Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Adem Durmuş – Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü
ŞARTLAR DEĞİŞİR KAVRAM GELİŞTİRİR
Dünya ve yaşam biçimi her gün değişiyor. Değişime ayak uyduranlar varlığını sürdürürken, değişime ayak uyduramayanlar tarih oluyor. Pandemi on yıl gibi uzun bir sürede gerçekleşecek değişimi, oldukça hızlı bir şekilde yaşattı. Bir iki yıl önce veli toplantılarının online olacağı söylenseydi, birçoğumuz buna itiraz eder “bundan on yıl sonra belki” derdik.
Birçok sektörü büyük oranda dönüştüren ve değiştiren bilişim alanındaki gelişmeler, eğitim camiasını da yakından etkiledi. Özellikle pandemi süreci ile birlikte teknolojinin eğitimde kullanımının artması eğitim uygulamalarının ve içeriklerinin değişmesine yol açtı. Eğitim sektöründeki bu köklü ve hızlı değişim süreci, koşullara bağlı olarak gerçekleşmiş olsa da, bugün geldiğimiz nokta dijital dönüşümün çok daha önce yapılması gerektiğini ortaya koydu.
OKUL İÇİNDE OKUL
Kavram Eğitim Kurumları, 2019 senesinde 45. yıl eğitim lansmanında dijital dönüşüm stratejisini kamuoyu ile paylaşarak 21. yüzyılın eğitim standartlarını yakalamak için çok büyük yatırımlar yaptı.
Kavram’ın kendine özgü eğitim modeli olan “Okul İçinde Okul” konsepti çerçevesinde kolejleri için “Dijital Okul” ve kurs merkezleri için ise “Dijital Kurs” ayağını yeniden yapılandırdı. “Dijital Okul” ve “Dijital Kurs” konsepti ile eğitim teknolojilerine pandemiden çok önce yatırım yaparak sektöre öncülük etti.
Kavram’da uzun yıllardır dijital içerikler yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun en büyük sebebi; gücünü teknolojiden alan eğitim yöntem ve teknikleri ile öğrencilerimizin sosyalleşmesini, araştırma becerisi kazanmasını, planlama ve hedef belirleme yetisi edinmesini sağlamaktır.
Kavram; çağın ihtiyacını karşılayan, teknolojiyi doğru kullanan ve ders çıkış zili ile eğitimin bitmediğini kabul eden bir eğitim anlayışına sahiptir. Kavram öğrencisi “konu kaçırdım, sorumu öğretmene soramadım, bir kez daha izleyebilir miyim? Eksik konularımın neler olduğunu bilmiyorum. Bu konuyu öğrenmek için neler yapmalıyım?” gibi sorunları yaşamaz. “Dijital Okul” ve “Dijital Kurs” öğrencilere geniş yelpazede bir eğitim ve kendini geliştirme imkânı sunar. Öğrencinin bireysel ihtiyaçları doğrultusunda hem kendi kendine hem de akranlarıyla iletişim halinde gelişimini yapay zeka uygulamalarıyla destekler.
Kavram eğitim politikası gereği hibrit insan yetiştirir. Çağdaş normlara uygun, bilgi beceri ve bilimde yetkin öğrenci ve öğretmenler yetiştirmek temel hedefimizdir.
HİBRİT EĞİTİM UYGULAMALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDECEK
2020 – 2021 eğitim öğretim dönemine hibrit eğitimle başlattığımız eğitim – öğretim faaliyetlerimizi, uzaktan ve hibrit eğitimle iç içe sürdürüyoruz. Önümüzdeki yıllarda pandemi bitse bile hibrit eğitim uygulamalarımız artarak devam edecektir. Bu nedenle hem öğrencilerimizin hem öğretmenlerimizin hem de velilerimizin teknolojik okuryazarlık becerilerini geliştirmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.
Dijital öğrenenin yani öğrencilerin yaratıcılık ve hayal gücünü göz önünde bulundurarak bireysel farklılıkları ve bireyin kendini gerçekleştirmesini sağlayarak eğitimde dijital dönüşümü gerçekleştirdik. Salgınla beraber hayatımıza giren çevrimiçi sinema, tiyatro, konser, spor, turnuva ve online rehberlik ve danışmanlık uygulamaları gibi etkinliklerle öğrencilerin gelişimlerini destekledik.
En iyi eğitim kurumu, her öğrencisini potansiyeline uygun olarak başarıya götürün kurumdur. Bizim için başarı, herkesin ortak değerlerde buluşmasıyla mümkündür. Dijital platformların daha çok kullanılması bizi; güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdem diye sıraladığımız başarı değerlerimize daha güçlü bağlanmamızı sağladı. Başarı değerlerimizi, günümüzün koşularına göre öğrencilerimize daha nitelikli ve Kavramın köklü geçmişine yaraşır bir şekilde kazandırdık. İyi ve nitelikli insan yetiştirme hedeflerimizi teknolojiyi eğitimde doğru bir şekilde kullanarak dün olduğu gibi bu günde gerçekleştiriyoruz ve gelecekte de gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz.
Salgın son bulduğunda ve okullar tüm sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitime başladığında öğrencilerimizi etüt ve soru çözümü için okulda tutmayacağız. Cumartesi ders takviye kurslarına çağırmayacağız. Öğrencilerimizin bu vb. ihtiyaçlarını Kavram olarak online eğitimle karşılayacağız. Deneme sınavlarımızı ve bazı ölçme değerlendirme süreçlerimizi online olarak gerçekleştireceğiz.
Derslerimizin %75’ini okulda yüz yüze, %25’i ise online olacak. Böylece öğrencilerimiz kendilerine daha fazla zaman ayırabilecekler, kendilerini geliştirmeye ve sosyal faaliyetlere daha çok yönelecekler. Sanatla, sporla ve kültürel faaliyetlerle daha iç içe daha mutlu bir yaşam sürdürecekler. Bütün bunlar öğrencilerimizin bireysel mutluluğu artıracağından öğrenme heyecanını tetikleyecek ve buna bağlı olarak akademik başarısını artıracaktır.
DİJİTAL OKUL / KURS KONSEPTİMİZ NELER KAZANDIRIYOR?
* Her öğrencinin akademik gelişiminin toplandığı kişiye özel hafıza sunuyoruz.
* E-portfolyo ile akademik ve sosyal geçmiş kaybolmuyor, kariyer yolculuğunu buna göre planlıyoruz.
* Öğrencilerin öğrenme alışkanlıklarını tanıyor, ders planını ve tasarımını buna göre yapıyoruz.
* Eğitimin her anını verimli bir şekilde planlıyor, dijital ortamdaki alıştırmalar, soru bankaları, etkinlikler, sanal deneylerle öğrenme sürecini okulla / kursla sınırlı bırakmıyoruz.
* Öğretmenlerin yaratıcı ve üretken olmasını sağlayarak, her öğrencinin öğrenme alışkanlıklarına göre materyal gelişimi gerçekleştiriyoruz.
* Dijital takvim ile öğrencileri öğrenme öncesinde bilgilendiriyor, hazırbulunuşluk düzeylerini öğrenmeye yatkın hale dönüştürüyoruz.
* Öğrencilerin akranlarıyla iletişim kurmasını sağlayarak, öğrenme ve öğretme sorumluluğunu üstlenmelerini sağlıyoruz.
* Velilerin çocuklarıyla ilgili ayrıntılı ve veriye dayalı bilgi sahibi olmalarını sağlayarak çocuklarının öğrenme yolculuğunu doğru planlamaları için destek olmalarını sağlıyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Adem Durmuş – Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü
ŞARTLAR DEĞİŞİR KAVRAM GELİŞTİRİR
Dünya ve yaşam biçimi her gün değişiyor. Değişime ayak uyduranlar varlığını sürdürürken, değişime ayak uyduramayanlar tarih oluyor. Pandemi on yıl gibi uzun bir sürede gerçekleşecek değişimi, oldukça hızlı bir şekilde yaşattı. Bir iki yıl önce veli toplantılarının online olacağı söylenseydi, birçoğumuz buna itiraz eder “bundan on yıl sonra belki” derdik.
Birçok sektörü büyük oranda dönüştüren ve değiştiren bilişim alanındaki gelişmeler, eğitim camiasını da yakından etkiledi. Özellikle pandemi süreci ile birlikte teknolojinin eğitimde kullanımının artması eğitim uygulamalarının ve içeriklerinin değişmesine yol açtı. Eğitim sektöründeki bu köklü ve hızlı değişim süreci, koşullara bağlı olarak gerçekleşmiş olsa da, bugün geldiğimiz nokta dijital dönüşümün çok daha önce yapılması gerektiğini ortaya koydu.
OKUL İÇİNDE OKUL
Kavram Eğitim Kurumları, 2019 senesinde 45. yıl eğitim lansmanında dijital dönüşüm stratejisini kamuoyu ile paylaşarak 21. yüzyılın eğitim standartlarını yakalamak için çok büyük yatırımlar yaptı.
Kavram’ın kendine özgü eğitim modeli olan “Okul İçinde Okul” konsepti çerçevesinde kolejleri için “Dijital Okul” ve kurs merkezleri için ise “Dijital Kurs” ayağını yeniden yapılandırdı. “Dijital Okul” ve “Dijital Kurs” konsepti ile eğitim teknolojilerine pandemiden çok önce yatırım yaparak sektöre öncülük etti.
Kavram’da uzun yıllardır dijital içerikler yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun en büyük sebebi; gücünü teknolojiden alan eğitim yöntem ve teknikleri ile öğrencilerimizin sosyalleşmesini, araştırma becerisi kazanmasını, planlama ve hedef belirleme yetisi edinmesini sağlamaktır.
Kavram; çağın ihtiyacını karşılayan, teknolojiyi doğru kullanan ve ders çıkış zili ile eğitimin bitmediğini kabul eden bir eğitim anlayışına sahiptir. Kavram öğrencisi “konu kaçırdım, sorumu öğretmene soramadım, bir kez daha izleyebilir miyim? Eksik konularımın neler olduğunu bilmiyorum. Bu konuyu öğrenmek için neler yapmalıyım?” gibi sorunları yaşamaz. “Dijital Okul” ve “Dijital Kurs” öğrencilere geniş yelpazede bir eğitim ve kendini geliştirme imkânı sunar. Öğrencinin bireysel ihtiyaçları doğrultusunda hem kendi kendine hem de akranlarıyla iletişim halinde gelişimini yapay zeka uygulamalarıyla destekler.
Kavram eğitim politikası gereği hibrit insan yetiştirir. Çağdaş normlara uygun, bilgi beceri ve bilimde yetkin öğrenci ve öğretmenler yetiştirmek temel hedefimizdir.
HİBRİT EĞİTİM UYGULAMALARIMIZ ARTARAK DEVAM EDECEK
2020 – 2021 eğitim öğretim dönemine hibrit eğitimle başlattığımız eğitim – öğretim faaliyetlerimizi, uzaktan ve hibrit eğitimle iç içe sürdürüyoruz. Önümüzdeki yıllarda pandemi bitse bile hibrit eğitim uygulamalarımız artarak devam edecektir. Bu nedenle hem öğrencilerimizin hem öğretmenlerimizin hem de velilerimizin teknolojik okuryazarlık becerilerini geliştirmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.
Dijital öğrenenin yani öğrencilerin yaratıcılık ve hayal gücünü göz önünde bulundurarak bireysel farklılıkları ve bireyin kendini gerçekleştirmesini sağlayarak eğitimde dijital dönüşümü gerçekleştirdik. Salgınla beraber hayatımıza giren çevrimiçi sinema, tiyatro, konser, spor, turnuva ve online rehberlik ve danışmanlık uygulamaları gibi etkinliklerle öğrencilerin gelişimlerini destekledik.
En iyi eğitim kurumu, her öğrencisini potansiyeline uygun olarak başarıya götürün kurumdur. Bizim için başarı, herkesin ortak değerlerde buluşmasıyla mümkündür. Dijital platformların daha çok kullanılması bizi; güven, tutku, disiplin, inovasyon, bilimsellik ve erdem diye sıraladığımız başarı değerlerimize daha güçlü bağlanmamızı sağladı. Başarı değerlerimizi, günümüzün koşularına göre öğrencilerimize daha nitelikli ve Kavramın köklü geçmişine yaraşır bir şekilde kazandırdık. İyi ve nitelikli insan yetiştirme hedeflerimizi teknolojiyi eğitimde doğru bir şekilde kullanarak dün olduğu gibi bu günde gerçekleştiriyoruz ve gelecekte de gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz.
Salgın son bulduğunda ve okullar tüm sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitime başladığında öğrencilerimizi etüt ve soru çözümü için okulda tutmayacağız. Cumartesi ders takviye kurslarına çağırmayacağız. Öğrencilerimizin bu vb. ihtiyaçlarını Kavram olarak online eğitimle karşılayacağız. Deneme sınavlarımızı ve bazı ölçme değerlendirme süreçlerimizi online olarak gerçekleştireceğiz.
Derslerimizin %75’ini okulda yüz yüze, %25’i ise online olacak. Böylece öğrencilerimiz kendilerine daha fazla zaman ayırabilecekler, kendilerini geliştirmeye ve sosyal faaliyetlere daha çok yönelecekler. Sanatla, sporla ve kültürel faaliyetlerle daha iç içe daha mutlu bir yaşam sürdürecekler. Bütün bunlar öğrencilerimizin bireysel mutluluğu artıracağından öğrenme heyecanını tetikleyecek ve buna bağlı olarak akademik başarısını artıracaktır.
DİJİTAL OKUL / KURS KONSEPTİMİZ NELER KAZANDIRIYOR?
* Her öğrencinin akademik gelişiminin toplandığı kişiye özel hafıza sunuyoruz.
* E-portfolyo ile akademik ve sosyal geçmiş kaybolmuyor, kariyer yolculuğunu buna göre planlıyoruz.
* Öğrencilerin öğrenme alışkanlıklarını tanıyor, ders planını ve tasarımını buna göre yapıyoruz.
* Eğitimin her anını verimli bir şekilde planlıyor, dijital ortamdaki alıştırmalar, soru bankaları, etkinlikler, sanal deneylerle öğrenme sürecini okulla / kursla sınırlı bırakmıyoruz.
* Öğretmenlerin yaratıcı ve üretken olmasını sağlayarak, her öğrencinin öğrenme alışkanlıklarına göre materyal gelişimi gerçekleştiriyoruz.
* Dijital takvim ile öğrencileri öğrenme öncesinde bilgilendiriyor, hazırbulunuşluk düzeylerini öğrenmeye yatkın hale dönüştürüyoruz.
* Öğrencilerin akranlarıyla iletişim kurmasını sağlayarak, öğrenme ve öğretme sorumluluğunu üstlenmelerini sağlıyoruz.
* Velilerin çocuklarıyla ilgili ayrıntılı ve veriye dayalı bilgi sahibi olmalarını sağlayarak çocuklarının öğrenme yolculuğunu doğru planlamaları için destek olmalarını sağlıyoruz.
Son Güncelleme: Çarşamba, 21 Nisan 2021 10:27
Gösterim: 857
İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda bir yıldır hayatımızda olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışılırken, alanında uzman isimler önerilerde de bulundu. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte konuşan uzmanlar, derslerde öğretmen ve akademisyenlerin görsel ve işitsel materyallere de yer vererek öğrencilerin dikkatini çekmesi gerektiğini, bu dönemde her eğitimcinin adeta birer ‘Youtuber’ olması gerektiğini ifade etti.
İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda pandemiyle birlikte 2020’nin Mart ayından beri gündemimizde olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışıldı. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte, alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı. Sempozyumda uzaktan eğitimde geçen bir yıl değerlendirilirken, yaşanan sorulara çözümler ve uzaktan eğitimin nasıl daha etkileşimli hale getirilebileceği konuşuldu. Akademisyenlere göre, uzaktan eğitimde ders işlenirken normal sınıfta ders anlatır gibi anlatılmamalı. Derste görsel ve işitsel materyallere de yer verilerek, dersler daha etkileşimli bir hale getirilmeli. Uzmanlara göre, “Bu dönemde her öğretmen ve akademisyen biraz ‘Youtuber’ olmalı”. Uzaktan eğitimde öğrenci motivasyonun önemine de değinen akademisyenler, “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır” diyerek öğrenci motivasyonunu arttırmaya dair ipuçları da verdi.
“Uzaktan eğitim artık hep hayatımızda olacak”
Etkinliğin açılışında konuşan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, pandemiden sonra da uzaktan eğitimin hayatımızda var olacağını belirterek, şunları söyledi: “Uzaktan eğitim hayatımıza çıkmamak üzere girdi. Pandemi bittikten sonra da yüzde 30 oranında uzaktan eğitimin argümanlarını kullanarak devam edeceğiz. Ancak tabi ki eğitim süreçlerini bir monitöre bağlı tamamlamak kolay değil. Artık uzaktan eğitim modelinin akademinin bir parçası olduğunu kabul etsek bile, yüz yüze iletişimi hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Düzenlediğimiz sempozyumla birlikte; uzaktan eğitim metodolojisinin birinci yılında farklı üniversitelerden de akademisyenlerin, sektör temsilcilerinin ve uzmanların katıldığı bir tartışma platformu yarattık. Katılan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” Bu süreçte değerli kazanımların da elde edildiğini belirten İSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Üniversiteler uzaktan eğitime geçeli tam bir yılı doldurduk. Eğitim faaliyetlerini aksatmamak için herkes büyük çaba gösterdi ve çözümler üretti. Tedirgin başladığımız süreçte epey mesafe kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok yeni yeterlilikler kazandık. Yükseköğrenimin alacağı biçim bakımından çok değerli kazanımlar elde ettik” dedi.
‘’Öğrenciler derse katılımlarının önemli olduğunu bilmeli’’
İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Çaya’nın eğitim sosyolojisi açısından uzaktan eğitimi değerlendirdiği oturumda söz alan Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Alper Tolga Kumtepe, ‘’Geri bildirimin çok daha gerekli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Öğrenci motive olabilmek için kendi katılımının ders açısından önemli olduğu mesajını almalı’’ sözleriyle öğrencilerin derslere aktif katılımın yaratacağı farklara değindi. Prof. Dr. Soner Yıldırım ve Doç. Dr. Sedat Gümüş’ün uzaktan eğitim yöntemleri ile bu süreçte teknolojinin etkin kullanıma ilişkin yöntemleri değerlendirdikleri sempozyumda; MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, yüksek öğretimde çevrim içi uygulama eğitim modelleri hakkındaki deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı.
“İlgi çekici ders içerikleri oluşturulmalı”
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Hakan Aydın, uzaktan eğitimde dersin görsel ve işitsel materyallerle desteklenmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Eğitim karşılıklı olarak gerçekleşen bir paylaşım işidir. Nasıl ölçüleceğinin ve öğrencilere kazandıracağı temel yeterlilerin iyi araştırılması lazım. Bu doğrultuda hangi eğitim materyallerinin nasıl hazırlanması nelerin kullanılacağı da çok önemli. Bir diğer etken ise öğrenci sayısı ve erişim de çok önemli. Online konferanslarda bilgi vermek eğitim değildir. Etkileşim çok önemli. Bu noktada biz eğitimcilere düşen önemli sorumluluklar var. Görsel ve işitsel materyalleri ders notlarımızda daha sık kullanmalıyız. Uzaktan eğitim başlı başına dikkat dağıtıcı bir durumken bizler ilgi çekici ders içerikleri oluşturmalı ve çok uzun videolar yapmamalıyız. Bu dönemde her akademisyen biraz ‘Youtuber’ olmalıdır.”
‘’Beklenti oluşturan içerikler oluşturmalıyız’’
İstinye Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Fahri Erenel’in ‘’Ekranda konsantre olma süreleri kısalıyor, dolayısıyla beklenti oluşturan içerikler oluşturmalıyız’’ sözleriyle ders tasarımının önemini anlattığı oturumda; uzaktan dil öğretiminde dikkat edilmesi gerekenleri İstinye Üniversitesi Yabancı Diller Bölüm Başkanı Özlem Salı, uzaktan eğitim sürecinde engelli öğrencilerin yaşadıkları avantaj ve dezavantajları ise İstinye Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Birimi’nden Gülşah Şaştım dile getirdi. İstinye Üniversite Öğretim Üyesi Suat Eren Özyiğit’in moderatörlüğünü yaptığı Erişilebilirlik ve Altyapı Sorunları-Çözümleri Oturumunda; Perculus temsilcisi Cem Atacık, Blackboard temsilcisi Mustafa Güçlü ve İSÜ UZEM’den Muammer Demirci uzaktan eğitim platformları hakkında bilgi verdi.
“Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır”
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe, uzaktan eğitimde öğrenci motivasyonunun çok önemli olduğuna değinerek, şöyle devam etti: “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır. Çünkü derse olan ilgiyi sıcak tutmak öğrenmeyi sürekli kılar. Akademisyenlerin yahut her eğitim biriminde öğreticilerin kendi öğrenci kitlelerine beklentilerine karşılık verebilmesi çok önemli. İşin diğer tarafından bakacak olursak da her öğrencide kendi içinde bir motivasyon kaynağı bulmalı. Bu doğrultuda içsel güdülenme de çok önemli. Tüm bu bileşenler uzaktan eğitim konusunda göz önüne alındığında en önemli belirleyici derse ulaşımın kolay olması oluyor. Kendi iç motivasyonlarını sağlamış öğreten ve öğrenci için üçüncü saç ayağı ise nitelikli bir içerik. Uzaktan eğitimde öğrenci izole kalıyor ve kendini izole hissediyor. Öğreticilerin bir diğer görevi de doğru diyalog yollarını bulmak.”
“Öğretmenlerin değeri bir kez daha anlaşıldı”
İstinye Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aybike Serttaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen Medya ve Uzaktan Eğitim Seminerinde söz alan Sabah Gazetesi Eğitim Editörü Ceyda Karaaslan, gazeteci gözüyle uzaktan eğitim sürecini değerlendirirken şunları söyledi:“Bu konunun uzmanı olarak değil, bu süreci takip eden gazeteci olarak süreçle ilgili şunları söyleyebilirim: Öğrencilerin kendi öğrenmeleri konusunda sorumluluk almaya başladığını görüyorum. Bu dönemde velilerin ve ebeveynlerin eğitim sürecine katılımı da çok arttı. Bir nevi öğretmenlerin yerlerini aldılar. Bence bu uzun vadede daha mutlu bir eğitim hayatının, çocukların daha sağlıklı tercihler yapabileceği sürecin başlangıcı olabilir diye düşünüyorum. Özellikle meslek liseleriyle sektör çok ciddi iş birliklerine imza attı. Çok kısa sürede çok fazla üretim yapmaya başladılar. Diğer yandan; öğrenciler öğretmenlerini çok özledi, bu süreçte öğretmenlerin/akademisyenlerin değerini bir kez daha anladılar.” Sempozyumda yaptığı konuşmada; yüz yüze de olsa online da olsa eğitimin nitelikli yaşam için gerekli olduğunu söyleyen eğitim danışmanı Cihat Şener, toplum olarak bilinç seviyemizi yükseltmemizde herkesin üstüne görevler düştüğünü söyledi.
NTV Doğru Tercih programı sunucusu Sadık Gültekin, yaptığı konuşmada Z kuşağının teknolojinin, sosyal medyanın göbeğine doğan bir nesil olduğunu belirtti. Bu sürece herkesin uyum sağladığını ancak Z kuşağının da zorlandığını belirten Gültekin, “Burada da bir motivasyon sorunu var. Online eğitim süreçlerine olan ilgiyi arttırmak öğreticilere düşüyor.” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda bir yıldır hayatımızda olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışılırken, alanında uzman isimler önerilerde de bulundu. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte konuşan uzmanlar, derslerde öğretmen ve akademisyenlerin görsel ve işitsel materyallere de yer vererek öğrencilerin dikkatini çekmesi gerektiğini, bu dönemde her eğitimcinin adeta birer ‘Youtuber’ olması gerektiğini ifade etti.
İstinye Üniversitesi’nin (İSÜ) düzenlediği ‘Uzaktan Eğitim Sempozyumu’nda pandemiyle birlikte 2020’nin Mart ayından beri gündemimizde olan uzaktan eğitim tüm yönleriyle tartışıldı. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilen etkinlikte, alanında uzman isimler konuşmacı olarak yer aldı. Sempozyumda uzaktan eğitimde geçen bir yıl değerlendirilirken, yaşanan sorulara çözümler ve uzaktan eğitimin nasıl daha etkileşimli hale getirilebileceği konuşuldu. Akademisyenlere göre, uzaktan eğitimde ders işlenirken normal sınıfta ders anlatır gibi anlatılmamalı. Derste görsel ve işitsel materyallere de yer verilerek, dersler daha etkileşimli bir hale getirilmeli. Uzmanlara göre, “Bu dönemde her öğretmen ve akademisyen biraz ‘Youtuber’ olmalı”. Uzaktan eğitimde öğrenci motivasyonun önemine de değinen akademisyenler, “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır” diyerek öğrenci motivasyonunu arttırmaya dair ipuçları da verdi.
“Uzaktan eğitim artık hep hayatımızda olacak”
Etkinliğin açılışında konuşan İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, pandemiden sonra da uzaktan eğitimin hayatımızda var olacağını belirterek, şunları söyledi: “Uzaktan eğitim hayatımıza çıkmamak üzere girdi. Pandemi bittikten sonra da yüzde 30 oranında uzaktan eğitimin argümanlarını kullanarak devam edeceğiz. Ancak tabi ki eğitim süreçlerini bir monitöre bağlı tamamlamak kolay değil. Artık uzaktan eğitim modelinin akademinin bir parçası olduğunu kabul etsek bile, yüz yüze iletişimi hiçbir zaman göz ardı etmeyeceğiz. Düzenlediğimiz sempozyumla birlikte; uzaktan eğitim metodolojisinin birinci yılında farklı üniversitelerden de akademisyenlerin, sektör temsilcilerinin ve uzmanların katıldığı bir tartışma platformu yarattık. Katılan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.” Bu süreçte değerli kazanımların da elde edildiğini belirten İSÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Peyami Çelikcan, “Üniversiteler uzaktan eğitime geçeli tam bir yılı doldurduk. Eğitim faaliyetlerini aksatmamak için herkes büyük çaba gösterdi ve çözümler üretti. Tedirgin başladığımız süreçte epey mesafe kaydettiğimizi söyleyebiliriz. Pek çok yeni yeterlilikler kazandık. Yükseköğrenimin alacağı biçim bakımından çok değerli kazanımlar elde ettik” dedi.
‘’Öğrenciler derse katılımlarının önemli olduğunu bilmeli’’
İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Çaya’nın eğitim sosyolojisi açısından uzaktan eğitimi değerlendirdiği oturumda söz alan Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Alper Tolga Kumtepe, ‘’Geri bildirimin çok daha gerekli olduğu bir dönemden geçiyoruz. Öğrenci motive olabilmek için kendi katılımının ders açısından önemli olduğu mesajını almalı’’ sözleriyle öğrencilerin derslere aktif katılımın yaratacağı farklara değindi. Prof. Dr. Soner Yıldırım ve Doç. Dr. Sedat Gümüş’ün uzaktan eğitim yöntemleri ile bu süreçte teknolojinin etkin kullanıma ilişkin yöntemleri değerlendirdikleri sempozyumda; MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, yüksek öğretimde çevrim içi uygulama eğitim modelleri hakkındaki deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı.
“İlgi çekici ders içerikleri oluşturulmalı”
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Hakan Aydın, uzaktan eğitimde dersin görsel ve işitsel materyallerle desteklenmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “Eğitim karşılıklı olarak gerçekleşen bir paylaşım işidir. Nasıl ölçüleceğinin ve öğrencilere kazandıracağı temel yeterlilerin iyi araştırılması lazım. Bu doğrultuda hangi eğitim materyallerinin nasıl hazırlanması nelerin kullanılacağı da çok önemli. Bir diğer etken ise öğrenci sayısı ve erişim de çok önemli. Online konferanslarda bilgi vermek eğitim değildir. Etkileşim çok önemli. Bu noktada biz eğitimcilere düşen önemli sorumluluklar var. Görsel ve işitsel materyalleri ders notlarımızda daha sık kullanmalıyız. Uzaktan eğitim başlı başına dikkat dağıtıcı bir durumken bizler ilgi çekici ders içerikleri oluşturmalı ve çok uzun videolar yapmamalıyız. Bu dönemde her akademisyen biraz ‘Youtuber’ olmalıdır.”
‘’Beklenti oluşturan içerikler oluşturmalıyız’’
İstinye Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Fahri Erenel’in ‘’Ekranda konsantre olma süreleri kısalıyor, dolayısıyla beklenti oluşturan içerikler oluşturmalıyız’’ sözleriyle ders tasarımının önemini anlattığı oturumda; uzaktan dil öğretiminde dikkat edilmesi gerekenleri İstinye Üniversitesi Yabancı Diller Bölüm Başkanı Özlem Salı, uzaktan eğitim sürecinde engelli öğrencilerin yaşadıkları avantaj ve dezavantajları ise İstinye Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Birimi’nden Gülşah Şaştım dile getirdi. İstinye Üniversite Öğretim Üyesi Suat Eren Özyiğit’in moderatörlüğünü yaptığı Erişilebilirlik ve Altyapı Sorunları-Çözümleri Oturumunda; Perculus temsilcisi Cem Atacık, Blackboard temsilcisi Mustafa Güçlü ve İSÜ UZEM’den Muammer Demirci uzaktan eğitim platformları hakkında bilgi verdi.
“Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır”
Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe, uzaktan eğitimde öğrenci motivasyonunun çok önemli olduğuna değinerek, şöyle devam etti: “Öğrenci motivasyonu kaliteli eğitimin yakıtıdır. Çünkü derse olan ilgiyi sıcak tutmak öğrenmeyi sürekli kılar. Akademisyenlerin yahut her eğitim biriminde öğreticilerin kendi öğrenci kitlelerine beklentilerine karşılık verebilmesi çok önemli. İşin diğer tarafından bakacak olursak da her öğrencide kendi içinde bir motivasyon kaynağı bulmalı. Bu doğrultuda içsel güdülenme de çok önemli. Tüm bu bileşenler uzaktan eğitim konusunda göz önüne alındığında en önemli belirleyici derse ulaşımın kolay olması oluyor. Kendi iç motivasyonlarını sağlamış öğreten ve öğrenci için üçüncü saç ayağı ise nitelikli bir içerik. Uzaktan eğitimde öğrenci izole kalıyor ve kendini izole hissediyor. Öğreticilerin bir diğer görevi de doğru diyalog yollarını bulmak.”
“Öğretmenlerin değeri bir kez daha anlaşıldı”
İstinye Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aybike Serttaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen Medya ve Uzaktan Eğitim Seminerinde söz alan Sabah Gazetesi Eğitim Editörü Ceyda Karaaslan, gazeteci gözüyle uzaktan eğitim sürecini değerlendirirken şunları söyledi:“Bu konunun uzmanı olarak değil, bu süreci takip eden gazeteci olarak süreçle ilgili şunları söyleyebilirim: Öğrencilerin kendi öğrenmeleri konusunda sorumluluk almaya başladığını görüyorum. Bu dönemde velilerin ve ebeveynlerin eğitim sürecine katılımı da çok arttı. Bir nevi öğretmenlerin yerlerini aldılar. Bence bu uzun vadede daha mutlu bir eğitim hayatının, çocukların daha sağlıklı tercihler yapabileceği sürecin başlangıcı olabilir diye düşünüyorum. Özellikle meslek liseleriyle sektör çok ciddi iş birliklerine imza attı. Çok kısa sürede çok fazla üretim yapmaya başladılar. Diğer yandan; öğrenciler öğretmenlerini çok özledi, bu süreçte öğretmenlerin/akademisyenlerin değerini bir kez daha anladılar.” Sempozyumda yaptığı konuşmada; yüz yüze de olsa online da olsa eğitimin nitelikli yaşam için gerekli olduğunu söyleyen eğitim danışmanı Cihat Şener, toplum olarak bilinç seviyemizi yükseltmemizde herkesin üstüne görevler düştüğünü söyledi.
NTV Doğru Tercih programı sunucusu Sadık Gültekin, yaptığı konuşmada Z kuşağının teknolojinin, sosyal medyanın göbeğine doğan bir nesil olduğunu belirtti. Bu sürece herkesin uyum sağladığını ancak Z kuşağının da zorlandığını belirten Gültekin, “Burada da bir motivasyon sorunu var. Online eğitim süreçlerine olan ilgiyi arttırmak öğreticilere düşüyor.” dedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 10 Nisan 2021 15:12
Gösterim: 1427
Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, görevinden ayrıldı.
Nevzat Kulaberoğlu'nun 5 yıldır sürdürdüğü Uğur Okulları Genel Müdürlüğü görevini kendi isteğiyle bıraktığı öğrenildi. Kulaberoğlu'nun görevden ayrılışını twitter mesajıyla duyuran Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Uğur Okullarının Genel Müdürü çok değerli kardeşim Nevzat Kulaberoğlu 5 yıldır sürdürdüğü görevinden kendi isteği ile ayrılmıştır. Çalışma süresi boyunca Uğur ailemize cok değerli katkılarda bulunmuştur.Kendisine çok teşekkür eder, yeni yaşamında başarılar dilerim."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, görevinden ayrıldı.
Nevzat Kulaberoğlu'nun 5 yıldır sürdürdüğü Uğur Okulları Genel Müdürlüğü görevini kendi isteğiyle bıraktığı öğrenildi. Kulaberoğlu'nun görevden ayrılışını twitter mesajıyla duyuran Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Uğur Okullarının Genel Müdürü çok değerli kardeşim Nevzat Kulaberoğlu 5 yıldır sürdürdüğü görevinden kendi isteği ile ayrılmıştır. Çalışma süresi boyunca Uğur ailemize cok değerli katkılarda bulunmuştur.Kendisine çok teşekkür eder, yeni yaşamında başarılar dilerim."
Son Güncelleme: Cuma, 02 Nisan 2021 16:34
Gösterim: 3052
Uğur Okulları'na yeni genel müdür atandı. Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Nil Çiçek kurumun yeni genel müdürü oldu.
Nevzat Kulaberoğlu'nun 5 yıldır sürdürdüğü genel müdürlük görevinden ayrılmasının ardından Uğur Okulları'na yeni genel müdür ataması yapıldı. Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek, genel müdür sorumluluğuna getirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Uğur Okulları'na yeni genel müdür atandı. Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Nil Çiçek kurumun yeni genel müdürü oldu.
Nevzat Kulaberoğlu'nun 5 yıldır sürdürdüğü genel müdürlük görevinden ayrılmasının ardından Uğur Okulları'na yeni genel müdür ataması yapıldı. Genel Müdür Yardımcısı Nil Çiçek, genel müdür sorumluluğuna getirildi.
Son Güncelleme: Pazar, 04 Nisan 2021 12:52
Gösterim: 2011
Bahçeşehir Koleji, Antalya’nın Serik ilçesine 22 bin 500 metre karelik alana yeni kampüsünü kuruyor. Aspendos adı verilen kampüsün tanıtım toplantısı, pandemi önlemleri alınarak bir otelde gerçekleştirildi. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı ve Bahçeşehir Koleji Kurucusu Enver Yücel, yeni kurulacak kampüs ile ilgili “Türkiye’de yer alan Bahçeşehir Kolejinin ilk 3 büyük kampüsü arasında yer alıyor” dedi.
Bahçeşehir Koleji, Antalya’nın Serik ilçesine Aspendos adını verdiği yeni kampüsünü kuruyor. Kampüs 22 bin 500 metrekare kapalı alan içerisinde 51 derslik, bin 200 öğrenci kapasitesi ile önümüzdeki Eylül ayında eğitim- öğretime başlayacak. Aspendos Kampüsünün tanıtım toplantısı Serik’te yer alan bir otelde gerçekleşti. Toplantıya, Serik Kaymakamı Mehmet Kurdoğlu, Serik İlçe Milli Eğitim Müdürü İkram Ekiz, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, yöneticiler ve basın mensupları katıldı. Toplantıda, yeni açılacak olan kampüsün tanıtımı yapıldı.
"Okulumuz her geçen gün büyümeye devam ediyor”
“Okul açmak, bir eğitim kurumunu başlatmak her zaman çok güzeldir" diyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, "Serik gibi güzel bir ilçede böyle bir kampüsün yapılıyor olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Buradaki okul, Türkiye’deki diğer okullara göre oldukça güçlü, büyük, modern ve bütün dünyanın var olan eğitim ile ilgili olanaklarını burada bünyesinde toplamış olan çok güzel bir okuldur. 72 milyonluk bir yatırımla kuruldu. Bin 500 öğrenci kapasitesine sahip bir okul oluyor. Bahçeşehir Koleji her geçen gün büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin her yerine kaliteli eğitimi taşıyoruz. Kaliteli eğitim, her çocuğun hakkıdır diye düşünüyoruz. Onun için bugün Serik’teki okulumuzu tanıtıyor olmaktan duyduğum memnuniyet oldukça fazla. Serik’te açılacak okulumuz eylül ayında eğitim öğretime başlayacak. Tabii ki pandeminin gidişatı bu süreçte çok önemli. Velilerimiz müsterih olsunlar. Bahçeşehir Kolejinde eğitim yüz yüze de dijital olarak da eksizsiz bir şekilde devam ediyor. Dijital eğitim, pandemi sonrasında da hayatımızda olacak. Dijital eğitim yatırımlarımızla, güçlü eğitim içeriğimizle eğitimi 360 derece en iyi şekilde yürütmeye, eğitimde öncü kurum olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“12 yıldır okullarımızda dijitalleşme yatırımı yapıyoruz”
Pandemi sürecinde eğitime yaptıkları yarımlarla gururlandıklarını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Koşullar ne olursa olsun eğitim yatırımlarımız devam ediyor. Geçen yıl 4, bu yıl 3 yeni kampüs açtık. Ülkemizin geleceğini yetiştirmek çok kıymetli. Bu gurur ile bu sayıları paylaştım. Serik’te Aspendos kampüsü ile Bahçeşehir Koleji bayrağını dalgalandıran değerli kurucularımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Özel bir dönemden geçiyoruz. Dünya’da 190 ülkede 1.6 milyar öğrenci, bu süreçten etkilendi. Eğitime ulaşım, sürecin kesintisiz yürümesi anlamında maalesef olumsuz etkileri oldu.. Bu süreçte eğitim öğretimi okulların dışına çıkarabilmek, daha da önemlisi dijitalleştirebilmek çok önemli. 12 yıldır okullarımızda dijitalleşme yatırımı yapıyoruz. Özellikle dijital platformlarla eğitim öğretimin devam etmesi için planlanan süreçte 3 yıldır da yapay zeka tabanlı kişiye özgü eğitim platformumuz Metodbox ile dijital eğitimi en iyi şekilde, kesintisiz devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
“Kampüste, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve Anadolu lisesi kademeleri mevcuttur”
Bahçeşehir Koleji Serik Kurucu Temsilcisi Baki Çimen ise konuşmasında kampüsle ilgili şu bilgileri verdi: “ Bahçeşehir Koleji Aspendos Kampüsü, 17 bin 500 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş 51 derslik bin 200 öğrenci kapasitesine sahip bir kampüstür. Kampüste, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve, Anadolu lisesi kademeleri mevcuttur. Ayrıca 8 adet laboratuvar, 2 adet yüzme havuzu, 2 tenis kortu, kapalı ve açık spor salonları ile öğrencilere her türlü sosyal imkanları sunmaya hazırdır.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bahçeşehir Koleji, Antalya’nın Serik ilçesine 22 bin 500 metre karelik alana yeni kampüsünü kuruyor. Aspendos adı verilen kampüsün tanıtım toplantısı, pandemi önlemleri alınarak bir otelde gerçekleştirildi. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı ve Bahçeşehir Koleji Kurucusu Enver Yücel, yeni kurulacak kampüs ile ilgili “Türkiye’de yer alan Bahçeşehir Kolejinin ilk 3 büyük kampüsü arasında yer alıyor” dedi.
Bahçeşehir Koleji, Antalya’nın Serik ilçesine Aspendos adını verdiği yeni kampüsünü kuruyor. Kampüs 22 bin 500 metrekare kapalı alan içerisinde 51 derslik, bin 200 öğrenci kapasitesi ile önümüzdeki Eylül ayında eğitim- öğretime başlayacak. Aspendos Kampüsünün tanıtım toplantısı Serik’te yer alan bir otelde gerçekleşti. Toplantıya, Serik Kaymakamı Mehmet Kurdoğlu, Serik İlçe Milli Eğitim Müdürü İkram Ekiz, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, yöneticiler ve basın mensupları katıldı. Toplantıda, yeni açılacak olan kampüsün tanıtımı yapıldı.
"Okulumuz her geçen gün büyümeye devam ediyor”
“Okul açmak, bir eğitim kurumunu başlatmak her zaman çok güzeldir" diyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, "Serik gibi güzel bir ilçede böyle bir kampüsün yapılıyor olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Buradaki okul, Türkiye’deki diğer okullara göre oldukça güçlü, büyük, modern ve bütün dünyanın var olan eğitim ile ilgili olanaklarını burada bünyesinde toplamış olan çok güzel bir okuldur. 72 milyonluk bir yatırımla kuruldu. Bin 500 öğrenci kapasitesine sahip bir okul oluyor. Bahçeşehir Koleji her geçen gün büyümeye devam ediyor. Türkiye’nin her yerine kaliteli eğitimi taşıyoruz. Kaliteli eğitim, her çocuğun hakkıdır diye düşünüyoruz. Onun için bugün Serik’teki okulumuzu tanıtıyor olmaktan duyduğum memnuniyet oldukça fazla. Serik’te açılacak okulumuz eylül ayında eğitim öğretime başlayacak. Tabii ki pandeminin gidişatı bu süreçte çok önemli. Velilerimiz müsterih olsunlar. Bahçeşehir Kolejinde eğitim yüz yüze de dijital olarak da eksizsiz bir şekilde devam ediyor. Dijital eğitim, pandemi sonrasında da hayatımızda olacak. Dijital eğitim yatırımlarımızla, güçlü eğitim içeriğimizle eğitimi 360 derece en iyi şekilde yürütmeye, eğitimde öncü kurum olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“12 yıldır okullarımızda dijitalleşme yatırımı yapıyoruz”
Pandemi sürecinde eğitime yaptıkları yarımlarla gururlandıklarını ifade eden Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, “Koşullar ne olursa olsun eğitim yatırımlarımız devam ediyor. Geçen yıl 4, bu yıl 3 yeni kampüs açtık. Ülkemizin geleceğini yetiştirmek çok kıymetli. Bu gurur ile bu sayıları paylaştım. Serik’te Aspendos kampüsü ile Bahçeşehir Koleji bayrağını dalgalandıran değerli kurucularımıza ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Özel bir dönemden geçiyoruz. Dünya’da 190 ülkede 1.6 milyar öğrenci, bu süreçten etkilendi. Eğitime ulaşım, sürecin kesintisiz yürümesi anlamında maalesef olumsuz etkileri oldu.. Bu süreçte eğitim öğretimi okulların dışına çıkarabilmek, daha da önemlisi dijitalleştirebilmek çok önemli. 12 yıldır okullarımızda dijitalleşme yatırımı yapıyoruz. Özellikle dijital platformlarla eğitim öğretimin devam etmesi için planlanan süreçte 3 yıldır da yapay zeka tabanlı kişiye özgü eğitim platformumuz Metodbox ile dijital eğitimi en iyi şekilde, kesintisiz devam ettiriyoruz.” diye konuştu.
“Kampüste, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve Anadolu lisesi kademeleri mevcuttur”
Bahçeşehir Koleji Serik Kurucu Temsilcisi Baki Çimen ise konuşmasında kampüsle ilgili şu bilgileri verdi: “ Bahçeşehir Koleji Aspendos Kampüsü, 17 bin 500 metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş 51 derslik bin 200 öğrenci kapasitesine sahip bir kampüstür. Kampüste, anaokulu, ilkokul, ortaokul ve, Anadolu lisesi kademeleri mevcuttur. Ayrıca 8 adet laboratuvar, 2 adet yüzme havuzu, 2 tenis kortu, kapalı ve açık spor salonları ile öğrencilere her türlü sosyal imkanları sunmaya hazırdır.”
Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Şubat 2021 14:24
Gösterim: 4209