banner

Final okul öncesinden başlayarak yaşama hazırlıyor




“Yaşam becerisi yüksek bireyler yetiştirmek” hedefiyle eğitim süreçlerini planlayan Final Okulları, okul öncesi kurumlarında da aynı hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. “Biz Final Okulları olarak eğitim alanında dünyadaki tüm gelişmeleri ve yenilikleri yerinde görerek takip ediyoruz.” diyen Final Okulları Okul Öncesi Eğitim Koordinatörü Emine Eren, dünyada uygulanan okul öncesi eğitim programlarını sentezleyerek, Final’in okul öncesi eğitim programlarını hazırladıklarını söylüyor.

emine_eren_finalOkul öncesi eğitimin çocuklara sağladığı yararlar hakkında neler söyleyebilirsiniz? Okul öncesi eğitime en uygun başlama yaşı kaçtır?
Okul öncesi eğitim 3–6 yaş arasındaki çocukların eğitimini kapsar. Okul öncesi eğitimle çocuk, yaşamındaki asgari bilgi, beceri, tutum ve davranışları kazanarak, zekâsını ve yeteneklerini geliştirir. Gelişimin oldukça hızlı olduğu bu dönemde verilen eğitim, daha sonraki eğitim basamakları için hazır bulunuşluk sağlayarak çocuğun yaşamda kendini gerçekleştirmesine yardımcı olur.
Araştırmalar, çocukların 18 yaşına kadar olan okul başarılarının %33’nün 0–6 yaş arası alınan eğitime bağlı olduğunu gösterir. Ayrıca çocuk, 17 yaşına kadar olan zihinsel (bilişsel) gelişiminin %50’sini 0–4 yaş arasında, %30’unu 4–8 yaş arasında, %20’sini ise 8 yaşından sonra tamamlar. Çocukların bu yaş aralıklarında aldığı eğitim gelişimin sürekli olması nedeniyle daha da büyük önem kazanmaktadır.
Okul öncesi eğitime ne kadar erken yaşta başlanılırsa eğitimin birey üzerinde etkisi o oranda artmaktadır. Örneğin; çocukların 2 yaşından itibaren oyun gruplarına dâhil olması eğitimciler tarafından istenilen bir durumdur. Ancak evde çocuğa yeteri kadar zaman ayrılıyor ve çocukla ilgileniliyorsa anaokuluna başlamak için 4 yaş beklenebilir. Ancak anaokuluna başlama yaşı her ne olursa olsun 4 yaşı geçmemelidir. Çünkü okul öncesi dönemde çocukların bir üst eğitim seviyesine (ilkokula) hazırlanma, sosyalleşme, arkadaş ve bir gruba ait olma ihtiyacı için bu sınır büyük önem taşımaktadır.

Okul öncesi eğitimde son dönemde öne çıkan yaklaşımlar ve bu konuda değerlendirmeleriniz nelerdir?
Ülkemizde son yıllarda okul öncesi eğitimde, Çoklu Zekâ, Tam Öğrenme, Montessori, Reggio Emilia, Waldorf, High Scope… gibi kuram, metot ve yaklaşımlar öne çıkmaktadır. Ülkemizde öne çıkmaya başlayan bu metot ve yaklaşımların bir kısmı dünyada 1900’lü yıllardan beri bilinmekte ve uygulanmaktadır. Okul öncesi eğitimine yönelik farkındalığın artmasını ve bu konuda atılan adımları çok önemsiyorum. Bu kuramlara ve yaklaşımlara uygun metotları uygulayacak öğretmenlerin donanımı ve yeterliliği de önemsediğim bir diğer konu. Çünkü öğretmenin donanımı ve kuramsal bilgisi yeterli düzeye gelmeden öğretmene eğitim verdirmek birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Eğitimde temel olan; uygun eğitim programına göre hazırlanmış eğitim ortamı ve materyallerinin hazır olması, hazırlanan ve planlanan eğitime göre eğitim verebilecek öğretmenlerin yetiştirilmesidir.

final_okul_oncesiFinal Okulları okul öncesi eğitimde hangi yöntemleri uyguluyor?
Biz Final Okulları olarak eğitim alanında dünyadaki tüm gelişmeleri ve yenilikleri yerinde görerek takip ediyoruz. MEB’in Okul Öncesi Programı’ndan, MEB Okul Öncesi Rehberlik Programı’ndan, MEB Okul Öncesi Aile Destek Programları’ndan yararlanarak Final Okulları’nın vizyonuna uygun eğitim programını hazırlıyoruz. Hazırladığımız eğitim programında çocukların yeteneklerini ortaya çıkaran “Gardner’in Çoklu Zekâ Kuramı”nı, her çocuğu ayrı bir birey olarak kabul eden, “Dünyadaki herhangi bir kişinin öğrenebileceği her şeyi herkes öğrenebilir.” ilkesini temel alan Bloom’un Öğrenme Kuramı’nı; çocukların toplumsal ve duyuşsal gelişimlerini destekleyen ‘’Montessori Metodu’’nu; çocukların sorumluluk duygusunu ve karar verme becerilerini geliştiren ‘’High Scope’’ ve duvarsız bir eğitim için ‘’Reggio Emilia’’ yaklaşımlarını kullanıyoruz. Bütün bu kuram ve yaklaşımları sentezleyerek ‘’Piaget’nin Gelişim Dönemleri’’ni de göz önünde bulundurarak Final Okulları’na uygun okul öncesi programımızı oluşturup uyguluyoruz.

YABANCI DİL AĞIRLIĞI EN AZ YÜZDE 25 OLMALIDIR
Okul öncesi kurumlarınızda yabancı dil ağırlığı nedir? Yabancı dil konusunda öğretmenlerinizi nasıl seçiyorsunuz?
Final Okullarında, okul öncesi eğitimden itibaren dil öğrenimine büyük önem veriyoruz. Çünkü erken yaşlarda dil öğreniminin doğru bir metot ile yapılması çocuğun daha sonraki yaşlarda dil eğitimine daha kolay adapte olmasını sağlayacaktır. Dil öğrenimini programlarken bütüncül bir yaklaşım uyguluyoruz. Ana dil ve yabancı dil kazanımlarını çocuğun dil gelişiminde olması gereken kazanımlarla bütünleştiriyoruz. Örneğin; tema ilkbahar mevsimiyse mevsimle ilgili kavramları hem Türkçe dil öğreniminde hem de İngilizce öğreniminde veriyoruz. Okul Öncesi eğitimde İngilizce, haftalık saatin en az % 25’ini kapsamalıdır.
Yabancı dil öğretmenlerimizi seçerken yabancı dile hâkim olmasının yanında akademik donanımına, sınıf yönetimine, güler yüzlü olmasına, çocukları sevmesine, öğrenmeye açık olmasına, takım çalışmasına uygun özellikler göstermesine dikkat ediyoruz. Dil öğrenimini istediğimiz seviyeye çıkarmak ve uluslararası standartlarda öğretmen yetiştirmek için öğretmen eğitimleri yapıyoruz.

Okul Öncesinde sınıf dışı etkinliklerin önemi nedir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eğitim denilince ilk akla gelen yer “okul”dur. Okulda eğitim bir program çerçevesinde yapılır. Günümüzde okuldaki eğitime ek olarak çocukların yaşam deneyimi kazandığı, keşfederek öğrendiği, çevre olanaklarından yararlandığı sınıf dışı etkinlikler de yapılmaktadır. Bu gerçeğin farkındalığıyla Final Okulları olarak okul öncesi eğitimden başlayarak sınıf dışı etkinlikleri çok önemsiyoruz. Okullarımızın en temel hedeflerinden biri ‘’yaşam başarısı yüksek bireyler yetiştirmek’’ olduğundan öğrencilerimizin yaşama dair deneyim kazanması için sınıf dışı etkinlikleri programlarımıza yerleştiriyor, okulumuzun bulunduğu çevre olanaklarını da dikkate alıyoruz. Sınıf dışı eğitim etkinlikleriyle çevrede gözlem ve inceleme yapma, sportif etkinliklerde bulunma, yerinde ve yaşayarak öğrenme sağlıyoruz. Ekmeğin nasıl yapıldığını anlatırken bir ekmek fırınına gidiyoruz ya da alışveriş yapılırken dikkat edilecek noktaları anlattıktan sonra her çocuğumuza bir bütçe belirleyip alışveriş yaptırıyoruz. Böylelikle her şeyi yerinde görmelerini ve öğrendikleriyle pekiştirmelerini sağlıyoruz. Ayrıca sanat, oyun, kitap okuma vb. gibi etkinliklerimizi açık havada yapmaya özen gösteriyoruz.

FİNAL OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİ NASIL SEÇİYOR?
Öğretmenin niteliği okul öncesi eğitimde kaliteyi belirleyen temel öğelerden biri. Öğretmen kadronuzu oluştururken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı? Öğretmenlerinize hizmet içi eğitimler düzenliyor musunuz? Burada ne gibi eğitimler veriliyor?
Kesinlikle, eğitimde kaliteyi etkileyen en önemli unsurlardan biri öğretmendir. Final Okulları olarak tüm eğitim-öğretim kademelerinde öğretmen seçimine son derece dikkat ediyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi öğretmenin çocukları ve gençleri sevmesini önemsiyoruz. Bunun yanı sıra insan ilişkilerinde güvenilir, dürüst olması da aradığımız kriterler arasında yer alıyor. Ayrıca öğretmenden temel akademik yeterliliğinin yanında etik davranışlara sahip, öğrenmeye, gelişmeye açık olmasını da bekliyoruz. Öğretmenin işbirliği ve takım çalışmasına yatkın, kendine ve diğer insanlara saygılı, güvenilir, eğitimde yeniliklere ve gelişmelere açık bir yapıya sahip olmasını istiyoruz.
Öğretmenlerimizin kişisel gelişimini ve mesleki yeterliliklerinin desteklenmesi için eğitimler planlıyoruz ve planladığımız bu eğitimleri yıl boyunca uyguluyoruz. Alanında yetkin, akademik kariyer yapmış hocalarımızla bu eğitimleri gerçekleştiriyoruz. Eğitimlerin sonunda ise mutlaka değerlendirme süreçleri planlıyoruz.

Okul öncesi eğitim konularında üniversitelerle iş birlikleriniz var mı? Varsa nasıl bir ortak çalışma yürütüyorsunuz?
Final Okulları olarak eğitimde yenilikleri takip etmek, öğretmenlerimizin eğitimi ve eğitim danışmanlığı almak için üniversitelerin eğitim fakülteleri ile işbirliği yapmaktayız. Final Okulları’nın danışmanı kıymetli hocamız Doğan Cüceloğlu önderliğinde öğretmenlerimizin kişisel gelişimleri ve mesleki yeterlilikleri ile ilgili eğitim almasını planlamaktayız.

Türkiye’de okul öncesi eğitiminin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alanda önerileriniz nelerdir?
Türkiye’de okul öncesi eğitim son yıllarda önemli yollar kat etti. Avrupa Birliği’ne girme süreci çalışmalarına paralel olarak programlarda yenilemeler ve eğitim kademeleri arasında bütünsel bir yaklaşım benimsenerek eğitimin devamlılığı sağlandı. 2006 yılında değişen okul öncesi programı 2012 yılında tekrar yenilendi. Son yıllarda ailelerin ve eğitimcilerin okul öncesi eğitime ilgileri ve okul sayıları çok arttı. Bütün bu güzel gelişmeler yanında ‘’mış’’gibi yapan okullar da çoğalmaya başladı. Bu nedenle ailelerin söylediğim noktalara dikkat ederek okul seçmelerini öneriyorum. Bütün bu güzel gelişmelerin, tüm çocukların okul öncesi eğitimi almalarına ve ülkemizde %100 okullaşma oranının gerçekleşmesine vesile olmasını temenni ediyorum.
Eğitime gönül vermiş tüm meslektaşlarıma, çocuklarla ilgilenen herkese ve çocukları için çaba sarf eden tüm velilerimize sevgilerimi sunarım. Çocukların eğitimi onları sevmek ve sevildiğini onlara hissettirmekle, yaşamlarında var oluşlarını gerçekleştirmekle başlar. Sözlerimi benim de eğitimimde önemli katkısı olan Sayın Doğan Cüceloğlu ‘nun “Korku Kültürü” kitabından bir alıntı ile bitirmek isterim: ‘’Bir insanın mutluluğu için en iyisinin olmasına olanak sağlamak, onu sevmek demektir. Sevgi bir eylemdir ve amacı o insanın mutlu olması için onu geliştirmektir. Her insan sevilmek, sevildiğini bilmek ister.’’

VELİLER, OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMU SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Veliler, okul öncesi eğitim kurumunu seçerken okulun kurumsal bir kimliğinin olmasına ve eğitim anlamında oturmuş bir sisteminin olmasına dikkat etmeliler. Seçecekleri okulun eğitim programını, eğitim ortamını ve eğitim materyallerini mutlaka sorgulamalılar. Eğitimi gerçekleştirecek, bu organizasyonu sağlayacak olan sınıf ve branş öğretmenleri hakkında bilgi sahibi olmalılar. Veliler okul seçerken öğrenciye de öğrenme sorumluluğu veren, öğrenciyi merkeze alan, öğrencinin etkin katılımını öngören okullara yönelmeliler. Ayrıca okulların öğrencinin ihtiyacına uygun eğitim teknolojisi kullanıp kullanmadıklarına dikkat etmeliler. Bütün bunları yaparken çocukların gelişim alanlarını (bilişsel, sosyal-duygusal, dil, motor, öz bakım ) desteklemeye yönelik, çocukların doyasıya oyun oynamalarını sağlayacak, programların ve sınıf dışı etkinliklerin olmasını; eğitimin merak etmeyi, keşfederek öğrenmeyi, hayal kurmayı, yaratıcılığı artırıp artırmadığını sorgulamalılar. Son olarak okulun yemek ve servis hizmetlerine dair de kesin bilgi almalarını ve okulun eve çok uzak olmamasına dikkat etmelerini öneriyorum.
‘’Çocuklar öğrenmek isterler. Doğuştan var olan öğrenme gereksinimleri engellenip baskılanmadıkça da öğrenirler. Amaç bu gereksinimlerini uyarıp, ön plana çıkarmaktır.’’
M. Montessori

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.