Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Taraf Gazetesi’nde hakkında yer alan iddiaları, yargıya taşıyacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Taraf Gazetesi’nde hakkında yer alan iddiaları yargıya taşıyacak.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gazetede yer alan "fişleme" iddialara ilişkin dün bir basın açıklaması yaptıklarını  anımsatarak,  habere konu olan iddiaların gerçek olmadığını vurguladı.

Konuya dair Bakanlığın hukuki yollara başvuracağının altını çizen Tekin, “Müşavirliğimiz inceliyor. Bakanlık haberde adı geçen çalışanların yargı hakkı mahfuz olmak üzere hukuki yollara başvuracak. Ayrıca ben ilgili yayın organına bugün itibariyle tekzip gönderdim. Kişilik haklarıma yönelik yalan ve iftira dolu haberlere yer vermeleri, bu haberlerin yayılmasına neden oldukları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunup, tazminat davası açacağım. İlgili haberde adı geçen arkadaşlardan da olayı yargıya taşıyacak olanlar var”dedi.

Haberde geçen türden bir talimatının olmadığını, bu türden bir belgenin asla hazırlanmadığını dile getiren Tekin, iddiaların alenen iftira ve yalan olduğunu, haberde kişisel haklarına saldırıda bulunulduğunu söyledi.

Söz konusu haber dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanmıştı.

> MEB Müsteşarı Tekin, fişleme iddiasını yargıya taşıyor

MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, Taraf Gazetesi’nde hakkında yer alan iddiaları, yargıya taşıyacak

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Müsteşarı Yusuf Tekin, Taraf Gazetesi’nde hakkında yer alan iddiaları yargıya taşıyacak.

Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gazetede yer alan "fişleme" iddialara ilişkin dün bir basın açıklaması yaptıklarını  anımsatarak,  habere konu olan iddiaların gerçek olmadığını vurguladı.

Konuya dair Bakanlığın hukuki yollara başvuracağının altını çizen Tekin, “Müşavirliğimiz inceliyor. Bakanlık haberde adı geçen çalışanların yargı hakkı mahfuz olmak üzere hukuki yollara başvuracak. Ayrıca ben ilgili yayın organına bugün itibariyle tekzip gönderdim. Kişilik haklarıma yönelik yalan ve iftira dolu haberlere yer vermeleri, bu haberlerin yayılmasına neden oldukları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunup, tazminat davası açacağım. İlgili haberde adı geçen arkadaşlardan da olayı yargıya taşıyacak olanlar var”dedi.

Haberde geçen türden bir talimatının olmadığını, bu türden bir belgenin asla hazırlanmadığını dile getiren Tekin, iddiaların alenen iftira ve yalan olduğunu, haberde kişisel haklarına saldırıda bulunulduğunu söyledi.

Söz konusu haber dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanmıştı.

Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 12:55

Gösterim: 1315

Diyarbakır'da İlahiyat Öğrencileri Platformu üyeleri, ilahiyat fakültelerinde pedagojik formasyon dersi verilmemesini basın açıklaması yaparak protesto etti.

DÜ İlahiyat Fakültesi bahçesinde soğuk havaya rağmen biraraya gelen İlahiyat Öğrencileri Platformu üyesi yaklaşık 60 kişilik grup adına açıklama yapan öğrencilerden Mahmut Durmaz, formasyonun ilahiyat öğrencilerinin kanayan en büyük yarası olduğunu savunarak, platform olarak bu sorunu dile getirmeye çalıştıklarını söyledi. 1998 yılında formasyon programının kaldırıldığını ileri süren Durmaz, "Bu süre içerisinde hem imam hatipler hem de ilahiyat fakülteleri içerik yönünden ve kadro açısından oldukça zorlu süreçlerden geçmek durumunda kaldı. Ama artık buna dur deme zamanı geldi ve geçiyor" dedi. Bu haksızlığın artık son bulmasını beklediklerini dile getiren Durmaz, şöyle konuştu:

"İlahiyat mezunlarımızın ülkemiz menfaatleri açısından istihdam ihtiyacı da ortada. Bu mağduriyetin giderilmesi herkes tarafından ciddi faydalar sunacak. Dolayısıyla içerisinde bu kadar çok fayda barındıran bir çözümün bir an önce sonuçlandırılması bir gerekliliktir. Formasyon ilahiyat fakültelerinin en doğal hakkıdır. Ve bu hak ivedilikle hak sahiplerine iade edilmeli. Bu yetkili kurumlar açısından vicdani ve tarihi bir görevdir. Yetkililerin bu çağrıya önemle kulak vermelerini bekliyoruz. Bu süreçte hakkın hak sahibine iade edilmesi için tüm yasal imkanların da kullanılacağını kamuoyuna duyuruyoruz."

Öğrenciler basın açıklamasının ardından dağıldı.

> İlahiyatçılardan 'formasyon' eylemi

Diyarbakır'da İlahiyat Öğrencileri Platformu üyeleri, ilahiyat fakültelerinde pedagojik formasyon dersi verilmemesini basın açıklaması yaparak protesto etti.

DÜ İlahiyat Fakültesi bahçesinde soğuk havaya rağmen biraraya gelen İlahiyat Öğrencileri Platformu üyesi yaklaşık 60 kişilik grup adına açıklama yapan öğrencilerden Mahmut Durmaz, formasyonun ilahiyat öğrencilerinin kanayan en büyük yarası olduğunu savunarak, platform olarak bu sorunu dile getirmeye çalıştıklarını söyledi. 1998 yılında formasyon programının kaldırıldığını ileri süren Durmaz, "Bu süre içerisinde hem imam hatipler hem de ilahiyat fakülteleri içerik yönünden ve kadro açısından oldukça zorlu süreçlerden geçmek durumunda kaldı. Ama artık buna dur deme zamanı geldi ve geçiyor" dedi. Bu haksızlığın artık son bulmasını beklediklerini dile getiren Durmaz, şöyle konuştu:

"İlahiyat mezunlarımızın ülkemiz menfaatleri açısından istihdam ihtiyacı da ortada. Bu mağduriyetin giderilmesi herkes tarafından ciddi faydalar sunacak. Dolayısıyla içerisinde bu kadar çok fayda barındıran bir çözümün bir an önce sonuçlandırılması bir gerekliliktir. Formasyon ilahiyat fakültelerinin en doğal hakkıdır. Ve bu hak ivedilikle hak sahiplerine iade edilmeli. Bu yetkili kurumlar açısından vicdani ve tarihi bir görevdir. Yetkililerin bu çağrıya önemle kulak vermelerini bekliyoruz. Bu süreçte hakkın hak sahibine iade edilmesi için tüm yasal imkanların da kullanılacağını kamuoyuna duyuruyoruz."

Öğrenciler basın açıklamasının ardından dağıldı.

Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 11:54

Gösterim: 2045

Milli Eğitim Bakanlığı, Taraf Gazetesi’nde çıkan fişleme haberini yalanladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haberin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

İşte MEB’den yapılan yazılı açıklama;

Bugün (dün itibariyle), Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haber üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Söz konusu haberde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Bakanlık bünyesindeki kamu görevlilerini fişlediği ve fişlenen isimlerin tasfiye edildiği iddia edilmektedir.

Kamuoyunun yanlış bir şekilde yönlendirilmesine neden olan bu ve benzeri haberler aracılığıyla dile getirilen iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta olup, Bakanlığımız tarafından herhangi bir kişi, grup ya da yapıya yönelik bir fişleme ve tasfiye çalışması yapılmadığı gibi, bundan sonra da bu türden çalışmaların yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla mezkûr habere konu oluşturan “kamu görevlileri fişleniyor ve tasfiye ediliyor” yönündeki iddia bütünüyle gerçekdışıdır.

Bütün iş ve işlemlerinde hukuk devletinin ilke ve esaslarına uymakla yükümlü olan Bakanlığımızın, başta özel hayatın gizliliğinin korunması olmak üzere, temel insan haklarına ve evrensel düzeyde kabul gören ahlâki kurallara aykırı hiçbir tasarrufu söz konusu değildir.

Gerek Bakanlığımızın gerekse bahse konu haberde ismi geçen Bakanlık yetkililerimizin bu asılsız itham ve iddialara karşı gerekli bütün yasal yollara başvuracağını tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

> MEB’den Taraf Gazetesi haberine yalanlama

Milli Eğitim Bakanlığı, Taraf Gazetesi’nde çıkan fişleme haberini yalanladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, dün Mehmet Baransu’nun imzasıyla Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haberin gerçeği yansıtmadığını belirtti.

İşte MEB’den yapılan yazılı açıklama;

Bugün (dün itibariyle), Taraf Gazetesi’nde “Sosyal demokrat, F tipi, MHP’li… görev verilmemeli” başlığıyla yayınlanan haber üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılması gerekli görülmüştür.

Söz konusu haberde, Millî Eğitim Bakanlığı’nın, Bakanlık bünyesindeki kamu görevlilerini fişlediği ve fişlenen isimlerin tasfiye edildiği iddia edilmektedir.

Kamuoyunun yanlış bir şekilde yönlendirilmesine neden olan bu ve benzeri haberler aracılığıyla dile getirilen iddialar hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta olup, Bakanlığımız tarafından herhangi bir kişi, grup ya da yapıya yönelik bir fişleme ve tasfiye çalışması yapılmadığı gibi, bundan sonra da bu türden çalışmaların yapılması söz konusu değildir. Dolayısıyla mezkûr habere konu oluşturan “kamu görevlileri fişleniyor ve tasfiye ediliyor” yönündeki iddia bütünüyle gerçekdışıdır.

Bütün iş ve işlemlerinde hukuk devletinin ilke ve esaslarına uymakla yükümlü olan Bakanlığımızın, başta özel hayatın gizliliğinin korunması olmak üzere, temel insan haklarına ve evrensel düzeyde kabul gören ahlâki kurallara aykırı hiçbir tasarrufu söz konusu değildir.

Gerek Bakanlığımızın gerekse bahse konu haberde ismi geçen Bakanlık yetkililerimizin bu asılsız itham ve iddialara karşı gerekli bütün yasal yollara başvuracağını tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 12:58

Gösterim: 956

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldı.

2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia eden Serter şöyle konuştu: “Sayın Bakan’ın bir konuya dikkatini çekmek istiyorum: Bir yıldır bildiğim hâlde, bunu, ilk defa, burada açıklama ihtiyacı duydum; daha önce söylemedim çünkü söylersem uluslararası bir skandala neden olabilirdi. 2012 yılında, sınav yapılmadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok üst düzey bir bürokratı, bir müsteşar yardımcısı, sınav sorularının öğretmenler aracılığıyla öğrencilere çözdürülmesi için soruları elinde bulunduran bürokratlara ağır baskı uygulamıştır. Ancak, bunun açıklanması, ortaya çıkması halinde, hem Türkiye sistemden diskalifiye olacak hem de büyük bir uluslararası skandal ortaya çıkacaktı. O bürokratların direnmesiyle, ısrarıyla bu gerçekleştirilmemiştir. O direnci gösteren bürokratların, bugün, o görevde olmadıklarının da altını çizmek istiyorum. İsterseniz isim isim de size takdim edebilirim.”

Kazanana umre bileti

CHP’li Serter, Konya’da bir anaokulunda umreye gitme oyunu oynayan çocukların fotoğrafını gösterdi. Serter, “Konya’da bir anaokulu. Sayın Bakanım, lütfen bakın. Bu çocuklar ne yapıyor, biliyor musunuz? Bu çocuklara Umre oyunu oynattırılıyor, oyunda kazanan umre bileti kazanıyor. Bu özgür eğitim mi AKP tipi insan yaratmak için kurguladığınız eğitim mi?” diye konuştu.

Kaynak Hürriyet

> PISA 2012’de usulsüzlük girişimi iddiası

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia etti.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldı.

2012’de Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA sınavında usulsüzlük girişimi olduğunu iddia eden Serter şöyle konuştu: “Sayın Bakan’ın bir konuya dikkatini çekmek istiyorum: Bir yıldır bildiğim hâlde, bunu, ilk defa, burada açıklama ihtiyacı duydum; daha önce söylemedim çünkü söylersem uluslararası bir skandala neden olabilirdi. 2012 yılında, sınav yapılmadan önce, Milli Eğitim Bakanlığı’nın çok üst düzey bir bürokratı, bir müsteşar yardımcısı, sınav sorularının öğretmenler aracılığıyla öğrencilere çözdürülmesi için soruları elinde bulunduran bürokratlara ağır baskı uygulamıştır. Ancak, bunun açıklanması, ortaya çıkması halinde, hem Türkiye sistemden diskalifiye olacak hem de büyük bir uluslararası skandal ortaya çıkacaktı. O bürokratların direnmesiyle, ısrarıyla bu gerçekleştirilmemiştir. O direnci gösteren bürokratların, bugün, o görevde olmadıklarının da altını çizmek istiyorum. İsterseniz isim isim de size takdim edebilirim.”

Kazanana umre bileti

CHP’li Serter, Konya’da bir anaokulunda umreye gitme oyunu oynayan çocukların fotoğrafını gösterdi. Serter, “Konya’da bir anaokulu. Sayın Bakanım, lütfen bakın. Bu çocuklar ne yapıyor, biliyor musunuz? Bu çocuklara Umre oyunu oynattırılıyor, oyunda kazanan umre bileti kazanıyor. Bu özgür eğitim mi AKP tipi insan yaratmak için kurguladığınız eğitim mi?” diye konuştu.

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Salı, 17 Aralık 2013 10:46

Gösterim: 1620

TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında söz alan Rhode Island College Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adaylarının, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebileceğini belirtti.

mustafa özcanTÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, Rhode Island Collge Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, 'Okulda Üniversite: Türkiye'de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak için Bir Model Önerisi' başlıklı rapor hakkında bilgi verdi.

Rapora göre, öğretmen yetiştirmek için artık 4 yıllık lisans eğitimi yeterli değil. Öğretmenler lisans eğitimi ile birlikte bir bilim dalında yüksek lisans da yapmalı. Eğitimlerinin büyük bölümünü okullarda yardımcı öğretmen olarak geçirmeliler. Eğitim fakültelerinde görevli akademisyenler de zamanlarının büyük bölümünü okullarda geçirmeli, öğretmen adaylarına eğitim vermeli.

Model ile öğretmenlik eğitiminin süresinin 7 yıla kadar çıkarılması, adayların ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak eğitim fakültelerine alınmalı.

Raporla ilgili konuşan Prof. Dr. Mustafa Özcan, atama bekleyen öğretmenlerin de bu modelle sisteme dahil edilebileceğini belirterek, "Türkiye'de atama bekleyen öğretmenler olduğunu biliyoruz. Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adayları, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebilir. Dünyada bunun örnekleri var. Öğretmen yardımcıları tam gün çalışıyorlar. Bu yöntemle hem öğretmenler mesleği öğrenir, hem de çocuklarımız daha iyi yetişir. Amaç çocuklarımızın başarısını arttırmak" diye konuştu.  

Kaynak Hürriyet

> Atama bekleyen öğretmenlere yardımcı öğretmenlik

TÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında söz alan Rhode Island College Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adaylarının, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebileceğini belirtti.

mustafa özcanTÜSİAD Sosyal İşler Komisyonu bünyesindeki Eğitim Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, Rhode Island Collge Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan, 'Okulda Üniversite: Türkiye'de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak için Bir Model Önerisi' başlıklı rapor hakkında bilgi verdi.

Rapora göre, öğretmen yetiştirmek için artık 4 yıllık lisans eğitimi yeterli değil. Öğretmenler lisans eğitimi ile birlikte bir bilim dalında yüksek lisans da yapmalı. Eğitimlerinin büyük bölümünü okullarda yardımcı öğretmen olarak geçirmeliler. Eğitim fakültelerinde görevli akademisyenler de zamanlarının büyük bölümünü okullarda geçirmeli, öğretmen adaylarına eğitim vermeli.

Model ile öğretmenlik eğitiminin süresinin 7 yıla kadar çıkarılması, adayların ilgi ve yetenekleri dikkate alınarak eğitim fakültelerine alınmalı.

Raporla ilgili konuşan Prof. Dr. Mustafa Özcan, atama bekleyen öğretmenlerin de bu modelle sisteme dahil edilebileceğini belirterek, "Türkiye'de atama bekleyen öğretmenler olduğunu biliyoruz. Okulda üniversite modeliyle atama bekleyen öğretmen adayları, okullarda öğretmen yardımcısı olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirilebilir. Dünyada bunun örnekleri var. Öğretmen yardımcıları tam gün çalışıyorlar. Bu yöntemle hem öğretmenler mesleği öğrenir, hem de çocuklarımız daha iyi yetişir. Amaç çocuklarımızın başarısını arttırmak" diye konuştu.  

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Aralık 2013 11:32

Gösterim: 1946


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.