Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

İngilizce bilmenin en az Türkçe bilmek yada bilgisayar bilmek gibi doğal bir özellik olduğu günümüz iş dünyasında, başarılı olabilmek ve iyi bir kariyere sahip olabilmek için ikinci bir dile daha ihtiyaç duyuluyor. Yüksek düzeyde İngilizce konuşurken en azından İspanyolca, Japonca ya da Rusça gibi dillerden birinden orta düzeyde bilmek oldukça önemli. Tabi bir de önemli olan bu dilleri öğrenirken ülkelerin kültürlerini de öğrenmek kariyerinize zenginlik katacaktır.

Dil ülkelerin iletişim aracıdır

Ülkelerin küreselleşme seviyeleri, internet erişimi, ekonomisi, kültürü ve eğitim düzeyi İngilizce yeterliğini belirleyen faktörlerdir. Türkiye’de yabancı dil seviyesinin düşük olması maalesef eğitim sistemimizin kötü olması ile doğrudan alakalıdır.

Yabancı dil bilmeden bir kariyer sahibi olabilirsiniz elbette ancak maalesef kariyerinizde ilerlemeniz mümkün olamayacaktır. Yabancı dil öğrenmek, o dili konuşan ülkelerin kültürlerini de öğrenmektir aynı zamanda. Bilgi birikim ve deneyimler, yabancı dil ve kültürle birleştirildiği ölçüde zenginliğiniz artıyor. Bu bilinçle gençlerin ortaöğretim yıllarını geçirmelerini sağlamalıyız. Maalesef Orta Öğretim sistemimiz üniversite kontenjanlarına aday yetiştirmek ve çocukları eleme üzerine kurulmuş bir sistem üzerine inşa edilmiş durumda. Lise mezunu statüsündeki öğrencilerimiz test çözmek dışında, farklı birikimlere sahip olmadığı sürece başarılı olmalarına imkân yok. Dışarıda maalesef çok acımasız bir dünya var. Gençleri üniversite sınavında başarılı olmaları için test çözmeyi öğretmek yerine daha farklı birikimlere sahip olmalarını sağlamalıyız.

Yabancı dil öğrenimi okul öncesi eğitimle başlar!

Eğitim sistemimizde İngilizce programının ağırlığı düşüktür. Türkiye’de yabancı dil ve İngilizce öğretimi okul öncesinden başlatılıp, ilköğretimin birinci sınıfından itibaren İngilizce öğretmenleri tarafından verilmelidir. Finlandiya’nın PISA’daki başarısının temel sebebi okul öncesi eğitime verilen önemde saklıdır.

Finlandiya’nın sırrı ne?

Finlandiya eğitim sistemini başarıya götüren temel özelliğini eğitim altyapısının doğru kurgulanmasına bağlayabiliriz. Finlandiya eğitimde fırsat eşitliğini yaratmış, dil, din, ırk, ekonomik durum vb. ayırmaksızın tüm öğrencilere eşit haklar tanınmıştır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara ihtimam gösterilip, öğrencileri aşağılamayan ve yarıştırmayan bir sistem oluşturulmuştur.  Merkezden yönetilmeyen esnek eğitim programlarına sahip Finlandiya’da işbirliğini esas alan eğitim yöntemleri kullanılmaktadır. Başarı kurulan sistemin başarısıdır, şansa bırakılmamıştır.

İskandinav ülkeleri İngilizce öğrenimi için çok iyi bir fırsat

İskandinav ülkelerinde İngilizce öğretimi bütün öğrencilere zorunlu olarak verilmektedir. Ülkelerin İngilizce seviyelerinin yüksek olması bu durumun güzel bir sonucudur. Okul öncesi eğitimden yetişkin eğitimine kadar her kısımda İngilizce eğitimi almanız mümkündür. Tavsiyem yurtdışı özellikle yaz programlarını İskandinav ülkelerinde değerlendirmeniz.  Programlar sanıldığı kadar pahalı da değil. Daha uygun maliyetlerde yaz programlara katılabileceğiniz Norveç, İsveç gibi İskandinav ülkelerini tercih edebilirsiniz.  Bu ülkelerde programların maliyetleri daha uygundur.

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.  

Twitter: @yccsoy

> Yabancı dil problemini yurtdışında çözün!

İngilizce bilmenin en az Türkçe bilmek yada bilgisayar bilmek gibi doğal bir özellik olduğu günümüz iş dünyasında, başarılı olabilmek ve iyi bir kariyere sahip olabilmek için ikinci bir dile daha ihtiyaç duyuluyor. Yüksek düzeyde İngilizce konuşurken en azından İspanyolca, Japonca ya da Rusça gibi dillerden birinden orta düzeyde bilmek oldukça önemli. Tabi bir de önemli olan bu dilleri öğrenirken ülkelerin kültürlerini de öğrenmek kariyerinize zenginlik katacaktır.

Dil ülkelerin iletişim aracıdır

Ülkelerin küreselleşme seviyeleri, internet erişimi, ekonomisi, kültürü ve eğitim düzeyi İngilizce yeterliğini belirleyen faktörlerdir. Türkiye’de yabancı dil seviyesinin düşük olması maalesef eğitim sistemimizin kötü olması ile doğrudan alakalıdır.

Yabancı dil bilmeden bir kariyer sahibi olabilirsiniz elbette ancak maalesef kariyerinizde ilerlemeniz mümkün olamayacaktır. Yabancı dil öğrenmek, o dili konuşan ülkelerin kültürlerini de öğrenmektir aynı zamanda. Bilgi birikim ve deneyimler, yabancı dil ve kültürle birleştirildiği ölçüde zenginliğiniz artıyor. Bu bilinçle gençlerin ortaöğretim yıllarını geçirmelerini sağlamalıyız. Maalesef Orta Öğretim sistemimiz üniversite kontenjanlarına aday yetiştirmek ve çocukları eleme üzerine kurulmuş bir sistem üzerine inşa edilmiş durumda. Lise mezunu statüsündeki öğrencilerimiz test çözmek dışında, farklı birikimlere sahip olmadığı sürece başarılı olmalarına imkân yok. Dışarıda maalesef çok acımasız bir dünya var. Gençleri üniversite sınavında başarılı olmaları için test çözmeyi öğretmek yerine daha farklı birikimlere sahip olmalarını sağlamalıyız.

Yabancı dil öğrenimi okul öncesi eğitimle başlar!

Eğitim sistemimizde İngilizce programının ağırlığı düşüktür. Türkiye’de yabancı dil ve İngilizce öğretimi okul öncesinden başlatılıp, ilköğretimin birinci sınıfından itibaren İngilizce öğretmenleri tarafından verilmelidir. Finlandiya’nın PISA’daki başarısının temel sebebi okul öncesi eğitime verilen önemde saklıdır.

Finlandiya’nın sırrı ne?

Finlandiya eğitim sistemini başarıya götüren temel özelliğini eğitim altyapısının doğru kurgulanmasına bağlayabiliriz. Finlandiya eğitimde fırsat eşitliğini yaratmış, dil, din, ırk, ekonomik durum vb. ayırmaksızın tüm öğrencilere eşit haklar tanınmıştır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara ihtimam gösterilip, öğrencileri aşağılamayan ve yarıştırmayan bir sistem oluşturulmuştur.  Merkezden yönetilmeyen esnek eğitim programlarına sahip Finlandiya’da işbirliğini esas alan eğitim yöntemleri kullanılmaktadır. Başarı kurulan sistemin başarısıdır, şansa bırakılmamıştır.

İskandinav ülkeleri İngilizce öğrenimi için çok iyi bir fırsat

İskandinav ülkelerinde İngilizce öğretimi bütün öğrencilere zorunlu olarak verilmektedir. Ülkelerin İngilizce seviyelerinin yüksek olması bu durumun güzel bir sonucudur. Okul öncesi eğitimden yetişkin eğitimine kadar her kısımda İngilizce eğitimi almanız mümkündür. Tavsiyem yurtdışı özellikle yaz programlarını İskandinav ülkelerinde değerlendirmeniz.  Programlar sanıldığı kadar pahalı da değil. Daha uygun maliyetlerde yaz programlara katılabileceğiniz Norveç, İsveç gibi İskandinav ülkelerini tercih edebilirsiniz.  Bu ülkelerde programların maliyetleri daha uygundur.

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.  

Twitter: @yccsoy

Son Güncelleme: Salı, 11 Mart 2014 08:16

Gösterim: 1995

Okullar kapanırken açılan okul: Yaz Okulu

Üniversite öğrencisi yaz tatilini nasıl değerlendirmeli?

Bu soruya Victor Hugo’un bir sözünü hatırlatarak yanıt vermek istiyorum. “Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır” Benimde öğrencilere tavsiyem, çok çalışmak ve hayal etmek olacaktır. Bana göre yaz ayları, üniversite dışında yapılacak faaliyetlerle (dönem içinde başarısız olunan derslerin yazın alınması yerine) özellikle de kişisel gelişimine katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Liderlik, yaratıcılık ve kendilerine olan özgüvenleri arttıran projelerde yer almalı, kişi kendi sınırlarını aşmalıdır. Üniversite yıllarında çalışmak, kişide iletişim becerisini ve takım çalışmasına yatkınlık özelliklerini geliştirilmesine yol açar. Unutulmamalı ki üniversite bitiminde öğrencilerimizi oldukça güç iş hayatı koşulları bekliyor. Atı alanın Üsküdar’ı çoktan geçmiş olduğu bir dünyada,  kendi ayaklarının üzerinde durmak oldukça güç ve kritik önemde. Özellikle yaz döneminde yapılan yurtiçi/yurtdışı stajlar, proje ve faaliyetler öğrencilerin kariyer yolculuğunda çok değerli. 

Nasıl program bulacağım?

Uluslar arası gençlik kampları, gönüllü faaliyetleri, Ulusal Ajans tarafından yürütülen faaliyetler, UNESCO, ICEF ve Birleşmiş Milletler programları vb. gibi birçok olanak mevcut. 

Au Pairlik Ne Demektir?

Yurtdışında çalışarak öğrenme programlarından biri olan “Au Pair” sistemidir. Bu program yabancı bir ülkede bir aile yanında kalıp, ailenin çocukları ve hafif ev işleriyle ilgilenme karşılığında ücretsiz barınma, yemek, cep harçlığı ve dil okuluna devam edebilme imkânı sağlamaktadır. Yabancı dili ilerletmenizde son derece önemli bir programdır. Au Pair sistemine katılan aileler size yabancı dil seviyenizi ilerletmenizde çok yardımcı olacaklardır. 

Uluslararası Gençlik Kampları

Gönüllü Çalışma Kampları, dünyanın değişik ülkelerinden insanların belli bir ortak amaç için işgücünü ortaya koydukları alanlardır. Okul, hastane onarımı, ağaçlandırma gibi birçok sosyal, kültürel ve barışçı amaçların gerçekleştiği bu kamplardan her yıl binlerce genç yararlanmaktadır. Uluslar arası gençlik kamplarına katılan gençlerin yaşadıkları deneyimler, tüm hayatları boyunca onlara bir artı değer olarak geri döndüğünden eminim.

ABD'deki çalışarak tatil olanakları: Camp America ve Work&Holiday programları

Tüm Dünya'dan yaklaşık 12.000 kişiye her yaz ABD'de hem çalışma hem de tatil fırsatı sunan bu programlar, ABD'ye J-1 vizesi tahsis edebilen Amerikan vakıflarının sponsorluğunda gerçekleşir.  Uçak biletiniz dışındaki konaklama ve yemek masraflarınızın karşılandığı bu programlarda ayrıca haftada 20-50 dolar arası harçlık kazanabilirsiniz. Çalışma süresi en az 9-10 hafta ile sınırlanmıştır ve bu süre sonunda ABD'de 2 hafta daha kalma hakkınız vardır. Başvuru için 18–37 yaşları arasında ve en az lise mezunu olmak, çok iyi düzeyde İngilizce bilmek, sabıkalı olmamak, vakıf temsilcilikleri tarafından açılan yapılan mülakatlarda başarılı olmanız gerekmektedir.

Erasmus Köşesi

Ulusal ajans 2013-2014 Erasmus hibelerini açıkladı. Üniversiteler talep ettikleri hibeleri aldılar. Yeni akademik yılda tüm üniversitelerimize başarılar diliyorum. Programı yürütmekte olduğum Haliç Üniversitesi de hibe oranlarını arttırarak 321.600 Avroya ulaştı. Şimdi önemli olan bu hibeleri yerinde kullanarak, gerçek değişimlere imza atmak. Emeği geçen herkese teşekkürler.

“Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir.”  Thomas Alva Edison

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.  

Twitter: @yccsoy

> Üniversite öğrencisi yaz tatilini nasıl değerlendirmeli?

Okullar kapanırken açılan okul: Yaz Okulu

Üniversite öğrencisi yaz tatilini nasıl değerlendirmeli?

Bu soruya Victor Hugo’un bir sözünü hatırlatarak yanıt vermek istiyorum. “Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır” Benimde öğrencilere tavsiyem, çok çalışmak ve hayal etmek olacaktır. Bana göre yaz ayları, üniversite dışında yapılacak faaliyetlerle (dönem içinde başarısız olunan derslerin yazın alınması yerine) özellikle de kişisel gelişimine katkı sağlayacak şekilde değerlendirilmelidir. Liderlik, yaratıcılık ve kendilerine olan özgüvenleri arttıran projelerde yer almalı, kişi kendi sınırlarını aşmalıdır. Üniversite yıllarında çalışmak, kişide iletişim becerisini ve takım çalışmasına yatkınlık özelliklerini geliştirilmesine yol açar. Unutulmamalı ki üniversite bitiminde öğrencilerimizi oldukça güç iş hayatı koşulları bekliyor. Atı alanın Üsküdar’ı çoktan geçmiş olduğu bir dünyada,  kendi ayaklarının üzerinde durmak oldukça güç ve kritik önemde. Özellikle yaz döneminde yapılan yurtiçi/yurtdışı stajlar, proje ve faaliyetler öğrencilerin kariyer yolculuğunda çok değerli. 

Nasıl program bulacağım?

Uluslar arası gençlik kampları, gönüllü faaliyetleri, Ulusal Ajans tarafından yürütülen faaliyetler, UNESCO, ICEF ve Birleşmiş Milletler programları vb. gibi birçok olanak mevcut. 

Au Pairlik Ne Demektir?

Yurtdışında çalışarak öğrenme programlarından biri olan “Au Pair” sistemidir. Bu program yabancı bir ülkede bir aile yanında kalıp, ailenin çocukları ve hafif ev işleriyle ilgilenme karşılığında ücretsiz barınma, yemek, cep harçlığı ve dil okuluna devam edebilme imkânı sağlamaktadır. Yabancı dili ilerletmenizde son derece önemli bir programdır. Au Pair sistemine katılan aileler size yabancı dil seviyenizi ilerletmenizde çok yardımcı olacaklardır. 

Uluslararası Gençlik Kampları

Gönüllü Çalışma Kampları, dünyanın değişik ülkelerinden insanların belli bir ortak amaç için işgücünü ortaya koydukları alanlardır. Okul, hastane onarımı, ağaçlandırma gibi birçok sosyal, kültürel ve barışçı amaçların gerçekleştiği bu kamplardan her yıl binlerce genç yararlanmaktadır. Uluslar arası gençlik kamplarına katılan gençlerin yaşadıkları deneyimler, tüm hayatları boyunca onlara bir artı değer olarak geri döndüğünden eminim.

ABD'deki çalışarak tatil olanakları: Camp America ve Work&Holiday programları

Tüm Dünya'dan yaklaşık 12.000 kişiye her yaz ABD'de hem çalışma hem de tatil fırsatı sunan bu programlar, ABD'ye J-1 vizesi tahsis edebilen Amerikan vakıflarının sponsorluğunda gerçekleşir.  Uçak biletiniz dışındaki konaklama ve yemek masraflarınızın karşılandığı bu programlarda ayrıca haftada 20-50 dolar arası harçlık kazanabilirsiniz. Çalışma süresi en az 9-10 hafta ile sınırlanmıştır ve bu süre sonunda ABD'de 2 hafta daha kalma hakkınız vardır. Başvuru için 18–37 yaşları arasında ve en az lise mezunu olmak, çok iyi düzeyde İngilizce bilmek, sabıkalı olmamak, vakıf temsilcilikleri tarafından açılan yapılan mülakatlarda başarılı olmanız gerekmektedir.

Erasmus Köşesi

Ulusal ajans 2013-2014 Erasmus hibelerini açıkladı. Üniversiteler talep ettikleri hibeleri aldılar. Yeni akademik yılda tüm üniversitelerimize başarılar diliyorum. Programı yürütmekte olduğum Haliç Üniversitesi de hibe oranlarını arttırarak 321.600 Avroya ulaştı. Şimdi önemli olan bu hibeleri yerinde kullanarak, gerçek değişimlere imza atmak. Emeği geçen herkese teşekkürler.

“Sıkı bir çalışmanın yerini hiç bir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir.”  Thomas Alva Edison

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.  

Twitter: @yccsoy

Son Güncelleme: Salı, 09 Temmuz 2013 08:51

Gösterim: 7250

Yurtdışında paranızı nasıl harcamalısınız?

 Yurtdışında paranızı nasıl harcamalısınız? Yurtdışında okumayı planlıyorsunuz? Peki, elinizdeki parayı nasıl idareli kullanacaksınız?

Büyüklerimizden her zaman duyarız, parayı kazanmak mesele değil asıl olan idare etmektir

diye. Yurtdışında paranızı idareli bir şekilde kullanabilmek bir sanat aslında. Ben size bu

sanat ile ilgili birkaç ipucu vereceğim.

Öncelikle yurtdışına gitmeden önce gideceğiniz bölgede hangi bankaların olduğunu mutlaka araştırmalısınız.

Paranızı mutlaka bankada muhafaza edin. Yurtdışında kimse üzerinde 100 dolar yada Eurodan fazla para taşımaz.

Tüm alışverişler ve ihtiyaçlar kredi kartı, banka kartları veya seyahat çekleri vasıtasıyla yapılır. Böylelikle nakit paranızın çalınma riskini azaltmış olursunuz.

Doğru kredi-banka kartını seçin...

Bir sürü banka ve bir sürü hizmet seçenekleri var..öncelikle yurtdışında bulunacağınız yerde bankanızın bir şubesi var mı kontrol edin.

Eğer yoksa en ucuz ve kolay şekilde bankayla nasıl çalışabileceğinizi araştırın. Unutmayın ki banka komisyon ücretleri bazen çok can sıkıcı olabiliyor.

Bu nedenle bankaların yurtdışı öğrenci paketlerine bakın. Bankanız harcamalarınızı USD veya Euro cinsinden ekstrenize yansıtması sizi ekstra kur farklarından koruyacaktır.

Konaklama ve seyehat..

Her ülkenin ucuz konaklama koşulları vardır. Özellikle Avrupa'da okuyacak öğrenciler için Erasmus Student Network sayesinde uygun koşullarda konaklama imkanına ulaşabilirsiniz.Uluslararası Öğrenci Seyahat Konferansı (ISTC)'nın yayınladığı 'The Sleep-Cheap Guide to Europe' kitapçığına mutlaka göz atın.

Avrupa'da en kolay ve en uygun seyehat aracı trendir. Eurotrail Youthpass, Inter Rail ve Eurotrain ile Avrupanın birçok ülkesine oldukça ucuz ve hızlı şekilde gidebilirsiniz. Seyehatleriniz için mutlaka Uluslararası Öğrenci Kimlik Kartı (ISIC) indirimlerinden faydalanın.

Yurtdışında telefon kullanımı..

Türkiye'de kullandığınız telefon hattınızı yurtdışında kullanmayın. Yurtdışına gider gitmez bulunduğunuz ülkenin cep telefonu hattını satın alın. Yurtdışı aramaları için satılan kartları ailelerinizi aramak için kullanabilirsiniz. Birde tabi skype vb internet üzerinden görüntülü konuşmanızı sağlayan hizmetlerden faydalanmakta yarar var.

Fastfood'dan uzak durun..

Mutlaka yemek yapmayı öğrenmelisiniz. Yemek yapmayı öğrenmek aslında yurtdışı eğitim sürecinin oldukça önemli bir parçası. Kendinizi keşfedeceğiniz yurtdışı serüveninin en keyifli bölümü yemek yapmayı öğrenmektir. En leziz makarna ve yumurtaları bu süreçte tadacaksınız:)

Hatta favori yemek tariflerinizi bana yazın bu köşede paylaşalım.

2011-2012 yılı değişim öğrencileri yavaş yavaş ülkelerine geri dönmeye başladı. Edindiğim izlenimler geri dönen öğrencilerin Türkiye'ye adaptasyon problemi yaşamaya başladıkları yönünde. Yeniden gidebilmenin yollarını arıyorlar. Umarım yurtdışı deneyimlerinden elde ettikleri kazanımlar doğrultusunda hayatlarını farklı yönlendirirler. Erasmus değişimi yapıp geri dönen öğrencilere tavsiyem 4. sınıfa gelmeden mutlaka Erasmus staj programına katılmalarıdır.

“Düşünüyorum, öyleyse varım.”

(Cogito, ergo sum; je pense, donc je suis.)

Rene Descartes

(Yasemin Çiçekçisoy)

> Yurtdışına okumaya giden öğrencilere altın öğütler

Yurtdışında paranızı nasıl harcamalısınız?

 Yurtdışında paranızı nasıl harcamalısınız? Yurtdışında okumayı planlıyorsunuz? Peki, elinizdeki parayı nasıl idareli kullanacaksınız?

Büyüklerimizden her zaman duyarız, parayı kazanmak mesele değil asıl olan idare etmektir

diye. Yurtdışında paranızı idareli bir şekilde kullanabilmek bir sanat aslında. Ben size bu

sanat ile ilgili birkaç ipucu vereceğim.

Öncelikle yurtdışına gitmeden önce gideceğiniz bölgede hangi bankaların olduğunu mutlaka araştırmalısınız.

Paranızı mutlaka bankada muhafaza edin. Yurtdışında kimse üzerinde 100 dolar yada Eurodan fazla para taşımaz.

Tüm alışverişler ve ihtiyaçlar kredi kartı, banka kartları veya seyahat çekleri vasıtasıyla yapılır. Böylelikle nakit paranızın çalınma riskini azaltmış olursunuz.

Doğru kredi-banka kartını seçin...

Bir sürü banka ve bir sürü hizmet seçenekleri var..öncelikle yurtdışında bulunacağınız yerde bankanızın bir şubesi var mı kontrol edin.

Eğer yoksa en ucuz ve kolay şekilde bankayla nasıl çalışabileceğinizi araştırın. Unutmayın ki banka komisyon ücretleri bazen çok can sıkıcı olabiliyor.

Bu nedenle bankaların yurtdışı öğrenci paketlerine bakın. Bankanız harcamalarınızı USD veya Euro cinsinden ekstrenize yansıtması sizi ekstra kur farklarından koruyacaktır.

Konaklama ve seyehat..

Her ülkenin ucuz konaklama koşulları vardır. Özellikle Avrupa'da okuyacak öğrenciler için Erasmus Student Network sayesinde uygun koşullarda konaklama imkanına ulaşabilirsiniz.Uluslararası Öğrenci Seyahat Konferansı (ISTC)'nın yayınladığı 'The Sleep-Cheap Guide to Europe' kitapçığına mutlaka göz atın.

Avrupa'da en kolay ve en uygun seyehat aracı trendir. Eurotrail Youthpass, Inter Rail ve Eurotrain ile Avrupanın birçok ülkesine oldukça ucuz ve hızlı şekilde gidebilirsiniz. Seyehatleriniz için mutlaka Uluslararası Öğrenci Kimlik Kartı (ISIC) indirimlerinden faydalanın.

Yurtdışında telefon kullanımı..

Türkiye'de kullandığınız telefon hattınızı yurtdışında kullanmayın. Yurtdışına gider gitmez bulunduğunuz ülkenin cep telefonu hattını satın alın. Yurtdışı aramaları için satılan kartları ailelerinizi aramak için kullanabilirsiniz. Birde tabi skype vb internet üzerinden görüntülü konuşmanızı sağlayan hizmetlerden faydalanmakta yarar var.

Fastfood'dan uzak durun..

Mutlaka yemek yapmayı öğrenmelisiniz. Yemek yapmayı öğrenmek aslında yurtdışı eğitim sürecinin oldukça önemli bir parçası. Kendinizi keşfedeceğiniz yurtdışı serüveninin en keyifli bölümü yemek yapmayı öğrenmektir. En leziz makarna ve yumurtaları bu süreçte tadacaksınız:)

Hatta favori yemek tariflerinizi bana yazın bu köşede paylaşalım.

2011-2012 yılı değişim öğrencileri yavaş yavaş ülkelerine geri dönmeye başladı. Edindiğim izlenimler geri dönen öğrencilerin Türkiye'ye adaptasyon problemi yaşamaya başladıkları yönünde. Yeniden gidebilmenin yollarını arıyorlar. Umarım yurtdışı deneyimlerinden elde ettikleri kazanımlar doğrultusunda hayatlarını farklı yönlendirirler. Erasmus değişimi yapıp geri dönen öğrencilere tavsiyem 4. sınıfa gelmeden mutlaka Erasmus staj programına katılmalarıdır.

“Düşünüyorum, öyleyse varım.”

(Cogito, ergo sum; je pense, donc je suis.)

Rene Descartes

(Yasemin Çiçekçisoy)

Son Güncelleme: Perşembe, 19 Temmuz 2012 16:23

Gösterim: 3909

Eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak pratikte mümkün değil…

Başlığı okuyunca belki bana kızacak çok kişi olacak, kendince sebeplerini sıralayacaklar ama her ne kadar eğitim ve öğretim hakkı anayasal bir hak olsa da, eğitimde fırsat eşitliğinin teoride ancak mümkün olabileceği, pratikte olmayacağı bir gerçektir.

Neden mi?

Nedeni aslında çok basit. Eğitimde fırsat eşitliğini; bireye, yaşadığı bölge, kadın erkek ayrımı yapmadan,  bilgi ve becerilerini geliştirebilmesi için eğitim-öğretim sağlamak, tüm eğitim olanaklarını en üst düzeyde bireylerin hizmetine sunarken bir yandan da bu amaçları yasalarla destekleme” şeklinde tanımlayabiliriz. Eğitimde fırsat eşitliği sadece eğitim ya da öğretim kurumlarına değil, aynı zamanda fiziki çevrenin imkânlarına da bağlı olduğu bir gerçektir. Türkiye’de bu durum karmaşık bir haldedir. Bölgesel farklılıklar ve gelişmişlik düzeyi eğitimde fırsat eşitliğini etkiler. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana eğitimde fırsat eşitliğinin, istenen düzeye getirilemediğini düşünüyorum.

Peki ne yapmalı?

Eğitime erişimi kolaylaştıracak ve eğitimin kalitesini iyileştirecek adımlar atılmalı. Bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmalı. Günümüz eğitim dünyasında bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Lügatımıza yeni bir kavram girdi, “google it” artık internet sayesinde istemediğimiz kadar bilgiye ulaşabiliyoruz. Hem de oturduğumuz yerden. Bu bir lüks ama aynı zamanda bir dezavantaj. Arama motorlarından edindiğimiz bilgileri nasıl içeri çekip, bilgiyi nasıl dönüştüreceğiz noktasında öğretmenlerimize büyük iş düşüyor. Öğretmenler bize işte bu noktada bize koçluk yapmalılar. 

Uluslararası eğitim tüm öğrencilerin hakkıdır.

Uluslar arası değişim programları eğitim sisteminin olmazsa olmazı haline gelmelidir. Öğrenciler öğrenim hayatlarının bir bölümünde mutlaka farklı bir ülkede farklı bir eğitim sisteminde öğrenim görmelidir. Sadece yükseköğretim yada Erasmus, Youth, Leonardo vb AB eğitim programlarından bahsetmiyorum. Lise yıllarında da yurtdışına gidebilmeli, o havayı solumalılar. Kim bilir Çin, Hongkong, Kore, Kanada,Amerika, Uzakdoğu vb. farklı yerlerde hayatlarının fırsatlarını yakalayabilirler.

Dünya Üniversiteler Servisi Lima Bildirgesi:

Akademik Özgürlük ve Yüksek Öğretim Kurumlarının Özerkliği

"Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek yada toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.

11'inci maddeye göre; devletler, tüm orta öğretim mezunları veya yüksek öğretim düzeyinde öğrenimlerini sürdürebileceklerini ispat edebilecek diğer kişiler için ücretsiz bir yüksek öğretim sistemi tasarlamak, düzenlemek ve yaşama geçirmek için tüm gerekli önlemleri almalıdırlar.

Kaynak: http://kinodelia.fisek.com.tr/yok.html

“İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.”

Karl Marx

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Twitter: @yccsoy

> Eğitimde fırsat eşitliği pratikte mümkün değil…

Eğitimde fırsat eşitliğini yakalamak pratikte mümkün değil…

Başlığı okuyunca belki bana kızacak çok kişi olacak, kendince sebeplerini sıralayacaklar ama her ne kadar eğitim ve öğretim hakkı anayasal bir hak olsa da, eğitimde fırsat eşitliğinin teoride ancak mümkün olabileceği, pratikte olmayacağı bir gerçektir.

Neden mi?

Nedeni aslında çok basit. Eğitimde fırsat eşitliğini; bireye, yaşadığı bölge, kadın erkek ayrımı yapmadan,  bilgi ve becerilerini geliştirebilmesi için eğitim-öğretim sağlamak, tüm eğitim olanaklarını en üst düzeyde bireylerin hizmetine sunarken bir yandan da bu amaçları yasalarla destekleme” şeklinde tanımlayabiliriz. Eğitimde fırsat eşitliği sadece eğitim ya da öğretim kurumlarına değil, aynı zamanda fiziki çevrenin imkânlarına da bağlı olduğu bir gerçektir. Türkiye’de bu durum karmaşık bir haldedir. Bölgesel farklılıklar ve gelişmişlik düzeyi eğitimde fırsat eşitliğini etkiler. Cumhuriyetin kurulmasından bu yana eğitimde fırsat eşitliğinin, istenen düzeye getirilemediğini düşünüyorum.

Peki ne yapmalı?

Eğitime erişimi kolaylaştıracak ve eğitimin kalitesini iyileştirecek adımlar atılmalı. Bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmalı. Günümüz eğitim dünyasında bilgiye ulaşmak artık çok kolay. Lügatımıza yeni bir kavram girdi, “google it” artık internet sayesinde istemediğimiz kadar bilgiye ulaşabiliyoruz. Hem de oturduğumuz yerden. Bu bir lüks ama aynı zamanda bir dezavantaj. Arama motorlarından edindiğimiz bilgileri nasıl içeri çekip, bilgiyi nasıl dönüştüreceğiz noktasında öğretmenlerimize büyük iş düşüyor. Öğretmenler bize işte bu noktada bize koçluk yapmalılar. 

Uluslararası eğitim tüm öğrencilerin hakkıdır.

Uluslar arası değişim programları eğitim sisteminin olmazsa olmazı haline gelmelidir. Öğrenciler öğrenim hayatlarının bir bölümünde mutlaka farklı bir ülkede farklı bir eğitim sisteminde öğrenim görmelidir. Sadece yükseköğretim yada Erasmus, Youth, Leonardo vb AB eğitim programlarından bahsetmiyorum. Lise yıllarında da yurtdışına gidebilmeli, o havayı solumalılar. Kim bilir Çin, Hongkong, Kore, Kanada,Amerika, Uzakdoğu vb. farklı yerlerde hayatlarının fırsatlarını yakalayabilirler.

Dünya Üniversiteler Servisi Lima Bildirgesi:

Akademik Özgürlük ve Yüksek Öğretim Kurumlarının Özerkliği

"Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek yada toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.

11'inci maddeye göre; devletler, tüm orta öğretim mezunları veya yüksek öğretim düzeyinde öğrenimlerini sürdürebileceklerini ispat edebilecek diğer kişiler için ücretsiz bir yüksek öğretim sistemi tasarlamak, düzenlemek ve yaşama geçirmek için tüm gerekli önlemleri almalıdırlar.

Kaynak: http://kinodelia.fisek.com.tr/yok.html

“İnsanların varlığını belirleyen şey, onların bilinçleri değildir; tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal varlıklarıdır.”

Karl Marx

Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Twitter: @yccsoy

Son Güncelleme: Salı, 18 Haziran 2013 08:41

Gösterim: 4154

Gökmen Özdemir - Endless Abroad CEO’su

gokmen_ozdemir* II. International Teacher Summit XXI

* Education Camp ve Yurtdışı Eğitim Fuarları

Türkiye’nin uluslararası eğitimdeki öncü markası Endless Abroad, bu Ekim ayında düzenlediği üç büyük organizasyonla eğitim dünyasında dikkatleri üzerine çekti. Bodrum’daki II. EUPS International Teacher Summit ile öğretmenleri küresel vizyonla buluştururken; Education Camp ve Ankara, İzmir, İstanbul’da gerçekleşen yurtdışı eğitim fuarlarıyla hem 2025 stratejisini şekillendirdi hem de binlerce öğrenciyi dünya üniversiteleriyle bir araya getirdi. Tüm bu etkinlikler, markanın “öğrenciden öğretmene, kurumdan topluma” uzanan bütüncül eğitim vizyonunun güçlü bir yansıması oldu.

Bu yıl 2.sini düzenlediğiniz EUPS International Teacher Summit'i genel anlamda özetler misiniz?
Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz EUPS International Teacher Summit, aslında Türkiye’de eğitim dünyasının giderek büyüyen bir vizyon hareketine dönüştü. Binlerce başvuru arasından seçilen, 150’nin üzerinde eğitim lideri ve 50’den fazla kurum temsilcisiyle Bodrum’da bir araya geldik. Üç gün boyunca, öğretmenlerimize ve kurum yöneticilerimize Endless Abroad’un sunduğu akademik, junior ve özel eğitim programlarını, uluslararası sınav sistemlerini ve küresel eğitimdeki yeni trendleri anlattık. Zirvede ayrıca, EUPS’in kurumsal vizyonu ve akreditasyon modelimiz üzerine detaylı oturumlar gerçekleştirdik; bu oturumlar öğretmenlerimizin hem kendi gelişim süreçlerine hem de kurumlarının uluslararasılaşma hedeflerine doğrudan katkı sağladı. Program; keynote konuşmalar, panel tartışmaları ve interaktif atölyelerle oldukça zengin bir içerik sundu. Zirvenin en özel anı ise kuşkusuz Gala Night oldu. Burada, geçtiğimiz yıldan bu yana bizimle yol alan değerli öğretmenlerimizin başarılarını EUPS Teacher Awards töreniyle taçlandırdık ve tüm katılımcılarımıza uluslararası eğitimdeki katkılarını belgeleyen sertifikalarını takdim ettik. Kısacası, bu yılki zirve yalnızca bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda ilham, iş birliği ve takdirin buluştuğu güçlü bir eğitim topluluğu deneyimi oldu.

Zirveye yoğun bir başvuru oldu. Katılım gösteremeyen öğretmenler için nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?
Zirvemize gösterilen yoğun ilgi ve değerli eğitim liderlerimizin teveccühü bizleri gerçekten çok heyecanlandırdı. Bu ilgi, aslında doğru bir vizyonla yola çıktığımızın en güzel göstergesi oldu ve bizlere daha büyük sorumluluklar yükledi. Katılamayan öğretmenlerimiz için yıl içinde çeşitli bölgesel buluşmalar, çevrim içi oturumlar ve yeni paylaşım platformları planlıyoruz. Ayrıca, 2026 yılında farklı şehirlerde farklı konseptlerde düzenleyeceğimiz yeni forumlar ve uluslararası zirveler için şimdiden kolları sıvadık.Endless Abroad olarak bu topluluğu daha da büyütmek ve her öğretmene ulaşmak en büyük hedefimiz.
 

Bu etkinliğin Türkiye’deki öğretmenlere ve kurumlara nasıl bir katkı sunduğunu düşünüyorsunuz?
EUPS International Teacher Summit, öğretmenlerimizin yalnızca bilgi değil, vizyon kazandığı güçlü bir paylaşım platformuna dönüştü. Bu yıl özellikle Roundtable atölyeler büyük ilgi gördü; öğretmenlerimiz farklı alanlarda deneyimlerini paylaşarak birbirlerinden öğrenme fırsatı buldular. Uluslararası konuşmacılarımızın gerçekleştirdiği “How to Be Global Educators” ve “How to Be an Inspiring Guide for Learners” oturumları, öğretmenliğin artık sadece bilgi aktarmak değil, ilham vermek ve rehberlik etmek anlamına geldiğini bir kez daha gösterdi. Ayrıca “Eğitimde Yapay Zekâ Çağında Biz Ne Yapıyoruz, Dünyada Neler Oluyor?” başlıklı sunumla öğretmenlerimiz geleceğin öğrenme modelleri üzerine düşünme fırsatı buldu. Kurumlarımız açısından da zirve, EUPS Akreditasyonu’nun sunduğu gelişim modeli hakkında farkındalığı artırdı. Kısacası, bu yılki zirve hem öğretmenler hem kurumlar için global bakış açısının, ilhamın ve yeniliğin buluşma noktası oldu.

EUPS Akreditasyon Sistemi ve öğretmen topluluğu her geçen yıl büyüyor. Bu yapının eğitim kurumlarına nasıl bir gelişim modeli sunduğunu ve gelecekte nereye evrileceğini bizimle paylaşır mısınız?
EUPS, aslında Endless Abroad’un uluslararası eğitimdeki kalite vizyonunun en somut yansıması. Biz bu sistemi sadece bir akreditasyon değil, sürekli gelişimi destekleyen bir rehberlik modeli olarak görüyoruz. EUPS çatısı altındaki okullar ve öğretmenler, yıl boyunca düzenlediğimiz eğitimler, değerlendirme süreçleri ve paylaşım platformlarıyla hem kendi performanslarını ölçebiliyor hem de uluslararası standartlara uyum sağlama fırsatı buluyorlar. Her yeni dönemde, öğretmenlerimizin katkısıyla bu yapıyı daha dinamik hale getiriyoruz. Önümüzdeki yıl EUPS’i sadece Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte tanınan bir öğretmen topluluğu haline getirmeyi hedefliyoruz. Kısacası, EUPS artık bir sistem olmanın ötesinde; bir eğitim kültürünü temsil ediyor.

Zirvenin en özel bölümlerinden biri olan EUPS Teacher Awards, öğretmenlerin uluslararası eğitimdeki katkılarını görünür kıldı. Bu ödül sistemi neyi temsil ediyor? Eğitimde başarıyı bu şekilde takdir etmenin sizce sektöre nasıl bir etkisi oluyor?
EUPS Teacher Awards bizim için sadece bir ödül töreni değil, eğitimde emeğin, vizyonun ve ilhamın kutlandığı bir an. Her bir kategori, öğretmenlerimizin sınıfın çok ötesine geçen etkisini temsil ediyor. “Academic Impact Creator”, “Endless Spirit”, “Visionary Ambassador” ya da “Rising Star” gibi ödüller; öğretmenlerimizin öğrenciler üzerindeki etkisini, dijital dünyadaki üretkenliğini ve uluslararası iş birliklerine katkılarını görünür kılıyor.
Biz bu ödüllerle öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil, bir liderlik alanı olduğunu vurgulamak istiyoruz. Her kazanan, aslında geleceğe ilham veren bir hikâyenin kahramanı.
Bu anlayışla, öğretmenlerimizin çabalarını taçlandırmak hem topluluğumuzdaki motivasyonu güçlendiriyor hem de eğitimde sürdürülebilir bir mükemmeliyet kültürü oluşturuyor.

Teacher Summit’in yanı sıra bu Ekim ayında Education Camp ve Yurtdışı Eğitim Fuarları da büyük ilgi gördü. Bu etkinlikler Endless Abroad’un genel vizyonunda nasıl bir yer tutuyor?
Ekim ayı bizim için adeta uluslararası eğitimin kalbinin attığı bir dönem oldu. Teacher Summit ile öğretmenlerimizi küresel vizyonla buluştururken, Education Camp’te ekiplerimiz ve global partnerlerimizle 2025 stratejimizi şekillendirdik. Ankara, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Yurtdışı Eğitim Fuarları, binlerce öğrencimizi dünyanın önde gelen üniversiteleriyle buluşturdu. Bu üç etkinlik, Endless Abroad’un “öğrenciden öğretmene, kurumdan topluma” uzanan bütüncül eğitim vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. 2026’da da bu vizyonu büyütmeye devam edeceğiz. Mart ayında İzmir (25 Mart), Ankara (27 Mart) ve İstanbul’da (29–30 Mart) düzenleyeceğimiz Yurtdışı Eğitim Fuarları, hem öğrenciler hem de eğitimciler için özel içerikler barındıracak.
Son olarak; Uluslararası eğitimde kurumuna değer katmak isteyen tüm eğitimcilerimizi EUPS topluluğuna bekliyoruz. Başvurularwww.endlessabroad.com.tr/eups adresinden yapılabilir. Birlikte, sınırları aşan bir eğitim geleceğini inşa etmeye devam edeceğiz.

 

 

> Endless Abroad’tan Uluslararası Eğitime Yön Veren Etkinlikler

Gökmen Özdemir - Endless Abroad CEO’su

gokmen_ozdemir* II. International Teacher Summit XXI

* Education Camp ve Yurtdışı Eğitim Fuarları

Türkiye’nin uluslararası eğitimdeki öncü markası Endless Abroad, bu Ekim ayında düzenlediği üç büyük organizasyonla eğitim dünyasında dikkatleri üzerine çekti. Bodrum’daki II. EUPS International Teacher Summit ile öğretmenleri küresel vizyonla buluştururken; Education Camp ve Ankara, İzmir, İstanbul’da gerçekleşen yurtdışı eğitim fuarlarıyla hem 2025 stratejisini şekillendirdi hem de binlerce öğrenciyi dünya üniversiteleriyle bir araya getirdi. Tüm bu etkinlikler, markanın “öğrenciden öğretmene, kurumdan topluma” uzanan bütüncül eğitim vizyonunun güçlü bir yansıması oldu.

Bu yıl 2.sini düzenlediğiniz EUPS International Teacher Summit'i genel anlamda özetler misiniz?
Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz EUPS International Teacher Summit, aslında Türkiye’de eğitim dünyasının giderek büyüyen bir vizyon hareketine dönüştü. Binlerce başvuru arasından seçilen, 150’nin üzerinde eğitim lideri ve 50’den fazla kurum temsilcisiyle Bodrum’da bir araya geldik. Üç gün boyunca, öğretmenlerimize ve kurum yöneticilerimize Endless Abroad’un sunduğu akademik, junior ve özel eğitim programlarını, uluslararası sınav sistemlerini ve küresel eğitimdeki yeni trendleri anlattık. Zirvede ayrıca, EUPS’in kurumsal vizyonu ve akreditasyon modelimiz üzerine detaylı oturumlar gerçekleştirdik; bu oturumlar öğretmenlerimizin hem kendi gelişim süreçlerine hem de kurumlarının uluslararasılaşma hedeflerine doğrudan katkı sağladı. Program; keynote konuşmalar, panel tartışmaları ve interaktif atölyelerle oldukça zengin bir içerik sundu. Zirvenin en özel anı ise kuşkusuz Gala Night oldu. Burada, geçtiğimiz yıldan bu yana bizimle yol alan değerli öğretmenlerimizin başarılarını EUPS Teacher Awards töreniyle taçlandırdık ve tüm katılımcılarımıza uluslararası eğitimdeki katkılarını belgeleyen sertifikalarını takdim ettik. Kısacası, bu yılki zirve yalnızca bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda ilham, iş birliği ve takdirin buluştuğu güçlü bir eğitim topluluğu deneyimi oldu.

Zirveye yoğun bir başvuru oldu. Katılım gösteremeyen öğretmenler için nasıl bir yol izlemeyi planlıyorsunuz?
Zirvemize gösterilen yoğun ilgi ve değerli eğitim liderlerimizin teveccühü bizleri gerçekten çok heyecanlandırdı. Bu ilgi, aslında doğru bir vizyonla yola çıktığımızın en güzel göstergesi oldu ve bizlere daha büyük sorumluluklar yükledi. Katılamayan öğretmenlerimiz için yıl içinde çeşitli bölgesel buluşmalar, çevrim içi oturumlar ve yeni paylaşım platformları planlıyoruz. Ayrıca, 2026 yılında farklı şehirlerde farklı konseptlerde düzenleyeceğimiz yeni forumlar ve uluslararası zirveler için şimdiden kolları sıvadık.Endless Abroad olarak bu topluluğu daha da büyütmek ve her öğretmene ulaşmak en büyük hedefimiz.
 

Bu etkinliğin Türkiye’deki öğretmenlere ve kurumlara nasıl bir katkı sunduğunu düşünüyorsunuz?
EUPS International Teacher Summit, öğretmenlerimizin yalnızca bilgi değil, vizyon kazandığı güçlü bir paylaşım platformuna dönüştü. Bu yıl özellikle Roundtable atölyeler büyük ilgi gördü; öğretmenlerimiz farklı alanlarda deneyimlerini paylaşarak birbirlerinden öğrenme fırsatı buldular. Uluslararası konuşmacılarımızın gerçekleştirdiği “How to Be Global Educators” ve “How to Be an Inspiring Guide for Learners” oturumları, öğretmenliğin artık sadece bilgi aktarmak değil, ilham vermek ve rehberlik etmek anlamına geldiğini bir kez daha gösterdi. Ayrıca “Eğitimde Yapay Zekâ Çağında Biz Ne Yapıyoruz, Dünyada Neler Oluyor?” başlıklı sunumla öğretmenlerimiz geleceğin öğrenme modelleri üzerine düşünme fırsatı buldu. Kurumlarımız açısından da zirve, EUPS Akreditasyonu’nun sunduğu gelişim modeli hakkında farkındalığı artırdı. Kısacası, bu yılki zirve hem öğretmenler hem kurumlar için global bakış açısının, ilhamın ve yeniliğin buluşma noktası oldu.

EUPS Akreditasyon Sistemi ve öğretmen topluluğu her geçen yıl büyüyor. Bu yapının eğitim kurumlarına nasıl bir gelişim modeli sunduğunu ve gelecekte nereye evrileceğini bizimle paylaşır mısınız?
EUPS, aslında Endless Abroad’un uluslararası eğitimdeki kalite vizyonunun en somut yansıması. Biz bu sistemi sadece bir akreditasyon değil, sürekli gelişimi destekleyen bir rehberlik modeli olarak görüyoruz. EUPS çatısı altındaki okullar ve öğretmenler, yıl boyunca düzenlediğimiz eğitimler, değerlendirme süreçleri ve paylaşım platformlarıyla hem kendi performanslarını ölçebiliyor hem de uluslararası standartlara uyum sağlama fırsatı buluyorlar. Her yeni dönemde, öğretmenlerimizin katkısıyla bu yapıyı daha dinamik hale getiriyoruz. Önümüzdeki yıl EUPS’i sadece Türkiye’de değil, uluslararası ölçekte tanınan bir öğretmen topluluğu haline getirmeyi hedefliyoruz. Kısacası, EUPS artık bir sistem olmanın ötesinde; bir eğitim kültürünü temsil ediyor.

Zirvenin en özel bölümlerinden biri olan EUPS Teacher Awards, öğretmenlerin uluslararası eğitimdeki katkılarını görünür kıldı. Bu ödül sistemi neyi temsil ediyor? Eğitimde başarıyı bu şekilde takdir etmenin sizce sektöre nasıl bir etkisi oluyor?
EUPS Teacher Awards bizim için sadece bir ödül töreni değil, eğitimde emeğin, vizyonun ve ilhamın kutlandığı bir an. Her bir kategori, öğretmenlerimizin sınıfın çok ötesine geçen etkisini temsil ediyor. “Academic Impact Creator”, “Endless Spirit”, “Visionary Ambassador” ya da “Rising Star” gibi ödüller; öğretmenlerimizin öğrenciler üzerindeki etkisini, dijital dünyadaki üretkenliğini ve uluslararası iş birliklerine katkılarını görünür kılıyor.
Biz bu ödüllerle öğretmenliğin yalnızca bir meslek değil, bir liderlik alanı olduğunu vurgulamak istiyoruz. Her kazanan, aslında geleceğe ilham veren bir hikâyenin kahramanı.
Bu anlayışla, öğretmenlerimizin çabalarını taçlandırmak hem topluluğumuzdaki motivasyonu güçlendiriyor hem de eğitimde sürdürülebilir bir mükemmeliyet kültürü oluşturuyor.

Teacher Summit’in yanı sıra bu Ekim ayında Education Camp ve Yurtdışı Eğitim Fuarları da büyük ilgi gördü. Bu etkinlikler Endless Abroad’un genel vizyonunda nasıl bir yer tutuyor?
Ekim ayı bizim için adeta uluslararası eğitimin kalbinin attığı bir dönem oldu. Teacher Summit ile öğretmenlerimizi küresel vizyonla buluştururken, Education Camp’te ekiplerimiz ve global partnerlerimizle 2025 stratejimizi şekillendirdik. Ankara, İzmir ve İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Yurtdışı Eğitim Fuarları, binlerce öğrencimizi dünyanın önde gelen üniversiteleriyle buluşturdu. Bu üç etkinlik, Endless Abroad’un “öğrenciden öğretmene, kurumdan topluma” uzanan bütüncül eğitim vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. 2026’da da bu vizyonu büyütmeye devam edeceğiz. Mart ayında İzmir (25 Mart), Ankara (27 Mart) ve İstanbul’da (29–30 Mart) düzenleyeceğimiz Yurtdışı Eğitim Fuarları, hem öğrenciler hem de eğitimciler için özel içerikler barındıracak.
Son olarak; Uluslararası eğitimde kurumuna değer katmak isteyen tüm eğitimcilerimizi EUPS topluluğuna bekliyoruz. Başvurularwww.endlessabroad.com.tr/eups adresinden yapılabilir. Birlikte, sınırları aşan bir eğitim geleceğini inşa etmeye devam edeceğiz.

 

 

Son Güncelleme: Salı, 25 Kasım 2025 11:26

Gösterim: 490


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.