Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), valiliklere gönderdiği genelgede; izinsiz olarak SBS, deneme, üniversite ve temel lise gibi sınav yapan, reklam yapan ve ilan veren dershanelerin kapatılabileceğini bildirdi. MEB, genelgede "Her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerler 10/06/1949 tarihli 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümlerince valilikçe kapatılır" İfadesi yer aldı.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından 12 Ocak 2015 tarihinde valilik ve milli eğitim müdürlüklerine gönderilen 1 sayfalık genelgede, dershanelerin yaptıkları sınavlar, verdikleri reklam ve ilanlardan duyulan rahatsızlıklar dile getirildi. Genelgede, her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerinin izne tabi olduğu vurgulanırken, buna uymayan dershaneler hakkında kapatma cezası uygulanacağı belirtildi.

Kapatılıp kapatılmayacağı yönündeki statüleri Anayasa Mahkemesinin önünde olan dershanelerin yaptığı sınavların da eleştirildiği genelgede, "Bazı dershanelerin dershane olarak faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen Bakanlığımızdan kurum açma izni almadan 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında ‘üniversite sınavlarına hazırlık lisesi’ ve ‘temel lise’ gibi adlar altında seviye tespit sınavları yaparak reklam ve ilan verdikleri. Bakanlığımızdan kurum açma izni işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan dershane faaliyetinde bulundukları yönünde Bakanlığımıza bilgiler ulaşmıştır. ‘Hem okul hem dershane’, ‘üniversite sınavlarına hazırlık koleji’ ve benzeri adlarla kurumların faaliyet göstermesi mümkün bulunmamaktadır" denildi.

Genelgede, 2018- 2019 eğitim ve öğretim yılının sonuna kadar özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumların faaliyetleri devam eden kurumlar olduğu ve bu kurumlar dışında başka kurumların farklı adlarla faaliyet göstermesinin mümkün olmadığı belirtildi.

Bu kapsamda dışında kalan kurumların 1949 tarihli kanun ile valiliklerce kapatılacağının altının çizildiği genelgede, sınav gibi her türlü eğitim faaliyetlerin yapılması için yetkili makamlardan izin alınması gerektiği vurgulandı. Genelgede, "Gerçek ve tüzel kişiler tarafından kanun kapsamında belirtilen faaliyetlerin kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerler 10/06/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır. Bu kurumlar reklam, ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamaz, televizyonda reklam ve ilan yapamaz" ifadeleri yer aldı.

Bazı dershane yöneticileri ise genelgeye şöyle tepki gösterdi:

"Dershanelerin ne olacağı henüz belli değil. Anayasa Mahkemes’inin önünde beklemekte. Faaliyetlerimizi yapamazsak öğrencilere nasıl faydalı olacağız? Dershanelerin kapatılması için verilen süreye hayli zaman var. Dershanelerin kapatılması yönünde karar çıkarsa, reklamlarımız, ilanlarımız boşa gider. Kapatılmaması yönünde karar çıkarsa, nasıl öğrenci bulacağız, kendimizi nasıl anlatacağız. İşimizi normal süreç içerisinde yapıyoruz."

Dershanelerin Eylül 2015’te kapatılması planlanıyor. Bakanlık daha önce de valiliklere gönderdiği genelgede, dershanelerin gelecek eğitim yılı için deneme sınavı yapmalarının engellenmesini istemişti.

Kaynak Hürriyeteğitim

> MEB’den yeni dershane genelgesi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), valiliklere gönderdiği genelgede; izinsiz olarak SBS, deneme, üniversite ve temel lise gibi sınav yapan, reklam yapan ve ilan veren dershanelerin kapatılabileceğini bildirdi. MEB, genelgede "Her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerler 10/06/1949 tarihli 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümlerince valilikçe kapatılır" İfadesi yer aldı.

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından 12 Ocak 2015 tarihinde valilik ve milli eğitim müdürlüklerine gönderilen 1 sayfalık genelgede, dershanelerin yaptıkları sınavlar, verdikleri reklam ve ilanlardan duyulan rahatsızlıklar dile getirildi. Genelgede, her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerinin izne tabi olduğu vurgulanırken, buna uymayan dershaneler hakkında kapatma cezası uygulanacağı belirtildi.

Kapatılıp kapatılmayacağı yönündeki statüleri Anayasa Mahkemesinin önünde olan dershanelerin yaptığı sınavların da eleştirildiği genelgede, "Bazı dershanelerin dershane olarak faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen Bakanlığımızdan kurum açma izni almadan 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında ‘üniversite sınavlarına hazırlık lisesi’ ve ‘temel lise’ gibi adlar altında seviye tespit sınavları yaparak reklam ve ilan verdikleri. Bakanlığımızdan kurum açma izni işyeri açma ve çalışma ruhsatı almadan dershane faaliyetinde bulundukları yönünde Bakanlığımıza bilgiler ulaşmıştır. ‘Hem okul hem dershane’, ‘üniversite sınavlarına hazırlık koleji’ ve benzeri adlarla kurumların faaliyet göstermesi mümkün bulunmamaktadır" denildi.

Genelgede, 2018- 2019 eğitim ve öğretim yılının sonuna kadar özel eğitim, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve ortaöğretim ile Bakanlıkça dönüşüm programına alınan kurumların faaliyetleri devam eden kurumlar olduğu ve bu kurumlar dışında başka kurumların farklı adlarla faaliyet göstermesinin mümkün olmadığı belirtildi.

Bu kapsamda dışında kalan kurumların 1949 tarihli kanun ile valiliklerce kapatılacağının altının çizildiği genelgede, sınav gibi her türlü eğitim faaliyetlerin yapılması için yetkili makamlardan izin alınması gerektiği vurgulandı. Genelgede, "Gerçek ve tüzel kişiler tarafından kanun kapsamında belirtilen faaliyetlerin kanuna göre yetkili makamlardan kurum açma izni alınmadan veya her ne ad altında olursa olsun eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin izinsiz yapıldığının tespiti halinde söz konusu yerler 10/06/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu hükümleri uyarınca valilikçe kapatılır. Bu kurumlar reklam, ilanlarında gerçeğe aykırı beyanlarda bulunamaz, televizyonda reklam ve ilan yapamaz" ifadeleri yer aldı.

Bazı dershane yöneticileri ise genelgeye şöyle tepki gösterdi:

"Dershanelerin ne olacağı henüz belli değil. Anayasa Mahkemes’inin önünde beklemekte. Faaliyetlerimizi yapamazsak öğrencilere nasıl faydalı olacağız? Dershanelerin kapatılması için verilen süreye hayli zaman var. Dershanelerin kapatılması yönünde karar çıkarsa, reklamlarımız, ilanlarımız boşa gider. Kapatılmaması yönünde karar çıkarsa, nasıl öğrenci bulacağız, kendimizi nasıl anlatacağız. İşimizi normal süreç içerisinde yapıyoruz."

Dershanelerin Eylül 2015’te kapatılması planlanıyor. Bakanlık daha önce de valiliklere gönderdiği genelgede, dershanelerin gelecek eğitim yılı için deneme sınavı yapmalarının engellenmesini istemişti.

Kaynak Hürriyeteğitim

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ocak 2015 15:28

Gösterim: 2521

Eski Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ın Gümüşhane'de AK Parti'den milletvekili aday adayı olduğu iddia edildi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki baskıcı uygulamaları ile sıkça gündeme gelen eski dekan Prof. Dr. Yusuf Devran'ın Gümüşhane'de AK Parti'den milletvekili aday adayı olduğu iddia edildi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin eski dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran, siyasete giriyor. Gümüşhane.gen.tr adlı haber sitesinin duyurduğu habere göre, Devran, Gümüşhane'de AK Parti 'den aday adayı oldu. Haberde, Gümüşhaneli olan Devran'ın aday adaylığını kente gelerek basın açıklamasıyla duyuracağı belirtildi.

Devran, dekan olduğu dönemde baskıcı uygulamaları ile dikkat çeken, fişleme iddiaları ve öğretim üyelerini tehdit etmekle itham edilmişti. Samanyolu TV kökenli Devran, ayrıca dekan olduğu dönemde fakültenin öğretim kadrosuna özellikle Fatih Üniversitesi ve ABD 'nin Teksas eyaletindeki bir üniversiteden kişileri almakla suçlanmış, hakkında sosyal medyada iddialar yer almıştı.

> Olaylı dekan siyasete atılıyor

Eski Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran’ın Gümüşhane'de AK Parti'den milletvekili aday adayı olduğu iddia edildi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki baskıcı uygulamaları ile sıkça gündeme gelen eski dekan Prof. Dr. Yusuf Devran'ın Gümüşhane'de AK Parti'den milletvekili aday adayı olduğu iddia edildi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin eski dekanı Prof. Dr. Yusuf Devran, siyasete giriyor. Gümüşhane.gen.tr adlı haber sitesinin duyurduğu habere göre, Devran, Gümüşhane'de AK Parti 'den aday adayı oldu. Haberde, Gümüşhaneli olan Devran'ın aday adaylığını kente gelerek basın açıklamasıyla duyuracağı belirtildi.

Devran, dekan olduğu dönemde baskıcı uygulamaları ile dikkat çeken, fişleme iddiaları ve öğretim üyelerini tehdit etmekle itham edilmişti. Samanyolu TV kökenli Devran, ayrıca dekan olduğu dönemde fakültenin öğretim kadrosuna özellikle Fatih Üniversitesi ve ABD 'nin Teksas eyaletindeki bir üniversiteden kişileri almakla suçlanmış, hakkında sosyal medyada iddialar yer almıştı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ocak 2015 15:23

Gösterim: 1163

Milli Eğitim Bakanlığı, bilgi sistemlerindeki öğrenci ve öğretmenlere ait kullanıcı şifre ve bilgilerinin çalındığı yönündeki haberleri yalanladı.

Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) yapılan açıklamada, bazı gazetelerde "Okullarda Şifre Alarmı" ve "Çocukların Geleceği Hırsızların Elinde" başlıklarıyla yayımlanan haberlere ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

"MEB'de tüm öğrenci, veli ve öğretmenlerin bilgileri çalındı" ve "15 milyon öğrencinin bilgilerini içeren veri tabanı şifrelerinin kötü niyetli kişilerle paylaşıldığı belirlendi" iddialarının tamamen asılsız, haberin ise "masabaşı gazetecilik" ürünü olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Bankalarda ve erişimde güvenlik sınırı olan bütün sistemlerde yaşandığı gibi Bakanlığımızın bilgi sistemleri de (e-okul, Mebbis vb.) zaman zaman art niyetli kişilerin sanal saldırılarına hedef olmaktadır. Üst düzey güvenlik tedbiri ile 24 saat esasına göre korunmakta olan sistemimizin güvenlik sınırlarını aşarak verilere ulaşmak isteyen kimi kötü niyetli kişiler hakkında zaman zaman Bakanlığımıza ulaşan şikayetler doğrultusunda Bakanlığımız bütün öğrencilerimizi, velilerimizi, öğretmenlerimizi ve yöneticilerimizi 'sanal ortamlarda şifre ve bilgi paylaşımı yapılmaması' konusunda sürekli ikaz etmektedir.

Haberde bahsi geçtiği gibi kullanıcılarımızın şifre veya bilgilerinin çalınması söz konusu değildir. Milyonlarca öğrencimizi ve velilerini olumsuz etkilemeye yönelik bu haber ile ilgili gerekli yasal işlemler başlatılacaktır."

> MEB’den e-okul ve Mebbis açıklaması

Milli Eğitim Bakanlığı, bilgi sistemlerindeki öğrenci ve öğretmenlere ait kullanıcı şifre ve bilgilerinin çalındığı yönündeki haberleri yalanladı.

Milli Eğitim Bakanlığından (MEB) yapılan açıklamada, bazı gazetelerde "Okullarda Şifre Alarmı" ve "Çocukların Geleceği Hırsızların Elinde" başlıklarıyla yayımlanan haberlere ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

"MEB'de tüm öğrenci, veli ve öğretmenlerin bilgileri çalındı" ve "15 milyon öğrencinin bilgilerini içeren veri tabanı şifrelerinin kötü niyetli kişilerle paylaşıldığı belirlendi" iddialarının tamamen asılsız, haberin ise "masabaşı gazetecilik" ürünü olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Bankalarda ve erişimde güvenlik sınırı olan bütün sistemlerde yaşandığı gibi Bakanlığımızın bilgi sistemleri de (e-okul, Mebbis vb.) zaman zaman art niyetli kişilerin sanal saldırılarına hedef olmaktadır. Üst düzey güvenlik tedbiri ile 24 saat esasına göre korunmakta olan sistemimizin güvenlik sınırlarını aşarak verilere ulaşmak isteyen kimi kötü niyetli kişiler hakkında zaman zaman Bakanlığımıza ulaşan şikayetler doğrultusunda Bakanlığımız bütün öğrencilerimizi, velilerimizi, öğretmenlerimizi ve yöneticilerimizi 'sanal ortamlarda şifre ve bilgi paylaşımı yapılmaması' konusunda sürekli ikaz etmektedir.

Haberde bahsi geçtiği gibi kullanıcılarımızın şifre veya bilgilerinin çalınması söz konusu değildir. Milyonlarca öğrencimizi ve velilerini olumsuz etkilemeye yönelik bu haber ile ilgili gerekli yasal işlemler başlatılacaktır."

Son Güncelleme: Salı, 20 Ocak 2015 09:44

Gösterim: 2398

AK Parti'nin Meclis'e sunduğu kanun teklifiyle öğretmenlerin ek ders ücretleri iki katına çıkarılıyor.

Sabah Gazetesi'nin haberine göre, AK Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl'ün imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapan teklif, Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik öngörüyor.

Buna göre, ek ders ücretleri, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere yüzde 25, Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlere yüzde 100 fazlasıyla ödenecek.

Öğretmenlere ek ders ücreti olarak 9 lira 45 kuruş ödeniyor.

> Öğretmenlerin ek ders ücretine zam teklifi

AK Parti'nin Meclis'e sunduğu kanun teklifiyle öğretmenlerin ek ders ücretleri iki katına çıkarılıyor.

Sabah Gazetesi'nin haberine göre, AK Parti Ankara Milletvekili Cevdet Erdöl'ün imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sunulan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapan teklif, Devlet Memurları Kanunu'nda değişiklik öngörüyor.

Buna göre, ek ders ücretleri, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere yüzde 25, Milli Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlere yüzde 100 fazlasıyla ödenecek.

Öğretmenlere ek ders ücreti olarak 9 lira 45 kuruş ödeniyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Ocak 2015 08:47

Gösterim: 2110

AK Parti Manisa milletvekilleri, okullarda kuru üzüm dağıtımı için girişimlerde bulunuyor.

AK Parti Manisa milletvekilleri Selçuk Özdağ, Muzaffer Yurttaş, Hüseyin Tanrıverdi, Uğur Aydemir ve Recai Berber,  “sağlıklı nesil, sağlıklı gelecek” parolasıyla okullarda kuru üzüm dağıtımıyla ilgili projenin hayata geçirilmesi konusunda girişimlerde bulunuyor.

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya üzümünün yarısını Türkiye'nin ürettiğini, yıllık üretiminin 280-320 bin arasında olduğunu, iç tüketimin yüzde 85'ini Manisa'nın karşıladığını söyledi. Özdağ, üzümün büyük bölümünün AB üyesi ülkelere ve Rusya'ya ihraç edildiğini ifade etti.

Türkiye’de üzüm tüketiminin az olduğunu belirterek, kişi başına düşen üzüm tüketiminin 250-300 gram olduğunu kaydeden Özdağ, Avrupa'da bu miktarın 1,7 kilogram, Çin ve başka ülkelerde 2-2,5 kilograma kadar çıktığını anlattı.  İç tüketim miktarını 20 bin tondan en az 40-50 bin ton civarına yükseltmek gerektiğini vurgulayan Özdağ, yardım kuruluşlarının hurmanın yanında üzüm de dağıtmalarını istedi.

Üzüm tüketiminin teşvik edilmesi gerektiğini savunan Özdağ, daha önce THY'nin dış seferlerinde bir milyon paket Manisa Sultaniye üzümü dağıtıldığını, bununla önemli bir reklamın yapıldığını hatırlattı.

Özdağ, tıpkı okullardaki süt dağıtımı gibi 40-50 gramlık küçük paketler halinde kuru üzüm dağıtılabileceğini, bunun hem tüketimin artması hem de üreticinin daha fazla kazanmasını sağlayacağına dikkati çekerek, üreticinin, işletmelerin, oda ve borsa başkanlarının bu konuda hazır olduğunu söyledi.

-"Sonuç alacağız"

 İlkokullarda süt dağıtımının önemli bir hizmet olduğunu, sağlıklı nesillerin yetişmesinin yanında  süt üretimini, süt ve besi hayvancılığını teşvik ettiğini anlatan Özdağ, şöyle konuştu:

"Eskiden cebimizde üzümle okula giderdik. Annelerimiz üzüm hoşafı, üzümlü ekmekler, kekler yapardı. Maalesef şimdi üzümü az, abur cuburu çok tüketen bir toplum olduk. Mutlak suretle üzüm üreten bir ülke olmanın yanı sıra ürettiği üzümü aynı zamanda tüketen bir ülke olmalıyız. Manisa Milletvekilleri olarak şimdi sütün yanında üzüm de dağıtabilir miyiz diye bir gayret içerisindeyiz. Henüz netlik kazanmadı ama bu bir teşebbüs aşamasındadır.  Milli Eğitim Bakanı ve Bakan Yardımcılarımızla bu konuyu görüştük. Konu henüz Bakanlar Kurulu’nda görüşülmedi. Ancak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gerekli hassasiyeti gösteriyor. Bunu zaman içerisinde halledebileceğimizi düşünüyorum. Daha alacağımız mesafeler var. Ama milletvekilleri olarak gerçekten büyük gayret içerisindeyiz. Önümüzdeki dönem için olumlu sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Gerek üzüm üreticilerimizin, gerek işletmelerimizin, gerekse borsa ve oda başkanları ile sivil toplum kuruluşlarının bize bu projede destek olmalarını istiyoruz. "

Özdağ, projenin sağlık yönünün de bulunduğuna işaret ederek, çocuk ve gençlerin üzüm tüketiminin zeka ve fiziksel gelişimini olumlu etkileyeceğini sözlerine ekledi.

> Okullarda sütten sonra üzüm dağıtımı gündemde

AK Parti Manisa milletvekilleri, okullarda kuru üzüm dağıtımı için girişimlerde bulunuyor.

AK Parti Manisa milletvekilleri Selçuk Özdağ, Muzaffer Yurttaş, Hüseyin Tanrıverdi, Uğur Aydemir ve Recai Berber,  “sağlıklı nesil, sağlıklı gelecek” parolasıyla okullarda kuru üzüm dağıtımıyla ilgili projenin hayata geçirilmesi konusunda girişimlerde bulunuyor.

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünya üzümünün yarısını Türkiye'nin ürettiğini, yıllık üretiminin 280-320 bin arasında olduğunu, iç tüketimin yüzde 85'ini Manisa'nın karşıladığını söyledi. Özdağ, üzümün büyük bölümünün AB üyesi ülkelere ve Rusya'ya ihraç edildiğini ifade etti.

Türkiye’de üzüm tüketiminin az olduğunu belirterek, kişi başına düşen üzüm tüketiminin 250-300 gram olduğunu kaydeden Özdağ, Avrupa'da bu miktarın 1,7 kilogram, Çin ve başka ülkelerde 2-2,5 kilograma kadar çıktığını anlattı.  İç tüketim miktarını 20 bin tondan en az 40-50 bin ton civarına yükseltmek gerektiğini vurgulayan Özdağ, yardım kuruluşlarının hurmanın yanında üzüm de dağıtmalarını istedi.

Üzüm tüketiminin teşvik edilmesi gerektiğini savunan Özdağ, daha önce THY'nin dış seferlerinde bir milyon paket Manisa Sultaniye üzümü dağıtıldığını, bununla önemli bir reklamın yapıldığını hatırlattı.

Özdağ, tıpkı okullardaki süt dağıtımı gibi 40-50 gramlık küçük paketler halinde kuru üzüm dağıtılabileceğini, bunun hem tüketimin artması hem de üreticinin daha fazla kazanmasını sağlayacağına dikkati çekerek, üreticinin, işletmelerin, oda ve borsa başkanlarının bu konuda hazır olduğunu söyledi.

-"Sonuç alacağız"

 İlkokullarda süt dağıtımının önemli bir hizmet olduğunu, sağlıklı nesillerin yetişmesinin yanında  süt üretimini, süt ve besi hayvancılığını teşvik ettiğini anlatan Özdağ, şöyle konuştu:

"Eskiden cebimizde üzümle okula giderdik. Annelerimiz üzüm hoşafı, üzümlü ekmekler, kekler yapardı. Maalesef şimdi üzümü az, abur cuburu çok tüketen bir toplum olduk. Mutlak suretle üzüm üreten bir ülke olmanın yanı sıra ürettiği üzümü aynı zamanda tüketen bir ülke olmalıyız. Manisa Milletvekilleri olarak şimdi sütün yanında üzüm de dağıtabilir miyiz diye bir gayret içerisindeyiz. Henüz netlik kazanmadı ama bu bir teşebbüs aşamasındadır.  Milli Eğitim Bakanı ve Bakan Yardımcılarımızla bu konuyu görüştük. Konu henüz Bakanlar Kurulu’nda görüşülmedi. Ancak Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gerekli hassasiyeti gösteriyor. Bunu zaman içerisinde halledebileceğimizi düşünüyorum. Daha alacağımız mesafeler var. Ama milletvekilleri olarak gerçekten büyük gayret içerisindeyiz. Önümüzdeki dönem için olumlu sonuç alacağımızı düşünüyoruz. Gerek üzüm üreticilerimizin, gerek işletmelerimizin, gerekse borsa ve oda başkanları ile sivil toplum kuruluşlarının bize bu projede destek olmalarını istiyoruz. "

Özdağ, projenin sağlık yönünün de bulunduğuna işaret ederek, çocuk ve gençlerin üzüm tüketiminin zeka ve fiziksel gelişimini olumlu etkileyeceğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazar, 18 Ocak 2015 13:35

Gösterim: 1254


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.