Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde, oyunla eğitim anaokulundan itibaren başlıyor. Çocuğun oyunlaştırma kavramını gündelik yaşam ve çeşitli öğrenme ortamları için önemli hale getirmesini temel aldıklarını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, oyunun çocuğun öğrenme süreçlerindeki önemini ve gerçekleştirdikleri uygulamaları anlattı.
Okullarınızda oyun ve eğitim konusuna yaklaşımınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller neler?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde, oyunla eğitim anaokulundan itibaren başlıyor. Öğrencilerimiz, öğretmenleriyle birlikte zengin uyaranların sunulduğu, yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatlarının yaratıldığı çeşitli fiziksel ortamlarda eğitim görüyorlar. Her iki ilkokulumuzda da uygulanan Çift Dilli Eğitim programlarımızda matematik, fen bilgisi ve hayat bilgisi gibi derslerde oyundan faydalanıyoruz. Örneğin, bowling oynayarak matematik dersi işleniyor ya da hayat bilgisi dersinde yemekhanede sofra düzeni konusu işlenirken oyun yine devrede. Bu derslerde çocuğun oyunlaştırma kavramını gündelik yaşam ve çeşitli öğrenme ortamları için önemli hale getirmesini temel alıyoruz. Daha üst sınıflarda ise oyun kavramından daha çok yaparak, yaşayarak öğrenme anlayışına göre bir model uyguluyoruz. Örneğin, sanal gerçeklik stüdyosunda fizik, kimya, biyoloji ders içeriklerine göre çalışmalar yapıyoruz. Burada da dijital oyun karşımıza çıkıyor. Kısacası her yaş düzeyinde oyun bizim için bir öğretim tekniği.
Eğitim ve öğrenmede oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Araştırma sonuçları öğretimsel oyunların öğrenenlerin üst düzey düşünme becerilerine olumlu etki yaptığını, geleneksel yolla sürdürülen öğretime oranla öğrenen motivasyonlarında artışa neden olduğunu ortaya koymaktadır. Oyun, eğitim programları gereği kavramlar ve kazanımlar sağlamak amacıyla planlanır. Çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir.
OYUN GELİŞİM ve EĞİTİMİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR
Eğitim ve oyun ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyorsunuz? Programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Oyun, çocuğun en önemli işidir. Çocuğun gelişiminde yemek, uyku ve sevgi kadar oyunun yeri önemlidir. Yaşamı için gerekli olan davranış, bilgi ve becerileri öğrenmesini sağlar. Oyun, çocuk için gelişim ve eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Zihinsel, sosyal, dilsel gelişimine katkısı kadar, zeka, öğrenme ve sosyalleşmenin temelinin atıldığı alandır. Oyun çocuklar için bir iletişim aracıdır. Yaşadığı kaygı ve korkuları oyun aracılığı ile ortaya çıkarır. Eğitim sistemi gelişmiş ülkelere baktığımızda, “daha çok etkinlik ve daha çok oyun” mantığıyla hareket ettiklerini görüyoruz.
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Eğitimde oyunlaştırma oldukça dikkat gerektiren, ince ayrıntılarla dolu ve bu doğrultuda iyi planlanması gereken bir süreçtir. Eğitim modelinin tasarlanması için bir süreç ve iyi bir ekip gerekir. Şunu da unutmamak lazım ki, oyun tüm dünya çocuklarının evrensel dilidir. Oyun, çocuk ile eğitimci arasındaki etkileşimin verimliliğini artırarak çocuğu tanımasını sağlar. Oyun, öğretmenlerin uygulamalara yönelik davranışlarını etkileyerek okul, çocuk ve aile arasındaki iş birliğine destek olur. Oyun, öğretmenin hedeflediği kazanımların sağlamasını, günlük eğitim akışını uygulamasını, planladığı etkinlikleri ve öğrenme sürecini eğlenceli, kolayca uygulamasını sağlar. Oyunların seçimine öğretmenlerimiz karar verir. Burada belirleyici olan kazanımın içeriği ile oyunun yönteminin uyuşmasıdır.
ANNE BABAYLA OYUN OYNAYAN ÇOCUK MUTLU ÇOCUKTUR
Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Çocuklar merak uyandıran oyunlar yoluyla keşifler yaparak doğal ortam içerisinde pek çok konuda doğrudan bilgi edinir. Anlama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme ve yaratıcılık becerileri gelişir. Çünkü oynanan oyunların içerisinde duyu-motor, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim ile dil, estetik gelişimiyle ilgili birçok etkinlik söz konusudur. Çocukla birlikte alışverişe çıkmadan önce hangi oyuncağın alınacağına karar verilmelidir. Yaşına, düzeyine, bilişsel ve bedensel gelişimine uygun oyuncaklar seçilmelidir. Çocuğunuzla oyun oynarken göz teması kurmaya dikkat edin. Çocuğunuzun oyun saatinde tamamen oyuna ve ona odaklanın. Dış uyaranları kapatın. (Televizyon, telefon, bilgisayar vb.) Çocukların büyürken geçirdikleri aşamalara uygun oyun ve oyuncak seçimi önemlidir. Çocuklar büyüdükçe oyunları da çeşitlenir ve gelişir. Çocuklar arasında bireysel farklılıklar olması nedeniyle çocuklar ‘şu yaşlarda şöyle oynar ya da şu tür oyunlar oynar’ demek yerine oyun becerilerini kazanmada geçtikleri aşamaları göz önünde bulundurarak hareket etmek daha doğru olacaktır. Çocuğunuzla her gün oyun oynayın, evinizde bir oyun köşesi, oyun alanı oluşturun. Oyunu çocuğunuz kursun, süreci o yönetsin. Kitaplar, boyalar, kağıtlar, oyun hamuru, resim malzemeleri, parmak boyası, minyatür hayvanlar, evcilik köşesi oyuncakları, arabalar, bebekler, taşıtlar, legolar, tamir setleri, bloklar, peluş hayvanlar, kuklalar, top, vb. oyun alanında olmalıdır. Çok fazla oyuncak yerine, yeterli miktarda ve uzun süre oynayabileceği oyuncaklar tercih edilmelidir. Çocuklar birçok şeyi oyun oynamak amacıyla kullanır. Çocuklarla oyun oynayan, içindeki çocuğu ortaya çıkaran ebeveynler en iyi oyun arkadaşlarıdır. Önemli olan çocuğun kendisi ile ilgilenildiğini hissetmesi yani ilgi doyumunu yakalayabilmesidir. Anne babayla oyun oynayan çocuk, mutlu çocuktur.
OYUNLA GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİMLERDE ÖĞRENCİLER HANGİ FARKLILIKLARI YAŞIYORLAR?
Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Eğitimde oyun öğrenciyi motive eden, içeriğe hâkim olmasını sağlayan ve öğrenciyi sürece aktif olarak katan bir yöntemdir. Çocuklar oyun oynarken kendilerini ve çevrelerini keşfederler. Keşfetme, en iyi ve kalıcı öğrenme yöntemidir ve bu sayede yeni şeyler öğrenir, öğrendiklerini pekiştirirler. Keşif yaptıklarında yaratıcılıkları ve hayal güçleri artarken problem çözme yetenekleri de gelişir. Eğitimde oyun ise öğrenciyi motive eden, içeriğe hâkim olmasını sağlayan ve öğrenciyi sürece aktif olarak katan bir yöntemdir. Çocuk oynadıkça eğitimde önemli bir yeri olan algısal gelişimi için duyuları gelişir ve yetenekleri serpilir. Dikkat ve hafıza becerileri artar. Bu nedenledir ki anaokulundan itibaren çocuğa oyunla eğitime başlanmalıdır. Son dönemlerde çağımızın gerekliliği haline gelen “kendin yap” akımı da bu felsefe doğrultusunda şekillenmiş ve hayat bulmuştur. Bu sayede, erken çocukluk döneminden itibaren çocuklarda inovatif bakış açısının oluşturulması ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde, oyunla eğitim anaokulundan itibaren başlıyor. Çocuğun oyunlaştırma kavramını gündelik yaşam ve çeşitli öğrenme ortamları için önemli hale getirmesini temel aldıklarını belirten İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, oyunun çocuğun öğrenme süreçlerindeki önemini ve gerçekleştirdikleri uygulamaları anlattı.
Okullarınızda oyun ve eğitim konusuna yaklaşımınız ve bu konuda uyguladığınız programlar ve modeller neler?
Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde, oyunla eğitim anaokulundan itibaren başlıyor. Öğrencilerimiz, öğretmenleriyle birlikte zengin uyaranların sunulduğu, yaparak ve yaşayarak öğrenme fırsatlarının yaratıldığı çeşitli fiziksel ortamlarda eğitim görüyorlar. Her iki ilkokulumuzda da uygulanan Çift Dilli Eğitim programlarımızda matematik, fen bilgisi ve hayat bilgisi gibi derslerde oyundan faydalanıyoruz. Örneğin, bowling oynayarak matematik dersi işleniyor ya da hayat bilgisi dersinde yemekhanede sofra düzeni konusu işlenirken oyun yine devrede. Bu derslerde çocuğun oyunlaştırma kavramını gündelik yaşam ve çeşitli öğrenme ortamları için önemli hale getirmesini temel alıyoruz. Daha üst sınıflarda ise oyun kavramından daha çok yaparak, yaşayarak öğrenme anlayışına göre bir model uyguluyoruz. Örneğin, sanal gerçeklik stüdyosunda fizik, kimya, biyoloji ders içeriklerine göre çalışmalar yapıyoruz. Burada da dijital oyun karşımıza çıkıyor. Kısacası her yaş düzeyinde oyun bizim için bir öğretim tekniği.
Eğitim ve öğrenmede oyun ne kadar kullanılmalı, sınırları ne olmalı?
Araştırma sonuçları öğretimsel oyunların öğrenenlerin üst düzey düşünme becerilerine olumlu etki yaptığını, geleneksel yolla sürdürülen öğretime oranla öğrenen motivasyonlarında artışa neden olduğunu ortaya koymaktadır. Oyun, eğitim programları gereği kavramlar ve kazanımlar sağlamak amacıyla planlanır. Çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir.
OYUN GELİŞİM ve EĞİTİMİN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR
Eğitim ve oyun ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyorsunuz? Programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Oyun, çocuğun en önemli işidir. Çocuğun gelişiminde yemek, uyku ve sevgi kadar oyunun yeri önemlidir. Yaşamı için gerekli olan davranış, bilgi ve becerileri öğrenmesini sağlar. Oyun, çocuk için gelişim ve eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Zihinsel, sosyal, dilsel gelişimine katkısı kadar, zeka, öğrenme ve sosyalleşmenin temelinin atıldığı alandır. Oyun çocuklar için bir iletişim aracıdır. Yaşadığı kaygı ve korkuları oyun aracılığı ile ortaya çıkarır. Eğitim sistemi gelişmiş ülkelere baktığımızda, “daha çok etkinlik ve daha çok oyun” mantığıyla hareket ettiklerini görüyoruz.
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor?
Eğitimde oyunlaştırma oldukça dikkat gerektiren, ince ayrıntılarla dolu ve bu doğrultuda iyi planlanması gereken bir süreçtir. Eğitim modelinin tasarlanması için bir süreç ve iyi bir ekip gerekir. Şunu da unutmamak lazım ki, oyun tüm dünya çocuklarının evrensel dilidir. Oyun, çocuk ile eğitimci arasındaki etkileşimin verimliliğini artırarak çocuğu tanımasını sağlar. Oyun, öğretmenlerin uygulamalara yönelik davranışlarını etkileyerek okul, çocuk ve aile arasındaki iş birliğine destek olur. Oyun, öğretmenin hedeflediği kazanımların sağlamasını, günlük eğitim akışını uygulamasını, planladığı etkinlikleri ve öğrenme sürecini eğlenceli, kolayca uygulamasını sağlar. Oyunların seçimine öğretmenlerimiz karar verir. Burada belirleyici olan kazanımın içeriği ile oyunun yönteminin uyuşmasıdır.
ANNE BABAYLA OYUN OYNAYAN ÇOCUK MUTLU ÇOCUKTUR
Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Çocuklar merak uyandıran oyunlar yoluyla keşifler yaparak doğal ortam içerisinde pek çok konuda doğrudan bilgi edinir. Anlama, uygulama, analiz, sentez, değerlendirme ve yaratıcılık becerileri gelişir. Çünkü oynanan oyunların içerisinde duyu-motor, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim ile dil, estetik gelişimiyle ilgili birçok etkinlik söz konusudur. Çocukla birlikte alışverişe çıkmadan önce hangi oyuncağın alınacağına karar verilmelidir. Yaşına, düzeyine, bilişsel ve bedensel gelişimine uygun oyuncaklar seçilmelidir. Çocuğunuzla oyun oynarken göz teması kurmaya dikkat edin. Çocuğunuzun oyun saatinde tamamen oyuna ve ona odaklanın. Dış uyaranları kapatın. (Televizyon, telefon, bilgisayar vb.) Çocukların büyürken geçirdikleri aşamalara uygun oyun ve oyuncak seçimi önemlidir. Çocuklar büyüdükçe oyunları da çeşitlenir ve gelişir. Çocuklar arasında bireysel farklılıklar olması nedeniyle çocuklar ‘şu yaşlarda şöyle oynar ya da şu tür oyunlar oynar’ demek yerine oyun becerilerini kazanmada geçtikleri aşamaları göz önünde bulundurarak hareket etmek daha doğru olacaktır. Çocuğunuzla her gün oyun oynayın, evinizde bir oyun köşesi, oyun alanı oluşturun. Oyunu çocuğunuz kursun, süreci o yönetsin. Kitaplar, boyalar, kağıtlar, oyun hamuru, resim malzemeleri, parmak boyası, minyatür hayvanlar, evcilik köşesi oyuncakları, arabalar, bebekler, taşıtlar, legolar, tamir setleri, bloklar, peluş hayvanlar, kuklalar, top, vb. oyun alanında olmalıdır. Çok fazla oyuncak yerine, yeterli miktarda ve uzun süre oynayabileceği oyuncaklar tercih edilmelidir. Çocuklar birçok şeyi oyun oynamak amacıyla kullanır. Çocuklarla oyun oynayan, içindeki çocuğu ortaya çıkaran ebeveynler en iyi oyun arkadaşlarıdır. Önemli olan çocuğun kendisi ile ilgilenildiğini hissetmesi yani ilgi doyumunu yakalayabilmesidir. Anne babayla oyun oynayan çocuk, mutlu çocuktur.
OYUNLA GERÇEKLEŞTİRİLEN EĞİTİMLERDE ÖĞRENCİLER HANGİ FARKLILIKLARI YAŞIYORLAR?
Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Eğitimde oyun öğrenciyi motive eden, içeriğe hâkim olmasını sağlayan ve öğrenciyi sürece aktif olarak katan bir yöntemdir. Çocuklar oyun oynarken kendilerini ve çevrelerini keşfederler. Keşfetme, en iyi ve kalıcı öğrenme yöntemidir ve bu sayede yeni şeyler öğrenir, öğrendiklerini pekiştirirler. Keşif yaptıklarında yaratıcılıkları ve hayal güçleri artarken problem çözme yetenekleri de gelişir. Eğitimde oyun ise öğrenciyi motive eden, içeriğe hâkim olmasını sağlayan ve öğrenciyi sürece aktif olarak katan bir yöntemdir. Çocuk oynadıkça eğitimde önemli bir yeri olan algısal gelişimi için duyuları gelişir ve yetenekleri serpilir. Dikkat ve hafıza becerileri artar. Bu nedenledir ki anaokulundan itibaren çocuğa oyunla eğitime başlanmalıdır. Son dönemlerde çağımızın gerekliliği haline gelen “kendin yap” akımı da bu felsefe doğrultusunda şekillenmiş ve hayat bulmuştur. Bu sayede, erken çocukluk döneminden itibaren çocuklarda inovatif bakış açısının oluşturulması ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır.
Son Güncelleme: Perşembe, 23 Aralık 2021 12:00
Gösterim: 1282
Proje temelli eğitim içeriği ile öğrencilerin yabancı dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini de geliştirdiklerini belirten Kavram Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü Esra Köroğlu, “Dili yaşamın bir parçası haline getirdik. Çünkü her bireyin kendini ifade etmesi, çevresiyle iletişime geçmesi beden dilinin yanında kullandığı dil ile mümkündür.” diye konuştu.
Kavram Eğitim Kurumları yabancı dil eğitimi akademik dil konseptinizden bahseder misiniz?
Yabancı dil edinim sistemimizi kurgularken dilin bir kültür, bir yaşam biçimi olduğunu göz önüne alarak hareket ettik. Günümüzün öğrenme ihtiyaçlarına bağlı olarak geliştirdiğimiz Kavram’da Yabancı Dil Eğitim Modeli, zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme sürecidir. Dilin öğrenimini 40 dakika içinde sınıfta öğretmen, öğrenci ve yayın arasındaki kurulan sınırlı bağdan çıkarttık. Aktif öğrenmeye dayalı sınıf içi ve sınıf dışı aktivitelerle dili hem her yerde öğrenmesini hem de öğrendiklerini an ve an kullanmasını sağlıyoruz. Yani Kavramda yabancı dil öğrenimi günün 24 saatini kapsar. Hayatın her anı ve her yaşam alanı yabancı dilin öğrenilmesi ve geliştirilmesi içindir. Dili yaşamın bir parçası haline getirdik. Çünkü her bireyin kendini ifade etmesi, çevresiyle iletişime geçmesi beden dilinin yanında kullandığı dil ile mümkündür.
Müfredatımızı, her yıl uluslararası standartlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına uygun olarak ve öğrencilerimizin performanslarına göre yeniden tasarlıyoruz. Canlı, dinamik, kuramsal temelleri olan, geleceğe bakan, konuşma becerilerini geliştiren bir içerik kurgumuz var. Yaparak ve yaşayarak öğretiyor; öğrencilerimizde deneyim zenginliği oluşturuyor ve keşfetme arzularını tetikleyerek dil öğrenme motivasyonunu her zaman canlı tutuyoruz. 2021 Dil öğretimi dünya trendleri arasında sayabileceğimiz Do-it-yourself (Kendin Yap)tekniği ile öğrencilerimize dil öğreniminde bağımsız ve sağlıklı alanlar oluşturuyoruz. Proje temelli eğitim içeriğimiz ile öğrencilerimizin dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini de geliştiriyoruz. Kendini ifade etme konusunda yeterince özgüveni gelişememiş bir öğrenci İngilizce ile de kendini yeterince ifade edemeyecektir. O yüzden dil edinim aktivitelerimiz aynı zamanda öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini de katkı sağlamaya yöneliktir.
Problem çözme becerilerinin geliştiği, sorgulama ve eleştirel düşünme becerilerini kullandıkları alanlar oluşturuyor ve onlara sosyal beceri kazandırıyoruz. Elbette bunları yaparken öğrencilerimizin yaş gruplarına bağlı olarak dil seviyelerini ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulunduruyoruz.
Kavram’da İngilizce’nin yanı sıra ikinci yabancı dil olarak öğrencilerimizin seçimlerine bağlı Almanca ve İspanyolca dillerini öğretiyoruz. Açık görüşlü, yaratıcı ve yeniliklere açık kişisel vizyon geliştirmelerini sağlamak amacı ile öğrencilerimizi farklı diller ve kültürler ile karşılaştırıyoruz. Yoğun İngilizce ders saatlerinin bulunduğu istasyon modellemesi uyguluyoruz. Kavram Kolejinde anaokulu 5-6 yaş birinci istasyon, ortaokul 5 ve 6. sınıflar ikinci istasyonda eğitim alırlar. Dil hazırlık sınıfları olarak eğitimlerine beceri temelli öğrenme modülleriyle devam ederler. 9 ve 10. sınıflar dil istasyonunun son durağıdır.
YABANCI DİL ÖĞRENİMİNDE 6 YETİ
Yabancı dil eğitim programını oluştururken ve geliştirirken nelere dikkat ediyorsunuz ve hangi değerler dizisini temele alıyorsunuz?
Sosyal ve duygusal öğrenme ile yabancı dil eğitimi için zorunlu olan aktif öğrenme modelini bir arada uyguluyoruz. Öz yeterlilik, öz denetim, öz farkındalık, sorumluluk alabilme ve insan ilişkilerini geliştirebilme gibi sosyal – duygusal öğrenme becerileri Kavram’da yabancı dil öğretim programının çekirdeğini oluşturur. Öğrencinin aktif ve farkındalığının arttığı sosyal – duygusal öğrenme ile iç içe geçmiş öğrenme ortamlarında dili öğretiyoruz.
Dil becerileri olarak kabul edilen okuma, yazma, konuşma, dinleme ve dilbilgisinin yanı sıra telaffuz beceri eğitimi de uyguluyoruz. Biz dili 6 yetide değerlendiriyor ve öğretiyoruz. Dil aynı zamanda telaffuzu da içerir. Bu bağlamda müfredatımıza telaffuz çalışmalarını ekliyor, uluslararası ses bilimini temel alarak ses eğitimi yapıyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz anaokulundan itibaren sesleri tanıyor ve karşılaştıkları kelimeleri kendi çabaları ile okuyorlar.
21.yy eğitimde performans üstünlüğü için temel kriterlerden sayabileceğimiz yaşam ve meslek becerilerini geliştirmek amacı ile Kavram’da uluslararası işbirlikleri yapıyoruz. Dünya’nın farklı bölgelerinden okullarla partnerlikle kuruyor ve projelere dâhil oluyoruz. Çoğu zaman projelerimizi kendimiz oluşturuyor ve yurtdışı okullar ile anlaşmalar sağlıyoruz. Yaptığımız projeler ile öğrencilerimizin 21.yy becerileri diye adlandırabileceğimiz esneklik ve uyum sağlama süreçlerine destek oluyor, sosyal ve kültürlerarası becerilerini geliştiriyoruz. Canlı konferanslar, online dersler, proje kapsamında yapılan yazın ve sözlü çalışmalar ile öğrencilerimize girişimcilik ve öz yönelim hissi kazandırıyor geleceklerine katkıda bulunuyoruz.
Kavram yabancı diller müfredatına bağlı sınavlarımızın yanı sıra, müfredat dışı uluslararası sınavlara öğrencilerimizi hazırlıyoruz. Eğitim yılı boyunca, çeşitli öğretmen, öğrenci ve veli eğitimleri ile sınav hazırlıklarını ve motivasyon eğitimlerini devam ettiriyoruz.
YABANCI DİLE DİJİTAL DOKUNUŞ
“Kavram Dijital okul” modelinizin yabancı dil alanındaki çalışmaları nelerdir?
Dijital platformların kullanım artışı eğitim programlarında amacımızı etkilemese de yöntemlerimizi değiştirmiş bulunuyor. Öğrenme sürecine ne kadar duyu organı katılırsa, öğrenme o kadar kalıcı hale gelir. En iyi öğrenme öğrenenin sürece dâhil olduğu ve problem çözme becerilerini kullandığı öğrenmedir. Pandemi ile birlikte, aslında var olan ve bunun yanında eğitim sektörünün üzerine farkındalığını yeni geliştirdiği dijital dünya; Kavram Eğitim Kurumlarında dijital yerliler olarak kabul ettiğimiz ve adlandırdığımız öğrencilerimiz ile beraber uzun yıllardır sürmektedir. Dijital dünyanın kapılarını öğrenci ve velilerimize açmamızın en büyük sebebi; gücünü teknolojiden alan eğitim yöntem ve teknikleri ile sosyalleşme, araştırma becerisi, planlama ve hedef belirleme başarısını öğrencilerimize sağlamaktır. Kavram’a özel “Okul İçinde Okul” konseptinin “Dijital Okul” ayağında yabancı diller eğitimi geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Bu bağlamda, öğrencilerimizin yanı sıra öğretmenlerimiz ve velilerimiz de dijital okul sistemine dâhildir.
Değişen ve gelişen yabancı dil öğretim programlarının ışığında ilerlemek öğrenci motivasyonunu dinamik tutmayı hedefler. Gelişime açık ve çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kurumlarımızda uygulayabilmek adına “Dijital Okul”” sistemimizde sanal gerçekliğin yansıra artırılmış gerçeklilik ilkesi ile eğitimimize devam ediyoruz. Yaşayan bir mekanizma olarak kabul ettiğimiz dil gibi, dil öğretimi de gerçeklik ile desteklendiği sürece başarılı olacağına inanıyoruz. Bu sebeple Kavram eğitim kurumlarında yabancı dil eğitimi tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital dünyalarını oluşturduk. Elbette, dijital dünyamız Kavram’da dijital öğrenen anatomisine bağlı olarak gelişmeye ve değişmeye devam ediyor.
Yenilenen becerilerle eğitim ve öğretimden bahsediyor ve birçok mecrada konuşuyoruz. Yenilenen bereciler eğitim vizyonu ile yabancı dil öğretmeni nasıl bir rol üstleniyor?
Yaşadığımız yüzyılda her alanda kendini gösteren pragmatik değişimler, öğretmenlerin gelişen ve hızla değişen eğitim süreçlerine uyum sağlayabilmeleri için sahip olmaları gereken bilgi ve becerileri farklılaştırmıştır. Eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma-sorgulama, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik, Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma” becerileri mesleki ve kişisel alanda yenilenen beceriler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yabancı dil eğitiminde beceri temelli eğitim verirken öğretmen becerisine de odaklanıyoruz. Bu bağlamda eğitim süreçlerine beceri temelli etkinlik ve öğretmen desteği Kavram’da oldukça geniş bir alanı kapsar.
“Kavram, yabancı dil eğitiminde dünya standartlarındaki eğitim şemsiyesini benimseyerek kendi eğitim modeli ile eğitime devam etmektedir. Evrensellik ve esneklik ilkelerini benimsemek ve bu yönde eğitim süreçlerine devam etmek yabancı diller öğretmenlerimizin mesleki karakterini oluşturur. Böylece uluslararası şemsiyenin altında yürüyen öğretmenlerimiz, kendi öğrenci profillerine göre esnek ders içerikleri ile Kavram eğitim modelini hedef alarak derslerine devam ederler.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Proje temelli eğitim içeriği ile öğrencilerin yabancı dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini de geliştirdiklerini belirten Kavram Eğitim Kurumları Yabancı Diller Koordinatörü Esra Köroğlu, “Dili yaşamın bir parçası haline getirdik. Çünkü her bireyin kendini ifade etmesi, çevresiyle iletişime geçmesi beden dilinin yanında kullandığı dil ile mümkündür.” diye konuştu.
Kavram Eğitim Kurumları yabancı dil eğitimi akademik dil konseptinizden bahseder misiniz?
Yabancı dil edinim sistemimizi kurgularken dilin bir kültür, bir yaşam biçimi olduğunu göz önüne alarak hareket ettik. Günümüzün öğrenme ihtiyaçlarına bağlı olarak geliştirdiğimiz Kavram’da Yabancı Dil Eğitim Modeli, zamandan ve mekândan bağımsız bir öğrenme sürecidir. Dilin öğrenimini 40 dakika içinde sınıfta öğretmen, öğrenci ve yayın arasındaki kurulan sınırlı bağdan çıkarttık. Aktif öğrenmeye dayalı sınıf içi ve sınıf dışı aktivitelerle dili hem her yerde öğrenmesini hem de öğrendiklerini an ve an kullanmasını sağlıyoruz. Yani Kavramda yabancı dil öğrenimi günün 24 saatini kapsar. Hayatın her anı ve her yaşam alanı yabancı dilin öğrenilmesi ve geliştirilmesi içindir. Dili yaşamın bir parçası haline getirdik. Çünkü her bireyin kendini ifade etmesi, çevresiyle iletişime geçmesi beden dilinin yanında kullandığı dil ile mümkündür.
Müfredatımızı, her yıl uluslararası standartlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına uygun olarak ve öğrencilerimizin performanslarına göre yeniden tasarlıyoruz. Canlı, dinamik, kuramsal temelleri olan, geleceğe bakan, konuşma becerilerini geliştiren bir içerik kurgumuz var. Yaparak ve yaşayarak öğretiyor; öğrencilerimizde deneyim zenginliği oluşturuyor ve keşfetme arzularını tetikleyerek dil öğrenme motivasyonunu her zaman canlı tutuyoruz. 2021 Dil öğretimi dünya trendleri arasında sayabileceğimiz Do-it-yourself (Kendin Yap)tekniği ile öğrencilerimize dil öğreniminde bağımsız ve sağlıklı alanlar oluşturuyoruz. Proje temelli eğitim içeriğimiz ile öğrencilerimizin dil becerilerini geliştirirken aynı zamanda yaratıcılıklarını ve özgüvenlerini de geliştiriyoruz. Kendini ifade etme konusunda yeterince özgüveni gelişememiş bir öğrenci İngilizce ile de kendini yeterince ifade edemeyecektir. O yüzden dil edinim aktivitelerimiz aynı zamanda öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini de katkı sağlamaya yöneliktir.
Problem çözme becerilerinin geliştiği, sorgulama ve eleştirel düşünme becerilerini kullandıkları alanlar oluşturuyor ve onlara sosyal beceri kazandırıyoruz. Elbette bunları yaparken öğrencilerimizin yaş gruplarına bağlı olarak dil seviyelerini ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulunduruyoruz.
Kavram’da İngilizce’nin yanı sıra ikinci yabancı dil olarak öğrencilerimizin seçimlerine bağlı Almanca ve İspanyolca dillerini öğretiyoruz. Açık görüşlü, yaratıcı ve yeniliklere açık kişisel vizyon geliştirmelerini sağlamak amacı ile öğrencilerimizi farklı diller ve kültürler ile karşılaştırıyoruz. Yoğun İngilizce ders saatlerinin bulunduğu istasyon modellemesi uyguluyoruz. Kavram Kolejinde anaokulu 5-6 yaş birinci istasyon, ortaokul 5 ve 6. sınıflar ikinci istasyonda eğitim alırlar. Dil hazırlık sınıfları olarak eğitimlerine beceri temelli öğrenme modülleriyle devam ederler. 9 ve 10. sınıflar dil istasyonunun son durağıdır.
YABANCI DİL ÖĞRENİMİNDE 6 YETİ
Yabancı dil eğitim programını oluştururken ve geliştirirken nelere dikkat ediyorsunuz ve hangi değerler dizisini temele alıyorsunuz?
Sosyal ve duygusal öğrenme ile yabancı dil eğitimi için zorunlu olan aktif öğrenme modelini bir arada uyguluyoruz. Öz yeterlilik, öz denetim, öz farkındalık, sorumluluk alabilme ve insan ilişkilerini geliştirebilme gibi sosyal – duygusal öğrenme becerileri Kavram’da yabancı dil öğretim programının çekirdeğini oluşturur. Öğrencinin aktif ve farkındalığının arttığı sosyal – duygusal öğrenme ile iç içe geçmiş öğrenme ortamlarında dili öğretiyoruz.
Dil becerileri olarak kabul edilen okuma, yazma, konuşma, dinleme ve dilbilgisinin yanı sıra telaffuz beceri eğitimi de uyguluyoruz. Biz dili 6 yetide değerlendiriyor ve öğretiyoruz. Dil aynı zamanda telaffuzu da içerir. Bu bağlamda müfredatımıza telaffuz çalışmalarını ekliyor, uluslararası ses bilimini temel alarak ses eğitimi yapıyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz anaokulundan itibaren sesleri tanıyor ve karşılaştıkları kelimeleri kendi çabaları ile okuyorlar.
21.yy eğitimde performans üstünlüğü için temel kriterlerden sayabileceğimiz yaşam ve meslek becerilerini geliştirmek amacı ile Kavram’da uluslararası işbirlikleri yapıyoruz. Dünya’nın farklı bölgelerinden okullarla partnerlikle kuruyor ve projelere dâhil oluyoruz. Çoğu zaman projelerimizi kendimiz oluşturuyor ve yurtdışı okullar ile anlaşmalar sağlıyoruz. Yaptığımız projeler ile öğrencilerimizin 21.yy becerileri diye adlandırabileceğimiz esneklik ve uyum sağlama süreçlerine destek oluyor, sosyal ve kültürlerarası becerilerini geliştiriyoruz. Canlı konferanslar, online dersler, proje kapsamında yapılan yazın ve sözlü çalışmalar ile öğrencilerimize girişimcilik ve öz yönelim hissi kazandırıyor geleceklerine katkıda bulunuyoruz.
Kavram yabancı diller müfredatına bağlı sınavlarımızın yanı sıra, müfredat dışı uluslararası sınavlara öğrencilerimizi hazırlıyoruz. Eğitim yılı boyunca, çeşitli öğretmen, öğrenci ve veli eğitimleri ile sınav hazırlıklarını ve motivasyon eğitimlerini devam ettiriyoruz.
YABANCI DİLE DİJİTAL DOKUNUŞ
“Kavram Dijital okul” modelinizin yabancı dil alanındaki çalışmaları nelerdir?
Dijital platformların kullanım artışı eğitim programlarında amacımızı etkilemese de yöntemlerimizi değiştirmiş bulunuyor. Öğrenme sürecine ne kadar duyu organı katılırsa, öğrenme o kadar kalıcı hale gelir. En iyi öğrenme öğrenenin sürece dâhil olduğu ve problem çözme becerilerini kullandığı öğrenmedir. Pandemi ile birlikte, aslında var olan ve bunun yanında eğitim sektörünün üzerine farkındalığını yeni geliştirdiği dijital dünya; Kavram Eğitim Kurumlarında dijital yerliler olarak kabul ettiğimiz ve adlandırdığımız öğrencilerimiz ile beraber uzun yıllardır sürmektedir. Dijital dünyanın kapılarını öğrenci ve velilerimize açmamızın en büyük sebebi; gücünü teknolojiden alan eğitim yöntem ve teknikleri ile sosyalleşme, araştırma becerisi, planlama ve hedef belirleme başarısını öğrencilerimize sağlamaktır. Kavram’a özel “Okul İçinde Okul” konseptinin “Dijital Okul” ayağında yabancı diller eğitimi geniş bir yelpazede sunulmaktadır. Bu bağlamda, öğrencilerimizin yanı sıra öğretmenlerimiz ve velilerimiz de dijital okul sistemine dâhildir.
Değişen ve gelişen yabancı dil öğretim programlarının ışığında ilerlemek öğrenci motivasyonunu dinamik tutmayı hedefler. Gelişime açık ve çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kurumlarımızda uygulayabilmek adına “Dijital Okul”” sistemimizde sanal gerçekliğin yansıra artırılmış gerçeklilik ilkesi ile eğitimimize devam ediyoruz. Yaşayan bir mekanizma olarak kabul ettiğimiz dil gibi, dil öğretimi de gerçeklik ile desteklendiği sürece başarılı olacağına inanıyoruz. Bu sebeple Kavram eğitim kurumlarında yabancı dil eğitimi tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital dünyalarını oluşturduk. Elbette, dijital dünyamız Kavram’da dijital öğrenen anatomisine bağlı olarak gelişmeye ve değişmeye devam ediyor.
Yenilenen becerilerle eğitim ve öğretimden bahsediyor ve birçok mecrada konuşuyoruz. Yenilenen bereciler eğitim vizyonu ile yabancı dil öğretmeni nasıl bir rol üstleniyor?
Yaşadığımız yüzyılda her alanda kendini gösteren pragmatik değişimler, öğretmenlerin gelişen ve hızla değişen eğitim süreçlerine uyum sağlayabilmeleri için sahip olmaları gereken bilgi ve becerileri farklılaştırmıştır. Eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma-sorgulama, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik, Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma” becerileri mesleki ve kişisel alanda yenilenen beceriler olarak karşımıza çıkmaktadır. Yabancı dil eğitiminde beceri temelli eğitim verirken öğretmen becerisine de odaklanıyoruz. Bu bağlamda eğitim süreçlerine beceri temelli etkinlik ve öğretmen desteği Kavram’da oldukça geniş bir alanı kapsar.
“Kavram, yabancı dil eğitiminde dünya standartlarındaki eğitim şemsiyesini benimseyerek kendi eğitim modeli ile eğitime devam etmektedir. Evrensellik ve esneklik ilkelerini benimsemek ve bu yönde eğitim süreçlerine devam etmek yabancı diller öğretmenlerimizin mesleki karakterini oluşturur. Böylece uluslararası şemsiyenin altında yürüyen öğretmenlerimiz, kendi öğrenci profillerine göre esnek ders içerikleri ile Kavram eğitim modelini hedef alarak derslerine devam ederler.”
Son Güncelleme: Salı, 23 Kasım 2021 15:34
Gösterim: 981
7 kampus ile eğitim sektöründe yer alan Girne Koleji, bu yıl Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Amerikan Anaokulu markalarını da hayata geçirerek Yatırım ortaklığı modeliyle Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde markalarımızı büyütmek istiyoruz.” diye konuştu.
Yaklaşık 2 yıldır eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Eğitimde tüm dünyada eşi görülmemiş bir aksaklığa neden olan COVID-19 salgını, okullarda eğitim-öğretimi kesintiye uğrattı. Bazı ülkelerde tamamen kapanma olurken bazılarında kısmi kapanışlar oldu. Bazı ülkeler de ara vermek zorunda kaldı. Bu süreç dünyada farklı kademelerde öğrenim gören 1,5 milyardan fazla öğrenciyi etkiledi. MEB verilerine göre 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 938 özel okul kapandı, 882 özel okul devir işlemi yaptı ve yaklaşık 50 bin öğrenci devlet okullarına geçti. Pandemi döneminde ekonomide yaşanan daralma, özel okullardaki arz ve talep oranlarını da geriletmiştir. Eğitim sektöründeki daralmanın sürece bağlı olarak tersine döneceğine inancımız tam. Pandemi sonrası ekonomideki daralma gerileyecek ve bu da okullaşma oranlarını arttıracaktır.
MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi elbette mümkün. Bu oran önemli, ama bunun sürdürebilir ve sağlam olması gerekir. MEB’in yatırımcılara uygulayacağı teşvikler özel okullaşma oranını arttıracağı gibi MEB’ in de yükünü hafifletecektir.
TEKNOLOJİ DESTEKLİ AMA İNSAN ODAKLI EĞİTİM
Son 2 yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi süreci aslında bizim ülkemiz de dahil tüm ülkeler için çok ani gelişen bir süreç oldu. Bu sürecin eğitime de çok ciddi etkileri oldu. Uzaktan eğitime geçme noktasında hiçbir ülke elbette ki bu sürece hazırlıklı değildi. Öncelikle şunu belirtmek isterim Türkiye’nin sağlıkta olduğu gibi eğitimde de başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum.
Pandemi ile eğitim sektörü hızlı bir biçimlenme sürecine maruz kaldı. Pandemi zorunlu olarak eğitimin tüm alanlarını dijital teknolojiye bıraktı. Değişen ve dönüşen dünyada yeniliklere ayak uydurmamız sürdürülebilir bir eğitim için oldukça önemli. Bu dönüşümde, bireyleri hayata hazırlayan ve topluma uyum sağlamaları için öncülük eden eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Dünyada küreselleşme, teknoloji, hibrit öğrenme, bireysel öğrenme alanlarında yaşanan gelişim ve dönüşümler hem toplumları hem de eğitimi ve okulları etkiliyor. Bu yüzden, hepimizin sorguladığı “Gelecekte okullar nasıl olacak?” soruları eğitim camiasında gündemden düşmeyecek çok önemli bir araştırma ve tartışma konusu.
Biz Girne Koleji olarak bu süreçte teknolojinin bize birçok fırsat sunduğu yeni dünya düzeninde öğrencilerimizin, her bilgiyi tam öğrendiği ve özgürce benimsediği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı değerler çerçevesinde, teknoloji destekli ama insan odaklı yeni nesil bir öğrenme anlayışını benimseyerek eğitim öğretim faaliyetlerinin planlanmasını önemsedik.
YATIRIM ORTAKLARIMIZLA BÜYÜYORUZ
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Biz Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak kurduğumuz sisteme franchise yerine ‘Yatırım Ortaklığı Sistemi’ demeyi tercih ediyoruz. Çünkü yerelde markamızı temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz bizim aynı zamanda aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır.
Kolej ve Dil Kursu yapılanmamızın Girne Amerikan Üniversitesi ile ortak vizyonu tamamen nitelik ve iletişim odaklı. Bu nedenle de eğitimin global sorumluluğuna dair tüm unsurların kalitesini ve uygulama örneklerini büyük bir özenle deneyimli bir ekiple hayata geçiriyoruz. Böyle bir yatırımın olması da eğitim yatırımı yapmak isteyenler için büyük bir fırsat oluşturdu.
Girne Kolejlerinde ilk yılımızda 7 Kampüs ile başlangıç yaparak ikinci yılımızda öğrenci sayımızı yüzde yüz oranında arttırdık. Hedefimiz her zaman bu isme ve yatırıma yakışan örnek çalışmalarla öğrencilerimize öğrenme keyfini deneyimletmek, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturmak ve anne babaların güveniyle büyümek.
Bu yıl diğer projelerimiz olan Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Koleji Anaokulunu hayata geçirerek eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedefliyoruz. Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde büyütmek istiyoruz.
Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası Kampüsleri (ABD, İngiltere, Hong Kong, Sri Lanka, Moldova, KKTC ve Türkiye), tüm Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerine yedi farklı ülkede eğitim vermektedir. Girne Amerikan Üniversitesi gibi dünyanın farklı ülkelerinde kampüsleri olan bir üniversitenin büyüme modelini örnek alarak, tüm projelerimizde aynı konseptte sürdürülebilir bir eğitim politikasıyla ilerleyeceğiz. Hedefimiz yüksek öğrenimde uluslararası bir marka olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin global standartlarıyla eğitim veren kurumları hayata geçirmektir. Üniversitenin yüksek öğrenim olanakları, eğitim fakültesi, sürekli eğitim merkezi, uluslararası kampüslerinden ve daha bir çok olanağından faydalanarak Türkiye’de özel okulculukta, farklı bir anlayışla ilerlemek istiyoruz. Girne Kolejinin eğitim yönü hep dünya olacak. Üniversite - okul iş birliğiyle eğitim adına atılan her adım, geleceğin dünyasında anlam bulacak. Dünyanın kapıları daima öğrencilerimize açılacak!
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Girne Koleji olarak eğitim faaliyetlerini yürütecek okullarda temel kriterimiz donanımlı kampüs ortamı ve fiziksel standartlar. Bu nedenle de eğitim binaları, yatırımcı profili ve okulun konumu bizim için ayrıştırıcı bir büyüme hızı stratejisi.
Yatırım Ortağımız olacak Kurucu Temsilcisinin eğitime bakış açısı, sürdürülebilir bir yapılanma için oldukça önemli. Bizler Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğuna odaklandık. Öğrencilerimiz Güçlü bir Dünya Kimliğine sahip olsun istiyoruz. Bu bakış açısı ile Yatırım Ortaklarımızı yeniliklere açık, dünya vizyonuna sahip, inovatif, gelişim ve başarı odaklı kişiler olarak belirliyoruz. Çünkü eğitim sektörü sadece ticari kaygı ile yürütülebilecek bir sektör değil ayını zamanda geleceğin yönünü belirleyen bir sektör.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Girne Amerikan Üniversitesi’nin global vizyonunu kendimize yol haritası olarak belirledik. Bizler ile bu vizyonu paylaşacak Kurucu Temsilcileri ile marka yolculuğumuzu başlatıyoruz. Tüm bu kriterleri sağlayan Yatırım Ortaklarımızdan bir diğer beklentimiz kampüs yönetiminden insan kaynakları yönetimine, satış-pazarlama ve marka-iletişim yönetiminden eğitim yönetimine kadar tüm süreçlerde eş zamanlılık ve standardizasyon hedefiyle birlikte çalışmak.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Eğitim sektöründe son yıllarda franchise işletme sistemi gittikçe tercih edilebilir bir yöntem oldu. Bu sistemin eğitim sektörüne kazandırdığı olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsetmek gerekirse;
Franchise sisteminde her kampüs genel merkeze bağlıdır ancak yerel yöneticiler ile kampüs içerisinden yönetilir. Yerinde yönetim o bölgedeki konjektörleri iyi anlamayı sağlayarak, ana çerçeveyi değiştirmeden bölgesel küçük nüanslar yapabilmeyi sağlar.
Franchise sistemi eğitim sektöründe zincir marka olmak için en uygun yöntemlerden biridir. Eğitim sektöründe birçok yerde aynı markayı görmek veliler için bir güven ve kurum aidiyeti duygusu yaratmaktadır. Tabi burada en önemli husus verilen eğitim hizmetinin tüm okullarda aynı kalitede ve eksiksiz olarak uygulanıyor olmasıdır. Bizler Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak eğitim sistemimizin 4 temel öğesi olan ‘Dünya Kimliği, Etkili İletişim. Bütünsel Tasarım ve Yaratıcı Bakış Açısı’nı tüm kampüslerimizde eksiksiz uyguluyoruz.
Franchise kurumlarının işletimsel hataları nedeniyle marka ile aynı kalitede eğitim verememeleri, velinin gözünde markayı zayıflatabilir. Girne Koleji olarak merkezden denetim ve disiplin ilkeleri ile başarılı bir ‘’Yatırım Ortaklığı Sistemi’’ kurguladık. Eğitim sistemimiz Genel Merkezimizdeki Akademik Kurulumuz tarafından hazırlanmakta, tüm kampüslerimizde eksiksiz olarak uygulanmaktadır. Bu konu sistemimiz içerisinde en hassas olduğumuz konudur.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Yatırım Ortaklığı Anlaşması yaparken ve süreç içerisinde ortaklarımız ile birlikte yol alırken en ince ayrıntıya kadar planlıyoruz. İş ortaklarımızı yaptığımız detaylı araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının sonucuna göre belirliyor, yola çıktığımız Yatırım Ortaklarımız ile uzun soluklu bir planlama yapıyoruz.
ÖZEL OKULCULUKTA KISA VE ORTA VADEDE 4 SENARYO
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Covid-19 salgını eğitimde dönüşüm sürecini hızlandırmıştır. Özel okulculukta örgün eğitime katılımın yanı sıra yaygın eğitime katılımın oranları hızla artmaktadır. Eğitim sisteminde kısa vadede insan nüfusunun eğitimde daha fazla süre geçireceği; okullaşmamış nüfusun azalacağı ve temel eğitim ve lise eğitimi alan nüfusun önemli düzeyde artacağı tahmin edilmektedir.Okullarda herkes için standardize edilmiş, ezber yöntemlerinin yaygın olduğu, bilgi hatırlamaya odaklı bir eğitim modeli sürdürülmekteydi. Bu anlayış birçok sistemde hala önemli ölçüde sürdürülse de, bireysel öğrenme ihtiyaçlarının daha fazla önem kazandığı, öğrenmenin çevreyle ve sosyo-duygusal süreçlerle yakın ilişkisinin görüldüğü anlayışa doğru bir değişimden bahsetmek mümkün.
Günümüzde toplumlarda eğitim bilinci yükselmiştir. Artan bu bilinç kısa ve orta vadede özel okulculukta yeni bir şeyler söylemeyi zorunlu kılacaktır. Girne Koleji olarak biz ‘Dünya Vatandaşı’ yetiştirmek ideali ile yola çıktığımız için yeni bir eğitim yolculuğu başlattık. Bu yolculukta; yabancı dil eğitimini branş dersi olmaktan çıkartıp tüm eğitim sistemimize entegre ettik.Öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerine sahip olması, sanat dalları ve spor branşlarında uzmanlaşması ve yaşamsal becerileri edinmesi bizler için öncelikli konular haline gelmiştir.
Tüm bu konuştuklarımızın ışığında yapılan araştırmalar sonucu özel okulculukta kısa ve orta vadede 4 senaryo dikkat çekmektedir.
•Artan okullaşma: Eğitim öğretim sürelerinin artırılması
•Dış kaynaklarla desteklenen eğitim: Öğrenme pazarları olan talebin artması
•Öğrenme merkezleri olarak okullar: Okullardaki eğitimin yeniden ele alınması ve dönüştürülmesi
•Okul temelli öğrenmenin sonu: Birey temelli öğrenme
TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Eğitimin global sorumluluğuna dair bütün dinamiklerin kalitesini ve uygulama örneklerini Girne markasının ismine ve yatırımına yakışan çalışmaları hayata geçirerek, öğrencilerimizin öğrenme keyfini global kültürle buluşturuyor, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturuyor, anne babaların güveniyle geleceğe değer katıyor ve eğitim yatırımcılarının ihtiyaç duyduğu strateji, planlama ve yönetimle dünya kimliğinde iş birliğine imza atıyoruz.
Biz Yatırım Ortaklarımıza ‘’Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi’’ için ‘’Dünya Kimliğinde İşbirliği’’ olanakları sunuyoruz.Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek;
•Akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına,
•Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına,
•Kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına,
•‘’Yeni Dünya İnsanının’’ başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştirdik.
Girne Amerikan Üniversitesi’nin Global Vizyonu ile büyümeye devam ediyoruz
7 kampus ile eğitim sektöründe yer alan Girne Koleji, bu yıl Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Amerikan Anaokulu markalarını da hayata geçirerek Yatırım ortaklığı modeliyle Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde markalarımızı büyütmek istiyoruz.” diye konuştu.
Yaklaşık 2 yıldır eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Eğitimde tüm dünyada eşi görülmemiş bir aksaklığa neden olan COVID-19 salgını, okullarda eğitim-öğretimi kesintiye uğrattı. Bazı ülkelerde tamamen kapanma olurken bazılarında kısmi kapanışlar oldu. Bazı ülkeler de ara vermek zorunda kaldı. Bu süreç dünyada farklı kademelerde öğrenim gören 1,5 milyardan fazla öğrenciyi etkiledi. MEB verilerine göre 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 938 özel okul kapandı, 882 özel okul devir işlemi yaptı ve yaklaşık 50 bin öğrenci devlet okullarına geçti. Pandemi döneminde ekonomide yaşanan daralma, özel okullardaki arz ve talep oranlarını da geriletmiştir. Eğitim sektöründeki daralmanın sürece bağlı olarak tersine döneceğine inancımız tam. Pandemi sonrası ekonomideki daralma gerileyecek ve bu da okullaşma oranlarını arttıracaktır.
MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi elbette mümkün. Bu oran önemli, ama bunun sürdürebilir ve sağlam olması gerekir. MEB’in yatırımcılara uygulayacağı teşvikler özel okullaşma oranını arttıracağı gibi MEB’ in de yükünü hafifletecektir.
TEKNOLOJİ DESTEKLİ AMA İNSAN ODAKLI EĞİTİM
Son 2 yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi süreci aslında bizim ülkemiz de dahil tüm ülkeler için çok ani gelişen bir süreç oldu. Bu sürecin eğitime de çok ciddi etkileri oldu. Uzaktan eğitime geçme noktasında hiçbir ülke elbette ki bu sürece hazırlıklı değildi. Öncelikle şunu belirtmek isterim Türkiye’nin sağlıkta olduğu gibi eğitimde de başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum.
Pandemi ile eğitim sektörü hızlı bir biçimlenme sürecine maruz kaldı. Pandemi zorunlu olarak eğitimin tüm alanlarını dijital teknolojiye bıraktı. Değişen ve dönüşen dünyada yeniliklere ayak uydurmamız sürdürülebilir bir eğitim için oldukça önemli. Bu dönüşümde, bireyleri hayata hazırlayan ve topluma uyum sağlamaları için öncülük eden eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Dünyada küreselleşme, teknoloji, hibrit öğrenme, bireysel öğrenme alanlarında yaşanan gelişim ve dönüşümler hem toplumları hem de eğitimi ve okulları etkiliyor. Bu yüzden, hepimizin sorguladığı “Gelecekte okullar nasıl olacak?” soruları eğitim camiasında gündemden düşmeyecek çok önemli bir araştırma ve tartışma konusu.
Biz Girne Koleji olarak bu süreçte teknolojinin bize birçok fırsat sunduğu yeni dünya düzeninde öğrencilerimizin, her bilgiyi tam öğrendiği ve özgürce benimsediği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı değerler çerçevesinde, teknoloji destekli ama insan odaklı yeni nesil bir öğrenme anlayışını benimseyerek eğitim öğretim faaliyetlerinin planlanmasını önemsedik.
YATIRIM ORTAKLARIMIZLA BÜYÜYORUZ
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Biz Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak kurduğumuz sisteme franchise yerine ‘Yatırım Ortaklığı Sistemi’ demeyi tercih ediyoruz. Çünkü yerelde markamızı temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz bizim aynı zamanda aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır.
Kolej ve Dil Kursu yapılanmamızın Girne Amerikan Üniversitesi ile ortak vizyonu tamamen nitelik ve iletişim odaklı. Bu nedenle de eğitimin global sorumluluğuna dair tüm unsurların kalitesini ve uygulama örneklerini büyük bir özenle deneyimli bir ekiple hayata geçiriyoruz. Böyle bir yatırımın olması da eğitim yatırımı yapmak isteyenler için büyük bir fırsat oluşturdu.
Girne Kolejlerinde ilk yılımızda 7 Kampüs ile başlangıç yaparak ikinci yılımızda öğrenci sayımızı yüzde yüz oranında arttırdık. Hedefimiz her zaman bu isme ve yatırıma yakışan örnek çalışmalarla öğrencilerimize öğrenme keyfini deneyimletmek, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturmak ve anne babaların güveniyle büyümek.
Bu yıl diğer projelerimiz olan Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Koleji Anaokulunu hayata geçirerek eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedefliyoruz. Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde büyütmek istiyoruz.
Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası Kampüsleri (ABD, İngiltere, Hong Kong, Sri Lanka, Moldova, KKTC ve Türkiye), tüm Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerine yedi farklı ülkede eğitim vermektedir. Girne Amerikan Üniversitesi gibi dünyanın farklı ülkelerinde kampüsleri olan bir üniversitenin büyüme modelini örnek alarak, tüm projelerimizde aynı konseptte sürdürülebilir bir eğitim politikasıyla ilerleyeceğiz. Hedefimiz yüksek öğrenimde uluslararası bir marka olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin global standartlarıyla eğitim veren kurumları hayata geçirmektir. Üniversitenin yüksek öğrenim olanakları, eğitim fakültesi, sürekli eğitim merkezi, uluslararası kampüslerinden ve daha bir çok olanağından faydalanarak Türkiye’de özel okulculukta, farklı bir anlayışla ilerlemek istiyoruz. Girne Kolejinin eğitim yönü hep dünya olacak. Üniversite - okul iş birliğiyle eğitim adına atılan her adım, geleceğin dünyasında anlam bulacak. Dünyanın kapıları daima öğrencilerimize açılacak!
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Girne Koleji olarak eğitim faaliyetlerini yürütecek okullarda temel kriterimiz donanımlı kampüs ortamı ve fiziksel standartlar. Bu nedenle de eğitim binaları, yatırımcı profili ve okulun konumu bizim için ayrıştırıcı bir büyüme hızı stratejisi.
Yatırım Ortağımız olacak Kurucu Temsilcisinin eğitime bakış açısı, sürdürülebilir bir yapılanma için oldukça önemli. Bizler Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğuna odaklandık. Öğrencilerimiz Güçlü bir Dünya Kimliğine sahip olsun istiyoruz. Bu bakış açısı ile Yatırım Ortaklarımızı yeniliklere açık, dünya vizyonuna sahip, inovatif, gelişim ve başarı odaklı kişiler olarak belirliyoruz. Çünkü eğitim sektörü sadece ticari kaygı ile yürütülebilecek bir sektör değil ayını zamanda geleceğin yönünü belirleyen bir sektör.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Girne Amerikan Üniversitesi’nin global vizyonunu kendimize yol haritası olarak belirledik. Bizler ile bu vizyonu paylaşacak Kurucu Temsilcileri ile marka yolculuğumuzu başlatıyoruz. Tüm bu kriterleri sağlayan Yatırım Ortaklarımızdan bir diğer beklentimiz kampüs yönetiminden insan kaynakları yönetimine, satış-pazarlama ve marka-iletişim yönetiminden eğitim yönetimine kadar tüm süreçlerde eş zamanlılık ve standardizasyon hedefiyle birlikte çalışmak.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Eğitim sektöründe son yıllarda franchise işletme sistemi gittikçe tercih edilebilir bir yöntem oldu. Bu sistemin eğitim sektörüne kazandırdığı olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsetmek gerekirse;
Franchise sisteminde her kampüs genel merkeze bağlıdır ancak yerel yöneticiler ile kampüs içerisinden yönetilir. Yerinde yönetim o bölgedeki konjektörleri iyi anlamayı sağlayarak, ana çerçeveyi değiştirmeden bölgesel küçük nüanslar yapabilmeyi sağlar.
Franchise sistemi eğitim sektöründe zincir marka olmak için en uygun yöntemlerden biridir. Eğitim sektöründe birçok yerde aynı markayı görmek veliler için bir güven ve kurum aidiyeti duygusu yaratmaktadır. Tabi burada en önemli husus verilen eğitim hizmetinin tüm okullarda aynı kalitede ve eksiksiz olarak uygulanıyor olmasıdır. Bizler Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak eğitim sistemimizin 4 temel öğesi olan ‘Dünya Kimliği, Etkili İletişim. Bütünsel Tasarım ve Yaratıcı Bakış Açısı’nı tüm kampüslerimizde eksiksiz uyguluyoruz.
Franchise kurumlarının işletimsel hataları nedeniyle marka ile aynı kalitede eğitim verememeleri, velinin gözünde markayı zayıflatabilir. Girne Koleji olarak merkezden denetim ve disiplin ilkeleri ile başarılı bir ‘’Yatırım Ortaklığı Sistemi’’ kurguladık. Eğitim sistemimiz Genel Merkezimizdeki Akademik Kurulumuz tarafından hazırlanmakta, tüm kampüslerimizde eksiksiz olarak uygulanmaktadır. Bu konu sistemimiz içerisinde en hassas olduğumuz konudur.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Yatırım Ortaklığı Anlaşması yaparken ve süreç içerisinde ortaklarımız ile birlikte yol alırken en ince ayrıntıya kadar planlıyoruz. İş ortaklarımızı yaptığımız detaylı araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının sonucuna göre belirliyor, yola çıktığımız Yatırım Ortaklarımız ile uzun soluklu bir planlama yapıyoruz.
ÖZEL OKULCULUKTA KISA VE ORTA VADEDE 4 SENARYO
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Covid-19 salgını eğitimde dönüşüm sürecini hızlandırmıştır. Özel okulculukta örgün eğitime katılımın yanı sıra yaygın eğitime katılımın oranları hızla artmaktadır. Eğitim sisteminde kısa vadede insan nüfusunun eğitimde daha fazla süre geçireceği; okullaşmamış nüfusun azalacağı ve temel eğitim ve lise eğitimi alan nüfusun önemli düzeyde artacağı tahmin edilmektedir.Okullarda herkes için standardize edilmiş, ezber yöntemlerinin yaygın olduğu, bilgi hatırlamaya odaklı bir eğitim modeli sürdürülmekteydi. Bu anlayış birçok sistemde hala önemli ölçüde sürdürülse de, bireysel öğrenme ihtiyaçlarının daha fazla önem kazandığı, öğrenmenin çevreyle ve sosyo-duygusal süreçlerle yakın ilişkisinin görüldüğü anlayışa doğru bir değişimden bahsetmek mümkün.
Günümüzde toplumlarda eğitim bilinci yükselmiştir. Artan bu bilinç kısa ve orta vadede özel okulculukta yeni bir şeyler söylemeyi zorunlu kılacaktır. Girne Koleji olarak biz ‘Dünya Vatandaşı’ yetiştirmek ideali ile yola çıktığımız için yeni bir eğitim yolculuğu başlattık. Bu yolculukta; yabancı dil eğitimini branş dersi olmaktan çıkartıp tüm eğitim sistemimize entegre ettik.Öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerine sahip olması, sanat dalları ve spor branşlarında uzmanlaşması ve yaşamsal becerileri edinmesi bizler için öncelikli konular haline gelmiştir.
Tüm bu konuştuklarımızın ışığında yapılan araştırmalar sonucu özel okulculukta kısa ve orta vadede 4 senaryo dikkat çekmektedir.
- Artan okullaşma: Eğitim öğretim sürelerinin artırılması
- Dış kaynaklarla desteklenen eğitim: Öğrenme pazarları olan talebin artması
- Öğrenme merkezleri olarak okullar: Okullardaki eğitimin yeniden ele alınması ve dönüştürülmesi
- Okul temelli öğrenmenin sonu: Birey temelli öğrenme
TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Eğitimin global sorumluluğuna dair bütün dinamiklerin kalitesini ve uygulama örneklerini Girne markasının ismine ve yatırımına yakışan çalışmaları hayata geçirerek, öğrencilerimizin öğrenme keyfini global kültürle buluşturuyor, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturuyor, anne babaların güveniyle geleceğe değer katıyor ve eğitim yatırımcılarının ihtiyaç duyduğu strateji, planlama ve yönetimle dünya kimliğinde iş birliğine imza atıyoruz.
Biz Yatırım Ortaklarımıza ‘’Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi’’ için ‘’Dünya Kimliğinde İşbirliği’’ olanakları sunuyoruz.Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek;
· Akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına,
· Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına,
· Kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına,
· ‘’Yeni Dünya İnsanının’’ başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştirdik.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
7 kampus ile eğitim sektöründe yer alan Girne Koleji, bu yıl Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Amerikan Anaokulu markalarını da hayata geçirerek Yatırım ortaklığı modeliyle Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde markalarımızı büyütmek istiyoruz.” diye konuştu.
Yaklaşık 2 yıldır eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Eğitimde tüm dünyada eşi görülmemiş bir aksaklığa neden olan COVID-19 salgını, okullarda eğitim-öğretimi kesintiye uğrattı. Bazı ülkelerde tamamen kapanma olurken bazılarında kısmi kapanışlar oldu. Bazı ülkeler de ara vermek zorunda kaldı. Bu süreç dünyada farklı kademelerde öğrenim gören 1,5 milyardan fazla öğrenciyi etkiledi. MEB verilerine göre 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 938 özel okul kapandı, 882 özel okul devir işlemi yaptı ve yaklaşık 50 bin öğrenci devlet okullarına geçti. Pandemi döneminde ekonomide yaşanan daralma, özel okullardaki arz ve talep oranlarını da geriletmiştir. Eğitim sektöründeki daralmanın sürece bağlı olarak tersine döneceğine inancımız tam. Pandemi sonrası ekonomideki daralma gerileyecek ve bu da okullaşma oranlarını arttıracaktır.
MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi elbette mümkün. Bu oran önemli, ama bunun sürdürebilir ve sağlam olması gerekir. MEB’in yatırımcılara uygulayacağı teşvikler özel okullaşma oranını arttıracağı gibi MEB’ in de yükünü hafifletecektir.
TEKNOLOJİ DESTEKLİ AMA İNSAN ODAKLI EĞİTİM
Son 2 yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi süreci aslında bizim ülkemiz de dahil tüm ülkeler için çok ani gelişen bir süreç oldu. Bu sürecin eğitime de çok ciddi etkileri oldu. Uzaktan eğitime geçme noktasında hiçbir ülke elbette ki bu sürece hazırlıklı değildi. Öncelikle şunu belirtmek isterim Türkiye’nin sağlıkta olduğu gibi eğitimde de başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum.
Pandemi ile eğitim sektörü hızlı bir biçimlenme sürecine maruz kaldı. Pandemi zorunlu olarak eğitimin tüm alanlarını dijital teknolojiye bıraktı. Değişen ve dönüşen dünyada yeniliklere ayak uydurmamız sürdürülebilir bir eğitim için oldukça önemli. Bu dönüşümde, bireyleri hayata hazırlayan ve topluma uyum sağlamaları için öncülük eden eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Dünyada küreselleşme, teknoloji, hibrit öğrenme, bireysel öğrenme alanlarında yaşanan gelişim ve dönüşümler hem toplumları hem de eğitimi ve okulları etkiliyor. Bu yüzden, hepimizin sorguladığı “Gelecekte okullar nasıl olacak?” soruları eğitim camiasında gündemden düşmeyecek çok önemli bir araştırma ve tartışma konusu.
Biz Girne Koleji olarak bu süreçte teknolojinin bize birçok fırsat sunduğu yeni dünya düzeninde öğrencilerimizin, her bilgiyi tam öğrendiği ve özgürce benimsediği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı değerler çerçevesinde, teknoloji destekli ama insan odaklı yeni nesil bir öğrenme anlayışını benimseyerek eğitim öğretim faaliyetlerinin planlanmasını önemsedik.
YATIRIM ORTAKLARIMIZLA BÜYÜYORUZ
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Biz Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak kurduğumuz sisteme franchise yerine ‘Yatırım Ortaklığı Sistemi’ demeyi tercih ediyoruz. Çünkü yerelde markamızı temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz bizim aynı zamanda aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır.
Kolej ve Dil Kursu yapılanmamızın Girne Amerikan Üniversitesi ile ortak vizyonu tamamen nitelik ve iletişim odaklı. Bu nedenle de eğitimin global sorumluluğuna dair tüm unsurların kalitesini ve uygulama örneklerini büyük bir özenle deneyimli bir ekiple hayata geçiriyoruz. Böyle bir yatırımın olması da eğitim yatırımı yapmak isteyenler için büyük bir fırsat oluşturdu.
Girne Kolejlerinde ilk yılımızda 7 Kampüs ile başlangıç yaparak ikinci yılımızda öğrenci sayımızı yüzde yüz oranında arttırdık. Hedefimiz her zaman bu isme ve yatırıma yakışan örnek çalışmalarla öğrencilerimize öğrenme keyfini deneyimletmek, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturmak ve anne babaların güveniyle büyümek.
Bu yıl diğer projelerimiz olan Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Koleji Anaokulunu hayata geçirerek eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedefliyoruz. Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde büyütmek istiyoruz.
Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası Kampüsleri (ABD, İngiltere, Hong Kong, Sri Lanka, Moldova, KKTC ve Türkiye), tüm Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerine yedi farklı ülkede eğitim vermektedir. Girne Amerikan Üniversitesi gibi dünyanın farklı ülkelerinde kampüsleri olan bir üniversitenin büyüme modelini örnek alarak, tüm projelerimizde aynı konseptte sürdürülebilir bir eğitim politikasıyla ilerleyeceğiz. Hedefimiz yüksek öğrenimde uluslararası bir marka olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin global standartlarıyla eğitim veren kurumları hayata geçirmektir. Üniversitenin yüksek öğrenim olanakları, eğitim fakültesi, sürekli eğitim merkezi, uluslararası kampüslerinden ve daha bir çok olanağından faydalanarak Türkiye’de özel okulculukta, farklı bir anlayışla ilerlemek istiyoruz. Girne Kolejinin eğitim yönü hep dünya olacak. Üniversite - okul iş birliğiyle eğitim adına atılan her adım, geleceğin dünyasında anlam bulacak. Dünyanın kapıları daima öğrencilerimize açılacak!
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Girne Koleji olarak eğitim faaliyetlerini yürütecek okullarda temel kriterimiz donanımlı kampüs ortamı ve fiziksel standartlar. Bu nedenle de eğitim binaları, yatırımcı profili ve okulun konumu bizim için ayrıştırıcı bir büyüme hızı stratejisi.
Yatırım Ortağımız olacak Kurucu Temsilcisinin eğitime bakış açısı, sürdürülebilir bir yapılanma için oldukça önemli. Bizler Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğuna odaklandık. Öğrencilerimiz Güçlü bir Dünya Kimliğine sahip olsun istiyoruz. Bu bakış açısı ile Yatırım Ortaklarımızı yeniliklere açık, dünya vizyonuna sahip, inovatif, gelişim ve başarı odaklı kişiler olarak belirliyoruz. Çünkü eğitim sektörü sadece ticari kaygı ile yürütülebilecek bir sektör değil ayını zamanda geleceğin yönünü belirleyen bir sektör.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Girne Amerikan Üniversitesi’nin global vizyonunu kendimize yol haritası olarak belirledik. Bizler ile bu vizyonu paylaşacak Kurucu Temsilcileri ile marka yolculuğumuzu başlatıyoruz. Tüm bu kriterleri sağlayan Yatırım Ortaklarımızdan bir diğer beklentimiz kampüs yönetiminden insan kaynakları yönetimine, satış-pazarlama ve marka-iletişim yönetiminden eğitim yönetimine kadar tüm süreçlerde eş zamanlılık ve standardizasyon hedefiyle birlikte çalışmak.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Eğitim sektöründe son yıllarda franchise işletme sistemi gittikçe tercih edilebilir bir yöntem oldu. Bu sistemin eğitim sektörüne kazandırdığı olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsetmek gerekirse;
Franchise sisteminde her kampüs genel merkeze bağlıdır ancak yerel yöneticiler ile kampüs içerisinden yönetilir. Yerinde yönetim o bölgedeki konjektörleri iyi anlamayı sağlayarak, ana çerçeveyi değiştirmeden bölgesel küçük nüanslar yapabilmeyi sağlar.
Franchise sistemi eğitim sektöründe zincir marka olmak için en uygun yöntemlerden biridir. Eğitim sektöründe birçok yerde aynı markayı görmek veliler için bir güven ve kurum aidiyeti duygusu yaratmaktadır. Tabi burada en önemli husus verilen eğitim hizmetinin tüm okullarda aynı kalitede ve eksiksiz olarak uygulanıyor olmasıdır. Bizler Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak eğitim sistemimizin 4 temel öğesi olan ‘Dünya Kimliği, Etkili İletişim. Bütünsel Tasarım ve Yaratıcı Bakış Açısı’nı tüm kampüslerimizde eksiksiz uyguluyoruz.
Franchise kurumlarının işletimsel hataları nedeniyle marka ile aynı kalitede eğitim verememeleri, velinin gözünde markayı zayıflatabilir. Girne Koleji olarak merkezden denetim ve disiplin ilkeleri ile başarılı bir ‘’Yatırım Ortaklığı Sistemi’’ kurguladık. Eğitim sistemimiz Genel Merkezimizdeki Akademik Kurulumuz tarafından hazırlanmakta, tüm kampüslerimizde eksiksiz olarak uygulanmaktadır. Bu konu sistemimiz içerisinde en hassas olduğumuz konudur.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Yatırım Ortaklığı Anlaşması yaparken ve süreç içerisinde ortaklarımız ile birlikte yol alırken en ince ayrıntıya kadar planlıyoruz. İş ortaklarımızı yaptığımız detaylı araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının sonucuna göre belirliyor, yola çıktığımız Yatırım Ortaklarımız ile uzun soluklu bir planlama yapıyoruz.
ÖZEL OKULCULUKTA KISA VE ORTA VADEDE 4 SENARYO
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Covid-19 salgını eğitimde dönüşüm sürecini hızlandırmıştır. Özel okulculukta örgün eğitime katılımın yanı sıra yaygın eğitime katılımın oranları hızla artmaktadır. Eğitim sisteminde kısa vadede insan nüfusunun eğitimde daha fazla süre geçireceği; okullaşmamış nüfusun azalacağı ve temel eğitim ve lise eğitimi alan nüfusun önemli düzeyde artacağı tahmin edilmektedir.Okullarda herkes için standardize edilmiş, ezber yöntemlerinin yaygın olduğu, bilgi hatırlamaya odaklı bir eğitim modeli sürdürülmekteydi. Bu anlayış birçok sistemde hala önemli ölçüde sürdürülse de, bireysel öğrenme ihtiyaçlarının daha fazla önem kazandığı, öğrenmenin çevreyle ve sosyo-duygusal süreçlerle yakın ilişkisinin görüldüğü anlayışa doğru bir değişimden bahsetmek mümkün.
Günümüzde toplumlarda eğitim bilinci yükselmiştir. Artan bu bilinç kısa ve orta vadede özel okulculukta yeni bir şeyler söylemeyi zorunlu kılacaktır. Girne Koleji olarak biz ‘Dünya Vatandaşı’ yetiştirmek ideali ile yola çıktığımız için yeni bir eğitim yolculuğu başlattık. Bu yolculukta; yabancı dil eğitimini branş dersi olmaktan çıkartıp tüm eğitim sistemimize entegre ettik.Öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerine sahip olması, sanat dalları ve spor branşlarında uzmanlaşması ve yaşamsal becerileri edinmesi bizler için öncelikli konular haline gelmiştir.
Tüm bu konuştuklarımızın ışığında yapılan araştırmalar sonucu özel okulculukta kısa ve orta vadede 4 senaryo dikkat çekmektedir.
•Artan okullaşma: Eğitim öğretim sürelerinin artırılması
•Dış kaynaklarla desteklenen eğitim: Öğrenme pazarları olan talebin artması
•Öğrenme merkezleri olarak okullar: Okullardaki eğitimin yeniden ele alınması ve dönüştürülmesi
•Okul temelli öğrenmenin sonu: Birey temelli öğrenme
TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Eğitimin global sorumluluğuna dair bütün dinamiklerin kalitesini ve uygulama örneklerini Girne markasının ismine ve yatırımına yakışan çalışmaları hayata geçirerek, öğrencilerimizin öğrenme keyfini global kültürle buluşturuyor, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturuyor, anne babaların güveniyle geleceğe değer katıyor ve eğitim yatırımcılarının ihtiyaç duyduğu strateji, planlama ve yönetimle dünya kimliğinde iş birliğine imza atıyoruz.
Biz Yatırım Ortaklarımıza ‘’Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi’’ için ‘’Dünya Kimliğinde İşbirliği’’ olanakları sunuyoruz.Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek;
•Akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına,
•Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına,
•Kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına,
•‘’Yeni Dünya İnsanının’’ başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştirdik.
Girne Amerikan Üniversitesi’nin Global Vizyonu ile büyümeye devam ediyoruz
7 kampus ile eğitim sektöründe yer alan Girne Koleji, bu yıl Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Amerikan Anaokulu markalarını da hayata geçirerek Yatırım ortaklığı modeliyle Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedeflediklerini belirten Girne Koleji CEO’su Dilek Cambazoğlu, “Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde markalarımızı büyütmek istiyoruz.” diye konuştu.
Yaklaşık 2 yıldır eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Eğitimde tüm dünyada eşi görülmemiş bir aksaklığa neden olan COVID-19 salgını, okullarda eğitim-öğretimi kesintiye uğrattı. Bazı ülkelerde tamamen kapanma olurken bazılarında kısmi kapanışlar oldu. Bazı ülkeler de ara vermek zorunda kaldı. Bu süreç dünyada farklı kademelerde öğrenim gören 1,5 milyardan fazla öğrenciyi etkiledi. MEB verilerine göre 2020-2021 eğitim öğretim döneminde 938 özel okul kapandı, 882 özel okul devir işlemi yaptı ve yaklaşık 50 bin öğrenci devlet okullarına geçti. Pandemi döneminde ekonomide yaşanan daralma, özel okullardaki arz ve talep oranlarını da geriletmiştir. Eğitim sektöründeki daralmanın sürece bağlı olarak tersine döneceğine inancımız tam. Pandemi sonrası ekonomideki daralma gerileyecek ve bu da okullaşma oranlarını arttıracaktır.
MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi elbette mümkün. Bu oran önemli, ama bunun sürdürebilir ve sağlam olması gerekir. MEB’in yatırımcılara uygulayacağı teşvikler özel okullaşma oranını arttıracağı gibi MEB’ in de yükünü hafifletecektir.
TEKNOLOJİ DESTEKLİ AMA İNSAN ODAKLI EĞİTİM
Son 2 yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi süreci aslında bizim ülkemiz de dahil tüm ülkeler için çok ani gelişen bir süreç oldu. Bu sürecin eğitime de çok ciddi etkileri oldu. Uzaktan eğitime geçme noktasında hiçbir ülke elbette ki bu sürece hazırlıklı değildi. Öncelikle şunu belirtmek isterim Türkiye’nin sağlıkta olduğu gibi eğitimde de başarılı bir süreç geçirdiğini düşünüyorum.
Pandemi ile eğitim sektörü hızlı bir biçimlenme sürecine maruz kaldı. Pandemi zorunlu olarak eğitimin tüm alanlarını dijital teknolojiye bıraktı. Değişen ve dönüşen dünyada yeniliklere ayak uydurmamız sürdürülebilir bir eğitim için oldukça önemli. Bu dönüşümde, bireyleri hayata hazırlayan ve topluma uyum sağlamaları için öncülük eden eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düşüyor. Dünyada küreselleşme, teknoloji, hibrit öğrenme, bireysel öğrenme alanlarında yaşanan gelişim ve dönüşümler hem toplumları hem de eğitimi ve okulları etkiliyor. Bu yüzden, hepimizin sorguladığı “Gelecekte okullar nasıl olacak?” soruları eğitim camiasında gündemden düşmeyecek çok önemli bir araştırma ve tartışma konusu.
Biz Girne Koleji olarak bu süreçte teknolojinin bize birçok fırsat sunduğu yeni dünya düzeninde öğrencilerimizin, her bilgiyi tam öğrendiği ve özgürce benimsediği, fırsat eşitliği sağlayan bir modelle, 21. yy’ın hayatımıza kattığı değerler çerçevesinde, teknoloji destekli ama insan odaklı yeni nesil bir öğrenme anlayışını benimseyerek eğitim öğretim faaliyetlerinin planlanmasını önemsedik.
YATIRIM ORTAKLARIMIZLA BÜYÜYORUZ
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Biz Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak kurduğumuz sisteme franchise yerine ‘Yatırım Ortaklığı Sistemi’ demeyi tercih ediyoruz. Çünkü yerelde markamızı temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz bizim aynı zamanda aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır.
Kolej ve Dil Kursu yapılanmamızın Girne Amerikan Üniversitesi ile ortak vizyonu tamamen nitelik ve iletişim odaklı. Bu nedenle de eğitimin global sorumluluğuna dair tüm unsurların kalitesini ve uygulama örneklerini büyük bir özenle deneyimli bir ekiple hayata geçiriyoruz. Böyle bir yatırımın olması da eğitim yatırımı yapmak isteyenler için büyük bir fırsat oluşturdu.
Girne Kolejlerinde ilk yılımızda 7 Kampüs ile başlangıç yaparak ikinci yılımızda öğrenci sayımızı yüzde yüz oranında arttırdık. Hedefimiz her zaman bu isme ve yatırıma yakışan örnek çalışmalarla öğrencilerimize öğrenme keyfini deneyimletmek, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturmak ve anne babaların güveniyle büyümek.
Bu yıl diğer projelerimiz olan Girne Amerikan Dil Kursu ve Girne Koleji Anaokulunu hayata geçirerek eğitim öğretim faaliyetlerine başladık. Yakında tüm Türkiye’de bu alanlarda da eğitim sektöründe zincir ve kurumsal bir marka olmayı hedefliyoruz. Kısa vadede Türkiye’de, orta vadede Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinde, uzun vadede tüm dünya ülkelerinde büyütmek istiyoruz.
Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası Kampüsleri (ABD, İngiltere, Hong Kong, Sri Lanka, Moldova, KKTC ve Türkiye), tüm Girne Amerikan Üniversitesi öğrencilerine yedi farklı ülkede eğitim vermektedir. Girne Amerikan Üniversitesi gibi dünyanın farklı ülkelerinde kampüsleri olan bir üniversitenin büyüme modelini örnek alarak, tüm projelerimizde aynı konseptte sürdürülebilir bir eğitim politikasıyla ilerleyeceğiz. Hedefimiz yüksek öğrenimde uluslararası bir marka olan Girne Amerikan Üniversitesi’nin global standartlarıyla eğitim veren kurumları hayata geçirmektir. Üniversitenin yüksek öğrenim olanakları, eğitim fakültesi, sürekli eğitim merkezi, uluslararası kampüslerinden ve daha bir çok olanağından faydalanarak Türkiye’de özel okulculukta, farklı bir anlayışla ilerlemek istiyoruz. Girne Kolejinin eğitim yönü hep dünya olacak. Üniversite - okul iş birliğiyle eğitim adına atılan her adım, geleceğin dünyasında anlam bulacak. Dünyanın kapıları daima öğrencilerimize açılacak!
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Girne Koleji olarak eğitim faaliyetlerini yürütecek okullarda temel kriterimiz donanımlı kampüs ortamı ve fiziksel standartlar. Bu nedenle de eğitim binaları, yatırımcı profili ve okulun konumu bizim için ayrıştırıcı bir büyüme hızı stratejisi.
Yatırım Ortağımız olacak Kurucu Temsilcisinin eğitime bakış açısı, sürdürülebilir bir yapılanma için oldukça önemli. Bizler Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğuna odaklandık. Öğrencilerimiz Güçlü bir Dünya Kimliğine sahip olsun istiyoruz. Bu bakış açısı ile Yatırım Ortaklarımızı yeniliklere açık, dünya vizyonuna sahip, inovatif, gelişim ve başarı odaklı kişiler olarak belirliyoruz. Çünkü eğitim sektörü sadece ticari kaygı ile yürütülebilecek bir sektör değil ayını zamanda geleceğin yönünü belirleyen bir sektör.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Girne Amerikan Üniversitesi’nin global vizyonunu kendimize yol haritası olarak belirledik. Bizler ile bu vizyonu paylaşacak Kurucu Temsilcileri ile marka yolculuğumuzu başlatıyoruz. Tüm bu kriterleri sağlayan Yatırım Ortaklarımızdan bir diğer beklentimiz kampüs yönetiminden insan kaynakları yönetimine, satış-pazarlama ve marka-iletişim yönetiminden eğitim yönetimine kadar tüm süreçlerde eş zamanlılık ve standardizasyon hedefiyle birlikte çalışmak.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Eğitim sektöründe son yıllarda franchise işletme sistemi gittikçe tercih edilebilir bir yöntem oldu. Bu sistemin eğitim sektörüne kazandırdığı olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsetmek gerekirse;
Franchise sisteminde her kampüs genel merkeze bağlıdır ancak yerel yöneticiler ile kampüs içerisinden yönetilir. Yerinde yönetim o bölgedeki konjektörleri iyi anlamayı sağlayarak, ana çerçeveyi değiştirmeden bölgesel küçük nüanslar yapabilmeyi sağlar.
Franchise sistemi eğitim sektöründe zincir marka olmak için en uygun yöntemlerden biridir. Eğitim sektöründe birçok yerde aynı markayı görmek veliler için bir güven ve kurum aidiyeti duygusu yaratmaktadır. Tabi burada en önemli husus verilen eğitim hizmetinin tüm okullarda aynı kalitede ve eksiksiz olarak uygulanıyor olmasıdır. Bizler Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak eğitim sistemimizin 4 temel öğesi olan ‘Dünya Kimliği, Etkili İletişim. Bütünsel Tasarım ve Yaratıcı Bakış Açısı’nı tüm kampüslerimizde eksiksiz uyguluyoruz.
Franchise kurumlarının işletimsel hataları nedeniyle marka ile aynı kalitede eğitim verememeleri, velinin gözünde markayı zayıflatabilir. Girne Koleji olarak merkezden denetim ve disiplin ilkeleri ile başarılı bir ‘’Yatırım Ortaklığı Sistemi’’ kurguladık. Eğitim sistemimiz Genel Merkezimizdeki Akademik Kurulumuz tarafından hazırlanmakta, tüm kampüslerimizde eksiksiz olarak uygulanmaktadır. Bu konu sistemimiz içerisinde en hassas olduğumuz konudur.
Girne Koleji ve Girne Amerikan Dil Kursu olarak Yatırım Ortaklığı Anlaşması yaparken ve süreç içerisinde ortaklarımız ile birlikte yol alırken en ince ayrıntıya kadar planlıyoruz. İş ortaklarımızı yaptığımız detaylı araştırmalar ve fizibilite çalışmalarının sonucuna göre belirliyor, yola çıktığımız Yatırım Ortaklarımız ile uzun soluklu bir planlama yapıyoruz.
ÖZEL OKULCULUKTA KISA VE ORTA VADEDE 4 SENARYO
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Covid-19 salgını eğitimde dönüşüm sürecini hızlandırmıştır. Özel okulculukta örgün eğitime katılımın yanı sıra yaygın eğitime katılımın oranları hızla artmaktadır. Eğitim sisteminde kısa vadede insan nüfusunun eğitimde daha fazla süre geçireceği; okullaşmamış nüfusun azalacağı ve temel eğitim ve lise eğitimi alan nüfusun önemli düzeyde artacağı tahmin edilmektedir.Okullarda herkes için standardize edilmiş, ezber yöntemlerinin yaygın olduğu, bilgi hatırlamaya odaklı bir eğitim modeli sürdürülmekteydi. Bu anlayış birçok sistemde hala önemli ölçüde sürdürülse de, bireysel öğrenme ihtiyaçlarının daha fazla önem kazandığı, öğrenmenin çevreyle ve sosyo-duygusal süreçlerle yakın ilişkisinin görüldüğü anlayışa doğru bir değişimden bahsetmek mümkün.
Günümüzde toplumlarda eğitim bilinci yükselmiştir. Artan bu bilinç kısa ve orta vadede özel okulculukta yeni bir şeyler söylemeyi zorunlu kılacaktır. Girne Koleji olarak biz ‘Dünya Vatandaşı’ yetiştirmek ideali ile yola çıktığımız için yeni bir eğitim yolculuğu başlattık. Bu yolculukta; yabancı dil eğitimini branş dersi olmaktan çıkartıp tüm eğitim sistemimize entegre ettik.Öğrencilerimizin 21. yüzyıl becerilerine sahip olması, sanat dalları ve spor branşlarında uzmanlaşması ve yaşamsal becerileri edinmesi bizler için öncelikli konular haline gelmiştir.
Tüm bu konuştuklarımızın ışığında yapılan araştırmalar sonucu özel okulculukta kısa ve orta vadede 4 senaryo dikkat çekmektedir.
- Artan okullaşma: Eğitim öğretim sürelerinin artırılması
- Dış kaynaklarla desteklenen eğitim: Öğrenme pazarları olan talebin artması
- Öğrenme merkezleri olarak okullar: Okullardaki eğitimin yeniden ele alınması ve dönüştürülmesi
- Okul temelli öğrenmenin sonu: Birey temelli öğrenme
TÜRKİYE’NİN EN GÜÇLÜ GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Eğitimin global sorumluluğuna dair bütün dinamiklerin kalitesini ve uygulama örneklerini Girne markasının ismine ve yatırımına yakışan çalışmaları hayata geçirerek, öğrencilerimizin öğrenme keyfini global kültürle buluşturuyor, öğretmenlerimizin gelişimine odak oluşturuyor, anne babaların güveniyle geleceğe değer katıyor ve eğitim yatırımcılarının ihtiyaç duyduğu strateji, planlama ve yönetimle dünya kimliğinde iş birliğine imza atıyoruz.
Biz Yatırım Ortaklarımıza ‘’Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi’’ için ‘’Dünya Kimliğinde İşbirliği’’ olanakları sunuyoruz.Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek;
· Akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına,
· Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına,
· Kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına,
· ‘’Yeni Dünya İnsanının’’ başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştirdik.
Son Güncelleme: Salı, 26 Ekim 2021 10:29
Gösterim: 893
Okulculuk ve kurs alanında isim hakkı vererek büyümeyi sürdüren Atakent Eğitim Kurumları, gelecek 5 yıl içinde Türkiye çapında yaygınlaşarak ulusal bir eğitim markası olmayı hedefliyor. “Atakent Eğitim Kurumları olarak biz paylaşarak büyümeyi destekliyor ve hedefliyoruz.” diyen Atakent Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Balcıoğlu, franchise modelleri hakkında bilgi verdi.
Eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Geçmişten bugüne dünyayı etkileyen birçok hastalık ve buna benzer birçok olumsuz durum yaşanmıştır. Aslında yaşanan her kriz bize seçenek sunmalı. ‘’Bu işin içinden nasıl çıkabilirim?’’ tutumu herkes için çok önemlidir. Her anlamda olduğu gibi en çok eğitimi etkileyen pandemi süreci bizimde üzerinde durmamız gereken birçok konuyu beraberinde getirdi.
Eğitim konusunda başa çıkma yöntemleri yöneticiler ve biz öğretmenler tarafından titizlikle takip edilmeli, ebeveynleri de bu sürece dahil etmeliyiz. Online süreç olacaksa bile bunu aksatmadan hem veli hem öğretmen hem de öğrenci üçlüsü bu süreçte çok etkili olacaktır ki biz Atakent Eğitim Kurumları olarak bunun üzerinde çalışmalar yaptık. Örneğin; sanatsal ve teknolojik altyapı herkese eşit bir biçimde sunulmalı diye düşünüyorum, evde bilgisayar veya tablet olması internet altyapısı olmadığında bir anlam ifade etmiyor. Sınıfların pandemi sürecine uygun dizayn edilmesi, teknolojiyi aktif ve yararlı hale getirmek bu süreçte bizi bir adım daha öne çıkaracaktır. Tabii burada yönetici, öğretmen, ebeveyn ve öğrenci faktörlerini göz ardı etmemek gerekir.
Pandemiden kaynaklanan eğitim sektöründeki daralmanın da ekonominin düzelmesiyle birlikte eski şekline döneceğini düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızın öğrenci sayısı olarak özel okullaşma konusundaki hedefine ulaşması için geçmişte uyguladığı teşvik sisteminin mutlaka ve acilen tekrar başlatılmasını düşünüyorum.
ÇOK ÇALIŞTIK VE BAŞARDIK
Yaklaşıkiki yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Atakent Eğitim Kurumları olarakonline süreçte yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, ebeveynler ve öğrencilerle online etkinlikler yaparak onların derslere katılımını sağlayarak devam ettik. Veli ve öğrenci seminerleri düzenleyerek ebeveynleri de bu sürece dahil ettik. Ayrıca Ata-Mega çalışmalarımız ile uzmanlardan eğitimler aldık. Velilerin,öğretmenlerin, öğrencilerin seminerlere aktif katılımını sağladık. Örnek verecek olursam sınavda 2387. olan öğrencim pandemi şartlarını çok iyi değerlendirdi. Zamanını ve gününü planlayarak hedefine ulaştı. Biz bu süreçten güzel bir şekilde çıktık ama tabii ki öğrencilerimizi yüz yüze eğitimde sınıf ortamında görmek bizidaha keyifli hissettiriyor ve enerji veriyor. Bu süreci sorunsuz atlatmak için gerek öğretmelerimizle gerek yöneticilerimizle çok çalıştık ve başardık.
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz?Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Sistemli ve etkin bir şekilde büyümek ve çalışmak bunu sürdürmek kurumlarımız için çok önemli çünkü biz bir aileyiz ve burada herkes yaptığı etkinlikleri veya programları çok rahat bir şekilde paylaşıyor. Atakent Eğitim Kurumları olarak biz paylaşarak büyümeyi destekliyor ve hedefliyoruz. Temel hedefimiz 5 yıl içinde ulusal düzeyde marka olmak.
İSİM HAKKI VERİRKEN ÇOK SEÇİCİ DAVRANIYORUZ
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Franchise sistemimizin içerisinde sosyal başarılarımız, uluslararası yarışmalarımız, Ata-Mega adı altında toplanan eğitim seminerlerimiz bizim için çok değerli. Ata-Mega eğitimlerimizden biraz bahsetmek istiyorum. Eğitim ve öğretmenlik tecrübe okulu, öğretmen eğitimleri, öğretmenlik alan ve meslek bilgisi eğitimleri, psikolojik danışmanlık ve rehber öğretmen eğitimleri, yaşam boyu öğrenme ve kişisel gelişim eğitimleri, yabancı dil eğitimleri bizim çalışma alanlarımızdan sadece birkaçı. Yabancı dil eğitimlerimiz sadece öğrencilere yönelik değil aynı zamanda öğretmenlerimiz de bu eğitimi alabiliyor. Başka bir örnek verecek olursam başarı ve mutluluk programları; veli öğrenci bilgilendirme sistemlerini, veli ve öğrenci eğitimlerini, danışmanlık sistemlerini çok aktif kullanıyoruz ve velilerden de güzel dönüşler alıyoruz. Bir velimin bizzat kuruma gelip “Bağımlılık ve Akran Zorbalığı seminerinizi dinlemek bizim için çok önemliydi. Online süreçte bizler de dinledik, teşekkür ederiz hocam, eksiklerimizi tamamlamaya hazırız.” dediğini biliyorum. Doğan Cüceloğlu Hocamızın da dediği gibi önemli olan ‘’bir cana dokunmak’’ bu bizim için çok önemli. İsim hakkı verirken çok seçici davranıyoruz. Bizimle birlikte koşacak ve sadece işi, hayali eğitim olan kişi ve kurumlarla beraber olmaya çalışıyoruz.
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Franchise alacak olan yatırımcılarımızdan beklentimiz paylaşarak büyümek ve elde ettiğimiz başarı çizgimizi bozmadan daha ileriye gitmek.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Olumsuz yanını şu ana kadar görmedim çünkü yukarıda da dediğim gibi bizler paylaşarak büyüyoruz ve bunu emin adımlarla sistemli bir şekilde yapıyoruz. Olumsuzluk demeyelim de sistemde birbirimizi anlamazsak, birbirimizin artı-eksi yönlerini görmeden ilerlersek bu hepimiz için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eksik yanlarımızı objektif bir şekilde tamamlamak bizim için çok değerli.
İSİM HAKKIN KONUSUNDA ETİK KURALLAR OLUŞTURULMALI
Franchise sistemi ile sektörde aşırı rekabetten şikayet ediliyor. Bu alanda olması gereken etik ilkeler neler olmalı? Bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz?
İşin içerisine öncelik olarak maddi unsurların girmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizler ülkesine ve kendine yararlı bireyler yetiştirme hedefindeyiz ve maddi konular bunun önüne geçmemeli. Dernekler bir arada isim hakkı alanında etik kurul oluşturmalı ve bu kurulun koyduğu etik kurallar doğrultusunda denetlemeler yapılmalıdır.
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Özel okulculukta kısa vadede işini iyi yapanların ve güven veren kurumların ayakta kalacağına ve önümüzdeki yıllarda ekonominin de düzelmesiyle birlikte çok daha güzel yerlerde olacağımıza inanıyorum. Eğitimin aksamadığı sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Okulculuk ve kurs alanında isim hakkı vererek büyümeyi sürdüren Atakent Eğitim Kurumları, gelecek 5 yıl içinde Türkiye çapında yaygınlaşarak ulusal bir eğitim markası olmayı hedefliyor. “Atakent Eğitim Kurumları olarak biz paylaşarak büyümeyi destekliyor ve hedefliyoruz.” diyen Atakent Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Balcıoğlu, franchise modelleri hakkında bilgi verdi.
Eğitim sektöründe pandemi nedeniyle bir daralma yaşanıyor. Bu daralmanın yakın zamanda tersine döneceğini düşünüyor musunuz? Buradan çıkış için MEB ve özel kurumların yapması gerekenler neler? MEB’in özel okullaşmada hedef olarak belirlediği yüzde 15 oranına ulaşılabilmesi nasıl mümkün olabilir?
Geçmişten bugüne dünyayı etkileyen birçok hastalık ve buna benzer birçok olumsuz durum yaşanmıştır. Aslında yaşanan her kriz bize seçenek sunmalı. ‘’Bu işin içinden nasıl çıkabilirim?’’ tutumu herkes için çok önemlidir. Her anlamda olduğu gibi en çok eğitimi etkileyen pandemi süreci bizimde üzerinde durmamız gereken birçok konuyu beraberinde getirdi.
Eğitim konusunda başa çıkma yöntemleri yöneticiler ve biz öğretmenler tarafından titizlikle takip edilmeli, ebeveynleri de bu sürece dahil etmeliyiz. Online süreç olacaksa bile bunu aksatmadan hem veli hem öğretmen hem de öğrenci üçlüsü bu süreçte çok etkili olacaktır ki biz Atakent Eğitim Kurumları olarak bunun üzerinde çalışmalar yaptık. Örneğin; sanatsal ve teknolojik altyapı herkese eşit bir biçimde sunulmalı diye düşünüyorum, evde bilgisayar veya tablet olması internet altyapısı olmadığında bir anlam ifade etmiyor. Sınıfların pandemi sürecine uygun dizayn edilmesi, teknolojiyi aktif ve yararlı hale getirmek bu süreçte bizi bir adım daha öne çıkaracaktır. Tabii burada yönetici, öğretmen, ebeveyn ve öğrenci faktörlerini göz ardı etmemek gerekir.
Pandemiden kaynaklanan eğitim sektöründeki daralmanın da ekonominin düzelmesiyle birlikte eski şekline döneceğini düşünüyorum. Milli Eğitim Bakanlığımızın öğrenci sayısı olarak özel okullaşma konusundaki hedefine ulaşması için geçmişte uyguladığı teşvik sisteminin mutlaka ve acilen tekrar başlatılmasını düşünüyorum.
ÇOK ÇALIŞTIK VE BAŞARDIK
Yaklaşıkiki yıldır sektörde yaşanan bu olumsuz tablonun kurumunuza etkileri neler oldu? Süreci nasıl yönettiniz?
Atakent Eğitim Kurumları olarakonline süreçte yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz, ebeveynler ve öğrencilerle online etkinlikler yaparak onların derslere katılımını sağlayarak devam ettik. Veli ve öğrenci seminerleri düzenleyerek ebeveynleri de bu sürece dahil ettik. Ayrıca Ata-Mega çalışmalarımız ile uzmanlardan eğitimler aldık. Velilerin,öğretmenlerin, öğrencilerin seminerlere aktif katılımını sağladık. Örnek verecek olursam sınavda 2387. olan öğrencim pandemi şartlarını çok iyi değerlendirdi. Zamanını ve gününü planlayarak hedefine ulaştı. Biz bu süreçten güzel bir şekilde çıktık ama tabii ki öğrencilerimizi yüz yüze eğitimde sınıf ortamında görmek bizidaha keyifli hissettiriyor ve enerji veriyor. Bu süreci sorunsuz atlatmak için gerek öğretmelerimizle gerek yöneticilerimizle çok çalıştık ve başardık.
Eğitim sektöründe büyüme modeli olarak franchise sistemi öne çıkıyor. Markanızın bu konuda politikası hakkında bilgi verebilir misiniz?Franchise sisteminizde nasıl bir büyüklüğe ulaştınız? Hedefleriniz ne olacak?
Sistemli ve etkin bir şekilde büyümek ve çalışmak bunu sürdürmek kurumlarımız için çok önemli çünkü biz bir aileyiz ve burada herkes yaptığı etkinlikleri veya programları çok rahat bir şekilde paylaşıyor. Atakent Eğitim Kurumları olarak biz paylaşarak büyümeyi destekliyor ve hedefliyoruz. Temel hedefimiz 5 yıl içinde ulusal düzeyde marka olmak.
İSİM HAKKI VERİRKEN ÇOK SEÇİCİ DAVRANIYORUZ
Franchise modelinizin temel unsurları nelerdir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?Franchise yatırımcılarınıza sunduğunuz avantajlar nelerdir?
Franchise sistemimizin içerisinde sosyal başarılarımız, uluslararası yarışmalarımız, Ata-Mega adı altında toplanan eğitim seminerlerimiz bizim için çok değerli. Ata-Mega eğitimlerimizden biraz bahsetmek istiyorum. Eğitim ve öğretmenlik tecrübe okulu, öğretmen eğitimleri, öğretmenlik alan ve meslek bilgisi eğitimleri, psikolojik danışmanlık ve rehber öğretmen eğitimleri, yaşam boyu öğrenme ve kişisel gelişim eğitimleri, yabancı dil eğitimleri bizim çalışma alanlarımızdan sadece birkaçı. Yabancı dil eğitimlerimiz sadece öğrencilere yönelik değil aynı zamanda öğretmenlerimiz de bu eğitimi alabiliyor. Başka bir örnek verecek olursam başarı ve mutluluk programları; veli öğrenci bilgilendirme sistemlerini, veli ve öğrenci eğitimlerini, danışmanlık sistemlerini çok aktif kullanıyoruz ve velilerden de güzel dönüşler alıyoruz. Bir velimin bizzat kuruma gelip “Bağımlılık ve Akran Zorbalığı seminerinizi dinlemek bizim için çok önemliydi. Online süreçte bizler de dinledik, teşekkür ederiz hocam, eksiklerimizi tamamlamaya hazırız.” dediğini biliyorum. Doğan Cüceloğlu Hocamızın da dediği gibi önemli olan ‘’bir cana dokunmak’’ bu bizim için çok önemli. İsim hakkı verirken çok seçici davranıyoruz. Bizimle birlikte koşacak ve sadece işi, hayali eğitim olan kişi ve kurumlarla beraber olmaya çalışıyoruz.
Franchise sisteminiz içinde yer alan ve alacak yatırımcılardan beklentileriniz hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Franchise alacak olan yatırımcılarımızdan beklentimiz paylaşarak büyümek ve elde ettiğimiz başarı çizgimizi bozmadan daha ileriye gitmek.
Franchise sisteminin eğitimde markalaşmayla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?
Olumsuz yanını şu ana kadar görmedim çünkü yukarıda da dediğim gibi bizler paylaşarak büyüyoruz ve bunu emin adımlarla sistemli bir şekilde yapıyoruz. Olumsuzluk demeyelim de sistemde birbirimizi anlamazsak, birbirimizin artı-eksi yönlerini görmeden ilerlersek bu hepimiz için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Eksik yanlarımızı objektif bir şekilde tamamlamak bizim için çok değerli.
İSİM HAKKIN KONUSUNDA ETİK KURALLAR OLUŞTURULMALI
Franchise sistemi ile sektörde aşırı rekabetten şikayet ediliyor. Bu alanda olması gereken etik ilkeler neler olmalı? Bu alanda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyor musunuz?
İşin içerisine öncelik olarak maddi unsurların girmemesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bizler ülkesine ve kendine yararlı bireyler yetiştirme hedefindeyiz ve maddi konular bunun önüne geçmemeli. Dernekler bir arada isim hakkı alanında etik kurul oluşturmalı ve bu kurulun koyduğu etik kurallar doğrultusunda denetlemeler yapılmalıdır.
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz?
Özel okulculukta kısa vadede işini iyi yapanların ve güven veren kurumların ayakta kalacağına ve önümüzdeki yıllarda ekonominin de düzelmesiyle birlikte çok daha güzel yerlerde olacağımıza inanıyorum. Eğitimin aksamadığı sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ekim 2021 15:32
Gösterim: 1062
“Kavram Yatırım Ortaklığı modelimiz ile Kavramın hep bir adım önde olmasını sağlayacak, eğitimin her alanına ve ulus coğrafyasının her bölgesine yayılan kalitemizle ulusal eğitim başarısının öncüsü olmayı sürdüreceğiz.” diye konuşan Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Adem Durmuş, Kavram’ın eğitim politikası, kurumsal kimliği ve franchise sistemi hakkında bilgi verdi.
BİLİMDE ÇAĞDAŞ FİKİRDE ÖZGÜR NESİLLER
Kavram Eğitim Kurumları kurumsal kimliği ve eğitim politikası, bilimde çağdaş, fikirde özgür nesiller yetiştirme ilkesine dayanır.
Kavram, 1974 - 1975 eğitim-öğretim yılında kurucumuz ve onursal başkanımız Sayın Bahattin Durmuş’un vizyonuyla, bilimde çağdaş, fikirde özgür nesiller yetiştirme ilkesini benimseyerek kurulmuştur. Kavram, eğitim denince akla gelen nadide kurumlardan biridir. Kavram, her zaman kendisini yenileyen çağın eğitim argümanlarına uyum sağlayan ülkemizin güzide eğitim kurumlarındandır. Çağın dinamiklerine uygun yenilenme sürecini süreklilik haline getiren Kavram, öğrencilerin ihtiyaçlarını ve velilerin beklentilerini dikkate alarak eğitim sistemini, kurumsal kimliğini, dijital alt yapısını, yönetim kadrosunu, büyüme hedeflerini yapılandırmayı devam ettirir, çünkü Kavram oluşturduğu dinamik yapı ile değişime ve gelişime açıktır.
Aynı başarı bambaşka bir Kavram mottosu ile son dönemin öne çıkan eğitim algısı olmayı başaran Kavram Eğitim Kurumları, yapısında barındırdığı ilkeleri ve değerleri hedefleri doğrultusunda takip edebilmektedir. Her öğrencinin biricik olduğu inancı ve bilinci ile eğitim politikasını şekillendirmiş bir markadır. Bugün 55 kurs ve 21 okul ile eğitim hayatına öğrencilere dokunarak devam etmekteyiz. Kavram Eğitim Kurumları 27 yeni kurumu ve yeni markası Testfen ile 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde de büyümeye devam ediyor.
EN İYİ OKUL ÖĞRENCİSİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN OKULDUR
Tam 45 yıldır “En iyi okul öğrencisini başarıya götüren okuldur” bakış açısının öncüsü olduk. Bizim için başarı, herkesin ortak değerlerde buluşması ile mümkündür. İşte bu yüzden Kavram’da eğitim, değerler birlikteliği ile başlar.
Her başarıda güven vardır. Eve giderken de, matematik sorusu çözerken de yeni yollar keşfetmeyi sağlayan güveni, içinde bulabilen öğrenciler var. Çünkü Kavram öğrencisi olmak demek, görüşlerini özgürce ifade edebilmek, hata yapmaktan korkmamak, sorumluluk almayı bilmek demektir. Sağladığımız bu güven ortamında, öğretmen ve öğrencilerimiz eğitim öğretim süreçlerine tutku ile devam ederler. Eğitim tutku ile mümkündür. Eğitim hayatlarında öğrencilerimiz, hangi alana ilgi duyduklarını keşfederler. Profesyonel yönlendirme ve eğitimde bireysel farkındalıklar ile öğrencilerimiz yabancı dil, sanat, spor, teknoloji gibi hayatın birçok alanında kendilerini geliştirme imkânı bulurlar. Eğitim tutkusunu hissettikleri alanda geleceklerinin mimarı olurlar.
KAVRAM’DA EĞİTİMİN KAPSAMA ALANI
Kavram’da eğitimin kapsama alanı, çocukların dünyası ve onların hayal güçleri ile şekillenir.
Bireylerin öğrenme hikâyelerinde hayatına etki eden canlı ve cansız tüm varlıklara yer açan okullarımızda, öğrencilerimizi hayata ve eğitime bir bütün olarak bakan yepyeni bir kapsama alanı ile tanıştırıyoruz. “Okul içinde Okul”konsepti ile “Akademik Okul”, “Yaşayan Okul” ve “Dijital Okul” kapsamında eğitim veriyoruz.
Kavram’da eğitim konseptinin kapsama alanında ‘akademik okul’ ve ‘yaşayan okul’ süreçlerinin yanı sıra ‘dijital okul’ ile 21.yüzyıl dünya standartlarında eğitim süreçlerine öğrencilerimizle dâhil oluyoruz. Teknoloji ile akademik süreçleri entegre ederek günlük eğitim hayatımızın bir parçası haline getirdik. Böylece eğitimde çoklu deneyimi taze ve geçerli kıldık. Öğrencilerimiz dijital okul sistemi ile sınırsız eğitim hakkına sahip oldular. Eğitimde özgür irade diyebileceğimiz bir eğitim alanı yaratmış olduk. Öğrenci çalışma merkezi ile alan derslerimizi güçlendirmiş ve öğrencilerimize özgürlük alanı sunmuş olduk. Çağdaş eğitim, özgür nesiller ilkemizi bu çalışmalarımız ile hayata geçirdiğimizi söyleyebiliriz.
ULUSAL EĞİTİM BAŞARISININ ÖNCÜSÜ
Kavram Yatırım Ortaklığı modelimiz ile Kavramın hep bir adım önde olmasını sağlayacak, eğitimin her alanına ve ulus coğrafyasının her bölgesine yayılan kalitemizle ulusal eğitim başarısının öncüsü olmayı sürdüreceğiz.
Kariyerim boyunca eğitim alanında birçok farklı görevlerde bulundum. Yani eğitim dünyasının tabiri ile tebeşir tozu yutmuş, sahanın her alanında bulunmuş, alın teri dökmüş bir emektarım.1997 yılında PDR öğretmeni olarak başlayan kariyer yolculuğum Genel Müdür olarak devam ediyor. Sosyal sorumluluk kapsamında 2010 yılında, Eğitimde Değişim Hareketi Platformu'nun kuruculuğunu ve onursal başkanlığını 7 yıl boyunca yaptım. Yeni Nesil Eğitim Konferansları organize ederek binlerce öğretmenin kendisini yenilemesine ve geliştirmesine katkıda bulundum. Birçok eğitim yazılımına, yayın evine ve eğitim kurumuna danışmanlık yaparak pek çok projeye de başkanlık ettim. Birçok eğitim kurumunun ve markasının kuruluşunda, eğitim modelinin geliştirilmesinde ve yeniden yapılandırılmasında görev aldım. Çalıştığım eğitim kurumlarının vizyonuna uygun eğitim modelleri geliştirerek dijital ve teknolojik alt yapının kurulmasına öncülük edip vizyoner eğitim içeriklerinin hazırlanmasına öncülük ettim. Yıllarını eğitimle bütünleştirmiş, başarıyı her zaman daha iyi bir eğitime odaklamış ve Türkiye’de çağın eğitim yönetimi ve yatırımı adına büyük projelere imza atmak için “Kavram Yatırım Ortaklığı Reformu”nu kariyer hayatım boyunca edindiğim tecrübelerimle oluşturdum.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
“Kavram Yatırım Ortaklığı modelimiz ile Kavramın hep bir adım önde olmasını sağlayacak, eğitimin her alanına ve ulus coğrafyasının her bölgesine yayılan kalitemizle ulusal eğitim başarısının öncüsü olmayı sürdüreceğiz.” diye konuşan Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Adem Durmuş, Kavram’ın eğitim politikası, kurumsal kimliği ve franchise sistemi hakkında bilgi verdi.
BİLİMDE ÇAĞDAŞ FİKİRDE ÖZGÜR NESİLLER
Kavram Eğitim Kurumları kurumsal kimliği ve eğitim politikası, bilimde çağdaş, fikirde özgür nesiller yetiştirme ilkesine dayanır.
Kavram, 1974 - 1975 eğitim-öğretim yılında kurucumuz ve onursal başkanımız Sayın Bahattin Durmuş’un vizyonuyla, bilimde çağdaş, fikirde özgür nesiller yetiştirme ilkesini benimseyerek kurulmuştur. Kavram, eğitim denince akla gelen nadide kurumlardan biridir. Kavram, her zaman kendisini yenileyen çağın eğitim argümanlarına uyum sağlayan ülkemizin güzide eğitim kurumlarındandır. Çağın dinamiklerine uygun yenilenme sürecini süreklilik haline getiren Kavram, öğrencilerin ihtiyaçlarını ve velilerin beklentilerini dikkate alarak eğitim sistemini, kurumsal kimliğini, dijital alt yapısını, yönetim kadrosunu, büyüme hedeflerini yapılandırmayı devam ettirir, çünkü Kavram oluşturduğu dinamik yapı ile değişime ve gelişime açıktır.
Aynı başarı bambaşka bir Kavram mottosu ile son dönemin öne çıkan eğitim algısı olmayı başaran Kavram Eğitim Kurumları, yapısında barındırdığı ilkeleri ve değerleri hedefleri doğrultusunda takip edebilmektedir. Her öğrencinin biricik olduğu inancı ve bilinci ile eğitim politikasını şekillendirmiş bir markadır. Bugün 55 kurs ve 21 okul ile eğitim hayatına öğrencilere dokunarak devam etmekteyiz. Kavram Eğitim Kurumları 27 yeni kurumu ve yeni markası Testfen ile 2021-2022 eğitim-öğretim döneminde de büyümeye devam ediyor.
EN İYİ OKUL ÖĞRENCİSİNİ BAŞARIYA GÖTÜREN OKULDUR
Tam 45 yıldır “En iyi okul öğrencisini başarıya götüren okuldur” bakış açısının öncüsü olduk. Bizim için başarı, herkesin ortak değerlerde buluşması ile mümkündür. İşte bu yüzden Kavram’da eğitim, değerler birlikteliği ile başlar.
Her başarıda güven vardır. Eve giderken de, matematik sorusu çözerken de yeni yollar keşfetmeyi sağlayan güveni, içinde bulabilen öğrenciler var. Çünkü Kavram öğrencisi olmak demek, görüşlerini özgürce ifade edebilmek, hata yapmaktan korkmamak, sorumluluk almayı bilmek demektir. Sağladığımız bu güven ortamında, öğretmen ve öğrencilerimiz eğitim öğretim süreçlerine tutku ile devam ederler. Eğitim tutku ile mümkündür. Eğitim hayatlarında öğrencilerimiz, hangi alana ilgi duyduklarını keşfederler. Profesyonel yönlendirme ve eğitimde bireysel farkındalıklar ile öğrencilerimiz yabancı dil, sanat, spor, teknoloji gibi hayatın birçok alanında kendilerini geliştirme imkânı bulurlar. Eğitim tutkusunu hissettikleri alanda geleceklerinin mimarı olurlar.
KAVRAM’DA EĞİTİMİN KAPSAMA ALANI
Kavram’da eğitimin kapsama alanı, çocukların dünyası ve onların hayal güçleri ile şekillenir.
Bireylerin öğrenme hikâyelerinde hayatına etki eden canlı ve cansız tüm varlıklara yer açan okullarımızda, öğrencilerimizi hayata ve eğitime bir bütün olarak bakan yepyeni bir kapsama alanı ile tanıştırıyoruz. “Okul içinde Okul”konsepti ile “Akademik Okul”, “Yaşayan Okul” ve “Dijital Okul” kapsamında eğitim veriyoruz.
Kavram’da eğitim konseptinin kapsama alanında ‘akademik okul’ ve ‘yaşayan okul’ süreçlerinin yanı sıra ‘dijital okul’ ile 21.yüzyıl dünya standartlarında eğitim süreçlerine öğrencilerimizle dâhil oluyoruz. Teknoloji ile akademik süreçleri entegre ederek günlük eğitim hayatımızın bir parçası haline getirdik. Böylece eğitimde çoklu deneyimi taze ve geçerli kıldık. Öğrencilerimiz dijital okul sistemi ile sınırsız eğitim hakkına sahip oldular. Eğitimde özgür irade diyebileceğimiz bir eğitim alanı yaratmış olduk. Öğrenci çalışma merkezi ile alan derslerimizi güçlendirmiş ve öğrencilerimize özgürlük alanı sunmuş olduk. Çağdaş eğitim, özgür nesiller ilkemizi bu çalışmalarımız ile hayata geçirdiğimizi söyleyebiliriz.
ULUSAL EĞİTİM BAŞARISININ ÖNCÜSÜ
Kavram Yatırım Ortaklığı modelimiz ile Kavramın hep bir adım önde olmasını sağlayacak, eğitimin her alanına ve ulus coğrafyasının her bölgesine yayılan kalitemizle ulusal eğitim başarısının öncüsü olmayı sürdüreceğiz.
Kariyerim boyunca eğitim alanında birçok farklı görevlerde bulundum. Yani eğitim dünyasının tabiri ile tebeşir tozu yutmuş, sahanın her alanında bulunmuş, alın teri dökmüş bir emektarım.1997 yılında PDR öğretmeni olarak başlayan kariyer yolculuğum Genel Müdür olarak devam ediyor. Sosyal sorumluluk kapsamında 2010 yılında, Eğitimde Değişim Hareketi Platformu'nun kuruculuğunu ve onursal başkanlığını 7 yıl boyunca yaptım. Yeni Nesil Eğitim Konferansları organize ederek binlerce öğretmenin kendisini yenilemesine ve geliştirmesine katkıda bulundum. Birçok eğitim yazılımına, yayın evine ve eğitim kurumuna danışmanlık yaparak pek çok projeye de başkanlık ettim. Birçok eğitim kurumunun ve markasının kuruluşunda, eğitim modelinin geliştirilmesinde ve yeniden yapılandırılmasında görev aldım. Çalıştığım eğitim kurumlarının vizyonuna uygun eğitim modelleri geliştirerek dijital ve teknolojik alt yapının kurulmasına öncülük edip vizyoner eğitim içeriklerinin hazırlanmasına öncülük ettim. Yıllarını eğitimle bütünleştirmiş, başarıyı her zaman daha iyi bir eğitime odaklamış ve Türkiye’de çağın eğitim yönetimi ve yatırımı adına büyük projelere imza atmak için “Kavram Yatırım Ortaklığı Reformu”nu kariyer hayatım boyunca edindiğim tecrübelerimle oluşturdum.
Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Ekim 2021 12:12
Gösterim: 896

