Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi gibi konularda çalışmalar yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz?

Özel okullar, eğitim-öğretim alanında tüm yenilikleri, gelişmeleri, farklı yöntem ve yaklaşımları takip ederek sistemimize dahil ettikleri için bir yandan örnek olarak rekabet yaratmakta, diğer yandan kaliteli eğitim imkanı sunmaktadır. Akademik başarılar, yabancı dil öğretimi, teknoloji kullanımı, sanat ve sporda elde edilen başarılar özel okulculuğun vardığı noktayı göstermektedir. Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer ise ortaya çıkan rekabet sonucu devletin resmi okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmaya yönelmesini sağlamış olmalarıdır. 1985 yılından bu yana devlet resmi Anadolu liselerinin sayısını artırmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz itibarı ile sadece okul sayısı artırılmıştır. Kalite sağlamak için çok daha fazla emek ve kaynak gereklidir.

Özel okulların yaşadığı sorunlar nelerdir? Bu sorunlara çözüm bulmak için neler yapılması gerekiyor?

Özel okulların yaşadığı sorunlar iki başlık halinde incelenebilir. İlk sorun ekonomiktir. Özel okullar devletten yardım alamadığı gibi veliden aldığı ücretin yaklaşık %25-33’ünü de devlete çeşitli kesintiler ve vergiler olarak vermektedir. Diğer yandan özel okullarda öğrenci okutabilecek derecede yıllık gelire sahip veli sayısı azdır. Diğer sorun ise Türk Milli Eğitiminin katı ve merkeziyetçi yapısıdır. Özel okulların her türlü iş ve işlemine karışılmakta hatta devletten izinsiz nefes almasına dahi fırsat verilmemektedir.

DEVLETİN DOĞRU TEŞVİKLER VERMESİ GEREKİR

Türkiye’de özel okul sayısı yeterli mi? Özel okulların artması ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?

Türkiye’nin özel okullarla yoğun olarak tanışması 1985 sonrasına denk gelmektedir. 1985’te Türkiye’de 388 okul varken bugün 5 binin üzerinde özel okul bulunmaktadır. Özel okullaşma ise  %4 seviyesindedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki özel okullaşma oranları ortalama %25 civarındadır. Ancak bu oran yanıltıcı olabilir. Dünyanın hemen her ülkesinde devletler özel okullara teşvik vermekte, özel okullardan hizmet satın almakta ya da eğitimi özelleştirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizdekine benzer şekilde devletten hiçbir destek almayan özel okulların oranı dünyanın gelişmiş ülkelerinde %7,5-8 civarındadır.

Özel okulların geçmişten günümüze üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz?

Öncelikle üzerinde durulması gereken konu son yıllarda devletin ortak sınavlarda toplu sonuçları açıklamaması hatta son dönemde soruları bile açıklamamasıdır. En kısa sürede bu uygulamalardan vazgeçilip şeffaf ve hesap verilir bir düzen kurulmalıdır.

Bir diğer önemli husus özel okulların üniversite başarılarından önce ortaöğretime geçişteki başarılarına bakılması gerektiğidir. Açıklandığı yıla kadar özel okullar ortaöğretime geçişte resmi okullara göre ezici bir üstünlük sağlamıştır. Örneğin okulların tüm öğrencilerinin sınavda elde ettiği başarıların ortalamasına göre yapılan sıralamada Türkiye genelinde ilk 500 okulun %99’u özel okuldur. Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken husus özel okulların en iyi öğrencilerini resmi Anadolu ve Fen liselerine göndermiş olmasıdır. Buna rağmen özel Anadolu ve Fen liseleri kalan öğrencileri ile üniversite girişte resmi Anadolu ve Fen liselerini yakalamakta hatta geçmektedir. Eğer tüm sonuçlar detaylı verilse ve özel okullar ile resmi okulların öğrencilerini hangi seviyede alıp hangi seviyeye ulaştırdığı takip edilebilse, bu alanda da özel okulların ezici üstünlüğü olduğu görülecektir.

Öğretmenler özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Öğretmenlerin özel okul yerine resmi okullarda çalışmak istemesinin temel nedeni özel okullarda iş güvenliği ve devamlılığının performansa dayalı olmasıdır. Bu da doğaldır. Çünkü özel okul sunacağı hizmet nedeni ile veliden alacağı ücretin karşılığını vermeyi ve kurumunu yaşatmayı hedefler. Bu nedenle çalışma ortamları nispeten zor ve baskılıdır. Bu ortamı değiştirmek zordur. Resmi okullarda iş bulmak ve işte kalıcı olmak da performansa dayalı hale gelebilirse bu sorun ortadan kalkar. Diğer yandan özel okullar bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak için öğretmenlere kendilerini geliştirme fırsatı sağlamalı, daha sıcak ve sosyal bir ortam yaratmalı, güçleri yetiyorsa daha iyi sağlık imkanları ile ek emeklilik olanakları sağlamalıdır.

YASA İLE CİDDİ SAYIDA ÖZEL OKUL KAPANABİLİR

Dershanelerle ilgili düzenlemeler içeren MEB Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa özel okulları nasıl etkileyecek?

MEB Yasası’nın özel okullarla ilgili maddeleri azdır. Özel okullarda okuyan öğrenciler için öğrenci başına teşvik ile ilgili olarak, detayları yönetmeliğe bırakılan bir madde bulunmaktadır. Ancak bu madde içeriğine kesinlikle katılmamaktayız. Bize göre teşvik belli bir sınıf seviyesinden başlanarak kademeli olarak tüm sınıf seviyelerini kapsayacak şekilde, eşitlik ve genellik ilkesine uygun olarak tüm özel okula giden öğrencilere verilmelidir. Okulların kontenjan boşluklarına göre teşvik verilmesi son derece yanlıştır. Kayıt gecikmelerine ve öğrenci hareketlerine yol açacağından okulları çok zor durumda bırakacaktır. Ayrıca bir anlamda başarılı ya da uygun ücretli diye kontenjanını dolduran okul cezalandırılmış anlamına gelebilir. Okulların başarısının dikkate alınması da uygulanması adil ve mümkün olmayan bir kriterdir. Çünkü başarı çeşitli ve görecelidir. Akademik başarı mı, yabancı dil mi,  sanatta ve sporda başarı mı takip edilecektir ya da sonuca mı yoksa öğrencinin hangi seviyeden alınıp hangi seviyeye ulaştırıldığına mı bakılacaktır. Bu yöntemlerle eşitlik, genellik ve adalet sağlanamaz. Dolayısıyla bu madde, bu hali ile sorunludur. Yönetmelik hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Bir diğer madde özel okullarda emekli olmayan öğretmenlere verilen maaşlarla ilgili asgari sınır ile devletteki öğretmenlere ait haftalık 30 saat ders sayısı zorunluluğunun özel okullarda kaldırılmasıdır. Bu temel olarak doğru bir maddedir. Liberal ekonomilerde asgari ücret ve haftalık çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler tektir ve kanunla belirlenir. Piyasalar rekabet kuralları çerçevesinde hizmet alanların yararına ve çeşitli iş-sosyal içerikli kanunlarla çalışanların haklarının korunacağı hükümlere göre şekillenmelidir. Ancak bu madde ülkemizde suistimale uygun bir ortam yaratabilir. Bu anlamda Derneğimiz çalışanların haklarının korunmasını sağlamak ve vergi kaçırmak yoluyla devlete zarar verecek ve haksız rekabet yaratacak kurumlarla mücadele etmek konularında kararlı olacaktır.

Diğer maddeler dershane dönüşümleri ile ilgilidir ancak özel okulculuğa büyük zarar vermeye namzettir. Özel okullar yarı kapasite ile çalışırken dershanelerin büyük teşviklerle özel okul olmaya zorlanması hem dershaneden özel okula dönüşen yeni kurumların hem de dayanma gücü az mevcut özel okulların yıkılmasına neden olabilir. Bu anlamda Yasa sadece dershanelerin kapatılması ile değil ciddi sayıda özel okulun da kapanması ile sonuçlanabilir.

> Özel okullar kamu okullarının eğitim kalitesini yükseltiyor

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi gibi konularda çalışmalar yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan, MEB Yasa Tasarısı ile ciddi sayıda özel okulun kapanacağını söylüyor. Özel okulların artması gerektiğini dile getiren Gülan ile Türkiye’deki özel okulların durumu ve Türk eğitim sistemine etkileri üzerine konuştuk.

Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz?

Özel okullar, eğitim-öğretim alanında tüm yenilikleri, gelişmeleri, farklı yöntem ve yaklaşımları takip ederek sistemimize dahil ettikleri için bir yandan örnek olarak rekabet yaratmakta, diğer yandan kaliteli eğitim imkanı sunmaktadır. Akademik başarılar, yabancı dil öğretimi, teknoloji kullanımı, sanat ve sporda elde edilen başarılar özel okulculuğun vardığı noktayı göstermektedir. Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer ise ortaya çıkan rekabet sonucu devletin resmi okullarda eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmaya yönelmesini sağlamış olmalarıdır. 1985 yılından bu yana devlet resmi Anadolu liselerinin sayısını artırmaya çalışmaktadır. Ancak günümüz itibarı ile sadece okul sayısı artırılmıştır. Kalite sağlamak için çok daha fazla emek ve kaynak gereklidir.

Özel okulların yaşadığı sorunlar nelerdir? Bu sorunlara çözüm bulmak için neler yapılması gerekiyor?

Özel okulların yaşadığı sorunlar iki başlık halinde incelenebilir. İlk sorun ekonomiktir. Özel okullar devletten yardım alamadığı gibi veliden aldığı ücretin yaklaşık %25-33’ünü de devlete çeşitli kesintiler ve vergiler olarak vermektedir. Diğer yandan özel okullarda öğrenci okutabilecek derecede yıllık gelire sahip veli sayısı azdır. Diğer sorun ise Türk Milli Eğitiminin katı ve merkeziyetçi yapısıdır. Özel okulların her türlü iş ve işlemine karışılmakta hatta devletten izinsiz nefes almasına dahi fırsat verilmemektedir.

DEVLETİN DOĞRU TEŞVİKLER VERMESİ GEREKİR

Türkiye’de özel okul sayısı yeterli mi? Özel okulların artması ülkemize ne gibi katkılar sağlayacak?

Türkiye’nin özel okullarla yoğun olarak tanışması 1985 sonrasına denk gelmektedir. 1985’te Türkiye’de 388 okul varken bugün 5 binin üzerinde özel okul bulunmaktadır. Özel okullaşma ise  %4 seviyesindedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerindeki özel okullaşma oranları ortalama %25 civarındadır. Ancak bu oran yanıltıcı olabilir. Dünyanın hemen her ülkesinde devletler özel okullara teşvik vermekte, özel okullardan hizmet satın almakta ya da eğitimi özelleştirmeye çalışmaktadır. Bu açıdan bakıldığında bizdekine benzer şekilde devletten hiçbir destek almayan özel okulların oranı dünyanın gelişmiş ülkelerinde %7,5-8 civarındadır.

Özel okulların geçmişten günümüze üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz?

Öncelikle üzerinde durulması gereken konu son yıllarda devletin ortak sınavlarda toplu sonuçları açıklamaması hatta son dönemde soruları bile açıklamamasıdır. En kısa sürede bu uygulamalardan vazgeçilip şeffaf ve hesap verilir bir düzen kurulmalıdır.

Bir diğer önemli husus özel okulların üniversite başarılarından önce ortaöğretime geçişteki başarılarına bakılması gerektiğidir. Açıklandığı yıla kadar özel okullar ortaöğretime geçişte resmi okullara göre ezici bir üstünlük sağlamıştır. Örneğin okulların tüm öğrencilerinin sınavda elde ettiği başarıların ortalamasına göre yapılan sıralamada Türkiye genelinde ilk 500 okulun %99’u özel okuldur. Bu açıklamada dikkat edilmesi gereken husus özel okulların en iyi öğrencilerini resmi Anadolu ve Fen liselerine göndermiş olmasıdır. Buna rağmen özel Anadolu ve Fen liseleri kalan öğrencileri ile üniversite girişte resmi Anadolu ve Fen liselerini yakalamakta hatta geçmektedir. Eğer tüm sonuçlar detaylı verilse ve özel okullar ile resmi okulların öğrencilerini hangi seviyede alıp hangi seviyeye ulaştırdığı takip edilebilse, bu alanda da özel okulların ezici üstünlüğü olduğu görülecektir.

Öğretmenler özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?

Öğretmenlerin özel okul yerine resmi okullarda çalışmak istemesinin temel nedeni özel okullarda iş güvenliği ve devamlılığının performansa dayalı olmasıdır. Bu da doğaldır. Çünkü özel okul sunacağı hizmet nedeni ile veliden alacağı ücretin karşılığını vermeyi ve kurumunu yaşatmayı hedefler. Bu nedenle çalışma ortamları nispeten zor ve baskılıdır. Bu ortamı değiştirmek zordur. Resmi okullarda iş bulmak ve işte kalıcı olmak da performansa dayalı hale gelebilirse bu sorun ortadan kalkar. Diğer yandan özel okullar bu dezavantajlarını ortadan kaldırmak için öğretmenlere kendilerini geliştirme fırsatı sağlamalı, daha sıcak ve sosyal bir ortam yaratmalı, güçleri yetiyorsa daha iyi sağlık imkanları ile ek emeklilik olanakları sağlamalıdır.

YASA İLE CİDDİ SAYIDA ÖZEL OKUL KAPANABİLİR

Dershanelerle ilgili düzenlemeler içeren MEB Yasa Tasarısı hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Yasa özel okulları nasıl etkileyecek?

MEB Yasası’nın özel okullarla ilgili maddeleri azdır. Özel okullarda okuyan öğrenciler için öğrenci başına teşvik ile ilgili olarak, detayları yönetmeliğe bırakılan bir madde bulunmaktadır. Ancak bu madde içeriğine kesinlikle katılmamaktayız. Bize göre teşvik belli bir sınıf seviyesinden başlanarak kademeli olarak tüm sınıf seviyelerini kapsayacak şekilde, eşitlik ve genellik ilkesine uygun olarak tüm özel okula giden öğrencilere verilmelidir. Okulların kontenjan boşluklarına göre teşvik verilmesi son derece yanlıştır. Kayıt gecikmelerine ve öğrenci hareketlerine yol açacağından okulları çok zor durumda bırakacaktır. Ayrıca bir anlamda başarılı ya da uygun ücretli diye kontenjanını dolduran okul cezalandırılmış anlamına gelebilir. Okulların başarısının dikkate alınması da uygulanması adil ve mümkün olmayan bir kriterdir. Çünkü başarı çeşitli ve görecelidir. Akademik başarı mı, yabancı dil mi,  sanatta ve sporda başarı mı takip edilecektir ya da sonuca mı yoksa öğrencinin hangi seviyeden alınıp hangi seviyeye ulaştırıldığına mı bakılacaktır. Bu yöntemlerle eşitlik, genellik ve adalet sağlanamaz. Dolayısıyla bu madde, bu hali ile sorunludur. Yönetmelik hazırlanırken çok dikkatli olunmalıdır.

Bir diğer madde özel okullarda emekli olmayan öğretmenlere verilen maaşlarla ilgili asgari sınır ile devletteki öğretmenlere ait haftalık 30 saat ders sayısı zorunluluğunun özel okullarda kaldırılmasıdır. Bu temel olarak doğru bir maddedir. Liberal ekonomilerde asgari ücret ve haftalık çalışma saatleri ile ilgili düzenlemeler tektir ve kanunla belirlenir. Piyasalar rekabet kuralları çerçevesinde hizmet alanların yararına ve çeşitli iş-sosyal içerikli kanunlarla çalışanların haklarının korunacağı hükümlere göre şekillenmelidir. Ancak bu madde ülkemizde suistimale uygun bir ortam yaratabilir. Bu anlamda Derneğimiz çalışanların haklarının korunmasını sağlamak ve vergi kaçırmak yoluyla devlete zarar verecek ve haksız rekabet yaratacak kurumlarla mücadele etmek konularında kararlı olacaktır.

Diğer maddeler dershane dönüşümleri ile ilgilidir ancak özel okulculuğa büyük zarar vermeye namzettir. Özel okullar yarı kapasite ile çalışırken dershanelerin büyük teşviklerle özel okul olmaya zorlanması hem dershaneden özel okula dönüşen yeni kurumların hem de dayanma gücü az mevcut özel okulların yıkılmasına neden olabilir. Bu anlamda Yasa sadece dershanelerin kapatılması ile değil ciddi sayıda özel okulun da kapanması ile sonuçlanabilir.

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 Nisan 2014 15:13

Gösterim: 2699

Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesi ile ilgili yasanın ardından yönetmelik çalışmalarına başladı.

Bakanlık öncelikle dönüşüm sürecinde özel okullar yönetmeliğinde değişikliğe gidiyor.

Mevcut özel okullar yönetmeliği esnetilecek ve bu sayede de  daha çok dershanenin özel okula dönüşmesi hedefleniyor.

Özel okullar yönetmeliğinde 4 başlıkta değişikliğe gidiliyor.

Onlardan ilki, artık özel okullarda laboratuvar bulunması şartı aranmayacak.

Aynı şekilde kapalı spor salonu zorunluluğu da olmayacak.

Mevcut yönetmelikte yer alan, "umuma açık yerler ve içkili yerler ile okul binaları arasında kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklığın bulunması zorunludur" ifadesi de kaldırılacak.

Ayrıca özel okullara artık  müstakil bina zorunluluğu olmayacak. Örneğin dershaneden özel okula dönmek isteyen kurumlar mevcut durumda müstakil bir yerleşkeye sahip olmasalar da bağımsız bir girişe sahipseler özel okula dönüşebilecekler.

Bakanlık dershanelerin özel okula dönüşüm sürecinde verilecek teşvikler içinde yine aynı yönetmelikte değişikliğe gidecek. Yönetmeliğin Haziran’da yayınlanması bekleniyor.

> Özel okullar yönetmeliği değişiyor

Milli Eğitim Bakanlığı, dershanelerin özel okula dönüştürülmesi ile ilgili yasanın ardından yönetmelik çalışmalarına başladı.

Bakanlık öncelikle dönüşüm sürecinde özel okullar yönetmeliğinde değişikliğe gidiyor.

Mevcut özel okullar yönetmeliği esnetilecek ve bu sayede de  daha çok dershanenin özel okula dönüşmesi hedefleniyor.

Özel okullar yönetmeliğinde 4 başlıkta değişikliğe gidiliyor.

Onlardan ilki, artık özel okullarda laboratuvar bulunması şartı aranmayacak.

Aynı şekilde kapalı spor salonu zorunluluğu da olmayacak.

Mevcut yönetmelikte yer alan, "umuma açık yerler ve içkili yerler ile okul binaları arasında kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklığın bulunması zorunludur" ifadesi de kaldırılacak.

Ayrıca özel okullara artık  müstakil bina zorunluluğu olmayacak. Örneğin dershaneden özel okula dönmek isteyen kurumlar mevcut durumda müstakil bir yerleşkeye sahip olmasalar da bağımsız bir girişe sahipseler özel okula dönüşebilecekler.

Bakanlık dershanelerin özel okula dönüşüm sürecinde verilecek teşvikler içinde yine aynı yönetmelikte değişikliğe gidecek. Yönetmeliğin Haziran’da yayınlanması bekleniyor.

Son Güncelleme: Salı, 15 Nisan 2014 09:09

Gösterim: 2045

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği’nin (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) üyesi oldu.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği’nin (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) üyesi oldu. 1988 yılında, Hollanda Amsterdam’da, Avrupa ülkeleri ulusal özel okullar derneklerini politik ve dini amaçlar gütmeden bir çatı altında toplamayı amaçlayan uluslararası bir dernek olarak kurulan ECNAIS’in kurucu üyeleri arasında Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, Portekiz, İspanya, İsviçre ve İngiltere ulusal dernekleri bulunuyor. Devletten destek almayan ECNAIS’e, hedeflerine uyan ulusal dernekler üye olabiliyor. Diğer ulusal ve uluslararası kurumlar tam üye statüsünde olmasa da (associate veya corresponding) üye olabiliyor. Ulusal derneklerden birer üye yürütme kurulunu oluşturuyor.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, ECNAIS’in vizyonu gereği özel okulların eğitimde sosyal sorumluluk taşıyan ve değerlere sahip çıkan girişimciler olduklarını, sosyal çevreyle sıkı bağlar içinde eğitimin tabandan yayılmasına öncülük ettiklerini, modern toplumun ihtiyaçlarına cevap verdiklerini, toplumda büyüyen farklılıklara proaktif saygı göstererek sosyal uyum ve entegrasyonu desteklediklerini söylüyor.

Okullarımız başarıyla temsil edilecek

ECNAIS’in misyonu gereği ise, ulusal eğitim sistemlerindeki çoğulcu demokratik yaklaşım değerlerini, ebeveynlerin tercihlerini ve ilkeleri İnsan Hakları Beyannamesi ile uyumlu özel okulları desteklediklerini dile getiren Yusuf Tavukçuoğlu, şunları söylüyor: “ Özel okulların değerlerinin anlaşılmasını destekleyen politik söylemleri geliştirir, bunların kabulü ve program uyarınca ortak sorunların Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde özel eğitim sektörünün uluslararası seviyede temsilini hedefler. Ayrıca üyelerinin çoğulcu bir toplumda demokratik tutumun değerinin anlaşılması yolundaki çabalarını destekler. Bu anlamda üyelerimizin de Derneğimizle birlikte önemli bir statü kazandığı ECNAIS’e üyeliğimiz ile okullarımız uluslararası alanda da başarıyla temsil edilecek.”

> Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği ECNAIS üyesi oldu

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği’nin (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) üyesi oldu.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, Avrupa Birliği Ulusal Özel Okullar Birlikleri Derneği’nin (European Community National Association of Independent Schools-ECNAIS) üyesi oldu. 1988 yılında, Hollanda Amsterdam’da, Avrupa ülkeleri ulusal özel okullar derneklerini politik ve dini amaçlar gütmeden bir çatı altında toplamayı amaçlayan uluslararası bir dernek olarak kurulan ECNAIS’in kurucu üyeleri arasında Belçika, Danimarka, Finlandiya, Almanya, Hollanda, Norveç, Portekiz, İspanya, İsviçre ve İngiltere ulusal dernekleri bulunuyor. Devletten destek almayan ECNAIS’e, hedeflerine uyan ulusal dernekler üye olabiliyor. Diğer ulusal ve uluslararası kurumlar tam üye statüsünde olmasa da (associate veya corresponding) üye olabiliyor. Ulusal derneklerden birer üye yürütme kurulunu oluşturuyor.

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, ECNAIS’in vizyonu gereği özel okulların eğitimde sosyal sorumluluk taşıyan ve değerlere sahip çıkan girişimciler olduklarını, sosyal çevreyle sıkı bağlar içinde eğitimin tabandan yayılmasına öncülük ettiklerini, modern toplumun ihtiyaçlarına cevap verdiklerini, toplumda büyüyen farklılıklara proaktif saygı göstererek sosyal uyum ve entegrasyonu desteklediklerini söylüyor.

Okullarımız başarıyla temsil edilecek

ECNAIS’in misyonu gereği ise, ulusal eğitim sistemlerindeki çoğulcu demokratik yaklaşım değerlerini, ebeveynlerin tercihlerini ve ilkeleri İnsan Hakları Beyannamesi ile uyumlu özel okulları desteklediklerini dile getiren Yusuf Tavukçuoğlu, şunları söylüyor: “ Özel okulların değerlerinin anlaşılmasını destekleyen politik söylemleri geliştirir, bunların kabulü ve program uyarınca ortak sorunların Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde özel eğitim sektörünün uluslararası seviyede temsilini hedefler. Ayrıca üyelerinin çoğulcu bir toplumda demokratik tutumun değerinin anlaşılması yolundaki çabalarını destekler. Bu anlamda üyelerimizin de Derneğimizle birlikte önemli bir statü kazandığı ECNAIS’e üyeliğimiz ile okullarımız uluslararası alanda da başarıyla temsil edilecek.”

Son Güncelleme: Salı, 11 Mart 2014 09:31

Gösterim: 2544

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği’nde (TÖDER) yönetim değişti. Enver Yücel başkanlık görevini bıraktı yerine Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı olan İbrahim Taşel seçildi.

TÖDER’in 6’ncı Olağan Genel Kurul  Toplantısı’nda Enver Yücel başkanlık görevini bıraktı. Yerine İbrahim Taşel TÖDER Başkanı seçildi.  Taşel,  yaptığı konuşmada onaylanan dershaneler yasanın hukuki olarak takipçisi olacaklarını belirterek, “Bu karar Anayasa’dan dönmeyecekse, kurumların ekonomik yapısını sarmayacak çalışmalar yapılması için çalışacağız. Kurumlar kapanırsa bedelini devlet öder. Bunların zarar görmesine izin vermeyeceğiz. Takipçisi olacağız” dedi. Ayrıntılar geliyor...

> TÖDER’in başkanlığına İbrahim Taşel getirildi

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği’nde (TÖDER) yönetim değişti. Enver Yücel başkanlık görevini bıraktı yerine Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı olan İbrahim Taşel seçildi.

TÖDER’in 6’ncı Olağan Genel Kurul  Toplantısı’nda Enver Yücel başkanlık görevini bıraktı. Yerine İbrahim Taşel TÖDER Başkanı seçildi.  Taşel,  yaptığı konuşmada onaylanan dershaneler yasanın hukuki olarak takipçisi olacaklarını belirterek, “Bu karar Anayasa’dan dönmeyecekse, kurumların ekonomik yapısını sarmayacak çalışmalar yapılması için çalışacağız. Kurumlar kapanırsa bedelini devlet öder. Bunların zarar görmesine izin vermeyeceğiz. Takipçisi olacağız” dedi. Ayrıntılar geliyor...

Son Güncelleme: Cuma, 14 Mart 2014 12:50

Gösterim: 1785

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014 yılında ulaşmayı hedeflediği özel okul sayısına 2013 yılı itibariyle ulaştı. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 885 olan özel ortaöğretim kurum sayısı bu yıl itibariyle bin 396’ya çıktı.

MEB Stratejik Planında, 2014 yılı sonuna kadar özel sektörün finansal gücünden faydalanmak üzere özel öğretim kurumlarının eğitim sistemi içindeki payının okul sayısına göre yüzde 9’a, öğrenci sayısına göre de yüzde 5’e çıkarılması hedefi yer aldı. Bakanlık okul sayısı ile ilgili hedeflerine 2013 yılında ulaştı.

MEB verilerine göre, 2002-2003 eğitim öğretim yılında özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 1,6 iken bu oran 2013-2014 eğitim öğretim yılında  4,1, örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayılarına oranı ise yüzde 9 oldu.

Son yıllarda özel okul açılışında önemli bir artış kaydedildi. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 885 olan özel ortaöğretim kurum sayısı 2012-2013 eğitim öğretim döneminde bin 33 iken 2013-2014 yılında bu sayı bin 396'ya ulaştı.

Türkiye’de, halen 494 özel Anadolu lisesi, 215 özel fen lisesi, 86 hazırlık sınıfı bulunan özel Anadolu lisesi, 83 özel genel lise, 58 özel akşam lisesi ve 11 Özel Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bulunuyor.

En fazla artış meslek liselerinde

Özel ortaöğretim kurumları arasında en fazla artış özel meslek liselerinde gözlendi. Özel mesleki ve teknik lisesi sayısı 2011-2012 yılında 45 iken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında ise 416 oldu.

Özel mesleki ve teknik liselerinin sayılarının artmasında Temmuz 2012’de 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda değişiklik yapılması etkili oldu. Bu değişiklikle organize sanayi bölgelerinde açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören öğrenciler için Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen tutarda, MEB bütçesinden özel okullara eğitim ve öğretim desteği yapılabilmesine imkan sağlandı.

Destekten, ocak ayı itibariyle organize sanayi bölgelerinde açılan özel meslek ve teknik liseleri yararlandı. 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında 10 mesleki ve teknik eğitim alanında, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında ise 12 mesleki ve teknik eğitim alanımda öğrenim gören öğrencilere destek verildi. Ayrıca bu okullarda öğrenim gören 9. sınıf öğrencileri için de eğitim öğretim desteği ödemeleri yapılmaya devam ediliyor.

Meslek lisesi öğrencilerine destekte artış

Bakanlığa bağlı olarak organize sanayi bölgelerinde açılan özel mesleki ve teknik okullarına, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı şubat ve haziran aylarında bin 130 öğrenci için 4 milyon 618 bin 375 lira ödendi. Bu okullarda 2013-2014 eğitim öğretim yılında ise 4 bin 373 öğrenci eğitim almakta ve yaklaşık 20 milyon lira ödeme yapılması planlanıyor.

Bu uygulama ile mesleki ve teknik eğitimde kalitenin yükseltilmesi, iş gücü piyasasına nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi, organize sanayi bölgelerinin üretim altyapısının eğitim ortamı ile bütünleşmesi ve istihdamın artırılması hedefleniyor.

> Türkiye'deki özel okul sayısı bin 396

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2014 yılında ulaşmayı hedeflediği özel okul sayısına 2013 yılı itibariyle ulaştı. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 885 olan özel ortaöğretim kurum sayısı bu yıl itibariyle bin 396’ya çıktı.

MEB Stratejik Planında, 2014 yılı sonuna kadar özel sektörün finansal gücünden faydalanmak üzere özel öğretim kurumlarının eğitim sistemi içindeki payının okul sayısına göre yüzde 9’a, öğrenci sayısına göre de yüzde 5’e çıkarılması hedefi yer aldı. Bakanlık okul sayısı ile ilgili hedeflerine 2013 yılında ulaştı.

MEB verilerine göre, 2002-2003 eğitim öğretim yılında özel okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam öğrenci sayısına oranı yüzde 1,6 iken bu oran 2013-2014 eğitim öğretim yılında  4,1, örgün eğitim içerisindeki özel okul sayılarının toplam okul sayılarına oranı ise yüzde 9 oldu.

Son yıllarda özel okul açılışında önemli bir artış kaydedildi. 2011-2012 eğitim öğretim yılında 885 olan özel ortaöğretim kurum sayısı 2012-2013 eğitim öğretim döneminde bin 33 iken 2013-2014 yılında bu sayı bin 396'ya ulaştı.

Türkiye’de, halen 494 özel Anadolu lisesi, 215 özel fen lisesi, 86 hazırlık sınıfı bulunan özel Anadolu lisesi, 83 özel genel lise, 58 özel akşam lisesi ve 11 Özel Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bulunuyor.

En fazla artış meslek liselerinde

Özel ortaöğretim kurumları arasında en fazla artış özel meslek liselerinde gözlendi. Özel mesleki ve teknik lisesi sayısı 2011-2012 yılında 45 iken, 2013-2014 eğitim öğretim yılında ise 416 oldu.

Özel mesleki ve teknik liselerinin sayılarının artmasında Temmuz 2012’de 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda değişiklik yapılması etkili oldu. Bu değişiklikle organize sanayi bölgelerinde açılan mesleki ve teknik eğitim okullarında öğrenim gören öğrenciler için Maliye Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen tutarda, MEB bütçesinden özel okullara eğitim ve öğretim desteği yapılabilmesine imkan sağlandı.

Destekten, ocak ayı itibariyle organize sanayi bölgelerinde açılan özel meslek ve teknik liseleri yararlandı. 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında 10 mesleki ve teknik eğitim alanında, 2013-2014 eğitim ve öğretim yılında ise 12 mesleki ve teknik eğitim alanımda öğrenim gören öğrencilere destek verildi. Ayrıca bu okullarda öğrenim gören 9. sınıf öğrencileri için de eğitim öğretim desteği ödemeleri yapılmaya devam ediliyor.

Meslek lisesi öğrencilerine destekte artış

Bakanlığa bağlı olarak organize sanayi bölgelerinde açılan özel mesleki ve teknik okullarına, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılı şubat ve haziran aylarında bin 130 öğrenci için 4 milyon 618 bin 375 lira ödendi. Bu okullarda 2013-2014 eğitim öğretim yılında ise 4 bin 373 öğrenci eğitim almakta ve yaklaşık 20 milyon lira ödeme yapılması planlanıyor.

Bu uygulama ile mesleki ve teknik eğitimde kalitenin yükseltilmesi, iş gücü piyasasına nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi, organize sanayi bölgelerinin üretim altyapısının eğitim ortamı ile bütünleşmesi ve istihdamın artırılması hedefleniyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 02 Ocak 2014 13:10

Gösterim: 3796


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.