Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
4+4+4 eğitim yasa tasarısının TBMM Genel Kurul’unda görüşülmesine bugün başlandı. Genel Kurul’da Muhalefet üyeleri ile AKP’li Milletvekilleri arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
4+4+4 eğitim yasa tasarısının TBMM Genel Kurul’unda görüşülmesine bugün başlandı. CHP’nin Tandoğan meydanında düzenlediği mitingle karşı çıktığı yasaya bugün Meclis Genel Kurulu’nda da Muhalefet’ten bazı milletvekilleri tepkilerini dile getirdi. Bugün düzenlenen Genel Kurulda 4+4+4 eğitim yasa tasarısı görüşmelerinde öne çıkan gelişmeler şunlar:
TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifinin ''yok hükmünde olduğu, görüşülemeyeceği'' iddialarının hukuki hiçbir geçerliliği bulunmadığını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifin öneriden çıkarılması gerektiğini savundu. Vural, ''Önergelerin verilemediği, şerhlerin yer almadığı bir rapor görüşülemez. Milletvekillerinin iradesi Komisyon'da fiile engellenmiştir. Bu raporu müzakere etmek mümkün değildir'' dedi.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, teklifin üzerinde TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyelerinin görüşleri alınmadığı için teklifin geri çekilmesini istedi ve usul tartışması açılmasını talep etti. Açılan usul tartışması üzerine söz alan Kaplan, 10 gün 24 saat esasına göre çalışmak için robot olmak gerektiğini belirterek, ''Bu tasarı ve teklifler, milyonlarca insanı ilgilendiriyor. Bu çok ciddi konuları sağlıklı tartışmak zorundayız'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ''Üzerinde hukuki tartışma olan Komisyon raporunu gündeme alamazsınız'' görüşünü öne sürerek, teklifin komisyona çekilip yeniden görüşülmesini istedi.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, teklifin 6. maddeden sonra Komisyon'da görüşülmediği için Genel Kurul'un gündemine gelemeyeceğini öne sürdü.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, ''AK Parti milletvekillerinin tamamı bu teklifi gururla, onurla destekliyorlar ve onun için buradalar. AK Parti grubu milletvekilleri, milletten aldıkları talimatı yerine getirmek üzere buradalar. (Yok hükmündedir, görüşülemez) gibi iddiaların hukuki hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, teklifin Komisyon'daki görüşmeleri ve sonuçlandırılmasıyla ilgili MHP ve CHP'nin Meclis Başkanlığı'na yazılı itirazları olduğunu anımsatarak, bu itirazlarda bugün belirtilen pek çok hususun dile getirildiğini kaydetti.
TBMM Başkanlığı tarafından söz konusu yazıların ilgili Komisyon'a gönderildiğini, Komisyon Başkanlığı'nın ''görüşmelerin Anayasa ve İçtüzük çerçevesinde gerçekleştirildiği'' bildirdiğini anımsatan Yakut, ''TBMM Başkanı'nın bu raporu yok sayacak bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamaktadır'' dedi. Yakut, AK Parti grup önerisinin görüşülmesinde İçtüzük'e aykırı bir durum bulunmadığını, tutumunun aynı olduğunu ifade etti. Muhalefet sıralarından ''yazıklar olsun'' sözlerine Yakut, ''Kem söz kime aitse iade ediyorum'' karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Komisyon görüşmelerinde açık bir İçtüzük ihlali olduğunu savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, ''Esas tartışılan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifin yanında mısınız, değil misiniz- Etraftan dolaşmaya gerek yok. İstediğiniz önergeleri şimdi verebilirsiniz. Verin önergelerinizi, tartışalım'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Bizim Kuran-ı Kerim'in ders olarak okutulması önergemizin verilmesini zorla engellediniz ama şimdi topunuz gelse engelleyemeyecekseniz. Yüreğiniz, ciğeriniz varsa engelleyin, engelleyemeyeceksiniz'' dedi.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, ana dili yasaklayan eğitime karşı olduklarını söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
4+4+4 eğitim yasa tasarısının TBMM Genel Kurul’unda görüşülmesine bugün başlandı. Genel Kurul’da Muhalefet üyeleri ile AKP’li Milletvekilleri arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
4+4+4 eğitim yasa tasarısının TBMM Genel Kurul’unda görüşülmesine bugün başlandı. CHP’nin Tandoğan meydanında düzenlediği mitingle karşı çıktığı yasaya bugün Meclis Genel Kurulu’nda da Muhalefet’ten bazı milletvekilleri tepkilerini dile getirdi. Bugün düzenlenen Genel Kurulda 4+4+4 eğitim yasa tasarısı görüşmelerinde öne çıkan gelişmeler şunlar:
TBMM AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifinin ''yok hükmünde olduğu, görüşülemeyeceği'' iddialarının hukuki hiçbir geçerliliği bulunmadığını söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifin öneriden çıkarılması gerektiğini savundu. Vural, ''Önergelerin verilemediği, şerhlerin yer almadığı bir rapor görüşülemez. Milletvekillerinin iradesi Komisyon'da fiile engellenmiştir. Bu raporu müzakere etmek mümkün değildir'' dedi.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, teklifin üzerinde TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyelerinin görüşleri alınmadığı için teklifin geri çekilmesini istedi ve usul tartışması açılmasını talep etti. Açılan usul tartışması üzerine söz alan Kaplan, 10 gün 24 saat esasına göre çalışmak için robot olmak gerektiğini belirterek, ''Bu tasarı ve teklifler, milyonlarca insanı ilgilendiriyor. Bu çok ciddi konuları sağlıklı tartışmak zorundayız'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, ''Üzerinde hukuki tartışma olan Komisyon raporunu gündeme alamazsınız'' görüşünü öne sürerek, teklifin komisyona çekilip yeniden görüşülmesini istedi.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, teklifin 6. maddeden sonra Komisyon'da görüşülmediği için Genel Kurul'un gündemine gelemeyeceğini öne sürdü.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, ''AK Parti milletvekillerinin tamamı bu teklifi gururla, onurla destekliyorlar ve onun için buradalar. AK Parti grubu milletvekilleri, milletten aldıkları talimatı yerine getirmek üzere buradalar. (Yok hükmündedir, görüşülemez) gibi iddiaların hukuki hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır'' diye konuştu.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, teklifin Komisyon'daki görüşmeleri ve sonuçlandırılmasıyla ilgili MHP ve CHP'nin Meclis Başkanlığı'na yazılı itirazları olduğunu anımsatarak, bu itirazlarda bugün belirtilen pek çok hususun dile getirildiğini kaydetti.
TBMM Başkanlığı tarafından söz konusu yazıların ilgili Komisyon'a gönderildiğini, Komisyon Başkanlığı'nın ''görüşmelerin Anayasa ve İçtüzük çerçevesinde gerçekleştirildiği'' bildirdiğini anımsatan Yakut, ''TBMM Başkanı'nın bu raporu yok sayacak bir işlem tesis etme yetkisi bulunmamaktadır'' dedi. Yakut, AK Parti grup önerisinin görüşülmesinde İçtüzük'e aykırı bir durum bulunmadığını, tutumunun aynı olduğunu ifade etti. Muhalefet sıralarından ''yazıklar olsun'' sözlerine Yakut, ''Kem söz kime aitse iade ediyorum'' karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de Komisyon görüşmelerinde açık bir İçtüzük ihlali olduğunu savundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, ''Esas tartışılan, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklifin yanında mısınız, değil misiniz- Etraftan dolaşmaya gerek yok. İstediğiniz önergeleri şimdi verebilirsiniz. Verin önergelerinizi, tartışalım'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Bizim Kuran-ı Kerim'in ders olarak okutulması önergemizin verilmesini zorla engellediniz ama şimdi topunuz gelse engelleyemeyecekseniz. Yüreğiniz, ciğeriniz varsa engelleyin, engelleyemeyeceksiniz'' dedi.
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, ana dili yasaklayan eğitime karşı olduklarını söyledi.
Son Güncelleme: Salı, 27 Mart 2012 21:37
Gösterim: 1808
CHP Genel Başkanı Kemal Klıçdaroğlu Tandoğan meydanındaki grup toplantısında AK Parti hükümetine yönelik “Obama talimat verirse dershaneler kapatılır” dedi.
''Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, milletvekilleri özgürce değil de bir kişinin iki dudağı arasındaki söze göre şekillenen, üniversiteleri baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan bir zihniyetin demokratik zihniyet olamayacağını'' ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bütün baskılara karşı direneceğiz. Sözüm söz, baskılara direnmek bizim onurumuz olacaktır'' diye konuştu.
Konuşmasının sonunda annelere ''çocuklarınıza sahip çıkın'' diye seslenen Kılıçdaroğlu, çocukların bu ülkenin geleceği, onuru olduğunu belirtti.
''Grup Toplantısını'' Tandoğan'da yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, alanda milletvekillerinin de olduğunu, onların da her türlü baskıya karşı mücadele verdiklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle bitirdi: ''Recep Tayyip Erdoğan'ı Avrupa'ya bile göndermeyeceğim, gittiği her yerde protesto edilecek. Bakın görüyorsunuz değil mi? Ödül almaya gidemedi, gidemez zaten, gidemez. Bütün dünyada onun maskesini indireceğim. 'Dershaneleri kaldıracağız' dedi değil mi? Hemen arkasından hani bir vatandaş vardı ya, hukuk fakültesinin arka kapısından mezun olan, o bir açıklama yaptı' hayır efendim dershaneleri kaldırmayacağız' diye ama ben söyleyeyim: Obama talimat verirse kesinlikle dershaneler kapatılır. Ülkenin dış politikasını taşeronlaştırdılar, izin vermeyeceğiz. Her yerde mücadele edeceğiz. Yeter ki beraber olalım...''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Genel Başkanı Kemal Klıçdaroğlu Tandoğan meydanındaki grup toplantısında AK Parti hükümetine yönelik “Obama talimat verirse dershaneler kapatılır” dedi.
''Medyası özgür olmayan, yasama organı baskı altında olan, milletvekilleri özgürce değil de bir kişinin iki dudağı arasındaki söze göre şekillenen, üniversiteleri baskı altında olan, meydanları abluka altına alınan bir zihniyetin demokratik zihniyet olamayacağını'' ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bütün baskılara karşı direneceğiz. Sözüm söz, baskılara direnmek bizim onurumuz olacaktır'' diye konuştu.
Konuşmasının sonunda annelere ''çocuklarınıza sahip çıkın'' diye seslenen Kılıçdaroğlu, çocukların bu ülkenin geleceği, onuru olduğunu belirtti.
''Grup Toplantısını'' Tandoğan'da yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, alanda milletvekillerinin de olduğunu, onların da her türlü baskıya karşı mücadele verdiklerini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle bitirdi: ''Recep Tayyip Erdoğan'ı Avrupa'ya bile göndermeyeceğim, gittiği her yerde protesto edilecek. Bakın görüyorsunuz değil mi? Ödül almaya gidemedi, gidemez zaten, gidemez. Bütün dünyada onun maskesini indireceğim. 'Dershaneleri kaldıracağız' dedi değil mi? Hemen arkasından hani bir vatandaş vardı ya, hukuk fakültesinin arka kapısından mezun olan, o bir açıklama yaptı' hayır efendim dershaneleri kaldırmayacağız' diye ama ben söyleyeyim: Obama talimat verirse kesinlikle dershaneler kapatılır. Ülkenin dış politikasını taşeronlaştırdılar, izin vermeyeceğiz. Her yerde mücadele edeceğiz. Yeter ki beraber olalım...''
Son Güncelleme: Perşembe, 13 Şubat 2025 11:17
Gösterim: 4021
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, TBMM Genel Kurulu'nun bugün, yarın ve Perşembe günü, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifinin bitimine kadar çalışması için grup önerisi getireceklerini söyledi.
Canikli, Danışma Kurulu çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Canikli, anlaşma olup olmadığı yönündeki soruya, ''Yok'' karşılığını verdi. Nurettin Canikli, gündemin ilk 3 sırasında; TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik yapılması hakkında teklif, afet riski altındaki altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin tasarı ile bazı yatırımların ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında teklifin yer aldığını anımsattı. Gündemin 4. sırasına zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifinin, 5. sıraya kamu görevlileri sendikaları kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısının, 6. sıraya 2-B olarak bilinen kanun tasarısı, 7. sıraya da toplu iş ilişkileri kanunu tasarısının alınmasını teklif edeceklerini belirten Canikli, TBMM Genel Kurulu'nun, bugün ve yarın 4+4+4 olarak bilinen zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin görüşmelerinin bitimine kadar çalışacağını ifade etti. Teklifi, bitmemesi halinde Perşembe günü de görüşmeye devam edeceklerini belirten Canikli, Cuma günü ise sıradaki tasarı ve teklifleri ele alacaklarını anlattı. Canikli, Genel Kurul'un 31 Mart Cumartesi gününden 5 Nisan Perşembe gününe kadar saat 24.00'e çalışacağını söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, TBMM Genel Kurulu'nun bugün, yarın ve Perşembe günü, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifinin bitimine kadar çalışması için grup önerisi getireceklerini söyledi.
Canikli, Danışma Kurulu çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Canikli, anlaşma olup olmadığı yönündeki soruya, ''Yok'' karşılığını verdi. Nurettin Canikli, gündemin ilk 3 sırasında; TBMM İçtüzüğü'nde değişiklik yapılması hakkında teklif, afet riski altındaki altındaki alanların dönüştürülmesine ilişkin tasarı ile bazı yatırımların ve hizmetlerin yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yaptırılması hakkında teklifin yer aldığını anımsattı. Gündemin 4. sırasına zorunlu eğitimi kademelendirerek 12 yıla çıkaran kanun teklifinin, 5. sıraya kamu görevlileri sendikaları kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun tasarısının, 6. sıraya 2-B olarak bilinen kanun tasarısı, 7. sıraya da toplu iş ilişkileri kanunu tasarısının alınmasını teklif edeceklerini belirten Canikli, TBMM Genel Kurulu'nun, bugün ve yarın 4+4+4 olarak bilinen zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin görüşmelerinin bitimine kadar çalışacağını ifade etti. Teklifi, bitmemesi halinde Perşembe günü de görüşmeye devam edeceklerini belirten Canikli, Cuma günü ise sıradaki tasarı ve teklifleri ele alacaklarını anlattı. Canikli, Genel Kurul'un 31 Mart Cumartesi gününden 5 Nisan Perşembe gününe kadar saat 24.00'e çalışacağını söyledi.
Son Güncelleme: Salı, 27 Mart 2012 15:53
Gösterim: 1763
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifini ''bölünme yasa teklifi'' şeklinde nitelendirerek, ''Bir binanın temelini ikiye bölersiniz, iki ayrı bina çıkmaz, o bina yıkılır. Eğer 8 yıllık zorunlu eğitimi de ikiye bölerseniz, aynı binanın temelinde olduğu gibi onun sonu da yıkımdır ama birisinde yıkılan bir binadır. Öbüründe yıkılan çocuklarımızın geleceği'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören teklifi protesto etmek için partisince Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, teklifle ilgili ''konuşalım, tartışalım'' diyerek elini uzattığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a ''Eğitim çok önemlidir, yoksullarımız için önemli bir konudur. Gelin konuşalım, tartışalım, eğitimcilerimizi çağıralım, doğrusu neyse onu kabul edelim'' dediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Gelmedi. Gelemeyeceğini ben de biliyorum, konuşamayacağını ben de biliyorum. Benim önüme çıkması için önce adamda yürek gerekir, o yürek yok onda. 'Gel uzlaşalım, ülkemizin geleceği için, bir bayram havası içine kabul edelim kanun teklifini, o zaman doğruları yapmış oluruz' dedim ama maalesef gelmedi; neden, çünkü önümüzde farklı bir vaka var, bir vaka sorunu var önümüzde. Geçmişiyle kavgalı olan birisi var, geleceğiyle kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin doktorlarıyla, işçisiyle, memurlarıyla kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin mezhepleriyle, inançlarıyla kavgalı olan birisi var. Yani öz güveni olmayan, kendisiyle kavgalı olan bir vaka var karşımızda, sorun da budur. Kendinden nefret eden bir adam olabilir mi- Kendisiyle, ruhuyla barışık olması lazım, yüreğiyle barışık olması lazım ki insanıyla da barışık olabilsin. Eğer öyle bir tablo yoksa Türkiye'nin sorunu var demektir. İşte bu eğitim teklifi de bu sorunlar yumağının bir sonucu olarak Parlamentoya geldi. Şunu söyledim Sayın Başbakan'a 'Olabilir, bizi dinlemek istemeyebilirsin. Bu ülkenin üniversiteleri, fakülteleri, öğretmenleri var, onları çağır konuş, akılla barış Sayın Erdoğan, bilimle barış' dedim.''
Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nun, teklifin yanlış olduğuna ilişkin kararının açıklandığını, değişik üniversitelerin eğitim fakültelerinin de benzer bildiriler yayınladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''(Çocuklarımızın geleceğini yok edeceksiniz) diyorlar. Neden oturup konuşmuyorsunuz bunlarla. YÖK Başkanını sen atadın, çağır onu bir konuş. Bak bakalım sana ne anlatacak. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır Sayın Recep Tayyip Erdoğan'' diye konuştu.
'Yasa teklifi 4 artı 4 değil 8 bölü 2'dir'
''4+4+
Öğretmenlerle ilgili OECD ülkelerindeki oranlardan örnek veren Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki öğretmenlerin çalışma saatlerinin, OECD ülkelerindeki öğretmenlerden daha fazla olduğunu söyledi.
Hazırlanan teklifin, eğitim sisteminin hiçbir sorununu çözmeyeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Öğretmenin, velilerin, okulların, binaların, ailelerin mi sorunun çözüyor- Hiçbir sorunu çözmüyor. Aklı mantığı olan, demokrasiye inanan, insan haklarına inanan, çocuklarını düşünen bir ülkede nasıl olur da bir kanun teklifi verirsiniz ama hiçbir sorunu çözmez, yeni sorun yaratır. O zaman bu kanun teklifi, çağdaş insanların kabul edeceği bir kanun teklifi değil. Bu yasa teklifinin asıl muhatabı bu ülkenin yoksul çocukları, o çocuklar hedef alındı. O çocuklar kandırılmak isteniyor, onların aileleri üzerinden siyaset yapılmak isteniyor. Yoksulun çocuğundan ne istiyorsun, 4 yıllık eğitim okuyacak, 4. yılın sonunda 10 yaşında ona soracaklar, hangi mesleği seçeceksin. 10 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek, liseye giden çocuk, liseyi bitirdiği zaman gider bir bilene sorar. O bile tercihini yapamaz. Sen 10 yaşındaki çocuğa, yoksulun çocuğuna bak bakalım hangi mesleği seçiyorsun diyeceksin. 'Seçemiyor musun, sana şu mesleği buldum, git orada oku' diyecek. Cumhuriyetin bize getirdiği güzel bir şey var: Yoksul ve varlıklı çocuğun yarışabildiği tek alan ilköğretimdir. Sakın unutmayın bunu. özgürce yarışabildiği, hiçbir baskı altında kalmadan yarışabildiği tek yer ilköğretimdir. Şimdi siz yoksul çocuğun elinden özgürce yarışabileceği o alanı da alıyorsunuz. Yazık günah değil mi, bu ülkenin yoksul insanlarına yazık, günah değil mi- Ben o yoksulların çocuklarına sahip çıkıyorum, her anne baba sahip çıksın. O çocuklar bizim çocuklarımız.''
'Pedagojiyi bilmez'
Oyun oynamasını yeni öğrenen 5 yaşındaki çocuğun, ilköğretime nasıl başlayacağını soran Kılıçdaroğlu, ''Başbakan, 'Bizim yaptığımız düzenleme pedagojiktir' diyordu. Emin olun, Allah sizi inandırsın pedagojinin bile ne olduğunu bilmez bu. Eğer siz, tepeden inmeci bir anlayışla, zorbalıkla ve baskıyla, halkın iradesini görmezden gelerek, milletvekillerini konuşturmayarak bir yasa teklifini Parlamentodan geçirecekseniz, o yasa teklifini yapan zihniyet faşist bir zihniyettir. İnsanı ve demokrasiyi benimsemeyen bir zihniyettir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, ''Zorbalıkla gelen düzenlemeyi, demokrasiyle ortadan kaldıracağız'' dediğini de belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Tarih bilmez, eğitimin tarihini bilmez. Pedagojinin ne olduğunu bilmez, çocuğun ne olduğunu bilmez. Çocuğun nasıl eğitileceğini bilmez. Efendim, 'zorbalıkla geldi, demokrasiyle göndereceğiz' diyor. Sen 8 yıllık zorunlu eğitimin hangi yıldan beri bu ülkede tartışıldığını biliyor musun- 1950'lerde, 1960'larda, 1970'lerde, kalkınma programlarına, hükümet programlarına girdiğini biliyor musun- Samimi söylüyorum bilmiyor.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifini ''bölünme yasa teklifi'' şeklinde nitelendirerek, ''Bir binanın temelini ikiye bölersiniz, iki ayrı bina çıkmaz, o bina yıkılır. Eğer 8 yıllık zorunlu eğitimi de ikiye bölerseniz, aynı binanın temelinde olduğu gibi onun sonu da yıkımdır ama birisinde yıkılan bir binadır. Öbüründe yıkılan çocuklarımızın geleceği'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören teklifi protesto etmek için partisince Tandoğan Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, teklifle ilgili ''konuşalım, tartışalım'' diyerek elini uzattığını belirten Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'a ''Eğitim çok önemlidir, yoksullarımız için önemli bir konudur. Gelin konuşalım, tartışalım, eğitimcilerimizi çağıralım, doğrusu neyse onu kabul edelim'' dediğini anlattı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: ''Gelmedi. Gelemeyeceğini ben de biliyorum, konuşamayacağını ben de biliyorum. Benim önüme çıkması için önce adamda yürek gerekir, o yürek yok onda. 'Gel uzlaşalım, ülkemizin geleceği için, bir bayram havası içine kabul edelim kanun teklifini, o zaman doğruları yapmış oluruz' dedim ama maalesef gelmedi; neden, çünkü önümüzde farklı bir vaka var, bir vaka sorunu var önümüzde. Geçmişiyle kavgalı olan birisi var, geleceğiyle kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin doktorlarıyla, işçisiyle, memurlarıyla kavgalı olan birisi var. Bu ülkenin mezhepleriyle, inançlarıyla kavgalı olan birisi var. Yani öz güveni olmayan, kendisiyle kavgalı olan bir vaka var karşımızda, sorun da budur. Kendinden nefret eden bir adam olabilir mi- Kendisiyle, ruhuyla barışık olması lazım, yüreğiyle barışık olması lazım ki insanıyla da barışık olabilsin. Eğer öyle bir tablo yoksa Türkiye'nin sorunu var demektir. İşte bu eğitim teklifi de bu sorunlar yumağının bir sonucu olarak Parlamentoya geldi. Şunu söyledim Sayın Başbakan'a 'Olabilir, bizi dinlemek istemeyebilirsin. Bu ülkenin üniversiteleri, fakülteleri, öğretmenleri var, onları çağır konuş, akılla barış Sayın Erdoğan, bilimle barış' dedim.''
Hacettepe Üniversitesi Senatosu'nun, teklifin yanlış olduğuna ilişkin kararının açıklandığını, değişik üniversitelerin eğitim fakültelerinin de benzer bildiriler yayınladığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''(Çocuklarımızın geleceğini yok edeceksiniz) diyorlar. Neden oturup konuşmuyorsunuz bunlarla. YÖK Başkanını sen atadın, çağır onu bir konuş. Bak bakalım sana ne anlatacak. Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır Sayın Recep Tayyip Erdoğan'' diye konuştu.
'Yasa teklifi 4 artı 4 değil 8 bölü 2'dir'
''4+4+
Öğretmenlerle ilgili OECD ülkelerindeki oranlardan örnek veren Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki öğretmenlerin çalışma saatlerinin, OECD ülkelerindeki öğretmenlerden daha fazla olduğunu söyledi.
Hazırlanan teklifin, eğitim sisteminin hiçbir sorununu çözmeyeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''Öğretmenin, velilerin, okulların, binaların, ailelerin mi sorunun çözüyor- Hiçbir sorunu çözmüyor. Aklı mantığı olan, demokrasiye inanan, insan haklarına inanan, çocuklarını düşünen bir ülkede nasıl olur da bir kanun teklifi verirsiniz ama hiçbir sorunu çözmez, yeni sorun yaratır. O zaman bu kanun teklifi, çağdaş insanların kabul edeceği bir kanun teklifi değil. Bu yasa teklifinin asıl muhatabı bu ülkenin yoksul çocukları, o çocuklar hedef alındı. O çocuklar kandırılmak isteniyor, onların aileleri üzerinden siyaset yapılmak isteniyor. Yoksulun çocuğundan ne istiyorsun, 4 yıllık eğitim okuyacak, 4. yılın sonunda 10 yaşında ona soracaklar, hangi mesleği seçeceksin. 10 yaşındaki çocuk nasıl mesleğini seçecek, liseye giden çocuk, liseyi bitirdiği zaman gider bir bilene sorar. O bile tercihini yapamaz. Sen 10 yaşındaki çocuğa, yoksulun çocuğuna bak bakalım hangi mesleği seçiyorsun diyeceksin. 'Seçemiyor musun, sana şu mesleği buldum, git orada oku' diyecek. Cumhuriyetin bize getirdiği güzel bir şey var: Yoksul ve varlıklı çocuğun yarışabildiği tek alan ilköğretimdir. Sakın unutmayın bunu. özgürce yarışabildiği, hiçbir baskı altında kalmadan yarışabildiği tek yer ilköğretimdir. Şimdi siz yoksul çocuğun elinden özgürce yarışabileceği o alanı da alıyorsunuz. Yazık günah değil mi, bu ülkenin yoksul insanlarına yazık, günah değil mi- Ben o yoksulların çocuklarına sahip çıkıyorum, her anne baba sahip çıksın. O çocuklar bizim çocuklarımız.''
'Pedagojiyi bilmez'
Oyun oynamasını yeni öğrenen 5 yaşındaki çocuğun, ilköğretime nasıl başlayacağını soran Kılıçdaroğlu, ''Başbakan, 'Bizim yaptığımız düzenleme pedagojiktir' diyordu. Emin olun, Allah sizi inandırsın pedagojinin bile ne olduğunu bilmez bu. Eğer siz, tepeden inmeci bir anlayışla, zorbalıkla ve baskıyla, halkın iradesini görmezden gelerek, milletvekillerini konuşturmayarak bir yasa teklifini Parlamentodan geçirecekseniz, o yasa teklifini yapan zihniyet faşist bir zihniyettir. İnsanı ve demokrasiyi benimsemeyen bir zihniyettir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, ''Zorbalıkla gelen düzenlemeyi, demokrasiyle ortadan kaldıracağız'' dediğini de belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Tarih bilmez, eğitimin tarihini bilmez. Pedagojinin ne olduğunu bilmez, çocuğun ne olduğunu bilmez. Çocuğun nasıl eğitileceğini bilmez. Efendim, 'zorbalıkla geldi, demokrasiyle göndereceğiz' diyor. Sen 8 yıllık zorunlu eğitimin hangi yıldan beri bu ülkede tartışıldığını biliyor musun- 1950'lerde, 1960'larda, 1970'lerde, kalkınma programlarına, hükümet programlarına girdiğini biliyor musun- Samimi söylüyorum bilmiyor.''
Son Güncelleme: Salı, 27 Mart 2012 17:25
Gösterim: 1742
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tandoğan Meydanı’nda yaptığı konuşmada AK Parti’ye seslendi. Eğitim yasasının anayasadan daha önemli olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu: “Daha önce söylemiştim. Eğitim yasası Anayasa’dan daha önemli demiştim. Nedeni şu; eğitim yasasıyla bir ülkenin on yıl, otuz yılını belirliyorsunuz. Eğitim yasası bunun için sadece Türkiye’nin değil, bütün dünya ülkelerinin ortak davası, sorunudur. Oturulur uzun süre tartışılır. En az 10-15 yıl tartışılır. Toplumun her kesimi bilir, Anayasa değil bu eğitim yasası ne getiriyor bize? Eğer biz eğitim yasasıyla gelecek için özgüveni yüksek eğitim yetiştiriyorsak başımın üstünde, ama itaat kültürünü özümseyen, aklını kullanamayan, aklını başkalarına kiraya veren bir eğitim sistemini istemiyoruz ve reddediyoruz. Siyaset kurumu eğitimle ilgili görevini yapmıyorsa, ülkeye karşı görevini yapmıyor demektir.
Şimdi diyeceksiniz ki eğitim teklifini veren AKP’li milletvekilleri eğitimci mi? Eğitimci mi? Hiçbirisi eğitimci değil. Peki eğitimci olmayan bir grup milletvekili, benim çocuklarımla ilgili, sizin çocuklarınızla ilgili nasıl bir yasa teklifi verebilir?”
KOMİSYONU İŞGAL ETTİLER
Tartışalım diyoruz. Milli Eğitim Komisyonu’na günlerce arkadaşlarımız geldiler, konuştular. Bir kısmını düzelttiler. Peki değerli arkadaşlarım, sonra baktılar ki iş uzayacak. Recep Tayyip Erdoğan memnun değil. O zaman ne yaptılar. Bir gün dediler ki bütün AKP milletvekilleri komisyonu işgal edecek. Geldiler, sıra sıra geldiler. Milli Eğitim Komisyonu’nu işgal ettiler ve CHP’li milletvekilleri komisyona giremedi.
Bana söyler misiniz? O ağlayan, ağlamayla gülme arasında söyleyen arkadaşımız vardı ya, neymiş. 'Onlar geldi oturdular söz sırasını aldılar' diyor. Cehalete bakın, hiçbirisi söz almadı. Söz almak isteyen CHP milletvekillerine de söz verilmedi ve 25 maddelik görüşmeyi 20 dakikada sonuçlandırdılar. Baskıyla şantajla sonuçlandırdılar bunu.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK DOĞRU DEĞİL
Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken üç Grup Başkanvekili de arkasında bekledi
Bu ülkede çocuklarına ihanet eden siyasetçiler elbette hesabını verecek. Bunun hesabını soracağız. Bakınız bu teklifin kalkınma planlarında yeri yok. Hükümet programında yok. Kendi parti programında yok. Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik planı da yok. Neden böyle acele davranıyorlar? Çocuklarımız üzerinden siyaset yapmak doğru mu?
Çocuklarımız üzerinde oturup konuşacağız. Görevimiz budur. Biz siyasetçi olarak eğitimin yönünü değil, eğitimin yönünü belirleyecek olan eğitimciler, üniversitelerdir. Oturup konuşacaklar, doğruyu bulacaklar, yasa tasarısını parlamentoya getirecekler.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tandoğan Meydanı’nda yaptığı konuşmada AK Parti’ye seslendi. Eğitim yasasının anayasadan daha önemli olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu: “Daha önce söylemiştim. Eğitim yasası Anayasa’dan daha önemli demiştim. Nedeni şu; eğitim yasasıyla bir ülkenin on yıl, otuz yılını belirliyorsunuz. Eğitim yasası bunun için sadece Türkiye’nin değil, bütün dünya ülkelerinin ortak davası, sorunudur. Oturulur uzun süre tartışılır. En az 10-15 yıl tartışılır. Toplumun her kesimi bilir, Anayasa değil bu eğitim yasası ne getiriyor bize? Eğer biz eğitim yasasıyla gelecek için özgüveni yüksek eğitim yetiştiriyorsak başımın üstünde, ama itaat kültürünü özümseyen, aklını kullanamayan, aklını başkalarına kiraya veren bir eğitim sistemini istemiyoruz ve reddediyoruz. Siyaset kurumu eğitimle ilgili görevini yapmıyorsa, ülkeye karşı görevini yapmıyor demektir.
Şimdi diyeceksiniz ki eğitim teklifini veren AKP’li milletvekilleri eğitimci mi? Eğitimci mi? Hiçbirisi eğitimci değil. Peki eğitimci olmayan bir grup milletvekili, benim çocuklarımla ilgili, sizin çocuklarınızla ilgili nasıl bir yasa teklifi verebilir?”
KOMİSYONU İŞGAL ETTİLER
Tartışalım diyoruz. Milli Eğitim Komisyonu’na günlerce arkadaşlarımız geldiler, konuştular. Bir kısmını düzelttiler. Peki değerli arkadaşlarım, sonra baktılar ki iş uzayacak. Recep Tayyip Erdoğan memnun değil. O zaman ne yaptılar. Bir gün dediler ki bütün AKP milletvekilleri komisyonu işgal edecek. Geldiler, sıra sıra geldiler. Milli Eğitim Komisyonu’nu işgal ettiler ve CHP’li milletvekilleri komisyona giremedi.
Bana söyler misiniz? O ağlayan, ağlamayla gülme arasında söyleyen arkadaşımız vardı ya, neymiş. 'Onlar geldi oturdular söz sırasını aldılar' diyor. Cehalete bakın, hiçbirisi söz almadı. Söz almak isteyen CHP milletvekillerine de söz verilmedi ve 25 maddelik görüşmeyi 20 dakikada sonuçlandırdılar. Baskıyla şantajla sonuçlandırdılar bunu.
ÇOCUKLAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAK DOĞRU DEĞİL
Kılıçdaroğlu kürsüde konuşurken üç Grup Başkanvekili de arkasında bekledi
Bu ülkede çocuklarına ihanet eden siyasetçiler elbette hesabını verecek. Bunun hesabını soracağız. Bakınız bu teklifin kalkınma planlarında yeri yok. Hükümet programında yok. Kendi parti programında yok. Milli Eğitim Bakanlığı’nın stratejik planı da yok. Neden böyle acele davranıyorlar? Çocuklarımız üzerinden siyaset yapmak doğru mu?
Çocuklarımız üzerinde oturup konuşacağız. Görevimiz budur. Biz siyasetçi olarak eğitimin yönünü değil, eğitimin yönünü belirleyecek olan eğitimciler, üniversitelerdir. Oturup konuşacaklar, doğruyu bulacaklar, yasa tasarısını parlamentoya getirecekler.
Son Güncelleme: Salı, 27 Mart 2012 15:42
Gösterim: 2163