Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Van depremine arkadaşlarıyla gittiği kafede yakalanan ve birçok arkadaşı hayatını kaybederken, kendisi de bacaklarını kaybeden Halil öğretmen malulen emekliliği reddetti, öğretmenlik yapmadan emekli olmak istemedi. İşte günün öyküsü...

halil oztemelVan depremine arkadaşlarıyla gittiği kafede yakalanan ve birçok arkadaşı hayatını kaybederken, kendisi de bacaklarını kaybeden Halil öğretmen, devletin kendisine tanıdığı malulen emekliliği reddederek, memleketi Konya'da mezun olduğu okulda öğretmenliğe başladı. Mesai arkadaşlarının gözleri hayat dolu ışıl ışıl dediği Halil öğretmeni öğrencileri de çok seviyor.

23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Van depreminin en büyük tanıklarından birisi olan 25 yaşındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Halil Öztemel, memleketinde öğretmenliğe devam ediyor.

O gün birlikte kahve içmeye gittiği yerde iki arkadaşıyla birlikte çok sayıda meslektaşını kaybeden, 15 saat göçük altında kaldığı için iki bacağı alınmak zorunda kalan Öztemel, malulen emeklilik hakkı olmasına rağmen emekliği değil öğretmenliği seçerek mesleğine döndü. Protezleri takılana kadar tekerlekli sandalyede öğrencilerine ders anlatan Halil öğretmenin, "Bir şeyler eksik olabilir ama yeniden doğdum" diyerek hayata tutunması örnek teşkil ediyor.

İlkokulu okuduğu okula atandı

2003'de Konya'nın Kadınhanı ilçesinde bulunan Ülkü İlkokulu'ndan mezun olduğunu anlatan Halil öğretmen, "Liseyi İstanbul'da okudum ve ardından devlet memurluğuna atandım fakat eğitim fakültesini kazanınca öğretmenliğin bana daha yakın olduğunu düşünerek memurluğu istemedim.

Eğitim Fakültesini kazandım ve 2011 yılında okulu bitirdikten sonra Eylül'de Van Erciş Karakoyunlu Lisesi'nde öğretmenliğe başladım. Her şey güzel başladı, sevdiğim meslekti öğretmenlik. Ta ki, 23 Ekim'e kadar. 23 Ekim'den sonra benim için hayat yeniden başladı. Sanki dünyaya yeniden gelmiş gibiydim. Yaşanan olaydan sonra 1 yıl hastane süreci devam etti.

Ardından Milli Eğitim Bakanı ile hocalarımız ve ailemin desteğiyle görevime yeniden başladım. Şimdi de mezun olduğum okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak geri döndüm. Burada benim dersime giren hocalarımla mesai arkadaşı oldum.

Bu büyük bir mutluluk. Çocukların cıvıltısı sıkıntılarınızı unutturuyor. Bir yandan bir şeyler öğretmek, bir sorumluluğunuz olması ve onların da gelecekte benim gibi bir yerlerde görev yapacağını bilmek mutlu ediyor" dedi.

"Bacaklarımı kaybettim ama yeniden doğdum"

"23 Ekim'de hiç kimse ne olacağını bilmiyordu" diye sözüne devam eden Halil öğretmen, "O gün eğitim seminerlerimiz vardı. Sabah evden çıktık, bekar olduğumuz için kahvaltı yapmadan evden ayrıldık. Diğer arkadaşlarım da benim gibi gelmiş.

O gün seminerin ilk seansı 9'da başlayıp 11'de bitiyor, ikinci seans da 13.00'de başlıyordu. 11'deki seanstan sonra diğerinin iptal olduğunu söylediler. Biz de arkadaşlarla kahvaltı yapmaya gittik. Oradan da öğretmenlerin gittiği kafeye kahve içmeye gittik. Ben normalde eve gidip pazartesi günü için derse hazırlanacaktım ama arkadaşlarla fikrimizi değiştirdik oraya gittik. İlk defa oraya gitmiştim.

Kahve içtik sohbet ederken 10 saniye içerisinde hayat sekteye uğradı, kimileri için durdu. Allah'a şükür Ankara itfaiyesinin çalışmasıyla kurtuldum. Yaklaşık 15 saat kalmışım. Ardından hastane süreci ve şimdi göreve başladık çok şükür. Benimle birlikte 3 arkadaş kurtulduk, biri sonradan iç kanamadan vefat etti.

Diğer arkadaşım sağlıklı, durumu iyi, geçenlerde düğününe gittik. Olay anında ben dedim zaten kurtulursak ben bacaklarımı kaybedebilirim diye. Hatta o anda arkadaşlarımızla konuşarak durumlarımızı anlatıyorduk. Ben onlara da bunu söyledim. Bunu önceden istemeyerek de olsa tahmin ettim yani. Ben yeniden doğdum ama eksikliklerle doğdum. Ailem destek oldu, mutluyum "şekline konuştu.

"Öğretmenlik yapmadan emekli olmak istemedim"

Kendilerine malulen emeklilik hakkının tanındığını da anlatan Halil öğretmen, "Ben emekli olmayı istemedim. Hareket sınırım yok. Protezlerim de takılınca ayakta görev yapabileceğimi biliyorum. Emekli olmayı o yüzden hiç düşünmedim. Hatta bu durum bana yoğun bakımda söylendi, orada istemediğimi söyledim. Daha meslekte yeniyim, bu kadar bilgi birikimim var daha ne emeklisi dedim. Allah izin verirse sonuna kadar görevimi yapacağım" diye konuştu.

Protez bacak takılacak

Şu anda tekerlekli sandalye kullanarak derslere giren Halil öğretmen, kendisine kısa sürede protez bacağın takılacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanı'nın protez bacak takılması konusunda babasına gerekenin yapılacağını söylediğini vurgulayan Halil öğretmen, "Biz daha iyi bir protez takılması için çabalıyoruz. Protezler için siparişler verildi, takılması için bekliyoruz. Şu anda tahtayı fazla kullanmayı tercih etmiyorum, kullanacağım da öğrencilerimden yardım alıyorum. Geliş gidişlerimde de ailem destek oluyor" dedi.

Okul müdürü Ramazan Dursun ise, "Biz Halil hocamla birlikte olmaktan mutluyuz. O acı olaydan sonra Halil hocamın anlattığı tüm sıkıntılar bize ulaştı. İki aydır hocamla birlikte çalışıyoruz. Benim belirteceğim tek şey oradan çıktıktan sonra birileri ellerini, kollarını ve ayaklarını kaybetti ama hayata tutunarak engelsizliği yaşattı. Hocamızın gözlerinin içi gülüyor. Biz kendisiyle çalışmaktan hem gururlu, hem de mutluyuz" derken, öğrenciler de Halil öğretmenlerini çok sevdiklerini söyledi.

> Depremde bacaklarını kaybetti öğretmenliği bırakmadı!

Van depremine arkadaşlarıyla gittiği kafede yakalanan ve birçok arkadaşı hayatını kaybederken, kendisi de bacaklarını kaybeden Halil öğretmen malulen emekliliği reddetti, öğretmenlik yapmadan emekli olmak istemedi. İşte günün öyküsü...

halil oztemelVan depremine arkadaşlarıyla gittiği kafede yakalanan ve birçok arkadaşı hayatını kaybederken, kendisi de bacaklarını kaybeden Halil öğretmen, devletin kendisine tanıdığı malulen emekliliği reddederek, memleketi Konya'da mezun olduğu okulda öğretmenliğe başladı. Mesai arkadaşlarının gözleri hayat dolu ışıl ışıl dediği Halil öğretmeni öğrencileri de çok seviyor.

23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Van depreminin en büyük tanıklarından birisi olan 25 yaşındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Halil Öztemel, memleketinde öğretmenliğe devam ediyor.

O gün birlikte kahve içmeye gittiği yerde iki arkadaşıyla birlikte çok sayıda meslektaşını kaybeden, 15 saat göçük altında kaldığı için iki bacağı alınmak zorunda kalan Öztemel, malulen emeklilik hakkı olmasına rağmen emekliği değil öğretmenliği seçerek mesleğine döndü. Protezleri takılana kadar tekerlekli sandalyede öğrencilerine ders anlatan Halil öğretmenin, "Bir şeyler eksik olabilir ama yeniden doğdum" diyerek hayata tutunması örnek teşkil ediyor.

İlkokulu okuduğu okula atandı

2003'de Konya'nın Kadınhanı ilçesinde bulunan Ülkü İlkokulu'ndan mezun olduğunu anlatan Halil öğretmen, "Liseyi İstanbul'da okudum ve ardından devlet memurluğuna atandım fakat eğitim fakültesini kazanınca öğretmenliğin bana daha yakın olduğunu düşünerek memurluğu istemedim.

Eğitim Fakültesini kazandım ve 2011 yılında okulu bitirdikten sonra Eylül'de Van Erciş Karakoyunlu Lisesi'nde öğretmenliğe başladım. Her şey güzel başladı, sevdiğim meslekti öğretmenlik. Ta ki, 23 Ekim'e kadar. 23 Ekim'den sonra benim için hayat yeniden başladı. Sanki dünyaya yeniden gelmiş gibiydim. Yaşanan olaydan sonra 1 yıl hastane süreci devam etti.

Ardından Milli Eğitim Bakanı ile hocalarımız ve ailemin desteğiyle görevime yeniden başladım. Şimdi de mezun olduğum okulda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak geri döndüm. Burada benim dersime giren hocalarımla mesai arkadaşı oldum.

Bu büyük bir mutluluk. Çocukların cıvıltısı sıkıntılarınızı unutturuyor. Bir yandan bir şeyler öğretmek, bir sorumluluğunuz olması ve onların da gelecekte benim gibi bir yerlerde görev yapacağını bilmek mutlu ediyor" dedi.

"Bacaklarımı kaybettim ama yeniden doğdum"

"23 Ekim'de hiç kimse ne olacağını bilmiyordu" diye sözüne devam eden Halil öğretmen, "O gün eğitim seminerlerimiz vardı. Sabah evden çıktık, bekar olduğumuz için kahvaltı yapmadan evden ayrıldık. Diğer arkadaşlarım da benim gibi gelmiş.

O gün seminerin ilk seansı 9'da başlayıp 11'de bitiyor, ikinci seans da 13.00'de başlıyordu. 11'deki seanstan sonra diğerinin iptal olduğunu söylediler. Biz de arkadaşlarla kahvaltı yapmaya gittik. Oradan da öğretmenlerin gittiği kafeye kahve içmeye gittik. Ben normalde eve gidip pazartesi günü için derse hazırlanacaktım ama arkadaşlarla fikrimizi değiştirdik oraya gittik. İlk defa oraya gitmiştim.

Kahve içtik sohbet ederken 10 saniye içerisinde hayat sekteye uğradı, kimileri için durdu. Allah'a şükür Ankara itfaiyesinin çalışmasıyla kurtuldum. Yaklaşık 15 saat kalmışım. Ardından hastane süreci ve şimdi göreve başladık çok şükür. Benimle birlikte 3 arkadaş kurtulduk, biri sonradan iç kanamadan vefat etti.

Diğer arkadaşım sağlıklı, durumu iyi, geçenlerde düğününe gittik. Olay anında ben dedim zaten kurtulursak ben bacaklarımı kaybedebilirim diye. Hatta o anda arkadaşlarımızla konuşarak durumlarımızı anlatıyorduk. Ben onlara da bunu söyledim. Bunu önceden istemeyerek de olsa tahmin ettim yani. Ben yeniden doğdum ama eksikliklerle doğdum. Ailem destek oldu, mutluyum "şekline konuştu.

"Öğretmenlik yapmadan emekli olmak istemedim"

Kendilerine malulen emeklilik hakkının tanındığını da anlatan Halil öğretmen, "Ben emekli olmayı istemedim. Hareket sınırım yok. Protezlerim de takılınca ayakta görev yapabileceğimi biliyorum. Emekli olmayı o yüzden hiç düşünmedim. Hatta bu durum bana yoğun bakımda söylendi, orada istemediğimi söyledim. Daha meslekte yeniyim, bu kadar bilgi birikimim var daha ne emeklisi dedim. Allah izin verirse sonuna kadar görevimi yapacağım" diye konuştu.

Protez bacak takılacak

Şu anda tekerlekli sandalye kullanarak derslere giren Halil öğretmen, kendisine kısa sürede protez bacağın takılacağını söyledi. Milli Eğitim Bakanı'nın protez bacak takılması konusunda babasına gerekenin yapılacağını söylediğini vurgulayan Halil öğretmen, "Biz daha iyi bir protez takılması için çabalıyoruz. Protezler için siparişler verildi, takılması için bekliyoruz. Şu anda tahtayı fazla kullanmayı tercih etmiyorum, kullanacağım da öğrencilerimden yardım alıyorum. Geliş gidişlerimde de ailem destek oluyor" dedi.

Okul müdürü Ramazan Dursun ise, "Biz Halil hocamla birlikte olmaktan mutluyuz. O acı olaydan sonra Halil hocamın anlattığı tüm sıkıntılar bize ulaştı. İki aydır hocamla birlikte çalışıyoruz. Benim belirteceğim tek şey oradan çıktıktan sonra birileri ellerini, kollarını ve ayaklarını kaybetti ama hayata tutunarak engelsizliği yaşattı. Hocamızın gözlerinin içi gülüyor. Biz kendisiyle çalışmaktan hem gururlu, hem de mutluyuz" derken, öğrenciler de Halil öğretmenlerini çok sevdiklerini söyledi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 13:56

Gösterim: 1940

PKK’nın okullara yönelik saldırıları sürüyor. Van’daki TOBB İlköğretim Okulu’nu taş yağmuruna tutan PKK sempatizanları, bazı derslikleri ateşe verdi. Olay sırasında kendisini de yaralayan teröristler olduğunu tespit eden polis ekipleri, sınıflardaki kan örnekleri üzerinden yola çıkarak hastaneleri takibe aldı.

okul yangınPKK’nın, eğitim kurumlarını hedef alan yüzü kendisini bu kez Van’da gösterdi. Terör örgütü sempatizanları önceki gece Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)  İlkokulu’nu kundakladı. İlk önce okulu taş yağmuruna tutan 15 kişilik grup, camları kırdı. Ardından okulun arka kapısını kırarak içeriye giren saldırganlar, sınıflara benzin döküp ateşe verdi. Sınıflardaki birçok sıra ve tahta yanarak kullanılamaz hale geldi. Vatandaşların yangını fark ederek durumu güvenlik güçlerine bildirmesi üzerine kısa sürede olay yerine giden polis ve itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına aldı. Olay sırasında kendisini de yaralayan teröristler olduğunu tespit eden polis, sınıflardaki kan örnekleri üzerinden yola çıkarak hastaneleri takibe aldı. Okulun güvenlik kameralarının arızalı olması nedeniyle kayıt alamadığı öğrenildi.

Olaydan hemen sonra okula gelen Van Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır, saldırıya tepki gösterdi. Okulu yakanların ‘insanlıktan çıktığını’ söyleyen Sayılır, “Söylenebilecek bir şey var mı? Eğitim gören çocukların yuvasını yakmak, yıkmak kimseye yakışmaz. Bunu yapanlar insan olamaz. Kimse çocuklarımızın eğitimini engelleyemeyecek.” dedi.

Hasar gören sınıflar da boşaltılırken, sabah erken saatlerde okula gelen öğrenciler, okullarının kapalı olduğunu görünce şaşkına döndü. Bazı öğrenciler, Öğretmenler Günü münasebetiyle öğretmenlerine aldıkları hediyeleri verememenin üzüntüsünü yaşadı. Okul idaresi tarafından alınan kararla öğrenciler eğitimin aksamaması için yan tarafta bulunan İmam Hatip Orta Okulu’na alındı. Okulun onarımı tamamlanıncaya kadar öğrenciler burada eğitim görecek. Sabah saatlerinde okula gelip dışarıda kalan öğrenciler ise okullarının kundaklanmasına çok üzüldüklerini belirterek, “Ne olur okulumuzu yakmayın, okumak istiyoruz. Okulu yakanların Allah cezasını versin.” diye tepkilerini gösterdi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise “Van’da 12 yıl önce yaptırdığımız okul, teröristlerce yakılmış. ‘Çocuklar cahil kalmasın’ diye yaptırılan bu okulları yakanları lanetliyorum. Bunlara tepki göstermeyip koruyanları da lanetliyorum. Ama bunlara rağmen bizim eğitime desteğimiz sürecek.” diye konuştu.

Son 3 ayda 46 okul yakıldı

PKK’lılar tarafından son 3 ayda 46 okul ateşe verildi. Yakılan okulların çoğu Hakkari ve Van’da yer alıyor. Son 3 ayda Hakkari’de 30 okula taş ve molotof bombasıyla saldıran PKK’lılar, Mardin’de 6, Van’da 4 okulu kundakladı. Van AK Parti Milletvekili Mustafa Bilici, örgütün okul yakarak çocukları eğitimden uzaklaştırmak istediğini ifade etti. Örgütün böylelikle çocukları dağa çıkarmayı amaçladığını dile getiren Bilici, “Yurtları bombalayarak, okullara molotof atarak, yakarak, bu bölge insanına, Kürtlere fayda değil zarar veriyorlar.” şeklinde konuştu.

> Van’da ilkokulu yakmaya çalışırken hastanelik oldular

PKK’nın okullara yönelik saldırıları sürüyor. Van’daki TOBB İlköğretim Okulu’nu taş yağmuruna tutan PKK sempatizanları, bazı derslikleri ateşe verdi. Olay sırasında kendisini de yaralayan teröristler olduğunu tespit eden polis ekipleri, sınıflardaki kan örnekleri üzerinden yola çıkarak hastaneleri takibe aldı.

okul yangınPKK’nın, eğitim kurumlarını hedef alan yüzü kendisini bu kez Van’da gösterdi. Terör örgütü sempatizanları önceki gece Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)  İlkokulu’nu kundakladı. İlk önce okulu taş yağmuruna tutan 15 kişilik grup, camları kırdı. Ardından okulun arka kapısını kırarak içeriye giren saldırganlar, sınıflara benzin döküp ateşe verdi. Sınıflardaki birçok sıra ve tahta yanarak kullanılamaz hale geldi. Vatandaşların yangını fark ederek durumu güvenlik güçlerine bildirmesi üzerine kısa sürede olay yerine giden polis ve itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına aldı. Olay sırasında kendisini de yaralayan teröristler olduğunu tespit eden polis, sınıflardaki kan örnekleri üzerinden yola çıkarak hastaneleri takibe aldı. Okulun güvenlik kameralarının arızalı olması nedeniyle kayıt alamadığı öğrenildi.

Olaydan hemen sonra okula gelen Van Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır, saldırıya tepki gösterdi. Okulu yakanların ‘insanlıktan çıktığını’ söyleyen Sayılır, “Söylenebilecek bir şey var mı? Eğitim gören çocukların yuvasını yakmak, yıkmak kimseye yakışmaz. Bunu yapanlar insan olamaz. Kimse çocuklarımızın eğitimini engelleyemeyecek.” dedi.

Hasar gören sınıflar da boşaltılırken, sabah erken saatlerde okula gelen öğrenciler, okullarının kapalı olduğunu görünce şaşkına döndü. Bazı öğrenciler, Öğretmenler Günü münasebetiyle öğretmenlerine aldıkları hediyeleri verememenin üzüntüsünü yaşadı. Okul idaresi tarafından alınan kararla öğrenciler eğitimin aksamaması için yan tarafta bulunan İmam Hatip Orta Okulu’na alındı. Okulun onarımı tamamlanıncaya kadar öğrenciler burada eğitim görecek. Sabah saatlerinde okula gelip dışarıda kalan öğrenciler ise okullarının kundaklanmasına çok üzüldüklerini belirterek, “Ne olur okulumuzu yakmayın, okumak istiyoruz. Okulu yakanların Allah cezasını versin.” diye tepkilerini gösterdi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise “Van’da 12 yıl önce yaptırdığımız okul, teröristlerce yakılmış. ‘Çocuklar cahil kalmasın’ diye yaptırılan bu okulları yakanları lanetliyorum. Bunlara tepki göstermeyip koruyanları da lanetliyorum. Ama bunlara rağmen bizim eğitime desteğimiz sürecek.” diye konuştu.

Son 3 ayda 46 okul yakıldı

PKK’lılar tarafından son 3 ayda 46 okul ateşe verildi. Yakılan okulların çoğu Hakkari ve Van’da yer alıyor. Son 3 ayda Hakkari’de 30 okula taş ve molotof bombasıyla saldıran PKK’lılar, Mardin’de 6, Van’da 4 okulu kundakladı. Van AK Parti Milletvekili Mustafa Bilici, örgütün okul yakarak çocukları eğitimden uzaklaştırmak istediğini ifade etti. Örgütün böylelikle çocukları dağa çıkarmayı amaçladığını dile getiren Bilici, “Yurtları bombalayarak, okullara molotof atarak, yakarak, bu bölge insanına, Kürtlere fayda değil zarar veriyorlar.” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 11:06

Gösterim: 2194

TİKA ve TDBB'nin katkılarıyla Makedonya'nın Gostivar kentine bağlı Banitsa'da inşa edilen ve bin 200 öğrencinin eğitim göreceği Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu hizmete girdi.

balkan turk okuluMakedonya'nın kuzeybatısındaki Gostivar şehrine bağlı Yukarı Banitsa köyünde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Türk Dünyası Belediyeler Birliği'nin (TDBB) katkılarıyla inşa edilen Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu hizmete açıldı.

Balkanlar'ın en büyük Türk okulu olduğunu ifade edilen binanın açılış törenine, Makedonya Devlet Bakanı Hadi Nezir, TİKA Başkanı Serdar Çam, Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Görol Sökmensüer, TDBB Kurucu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erol Kaya, Makedonya'daki Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Kenan Hasip, TİKA Makedonya Koordinatörü Mahmut Çevik, İstanbul'un Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, Gostivar Belediye Başkanı Rufi Osmani, çok sayıda yerel kurum temsilcisi ile öğrenciler ve yöre halkı katıldı.

İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende, okul müdürü Oktay Nuredin, inşa edilen bu okulun bin 200 öğrencisiyle Balkanlar'daki en büyük Türk okulu olduğunu söyledi.

TİKA Başkanı Serdar Çam törende yaptığı konuşmada, "Bu proje Türkiye'nin, Türk halkının sevgisini ve saygısını yansıttığını düşünüyoruz. Aynı şekilde dost ve kardeş Makedonya devletinin yükünü biraz olsun alabilmişsek onun mutluluğunu yaşıyoruz. Bizim kültürümüzde annenin, babanın bir de yaşa bakılmaksızın öğretmenin eli öpülür. Biz binayı yaptık. Bundan sonra esas görev eli öpülesi öğretmenlere düşüyor" diye konuştu.

> Balkanlar'ın 'en büyük Türk okulu' açıldı

TİKA ve TDBB'nin katkılarıyla Makedonya'nın Gostivar kentine bağlı Banitsa'da inşa edilen ve bin 200 öğrencinin eğitim göreceği Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu hizmete girdi.

balkan turk okuluMakedonya'nın kuzeybatısındaki Gostivar şehrine bağlı Yukarı Banitsa köyünde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Türk Dünyası Belediyeler Birliği'nin (TDBB) katkılarıyla inşa edilen Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu hizmete açıldı.

Balkanlar'ın en büyük Türk okulu olduğunu ifade edilen binanın açılış törenine, Makedonya Devlet Bakanı Hadi Nezir, TİKA Başkanı Serdar Çam, Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Görol Sökmensüer, TDBB Kurucu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erol Kaya, Makedonya'daki Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Kenan Hasip, TİKA Makedonya Koordinatörü Mahmut Çevik, İstanbul'un Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, Gostivar Belediye Başkanı Rufi Osmani, çok sayıda yerel kurum temsilcisi ile öğrenciler ve yöre halkı katıldı.

İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan törende, okul müdürü Oktay Nuredin, inşa edilen bu okulun bin 200 öğrencisiyle Balkanlar'daki en büyük Türk okulu olduğunu söyledi.

TİKA Başkanı Serdar Çam törende yaptığı konuşmada, "Bu proje Türkiye'nin, Türk halkının sevgisini ve saygısını yansıttığını düşünüyoruz. Aynı şekilde dost ve kardeş Makedonya devletinin yükünü biraz olsun alabilmişsek onun mutluluğunu yaşıyoruz. Bizim kültürümüzde annenin, babanın bir de yaşa bakılmaksızın öğretmenin eli öpülür. Biz binayı yaptık. Bundan sonra esas görev eli öpülesi öğretmenlere düşüyor" diye konuştu.

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 10:07

Gösterim: 1879

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.

dincer anıtkabirBakan Dinçer ile öğretmenlerden oluşan heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Dinçer'in mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.

Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Bakan Dinçer, deftere şunları yazdı:

''Aziz Atatürk, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere inanç, azim ve çabayla öğretmenlik mesleğini ifa eden değerli öğretmenlerimizle birlikte huzurunuzdayız.

24 Kasım Öğretmenler Günü, öğretmenlerimize duyduğumuz minnet, şükran duygularını ve bu mesleğin temsil ettiği kıymet biçilmez fedakarlığı dile getirme fırsatı verirken, bırakmış olduğunuz değerli mirası geliştirerek, sürdürmekten de büyük bir onur duymaktayız.

Bizler dün olduğu gibi bugün de ülkemizi bilgi toplumuna ve Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine ulaştırmak için büyük bir sorumluluk ve bilinçle çalışan öğretmenlerimize güveniyoruz. Cumhuriyetimizin ideallerini gerçekleştirme sorumluluğunu yüklediğiniz öğretmenlerimizle birlikte sizi saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.''

> Dinçer ve öğretmenler Anıtkabir'i ziyaret etti

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve öğretmenler, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.

dincer anıtkabirBakan Dinçer ile öğretmenlerden oluşan heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine geldi. Dinçer'in mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu.

Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Bakan Dinçer, deftere şunları yazdı:

''Aziz Atatürk, ülkemizin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek üzere inanç, azim ve çabayla öğretmenlik mesleğini ifa eden değerli öğretmenlerimizle birlikte huzurunuzdayız.

24 Kasım Öğretmenler Günü, öğretmenlerimize duyduğumuz minnet, şükran duygularını ve bu mesleğin temsil ettiği kıymet biçilmez fedakarlığı dile getirme fırsatı verirken, bırakmış olduğunuz değerli mirası geliştirerek, sürdürmekten de büyük bir onur duymaktayız.

Bizler dün olduğu gibi bugün de ülkemizi bilgi toplumuna ve Cumhuriyetimizin 100. yıl hedeflerine ulaştırmak için büyük bir sorumluluk ve bilinçle çalışan öğretmenlerimize güveniyoruz. Cumhuriyetimizin ideallerini gerçekleştirme sorumluluğunu yüklediğiniz öğretmenlerimizle birlikte sizi saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz.''

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 10:17

Gösterim: 1192

Van'ın, İran sınırındaki Başkale ilçesi Özpınar Köyü İlköğretim Okulu müzik öğretmeni Beste Ündey, okuldaki tüm imkansızlıklara rağmen öğrencilerine bale eğitimi veriyor.

bale egitimiİstanbul'dan ilk görev yeri olan Başkale ilçesine bağlı İran sınırındaki Özpınar Köyü İlköğretim Okulu'na atanan müzik öğretmeni Ündey, okuldaki kısıtlı imkanlara rağmen öğrencileriyle koro oluşturdu, dans topluluğu ve ritm grubu kurdu.

Köy okulu olmaları nedeniyle öğrencilerin sosyal aktivitelerinin sınırlı olduğunu anlatan Ündey, ''Öğrencilerimin baleye karşı ilgileri çok fazla ve hepsi beklediğimden daha iyi çıktı. Gösterdiğim hareketleri de çabuk öğreniyorlar. Aldıkları temel eğitimi devam ettirdikleri takdirde dansta çok iyi yerlere gelebilirler'' ifadelerini kullandı.

> Köy okulunda öğrencilere bale eğitimi

Van'ın, İran sınırındaki Başkale ilçesi Özpınar Köyü İlköğretim Okulu müzik öğretmeni Beste Ündey, okuldaki tüm imkansızlıklara rağmen öğrencilerine bale eğitimi veriyor.

bale egitimiİstanbul'dan ilk görev yeri olan Başkale ilçesine bağlı İran sınırındaki Özpınar Köyü İlköğretim Okulu'na atanan müzik öğretmeni Ündey, okuldaki kısıtlı imkanlara rağmen öğrencileriyle koro oluşturdu, dans topluluğu ve ritm grubu kurdu.

Köy okulu olmaları nedeniyle öğrencilerin sosyal aktivitelerinin sınırlı olduğunu anlatan Ündey, ''Öğrencilerimin baleye karşı ilgileri çok fazla ve hepsi beklediğimden daha iyi çıktı. Gösterdiğim hareketleri de çabuk öğreniyorlar. Aldıkları temel eğitimi devam ettirdikleri takdirde dansta çok iyi yerlere gelebilirler'' ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Cumartesi, 24 Kasım 2012 09:57

Gösterim: 3749


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.