Çalışma Bakanı Faruk Çelik, işsiz gençleri iş sahibi yapma konusunda "İşbaşında eğitim" adıyla yeni bir programı uygulamaya koyacaklarını söyledi.

Çelik, tezgah başında çalışarak iş öğrenecek bu kişilerin 6 ay süreyle devletten günlük 25 lira (aylık 750 TL) maaş alacağını belirtti. Çelik, düzenlediği basın toplantısında bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. Çelik, işsizleri meslek sahibi yapmak amacıyla işbaşı eğitim programı başlatacaklarını, bu uygulamayla vasıfsız elemanı tezgah başında eğiteceklerini ifade etti. Çelik, 6 ay sürmesi planlanan eğitim boyunca katılanlara günlük 25 lira ödeneceğini ve sigortalarının yapılacağını anlattı.

İŞKUR'a kayıtlı işsizler arasından seçilecek kişiler, işi bizzat yerinde öğrenmek üzere işverene gönderilecek. İşçi bu sayede hem işi öğrenecek hem de işverene kendini kanıtlama fırsatını elde edecek. Bu süre içerisinde maaşı devlet tarafından karşılanacak.

Çelik, programın bütçesi konusunda bir tavan belirlemediklerini, yetersiz kaldığı takdirde kaynakların artırılabileceğini bildirdi.

8 MİLYON KİŞİNİN PRİMİ DEVLETTEN

Çelik, meslek kursları için işçilere ödenen günlük 15 liralık harçlığın da 20 liraya çıkartıldığını söyledi. Ancak bu kurslar daha kısa sürede tamamlanıyor.

Yeşil kartlıların çalışmaktan kaçındığına ilişkin iddiaların anımsatılması üzerine Çelik, bugüne kadar 11 milyon 600 bin kişinin gelir testi yaptırdığını, 8 milyon 45 bin kişinin priminin devlet tarafından karşılanacağını söyledi. Çelik, "Önümüzdeki dönem içerisinde kendilerine birkaç kez iş sunduğumuz ve mesleki eğitim imkanı sağladığımız yeşil kartlılar, çalışmama konusunda bir direnç gösterirlerse yeşil kart imkanından mahrum olacaklardır" dedi.

KIDEM TAZMİNATI  GÜNDEMDE DEĞİL

Kıdem tazminatı tartışmalarına da değinen Çelik, yıllardır tartışma konusu olan kıdem tazminatını, Meclis'te görüşülmeyi bekleyen Toplu İş İlişkileri Yasası çıkmadan gündeme almayacaklarını söyledi.

(habertürk)

Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, “Kürtçe eğitimden geçmek bundan sonra maddi ve manevi olarak büyük prestij sağlayacak” dedi.

'Kürtçe diploma çok para eder' diyen Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, "Kürtçe bilmek, Kürtçe sertifika, Kürtçe eğitimden geçmek bundan sonra maddi ve manevi olarak büyük prestij sağlayacak. Kürtçe seçmeli derse anadilde eğitim eklenirse önümüzdeki 30-40 yıl içerisinde mezun olan herkes iş bulacak" diye konuştu.

Habertürk Gazetesi'nden Ahmet Yukuş'un haberine göre, Mardin Artuklu Üniversitesi ve Bingöl Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda seçmeli olarak verileceği açıklanan Kürtçe için ders verecek yüksek lisans tezsiz bin öğretmen yetiştirmek için çalışmalara başladı.

Türkiye ’de ilk kez Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü bünyesinde kurulan Kürt Dili Enstitüsü ile Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün Başkanı Prof. Yıldırım, Kürtçe diplomanın Türkiye ’de önem kazandığına dikkat çekti. Türkiye ’de mevcut şartlarda Kürtçe eğitim ile ilgili altyapının olmadığını vurgulayan Yıldırım, Kürtçe diplomanın para edeceğini belirterek şunları söyledi:

"Yasal değişiklik yapılıp anadilde eğitim uygulanırsa Kürtçe diploma, Kürtçe sertifika, Kürtçe bilen kişiye maddi ve manevi olarak büyük bir prestij sağlayacak. Önümüzdeki 30-40 yıl boyunca üniversitelerden mezun olan herkes iş bulacak. Kürt Dili Edebiyat Bölümü’nde okuyan öğrencilerimizin çoğu Kürt kökenli. Bizim sadece Kürtlere değil, Türk, Arap, Süryani ve diğer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkese kapımız açtık. Özellikle Kürt kökenlilerin dışındakiler de tercih ederse seviyelerine göre programlar geliştirip, onlara pozitif ayrımcılık tanıyacağız” ( Habertürk )

Çevre temizliği, altyapı, okulların boya, badana, bakım, onarım işleri ve ağaçlandırma gibi hizmetlerde çalıştırılan kişi sayısı bu yıl 100 bini bulacak.

Özel sektörün istihdamı hızla artarken devlet de iş kapısı olmaya devam ediyor. Maaşların İşsizlik Fonu'ndan ödendiği toplum yararına çalışma projesiyle Doğu ve Güneydoğu illeri başta olmak üzere Türkiye'nin her yanında işsizlere iş imkânı sunuluyor. Çalışma süreleri 6 aydan 9 aya çıkarılan geçici istihdamın 100 bin kişiye ekmek kapısı olması bekleniyor.

Çevre temizliği, altyapı, okulların boya, badana, bakım, onarım işleri ve ağaçlandırma gibi hizmetlerde çalıştırılan kişi sayısı bu yıl 100 bini bulacak. Maaşların İşsizlik Fonu'ndan ödendiği toplum yararına çalışma programlarının şartları da iyileştirildi. İlk başta 6 ay olan, daha sonra 8 aya uzatılan çalışma süresi 9 aya çıkarıldı. Bu projeyle devlet birçok işsize istihdam imkanı sağlıyor.

Devlet, yaz aylarıyla birlikte çok sayıda kişiye geçici istihdam imkânı sağlıyor. Çevre temizliği, altyapının yenilenmesi, okulların boya badana, bakım, onarım ve temizlik işleri ile restorasyon ve ağaçlandırma gibi hizmetlerde çalıştırılan kişi sayısı bu yıl 100 bini bulacak. Maaşların İşsizlik Fonu'ndan ödendiği toplum yararına çalışma programlarının şartları da iyileştirildi. 29 Haziran'da çıkarılan yönetmelikle çalışma süreleri 9 aya çıkarıldı. İlk başta 6 ay olan bu süre daha sonra 8 ay olmuştu. Ayrıca projede çalışan bir kişinin 2 yıl boyunca tekrar çalışamama şartı da kaldırıldı. Böylece proje kapsamında çalışan bir kişi, ertesi yıl tekrar istihdam edilebilecek.

Toplum yararına çalışma olarak ifade edilen proje ilk olarak 2008 yılında uygulamaya konmuştu. Proje kapsamında 2008'de yalnız 139 kişi işe alınırken 2009 yılında bu sayı 45 bin 467 kişi olmuştu. Proje ile 2010 yılında 42 bin 66, 2011 yılında ise 64 bin 85 kişi işe alındı. Bu yılın ilk 5 ayında da 44 bin 89 kişi istihdam edildi. Yıl sonuna kadar bu rakam 100 bine çıkacak. Maaşların asgari ücret üzerinden ödendiği projede çalışanların sigorta primleri de devlet tarafından karşılanıyor. Özel sektörün istihdamı hızla artarken devlet de istihdam kapısı olmaya devam ediyor. İşsizlik Fonu'nun işsizler için aktif kullanılmadığı eleştirilerini dikkate alan hükümet, Fon kaynakları kullanılarak doğrudan istihdam sağlıyor. Toplum yararına çalışma projesiyle Doğu ve Güneydoğu illeri başta olmak üzere Türkiye'nin her yanında işsizlere iş imkânı sunuluyor. En son geçtiğimiz hafta Kars, Ardahan ve Iğdır'da 3 bin 514 kişi çalışmaya başladı.

Valilikler tarafından yapılan işçi alımlarında çalışacak kişilerin Türkiye İş Kurumu'na kayıtlı olması şartı aranıyor. Proje ile geçici istihdamın yanı sıra işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplinlerini kaybetmelerini engellemek de hedefleniyor. Proje ile çevre temizliği, altyapının yenilenmesi, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi okullarda çevre düzenlemesi, bakım onarım ve temizlik işlerinin yapılması, restorasyon, tarihi ve kültürel mirasın korunması, ağaçlandırma, park düzenlemeleri, vadi ve dere ıslahı, erozyon engelleme çalışmaları yapılıyor. Toplum yararına çalışma programları doğal afet durumunda da aktif olarak kullanılıyor. İstanbul'daki su baskınları, Antalya'daki sel felaketi ve Van depreminde etkin olarak kullanıldı. Van'daki depremin ardından bu kentte 6 bin 300 kişi işe alınarak depremin kalıntılarının temizlenmesinde görevlendirildi. Toplum yararına çalışmada aslan payını alan illerin başında ise Şanlıurfa geliyor. Bu kente 10 bin kişilik kontenjan ayrıldı.

(zaman)

Hem 1,5 milyarı aşkın nüfusu, hem ekonomisiyle dünyada önlenemeyen bir yükseliş gerçekleştirilen ve Türkiye pazarında da önemli bir yer edinen Çin ile ticari ilişkiler her yıl katlanarak artarken, bunun farkına varanlar da Çince öğrenmeye yöneldi. Biraz Çince bilenler ise öğrenci de olsa hemen büyük firmalarda iş bulabiliyor.

İzmit’te Uluslararası İnretreks Fuarı’nda önceki gün açılan, Afrika’dan Uzakdoğu’ya yaklaşık 30 ülkeden 100’ün üzerinde standın yeraldığı Avrasya Hediyelik Eşya Fuarı’nda tüm dünyanın ilginç hediyelikleri sergileniyor. Buradaki Çin standında, Çinli kadın satıcı ile neredeyse hatasız şekilde Çince konuşan genç kız dikkatleri üzerinde topladı. Ailesi İzmit'te oturan ve Erciyes Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı bölümü 2. sınıf öğrencisi olduğu belirlenen Diğdem Ceren Önen Türkçe de bilen Çinli tezgahtar Mai Xiubin ile konuşmasını sonlandırdıktan sonra, Çinceye karşı büyük ilgi duyduğunu ve bu bölüme bilerek girdiğini söyledi.

Henüz ikinci sınıfta olmasına rağmen fırsat buldukça Çinlilerle ilgili etkinliklere gidip dilini geliştirmeye çalıştığını anlatan Diğdem Ceren Önen, “Çin ekonomisinin önlemenez bir şekilde büyüdüğünü hepimiz biliyoruz. Bu herkesin dikkatini çekiyor. Türkiye ile de ticari ilişkiler çok büyük. Ancak Türkiye’de Çince bilen çok az. Ben henüz ikinci sınıfta olmama rağmen şimdiden iş teklifleri geliyorö dedi.

Çinli firma yetkilisi Mai xiubin ile, Diğdem’in çok iyi Çince konuştuğunu ve ilk kez bu kadar doğru konuşana rastladığını belirterek, “Biz Türkçe bilmemiz sayesinde burada iş yapabiliyoruz. Türk işadamları da Çince tercüman sıkıntısı çekiyor. Burada biraz olsun Çince bilenle karşılaştığımda çok seviniyorum. Çince bilenlere iş hemen hazır diye konuştu.

(milliyet)