Dicle Üniversitesi’nde kız öğrencilere yönelik taciz olaylarının ardından üniversite karıştı.

Diyarbakır Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, son olarak 3 kız öğrencinin kampus içinde yurda dönerken sözlü tacize uğramasının ardından önceki gece saat 24.00’te rektörlük binasına yürüdü. Aralarında erkeklerin de bulunduğu öğrenciler “Dicle namusuna sahip çık”, “Kadına uzanan eller kırılsın” biçiminde sloganlar attı. Üniversitenin hastaneye açılan giriş kapısını kapatan öğrenciler, uzun süre polis ve özel güvenlik görevlilerine direndi. Üniversite yönetimiyle görüşmek için aralarından temsilci seçen öğrenci grubu, polisin uyarısı üzerine olaysız bir biçimde dağıldı. Kampus içerisinde servis olmaması nedeniyle yurda giderken sözlü tacize uğradıklarını belirten kız öğrenciler, taciz olaylarında üniversite yönetiminin sorumlu olduğunu iddia etti. (Milliyet)

‘Öğretmene Ek Ödeme Yok’ diyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e Eğitim Bir Sen'den sert tepki.

Eğitimbirsen Genel Teşkilatlanma Sekreteri Murat Bilgin, öğretmenlere ek ödeme vermeyeceklerini söyleyen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e tepki gösterdi ve rest çekti: “Türkiye’yi eylem alanına çeviririz ve eninde sonunda öğretmen ve öğretim elemanlarımıza ek ödemeyi alırız."

Batman, Siirt ve Bitlis şubelerimizin il divan toplantılarına katılan Murat Bilgin, sendikal çalışmalara ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e seslenen Bilgin, “Kendi bürokratlarına ek ödeme verirken iyi, vekillere emeklilik kıyağı geçerken güzel, öğretmen ve öğretim elemanları söz konusu olunca para yok diyorsunuz. Alanları, okulları, Meclis’i ve masayı eylemlerimizle ısıtıp hakkımız olanı alacağız. Artık hükümetten; emekten, emekçiden yana tavır almasını bekliyoruz. Öğretmen ve öğretim elemanlarımıza hükümetin sahip çıkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Son 6 ayda zor zamanlar geçirdiklerini ama önlerinde bahar ve yaz olduğunu söyleyen Bilgin, sendikacılığın direnerek istediğini alma sanatı olduğunu belirterek, “Sırtımızda ağır bir yük var. Türkiye’de bu sene ilk defa 2,5 milyon memur toplu sözleşme imzalayacak” dedi.

BİZİM YASA NİYE ÇIKMIYORDU

Meclis’ten şike yasasının, vekillere kıyak emeklilik yasasının çıktığını ancak memurların yasasının henüz çıkmadığını ifade eden Bilgin, “Bizim yasa niye çıkmıyordu. Çünkü bazı bakanlar ve bürokratlar direniyordu. Bu yasa ile memurlarımıza pastadan daha fazla pay düşecek” şeklinde konuştu. Son dönemde öğretmenlerin kamuda en az maaş alan kamu çalışanları arasında yer aldığı dile getiren Bilgin, şunları kaydetti:

“Geleceğe öğretmenlerle yön veriyorsunuz ama burada bir çarpıklık var. Maliye Bakanı öğretmenlere ek ödeme vermeyeceklerini açıkladı. Ben buradan sesleniyorum: Toplu sözleşme masasında adam akıllı ek ödemeyi söke söke alacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.

“Özgürlükler nasıl bir haksa, emek de bir haktır” diyen Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğitimciler olarak emeğimizin karşılığını istiyoruz. Yıllardır eşit işe eşit ücret diyen bizleriz. Ancak, eşit işe eşit ücret düzenlemesinde, öğretmen ve öğretim elemanlarımız eşiti bulunamadığı için ek ödeme kapsamı dışında bırakılmıştır. Bunun sonucunda kamuda en az maaşı alır duruma gelmiştir.”

4+4+4 ELEŞTİRİSİ

4+4+4’e de değinen Bilgin, “Öğrenci ilk beşinci sınıfa kadar bir şey alıyorsa alıyor. Ondan sonra lise sona kadar bir şey almıyor. Beşinci sınıftan sonra biz onları bozuyoruz, tanınmaz hale getiriyoruz ve işsiz güçsüz olarak ortada kalıyorlar. Tuvalete gitmesini bilmeyenle ergenliğe girmiş birini aynı okulda tutuyoruz” ifadelerini kullandı. 28 Şubat’ın hedefinin dinsiz bir nesil yetiştirmek olduğuna ve artık bu sistem ile buna son verildiğine dikkat çeken Bilgin, şöyle konuştu:

“28 Şubat’ın kişiliksiz, renksiz, kokusuz, dinsiz eğitimi artık son bulmuştur. Dileyen ikinci dörtte istediği dersi alacak; isterse Kur’an, isterse Siyer öğrenecek. İsteyen ise Alevilik öğrensin.” Bilgin, KESK ve CHP’nin alanlara, eğitimcilerin haklarını savunmak için değil, 28 Şubat’ın devamı için, çarpık bir eğitim sisteminin devamı için indiklerini kaydetti. Türkiye’de artık yeni bir merhamet iklimi oluşturmanın zamanının geldiğini kaydeden Bilgin, “Andımız gibi çağdışı söylem ve uygulamalar hala devam ediyor. Anadilin öğretilmesine şaşı bakanlar var. Bu ülkede İngilizlerin diline verilen değer kendi toplumumuzun dillerine de verilmediği müddetçe, bir adım ileriye gidemeyiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Edirne'de lise öğrencisinin geliştirdiği yazılım, optik kameralı gözlük yardımıyla, bilgisayara iletilen göz hareketleri sayesinde, kişilerin doğru söyleyip söylemediğini belirliyor.Yazılımın daha da geliştirilmesi halinde, kriminal incelemelerde kullanılabilecek.
 Edirne'de lise öğrencisinin geliştirdiği yazılım, optik kameralı gözlük yardımıyla bilgisayara iletilen göz hareketleri sayesinde, kişilerin doğru söyleyip söylemediğini belirliyor.

   Süleyman Demirel Fen Lisesi öğrencisi Enes Bilgin, kişilerin düşünme süreçleriyle göz hareketleri arasındaki ilişkiyi saptayan bir yazılım geliştirdi.

  Gözlük yardımıyla ''bilgisayara iletilen göz hareketlerinin ölçümüne bağlı işleyen yazılımın'' daha da geliştirilmesi halinde, kriminal incelemelerde kullanılabilecek.

  ''Gözler Yalan söylemez'' projesi

   11. Sınıf öğrencisi Bilgin, AA muhabirine projesiyle yaptığı açıklamada, optik ayarlı bir web kamerasıyla gözünü incelediği sırasında, göz hareketlerinin zaman zaman farklılaştığını fark ettiğini buradan hareketle ''gözler yalan söylemez'' adlı projeyi geliştirdiğini söyledi.

   Yaptığı araştırmalarda hipnoz ve psikoterapi alanında çalışmaları bulunan Dr. Milton Erickson'un insanların düşündüklerinin ve hatırladıklarının etkisinde istemsiz gözlerini hareket ettirdiklerini ilişkin çalışmaya ulaştığını anlatan Bilgin, projesi hakkında şu bilgileri verdi:

   Araştırmalarımın ardından öğretmenlerinden de destek alarak projeyi oluşturmaya başladım. Göz hareketlerini bilgisayara aktaracak göz hareketlerini ölçen bir cihaza ihtiyacım vardı. Bunun içinde kullanmadığım numaralı gözlüğümü kullandım. Gözlüğün camlarını çıkararak, optik web kamerasını gözlüğe monte ettim. Buradan göz hareketleri kodlamasını yaptığım program sayesinde, bilgisayarda kaydedilerek analizini yapma imkanı buldum.

   Doğru söylendiğine inandığımız soruların cevabıyla, yanlış cevap verdiği bilinen yanıtların arasındaki göz hareketi farkına dayanan ölçüm yapan projemi tamamlamamın ardından okulumuzda test etme imkanı bulduk, 37'si erkek olmak üzere 82 gönüllü arkadaşıma sorular sorduk. Sonuçlar projenin doğru veriler elde ettiği yönünde oldu. Bu araştırmada kadınların duygularının gözlerine daha çok yansıdığını ortaya çıkardı.

  TÜBİTAK'tan birincilik getiren proje

   TUBİTAK Orta Öğretim Öğrencileri Arası Araştırma Projeleri yarışmasında bu yıl birincilik elde ettiğini belirten Bilgin, projenin geliştirilmesi halinde sorgu odalarında kriminal çalışmalarında kullanılabileceğini kaydetti.

İlköğretim okulunun kalorifer kazanından sızan dumandan etkilenen 46 öğrenci hastaneye kaldırıldı.

Haberin Videosu İçin Tıklayınız

Merkeze bağlı Karaman beldesindeki Amelebirliği İlköğretim Okulu'nda kalorifer kazanından sızan duman kısa sürede binayı kapladı. Dumandan etkilenen 46 öğrenci ambulanslarla çeşitli hastanelere kaldırıldı. Tedavi altına alınan öğrencilerin durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul görevlilerinin binada temizlik yaptıklarını, temizliğin ardından kalorifer kazanında bazı malzemeleri yaktıklarını öğrendiklerini belirtti.

Özbek, ''Yakılan malzemelerin dumanı okulun içini sarmış. Şu anda bir tehlike yok.  Öğrencilerimizin durumları iyi. Teknik elemanlarımız olayın nereden kaynakladığını bulmaya çalışıyor'' dedi.