Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
2016 – 2017 TEOG sınav sonuçlarına göre Türkiye’nin en başarılı ilk 50 okulunun listesi açıklandı. Bu listeye göre 18 bin ortaokulun katıldığı sınavda Bilfen, 15 ortaokulunun tamamı ile listede ilk 20 arasında yerini aldı.
Geçen öğretim yılında da 8.sınıflarından 1145 mezun veren Bilfen Ortaokulları, 120 soruda 118. 50 doğru cevap ortalaması ile her yıl olduğu gibi yine orta öğretim geçiş sınavlarında çok başarılı bir sonuç elde etmişti.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylı kendine özgü programını eş zamanlı olarak tüm okullarında uygulayan Bilfen, İstanbul, Ankara, Kayseri, İskenderun, Antalya, İzmir ve Bursa’da de yer alan toplam 15 ortaokulu ile Türkiye’nin en başarılı okullar listesinde ilk 20 okul arasında yerini alan Bilfen “Kazananların Okulu” olmaya devam ediyor.
Listenin ilk 5 sırasında; 494,59 YEP ortalaması ile Bilfen İzmir Bornova İlköğretim Kurumu birinci, 493,33 YEP ortalaması ile Bursa Bilfen İlköğretim Kurumu ikinci, 492,94 YEP ortalaması ile Bilfen Antalya İlköğretim Kurumu üçüncü, 492,82 YEP ortalaması ile Bilfen Ankara Çayyolu İlköğretim Kurumu dördüncü, 492,44 YEP ortalaması ile Bilfen Halkalı İlköğretim Kurumu beşinci sırada yer alıyor.

Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2016 – 2017 TEOG sınav sonuçlarına göre Türkiye’nin en başarılı ilk 50 okulunun listesi açıklandı. Bu listeye göre 18 bin ortaokulun katıldığı sınavda Bilfen, 15 ortaokulunun tamamı ile listede ilk 20 arasında yerini aldı.
Geçen öğretim yılında da 8.sınıflarından 1145 mezun veren Bilfen Ortaokulları, 120 soruda 118. 50 doğru cevap ortalaması ile her yıl olduğu gibi yine orta öğretim geçiş sınavlarında çok başarılı bir sonuç elde etmişti.
Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylı kendine özgü programını eş zamanlı olarak tüm okullarında uygulayan Bilfen, İstanbul, Ankara, Kayseri, İskenderun, Antalya, İzmir ve Bursa’da de yer alan toplam 15 ortaokulu ile Türkiye’nin en başarılı okullar listesinde ilk 20 okul arasında yerini alan Bilfen “Kazananların Okulu” olmaya devam ediyor.
Listenin ilk 5 sırasında; 494,59 YEP ortalaması ile Bilfen İzmir Bornova İlköğretim Kurumu birinci, 493,33 YEP ortalaması ile Bursa Bilfen İlköğretim Kurumu ikinci, 492,94 YEP ortalaması ile Bilfen Antalya İlköğretim Kurumu üçüncü, 492,82 YEP ortalaması ile Bilfen Ankara Çayyolu İlköğretim Kurumu dördüncü, 492,44 YEP ortalaması ile Bilfen Halkalı İlköğretim Kurumu beşinci sırada yer alıyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 08 Şubat 2018 15:43
Gösterim: 3250
2018 Yılı Performans Programı’nı açıklayan Milli Eğitim Bakanlığ’nın çalışmasına göre özel okullara giden öğrencilere verilen destek miktarı 1 milyar 278 milyon 684 bin liraya çıkarıldı. 2018 yılında teşviklerden 340 bin öğrencinin yararlanması hedefleniyor.
MEB, 2018 Yılı Performans Programı çalışmasını yayınladı. Buna göre 2018’de okul öncesinde özel öğretimin payının yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20’ye yükseltilmesi planlanıyor. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzenlenecek etkinlikler için 3 milyondan fazla gider öngörülüyor. En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Programdan öne çıkan 2018 hedefleri şöyle:
ÖZEL ÖĞRETİMİN PAYI TÜM DÜZEYLERDE ARTILACAK
- Bu yıl özel okula giden öğrencilere verilecek teşvikler için 1 milyar 278 milyon 684 bin lira ayırılacak ve 340 bin öğrenci bundan faydalanacak. Organize sanayi bölgeleri ve dışında okuyan özel mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine verilecek teşvik miktarı ise 230 milyon 340 bin lira olacak. Tüm eğitim düzeylerinde özel eğitimin payı artırılacak. Bu okul öncesi için yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20 olarak belirlendi.
- İlkokulda 2016’da 94.87 olan ve geçen yıl 91.16’ya düşen net okullaşma oranı, bu sene tüm kademelerde yüzde 100’e çıkarılacak. Bu oran geçen yıl ortaokullarda 95.68, liselerde 82.54’tü. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) düzeyinde okullaşma oranları incelenecek ve analizi de yapılacak. Amaca ulaşmak için dezavantajlı gruplara parasız yatılılık ve burslar, eğitimci eğitimleri, taşımalı eğitim yapılması ve bundan yararlanan öğrencilere verilecek öğle yemeği, engelli öğrencilerin desteklenmesi, ücretsiz ders kitabı dağıtımı gibi 12 çalışmaya ise 8 milyar 595 milyon 309 bin 134 lira ayrılması planlanıyor.
OKUL ÖNCESİ İÇİN 40 MİLYON TL
MEB, okul öncesi eğitimim yaygınlaştırılması için, 2018’de yeni hazırlanan materyallerin dağıtımını yapacak, kırtasiye malzemesi ve eğitim materyali verecek, farkındalığı artırmak için yerel yöneticilerle bilgilendirme toplantıları yapacak, engeli çocuklar için kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projesi yürütülecek. Toplamda tüm bunlar için 40 milyon 276 bin 670 TL ayrılacak.
- En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Bunun için ilkokul ve ortaokullarda 20 gün ve üzeri devamsızlık sebeplerini araştırmak için bu oranın yüksek olduğu ilk 10 şehre saha ziyareti yapılacak ve çalışma raporu hazırlanacak, tedbirler alınacak. Bunlar için düşünülen harcama ise 24 bin 150 lira.
SANAT, KÜLTÜR, BİLİM FAALİYETLERİNE 16 MİLYON
2018’de öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlerine katılımının artırılması da hedefini gerçekleştirmek için bakanlığın öngördüğü bütçe miktarı 16 milyon 264 bin 200 lira oldu. Bunun 3 milyon 600 bin lirasının ‘İllerin sosyal etkinlik haritası’na, 1 milyon 686 bin 970 lirasının ‘özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel ve grup çalışmaları yapabilecekleri ortamları hazırlamak ve yaptıkları eserleri sergilemeye’, 2 milyon 727 bin lirasının özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin rehberlik ve yönlendirilmesinde niteliği artırmaya, 2 milyonunun 2018’de yapılacak ‘Uluslararası 12. MEB Robot Yarışması’na, 1 milyonunun ‘81 İlde 81 Okula Spor Malzemesi ve Yatılı Bölge Ortaokullarına Eşofman Bağışı İş Birliği Protokolü’ne harcanması planlanıyor. Sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sayısını ve çeşidi ile birlikte öğrencilerin bu faaliyetlere katılımını ve farkındalığını arttırma çalışmalarına 157 bin 520 lira, ‘Okulum Türkiye’ projesine ise 789 bin 650 lira ayrılması hedefleniyor.
DİNİ ETKİNLİKLERE 3 MİLYON
Aynı hedef kapsamında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesinde Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğinde organize edilecek ‘Yaz Eğitim Etkinlikleri’nin 2018’de 30 ayrı merkezde düzenlenmesi düşünülüyor. 2 bin öğrencinin 15 gün süreyle etkinliklere katılması öngörülürken, bu faaliyet için bakanlık 1 milyon 773 bin 500 bin lira bütçe belirledi, bunun 500 bin lirasının Türkiye Diyanet Vakfı tarafından, 1 milyon 273 bin 500 lirasının da MEB bütçesinden finanse edilmesi planlanıyor.
Ayrıca yine Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde ‘Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hutbe ve Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Kırk Hadis Etkinlik ve Yarışmaları’ için 50 bin, ‘Dinî Kavramlar Kitapçığı ve Etkinliği’ için 37 bin 800 lira kaynak ayrıldı. İmam hatip ortaokulları ve liselerinde uygulanan ve tahminen 500 okulu kapsayacak ‘Dost Kitaplar Dost Öğrenciler Kitap Okuma Etkinliği’ için 1 milyon lira gerektiği belirtildi. Bunun 500 bin lirasının sivil toplum kuruluşlarından, 500 bin lirasının da bakanlık bütçesinden karşılanması düşünülüyor. Böylece dini etkinlikler için bakanlık bütçesinden ayrılan ödenek tutarı 2milyon 221 bin 300 lira oldu, bütçe dışı kaynaklarla bu 3 milyon 221 bin 300 lirayı buldu.
PROJE İMAM HATİP LİSELERİNE 1.3 MİLYONLUK DESTEK KURSU
Geçmiş yıllarda, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenciler için açılan destekleme ve yetiştirme kursları devam edecek. Bunların sadece üniversite sınavları için değil, öğrencilerin derslerdeki başarılarını artırmalarına da katkıda bulunacağı düşüncesinden hareketle, akademik başarıyı arttırmak için tüm proje Anadolu imam hatip liselerinde destekleme ve yetiştirme kurslarının açılması planlanıyor. Bu kursların açılacağı her okula 10 bin TL maliyet hesabı yapılırken, toplam 133 proje Anadolu imam hatip lisesine destekleme kursları için 1 milyon 330 bin lira kaynak aktarımı hedefleniyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2018 Yılı Performans Programı’nı açıklayan Milli Eğitim Bakanlığ’nın çalışmasına göre özel okullara giden öğrencilere verilen destek miktarı 1 milyar 278 milyon 684 bin liraya çıkarıldı. 2018 yılında teşviklerden 340 bin öğrencinin yararlanması hedefleniyor.
MEB, 2018 Yılı Performans Programı çalışmasını yayınladı. Buna göre 2018’de okul öncesinde özel öğretimin payının yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20’ye yükseltilmesi planlanıyor. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzenlenecek etkinlikler için 3 milyondan fazla gider öngörülüyor. En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Programdan öne çıkan 2018 hedefleri şöyle:
ÖZEL ÖĞRETİMİN PAYI TÜM DÜZEYLERDE ARTILACAK
- Bu yıl özel okula giden öğrencilere verilecek teşvikler için 1 milyar 278 milyon 684 bin lira ayırılacak ve 340 bin öğrenci bundan faydalanacak. Organize sanayi bölgeleri ve dışında okuyan özel mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine verilecek teşvik miktarı ise 230 milyon 340 bin lira olacak. Tüm eğitim düzeylerinde özel eğitimin payı artırılacak. Bu okul öncesi için yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20 olarak belirlendi.
- İlkokulda 2016’da 94.87 olan ve geçen yıl 91.16’ya düşen net okullaşma oranı, bu sene tüm kademelerde yüzde 100’e çıkarılacak. Bu oran geçen yıl ortaokullarda 95.68, liselerde 82.54’tü. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) düzeyinde okullaşma oranları incelenecek ve analizi de yapılacak. Amaca ulaşmak için dezavantajlı gruplara parasız yatılılık ve burslar, eğitimci eğitimleri, taşımalı eğitim yapılması ve bundan yararlanan öğrencilere verilecek öğle yemeği, engelli öğrencilerin desteklenmesi, ücretsiz ders kitabı dağıtımı gibi 12 çalışmaya ise 8 milyar 595 milyon 309 bin 134 lira ayrılması planlanıyor.
OKUL ÖNCESİ İÇİN 40 MİLYON TL
MEB, okul öncesi eğitimim yaygınlaştırılması için, 2018’de yeni hazırlanan materyallerin dağıtımını yapacak, kırtasiye malzemesi ve eğitim materyali verecek, farkındalığı artırmak için yerel yöneticilerle bilgilendirme toplantıları yapacak, engeli çocuklar için kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projesi yürütülecek. Toplamda tüm bunlar için 40 milyon 276 bin 670 TL ayrılacak.
- En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Bunun için ilkokul ve ortaokullarda 20 gün ve üzeri devamsızlık sebeplerini araştırmak için bu oranın yüksek olduğu ilk 10 şehre saha ziyareti yapılacak ve çalışma raporu hazırlanacak, tedbirler alınacak. Bunlar için düşünülen harcama ise 24 bin 150 lira.
SANAT, KÜLTÜR, BİLİM FAALİYETLERİNE 16 MİLYON
2018’de öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlerine katılımının artırılması da hedefini gerçekleştirmek için bakanlığın öngördüğü bütçe miktarı 16 milyon 264 bin 200 lira oldu. Bunun 3 milyon 600 bin lirasının ‘İllerin sosyal etkinlik haritası’na, 1 milyon 686 bin 970 lirasının ‘özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel ve grup çalışmaları yapabilecekleri ortamları hazırlamak ve yaptıkları eserleri sergilemeye’, 2 milyon 727 bin lirasının özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin rehberlik ve yönlendirilmesinde niteliği artırmaya, 2 milyonunun 2018’de yapılacak ‘Uluslararası 12. MEB Robot Yarışması’na, 1 milyonunun ‘81 İlde 81 Okula Spor Malzemesi ve Yatılı Bölge Ortaokullarına Eşofman Bağışı İş Birliği Protokolü’ne harcanması planlanıyor. Sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sayısını ve çeşidi ile birlikte öğrencilerin bu faaliyetlere katılımını ve farkındalığını arttırma çalışmalarına 157 bin 520 lira, ‘Okulum Türkiye’ projesine ise 789 bin 650 lira ayrılması hedefleniyor.
DİNİ ETKİNLİKLERE 3 MİLYON
Aynı hedef kapsamında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesinde Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğinde organize edilecek ‘Yaz Eğitim Etkinlikleri’nin 2018’de 30 ayrı merkezde düzenlenmesi düşünülüyor. 2 bin öğrencinin 15 gün süreyle etkinliklere katılması öngörülürken, bu faaliyet için bakanlık 1 milyon 773 bin 500 bin lira bütçe belirledi, bunun 500 bin lirasının Türkiye Diyanet Vakfı tarafından, 1 milyon 273 bin 500 lirasının da MEB bütçesinden finanse edilmesi planlanıyor.
Ayrıca yine Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde ‘Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hutbe ve Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Kırk Hadis Etkinlik ve Yarışmaları’ için 50 bin, ‘Dinî Kavramlar Kitapçığı ve Etkinliği’ için 37 bin 800 lira kaynak ayrıldı. İmam hatip ortaokulları ve liselerinde uygulanan ve tahminen 500 okulu kapsayacak ‘Dost Kitaplar Dost Öğrenciler Kitap Okuma Etkinliği’ için 1 milyon lira gerektiği belirtildi. Bunun 500 bin lirasının sivil toplum kuruluşlarından, 500 bin lirasının da bakanlık bütçesinden karşılanması düşünülüyor. Böylece dini etkinlikler için bakanlık bütçesinden ayrılan ödenek tutarı 2milyon 221 bin 300 lira oldu, bütçe dışı kaynaklarla bu 3 milyon 221 bin 300 lirayı buldu.
PROJE İMAM HATİP LİSELERİNE 1.3 MİLYONLUK DESTEK KURSU
Geçmiş yıllarda, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenciler için açılan destekleme ve yetiştirme kursları devam edecek. Bunların sadece üniversite sınavları için değil, öğrencilerin derslerdeki başarılarını artırmalarına da katkıda bulunacağı düşüncesinden hareketle, akademik başarıyı arttırmak için tüm proje Anadolu imam hatip liselerinde destekleme ve yetiştirme kurslarının açılması planlanıyor. Bu kursların açılacağı her okula 10 bin TL maliyet hesabı yapılırken, toplam 133 proje Anadolu imam hatip lisesine destekleme kursları için 1 milyon 330 bin lira kaynak aktarımı hedefleniyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Şubat 2018 14:31
Gösterim: 2835
FMV Ayazağa Işık Lisesi IB Diploma Programı öğrencisi, CAS projesi kapsamında engelli hayvanlar için protez bacak yapıyor. 3D yazıcı aracılığıyla bir protez üreten Kerem Topalismailoğlu, klasik proteze göre daha az maliyetli ve hareketli olan bu ürünle engelli hayvanların hayatını iyileştirmeyi amaçlıyor.
FMV Ayazağa Işık Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden Kerem Topalismailoğlu, IB Diploma Programı çerçevesinde engelli hayvanlar için “For Power Paws” adını verdiği önemli bir CAS projesi başlattı.
Creativity (yaratıcılık), Action (etkinlik) ve Service (toplum hizmeti) kelimelerinin ilk harflerinden oluşan, değer merkezli bir eğitim ve öğrenimi amaçlayan CAS'ın temel amacını, öğrencilerin akademik çalışmalar dışında, yaşayarak ve tecrübe kazanarak öğrenmelerini sağlamak oluşturuyor.
IB öğrencisi Kerem Topalismailoğlu’nun bu proje kapsamında hayata geçirdiği, hayvanlara protez takmanın ve çıkarmanın zorluğunu bertaraf edecek şekilde 3D yazıcıda ürettiği protez, ilk olarak leyleklere umut oldu. Göç yolu olan İstanbul’da elektrik tellerine çarparak veya başka sebeplerle ayağı sakatlanan leyleklerin anatomik yapısına uygun olarak, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi iş birliğiyle geliştirilen protez, veterinerlerin yardımıyla ilk kez bir leylek üzerinde uygulandı ve başarılı sonuçlar elde edildi. Kerem, kaza veya yaralanma sonucu bacağını kaybeden hayvanlar için klasik proteze göre daha az maliyetli ve hareketli olan bu ürünle engelli hayvanların hayatını iyileştirmeyi amaçlıyor.
Işıklı öğrenci, bu proje kapsamında engelli hayvanların ihtiyacı olan iyileştirme çalışmalarını, ForPowersPaws adlı instagram sayfasında çok sayıda takipçiyle paylaşıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
FMV Ayazağa Işık Lisesi IB Diploma Programı öğrencisi, CAS projesi kapsamında engelli hayvanlar için protez bacak yapıyor. 3D yazıcı aracılığıyla bir protez üreten Kerem Topalismailoğlu, klasik proteze göre daha az maliyetli ve hareketli olan bu ürünle engelli hayvanların hayatını iyileştirmeyi amaçlıyor.
FMV Ayazağa Işık Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden Kerem Topalismailoğlu, IB Diploma Programı çerçevesinde engelli hayvanlar için “For Power Paws” adını verdiği önemli bir CAS projesi başlattı.
Creativity (yaratıcılık), Action (etkinlik) ve Service (toplum hizmeti) kelimelerinin ilk harflerinden oluşan, değer merkezli bir eğitim ve öğrenimi amaçlayan CAS'ın temel amacını, öğrencilerin akademik çalışmalar dışında, yaşayarak ve tecrübe kazanarak öğrenmelerini sağlamak oluşturuyor.
IB öğrencisi Kerem Topalismailoğlu’nun bu proje kapsamında hayata geçirdiği, hayvanlara protez takmanın ve çıkarmanın zorluğunu bertaraf edecek şekilde 3D yazıcıda ürettiği protez, ilk olarak leyleklere umut oldu. Göç yolu olan İstanbul’da elektrik tellerine çarparak veya başka sebeplerle ayağı sakatlanan leyleklerin anatomik yapısına uygun olarak, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi iş birliğiyle geliştirilen protez, veterinerlerin yardımıyla ilk kez bir leylek üzerinde uygulandı ve başarılı sonuçlar elde edildi. Kerem, kaza veya yaralanma sonucu bacağını kaybeden hayvanlar için klasik proteze göre daha az maliyetli ve hareketli olan bu ürünle engelli hayvanların hayatını iyileştirmeyi amaçlıyor.
Işıklı öğrenci, bu proje kapsamında engelli hayvanların ihtiyacı olan iyileştirme çalışmalarını, ForPowersPaws adlı instagram sayfasında çok sayıda takipçiyle paylaşıyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Ocak 2018 16:33
Gösterim: 1356
2018 Yılı Performans Programı’nı açıklayan Milli Eğitim Bakanlığ’nın çalışmasına göre özel okullara giden öğrencilere verilen destek miktarı 1 milyar 278 milyon 684 bin liraya çıkarıldı. 2018 yılında teşviklerden 340 bin öğrencinin yararlanması hedefleniyor.
MEB, 2018 Yılı Performans Programı çalışmasını yayınladı. Buna göre 2018’de okul öncesinde özel öğretimin payının yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20’ye yükseltilmesi planlanıyor. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzenlenecek etkinlikler için 3 milyondan fazla gider öngörülüyor. En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Programdan öne çıkan 2018 hedefleri şöyle:
ÖZEL ÖĞRETİMİN PAYI TÜM DÜZEYLERDE ARTILACAK
- Bu yıl özel okula giden öğrencilere verilecek teşvikler için 1 milyar 278 milyon 684 bin lira ayırılacak ve 340 bin öğrenci bundan faydalanacak. Organize sanayi bölgeleri ve dışında okuyan özel mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine verilecek teşvik miktarı ise 230 milyon 340 bin lira olacak. Tüm eğitim düzeylerinde özel eğitimin payı artırılacak. Bu okul öncesi için yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20 olarak belirlendi.
- İlkokulda 2016’da 94.87 olan ve geçen yıl 91.16’ya düşen net okullaşma oranı, bu sene tüm kademelerde yüzde 100’e çıkarılacak. Bu oran geçen yıl ortaokullarda 95.68, liselerde 82.54’tü. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) düzeyinde okullaşma oranları incelenecek ve analizi de yapılacak. Amaca ulaşmak için dezavantajlı gruplara parasız yatılılık ve burslar, eğitimci eğitimleri, taşımalı eğitim yapılması ve bundan yararlanan öğrencilere verilecek öğle yemeği, engelli öğrencilerin desteklenmesi, ücretsiz ders kitabı dağıtımı gibi 12 çalışmaya ise 8 milyar 595 milyon 309 bin 134 lira ayrılması planlanıyor.
OKUL ÖNCESİ İÇİN 40 MİLYON TL
MEB, okul öncesi eğitimim yaygınlaştırılması için, 2018’de yeni hazırlanan materyallerin dağıtımını yapacak, kırtasiye malzemesi ve eğitim materyali verecek, farkındalığı artırmak için yerel yöneticilerle bilgilendirme toplantıları yapacak, engeli çocuklar için kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projesi yürütülecek. Toplamda tüm bunlar için 40 milyon 276 bin 670 TL ayrılacak.
- En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Bunun için ilkokul ve ortaokullarda 20 gün ve üzeri devamsızlık sebeplerini araştırmak için bu oranın yüksek olduğu ilk 10 şehre saha ziyareti yapılacak ve çalışma raporu hazırlanacak, tedbirler alınacak. Bunlar için düşünülen harcama ise 24 bin 150 lira.
SANAT, KÜLTÜR, BİLİM FAALİYETLERİNE 16 MİLYON
2018’de öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlerine katılımının artırılması da hedefini gerçekleştirmek için bakanlığın öngördüğü bütçe miktarı 16 milyon 264 bin 200 lira oldu. Bunun 3 milyon 600 bin lirasının ‘İllerin sosyal etkinlik haritası’na, 1 milyon 686 bin 970 lirasının ‘özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel ve grup çalışmaları yapabilecekleri ortamları hazırlamak ve yaptıkları eserleri sergilemeye’, 2 milyon 727 bin lirasının özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin rehberlik ve yönlendirilmesinde niteliği artırmaya, 2 milyonunun 2018’de yapılacak ‘Uluslararası 12. MEB Robot Yarışması’na, 1 milyonunun ‘81 İlde 81 Okula Spor Malzemesi ve Yatılı Bölge Ortaokullarına Eşofman Bağışı İş Birliği Protokolü’ne harcanması planlanıyor. Sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sayısını ve çeşidi ile birlikte öğrencilerin bu faaliyetlere katılımını ve farkındalığını arttırma çalışmalarına 157 bin 520 lira, ‘Okulum Türkiye’ projesine ise 789 bin 650 lira ayrılması hedefleniyor.
DİNİ ETKİNLİKLERE 3 MİLYON
Aynı hedef kapsamında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesinde Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğinde organize edilecek ‘Yaz Eğitim Etkinlikleri’nin 2018’de 30 ayrı merkezde düzenlenmesi düşünülüyor. 2 bin öğrencinin 15 gün süreyle etkinliklere katılması öngörülürken, bu faaliyet için bakanlık 1 milyon 773 bin 500 bin lira bütçe belirledi, bunun 500 bin lirasının Türkiye Diyanet Vakfı tarafından, 1 milyon 273 bin 500 lirasının da MEB bütçesinden finanse edilmesi planlanıyor.
Ayrıca yine Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde ‘Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hutbe ve Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Kırk Hadis Etkinlik ve Yarışmaları’ için 50 bin, ‘Dinî Kavramlar Kitapçığı ve Etkinliği’ için 37 bin 800 lira kaynak ayrıldı. İmam hatip ortaokulları ve liselerinde uygulanan ve tahminen 500 okulu kapsayacak ‘Dost Kitaplar Dost Öğrenciler Kitap Okuma Etkinliği’ için 1 milyon lira gerektiği belirtildi. Bunun 500 bin lirasının sivil toplum kuruluşlarından, 500 bin lirasının da bakanlık bütçesinden karşılanması düşünülüyor. Böylece dini etkinlikler için bakanlık bütçesinden ayrılan ödenek tutarı 2milyon 221 bin 300 lira oldu, bütçe dışı kaynaklarla bu 3 milyon 221 bin 300 lirayı buldu.
PROJE İMAM HATİP LİSELERİNE 1.3 MİLYONLUK DESTEK KURSU
Geçmiş yıllarda, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenciler için açılan destekleme ve yetiştirme kursları devam edecek. Bunların sadece üniversite sınavları için değil, öğrencilerin derslerdeki başarılarını artırmalarına da katkıda bulunacağı düşüncesinden hareketle, akademik başarıyı arttırmak için tüm proje Anadolu imam hatip liselerinde destekleme ve yetiştirme kurslarının açılması planlanıyor. Bu kursların açılacağı her okula 10 bin TL maliyet hesabı yapılırken, toplam 133 proje Anadolu imam hatip lisesine destekleme kursları için 1 milyon 330 bin lira kaynak aktarımı hedefleniyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
2018 Yılı Performans Programı’nı açıklayan Milli Eğitim Bakanlığ’nın çalışmasına göre özel okullara giden öğrencilere verilen destek miktarı 1 milyar 278 milyon 684 bin liraya çıkarıldı. 2018 yılında teşviklerden 340 bin öğrencinin yararlanması hedefleniyor.
MEB, 2018 Yılı Performans Programı çalışmasını yayınladı. Buna göre 2018’de okul öncesinde özel öğretimin payının yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20’ye yükseltilmesi planlanıyor. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde düzenlenecek etkinlikler için 3 milyondan fazla gider öngörülüyor. En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Programdan öne çıkan 2018 hedefleri şöyle:
ÖZEL ÖĞRETİMİN PAYI TÜM DÜZEYLERDE ARTILACAK
- Bu yıl özel okula giden öğrencilere verilecek teşvikler için 1 milyar 278 milyon 684 bin lira ayırılacak ve 340 bin öğrenci bundan faydalanacak. Organize sanayi bölgeleri ve dışında okuyan özel mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine verilecek teşvik miktarı ise 230 milyon 340 bin lira olacak. Tüm eğitim düzeylerinde özel eğitimin payı artırılacak. Bu okul öncesi için yüzde 16.50; ilkokulda yüzde 4.70; ortaokulda 5.80 ve ortaöğretimde 12.20 olarak belirlendi.
- İlkokulda 2016’da 94.87 olan ve geçen yıl 91.16’ya düşen net okullaşma oranı, bu sene tüm kademelerde yüzde 100’e çıkarılacak. Bu oran geçen yıl ortaokullarda 95.68, liselerde 82.54’tü. Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) düzeyinde okullaşma oranları incelenecek ve analizi de yapılacak. Amaca ulaşmak için dezavantajlı gruplara parasız yatılılık ve burslar, eğitimci eğitimleri, taşımalı eğitim yapılması ve bundan yararlanan öğrencilere verilecek öğle yemeği, engelli öğrencilerin desteklenmesi, ücretsiz ders kitabı dağıtımı gibi 12 çalışmaya ise 8 milyar 595 milyon 309 bin 134 lira ayrılması planlanıyor.
OKUL ÖNCESİ İÇİN 40 MİLYON TL
MEB, okul öncesi eğitimim yaygınlaştırılması için, 2018’de yeni hazırlanan materyallerin dağıtımını yapacak, kırtasiye malzemesi ve eğitim materyali verecek, farkındalığı artırmak için yerel yöneticilerle bilgilendirme toplantıları yapacak, engeli çocuklar için kapsayıcı erken çocukluk eğitimi projesi yürütülecek. Toplamda tüm bunlar için 40 milyon 276 bin 670 TL ayrılacak.
- En büyük sorunlardan biri olan devamsızlık oranlarının meslek liseleri için 39, Anadolu imam hatip liseleri için de 31.10’a düşürülmesi hedefleniyor. Bunun için ilkokul ve ortaokullarda 20 gün ve üzeri devamsızlık sebeplerini araştırmak için bu oranın yüksek olduğu ilk 10 şehre saha ziyareti yapılacak ve çalışma raporu hazırlanacak, tedbirler alınacak. Bunlar için düşünülen harcama ise 24 bin 150 lira.
SANAT, KÜLTÜR, BİLİM FAALİYETLERİNE 16 MİLYON
2018’de öğrencilerin sanat, bilim, kültür ve spor alanlarındaki faaliyetlerine katılımının artırılması da hedefini gerçekleştirmek için bakanlığın öngördüğü bütçe miktarı 16 milyon 264 bin 200 lira oldu. Bunun 3 milyon 600 bin lirasının ‘İllerin sosyal etkinlik haritası’na, 1 milyon 686 bin 970 lirasının ‘özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin bireysel ve grup çalışmaları yapabilecekleri ortamları hazırlamak ve yaptıkları eserleri sergilemeye’, 2 milyon 727 bin lirasının özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin rehberlik ve yönlendirilmesinde niteliği artırmaya, 2 milyonunun 2018’de yapılacak ‘Uluslararası 12. MEB Robot Yarışması’na, 1 milyonunun ‘81 İlde 81 Okula Spor Malzemesi ve Yatılı Bölge Ortaokullarına Eşofman Bağışı İş Birliği Protokolü’ne harcanması planlanıyor. Sosyal, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sayısını ve çeşidi ile birlikte öğrencilerin bu faaliyetlere katılımını ve farkındalığını arttırma çalışmalarına 157 bin 520 lira, ‘Okulum Türkiye’ projesine ise 789 bin 650 lira ayrılması hedefleniyor.
DİNİ ETKİNLİKLERE 3 MİLYON
Aynı hedef kapsamında Din Öğretimi Genel Müdürlüğü koordinesinde Türkiye Diyanet Vakfı işbirliğinde organize edilecek ‘Yaz Eğitim Etkinlikleri’nin 2018’de 30 ayrı merkezde düzenlenmesi düşünülüyor. 2 bin öğrencinin 15 gün süreyle etkinliklere katılması öngörülürken, bu faaliyet için bakanlık 1 milyon 773 bin 500 bin lira bütçe belirledi, bunun 500 bin lirasının Türkiye Diyanet Vakfı tarafından, 1 milyon 273 bin 500 lirasının da MEB bütçesinden finanse edilmesi planlanıyor.
Ayrıca yine Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bünyesinde ‘Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hafızlık ve Ezan Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Hutbe ve Okuma Yarışması’ için 120 bin, ‘Kırk Hadis Etkinlik ve Yarışmaları’ için 50 bin, ‘Dinî Kavramlar Kitapçığı ve Etkinliği’ için 37 bin 800 lira kaynak ayrıldı. İmam hatip ortaokulları ve liselerinde uygulanan ve tahminen 500 okulu kapsayacak ‘Dost Kitaplar Dost Öğrenciler Kitap Okuma Etkinliği’ için 1 milyon lira gerektiği belirtildi. Bunun 500 bin lirasının sivil toplum kuruluşlarından, 500 bin lirasının da bakanlık bütçesinden karşılanması düşünülüyor. Böylece dini etkinlikler için bakanlık bütçesinden ayrılan ödenek tutarı 2milyon 221 bin 300 lira oldu, bütçe dışı kaynaklarla bu 3 milyon 221 bin 300 lirayı buldu.
PROJE İMAM HATİP LİSELERİNE 1.3 MİLYONLUK DESTEK KURSU
Geçmiş yıllarda, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek öğrenciler için açılan destekleme ve yetiştirme kursları devam edecek. Bunların sadece üniversite sınavları için değil, öğrencilerin derslerdeki başarılarını artırmalarına da katkıda bulunacağı düşüncesinden hareketle, akademik başarıyı arttırmak için tüm proje Anadolu imam hatip liselerinde destekleme ve yetiştirme kurslarının açılması planlanıyor. Bu kursların açılacağı her okula 10 bin TL maliyet hesabı yapılırken, toplam 133 proje Anadolu imam hatip lisesine destekleme kursları için 1 milyon 330 bin lira kaynak aktarımı hedefleniyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Şubat 2018 14:30
Gösterim: 2534
YÖK yardımcı doçentlikle ilgili sorulara açıklık getirdi.
“Yardımcı Doçentliğin Kaldırılması” ve “Doçentlik” Süreçleri İle İlgili Sorular Önerilmiş olan kanun düzenlemesi ile;
1. Yasa değişikliği önerisinde Yardımcı Doçentlik kadrosunun kaldırılması mı önerilmektedir?
Evet.
2. Doktorasını bitirenler doğrudan doçentliğe başvurabilecekler midir?
Evet, aslında yasal zorunluluk bulunmasa da ve aykırı örnekleri olsa da uygulamada “doktoradan sonra doçentlikten önce zorunlu bir kademe olarak kabul edilmekte olan” yardımcı doçentlik kaldırılacak ve doktorasını bitirenlerin doğrudan doçentliğe geçişi
aşağıdaki düzenlemelerle kolaylaştırılacaktır.
3. Mevcut durumda Yardımcı Doçent kadrosunda bulunan öğretim üyelerinin durumu ne olacaktır?
Mevcut durumda “Yardımcı Doçent” kadrosunda bulunan öğretim üyelerine hak kaybı olmadan ihdas edilen “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosuna herhangi bir işlem ve şarta gerek duymaksızın geçirilecektir. Ayrıca ihdas edilen bu kadronun aylık ücretleri, yardımcı doçent kadrosuna göre daha iyi olacaktır.
4. “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrolarına doktor veya eşdeğer unvana sahip tüm adaylar da başvurabilecek midir?
Evet.
5. “Doktor Öğretim Görevlisi”’nin sistemdeki mevcut öğretim görevlisi kadrosundan farkı nedir?
Mevcut öğretim görevlileri öğretim üyesi statüsünde değildir. “Doktor Öğretim Görevlisi” ise öğretim üyesi statüsünde olacaktır. Dolayısıyla iki kadro birbirinden farklıdır.
6. “Yardımcı Doçent” kadrosunun kaldırılmasında ve “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosunun oluşturulmasındaki gerekçe nedir?
Bilindiği gibi yardımcı doçentlik kadrosu 2547 sayılı kanun ile sisteme girmiştir. Akademinin kendi tabii ihtiyacı ve doğası sonucu değil, o günkü sorunlara pratik çözüm üretmeye yönelik olmak üzere icat edilmiştir. Yükseköğretim Kanunu’ndaki “yardımcı
doçentlik” kadrosu “doçentin yardımcısı” şeklindeki bir yanlış algı oluşturmaktadır. Bu gerçek ve dünyadaki gelişmiş yükseköğretim sistemlerinde aynı pozisyon için kullanılan ibarelerin anlamları dikkate alınarak, “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosu
ihdas edilmiştir. Bu düzenlemeyle doktora sonrasında öğretim üyeliğine geçiş sürecinin daha hızlı bir
şekilde gerçekleşmesi mümkün olabilecektir. Doçentlik sürecinde aşağıdaki iyileşmelerde dikkate alındığında “Doktor Öğretim
Görevlisi” kadrosunun geçici bir öğretim üyeliği kadrosu olması beklenmektedir.
7. Konu Doçentlik ile de doğrudan ilişkili olduğundan doçentlik başvurularında ve doçentlik kadro atamalarında mevcut sistemde değişiklikler olacak mıdır?
Evet olacaktır. Yardımcı doçentliğin kaldırılması; doktor öğretim görevlisi kadrosunun getirilmesi düzenlemesinin doçentlik sürecindeki köklü değişiklikler ile birlikte hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Mevcut sistemde doçentlik başvuruları (a) yabancı dil barajı, (b) eser inceleme ve (c) sözlü sınav olarak üç aşamada gerçekleştirilmektedir. Doçent unvanına sahip kişilerin
doçentlik kadrolarına atanma süreci ise üniversitelerin kendi senatolarınca belirlenen atama kriterlerince gerçekleştirilmektedir.
Dünyadaki gelişmiş yükseköğretim sistemlerinde bu süreç üniversiteler tarafından yürütülmektedir. Bu dikkate alınan birinci husustur. Diğer taraftan ilk defa yardımcı doçentlik ve doçentlik konusuyla ilgili çok geniş bir görüş alma süreci gerçekleştirilmiştir. Gelen görüşler doçentlik konusunda iki konuda sorun olduğunu ortaya koymuştur. Büyük çoğunluk merkezi sözlü sınavının kaldırılmasını talep
etmektedir. Belli bir nispette de dil barajının merkezi olarak belirlenmesinin yanlış olduğu dile getirilmektedir. Yeni düzenlemeler bu iki sorunlu alanı ortadan kaldıracaktır. Yani kanunda yer alan yabancı dilde asgari 65 puan ön şartı ve sözlü sınav
zorunluluğu kaldırılacaktır.
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından sadece eser incelemesi süreci gerçekleştirilecek ve başarılı olan adaylara “Doçentlik Yeterlik Belgesi” verilecektir.
Bu, eser/yayın inceleme esaslı yeterlik belgesi olacaktır. Doçentlik yeterlik belgesine sahip adayların doçent kadrosuna atanması süreçleri ise üniversiteler tarafından yönetilecektir.
Bu aşamada ise üniversitelerimiz mevcut sistemdeki atama süreçlerinde olduğu gibi Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmak üzere senatolarınca ilave kriterler belirleyebileceklerdir.
Bu husus tek tip akademi ve akademisyen oluşturmaktan uzaklaşmayı ifade etmekte olup YÖK tarihindeki üniversitelere en büyük yetki devridir.
8. ÜAK’dan doçentlik yeterlilik belgesi alan bir öğretim elemanının doçentlik kadrosuna atanabilmesi için istenen asgari yabancı dil puanı barajı ne olacaktır?
Mevcut sistemde asgari 65 olan yabancı dil puan şartı, doktora için gerekli olan asgari 55 puandan aşağı olmamak kaydıyla ilgili üniversite tarafından belirlenebilecektir.
Üniversitelerimizin bir kısmı mevcut uygulamada doçentlik kadrosuna atanma için bunun üzerinde puan aramakta idiler, bu devam edebilecektir. Bununla birlikte üniversitelerimiz 55 puan ile de yetinebilirler. Bu konuda yetki üniversitelerin yetkili
kurullarında olacaktır.
9. Yükseköğretim kurumları dışından doçentlik başvurusunda bulunma devam edecek midir? Edecek ise sistem bunlar için sistem nasıl işleyecektir?
Evet, bu uygulama devam edecektir. Yükseköğretim kurumları dışından Doçentlik başvurusunda bulunanlar için doçentlik unvanının verilmesi ÜAK tarafından gerçekleştirilecektir.
10. Doçentlik süreçlerinin bir aşamasında bulunanlar için ne düşünülmektedir?
Bu durumda olanlar için hak kaybı oluşturmayacak, kendilerinin seçimine bırakılacak seçenekler oluşturulacaktır.
11.Mevcut sistemde eser inceleme aşamasında başarılı olup sözlü sınav aşamasında başarısız olan doçent adaylarının durumu nasıl olacak?
Bu adaylar eser inceleme aşamasından başarılı olduğundan Doçentlik Yeterlik Belgesi alabilecek ve doğrudan üniversitelere başvuruda bulunabileceklerdir.
12.Bu adayların isterlerse sözlü sınav aşamasına girmesi ve başarılı olması durumunda ÜAK tarafından verilecek doçent unvanı alması mümkün olabilecek midir?
Evet. Mümkün olabilecektir.
13. YÖK’ün doktoralı insan kaynaklarının akademi de daha şeffaf ve performans odaklı istihdamına yönelik bir çalışması olacak mı?
YÖK bu konuda akademi ve toplumdaki hassasiyetleri de dikkate alarak bir çalışma başlatmıştır. Konuyla ilgili olarak paydaşların da görüşlerini almaktadır. Bu çalışma kapsamında Akademik Kariyer Platformu oluşturulmaktadır. Bu platform vasıtasıyla,
doktorasını tamamlayan mezunlar kendilerine doğru ve hızlı bir şekilde üniversite pozisyonu bulabileceklerdir. Ayrıca bu proje özellikle yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversiteler ile misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma programları kapsamındaki
üniversitelerin amaçlarına yönelik doktoralı insan kaynağı ihtiyacının karşılanması sürecine katkıda bulunacak ve bu şekilde öğretim üyeliği istihdamı sürecinin daha şeffaf ve performans odaklı olarak yürütülmesi mümkün olabilecektir. Kısacası doktorasını
bitirenler ile akademisyen ihtiyacı içinde olan üniversiteler şeffaf bir yöntemle bu platformda buluşturulacaklar, doktorasını bitirenler daha hızlı bir şekilde üniversitelerde kadroya geçeceklerdir.
14.Bu düzenleme paketinde başka yasa teklifi bulunulan konular var mıdır?
Evet, başkaca konularda da değişiklik teklifleri vardır. Bunlar;
- Son yıllarda üniversite sayısının hızla artması karşısında işlevselliği azalan Üniversitelerarası Kurul teşkilat şemasında ÜAK’ın hiçbir yetkisini daraltmadan, daha verimli ve hızlı çalışabilmesi için ÜAK Yönetim Kurulu oluşturulması, ÜAK’ın doçentlik süreçlerini daha hızlandırabilmek için bazı değişiklikler,
- Doktor unvanına sahip Araştırma Görevlisi ve Uzmanların da ders verebilmesi,
- Yükseköğretim kurumlarından ayrılan öğretim üyelerinin yükseköğretim kurumlarına geri dönebilmesi sürecinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi,
- Tezsiz yüksek lisans ücretlerinin belirlenmesi yetkisinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi,
- Yükseköğretim kurumlarında çalışmasına ihtiyaç duyulan sözleşmeli sanatçı öğretim elemanlarının ilgili mevzuat dahilinde çalıştırılabilmesi sürecinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi.
Dolayısıyla bütün bu değişiklik önerileri, akademik yükseltilmelerde daha şeffaf ve sorunları giderici, merkeziyetçilikten daha uzak bir YÖK yönetimi, üniversiteleri karar alma süreçlerinde daha öne çıkaran ve onların kendi markalarını oluşturmaya ve sistemde çeşitliliğe imkan tanıyan düzenlemelerdir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK yardımcı doçentlikle ilgili sorulara açıklık getirdi.
“Yardımcı Doçentliğin Kaldırılması” ve “Doçentlik” Süreçleri İle İlgili Sorular Önerilmiş olan kanun düzenlemesi ile;
1. Yasa değişikliği önerisinde Yardımcı Doçentlik kadrosunun kaldırılması mı önerilmektedir?
Evet.
2. Doktorasını bitirenler doğrudan doçentliğe başvurabilecekler midir?
Evet, aslında yasal zorunluluk bulunmasa da ve aykırı örnekleri olsa da uygulamada “doktoradan sonra doçentlikten önce zorunlu bir kademe olarak kabul edilmekte olan” yardımcı doçentlik kaldırılacak ve doktorasını bitirenlerin doğrudan doçentliğe geçişi
aşağıdaki düzenlemelerle kolaylaştırılacaktır.
3. Mevcut durumda Yardımcı Doçent kadrosunda bulunan öğretim üyelerinin durumu ne olacaktır?
Mevcut durumda “Yardımcı Doçent” kadrosunda bulunan öğretim üyelerine hak kaybı olmadan ihdas edilen “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosuna herhangi bir işlem ve şarta gerek duymaksızın geçirilecektir. Ayrıca ihdas edilen bu kadronun aylık ücretleri, yardımcı doçent kadrosuna göre daha iyi olacaktır.
4. “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrolarına doktor veya eşdeğer unvana sahip tüm adaylar da başvurabilecek midir?
Evet.
5. “Doktor Öğretim Görevlisi”’nin sistemdeki mevcut öğretim görevlisi kadrosundan farkı nedir?
Mevcut öğretim görevlileri öğretim üyesi statüsünde değildir. “Doktor Öğretim Görevlisi” ise öğretim üyesi statüsünde olacaktır. Dolayısıyla iki kadro birbirinden farklıdır.
6. “Yardımcı Doçent” kadrosunun kaldırılmasında ve “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosunun oluşturulmasındaki gerekçe nedir?
Bilindiği gibi yardımcı doçentlik kadrosu 2547 sayılı kanun ile sisteme girmiştir. Akademinin kendi tabii ihtiyacı ve doğası sonucu değil, o günkü sorunlara pratik çözüm üretmeye yönelik olmak üzere icat edilmiştir. Yükseköğretim Kanunu’ndaki “yardımcı
doçentlik” kadrosu “doçentin yardımcısı” şeklindeki bir yanlış algı oluşturmaktadır. Bu gerçek ve dünyadaki gelişmiş yükseköğretim sistemlerinde aynı pozisyon için kullanılan ibarelerin anlamları dikkate alınarak, “Doktor Öğretim Görevlisi” kadrosu
ihdas edilmiştir. Bu düzenlemeyle doktora sonrasında öğretim üyeliğine geçiş sürecinin daha hızlı bir
şekilde gerçekleşmesi mümkün olabilecektir. Doçentlik sürecinde aşağıdaki iyileşmelerde dikkate alındığında “Doktor Öğretim
Görevlisi” kadrosunun geçici bir öğretim üyeliği kadrosu olması beklenmektedir.
7. Konu Doçentlik ile de doğrudan ilişkili olduğundan doçentlik başvurularında ve doçentlik kadro atamalarında mevcut sistemde değişiklikler olacak mıdır?
Evet olacaktır. Yardımcı doçentliğin kaldırılması; doktor öğretim görevlisi kadrosunun getirilmesi düzenlemesinin doçentlik sürecindeki köklü değişiklikler ile birlikte hayata geçirilmesi planlanmaktadır. Mevcut sistemde doçentlik başvuruları (a) yabancı dil barajı, (b) eser inceleme ve (c) sözlü sınav olarak üç aşamada gerçekleştirilmektedir. Doçent unvanına sahip kişilerin
doçentlik kadrolarına atanma süreci ise üniversitelerin kendi senatolarınca belirlenen atama kriterlerince gerçekleştirilmektedir.
Dünyadaki gelişmiş yükseköğretim sistemlerinde bu süreç üniversiteler tarafından yürütülmektedir. Bu dikkate alınan birinci husustur. Diğer taraftan ilk defa yardımcı doçentlik ve doçentlik konusuyla ilgili çok geniş bir görüş alma süreci gerçekleştirilmiştir. Gelen görüşler doçentlik konusunda iki konuda sorun olduğunu ortaya koymuştur. Büyük çoğunluk merkezi sözlü sınavının kaldırılmasını talep
etmektedir. Belli bir nispette de dil barajının merkezi olarak belirlenmesinin yanlış olduğu dile getirilmektedir. Yeni düzenlemeler bu iki sorunlu alanı ortadan kaldıracaktır. Yani kanunda yer alan yabancı dilde asgari 65 puan ön şartı ve sözlü sınav
zorunluluğu kaldırılacaktır.
Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından sadece eser incelemesi süreci gerçekleştirilecek ve başarılı olan adaylara “Doçentlik Yeterlik Belgesi” verilecektir.
Bu, eser/yayın inceleme esaslı yeterlik belgesi olacaktır. Doçentlik yeterlik belgesine sahip adayların doçent kadrosuna atanması süreçleri ise üniversiteler tarafından yönetilecektir.
Bu aşamada ise üniversitelerimiz mevcut sistemdeki atama süreçlerinde olduğu gibi Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmak üzere senatolarınca ilave kriterler belirleyebileceklerdir.
Bu husus tek tip akademi ve akademisyen oluşturmaktan uzaklaşmayı ifade etmekte olup YÖK tarihindeki üniversitelere en büyük yetki devridir.
8. ÜAK’dan doçentlik yeterlilik belgesi alan bir öğretim elemanının doçentlik kadrosuna atanabilmesi için istenen asgari yabancı dil puanı barajı ne olacaktır?
Mevcut sistemde asgari 65 olan yabancı dil puan şartı, doktora için gerekli olan asgari 55 puandan aşağı olmamak kaydıyla ilgili üniversite tarafından belirlenebilecektir.
Üniversitelerimizin bir kısmı mevcut uygulamada doçentlik kadrosuna atanma için bunun üzerinde puan aramakta idiler, bu devam edebilecektir. Bununla birlikte üniversitelerimiz 55 puan ile de yetinebilirler. Bu konuda yetki üniversitelerin yetkili
kurullarında olacaktır.
9. Yükseköğretim kurumları dışından doçentlik başvurusunda bulunma devam edecek midir? Edecek ise sistem bunlar için sistem nasıl işleyecektir?
Evet, bu uygulama devam edecektir. Yükseköğretim kurumları dışından Doçentlik başvurusunda bulunanlar için doçentlik unvanının verilmesi ÜAK tarafından gerçekleştirilecektir.
10. Doçentlik süreçlerinin bir aşamasında bulunanlar için ne düşünülmektedir?
Bu durumda olanlar için hak kaybı oluşturmayacak, kendilerinin seçimine bırakılacak seçenekler oluşturulacaktır.
11.Mevcut sistemde eser inceleme aşamasında başarılı olup sözlü sınav aşamasında başarısız olan doçent adaylarının durumu nasıl olacak?
Bu adaylar eser inceleme aşamasından başarılı olduğundan Doçentlik Yeterlik Belgesi alabilecek ve doğrudan üniversitelere başvuruda bulunabileceklerdir.
12.Bu adayların isterlerse sözlü sınav aşamasına girmesi ve başarılı olması durumunda ÜAK tarafından verilecek doçent unvanı alması mümkün olabilecek midir?
Evet. Mümkün olabilecektir.
13. YÖK’ün doktoralı insan kaynaklarının akademi de daha şeffaf ve performans odaklı istihdamına yönelik bir çalışması olacak mı?
YÖK bu konuda akademi ve toplumdaki hassasiyetleri de dikkate alarak bir çalışma başlatmıştır. Konuyla ilgili olarak paydaşların da görüşlerini almaktadır. Bu çalışma kapsamında Akademik Kariyer Platformu oluşturulmaktadır. Bu platform vasıtasıyla,
doktorasını tamamlayan mezunlar kendilerine doğru ve hızlı bir şekilde üniversite pozisyonu bulabileceklerdir. Ayrıca bu proje özellikle yeni kurulan ve gelişmekte olan üniversiteler ile misyon farklılaşması ve ihtisaslaşma programları kapsamındaki
üniversitelerin amaçlarına yönelik doktoralı insan kaynağı ihtiyacının karşılanması sürecine katkıda bulunacak ve bu şekilde öğretim üyeliği istihdamı sürecinin daha şeffaf ve performans odaklı olarak yürütülmesi mümkün olabilecektir. Kısacası doktorasını
bitirenler ile akademisyen ihtiyacı içinde olan üniversiteler şeffaf bir yöntemle bu platformda buluşturulacaklar, doktorasını bitirenler daha hızlı bir şekilde üniversitelerde kadroya geçeceklerdir.
14.Bu düzenleme paketinde başka yasa teklifi bulunulan konular var mıdır?
Evet, başkaca konularda da değişiklik teklifleri vardır. Bunlar;
- Son yıllarda üniversite sayısının hızla artması karşısında işlevselliği azalan Üniversitelerarası Kurul teşkilat şemasında ÜAK’ın hiçbir yetkisini daraltmadan, daha verimli ve hızlı çalışabilmesi için ÜAK Yönetim Kurulu oluşturulması, ÜAK’ın doçentlik süreçlerini daha hızlandırabilmek için bazı değişiklikler,
- Doktor unvanına sahip Araştırma Görevlisi ve Uzmanların da ders verebilmesi,
- Yükseköğretim kurumlarından ayrılan öğretim üyelerinin yükseköğretim kurumlarına geri dönebilmesi sürecinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi,
- Tezsiz yüksek lisans ücretlerinin belirlenmesi yetkisinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi,
- Yükseköğretim kurumlarında çalışmasına ihtiyaç duyulan sözleşmeli sanatçı öğretim elemanlarının ilgili mevzuat dahilinde çalıştırılabilmesi sürecinin Yükseköğretim Kurulundan uygunluk alınmadan doğrudan üniversitelerimiz tarafından yürütülmesi.
Dolayısıyla bütün bu değişiklik önerileri, akademik yükseltilmelerde daha şeffaf ve sorunları giderici, merkeziyetçilikten daha uzak bir YÖK yönetimi, üniversiteleri karar alma süreçlerinde daha öne çıkaran ve onların kendi markalarını oluşturmaya ve sistemde çeşitliliğe imkan tanıyan düzenlemelerdir.
Son Güncelleme: Salı, 16 Ocak 2018 12:14
Gösterim: 1652

