Gerçek mutluluğa nasıl ulaşılır?
- Ayrıntılar
- Kategori: Gündem
- Perşembe, 28 Şubat 2013 08:39 tarihinde oluşturuldu
Özgür Bolat’ın, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinden…
Gerçek mutluluk deyince hemen insanın aklına şu soru geliyor?
Sahte mutluluk da mı var?
Para, statü, mevkii, mal, mülk başlangıçta bir mutluluk sağlıyor ama etkisi çabuk geçiyor. Yani, sahte bir mutluluk sağlıyor. Peki, gerçek mutluluğa nasıl ulaşılır?
Bunun özünde ‘kabul’ var.
Daha önceki bir yazımda ‘kabul görmeden’ bahsetmiştim (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21928053.asp).
Şimdi de diğer boyutundan bahsedeceğim: kabul etmeden.
Kabul etmek, insanın mutluluğu için önemli bir koşul. Nasıl mı?
KABUL ETME NASIL MUTLULUK SAĞLIYOR?
‘The Art of Choosing’ (Seçme Sanatı) kitabının yazarı Sheena Iyengar Hindistan’da görücü usuluyle evlenen ile aşk evliliği yapan çiftleri karşılaştırıyor.
Aşk evliliği yapan çiftler başlangıçta daha mutlu iken, zaman geçtikçe mutluluk dereceleri düşüyor. Ama görücü usuluyle evlenen çiftler zaman geçtikçe daha mutlu oluyor.
Nasıl oluyor da eşlerini düğünde gören çiftler daha mutlu olabiliyor?
Çünkü boşanmanın hoşgörülmediği toplumlarda, ne olursa olsun eşini olduğu gibi kabul etmek şart.
Bu kabul de mutluluk getiriyor.
BİR ARAŞTIRMA
Bu bulgu laboratuvar ortamında da bilimsel olarak ispatlanıyor.
‘Stumpling upon happiness’ (Mutluluğa Rastlamak) kitabının yazarı Harvard profesörü Daniel Gilbert bir deneyde öğrencilere iki tane fotoğraf çektiriyor.
Deney sonunda fotoğrafların bir tanesini seçmelerini, diğerini de bırakmalarını istiyor.
Bu safhadan sonra öğrenciler iki gruba ayrılıyor.
Bir gruba seçtikleri fotoğrafı, daha sonra bıraktıkları ile değiştirme hakkı veriyor. Diğer gruba bu hakkı vermiyor.
3 hafta sonra her iki gruba da soruyorlar: ‘Seçtiğiniz fotoğrafı ne kadar sevdiniz?’
Değiştirme hakkı olmayanlar fotoğrafı daha çok seviyor. Neden?
Çünkü seçimlerini kabul etmek zorundalar. Yine görüyoruz ki bir şeyi olduğu gibi kabul etmek, mutluluğu artırıyor.
DOĞAYA KARŞI TUTUM
Kabulun önemini hayatımızda da gözlemleyebiliriz.
Örneğin, biz asla şu nehir biraz daha kısa olsaydı ya da şu gökkuşağı biraz daha sağ tarafta olsaydı, demeyiz. Doğayı olduğu gibi kabul ederiz.
Aynı şekilde iç motivasyonlu dindarlar da hayatı olduğu gibi kabul ettiği için daha mutlu.
(Cennet ve cehennem korkusundan dolayı ibadet yapanlar dış odaklı oluyor.)
Aslında insanları da olduğu kabul etsek, mutluluğumuz ikiye katlanır.
YARGI MUTLULUĞUN DÜŞMANI
Mutluluk kabule bağlıysa, kabulün düşmanı da yargı.
Yargıladığımız şeyler bizim için hep endişe kaynağıdır. Çünkü yargılıyorsak, onu olduğu gibi kabul edemeyiz. Bu da bize mutsuzluk verir.
Kendilerini olduğu gibi kabul edenler her zaman daha mutlu. Örneğin, sürekli kendilerini ve başkalarını yargılayan mükemmelliyetçiler, çok daha az mutlu oluyor.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
-
3 ve 4. Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumları kapılarını açmaya hazırlanıyor
-
‘Kadın eğitimcilerin liderlik ettikleri okullarda başarı oranları artış gösteriyor’
-
‘Geleceğin eğitiminde kadınlar sistemin şekillendiricileri ve dönüştürücüleri olacak’
-
‘Bakanlığın destekleyici politikalarıyla eğitimde kadın yönetici sayısı artıyor’
-
Prof. Dr. İrfan Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı görevinden ayrıldı
-
Final 45. yılında eğitimin geleceğini şekillendirmeye devam ediyor
-
DAS Akademie, insan kaynakları uygulamaları ile fark yaratıyor!
-
Özel okullarımızın sesi duyulmalı, haklı taleplerimiz değerlendirilmeli!
-
YETEV ve Boğaziçi Üniversitesi Montessori Eğitiminde öğretmenlere yeni kapılar açacak
-
Eğitimin farklı ‘SES’leri Antalya’da buluştu