiliklerce onaylanmış yerleşim planına göre  kurumdaki derslik, oda ve diğer bölümleri düzenliyor.

Yönergeyle, özel okullardaki ders yapılan bölümlerin pencere alanları ile  öğrencilerin kullanım alanlarından, derslik kapıları, merdivenleri, tavan  yüksekliği, koridorlarına kadar pek çok husus düzenleniyor.

(milliyet)

> Dershaneler azalıyor özel okullar artıyor

Türkiye’deki dershane sayılarında son beş yıl içinde azalış, özel okul sayılarında ise artış yaşandı. Böylece dershane sayısı 3 bin 961, özel okul sayısı ise 5 bin 269 olarak belirlendi.

lysMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2011-2012 verilerine göre, özel okul öncesi  eğitime, ilköğretime ve ortaöğretim bağlı 5 bin 269 okulda 535 bin 788 öğrenci  eğitim görüyor. Bu okullardaki derslik sayısı ise 40 bin 157 olarak  belirlenirken, bu okullarda 66 bin 730 öğretmen eğitim veriyor.

Bakanlığın son 5 yıl içindeki verilerine bakıldığında özel okulların  sayılarında artış yaşandığı görülüyor.

Yıllara göre özel okul, öğrenci ve öğretmen sayıları şöyle:

YIL        OKUL SAYISI      ÖĞRENCİ SAYISI      ÖĞRETMEN SAYISI  

  2011-2012      5269             535 bin 788         66 bin 730       

  2010-2011      4919             498 bin 118         56 bin 775       

  2009-2010      4670             458 bin 108         51 bin 639       

  2008-2009      4479             423 bin 253         47 bin 478       

  2007-2008      4469             386 bin 797         44 bin 404       

Dershane sayıları azaldı

Özel öğretim kurumları içinde yer alan özel dershane sayısı ise 2011-2012  eğitim öğretim verilerine göre 3 bin 961 olarak belirlendi. Dershanelerde 1  milyon 219 bin 472 öğrenci eğitim alırken, 50 bin 163 öğretmen çalışıyor.

Bakanlığın son 5 yıl içindeki verilerine bakıldığında ise dershane  sayılarında zamanla azalış yaşandı. 2007-2008’deki dershane sayısı 4 bin 31 iken,  2008-2009’da 4 bin 262, 2009-2010’da 4 bin 193, 2010-2011’de ise 4 bin 99 olarak  belirlendi. Türkiye genelinde en çok dershane büyük illerde İstanbul, Ankara ve  İzmir’de bulunuyor.

Yıllara göre dershane, öğrenci ve öğretmen sayıları şöyle:

YIL   DERSHANE SAYISI   ÖĞRENCİ SAYISI          ÖĞRETMEN SAYISI  

2011-2012      3 bin 961                      1 milyon 219 bin 472                         50 bin 163       

2010-2011      4 bin 099                      1 milyon 234 bin 738                         50 bin 209       

2009-2010      4 bin 193                      1 milyon 174 bin 860                         50 bin 432       

2008-2009      4 bin 262                      1 milyon 178 bin 943                         51 bin 916       

2007-2008      4 bin 031                      1 milyon 232 bin 129                         48 bin 855       

Yüzde 6,6’sı özel okul standardında

Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye genelinde fiziki şartları ”Özel Öğretim  Kurumları Standartlar Yönergesi”nde belirtilen şartlara ve özel okul olmaya  uygun özel dershanelerin tespiti için valiliklere yazı gönderdi.

Yapılan çalışma sonucunda özel okul olabilecek dershanelerin sayısı  tespit edildi. İllerden gelen bilgilere göre, Türkiye genelinde faaliyet gösteren  3 bin 961 dershaneden, 263’ünün (yüzde 6,63’ü) özel okul olabileceği belirlendi.  Buna karşılık fiziki koşulları nedeniyle özel okula uygun olmayan dershanelerin  sayısı ise 3 bin 698.

Bakanlık yetkilileri, yönergede belirtilen şartları taşımayan ve özel  okul olamayacak dershanelerin faaliyetlerine devam ettiği, dershanelerin  kapatılmasıyla ilgili bir çalışma bulunmadığını bildirdi.

Yetkililer, özel okul olabilecek dershane sayısının, konunun daha detaylı  incelenmesi durumunda daha da az olabileceği değerlendirmesinde bulundu.

Yönergenin getirdikleri

Özel Öğretim Kurumları Standartları Yönergesi’ne göre, meyhane,  kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umama açık yerlerle  açık alkollü içki satılan yerlerin, okul bina ve tesislerinden varsa bahçe  kapıları, yoksa bina kapıları arasında en az 100 metre uzaklıkta bulunması  zorunluluğu bulunuyor.

Özel okullar, Milli Eğitim Bakanlığınca veya Özel Öğretim Kurumları  Yönetmeliği gereği illerde valiliklerce onaylanmış yerleşim planına göre  kurumdaki derslik, oda ve diğer bölümleri düzenliyor.

Yönergeyle, özel okullardaki ders yapılan bölümlerin pencere alanları ile  öğrencilerin kullanım alanlarından, derslik kapıları, merdivenleri, tavan  yüksekliği, koridorlarına kadar pek çok husus düzenleniyor.

(milliyet)

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 15:58

Gösterim: 4506

Milli Eğitim'in 'hangi dershanelerin okul olabileceğine' ilişkin çalışmasında ilk sonuçlar alınmaya başladı. Valiliklerin yazısının ardından ön tespitler yapılıyor. 700 dershanenin bulunduğu İstanbul'da 54'ünün 'okul olarak hizmet verebileceği' tespit edildi...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın valiliklere gönderdiği yazının ardından 'özel okul olabilecek dershanelere' ilişkin ilk veriler ortaya çıkıyor...

Eğitimde 4+4+4'le birlikte derslik açığı ve yeni formüller gündeme gelmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar' sözleri çok dikkat çekmişti. Milli Eğitim ise ilginç bir çalışma başlattı. Valiliklere gönderilen yazıyla 'özel okul olabilecek dershanelerin' tespiti istendi. Yazıda, 'Bir çalışmaya esas olmak üzere ilinizde faaliyet gösteren dershanelerden ilgili standartlar yönergesinde belirtilen şartları taşıyanların tespitinin yapılarak, hangi dershanelerin özel okul olabileceğini isimleriyle bildirin' ifadeleri yer aldı. Talep sonrası ilçe milli eğitim müdürlükleri de dershanelerden, 'bağımsız bina, bahçe, kütüphane, derslik, konferans salonu gibi özellikler ile okul standartlarına uygunluk taşıyıp taşımadıklarının bildirilmesini' istedi.

VERİLER TOPLANIYOR

4 bin dershane, 50 bini aşkın öğretmen  ve yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenciden oluşan dev sektöre ilişkin çalışma iller bazında tamamlanıp Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderiliyor. Böylece Bakanlık değerlendirme yapma fırsatı bulacak. Yaklaşık 700 dershane ile en çok dershanenin hizmet verdiği İstanbul'da ilk verilere ulaşıldı. Kurumlardan 54'ü okul olabilecek özelliklere sahip.

BİNDE 2'Sİ OLUR

Kavram Eğitim Kurumları Mütevelli Heyeti Başkanı Bahattin Durmuş: Yazıyı okudum. Dershanelerin binaları okul olmaya müsait değil. Bizim binalarımızın tamamı fevkalade eğitime elverişli olmasına rağmen okul için belirtilen standartlara uymuyor. Yönergeye göre spor salonu, metrekareye düşen öğrenci sayısına göre bahçe gibi şartlar belirtiliyor. Türkiye'de 5 bin civarında dershane var. Bu standartlara binde ikisi uyar. İki şubemiz uygun. Uygulamayı gerçekçi bulmuyorum. Bu yıl karar aldık, özel okullar kuracağız.

ESNETİLİRSE SAYI ARTAR

Bahçişehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat: Şu anki tespitler ön tespitlerden ibaret. Eğer dershaneler okula çevrilecek ise bakanlığın bir isim bulması gerekir. 'Akademik Liseler' olabilir. Şu anki okul tip yönetmeliği esnetilerek daha fazla dershanenin okul olarak hizmet vermesinin önü açılabilir. Yönetmelik esnetilirse İstanbul'da yaklaşık 700 dershanenin 500 kadarı okul olarak hizmet verebilir.

Devlet, hizmet alabilir

TÖDER Başkanı Enver Yücel, 4+4+4 sonrası derslik ve öğretmen ihtiyacı doğduğunu, 150 bin öğrencinin okula başlayacağını belirtiyor.

İKİ SİSTEM OLABİLİR

Yücel, 'Müfettişler dershaneleri değerlendirecek, kaç bina okul olmaya uygunsa belirlenecek' diyor. Devletin, kriterlere uyan binalar için dershane sahiplerine, 'Özel okul olur musunuz' diye soracağı görüşünde olan Yücel, şöyle konuştu: 'Devlet hizmet satın alabilir. Amerika'da buna benzer 'Charter school' sistemi var. Bin dershane okul olmaya uygun bulunsa, 15 bin derslik ve 450 bin öğrenci yapar. Devlet yüzlerce okul yapma maliyetinden kurtulur. İki sistem uygulanabilir. Devlet 'öğrenci başına ücret ödeyeyim' diyebilir. İkinci formülde ise devlet ücretin bir kısmını üstlenir, kalan kısmını aile karşılar. Dershanelerde bina, akıllı tahta, öğretmen hazır.' Yücel, bu sistemle dershanelerin yine de bitmeyeceğini düşünüyor: Binasını okul olarak veren dershaneci yan tarafta yine dershane açar.

(akşam)

> Hangi dershaneler okul olacak, hangileri kapanacak

Milli Eğitim'in 'hangi dershanelerin okul olabileceğine' ilişkin çalışmasında ilk sonuçlar alınmaya başladı. Valiliklerin yazısının ardından ön tespitler yapılıyor. 700 dershanenin bulunduğu İstanbul'da 54'ünün 'okul olarak hizmet verebileceği' tespit edildi...

Milli Eğitim Bakanlığı'nın valiliklere gönderdiği yazının ardından 'özel okul olabilecek dershanelere' ilişkin ilk veriler ortaya çıkıyor...

Eğitimde 4+4+4'le birlikte derslik açığı ve yeni formüller gündeme gelmişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar' sözleri çok dikkat çekmişti. Milli Eğitim ise ilginç bir çalışma başlattı. Valiliklere gönderilen yazıyla 'özel okul olabilecek dershanelerin' tespiti istendi. Yazıda, 'Bir çalışmaya esas olmak üzere ilinizde faaliyet gösteren dershanelerden ilgili standartlar yönergesinde belirtilen şartları taşıyanların tespitinin yapılarak, hangi dershanelerin özel okul olabileceğini isimleriyle bildirin' ifadeleri yer aldı. Talep sonrası ilçe milli eğitim müdürlükleri de dershanelerden, 'bağımsız bina, bahçe, kütüphane, derslik, konferans salonu gibi özellikler ile okul standartlarına uygunluk taşıyıp taşımadıklarının bildirilmesini' istedi.

VERİLER TOPLANIYOR

4 bin dershane, 50 bini aşkın öğretmen  ve yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenciden oluşan dev sektöre ilişkin çalışma iller bazında tamamlanıp Milli Eğitim Bakanlığı'na gönderiliyor. Böylece Bakanlık değerlendirme yapma fırsatı bulacak. Yaklaşık 700 dershane ile en çok dershanenin hizmet verdiği İstanbul'da ilk verilere ulaşıldı. Kurumlardan 54'ü okul olabilecek özelliklere sahip.

BİNDE 2'Sİ OLUR

Kavram Eğitim Kurumları Mütevelli Heyeti Başkanı Bahattin Durmuş: Yazıyı okudum. Dershanelerin binaları okul olmaya müsait değil. Bizim binalarımızın tamamı fevkalade eğitime elverişli olmasına rağmen okul için belirtilen standartlara uymuyor. Yönergeye göre spor salonu, metrekareye düşen öğrenci sayısına göre bahçe gibi şartlar belirtiliyor. Türkiye'de 5 bin civarında dershane var. Bu standartlara binde ikisi uyar. İki şubemiz uygun. Uygulamayı gerçekçi bulmuyorum. Bu yıl karar aldık, özel okullar kuracağız.

ESNETİLİRSE SAYI ARTAR

Bahçişehir Üniversitesi Rektör Danışmanı Turgay Polat: Şu anki tespitler ön tespitlerden ibaret. Eğer dershaneler okula çevrilecek ise bakanlığın bir isim bulması gerekir. 'Akademik Liseler' olabilir. Şu anki okul tip yönetmeliği esnetilerek daha fazla dershanenin okul olarak hizmet vermesinin önü açılabilir. Yönetmelik esnetilirse İstanbul'da yaklaşık 700 dershanenin 500 kadarı okul olarak hizmet verebilir.

Devlet, hizmet alabilir

TÖDER Başkanı Enver Yücel, 4+4+4 sonrası derslik ve öğretmen ihtiyacı doğduğunu, 150 bin öğrencinin okula başlayacağını belirtiyor.

İKİ SİSTEM OLABİLİR

Yücel, 'Müfettişler dershaneleri değerlendirecek, kaç bina okul olmaya uygunsa belirlenecek' diyor. Devletin, kriterlere uyan binalar için dershane sahiplerine, 'Özel okul olur musunuz' diye soracağı görüşünde olan Yücel, şöyle konuştu: 'Devlet hizmet satın alabilir. Amerika'da buna benzer 'Charter school' sistemi var. Bin dershane okul olmaya uygun bulunsa, 15 bin derslik ve 450 bin öğrenci yapar. Devlet yüzlerce okul yapma maliyetinden kurtulur. İki sistem uygulanabilir. Devlet 'öğrenci başına ücret ödeyeyim' diyebilir. İkinci formülde ise devlet ücretin bir kısmını üstlenir, kalan kısmını aile karşılar. Dershanelerde bina, akıllı tahta, öğretmen hazır.' Yücel, bu sistemle dershanelerin yine de bitmeyeceğini düşünüyor: Binasını okul olarak veren dershaneci yan tarafta yine dershane açar.

(akşam)

Son Güncelleme: Salı, 08 May 2012 10:07

Gösterim: 6525

Eğitim yatırımları, yeni teşvik sisteminin kapsadığı sektörler arasında yer alıyor. Özel okul yatırımlarının teşvik edilmesiyle, üniversite ve okul sınavlarının süreç içerisinde kaldırılarak, mevcut dershanelerin okullara dönüştürülmesi hedefleniyor.

dershanelerin okul olmasıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir süre önce esasları  açıklanan yeni teşvik sisteminde eğitim yatırımları ve bu kapsamda "özel okul" yatırımlarına da teşvik verilmesi öngörülüyor. Özel okul yatırımlarını teşvikin başlıca hedeflerinden biri üniversite ve okul sınavlarını zamanla kaldırarak mevcut dershaneleri okullara dönüştürmek.

Bu çerçevede özel sektör girişimlerinin yanı sıra kamu-özel sektör ortak yatırımlarının teşviki de gündemde. Eğitim yatırımlarıyla dershanelerin özel okullara dönüştürülmelerine ilişkin teşvikler dershane sektörünün mevcut durumunu ve varsa düşünülen veya planlanmış yatırımlar açısından nasıl etkileyecek?  Teşviklerin bu doğrultuda işlemesi halinde özel okullaşma girişimlerinin dershane sektöründe zorunlu bir daralmaya yol açması kaçınılmaz görünüyor. Sektör böyle bir duruma hazır mı? Yeni teşvik sisteminin eğitime dönük unsurları genel anlamda özel okul yatırımlarını artırır mı? Eğitim-öğretim kalitesi bu gelişmelerden nasıl etkilenir?

Dünya Mikro Politika, henüz resmen yürürlüğe konmamakla birlikte iş dünyasında genel bir destek bulan yeni teşvik sisteminin eğitim yatırımlarıyla ilgili unsurlarını özel dershane, özel okul sektörleri ve eğitim emekçi sendikalarının liderleriyle konuştu.

'Üniversite sınavlarının kaldırılması hayal'

Eğitim dünyasının liderleri teşviklerini değerlendirirken üniversite sınavlarının kaldırılmasını şimdilik "ütopik", dershanelerin özel okullara dönüştürülmesini, bir görüş dışında, genellikle olumlu buldular. Mevcut eğitim sisteminin nitelik ve kalite yönünden mutlaka yenilenmesiyse kesinlikle gerekli!

Cem Gülan

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Özel okul sayısının artışı mevcutları batırır!

Normal şartlarda özel okul yatırımlarının teşviki derneğimiz açısından son derece sevindirici karşılanırdı. Zira özel okullaşma artmış, eğitim kalitesi yükselmiş, devletin sırtındaki yük azalmış olurdu. Ancak şu an itibarıyla mevcut  okullar yarı kapasite ile çalışıyor. Eğer, böyle bir durumda teşvikler süratle gerçekleşirse, devlet haksız rekabet yaratmış olacak. Mevcut okulların sıkıntıları giderilmeden, boş kapasiteleri dolmadan yatırım teşviki ile okul açılması zor. Zira yatırımcı, sıkıntılı veya yatırımı kurtaramayacağı sahaya yatırım yapmaz. Eğer yaparsa, rekabet ortamında hem kendisinin hem de yakınlarındaki mevcut özel okulların batmasına sebep olur. Bir anlamda bu gerekçe dershaneler için de geçerli. Özellikle, dershaneler sektörün içinde olan ve gerçek durumu gören kurumlar. Bu sıkıntıların olmadığı bir ortam varsayılarak yatırım teşvik paketi değerlendirilirse, yine çok işlevsel kabul edilemez. Örneğin, arazi tahsisi büyük şehirlerde (Ankara, İstanbul, İzmir gibi) neredeyse mümkün değil. Özel okulların kurulabilmesi için uygun yerlerde neredeyse boş arsa yok.Teşvik mantığı sanayiciler düşünülerek oturtulmuş. Bir diğer teşvik kalemi olan SGK kesintisi işveren payı da asgari ücret temel alınarak kurgulanmış.

Öte yandan, ülkemizde dershane gerçeği tüm olumsuzluklar giderilse dahi azalmakla birlikte devam edecek. Tüm okullar arasında kalite farkı giderilse, yeteri kadar üniversite açılsa, meslekî eğitim rayına otursa da dershane ihtiyacı olacak.  Dershaneler kapatılsa bile bu ihtiyaç merdiven altına iner, kontrolden ve vergiden uzak yaşamaya devam eder. Sonuç olarak bu teşvik paketi sektör temsilcilerine danışılmadan, mevcut durum yeterince incelenmeden hazırlanmış.  Yeni yatırımı çekmesi güç.Yatırıma ancak büyük zincirler ile yabancılar girebilir. Böyle bir durumda uzun vadede eğitim kalitesinin resmi okullar seviyesine yaklaşması kaçınılmaz. Dershane gerçeğinin ortadan kalkması veya dershanelerin özel okula dönüşmesi de kısa vadede mümkün görülmemekte.

Faruk Köprülü

Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZ-DE-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı

 

Dersane düşmanlığından vazgeçilmeli

Özel öğretimin -özel okul açmanın teşvik edilmesi konusu ile "özel dershanelerin kapatılması" konusu öyle o kadar da birbiriyle ilişkili konular değil. Çünkü okulun işlevleri farklı, dershanelerin işlevleri farklı. Bu bakımdan "özel okul açmayı teşvik edersek dershanelere de gerek kalmayacak" düşüncesi bizce gerçeği yansıtmamakta. Dershanelerin özel okul olmalarının teşviki konusu 9. Kalkınma Planında ve 2010-14 MEB Strateji Planında yer alıyor. Özel okul açma için gerekli koşulları kolaylaştırıcı teşviklerle beraber bu okullarda okuyacak öğrenci maliyetlerini düşürecek teşvikler de olursa özel okulculuk gelişebilecek.

Özel okulculuk teşvik edilirken bunun  "toplumu özel dershanelerden kurtarma gerekçesine dayanarak" yapıldığı algısı da konunun başka bir boyutu. Dershaneler bu sistemin yasal, meşru eğitim öğretim kurumları. Milli eğitim sistemimize dinamizm katmakta, devletin yükünü azaltmakta, işini kolaylaştırmakta Öncelikle dershaneleri "günah keçisi" yapmaktan ve "dershane düşmanlığı yaratmaya çalışmak"tan vazgeçilmeli. Çünkü bu bakış, sorunu anlamaktan, dolayısıyla çözümden uzaklaştırmakta.

Sadece dershaneye yönelişi azaltmaya, önlemeye yönelik tedbirlerin bu güne kadar sistemi rahatlattığı görülmedi. Eğitimle ilgili düzenlemelerde sadece dershaneleri hedef alan politikalar geliştirmek, asıl sorunların çözümünden uzaklaşılmasına neden olmakta. Sorunlar bütün olarak ele alınmalı. Örneğin, "Dershaneler sorundur, kapatılmalıdır." diyerek bütün dershanelerin özel okul yapıldığını varsaysak sorun çözülecek midir?  Özel dershanelerin merdiven altına çekilmesi, daha pahalı ve kontrolsüz bir eğitim modeline dönüşmesi tehlikesi unutulmamalı. Sonuç olarak dershaneleri hedef alan değil; eğitim sisteminin öncelikle nitelikli eğitim talebini karşılayabilme sorununu çözmeyi hedef alan ve bu süreçte özel dershanelerin yarattığı ekonomik değeri, yılların eğitimsel birikim ve deneyimini doğru kullanabilen çözümlere ihtiyaç vardır.

Veli Demir

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası/ Eğitim- İş/ Genel Başkanı

 

4 bin dersaneden 200'ü okul olabilir

Türkiye'de dershane sayısı Başbakan göreve geldiği zaman 2 bin civarındaydı, bugün 4 bin 100 civarında. Yani yüzde 100 arttı. 1.5 milyon öğrenci gidiyor bu dershanelere. 4 bin 100 dershanenin en fazla 200 civarı belki okul olabilir. Müşterek ve bahçesi olan binalarda.Bir başka konu, diyelim ki 4 bin dershanenin hepsi özel okul olacak.  Şu anda Türkiye'deki dershanelerin büyük bölümü belli cemaat ve tarikatların denetimi altında.  Buraya eğer devletten bir pay aktarılacak, özel okul yapılacaksa cemaat ve tarikatlara devlet kesesinden, kamudan para aktarma olacak. Eğer, sayın Başbakan gerçekten sınavları kaldırmak istiyorsa, ki doğrudur,  süreç içinde kalkması gerekir. Eğitim sistemimizi araştıran, tartışan öğrenen, öğrendiklerini günlük yaşamda kullanan bir şekle dönüştürmek istiyorsa, sendikalarla, bilim insanlarıyla bir araya gelerek onlarla tartışmalı, eğitim sistemimizin müfredatını değiştirmeli. O zaman belki üniversiteler sınavsız öğrenci alabilir. 4+4+4 ile dershane sayısı, kapananların yerine daha da artacak.  Ayrıca, bu dershanelerde çalışan öğretmenler evlerinde, özel bürolarda ders vermeye başlar kaçak olarak. Böylece kayıt dışı yeni bir sektör gelişir. Özel okul yatırımları artabilir; ama eğitimci olarak biz özel okul mantığına karşıyız, kamusal eğitimi destekliyoruz.

Ünsal Yıldız

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası/ Eğitim Sen/ Başkanı

 

Eğitimde piyasalaşmayı  artıracak

Ülkemizde uygulanmak istenen programın tanıtımı halkın kabul sınırları içine çekilmeye çalışılıyor; kavramların içi boşaltılıyor ya da ciddi bir kavram karmaşası yaratılıyor. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmeleri bir ülkede sürmekte olan eğitim sistemindeki problemlerini çözmez. Bu olsa olsa dershanelere dair toplumda birikmiş, belki aşırı bir kelime olacak ama, bir nefretin ya da tepkinin kullanılmasından ibaret bir kavram. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmeleri Türkiye'de sürdürülmekte olan paralı, piyasacı eğitim kriterlerinin geliştirilmesinden başka bir anlam taşımamakta.Hele hele bu gelişme, sözde zamanla sınavların kaldırılmasına dair akademik, nesnel bir adım değil. Sınavları kaldıracak sistemle ilgili öyle bir adım atmalısınız ki, bahsettiğiniz hedefe gitmeyi tarif etmeli.

Şimdi, dershanelerin özel okula dönüştürülmeleri sınavsız eğitime geçişin nasıl bir aşamasını anlatıyor, bu şekliyle eğitim sisteminde nasıl bir değişiklik yapılıyor ki üniversiteye girişte sınav yapılmayacak?Seçme ve eleme sistemi dershaneleri yaratmış ve bu sistem devam ettiği sürece dershane ya da dönüştürülen özel okulların farklı bir anlamı olmayacak. Burada, kamu kaynaklarının teşvik ve benzeri yolla sermayeye aktarılmasının hızlandırılmasına çalışıldığını düşünüyoruz. Biz bu kaynakların toplumun temel hakkı olan eğitim hakkının sağlanması ve yaygınlaştırılmasına yönelik kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.  Dershaneler paralı sistemi yaratmadı, sistemin kendisi dershaneleri yarattı.  Dershaneler kapatılarak sistem sorunlarının çözülmesi çok olanaklı görülmemekte. Özel okul sayısının artması yeni bir kâr ve rant alanı. Eğitim hak olmaktan öte hızla  rant alanına dönüşecek. Eğitim kalitesiyle uzak yakın ilgi kurulması olanaklı değil.

Ahmet Gündoğdu

Eğitimciler Birliği Sendikası/ Eğitim-Bir-Sen/ Genel Başkanı

 

Teşvikler dershaneciliğin tasfiyesi için şans

Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin teşvikler dershaneciliğe yatırım düşünenlere geri adım attıracak. Ancak bu eğitim alanından vazgeçecekleri anlamına gelmiyor; yatırımın adı değişecek, dershane değil özel okul olacak. Okullaşma girişimleri dershane sektöründe daralma getirecek. Sektörün bu duruma şu an için genel anlamda hazır olduğunu söylemek güç. Çünkü, birçok dershane sermaye birikimi açısından okullaşma imkânına sahip değil. Özellikle büyükşehirlerdeki dershaneler, şehrin merkezinde ve okula dönüştürülmesi mümkün olmayan binalarda. Ancak bu durum çözüm yok anlamına gelmiyor; orta ölçekteki dershaneler ortaklık yöntemi ve devletin desteğiyle sermaye ve yer sıkıntısına çözüm bulacaklar. Büyük sermayeninse bu konuda sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Tabii şuna dikkat etmek gerekir: Dershaneleri özel okullara dönüştürürken, sınav sistemi gibi, dershaneciliği zorunlu hale getiren sorunları da halletmemiz gerekiyor. Böyle olursa, eğitim dershanelere bağımlı olmaktan kurtulacak. Yeni teşvikler,  eğitim sistemini çarpık dershanecilik anlayışından kurtarması noktasında bir şans. Daha nitelikli eğitim kurumlarına sahip olma fırsatı verdiği için eğitim yatırımcısı için de şans https://indipill.com/.  Şimdi, teşviklerle yatırımcıyı çağırması olumlu karşılık bulacak ve yatırımlar artacak. Eğitim kalitesinin bu gelişmelerden olumsuz etkileneceğini düşünmüyorum. Nitekim, bu proje çarpık dershanecilik anlayışından kurtulma projesi. Ya dershaneler varlığını sürdürecek ya da bunların yerini nitelikli özel okullar alacak!

 

Mirkan Aydın

Nesibe Aydın Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan Yrd.

 

Özel okul yatırımları iyi planlanmalı

Dershaneler, daha iyi bir okul, daha iyi bir iş ya da daha yüksek bir akademik beceri elde etmek isteyen öğrenci ve yetişkinlerin ihtiyacını karşılayan kurumlar. Dershanelerin kapatılması ya da imkânı olanların özel okul statüsüne geçmesi, bu ihtiyacı ortadan kaldırmayacak. Üniversite kontenjanları sürekli artmasına rağmen, talebi karşılamıyor. Dolayısıyla, sınavlara hazırlıkta dershaneye ihtiyacı ortadan kaldırmadan; nitelikli üniversite kontenjanlarının artması, okullarda eğitim öğretim kalitesinin yükseltilmesi ve kazanılan üniversite bölümlerinin iş bulma imkânı sağlaması gibi şartlar oluşmadan dershanelerin kapatılması ya da özel okula dönüştürülmesi, dershaneye duyulan ihtiyacı karşılamayacak. Böyle bir senaryoda, dershanecilik denetimsiz olarak özel bürolarda, evlerde ya da farklı mekânlarda gerçekleşecek.

Dershaneciliğin geleceği konusunda son dönemde yapılan bazı açıklamalar, sektörde belirsizliği artırdı; yeni yatırım planları büyük ölçüde askıya alındı. Teşviklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte özel okullaşma oranında artış olacağı muhakkak. Ancak yapılacak yeni yatırımların eğitim-öğretim kalitesine yansıması için mutlaka işin ehli kişi ya da kurumlar yönetiminde yapılması şart. Eğitim ve sağlık yatırımları ciddi anlamda uzmanlık isteyen ve sadece sermaye gücü ile yapılamayacak yatırımlar. Ülkemizde daha önce yaşanan ve o dönemde trend öyle oluştuğu için yapılan birçok ölü turizm yatırımı ve son yıllarda enerji sektörünün moda olmasından dolayı yapılan birçok atıl enerji yatırımı maalesef kaynaklarımızın israfına sebep olmuştur.Sektörün mevcut yüzde 3'lük halinde bile birçok özel okulun açık kontenjanları bulunuyor. Dolayısıyla yeni teşvik sisteminde yatırımların kalite ve yenilik getirmesi, yatırımların hem bölge hem de nitelik açısında çok detaylı planlanmaları şart.

(dünya)

> Dershaneler nasıl okul olacak?

Eğitim yatırımları, yeni teşvik sisteminin kapsadığı sektörler arasında yer alıyor. Özel okul yatırımlarının teşvik edilmesiyle, üniversite ve okul sınavlarının süreç içerisinde kaldırılarak, mevcut dershanelerin okullara dönüştürülmesi hedefleniyor.

dershanelerin okul olmasıBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir süre önce esasları  açıklanan yeni teşvik sisteminde eğitim yatırımları ve bu kapsamda "özel okul" yatırımlarına da teşvik verilmesi öngörülüyor. Özel okul yatırımlarını teşvikin başlıca hedeflerinden biri üniversite ve okul sınavlarını zamanla kaldırarak mevcut dershaneleri okullara dönüştürmek.

Bu çerçevede özel sektör girişimlerinin yanı sıra kamu-özel sektör ortak yatırımlarının teşviki de gündemde. Eğitim yatırımlarıyla dershanelerin özel okullara dönüştürülmelerine ilişkin teşvikler dershane sektörünün mevcut durumunu ve varsa düşünülen veya planlanmış yatırımlar açısından nasıl etkileyecek?  Teşviklerin bu doğrultuda işlemesi halinde özel okullaşma girişimlerinin dershane sektöründe zorunlu bir daralmaya yol açması kaçınılmaz görünüyor. Sektör böyle bir duruma hazır mı? Yeni teşvik sisteminin eğitime dönük unsurları genel anlamda özel okul yatırımlarını artırır mı? Eğitim-öğretim kalitesi bu gelişmelerden nasıl etkilenir?

Dünya Mikro Politika, henüz resmen yürürlüğe konmamakla birlikte iş dünyasında genel bir destek bulan yeni teşvik sisteminin eğitim yatırımlarıyla ilgili unsurlarını özel dershane, özel okul sektörleri ve eğitim emekçi sendikalarının liderleriyle konuştu.

'Üniversite sınavlarının kaldırılması hayal'

Eğitim dünyasının liderleri teşviklerini değerlendirirken üniversite sınavlarının kaldırılmasını şimdilik "ütopik", dershanelerin özel okullara dönüştürülmesini, bir görüş dışında, genellikle olumlu buldular. Mevcut eğitim sisteminin nitelik ve kalite yönünden mutlaka yenilenmesiyse kesinlikle gerekli!

Cem Gülan

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Özel okul sayısının artışı mevcutları batırır!

Normal şartlarda özel okul yatırımlarının teşviki derneğimiz açısından son derece sevindirici karşılanırdı. Zira özel okullaşma artmış, eğitim kalitesi yükselmiş, devletin sırtındaki yük azalmış olurdu. Ancak şu an itibarıyla mevcut  okullar yarı kapasite ile çalışıyor. Eğer, böyle bir durumda teşvikler süratle gerçekleşirse, devlet haksız rekabet yaratmış olacak. Mevcut okulların sıkıntıları giderilmeden, boş kapasiteleri dolmadan yatırım teşviki ile okul açılması zor. Zira yatırımcı, sıkıntılı veya yatırımı kurtaramayacağı sahaya yatırım yapmaz. Eğer yaparsa, rekabet ortamında hem kendisinin hem de yakınlarındaki mevcut özel okulların batmasına sebep olur. Bir anlamda bu gerekçe dershaneler için de geçerli. Özellikle, dershaneler sektörün içinde olan ve gerçek durumu gören kurumlar. Bu sıkıntıların olmadığı bir ortam varsayılarak yatırım teşvik paketi değerlendirilirse, yine çok işlevsel kabul edilemez. Örneğin, arazi tahsisi büyük şehirlerde (Ankara, İstanbul, İzmir gibi) neredeyse mümkün değil. Özel okulların kurulabilmesi için uygun yerlerde neredeyse boş arsa yok.Teşvik mantığı sanayiciler düşünülerek oturtulmuş. Bir diğer teşvik kalemi olan SGK kesintisi işveren payı da asgari ücret temel alınarak kurgulanmış.

Öte yandan, ülkemizde dershane gerçeği tüm olumsuzluklar giderilse dahi azalmakla birlikte devam edecek. Tüm okullar arasında kalite farkı giderilse, yeteri kadar üniversite açılsa, meslekî eğitim rayına otursa da dershane ihtiyacı olacak.  Dershaneler kapatılsa bile bu ihtiyaç merdiven altına iner, kontrolden ve vergiden uzak yaşamaya devam eder. Sonuç olarak bu teşvik paketi sektör temsilcilerine danışılmadan, mevcut durum yeterince incelenmeden hazırlanmış.  Yeni yatırımı çekmesi güç.Yatırıma ancak büyük zincirler ile yabancılar girebilir. Böyle bir durumda uzun vadede eğitim kalitesinin resmi okullar seviyesine yaklaşması kaçınılmaz. Dershane gerçeğinin ortadan kalkması veya dershanelerin özel okula dönüşmesi de kısa vadede mümkün görülmemekte.

Faruk Köprülü

Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZ-DE-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı

 

Dersane düşmanlığından vazgeçilmeli

Özel öğretimin -özel okul açmanın teşvik edilmesi konusu ile "özel dershanelerin kapatılması" konusu öyle o kadar da birbiriyle ilişkili konular değil. Çünkü okulun işlevleri farklı, dershanelerin işlevleri farklı. Bu bakımdan "özel okul açmayı teşvik edersek dershanelere de gerek kalmayacak" düşüncesi bizce gerçeği yansıtmamakta. Dershanelerin özel okul olmalarının teşviki konusu 9. Kalkınma Planında ve 2010-14 MEB Strateji Planında yer alıyor. Özel okul açma için gerekli koşulları kolaylaştırıcı teşviklerle beraber bu okullarda okuyacak öğrenci maliyetlerini düşürecek teşvikler de olursa özel okulculuk gelişebilecek.

Özel okulculuk teşvik edilirken bunun  "toplumu özel dershanelerden kurtarma gerekçesine dayanarak" yapıldığı algısı da konunun başka bir boyutu. Dershaneler bu sistemin yasal, meşru eğitim öğretim kurumları. Milli eğitim sistemimize dinamizm katmakta, devletin yükünü azaltmakta, işini kolaylaştırmakta Öncelikle dershaneleri "günah keçisi" yapmaktan ve "dershane düşmanlığı yaratmaya çalışmak"tan vazgeçilmeli. Çünkü bu bakış, sorunu anlamaktan, dolayısıyla çözümden uzaklaştırmakta.

Sadece dershaneye yönelişi azaltmaya, önlemeye yönelik tedbirlerin bu güne kadar sistemi rahatlattığı görülmedi. Eğitimle ilgili düzenlemelerde sadece dershaneleri hedef alan politikalar geliştirmek, asıl sorunların çözümünden uzaklaşılmasına neden olmakta. Sorunlar bütün olarak ele alınmalı. Örneğin, "Dershaneler sorundur, kapatılmalıdır." diyerek bütün dershanelerin özel okul yapıldığını varsaysak sorun çözülecek midir?  Özel dershanelerin merdiven altına çekilmesi, daha pahalı ve kontrolsüz bir eğitim modeline dönüşmesi tehlikesi unutulmamalı. Sonuç olarak dershaneleri hedef alan değil; eğitim sisteminin öncelikle nitelikli eğitim talebini karşılayabilme sorununu çözmeyi hedef alan ve bu süreçte özel dershanelerin yarattığı ekonomik değeri, yılların eğitimsel birikim ve deneyimini doğru kullanabilen çözümlere ihtiyaç vardır.

Veli Demir

Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası/ Eğitim- İş/ Genel Başkanı

 

4 bin dersaneden 200'ü okul olabilir

Türkiye'de dershane sayısı Başbakan göreve geldiği zaman 2 bin civarındaydı, bugün 4 bin 100 civarında. Yani yüzde 100 arttı. 1.5 milyon öğrenci gidiyor bu dershanelere. 4 bin 100 dershanenin en fazla 200 civarı belki okul olabilir. Müşterek ve bahçesi olan binalarda.Bir başka konu, diyelim ki 4 bin dershanenin hepsi özel okul olacak.  Şu anda Türkiye'deki dershanelerin büyük bölümü belli cemaat ve tarikatların denetimi altında.  Buraya eğer devletten bir pay aktarılacak, özel okul yapılacaksa cemaat ve tarikatlara devlet kesesinden, kamudan para aktarma olacak. Eğer, sayın Başbakan gerçekten sınavları kaldırmak istiyorsa, ki doğrudur,  süreç içinde kalkması gerekir. Eğitim sistemimizi araştıran, tartışan öğrenen, öğrendiklerini günlük yaşamda kullanan bir şekle dönüştürmek istiyorsa, sendikalarla, bilim insanlarıyla bir araya gelerek onlarla tartışmalı, eğitim sistemimizin müfredatını değiştirmeli. O zaman belki üniversiteler sınavsız öğrenci alabilir. 4+4+4 ile dershane sayısı, kapananların yerine daha da artacak.  Ayrıca, bu dershanelerde çalışan öğretmenler evlerinde, özel bürolarda ders vermeye başlar kaçak olarak. Böylece kayıt dışı yeni bir sektör gelişir. Özel okul yatırımları artabilir; ama eğitimci olarak biz özel okul mantığına karşıyız, kamusal eğitimi destekliyoruz.

Ünsal Yıldız

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası/ Eğitim Sen/ Başkanı

 

Eğitimde piyasalaşmayı  artıracak

Ülkemizde uygulanmak istenen programın tanıtımı halkın kabul sınırları içine çekilmeye çalışılıyor; kavramların içi boşaltılıyor ya da ciddi bir kavram karmaşası yaratılıyor. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmeleri bir ülkede sürmekte olan eğitim sistemindeki problemlerini çözmez. Bu olsa olsa dershanelere dair toplumda birikmiş, belki aşırı bir kelime olacak ama, bir nefretin ya da tepkinin kullanılmasından ibaret bir kavram. Dershanelerin özel okullara dönüştürülmeleri Türkiye'de sürdürülmekte olan paralı, piyasacı eğitim kriterlerinin geliştirilmesinden başka bir anlam taşımamakta.Hele hele bu gelişme, sözde zamanla sınavların kaldırılmasına dair akademik, nesnel bir adım değil. Sınavları kaldıracak sistemle ilgili öyle bir adım atmalısınız ki, bahsettiğiniz hedefe gitmeyi tarif etmeli.

Şimdi, dershanelerin özel okula dönüştürülmeleri sınavsız eğitime geçişin nasıl bir aşamasını anlatıyor, bu şekliyle eğitim sisteminde nasıl bir değişiklik yapılıyor ki üniversiteye girişte sınav yapılmayacak?Seçme ve eleme sistemi dershaneleri yaratmış ve bu sistem devam ettiği sürece dershane ya da dönüştürülen özel okulların farklı bir anlamı olmayacak. Burada, kamu kaynaklarının teşvik ve benzeri yolla sermayeye aktarılmasının hızlandırılmasına çalışıldığını düşünüyoruz. Biz bu kaynakların toplumun temel hakkı olan eğitim hakkının sağlanması ve yaygınlaştırılmasına yönelik kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.  Dershaneler paralı sistemi yaratmadı, sistemin kendisi dershaneleri yarattı.  Dershaneler kapatılarak sistem sorunlarının çözülmesi çok olanaklı görülmemekte. Özel okul sayısının artması yeni bir kâr ve rant alanı. Eğitim hak olmaktan öte hızla  rant alanına dönüşecek. Eğitim kalitesiyle uzak yakın ilgi kurulması olanaklı değil.

Ahmet Gündoğdu

Eğitimciler Birliği Sendikası/ Eğitim-Bir-Sen/ Genel Başkanı

 

Teşvikler dershaneciliğin tasfiyesi için şans

Dershanelerin özel okullara dönüştürülmesine ilişkin teşvikler dershaneciliğe yatırım düşünenlere geri adım attıracak. Ancak bu eğitim alanından vazgeçecekleri anlamına gelmiyor; yatırımın adı değişecek, dershane değil özel okul olacak. Okullaşma girişimleri dershane sektöründe daralma getirecek. Sektörün bu duruma şu an için genel anlamda hazır olduğunu söylemek güç. Çünkü, birçok dershane sermaye birikimi açısından okullaşma imkânına sahip değil. Özellikle büyükşehirlerdeki dershaneler, şehrin merkezinde ve okula dönüştürülmesi mümkün olmayan binalarda. Ancak bu durum çözüm yok anlamına gelmiyor; orta ölçekteki dershaneler ortaklık yöntemi ve devletin desteğiyle sermaye ve yer sıkıntısına çözüm bulacaklar. Büyük sermayeninse bu konuda sıkıntı yaşayacağını düşünmüyorum. Tabii şuna dikkat etmek gerekir: Dershaneleri özel okullara dönüştürürken, sınav sistemi gibi, dershaneciliği zorunlu hale getiren sorunları da halletmemiz gerekiyor. Böyle olursa, eğitim dershanelere bağımlı olmaktan kurtulacak. Yeni teşvikler,  eğitim sistemini çarpık dershanecilik anlayışından kurtarması noktasında bir şans. Daha nitelikli eğitim kurumlarına sahip olma fırsatı verdiği için eğitim yatırımcısı için de şans https://indipill.com/.  Şimdi, teşviklerle yatırımcıyı çağırması olumlu karşılık bulacak ve yatırımlar artacak. Eğitim kalitesinin bu gelişmelerden olumsuz etkileneceğini düşünmüyorum. Nitekim, bu proje çarpık dershanecilik anlayışından kurtulma projesi. Ya dershaneler varlığını sürdürecek ya da bunların yerini nitelikli özel okullar alacak!

 

Mirkan Aydın

Nesibe Aydın Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkan Yrd.

 

Özel okul yatırımları iyi planlanmalı

Dershaneler, daha iyi bir okul, daha iyi bir iş ya da daha yüksek bir akademik beceri elde etmek isteyen öğrenci ve yetişkinlerin ihtiyacını karşılayan kurumlar. Dershanelerin kapatılması ya da imkânı olanların özel okul statüsüne geçmesi, bu ihtiyacı ortadan kaldırmayacak. Üniversite kontenjanları sürekli artmasına rağmen, talebi karşılamıyor. Dolayısıyla, sınavlara hazırlıkta dershaneye ihtiyacı ortadan kaldırmadan; nitelikli üniversite kontenjanlarının artması, okullarda eğitim öğretim kalitesinin yükseltilmesi ve kazanılan üniversite bölümlerinin iş bulma imkânı sağlaması gibi şartlar oluşmadan dershanelerin kapatılması ya da özel okula dönüştürülmesi, dershaneye duyulan ihtiyacı karşılamayacak. Böyle bir senaryoda, dershanecilik denetimsiz olarak özel bürolarda, evlerde ya da farklı mekânlarda gerçekleşecek.

Dershaneciliğin geleceği konusunda son dönemde yapılan bazı açıklamalar, sektörde belirsizliği artırdı; yeni yatırım planları büyük ölçüde askıya alındı. Teşviklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte özel okullaşma oranında artış olacağı muhakkak. Ancak yapılacak yeni yatırımların eğitim-öğretim kalitesine yansıması için mutlaka işin ehli kişi ya da kurumlar yönetiminde yapılması şart. Eğitim ve sağlık yatırımları ciddi anlamda uzmanlık isteyen ve sadece sermaye gücü ile yapılamayacak yatırımlar. Ülkemizde daha önce yaşanan ve o dönemde trend öyle oluştuğu için yapılan birçok ölü turizm yatırımı ve son yıllarda enerji sektörünün moda olmasından dolayı yapılan birçok atıl enerji yatırımı maalesef kaynaklarımızın israfına sebep olmuştur.Sektörün mevcut yüzde 3'lük halinde bile birçok özel okulun açık kontenjanları bulunuyor. Dolayısıyla yeni teşvik sisteminde yatırımların kalite ve yenilik getirmesi, yatırımların hem bölge hem de nitelik açısında çok detaylı planlanmaları şart.

(dünya)

Son Güncelleme: Çarşamba, 09 May 2012 14:20

Gösterim: 7824

YGS sonuçlarının açıklanmasının ardından Ödemiş'te faaliyet gösteren dershaneler öğrencilerinin başarılarını reklamlarla duyurmak için farklı bir mücadaleye girdi. Dershaneler ilan panosu konusunda birbirleriyle rekabet etmeye başladı.

dershanelerin pano savaşı Ödemiş Belediyesi'nce hazırlanan 6 adet pano ilçenin daha önce belirlenen merkezi noktalarına yerleştirildi manlig-halsa.se. İlçede faaliyet gösteren 5 dershane de kendi arasında centilmenlik anlaşması yaparak bu panoları kullanmaya başladı. Eşit şartlarda duyuru olanağı sağlayan panolar afişler ve el ilanları nedeniyle yaşana görüntü ve çevre kirliliğinin de önüne geçiyor.

> Dershanelerin reklam panosu savaşı

YGS sonuçlarının açıklanmasının ardından Ödemiş'te faaliyet gösteren dershaneler öğrencilerinin başarılarını reklamlarla duyurmak için farklı bir mücadaleye girdi. Dershaneler ilan panosu konusunda birbirleriyle rekabet etmeye başladı.

dershanelerin pano savaşı Ödemiş Belediyesi'nce hazırlanan 6 adet pano ilçenin daha önce belirlenen merkezi noktalarına yerleştirildi manlig-halsa.se. İlçede faaliyet gösteren 5 dershane de kendi arasında centilmenlik anlaşması yaparak bu panoları kullanmaya başladı. Eşit şartlarda duyuru olanağı sağlayan panolar afişler ve el ilanları nedeniyle yaşana görüntü ve çevre kirliliğinin de önüne geçiyor.

Son Güncelleme: Salı, 01 May 2012 15:26

Gösterim: 5893


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.